You are on page 1of 14

Makale

Medya ve Bilgisayar Teknolojisinin E¤itimde Kullan›m›n›n


Etkileri Üzerine Elefltirel Görüfller:

Orwell ve Huxley’in
Gelecek Tasar›mlar›
Çerçevesinde Bir
De¤erlendirme
Hasan Hüseyin AKSOY (*)

Özet
Kitle iletiflimi alan›nda, mesaj› iletmede kulland›¤›m›z araçlar›n kendisinin bir mesaj oldu¤u
1950'lerde McLuhan'ca ileri sürülmüfl idi. Günümüzde, okullarda kullan›lan ve ço¤unlukla
görsel boyutu öne ç›karan ileri teknoloji ürünü araçlar›n›n da sadece mesaj/içerik
tafl›y›c›s› de¤il, ayn› zamanda kendilerinin birer “içerik” özelli¤i gösterdikleri yönünde
görüfller tart›fl›lmaya bafllam›flt›r. Bu görüfllere göre, televizyon ve bilgisayar içerik
tafl›madaki s›n›rlay›c› özellikleri ile ö¤renmeyi ve düflünmeyi yönlendirmekte ve do¤rudan
veya dolayl› bir flekilde toplumu denetleme arac› olarak etkide bulunmaktad›r.
Postman, özellikle e¤lenceli içerik sunan araçlar›n, gerek okul ortam›nda gerek toplum
içinde kolayca görülemeyen, insan›n düflünsel özerkli¤ini zedeleyen kitlesel ve tehlikeli
düzeydeki davran›flsal etkilerini vurgulamaktad›r. Apple, bilgisayarlar›n ve medyan›n
hiçbir kayg› duymadan okullarda kullan›m›n›n yaratabilece¤i baz› toplumsal ve e¤itimsel
sorunlara dikkat çekmektedir. Bu tür de¤erlendirmeler, demokratik bir toplum yaratmay›
ve bireylerin özgür düflünmesini önemseyen e¤itimcilerin dikkatlerini düflünmeyi ve
davran›fllar› denetleme etkisi olan araçlara yöneltmeleri gere¤ini de ortaya ç›karmak-
tad›r. Bu çal›flmada, George Orwell'in “1984” ve Aldous Huxley'in “Cesur Yeni Dünya”
adl› eserlerinin tan›mlad›¤› “kara ütopyalar›n” ortaya koydu¤u teknolojik denetim
mekanizmalar› ve etkilerinin günümüzdeki karfl›l›klar›, Postman baflta olmak üzere
teknolojinin de¤iflik boyutlar›n› tart›flan akademisyenlerin görüflleri çerçevesinde ele
al›nmaktad›r.
Anahtar Sözcükler: Teknoloji politikas›, okullarda teknoloji kullan›m›, bilgisayar merkezli
e¤itim, elefltirel e¤itim, ütopya, kara ütopya

54 * Ankara Üniversitesi, E¤itim Bilimleri Fakültesi, Yrd. Doç.Dr.


Makale
Abstract
The idea which instrument was also a message has been claimed by McLuhan in mass
media context at 1950s. Today, it is being argued that mostly visual instruments used in
schools as a carrier of the messages and content were also showed content/message
specifications. Recently, critical educators start debate on those; specifications of tele-
vision and computers used in education limit and direct the learning and thinking, this
affection works as a control mechanism directly and indirectly over the subjects and
audience. In these debates, Postman has stressed that especially instruments which pro-
vide entertainment have dangerous affect on massive and individual behaviors and
autonomy and besides these affections can not be observed easily. Apple has draw
attention to some social and educational problems using media and computers in
schools without any concern. These kind evaluations have manifested that educators
who care about to create a democratic society and thinking freely should have atten-
tion to instruments which have affect on control the user behaviors and thoughts. These
critics showed up very early in two famous novels which they are called as dystopia:
“1984” by George Orwell and “Brave New World” by Aldous Huxley. This study reviews
and evaluates contemporary similarities of the technological control mechanisms and
affections which described in those dystopias by the analysis of Postman and some
thinkers which argue the different aspects of technology.
Keywords: politics of technology, using technology in schools, computer driven educa-
tion, critical education, utopia, dystopia
Girifl
‹nsan›n ö¤renme etkinli¤i biyolojik tarihi ile eflit olarak kabul edilebilir olsa da okullarda
gerçekleflmeye bafllayan kitlesel bir ö¤renme prati¤inin tarihi buna göre oldukça yenidir.
Kitlesel olarak okullarda e¤itim yap›lmas› ortaça¤da bafllam›flt›r (Smith 2001: 210-221).
E¤itimin kitlesel olarak ve okullarda verilmesi görüflü ortaya at›ld›¤›nda ve uygulanmaya
baflland›¤›nda çok say›da karfl› ç›kan bulunmas›na karfl›n, “okul”lar günümüzün kitlesel
ö¤renme etkinli¤inin vazgeçilmez temel kurumlar› haline gelmifltir. Okula yönelik ça¤dafl
radikal elefltiriler ise kitlesel bir ö¤renme etkinli¤ine de¤il, ö¤renme etkinli¤inin denetlen-
me biçimlerine ve bu biçimlerden birini oluflturmas› özelli¤i ile ilgili olarak “okula” iliflkindir
(Spring 1997:10-16; Illich, 1985; 2000) ve bu gerekçeler “okul”un sa¤layaca¤› kitlesel okur-
yazarl›¤a karfl› ç›kan ortaça¤ düflünürlerininkinden (Smith 2001: 213) oldukça farkl›d›r.
Neo liberal politikalar›n hayata geçirilmesiyle birlikte e¤itim ve buna ba¤l› olarak okullar,
küresel sermayeye aç›k, piyasan›n bir parças› haline gelmifltir. Okullar›n giderek daha
fazla ticarileflmesinde ve piyasan›n ilgisini çekmesinde ö¤retim sürecinde kullan›lmas›
güdülenen yüksek maliyetli “yeni teknoloji” önemli bir rol oynamaktad›r. Okullar›n piyasa
ile etkileflimindeki art›fl da bu araçlar›n pedagojik gerekçelerden yoksun olarak yarat›lan
“mitlerle” (Erdo¤an, 2005) okullarda yer almas›n› art›rmakta ve k›s›r döngü yarat›lmak-
tad›r.
Bafllang›c›ndan günümüze okullarda verilen e¤itiminin düzenlenmesi ve yöntemlerinde
önemli de¤iflmeler gerçekleflmifltir. Özellikle iletiflim ve bilgisayar teknolojilerindeki
geliflmelerin, okulun ve ö¤retmenin kitlesel ö¤renmedeki yerini de¤ifltirecek, örgün
e¤itimin önemini azaltacak nitelikte oldu¤u da s›kça öne sürülmektedir. Ö¤retmenin ve
okulun yerini tutma konusundaki elefltiriler bir yana, bilgisayar ve iliflkili teknoloji ürünleri 55
Makale
yoluyla gerçeklefltirilen “e¤itim etkinlikleri”nin uzun dönem içinde do¤rudan ö¤renme
biçimi ve içeri¤ini sadece “nicel” bak›mdan de¤il “nitelik” olarak da kal›c› bir flekilde
de¤ifltirece¤i düflünülebilir. Bu de¤iflmelerin en yayg›n olanlar›ndan birisi de bilgisa-
yar/medya arac›l›¤› ya da yard›m› ile gerçekleflen e¤itimin geleneksel e¤itim düzen-
lemelerine göre daha iyi oldu¤u yönünde gelifltirilen toplumsal alg›d›r. Bu yöndeki bir alg›,
aileleri, ö¤rencileri ve e¤itimcileri bilgisayar, internet ve di¤er ileri teknoloji ürünlerinin
e¤itimde kullan›lmas›n›n “nitelikli e¤itim” için anahtar oldu¤u görüflünü tart›flmas›z kabul
etmeye yöneltmektedir. Mevcut kitlesel okul e¤itimi sisteminin olabildi¤ince fazla miktar-
da teknoloji ürünleri (özellikle bilgisayar ve internet) kullan›larak gerçeklefltirilmesine
yönelik bir e¤ilim tüm topluma hakim olmufltur. Ö¤retimde ve okul ortam›nda bilgisayar
ve internet temelli araçlar›n kullan›lmas›, e¤itim kurumlar›n›n gelifltirilmesinin bafll›ca arac›
ve önceli¤i haline gelmifltir. Ancak bu e¤ilim, baz› durumlarda, kullanma yerine sadece
“sahip olma”ya ve hatta kullan›lmas›n› gözard› etmeye dahi dönüflebilmifltir. (Ministry of
Education and Baskent University, 2002 :123-124). Bilgisayar ve internet ile ba¤lant›l›
teknolojik araçlar›n e¤itim kurumlar›nda baflat e¤itim arac› olmas› ve ö¤renmenin temel
arac› olarak kullan›lmas›n›n ortaya ç›karabilece¤i olumsuz sonuçlar konusunda yayg›n
olarak bilinen baz› elefltiri ve kayg›lar da bulunmaktad›r.
Yüksekö¤retim kurumlar› için sözkonusu edilebilecek teknoloji kullan›m› de¤erlendirmeleri
de teknolojinin a¤›rl›¤›n› hissettirecek nitelikte ve ayr›ca ele al›nabilecek özgünlükte ve
kapsamdad›r. Üniversitelerin geliflme e¤ilimleri içinde bilgisayar olanaklar›n›n art›r›lmas›,
ö¤retim üyeleri ile ö¤rencilerinin bilgisayar ve internet kullan›m› becerilerinin art›r›lmas›,
uzaktan e¤itim teknolojileri yoluyla lisans ve lisansüstü diplomalar›n verilebilmesi önemli
bir yer tutmaktad›r. Toplum merkezli, konu merkezli ve ö¤renen (ö¤renci) merkezli olarak
yap›lan ö¤renme ortam› ve içeri¤ine iliflkin s›n›fland›rmalar (Walker ve Soltis, 1992: 25-38)
günümüzde “teknoloji (bilgisayar ve internet) merkezli” fleklinde yeni bir kategori ekle-
meyi gerektiriyor görünmektedir. Okullardaki örgütlenme yap›s› ve ö¤retim içeri¤inin bir
k›sm›, yönetici, ö¤retmen ve ö¤rencilerin sahip olduklar› ve olacaklar› teknoloji (özel
olarak da belirli bir s›n›rl›l›ktaki bilgisayar ve internet yaz›l›mlar›n›) kullanma becerileri ile
do¤rudan iliflkili olmak zorunda kalacakt›r. Bu yönde h›z kazanan geliflmelerin nas›l bir
sak›nca veya üstünlük yaratabileceklerine iliflkin görüfller de ele ald›klar› boyutlar ve
önem verdikleri niteliklere ba¤l› olarak farkl›laflmaktad›r.
Bilgisayar ve ilgili teknoloji ürünlerinin e¤itim ortamlar›nda yo¤un bir flekilde kullan›m›n›n
ekonomik ba¤›ml›l›k ve kaynak israf› yaratma etkisi, teknolojik eflitsizli¤in e¤itimde eflitsizli¤i
art›ran etkileri üzerinde duran de¤iflik çal›flmalar bulunmaktad›r. Ayr›ca, daha genel
olarak, teknoloji ürünlerine iliflkin politikalar ve bunlar›n e¤itimle ilgili sonuçlar› da önem-
li tart›flma konular› olarak ele al›nm›flt›r (Aksoy, 2003). Bu çal›flmada, okullar ve s›n›flarda
e¤itim teknolojisi ürünleri olarak kullan›lan bilgisayar, internet ve görsel medyan›n ö¤ren-
cilerin ve genel olarak tüm toplumdaki bireylerin “ö¤renme” yaflant›lar›na yapabilece¤i
etkilerin özellikle “görünmez” boyutlar›na dikkat çekmek amaçlanm›flt›r. “Ö¤renme
yaflant›lar›”na yans›yan bu etkiler yoluyla toplumsal olarak üretilebilecek baz› “denetim”
ve “koflulland›rma” davran›fllar› da gözden geçirilmektedir. Çal›flmada, paylafl›lan
çözümlemelerin somutlaflmas›na katk›da bulunaca¤› düflüncesiyle George Orwell'in ilki
1949 y›l›nda bas›lan, “1984” ve Aldous Huxley'in ilki 1932 y›l›nda bas›lan, “Cesur Yeni
Dünya” romanlar›n›n toplum betimlemelerinden bir e¤retileme (metafor) olarak yarar-
56 lan›lm›flt›r. “1984”, teknoloji yard›m›yla sürdürülen bask›c› bir toplumu, “Cesur Yeni Dünya”
Makale
ise yine ileri teknoloji düzeyini yaflayan mutlu ancak düflünme yetisini kaybetmifl, flart-
land›r›lm›fl insanlar›n yaflad›¤› bir toplumu betimlemektedir.
Okullarda Teknoloji Kullan›m›na “Orwellci” ve “Huxleyci” Yorumun Anlam›
E¤itimin bireyi güçlendirmesi ve özgürlefltirmesi gere¤i konusunda elefltirel e¤itimcilerin
uyar›lar› büyük önem tafl›maktad›r. Birey, e¤itim yoluyla yeteneklerini gelifltirirken, kendisi-
ni s›n›rland›ran, bir baflka aç›dan da nesnelefltiren bask›lara karfl› koymay› da ö¤ren-
melidir. Bu bask›lar› ve bireyi nesnelefltiren ö¤renme düzenlemelerini iki farkl› iflleyifl içinde
görmek olanakl›d›r.
Bu iflleyifllerden birisinde sürecin iflleme biçimi, ö¤renciyi do¤rudan denetim alt›nda tutu-
lan bir nesne olarak tan›mlay›p, kendisine bildirilenleri yapmaya zorlay›p, bunlar› yap-
mad›¤›nda da çeflitli yollarla cezaland›rmakt›r. Bu iflleyiflte, cezaland›rmaya gerekçe ola-
bilecek davran›fllar›n, olabildi¤ince, bireyin özel yaflam alan› dahil hiçbir yerde ortaya
ç›kmamas› için de, denetleme amac›yla, ileri teknoloji ürünlerini kullanmak gerekli ve
yararl› görülür. Okul içi denetimin despotik karakterini ortaya ç›karan tek tiplefltirici kural-
lar ve fiziksel cezay› da içeren yapt›r›mlar, okul d›fl›ndakilerin s›n›f ve okul ortamlar›n› kapal›
devre televizyonlar, internet kameralar› ile izleyebilmesi tamamlamaktad›r. Bu tür bir
uygulaman›n George Orwell'in (2004) “1984” roman›yla betimledi¤i toplumsal düzene
uygun bir çerçeve çizdi¤ini söylemek olanakl›d›r.
Di¤er yol ise, mutlu olma ve hazz› merkeze alan bir uygulamad›r. Burada bireylerin çok iyi
tasarlanm›fl uygulamalar ile kendilerinden beklenen davran›fllar› sorunsuz göstermeleri
sa¤lan›r. Bu süreçte de bireyler, kiflisel iradelerini ortaya koyamazlar ve kat›ld›klar› tüm
etkinliklerin öznesi de¤il, nesnesi durumundad›rlar. Ancak bunu kendi istekleriyle ve gözle-
nen bir bask› olmaks›z›n yapmalar› sa¤lan›r. Bu tür bir iflleyifli de, Aldous Huxley'in (2000)
“Cesur Yeni Dünya” isimli eserinde betimlenen toplumsal düzenle iliflkilendirmek
olanakl›d›r. Ço¤u kez “örtük” olarak iflleyen bu süreçlerin, e¤itim kurumlar›nda ve okullar-
da oldu¤u kadar ö¤renmenin gerçekleflti¤i her yerdeki etkileri konusunda ayr›nt›l› bir
çözümlemeye gitmek yerinde olacakt›r.
George Orwell'in Kara Ütopyas› “1984”'ün Okullardaki Görünümü
Bilgisayarlar› önceden beri okullarda gerçeklefltirilen herhangi bir etkinli¤e entegre ede-
memek kabul edilemez bir durumu göstermektedir. Yüzeysel olarak ele al›nd›¤›nda dahi,
bilgisayarlar›n çok say›da ifllevi geleneksel araçlar ve yöntemlerden alarak üstlendikleri
ya da yaratt›klar› görülebilir. Bilgisayarlar ve ekli araçlar›;
----- S›n›fta yaz› yazma amac›yla yaz› tahtas› (karatahta),
----- Yaz› yazma ve resim çizme amac›yla kalem, boya, k⤛t, daktilo;
----- Al›flt›rma tekrar› için ses kaydedici cihaz,
----- Görüntü kaydetme ve üzerinde iflleme iflleviyle video ve editör/montaj masas›,
----- Sesli mesajlar ve müzik dinletilmesi için teyp,
----- ‹nternet arac›l›¤›yla sesli iletiflim ve tele-konferans yürütmede telefon,
----- Yaz›l› mesaj (e-posta) yollayarak posta,
----- Yaz›l› metinleri arflivleyerek ve paylaflarak kütüphane,
----- ‹nternet ve medyaya ulaflma iflleviyle de gazete, televizyon olarak
kullan›labilmektedirler 57
Makale
Tüm bu ifllevler ve olanaklar d›fl›nda, kamera ba¤lant›s› yoluyla s›n›flar›n ve genel olarak
okulun “gözlenmesi”, bilgisayar kullan›c›lar›n›n yazd›¤› her mesaj›n kurumsal, siyasal dene-
tim ya da kiflisel ç›kar amaçlar›yla a盤a ç›kar›labilmesi, okul içinde ve d›fl›nda efl zamanl›
olarak yap›lan görüflmelerin izlenebilmesi e¤itimde bilgisayar ve teknoloji kullanman›n bir
baflka boyutunu oluflturmaktad›r. Yaz›flmalar›n nas›l yap›laca¤›n› belirleyen, içerik s›n›rla-
mas› koyan, kiflisel gizlili¤i ortadan kald›rmay› sa¤layacak kurallar bilgisayar ve internet
kullan›m›n›n, sa¤lad›¤› olanaklarla birlikte geliflen di¤er yönüdür. Bu olanaklar›n bir k›sm›
kullan›c›lara ö¤renme etkinli¤ini kolaylaflt›r›c›, güçlendirici ve zevkli bir deneyim sa¤larken
iken, bir k›sm› da ö¤renme sürecine kat›lanlar›n etkinliklerinin denetlenmesi ve gözlem
alt›nda tutulmas› olana¤› vermektedir. Bu olanaklar okullarda nas›l kullan›lmaktad›r?
Bilgisayar ve internet temelli yeni teknolojilerin okullar›m›zdaki etkileri ve kullan›m›n›n olas›
etkileri içinde nas›l kullan›lmakta oldu¤unu yak›ndan gözlemeden, hangi ifllevlerini daha
çok kulland›¤›m›z› belirtmek olanakl› de¤ildir. Örne¤in, her okula bilgisayar laboratuar› ve
internet ba¤lant›s› sa¤lamak için büyük miktarlarda kaynak kullan›l›rken bunlar› kullanma
esnas›nda ö¤rencilerin sadece gov (devlet kurumlar›) ve edu (e¤itim kurumlar›) uzant›l›
internet sitelerine girifllerine izin verilmesi mevcut olanaklar›n ve gelecekte yarat›lacak
olanaklar›n ö¤rencilere ve ö¤retmenlere nas›l sunulabilece¤ine iliflkin ipuçlar› vermekte-
dir. (Birgün, 14 Eylül 2005: 15).
Yüksekö¤retim kurumlar›nda akademik personele sa¤lanan internet olanaklar›n›n
sunuluflunda dahi hangi içerik ve yaz›l›m›n “uygun” veya “kabul edilebilir” oldu¤una
iliflkin “kurallar” oluflturulabilmektedir. Bu kurallar›n bir k›sm› “teknik”, bir k›sm› ise “toplum-
sal” bir anlam içermektedir. Daha iyimser bir yorumlama yap›ld›¤›nda, bilgisayarlar›
almak için harcanan çaban›n, bilgisayarlar›n kullan›lma olas›l›klar› ve birlikte kullan›lacak
içerik üzerinde yeterince harcanamad›¤› söylenebilir. Ayn› flekilde, okullarda dersler için
kullan›lacak içeri¤i destekleyecek, özgün, e¤itimsel de¤eri olan yaz›l›mlar›n bulunmamas›
ve ticari kayg›larla üretilen içeri¤e, hem içerik bak›m›ndan hem de finansman
bak›m›ndan ö¤rencilerin mahkum edilmesi, bilgisayar teknolojisinin donan›m ve denetle-
meyi oluflturan k›s›mlar› d›fl›ndaki boyutlar› üzerinde yeterince çaba harcanmad›¤›n›
düflündürmektedir.
Bilgisayarlar›n bir bilgi kayna¤› olarak kullan›lmas› ile birlikte, okullarda dersler ve di¤er
etkinlikler için ulafl›labilecek bilgilerin miktar›, ö¤retmen ve ö¤rencilerin iflleyerek yarar-
lanabilecekleri bilgi kapasitesi ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda bir s›n›rs›zl›k, sonsuzluk duygusu
uyand›rmaktad›r. Ancak, günümüzde internet yaz›l›mlar›n›n kullan›m›, interneti kullanan
kifliye, kendisinin bilgisi d›fl›nda ulaflmay› olanakl› k›lan bir çerçevede geliflmektedir.
Bireyler internet yoluyla bir bilgiye ulaflt›klar›nda ulaflt›klar› sayfan›n yarat›c›lar›,
kulland›klar› iflletim sisteminin yarat›c›lar›, servis sa¤lay›c›lar› ve veri geçifllerinde kullan›lan
sunucular›n (server) yöneticileri taraf›ndan ulafl›lma potansiyeli alt›nda bulunmaktad›rlar.
‹nternetten yararlanan bireylerin etkinliklerinin bireysel ya da anonim olarak izlenebilme-
si ve bir denetim arac› olarak yararlan›lma potansiyeli d›fl›nda bundan siyasi, ticari
amaçlarla yararlan›lmas› gündeme gelmektedir. Özellikle istenmedik mesajlar›n (bireyin
kendi iradesi d›fl›nda bilgisayar›na ulaflan her tür mesajlar) kullan›c›lar›n bilgisi ve istemi
d›fl›nda çal›flan bilgisayar yaz›l›mlar›n›n (spy, worm, trojan, pop-up scripts vb.) daha çok
ticari amaç tafl›yan ve bunlar› kullanan kiflilerce kullan›c›lar›n bilgisayar ekranlar›na
tafl›nmas›, henüz bilgisayarla yeni tan›flan ö¤renciler için oldu¤u kadar ileri düzeyde kul-
58 lan›c› olan genç ve yetiflkinler için de bir tehdit olmaktad›r. Bu tür bir etki, özellikle okullar-
Makale
da belli bir içeri¤in izlendi¤i ve bir k›s›m içeri¤in ise d›flar›da tutulmaya çal›fl›ld›¤›
düflünüldü¤ünde daha büyük önem kazan›r. Ticari amaçl› reklamlar›n ve hiçbir “e¤itim
de¤eri” olmayan içeri¤in okullara bilgisayarlar ve internet yoluyla tafl›nmas› daha önce
yarat›lmaya çal›fl›lan duvarlar›n afl›lma olas›l›¤›n› gündeme getirmektedir. Baflka bir
aç›dan ise, iletiflim sistemini denetleyen kurum ve kiflilerin istedi¤i ya da onaylad›¤› içeri¤e
iliflkin hiçbir toplumsal denetimin yer alamad›¤›, bireylerin kendilerine yönelik içeri¤e
müdahale edemedi¤i bir kuflatma anlam›n› tafl›maktad›r. 1990'l› y›llar›n bafl›nda
Amerika'da Channel One televizyonunun okullara video-tv donan›mlar› sa¤lamas›
karfl›l›¤›nda 2 dakikas› reklam olmak üzere 12 dakikal›k yay›n yapma izni almas› bir süre
sonra güçlü tepkilere yolaçm›fl ve hoflnutsuzluk mahkemelere ve yay›n yasaklar›na
yans›m›flt›r (Walsh, 2005). Apple (2002) , 12 dakikal›k “haberler”in ö¤rencileri otomatik
olarak daha iyi yurttafl yapmayaca¤›n›n bilindi¤ini ancak, okullar›n içeri¤ini ticari destek-
leyici (sponsor) ve flirketlere açmak aç›s›ndan önem tafl›d›¤›n› belirtmektedir. Bir baflka
anlam›, “zorunlu izleyici” haline getirilmifl ö¤rencilere güçlü olan›n de¤er ve inançlar›n›
aktarman›n arac› olarak kullan›lmas›d›r. Ancak, davran›fla yönelik bu tür bir etkinin, örgün
programlar ya da do¤rudan mesajlar yoluyla de¤il seçilen konular›n düzenlenmesi,
sunufl biçimi ve ak›fl yoluyla “örtük” bir flekilde kazand›r›lmas› söz konusu olmaktad›r
(Apple 2002: 89-112).
Benzer etkiler televizyon ile ulafl›labilenden daha uzun süre ö¤rencilere ulaflabilen inter-
net ve bilgisayar kullan›m› için de sözkonusudur. Henüz geliflmekte olan ve e¤itim
çal›flanlar›n›n, ö¤retmenlerin yeterince “ustalaflmad›klar›” bir teknolojinin, pedagojik bir
tart›flma yaflanmadan okullarda egemen olmas›, bir “içerik” ve “örtük program” soru-
nunu da gündeme getirebilecektir. Kuflkusuz bu durum bir paradoks yaratmaktad›r. Bu
paradoksu çözecek olan, neyin e¤itimsel de¤er tafl›d›¤› konusunun yeterince tart›fl›lmas›
ve bu konuda demokratik ve özgürlükçü bir perspektifle yol al›nabilmesi, teknolojik dene-
timin ayn› zamanda içerik denetimi olarak kullan›lma olanaklar›n›n fark›na var›lmas›d›r.
Bilgisayar ve ‹nternet Kullan›m›n›n Dil Üzerindeki Etkisi
Bilgisayar kullanan kiflilerin bilgisayar yoluyla iletiflim kurdu¤unda kulland›¤› dil önemli
ölçüde bilgisayar donan›mlar› ve yaz›l›mlar›n›n sundu¤u olanakla ve zaman bask›s›
alt›nda yazma h›z›n› art›rmaya izin verecek bir dönüflüme u¤ramaktad›r. Günlük yaflam›n
bir parças› haline gelen ve bireysel ya da ortak oynanan bilgisayar oyunlar›, özellikle
çocuk ve gençleri programc›lar›n kulland›¤› veya oyunda tercih etti¤i dil ile karfl› karfl›ya
b›rakmaktad›r. Argo, müstehcenlik ve fliddet içeren ancak kavram ve soyutlamalar içer-
meyen bir dil zaman içinde, özel bir çaba harcamaks›z›n gençlerin ve çocuklar›n sözcük
da¤arc›klar›n›n bir parças› olabilmektedir. Ayn› geliflmenin yetiflkinler için de medya
yoluyla, fliddeti de içerecek nitelikte gerçekleflti¤ine iliflkin medya çal›flanlar›n›n gözlem-
leri de bulunmaktad›r (T›l›ç, 2005: 186-187).
Dil konusunda s›kl›kla gözlenebilen ve “1984” roman›ndaki kurguya yaklaflt›ran di¤er
önemli geliflme ise, kullan›lan sözcüklerin azalmas› ve yerini giderek görsel ve iflitsel sem-
bollerin almas›d›r. Argo, kurals›z ve sadece h›zl› yazmay› sa¤layacak k›saltmalardan
oluflan bir dil ve sonuçta sözcükler yerine mesajlar›n bir k›sm›n› görsel sembollere yükleyen
bir dil. Bu sembollerin karmafl›k (çok çeflitli) olanlar› ise ancak bilgisayar ile kullan›labile-
cektir. Bu durum, ö¤rencilerin dil geliflimlerini “bilgisayarlar” yoluyla kurulan iletiflimin refer-
anslar› arac›l›¤›yla etkilemektedir. Orwell'in “1984”ünde toplum, sözcükleri sürekli azalan
“Yenikonufl” sözlü¤ünü kullanmaya zorunlu tutulmaktad›r. Bu benzerlikler, düflüncenin dil 59
Makale
ve sözcükler ile geliflti¤i bilinci içinde bak›ld›¤›nda, bireylerin düflüncelerinin geliflmesini
engellemenin kullan›lan iletiflim, ö¤renme, e¤lenme ve haber alma araçlar›yla zor kul-
lan›lmadan da yarat›labilece¤i konusunda ipuçlar› vermektedir. Bugün için uç bir örnek
gibi görünse de, bireylerin davran›fl ve mesaj tekrar› yoluyla koflullanmalar›n›, kendi istek-
leriyle düflünmekten ve özgürlükten vazgeçtikleri bir toplumu anlatan “Cesur Yeni
Dünya” kara ütopyas› ve Neil Postman'›n görsel araçlar›n egemenli¤ini vurgulayan “gös-
teri ça¤›”na iliflkin analizleri bu ipuçlar›n› anlamland›rmaya katk›da bulunabilecek
aç›klamalar içermektedir.
Huxley'in “Cesur Yeni Dünya”s› ve Gösteri Ça¤›n›n Kamusal Söylemine ‹liflkin Neil
Postman'›n Analizleri
Aldous Huxley (2000), “Cesur Yeni Dünya” adl› eserinde teknoloji yoluyla yarat›lan “mut-
luluk” içindeki bir toplumu tahayyül etmifltir. ‹nsanlar›n her istedi¤inin teknoloji yoluyla
gerçekleflti¤i bu toplumda bireylerin elefltirme ve düflünme yetenekleri de tükenmifltir.
Huxley'in tahayyül etti¤i (kurgulad›¤›) dünyadaki davran›fllar›n koflullanma ve denetlen-
mesinde kullan›lan yöntemler ve sonuçlar›n› roman›n temel karakterlerinden Psikolog
Bernard Marx okuyucuya aktarmaktad›r. Görsel medya/ televizyon ve bilgisayar›n hangi
özellikleri yoluyla kamusal söylemi de¤ifltirdikleri ya da denetledikleri üzerine Neil
Postman'›n (2002) yapt›¤› ayr›nt›l› analizler ise, gösteri ça¤›n›n temel iflleyiflini gözden
geçirmektedir.
Huxley'in dayand›¤› düflünsel temel, insanlar›n “özerklikleri, olgunluklar› ve tarihlerinden
yoksun b›rakmak için” kendilerini bask› ile denetleyen, gözleyen bir zorba güce gerek
olmad›¤›d›r. “Huxley'e göre insanlar süreç içinde üzerlerindeki bask›dan hofllanmaya,
düflünme yetilerini dumura u¤ratan teknolojileri yüceltmeye bafllayacaklard›r” (Postman
2004: 7-8). Orwell ve Huxley aras›nda görülen temel fark, Orwell'in betimlemesinde insan-
lar ac› çektirilerek denetlenirken, Huxley'in toplumsal betimlemesinde ac›n›n yerini hazza
bo¤ulma, e¤lence almaktad›r.
Postman (2004: 15), belli bir kültürün insanlar›n›n birbirlerine mesaj iletmelerini sa¤layan
bütün teknik ve teknolojilerin “konuflma” sözcü¤üne karfl›l›k geldi¤ini belirten bir
e¤retileme (metafor) kullanmaktad›r. Bu anlamda bütün “kültür” “çeflitli sembolik
kal›plarla sürdürülen bir konuflmalar yuma¤›d›r”. Kamusal söylem biçimleri, yük-
lenebilece¤i içeri¤i düzenlemekte ve hatta dikte edebilmektedir. Postman'›n verdi¤i
örneklerde Amerika K›z›lderililerinin mesaj iletmek için kulland›¤› duman iflaretlerinin felse-
fi bir tart›flma yürütmek için uygun olmad›¤›; televizyonda konuflan insanlar›n vücut flekli-
nin ola¤and›fl› olmas›n›n “sözün iletti¤i mant›ksal ya da tinsel ince ayr›mlar› kolayca geri
planda” b›rakabilece¤i belirtilmektedir (2004, s. 15-16).
“zira televizyonda söylem büyük oranda görsel imajla yans›t›l›r; yani televizyon konuflmay›
bize sözcüklerle de¤il, görüntülerle aktar›r. Politik sahnede imaj yarat›c›s› kiflinin ortaya
ç›kmas› ve buna ba¤l› olarak söz yazar›n›n geri plana düflmesi, televizyonun di¤er iletiflim
araçlar›ndan daha farkl› bir içerik talep etti¤ini kan›tlar. Televizyonda politik felsefe yapa-
mazs›n›z. Televizyonun biçimi bu içeri¤e ters düflmektedir (Postman 2004: 15-16).

Araç ve tafl›yaca¤› mesaj/içerik konusundaki iliflki 1950'li y›llarda dilbilimci ve kitle iletiflimi
kuramc›s› Marshall McLuhan taraf›ndan da dile getirilmifltir. McLuhan'›n 1950'li y›llar›n
bafl›nda ileri sürdü¤ü görüfller büyük dikkat toplam›flt›r. Oskay (1982: 222), McLuhan'›n
60 “araç ve mesaj” konusundaki görüfllerini flu flekilde özetlemektedir:
Makale
McLuhan'a göre, iletiflim sürecinde kullan›lan iletici araçlar hem ileticidirler, hem de ilettik-
leri enformasyonu, kanaat›, toplumsal de¤erleri alg›lamam›z› etkilerler. Bizlerin duyu organ-
lar›m›z› uyaran, ça¤›n baflat durumdaki iletiflim biçimine göre bu duyu organlar›m›z›n
önemlilik s›ras›n› (böylelikle, karakterimizi de) de¤ifltiren toplumsal metaforlard›r bu araçlar.
Bu nedenle, Kanada'l› baz› sosyal bilimcilerin daha önce söyledikleri gibi, McLuhan için de,
'üzerine sözlerin yaz›ld›¤› fleyler, sözlerden daha önemli' olmaktad›r. (Oskay 1982, s. 222).

Postman (2004: 34) bas›l› söze dayal› bir epistemolojinin gerileyiflinin ve bununla ba¤›nt›l›
olarak televizyona dayal› bir epistemolojinin yükseliflinin kamusal yaflam aç›s›ndan ciddi
sonuçlar do¤urdu¤unu, her geçen dakika bizi aptallaflt›rd›¤›n› düflünmektedir. Bir kültürün
gerçekle ilgili fikirleri sözlü iletiflimden yaz›ya, bas›l› yay›nlardan televizyona geçiflle birlikte
de¤iflmektedir. Postman (2004: 37), televizyonun yaratt›¤› epistemolojinin, bas›l› söze
dayal› bir epistemolojinin gerisinde kalmas› d›fl›nda ayr›ca bunun “tehlikeli ve anlams›zl›¤›
egemen k›lan bir geliflme oldu¤una da” inand›¤›n› belirtir.
Bas›l› yay›nlardan ve bunun sonucunda ortaya ç›kan söylemden uzaklaflman›n telgraf›n
ve devam›nda “fotografinin” icad› ve bunlar›n yo¤un bir flekilde haber iletmede
kullan›lmas›n›n sonucunda ortaya ç›kt›¤›n› anlatan Postman, televizyonun bu
uzaklaflmay› yeni bir söylem türüne (gösteri ve e¤lenceye dayanan bir söylem) tafl›d›¤›n›
belirtmektedir. Postman'a (2004: 90-91) göre, telgraf›n çarp›c› sansasyonel özellikli ancak
parça parça, süreksiz, sloganlaflm›fl, ba¤lams›z mesajlar› “›fl›kla yazmak” anlam›na gelen
“fotografi” ile birleflti¤inde “sahte ba¤lam”a kavuflur. “Sahte ba¤lam, parçal› ve hava-
da kalm›fl enformasyonlara görünüflte ifle yaramalar›n› sa¤lamak amac›yla tasarlanm›fl
bir yap›d›r. Ancak sahte ba¤lam›n sa¤lad›¤› yarar ne eylem ne bir problemin çözülmesi
ne de de¤iflimdir.” Yaflamlar›m›zla hiçbir hakiki ba¤› olmayan enformasyonun tek
yarar›n›n e¤lendirmek oldu¤unu belirten Postman, bu birliktelikle bafllayan sürecin yine
de televizyonun icad› ve evlere girmesiyle en tehlikeli haline ulaflt›¤›n› düflünmektedir.
Postman, televizyon ile ortaya ç›kan enformasyon ak›fl›n›n gösteri ile ba¤lant›l› oldu¤unu,
televizyonun e¤lendirici temalar sunmas›n›n de¤il, bütün temalar›n e¤lence olarak sunul-
mas›n›n bir sorun oluflturdu¤unu belirtir. Tv, “gösteri ça¤›”n›n en etkili arac› olarak
görülmektedir. Burada da mesajlar kopuk, süreksiz ve ciddiyetten uzakt›r. Yaflamsal
önemdeki haberlerden örne¤in bir nükleer tehdit haberinden sonra ya da bu haber
s›ras›nda dahi bir reklam kufla¤› yer alabilir ve bu do¤al karfl›lan›r (Postman, 2004: 101,
118-119).
Postman (2004:143), bir gösteri ça¤› ürünü olarak televizyonun ve televizyon reklamlar›n›n
Amerikal›lar›n düflünce al›flkanl›klar›n› derinden etkiledi¤ini belirtmektedir. Televizyonun
toplumda yaratt›¤› al›flkanl›klar, gerçe¤i alg›lay›fl ve düflünme biçiminden e¤itim de
kaç›namaz. Postman (2004: 168-169) e¤lence kültürünün baflat hale geldi¤i ve herfleyin
gösteriye dönüfltü¤ü bir toplumda, ö¤retim içeri¤inin e¤itimsel de¤eri olup olmad›¤›na
bak›lmaks›z›n görsel materyallerle sunulabilenler yönünde bir de¤iflme gösterdi¤ine,
araflt›rma fonlar›n›n da daha çok gereksinmelere karfl›l›k gelip gelmedi¤ine bak›lmaks›z›n
görselli¤i zengin olabilecek “e¤itici” programlar üretilmesine ayr›ld›¤›na dikkati çekmek-
tedir. Ayr›ca, televizyonun davran›fllar üzerindeki etkilerini konu alan 2800 incelemeyi
gözden geçiren bir araflt›rman›n “enformasyonun dramatik bir ortamda sunulmas›n›n
ö¤renmeyi art›rd›¤›” önermesine ikna edici bir kan›t gösterilemedi¤ini de belirtmektedir.
Ancak kamusal söylem ve e¤itim sürecinin iflleyifli aksi yönde bir geliflme göstermektedir.
‹nsan›n düflünme yetisini gerileten bir kamusal söylem ve enformasyon sunma biçimi 61
Makale
oluflturan televizyon ve genel olarak teknolojinin nas›l bu denli kolay kabul gördü¤ü ve
neden güçlü bir flekilde karfl› ç›k›fl›n yaflanmad›¤› konusundaki sorular, Huxley'in toplum-
sal imgelemi ile aç›kl›¤a kavuflmaktad›r. E¤lence ve hazz› art›rmaya katk›da bulunan
araçlardan flikayet etmek nas›l gerçekleflebilecektir? Bilinçli bir flekilde formüle edilmifl
ideolojilere karfl› uyar›da bulunmaya al›flm›fl felsefecilerin de bu konuda yard›mc› ola-
mayacaklar›n› savunan Postman, asl›nda teknolojinin bir “ideoloji” oldu¤unu savunmak-
tad›r. Çünkü insanlara kendilerinin raz› olduklar› bir “yaflam tarz›, bir iliflkiler sistemi dayat-
maktad›r”. Ancak “kamusal bilinç henüz teknolojinin ideoloji oldu¤u saptamas›n› özüm-
seyebilmifl de¤ildir” (Postman, 2004: 174).
Postman, teknolojinin yaflam biçimini nas›l de¤ifltirdi¤ini flu flekilde betimlemektedir (2004:
175).:
Bir teknolojinin kendine göre bir toplumsal de¤iflim program›yla donanm›fl oldu¤unu fark
edememek, teknolojinin tarafs›z oldu¤unu iddia etmek, teknolojinin daima kültürün dostu
oldu¤unu sanmak bu son saatte düpedüz aptall›k olur. Dahas›, iletiflim biçimlerimizdeki
teknolojik de¤iflikliklerin ulafl›m biçimlerimizdeki de¤iflikliklere göre daha fazla ideoloji yüklü
oldu¤unu yeterince anlam›fl bulundu¤umuzu söyleyebiliriz. Bir kültüre alfabeyi sokarsan›z o
kültürün bilme al›flkanl›klar›n›, toplumsal iliflkilerini, topluluk, tarih ve dinle ilgili nosyonlar›n›
de¤ifltirirsiniz. Bir kültüre tafl›nabilir türde matbaay› sokarsan›z gene ayn› sonucu elde eder-
siniz. Görüntülerin ›fl›k h›z›yla iletilmesini sa¤larsan›z bir kültür devrimi yapars›n›z. Tek bir oya
gerek duymadan. Polemiksiz. Gerilla direnifliyle karfl›laflmadan. Burada berrak olmasa bile
saf bir ideoloji yatar...

Postman'›n televizyon üzerinden yapt›¤› çözümlemeler baz› ifllevsel farkl›l›klarla bilgisa-


yarlar için de dile getirilebilecek durumdad›r. Postman bilgisayarlar›n da enformasyon
konusunda benzer etkiler tafl›yan bir teknoloji ürünü oldu¤unu dile getirmektedir. Ayr›ca
bilgisayar teknolojisinin temel tezleri aras›nda yer ald›¤›n› düflündü¤ü, sorun çözmede as›l
s›k›nt›n›n veri yetersizli¤i oldu¤unun bilgisayar kullan›c›lar›nca geçifltirilece¤ini düflünmek-
tedir. Çok yüksek h›zlarda ve büyük çapl› verileri ifllemek büyük çapl› organizasyonlar için
yararl› olabilecektir ancak ço¤u insan için bilgisayarlar çözdü¤ü sorunlar kadar yenilerini
yaratmaktad›r (2004, s.178-179).
Apple (1989), bilgisayarlar›n hem ekonomik kurumlar hem de e¤itim kurumlar› aç›s›ndan
beklenmedik ya da olumsuz yöndeki geliflmeleri konusunda daha genifl bir ekonomik
çerçeve sunmakla birlikte, Postman'›n sundu¤u kayg›lar› da paylaflmaktad›r. Öte yan-
dan, televizyonun s›n›flarda ve okul ortam›nda düzenli olarak ö¤rencilere izlettirildi¤i
“Channel One” projesine iliflkin de¤erlendirmelerinde de bu araçlar yoluyla sunulan
içeri¤in ideolojik niteli¤ini de vurgulamaktad›r (Apple, 2002).
Sadece s›n›f ortamlar›nda de¤il, evde, sokakta ifl yerlerinde karfl›laflt›¤›m›z ve büyük bir
nüfus grubunun neredeyse tek bilgi kayna¤› haline gelen medya giderek daha az
say›da elin denetimine geçmektedir. T›l›ç (2005), sahiplik say›s›ndaki bu azalman›n etkisi
konusunda flunlara dikkati çekmektedir:
Sahiplik yap›s›ndaki de¤iflimin bir sonucu olarak dünyan›n bütün gazeteleri artan ölçüde
“business” (ifl dünyas›) haberlerine yer vermeye bafllad›lar. Emek dünyas›, çal›flanlar ve
çal›flanlar›n sorunlar› art›k medyada pek yer bulam›yor. Bu medya üzerinden ö¤renilen as›l
olarak “business” de¤erleridir. Daha çok kazanmak, daha çok kar etmek üzerine kurulu
62 de¤erler. (T›l›ç, 2005:184-185)
Makale
Medyan›n daha az say›da elde toplanmas› ayn› zamanda popülist, ticari de¤eri olan,
fliddet ve cinsellik içeren bir içeri¤i yayg›nlaflt›rmaktad›r. Bu yöndeki bir geliflme Türkiye'de
de gözlenmektedir. Televizyonlar ve gazeteler tüketimi ve fliddeti k›flk›rtan bir içerikle
yay›n yapmaktad›r (T›l›ç, 2005: 186-187). Türkiye Radyo Televizyon Üst Kurulunun (RTÜK)
1990'lar›n sonunda yapt›¤› bir incelemede bu durum aç›k bir flekilde ortaya konulmak-
tad›r. Bir günde 12 ulusal televizyon kanal›n›n verdi¤i haberlerde “5 sözel sald›r›, 232
bedensel sald›r›, 722 devam eden fliddet görüntüsü, 149 ses ile fliddet, 8 hayvana yöne-
lik fliddet, 6 iflyerinde fliddet, 64 kaza olmak üzere toplam 1.186 fliddet unsuru görsel ve
iflitsel olarak izlettirilmifltir” (Rittersberger/T›l›ç / T›l›ç, 2003: 243'den aktaran T›l›ç, 2005: 187).
S›n›flara giren internet ba¤lant›l› bilgisayarlar, çeflitli nedenlerle medyadan uzak kalan
ö¤retmen ve ö¤rencilere ulaflman›n bir kanal›n› da sunabilmektedir
Televizyonun ve gazetelerin haberler ve di¤er programlar› yoluyla yollad›¤› bu “ideolojik”
nitelikli “örtük” mesajlar›n anlafl›lmas›nda e¤itimcilere önemli bir görev düflmektedir.
Bununla birlikte Postman, ortaya ç›kan geliflmeler konusunda bir “kitle iletiflim arac›”
olarak okuldan yararlanmak gerekti¤ini ancak ö¤retmenlerden medyan›n
mitolojileflmesini önlemek için görev üstlenmelerini istemenin onlar› hiçbir zaman yap-
maya yanaflmad›klar› bir göreve ça¤›rmak anlam›na geldi¤ini düflünmektedir.
Postman'›n deyifliyle;
Gene de durumun umutsuz olmad›¤›n› düflünmek için yeterince neden var. E¤itimciler,
televizyonun ö¤rencileri üzerindeki etkilerinin elbette fark›ndad›rlar. E¤itimciler bilgisayar›n
geliflmesiyle k›flk›rt›lm›fl olarak bu konuya hayli kafa yormakta, deyifl yerindeyse bir tür
'medya bilinci' edinmektedirler. Onlar›n bilinçlerinin a¤›rl›kla , 'televizyondan (bilgisayardan
ya da kelime ifllemciden) e¤itimi denetlemekte nas›l yararlanabiliriz' sorusu üzerinde
yo¤unlaflt›¤› do¤rudur. 'E¤itimden televizyonu (bilgisayar› ya da kelime ifllemciyi) denetle-
mekte nas›l yararlanabiliriz' sorusuna henüz geçmemifllerdir... Ayr›ca, gençlerin kendi
kültürlerinin sembollerinin nas›l yorumlanaca¤›n› ö¤renmelerine yard›mc› olmak okullar›n
genel geçer bir görevidir. fiimdi bu görevin ö¤rencilerin enformasyon biçimleri ile aralar›na
bir mesafe koymay› gerektirmesi, o kadar garip bir giriflim anlam›na gelmese de ne bu
çabalar›n ö¤retim program›na dahil edilmesini ne de e¤itimin merkezine yerlefltirilmesini
umabiliriz (2004: 180).

Postman'›n burada paylafl›lan görüflleri televizyonun ve bilgisayarlar›n s›n›f ortamlar›n›


e¤lenceli k›lmak için kullan›ld›klar›, zorunluluk içeren bask›c› bir kültürden çok, r›zaya
dayanan bir düflünsel gerilemenin ürünü oldu¤unu yans›tmaktad›r. Bu görüfllere, genel
olarak kat›lmakla birlikte, e¤itimin her boyutunda r›zan›n ya da gönüllü bir teknoloji/ gös-
teri söyleminin oldu¤unu söylemek uygun olmayacakt›r. Örne¤in, programlar ve ö¤renci
gereksinimleri üzerinde yeterince durulamayan; baflar›n›n “s›nav baflar›s›”na indirgendi¤i
Türkiye'de ö¤retmen istihdam›n›n “bilgisayar okuryazarl›¤›”na ba¤lanmas› ö¤retmenlerin
devlet gücü ile (Orwell'i an›msatan bir yaklafl›mla) “ideolojik” bir davran›fl göstermeye
zorlanmalar› anlam›na gelmektedir. Gerçekte, bilgisayarlardan ya da televizyondan
vazgeçme sözkonusu edilemeyece¤ine, bu yöndeki istemler gerçek anlamda bir öneri
de¤eri tafl›mayaca¤›na göre, denetimin yönü ve öznesi üzerinde durmak ve fark›ndal›¤›
art›rmak gerekecektir. Bu fark›ndal›k, Ong'un (1995) belirtti¤i araçlar üzerinde bireylerin
denetimlerini art›ran bir “içsellefltirme” gücü de kazand›rmal›d›r. Özellikle bilgisayarlar›n
e¤itimde kullan›lmas› konusunda getirilen elefltirilerin bir k›sm›, eflitlikçi/ adil olmayan
“makro” politik ve ekonomik kararlarla ilgilidir. Bir k›sm› ise, ülke içinde ve e¤itim kurum- 63
Makale
lar›nda yaflanan sorunlar›n öncelikleri ile ilgilidir. Ancak, bireylerin kiflisel olarak ya da bir
s›n›f düzeyinde yeni teknoloji ürünlerini kullanma olanaklar› aç›s›ndan bak›ld›¤›nda iki
farkl› görüflten yararlanmak olas› görünmektedir. Bunlardan biri, bilgisayar ve ileri teknolo-
ji ürünlerini içsellefltirmek (Ong, 1995) di¤eri bu ürünleri kullanmay› teknisyenlere b›rakmak
ve pedagojik sorunlarla ilgilenmektir (Sanholtz / Reilly, 2004).
Teknolojiyi “‹çsellefltirmek” veya “Teknisyenlere B›rakmak”
Walter J. Ong (1995), yaz›, matbaa ve bilgisayar›n ayn› çizgiyi izleyen teknolojiler
oldu¤unu belirtmektedir. Ong'un (1995) belirtti¤ine göre, Platon yaz›y›, bugün bilgisayar›n
görülebilece¤i gibi yabanc› bir teknoloji olarak görmektedir. Ong (1995:101) bu durumu
flöyle aç›klamaktad›r: “söz konusu üç teknolojiden en zorlay›c› olan› yaz›d›r. Çünkü gerek
matbaa gerekse bilgisayar, dinamik sesi suskun mekâna indiren, kelimeyi yaflanan
andan koparan yaz›n›n açt›¤› yolda ilerlemifllerdir yaln›zca”. Ong'un
de¤erlendirmelerinde ulafl›lan sonuç, teknolojinin yapay ancak paradoksal bir flekilde
insan yaflam›n›n ve yeteneklerinin do¤al bir parças› oldu¤u fleklindedir. “Tam anlam›yla
içsellefltirilen teknoloji, yaflam› alçaltmaz; tersine yüceltir. Örne¤in modern orkestra, ileri
teknolojinin ürünüdür”(Ong, 1995: 102). Ong'un müzik aletlerinden hareketle kurgulad›¤›
“içsellefltirme” önerisi, teknoloji ürünlerinin insan›n yeteneklerinin do¤al bir parças› haline
getirilmesi ile insan›n ürünlere entegre edilmesi aras›ndaki fark› kavrama aç›s›ndan yararl›
bir aç›klama olacakt›r.
Mekanik alete o kadar karfl›ysan›z orgun sesinin nereden geldi¤ini san›yorsunuz? Ya da
keman sesinin hatta düdük sesinin? Bir kemanc› veya orgcu, bu mekanik aletler olmadan
yarat›lamayan ve insan ruhuna derinden iflleyen pek çok duyguyu ancak mekanik
çalg›larla yorumlayabilir. Elbette bu yorum düzeyine eriflebilmek için, önce müzik teknolo-
jisinin içsellefltirilmesi, gerecin ya da makinan›n yorumcunun ikinci do¤as›, kendi ruhunun
bir parças› haline gelmesi gerekir. Bunun için de y›llar y›l› “çal›flmak”, çalg›n›n tüm
olanaklar›n› deneyip ö¤renmifl olmak gerekir. Bir aleti diledi¤iniz biçimde kendinize uyarla-
man›z, teknolojik bir beceri ö¤renmeniz pek de insanl›kd›fl› say›lmaz. Teknolojiden yarar-
lanmak insan ruhunu zenginlefltirir, geniflletir ve iç yaflam› yo¤unlaflt›r›r. Yaz› ise, müzik yoru-
mundan çok daha derinlere s›zm›fl bir teknolojidir. (Ong, 1995:102-103).

Öte yandan, di¤er bir yaklafl›m ise, bu araçlar› yok saymadan ö¤retmenlerin ve ö¤ren-
cilerin programlar ve ö¤renme üzerinde durarak s›n›fta bilgisayar kullan›m›ndan en fazla
yararlanmas›n› sa¤lamay› önermektedir. Sanholtz ve Reilly (2004), bilgisayar donan›m› ve
yaz›l›mlar› ile ilgili olarak ö¤retmenlerden beklenenlerin onlar›n ilgilerini donan›m ve bil-
gisayar sorunlar›na yöneltti¤ini belirtmektedir. Bu durumu dikkate alan ve bundan kurtul-
mak için planlama, destek ve ö¤retmen e¤itimi verilen bölgesel bir deneyimde, ö¤ret-
menlerden teknoloji sorunlar›yla u¤raflmamalar› ve ö¤retmenlerin ilgilerini program ve
ö¤renme konusuna yöneltebildikleri ve daha yüksek bir ö¤renme sa¤lad›klar› ortaya
konulmaktad›r (Sanholtz/Reilly, 2004). Bu deneyimde ö¤retmenlerin, kendilerinden bek-
lenenin bir teknisyen bilgisi olmad›¤› ve bilgisayar donan›m ve yaz›l›mlar›n›n okullar için
olmad›¤› fark edilmektedir.
Türkiye'de ö¤retmen atamalar›nda ö¤retmenlerin bilgisayar sertifikas› almaya zorlan-
malar› ya da meslek içinde bilgisayar e¤itimine kat›lmalar› yönündeki beklentilerin, ö¤ret-
menlerin bilgisayar ve ilgili teknolojileri içsellefltirmeleri yönündeki bir iste¤e karfl›l›k geldi¤i
64 san›labilir. Oysa, günümüzdeki uygulama biçimi buna da karfl›l›k gelmemektedir. Özellik-
Makale
le bilgisayar iflletim sistemlerindeki ve programlardaki kaynak kodlar›n üretici firma
d›fl›nda kifliler / kurumlar taraf›ndan bilinmemesi, sürekli güncelleme zorunlulu¤u ile bu
araçlar üzerindeki denetimini sürdüren ticari kurumlara ba¤›ml›l›k yarat›lmas› ö¤ret-
menin, ö¤rencinin ve di¤er kullan›c›lar›n “yeni teknoloji araçlar›n› içsellefltirmesi”ne izin
vermeyecektir. Bu süreçte, ö¤retmenlerin, araçlar (bilgisayar donan›mlar›, yaz›l›mlar,
internet ve ilgili teknolojiler) üzerinde denetim sa¤lamalar›, istikrarl› bir flekilde yetenek-
lerinin, e¤itim bilimleri ve uzmanl›k bilgilerinin bir parças› haline getirmeleri büyük zorluk
içermektedir. Bu konudaki tüm çabalar›n, “karl›l›k, verimlilik, rekabet” vb. argümanlarla
piyasa içinde al›nan kararlarla ve gerçekleflen uygulamalarla önemli ölçüde bofla
gitmesi olas› bulunmaktad›r.
Hindistan'da sokaktaki çocuklara bilgisayar ve internetten yararland›rmay› amaçlayan
bir projenin (Warschauer, 2002) ortaya koydu¤u gibi, davran›fllar› ve ö¤renmeyi gelifltir-
meye olan etkisi üzerinde yo¤unlafl›ld›¤›nda, tek bafl›na bilgisayarlara eriflimin dahi ikinci
planda bir sorun olabilece¤i görülebilir. Çünkü, bu araçlar›n kullan›lmalar› yoluyla yeni
ö¤renmelere yol açmalar›, yap›sal olarak ö¤rencilerin önceki ö¤renmelerinin araçlara
yükledi¤i özellikler, sa¤lanan rehberlik ve bunlarla araçlar›n tafl›d›¤› ve tafl›yabilece¤i
içeri¤in etkilefliminin ortaya koyaca¤› sonuçlarla s›n›rlanacakt›r. Özellikle çocuklar, kendi
dillerinde bir içeri¤e ulaflamamalar› ve kendilerini gelifltirmelerine rehberlik edecek birinin
olmamas› durumunda, zevkli bulmalar› nedeniyle çok uzun süre oyun oynamak, boya-
ma program› kullanmak için bilgisayar kullanmaya devam etmektedirler. Ancak bu kul-
lan›m, onlar›n yaflamlar›nda yeni ö¤renmelere yol açmad›¤› gibi, ailelerinin görüflüne
göre, okuldaki ö¤renmelerini de olumsuz etkilemektedir (Warschauer, 2002).
Bilgisayar Merkezli E¤itime Yönelik Elefltirilere Yan›tlar
Bilgisayar ve teknoloji kullan›m›n›n kendisini do¤as› gere¤i olumlu ve ileri bir e¤itim formu
sayarak ö¤rencilerin, ö¤retmenlerin ya da yöneticilerin teknoloji yeterliklerini ölçmeye
çal›flan ve bundan da e¤itim gereksinmesi ç›karan çok say›da araflt›rma/çal›flma bulun-
maktad›r. 30 y›l önce, “bilgisayarlar›n devreye sokulmas›n›n e¤itim sürecinde, önem
bak›m›ndan yaz›n›n icad›ndan hiç de geri kalmayan bir de¤iflikli¤e yol açaca¤›n›”
düflünen e¤itimcilerin (Turçenko, 1979:163) umutlar› da devam ediyor görünmektedir.
E¤itimde bilgisayar teknolojisi kullan›m›na iliflkin elefltirileri gözden geçirerek, bilgisayar ve
di¤er bilgi araçlar›n›n e¤itimdeki de¤erine dikkat çeken, ö¤renmeye ve “baflar›”ya
katk›s›n› dile getiren çal›flmalar da bulunmaktad›r. Örne¤in, Reeves (1998), bilgisayarlar›n
kendilerinden bir fley ö¤renilen de¤il, bir fley ö¤renmek için araç olarak kullan›lan (“bil-
gisayardan” de¤il, “bilgisayar ile” sözüyle belirtti¤i) yüksek düzeyde biliflsel araçlar olduk-
lar›; bilgisayar ile gerçekleflen ve pedagojik tasar›m› dikkate alan yaklafl›mlarla ö¤renilen
konular›n daha kal›c› oldu¤u ve bilgisayarlar›n e¤itimdeki etkisi konusunda getirilen
elefltirilerin do¤ru olmad›¤› tezlerini savunmaktad›r. Ancak, Reeves, baz› önermelerine
kat›lmasa da, özellikle Postman'›n üzerinde durdu¤u medyan›n psikolojik ve toplumsal
etkileri konusundaki kayg›lar›n›n görmezlikten gelinemeyece¤ini de kabul etmektedir.
Reeves (1998), medya ve teknolojinin okullarda kullan›lmas›n›n geçmiflte yap›ld›¤›ndan
daha kapsaml› araflt›rma ve de¤erlendirmelerle yönlendirilmesi gerekti¤ini de belirtmek-
tedir.
Sonuç
Günümüzde teknoloji konusundaki ilgi devam etmektedir ve belirtilen her iki toplumsal 65
Makale
kurgulamaya da uyan geliflmeler birlikte yaflanmaktad›r. Bu yönüyle bütün de¤il parçal›,
bir de¤iflme biçiminden sözetmek mümkündür.
Bilgisayar ve internet teknolojileri ile medyan›n gerek toplumsal yaflam içinde gerekse
e¤itim kurumlar›nda d›fllanmas› olana¤› bulunmamaktad›r. Bu nedenle üzerinde durul-
mas› gereken, araçlar›n bireylerin zihinsel etkinlikleri, ö¤renme davran›fllar› ve al›flkanl›klar›
üzerindeki etkileri ile bireylerin ve e¤itim kurumlar›n›n gösterebilecekleri davran›fl biçim-
lerinin neler olabilece¤idir. Demokratik toplumsal de¤erler ve davran›fllar› yok edecek,
güçlü -zay›f tüm etkenlerin fark edilmesi bu noktada büyük de¤er tafl›maktad›r. “1984” ile
betimlenen toplumsal düzenin ortaya ç›kmas›na ya da bask›n karakter haline gelmesine
engel olacak, elefltirel düflünmeyi güçlendirecek, bilimsel, sanatsal de¤erleri öne ç›kara-
cak süreç ve yaklafl›mlar›n gelifltirilmesi ve desteklenmesi dikkate al›nmal›d›r. George
Orwell'in betimlemeleri bize, hak ve özgürlüklerimizin, dilimizin, sevginin ve insan›n kendisi
olabilmesinin güzelli¤ini ve tüm bu güzel fleylere sald›rma potansiyeli olabilecek “teknolo-
jik araçlar›n kullan›lma biçimleri” ve di¤er uygulamalara karfl› duyarl›, fark›nda olmay›
hat›rlatmaktad›r.
Aldous Huxley, insan› mutlu eden ve binlerce kez yaflam›m›zda yer alan, tekrarlanan ve
denetimimiz d›fl›nda bulunan araçlar›n ve süreçlerin nas›l bir koflulland›rmaya yol açt›¤›n›
ve biliflsel etkileri ile düflünmeyi engelleyebilece¤ini göstermektedir. Huxley, geliflmifl ma-
kinalar›n yaflam› kolaylaflt›rma etkisinin, ve e¤lence format›nda sunulan ama “e¤lence
konusu olamayacak” binlerce kez tekrarlanan mesajlar›n, zaman içinde insan›n
ö¤renme ve düflünme yetene¤ini bir bask› olmaks›z›n köreltebilecek ve insan› “ça¤a
uygunluk” ad› alt›nda, belirlemedi¤i bir yaflam›n nesnesine dönüfltürebilecek potansiyeli
konusunda uyar›c› olmaktad›r.
Bireyin kültürel geliflimi için de teknolojiyle etkileflim içinde bulunmas›n›n do¤all›¤›n›
belirten yazarlar, bunun insan›n duygusal yaflant›lar ve sanatsal yetenekler
gelifltirmesinde yeri olabilece¤i düflüncesini desteklemektedir. Bir sinema, orkestra ayn›
zamanda teknolojik bir etkinliktir. Bu noktada, düflünmeyi gerileten etkinlikler yerine,
“mimesis” ve “katarsis” sa¤layan bir sanatsal yaratma ve kat›l›m ortam›n›n okullardaki
programlar içinde kendine yer bulup bulamad›¤› da sorgulanmal›d›r. Teknolojik
araçlar›n, e¤itimsel aç›dan “de¤ersiz içerik” ile amaçlaflmas› ve kendilerinin içerik/mesaj
haline gelmesi ile içselleflmifl bir “araç” olarak kullan›lmas› aras›ndaki fark› kavramak
teknoloji merkezli olarak ö¤renciyi, ö¤retmeni, e¤itimciyi, toplumu, k›saca insan› d›fllayan
bir e¤itim sistemi tehlikesine karfl› önemli bir direnç noktas› olabilecektir. Ö¤retmenlerin
birer profesyonel olarak, mesleki özerkliklerini ve araçlar karfl›s›ndaki egemenli¤ini
destekleyen bu yaklafl›mlar, ayn› zamanda ö¤renciler ve di¤er bireyler için de kendileri-
ni geliflmifl bilgisayarlar, internet yaz›l›mlar› ve di¤er iletiflim “araçlar›” karfl›s›nda özne
olarak konumlamalar›n› destekleyecek politikalar yayg›nlaflmal›d›r.
Postman'›n, bir e¤lence ve gösteri kültürünün araçlar› olarak gördü¤ü medyan›n
do¤rudan içinde yer almaya bafllad›¤› internet ba¤lant›l› ya da ba¤lant›s›z bilgisayarlar
ve di¤er görsel e¤itim teknolojisi ürünleri, e¤itim kurumlar›n›n di¤er tüm etkinlik ve
donan›mlar›n›n önüne geçmektedir. Bu araçlar›n uzun dönem içindeki biliflsel etkilerinin
tart›fl›lmas›na devam edilmeli, araflt›rma öncelikleri içinde yer almal›, kullan›c›lar›n› nes-
nelefltiren etkilerini azaltacak ve yok edecek davran›fl ve kullanma biçimleri desteklen-
melidir.
66
Makale
KAYNAKÇA
----- Aksoy, Hasan Hüseyin. (2003). “E¤itim Kurumlar›nda Teknoloji Kullan›m› ve Etkilerine ‹liflkin Bir Çözümleme”.
E¤itim Bilim Toplum. Cilt 1.Say› 4, Güz 2003. Ss. 4-23.
----- Apple, Michael. W.(1989). Teachers and Texts. A Political Economy of Class and Gender Relations in
Education. Routledge, New York.
----- ________. (2000, 2002) .Official Knowledge : Democratic Education in a Conservative Age. London, UK:
Routledge. (2000) This edition published in the Taylor & Francis e-Library.
----- Birgün. (14 Eylül 2005). “Bakanl›ktan gov.tr dayatmas›”.
----- Erdo¤an, ‹rfan.(2005). “Yaflam Boyu Ö¤renme ve Medya”. F. Say›lan ve A. Y›ld›z (Editörler). Yaflam Boyu
Ö¤renme. Sempozyum Bildirileri ve Tart›flmalar. PegemA Yay›nc›l›k, Ankara. ss.164-177.
----- Huxley, Aldous. (2000).Cesur Yeni Dünya. 3. Bask›. Çeviren Ümit Tosun. ‹thaki Yay›nlar›, ‹stanbul.
----- Illich, Ivan. (1985). Okulsuz Toplum. Çev: (T. Bedirhan Üstün). Birey ve Toplum Yay›nlar›, Ankara.
----- _________. (2000). fienlikli Toplum. Ayr›nt› Yay›nlar›. ‹stanbul.
----- Ministry of Education and Baskent University. 2002. The Institutional Evaluation Research on Primary
Education Schools. The Directorate of MEB Project Coordination Center Basic Education Project (Ln-4355-
TU). Ankara .
----- Ong, Walter J. (1995). Sözlü ve Yaz›l› Kültür. Sözün Teknolojileflmesi. Sema Postac›o¤lu Banon. Metis Yay›nlar›.
‹stanbul.
----- Orwell, George. (2004).Bin Dokuz Yüz Seksen Dört. 6. Bas›m Çeviren: Nuran Akgören. Can Yay›nlar›, ‹stan-
bul.
----- Oskay, Ünsal. (1982). XIX. Yüzy›ldan Günümüze Kitle ‹letifliminin Kültürel ‹fllevleri. Kuramsal Bir Yaklafl›m. A.Ü.
Siyasal Bilgiler Fakültesi Yay›nlar›. No:495, Ankara.
----- Postman, Neil. (2004). Televizyon: Öldüren E¤lence. Gösteri Ça¤›nda Kamusal Söylem. 2. Bask›. Çeviren:
Osman Ak›nhay. Ayr›nt› Yay›nlar›. ‹stanbul.
----- Reeves, Thomas C. (1998).Answering Critics of Media and Technology in Education. ED_MEDIA /ED-TELE-
COM 98 World Conference on Educational MULT‹MEDYA AND Hypermedia & World Conference on
Educational Telecommunications. Proceedings (10th, Freiburg, Germany, June 20-25, 1998. ERIC
(Educational Resources Information Center), EDRS No: ED428713
----- Sanholtz, Judith Haymore and Brian Reilly. (2004). “Teachers, Not Technicians: Rethinking Technical
Expectations for Teachers”. Teachers College Record, Volume 106, Number 3, 2004, p. 487-
512.http://www.tcrecords.org ID Number:11525, Ulaflma tarihi: 9.10.2005, 23.21
----- Smith, Preserved (2001). Rönesans ve Reform Ça¤›. Bir Sosyal Arkaplan Çal›flmas›. Türkiye ‹fl Bankas› Kültür
Yay›nlar›. ‹stanbul.
----- Spring, Joel. (1997). Özgür E¤itim. Çeviren: Ayflen Ekmekçi. Ayr›nt› Yay›nlar›. ‹stanbul.
----- T›l›ç, Latif Do¤an. (2005). “Medya ve Yaflam Boyu Ö¤renme: Ö¤renmek mi? Ö¤renmemek mi?” F.Say›lan
ve A. Y›ld›z (Editörler). Yaflam Boyu Ö¤renme. Sempozyum Bildirileri ve Tart›flmalar. PegemA Yay›nc›l›k,
Ankara. ss.182-189.
----- Turçenko, V. (1979). Bilimsel Teknik Devrim ve E¤itimde Devrim. Konuk Yay›nlar›, ‹stanbul.
----- Walsh,Mark. (2005). USA: Commercials in the Classroom. (Associate Editor, Education Week)
URL:http://www.unesco.org(courier/2000_04/apprend.htm 6 Ekim 2005'de ulafl›ld›.
----- Walker, Decker F. ve Jonas F. Soltis. (1992).Curriculum and Aims. Second Edition. Teachers College Press,
Teachers College Columbia University, New York.
----- Warschauer, Mark. (July 2002). “Reconceptualizing the Digital Divide”. First Monday, Volume 7, number 7.
URL:http://firstmonday.org/issues/issue7_7/warschauer/index.html 6 Ekim 2005'de ulafl›ld›.

67

You might also like