Professional Documents
Culture Documents
el-Badd, adn daha ok Melie ynelttii eletirileriyle duyurmutur. Fakat hretini ncelikli olarak tptaki uzmanlna borludur. 4 Zaten bilinen
tek hocas da devrin tp otoritesi Ebl-asen Sad b. Hibetillhtr (. 495/1102).5
Biyografik eserlerde Evaduzzemn, 6 Feylesful-Irayn, 7 Aristotels
denginde bir filozof8 olarak nitelenen Ebl-Beraktn felsefe tahsilinin nerede, ne
zaman ve kimler elinde gerekletii bilinmemektedir. Muhtemelen, felsefe ile de
ilgilenen hocas byk tabip Ebl-asenden kazand altyapyla, slm kltr ve
medeniyet tarihinin velut bir devrinde yaam birisi olarak Platn (m.. 347),
Aristotels (m.. 322), Proklos (. 485), oanns Philoponos/Yay en-Nav (.
570), el-Kind (. 252/866?) Eb Bekr er-Rz (. 313/925), el-Frb (. 339/950),
hvnu-af (IV/X. yy.), el-Blln (. 403/1013), bn Sn (. 428/1037), elCuveyn (. 478/1085) ve el-azzl (505/1111) gibi dnrlerin eserlerini inceleyerek fikirlerini olgunlatrmtr.9 Yahudi asll Ebl-Berakt, mrnn sonlarnda da Mslman olmutur.10
2
Bkz. el-Beyhe, Tetimmetu vnil-kme, s. 126. Bu tercihin gerekeleri iin bkz. Tuna
Tunagz, Eb'l-Berakt el-Badd'de Tanr dncesi, Yaymlanmam doktora tezi, Ankara
niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Ankara 2012, s. 12-13.
10
172
Me felsefeyi bozulmam asl biimine yeniden dntrmeyi hedefleyen el-Baddnin orijinal ve nitelikli fikirler beyan etmi olmasna ramen,
kitlelere mal olduu veya slam dnce tarihinin yap talarndan birisi olduu
sylenemez.
11
Ebl-Berakt, felsef sistem ve slup balamnda Melie, ulhiyet tasavvurunda Earlie, nefs anlaynda ise tasavvufa yakndr. Fakat genelde,
Me izgiye olan yaknlna iaret etmemiz gerekir. Herhangi bir ekoln mutaassp takipisi olmayan filozofumuzun fikirleri, ardndan gelen dnrlerin sistemlerinin lehinde ya da aleyhinde yer alna gre, mspet ya da menf olarak
deerlendirmitir.
es-Suhreverd (. 587/1191), lemin kdemi, Me sudr teorisinin eksiklikleri, Allahn varl ve ispat yntemleri, insan ruhu ve nitelikleri, en nemlisi
felsef sisteminin temeli olan nr tasavvuru gibi hususlarda Ebl-Berakttan
istifade etmitir. Kitbut-Telvtta sk sk ondan alnt yapar. Bununla birlikte,
Ebl-Berakt, Allaha hdis irade izafe ettii iin,12 felsef hakikatleri ve nceki
filozoflar anlayamamakla; Yahudilie, slmiyete, tevhit inancna ve felsef kesinlie muhalefet etmekle itham eder.13
Fahruddn er-Rz (. 606/1210), filozoflarn dnce dnyasna felsefe
cephesinden itiraz eden birisi olmas hasebiyle Ebl-Berakttan, kelm paradigmaya yaklat fizik, psikoloji ve metafizik bahislerinde olduka faydalanm;
e-ehrazrnin de (. 687/1288'den sonra) iaret ettii gibi, filozoflara ynelttii
eletirilerin ounluunu Ebl-Berakt kanalndan elde etmitir.14
12
13
14
Bkz. e-ehrazr, Nuzhetul-erv, s. 395; erafeddin Yaltkaya, Ebu Al-Berekt AlBadad, Darlfnun lahiyat Fakltesi mecmuas, say: 17, s. 35; Eb Sade, el-Vucd velhuld, s. 46.
173
15
16
Bkz. el-amev, Mucemul-udeb, c. IV, s. 1763; e-afed, el-Vf bil-vefeyt, c. XXI, s. 85;
el-Badd, Hediyyetul-rifn, c. I, s. 700; ul-meknn fi-eyl al kefi-unn an
esml-kutub vel-funn, c. II, s. 486. en-Nedv, el-Beyheye ait bu kitabn kayp olma ihtimalinden ihtiyatla bahsetmektedir. Bkz. en-Nedv, Male, el-Muteber sonunda, c. III, s.
243.
17
18
19
20
el-Beyhe, Tetimme, s. 126; bnul-f, hbrul-ulem, s. 224; bn Eb Usaybia, Uynulenb, s. 376; e-afed, el-Vf bil-vefeyt, c. XXVII, s. 178; el-Badd, Hediyyetu'l-rifn,
c. II, s. 506; ez-Zirikl, el-Alm, c. VIII, s. 74.
174
3) Risle fn-nefs22
4) Kitbut-tefsr23
5) Male f sebebi uhril-kevkibi leylen vehtifih nehran24
6) htirut-ter25
7) Kitbul-arbn26
8) el-Beraas27
9) Emnul-erv28
10) Kitbu siysetil-beden ve faleti-erb ve menfih ve marrih29
11) Risle fl-a vel-ader30
12) Risle fl-amel bi-afatil-fayye31
13) av al kitbil-nn f-bb.32
21
bn Eb Usaybia, Uynul-enb, s. 374; el-Badd, Hediyyetu'l-rifn, c. II, s. 506; eafed, el-Vf bil-vefeyt, c. II, s. 178; e-eheb, Trhul-slm, c. XX, s. 419.
22
el-Beyhe, Tetimme, s. 125; Cecil Ruth, Hibat Allah, Abu Al-Barakt, Nathanel Ben Ali, Eli
Al-Baghdd, Encyclopaedia Judaica, c. VIII, s. 462.
23
24
bn Eb Usaybia, Uynul-enb, s. 376; e-afed, el-Vf bil-vefeyt, c. XXVII, s. 178; elBadd, Hediyyetu'l-rifn, c. II, s. 506; ez-Zirikl, el-Alm, c. VIII, s. 74.
25
bn Eb Usaybia, Uynul-enb, s. 376; e-afed, el-Vf bil-vefeyt, c. XXVII, s. 178; elBadd, Hediyyetu'l-rifn, c. II, s. 506; ez-Zirikl, el-Alm, c. VIII, s. 74.
26
bn Eb Usaybia, Uynul-enb, s. 376; e-afed, el-Vf bil-vefeyt, c. XXVII, s. 178; elBadd, Hediyyetu'l-rifn, c. II, s. 506.
27
bn Eb Usaybia, Uynul-enb, s. 376; el-Badd, Hediyyetu'l-rifn, c. II, s. 506; ezZirikl, el-Alm, c. VIII, s. 74.
28
bn Eb Usaybia, Uynul-enb, s. 376; el-Badd, Hediyyetu'l-rifn, c. II, s. 506; ezZirikl, el-Alm, c. VIII, s. 74.
29
30
Moritz Steinschneider, Die Arabische literatur der Juden, s. 184; Ruth, Hibat Allah, Abu AlBarakt (Nathanel) Ben Ali (Eli) Al-Baghdd, Encyclopaedia Judaica, c. VIII, s. 462.
31
175
32
Steinschneider, Die Arabische literatur der Juden, s. 184; Ruth, Hibat Allah, Encyclopaedia
Judaica, c. VIII, s. 461. Ebl-Berakt el-Baddnin biyografisine dair geni bilgi iin bkz.
Tunagz, Eb'l-Berakt el-Badd'de Tanr dncesi, s. 10-44.
33
34
35
hvnu-af, Rasil, c. II, s. 127, c. III, s. 517; Uysal, hvn- Saf, DA, c. XXII, s. 3.
36
Bkz. el-Frb, Uynul-Mesil, s. 58; Risletu fuil-kem, s. 81; bn Sina, e-if: elilhiyyt, c. II, s. 266-267, 373-381; bn Rud, el-Kef an menhicil-edille, s. 103-111.
37
Bekir Topalolu, Huds, DA, c. XVIII, s. 305; slm kelmclar ve filozoflarna gre Allahn
varl, isbat- vcib, s. 80.
38
176
39
el-Blln, Kitbu temhd, s. 38-39. Ayrca bkz. el-azzl, el-tid fl-itid, s. 19-20. elMturd, Kitbut-tevd, s. 27; el-, erul-ulil-hamse, s. 54.
40
41
el-Blln, Kitbu temhd, s. 37, 42; el-azzl, el-tid fl-itid, s. 19, 24. Hdislerin
varoluundan nce olmayan her ey sonradan olmutur. lem hdislerden nce deildir. yle ise, lem sonradan olumutur. el-azzl, el-tid fl-itid, s. 16.
42
43
44
el-Blln, Kitbu temhd, s. 42-44; er-Rz, Muaalu efkril-muteaddimn velmuteahhirn minel-ulem vel-ukem vel-mutekellimn, s. 147, 149. lem barndrd
cinsleriyle, arazlaryla ihdas edilmitir; yokken sonradan var edilmitir. Bunlarn hepsinin bir
muhdisi vardr. [Muhdis, lemin] cinslerini, cevherlerini, arazlarn yaratm olup onlarn cinsinden deildir. el-Ear, Risle il ehlis -ser, s. 209.
177
makla birlikte, Ebl-Beraktn, fikren ve hissen huds teorisinden ve huds teorisini benimseyenlerden uzak olduu ok aktr.45
Ebl-Berakt el-Badd, daha anlalr bir fikir olduu ve baz sekin kiiler tarafndan da benimsendii iin, huds szn [birka yerde inancn
(itid)]46 benimseyenlerin ounluu temsil ettiini sylemektedir. Filozof, ayrca,
bu ounluun, Yaratan inkr ettikleri izlenimini uyandrmak iin kdemcilere
Dehriyye47; kdemcilerin de Tanry cmertlik ve var editen tl braktklar iin
hudsulara Muattla48 adn verdiklerini belirtir.49
Ebl-Berakta gre, huds delilini benimseyenler, teorisyenler ve taklitiler olmak zere iki gruptur. Taklitiler, hdisin varlndan nce zaman gemi
olmaldr. yaklamnda olduu gibi, kabullerini apriori ve basit bir esas zerinden
temellendirenler ile inanlarn fikirle desteklemek ve muhalifleri reddetmek arzusuyla hareket edenler olarak iki gruba ayrlrlar. Her bir grubun grn ele alp
ayr ayr eletiren dnr, grlerine yer verdii kiilerin kimler olduundan
bahsetmemektedir.50
Ebl-Berakt, huds delilini, (i) zamansal hudsun kabulnn ortaya karaca felsef ve din sakncalardan, (ii) huds delilinin formlasyonundaki eksikliklerden ve (iii) kendisi tarafndan revize edilen zaman kavramndan hareket ederek cedel ve burhan pek ok argmanla eletirmekte ve reddetmektedir:
45
46
47
48
49
50
178
51
52
el-Badd, el-Muteber, c. III, s. 28. lemin kadmliinin, Allahn cmertliinin gerei olarak
sunulmas balamnda bir karlatrma iin bkz. (Proklos), ucecu Brulus f demil-lem,
el-Eflniyyetul-mudese ierisinde, s. 34; Cemalettin Erdemci, Proclusun lemin kdemine
ilikin delilleri zerine, Hitit niversitesi lahiyat Fakltesi dergisi, say: 9, s. 161-162; elFrb, Kitbu ri ehlil-mednetil-fle, s. 57-58; bn Sn, e-if: el-ilhiyyt, c. II, s. 380.
Ayrca bkz. e-ehristn, el-Milel ven-nial, c. II, s. 477.
179
zaran sonral, iddia edildii gibi zamansal deildir. Aksine, buradaki sonralk,
Gneten kan fakat ondan zamansal olarak ayr ve sonra olmayan gne nn durumu gibi tbi ve nedenli olma anlamnda zt bir sonralktr.53
(3) Ebl-Beraktn bir dier eletirisi, zamann, huds ve yaratmada etkin olmamas zerine ina edilir. Filozof, hudsularn, varlktan nce gelen yokluk
sresinin zamansal bir sre olduunu; ayrca, iddia ettikleri yokluk sresinin yl,
ay, gn, dakika gibi herhangi bir sre olmasnda hudsun gereklemesi asndan herhangi bir mahzur grmediklerini aktarr. Ona gre, bu durum, huds iin
varsaylan zamann bir ksmnn veya tmnn ortadan kaldrlmasnn huds
kavramna halel getirmediini ortaya koymaktadr. Dolaysyla, Ebl-Berakta
gre, tesirin ou ile aznn bir olmas mmkn olamayacandan, hudsta esas
meselenin zaman olmadn kabul etmek gerekir. Ayrca, hudsu zamansal olarak telakki etmek, tasavvurlarmzn zayflndan kaynaklanr. nk var edilen,
var edenden sadece zt olarak sonra gelir. Zaman ise hudsu anlalr klar.54
(4) Ebl-Berakt, eletirisini zamansal kavramlarn tahlili balamnda devam ettirir. Filozofa gre, hudsularn da kabul ettii gibi, zaman, sre, dehr ve
sermed yaratlm eylerdir. Yaratlmak ise, Yaratcdan sonra olmak demektir.
yleyse, Yaratcnn sz konusu kavramlara nceliinin zamanla m yoksa varlkla
m olduuna makul bir cevap verilmesi gerekir. Ebl-Berakta gre, eer sz
konusu zamansal kavramlara ncelik, zamanla deil varlk ileyse -ki filozofumuz
bu seenei tercih eder ve ne karr- bu durum, hdis olmann nedenli (mall)
ve edilgen (mefl) olmak anlamna geldiini ispatlar. yleyse, Allahn lemi sonradan yaratt, sonu lemin yaratlmasnn balangc olan ve balangc sonsuz
bir srede tek bana kald ve bu srenin de zaman olduu eklindeki iddialar
doru olamaz.55
(5) Ayrca, el-Baddye gre, lemin zamansal balangcnn ncesinde, zaman ve yaratmann olmad iddias iki adan sakncaldr. nk eer
ihdas vaktinden nce yaratma olamaz! denirse Allahn kudretine halel getirilmi
53
el-Badd, el-Muteber, c. III, s. 28-29, 41. Karlatrma iin bkz. el-Frb, Risletu fuilkem, s. 81; bn Sn, e-if: el-ilhiyyt, c. II, s. 276-278, 240-241; el-azzl, Tehfutulfelsife, s. 88, 110.
54
55
180
olur. Tam aksine, ihdas vaktinden nce yaratma mmkndr. denirse de Allahn, lemi henz yaratmadan, hareketlerinin sonu lemin yaratld gne kadar
uzanan hareketli cisimler yaratmasnn imkn dhilinde olduu ihtimali ileri srlebilir. Bu ihtimal ise, lemin ncesinde hareket ve sknun mmkn olabilecei bir
zaman ve o zaman ierisinde, hudsularn asla kabul etmedikleri yaratma ve fiili
mmkn klar. Dolaysyla -kelmclar tarafndan iddia edildii gibi- zaman, lemle birlikte belli bir balangta yaratlmtr, balangcn uzatlmas mmkn deildir. demenin anlam kalmamaktr.56
(6) Eletirilerini devam ettiren Ebl-Berakt, kelmclarn n plana kard ilah irade argmann incelemeye balar. Ona gre, huds taraftarlar Allahn
lemi yaratm olduu andan daha nce veya sonra yaratmamasnn gerekesi
olarak Onun mutlak iradesini gstermilerdir. el-Baddnin huds taraftarlar
adna verdii tanma ve onlardan aktard yoruma gre, ilah irade, bir eyi benzerinden ve denginden ayrmay salayan akl sret57 olarak vakitleri ezelde benzerinden ayrt etmi ve yaratmann balad vakti hususletirmitir.58
Ebl-Berakt, irade argmannn birka adan problemli olduunu ileri
srer. Ona gre, ncelikle, kdemde zamanlar arasnda eitlik ve benzerlik olduundan, nce ile sonra arasnda bir fark yoktur. Bundan dolay ilah iradenin bir
tercihte bulunmasnn hibir makul dayana bulunmamaktadr. Bir dier sknt
ise, bahsedilen irad temyizin zihinde mi harite mi gerekletiinin aklanmam
olmas ile ilgilidir. el-Baddye gre, eer temyiz zihinde olursa murat edilen ey,
fiilen deil, sadece akledilen bir ynle ayrt edilmi olur. Fakat hudsular, akl bir
sret olarak eyleri birbirinden ayran ilah iradenin, murat edilen eyin sahip ol-
56
el-Badd, el-Muteber, c. III, s. 30. Karlatrma iin bkz. bn Sn, e-if: el-ilhiyyt, c.
II, s. 380-381.
57
58
181
el-Badd, el-Muteber, c. III, s. 43-44. Karlatrma iin bkz. bn Sn, e-if: el-ilhiyyt,
c. II, s. 376-377.
60
61
182
bugnden niyet edip yapabilmesi, ncelik ve sonralktan dolay, eylerin birbirlerinden ayrlm olmasn gerektirir. Yani, dn, bugn, yarn diyebilmek iin ncelikle eylerin varolmas; sonrasnda ise Gnein batmas-domas gibi etkenlerle,
zamansal olarak birbirlerinden ayrlmas gerekir. Hlbuki lemin varlnn ncesinde yer alan; balangc sonsuz, sonu lemin yaratlmasnn balangc olan
srenin bir ksmn dierinden ayrt edecek bir snr ve ayrm mevcut deildir. Dolaysyla, aklmzn nceki yoklukla sonraki yaratmann arasn ayrabilmesi mmkn deildir. yleyse, her iki zaman arasnda herhangi bir fark olmamasna ramen, kadm iradenin hudsu murad ettiini sylemek; (a) fiilini gerekletirdii an
ile fiilinin ncesindeki anda, fil asndan bir deiimi, (b) dolaysyla, bu deiimi
gerektirecek bir kast veya haric irade gibi, daha nce olmayan bir eyi zorunlu
klar. Bu ihtimallerin hibirisi doru olamayacandan, el-Baddye gre, kadm
iradenin hdisi murat ettii fikri doru bir fikir deildir.62
(8) Ebl-Beraktn bir dier eletirisi, nedensellik kavram zerine bina
edilir. Ona gre, ister iradeyle olsun ister iradesiz; nedenlinin varln gerektiren
nedenlerin neden oluu tam olunca, nedenlilerin nedenlerinden geri kalmas
mmkn deildir. 63 Nedenselliin tam olmas da nedenin yenilenmeye ihtiyac
bulunmamas demektir. Hlbuki filin fil deilken sonradan fiile gemi olmas,
yani lemi var etmesi; lemin oluumu annda, kendisinde bir yenilenmenin olmasn ve lemi var etmeyi salayacak bir eyin kendisine eklenmesini gerektirir. Bu
da fiilin ncesinde filin tam olmadn gsterir. Tam olmayan bir filden bir fiil
kyorsa bu, ya baka bir irade veya g ile gerekleir ya da bilgisizlik, yetersizlik, zayflk, iradesizlik gibi fiilin ortaya kmasn engelleyen eylerin ortadan kalkm olmas ile el-Baddye gre, bu ihtimaller tam bir fil iin sz konusu ola-
62
el-Badd, el-Muteber, c. III, s. 33-34. Karlatrma iin bkz. bkz. bn Sn, e-if: elilhiyyt, c. II, s. 378-379; el-azzl, Tehfutul-felsife, s. 90-91.
63
Eer nedenli, nedeninin neden olarak yetkinliinden sonra zaman olarak gecikiyor ve
varolmuyorsa asla varolamaz. Gerektirme ve nedensellikte fazlalk beklenmez. Eer bekleniyorsa neden sonra da yetkin olamaz. Nedenlinin varl, kendisini gerektirecek nedeninin varlndan, neden gerektirme durumundaysa zaman olarak asla geri kalmaz. el-Badd, elMuteber, c. III, s. 53. Bu gre kaynaklk yapabilecek benzer yorumlar iin bkz. Proklos,
ucecu Brulus f demil-lem, s. 35-36. Karlatrma iin bkz. el-Frb, Risletu fuilkem, s. 81; bn Sn, e-if: el-ilhiyyt, c. II, s. 265-266, 374; Kitbun-nect, s. 254, 259;
el-azzl, Tehfutul-felsife, s. 88, 124; e-ehristn, el-Milel ven-nial, c. II, s. 477-478.
183
64
65
el-Badd, el-Muteber, c. III, s. 35. Karlatrma iin bkz. bn Sn, e-if: el-ilhiyyt, c.
II, s. 373-374, 376-377.
66
Benzer ifadeler iin bkz. el-Blln, Kitbu temhd, s. 41, 42, 84; el-azzl, el-tid flitid, s. 20, 27; yu ulmid-dn, c. I, s. 106, 107; Yaltkaya, Ebu Al-Berekt Al-Badad,
Darlfnun lahiyat Fakltesi mecmuas, say: 17, s. 25.
67
184
Ebl-Beraktn dolayl olarak aralarna kendisini de dhil ettii kdemcilere gre, cisimlerin ayr olmad hareket ve skn, mutlak hareket ve skndur.
Yani, mutlak hareket hdis olmad iin kk nermenin vermeye alt sonu
doru deildir. nk kk nermedeki hareket, mutlak hareket olarak alnr ve
bu nermenin doruluu iddia edilirse muhdesten ayr olmayan eyler de
muhdestir. eklindeki byk nerme doru kabul edilemez. Bu durumda ise,
ispatlanmaya allan zamansal hudsun yerini, pekl var edicisinden sonra
gelme anlamndaki zt ve ibd huds alabilir.68
Ayrca, Ebl-Berakta gre, huds delilinin arka plannda yer alan bir
eyden uzak kalamayan, o eyin aynsdr. gibi bir yaklam, nedenlisinden bir an
bile uzak kalamayan nedenin, nedenli olmas; ihdas ettii eyden bir an bile uzak
kalamayan muhdisin, muhdes olmas gibi kabul edilemeyecek bir sonuca yol aar.
Ksaca, hudsular, byk ve kk nermede farkl anlama sahip e sesli kelime
kullanmak suretiyle mugalata yapmlardr. Bu nedenle, kurguladklar huds delili
geerli bir delil deildir.69
Hristiyan filozof ve mtercim Yay b. Adnin (. 364/974) rencisi bn
Sivr el-Baddye (. 407/1017) ait, huds delilini eletiren bir risalede, cisimlerin arazlardan uzak olmaynn cismin hudsunu gerektirmedii; hareket ve sknun birbiri ardna gelmesinin zorunlu olmad; kelmclarn kulland huds
delilinin ncllerinin istenen sonucu veremeyecei; muhdes teriminin pek ok
anlama geldii ve esas anlamnn da nedeni olmakszn varolmayan ey olduu
ve Allahn, lemden zt olarak nce ve stn olduu eklinde grler ifade edilmektedir. 70 el-Muteberin ilgili blmyle rten sz konusu risaleyi, EblBerakt el-Baddnin huds eletirisinde faydaland kaynaklardan birisi olarak
grmek mmkndr.
68
69
70
Bkz. bn Sivr el-Badd, Enne delle Yay en-Nav al ades il-lem evl bil-abli min
dellil-mutekellimne alen, el-Eflniyyetul-mudese ierisinde, s. 243-247; Alemin
hudsuna ilikin Yahya en-Nahv ile kelmclarn delillerinin karlatrlmas, ev. Cemalettin
Erdemci, Kelm aratrmalar dergisi, say: 2, s. 155-164.
185
71
72
73
Bkz. Aristotels, Fizik, 219 1, s. 191; 220 5-15, s. 197-199. Aristotels, Fizikte zaman
bazen hareketin says, bazen de hareketin ls olarak tanmlamtr. Bkz. Mehmet Da,
slm felsefesinde Aristocu zaman gr, Ankara niversitesi lhiyat Fakltesi dergisi, say: 19, s. 104.
74
Zaman, varlkla zdeletiren ve eylerin objektif sresi olarak gren bu anlay, ileride
Bertrand Russell (. 1970) ile Martin Heidegger (. 1976) tarafndan da tekrarlanacaktr. Bkz.
H. Ziya lken, slm Felsefesi, s. 203; Pines, Nouvelles etudes sur awhad al-zamn Abu-lBarakt al-Baghdd, s. 40.
186
76
el-Badd, el-Muteber, c. III, s. 39-40. Ebl-Berakt el-Baddnin, varlkla zaman birletiren yorumunun arka plannda, zaman cismin varolu sresi olarak tanmlayan el-Kindnin
etkisinin olmas imkn dhilindedir. Bkz. Da, The Philosophy of Abl-Barakt al-Baghdd
with special reference to his concept of time, s. 215. el-Baddnin, sz konusu yaklamnn
ezellik ve ebedlii varln varolma tarz olarak gren Yeni Eflatunculuun kurucusu
Plotinos (. 270) paralelinde olduunu da sylenmektedir. Zira Plotinos da zaman, say ya da
hareketle birletirmenin yanl olduunu sylemekte ve ain (ezel-ebed) ile khronos (zaman) kavramlarn varlk paralelinde yorumlamaktadr. Filozofa gre, ain dnlrlerin
hayatn, khronos ise ruhun durumdan duruma yryp ilerleyen hayatn ifade eder. Bkz.
Bkz. Fahrettin Alta, Fahreddin er-Rznin bn Sn yorumu ve eletirisi, s. 296, 297; Francis
Peters, Antik Yunan felsefesi terimleri szl, s. 20, 191.
77
187
78
79
el-Badd, el-Muteber, c. III, s. 41. Aristotelsi dnrler dehr ve sermedi ayr kavramlar
olarak tanmlarken el-Badd, tpk Eb Bekr er-Rz gibi, sz konusu kavramlar aynlatrmtr. Bkz. Da, The Philosophy of Abl-Barakt, s. 220. Makalemizde, huds delilinin eletirisi balamnda kstl olarak yer verdiimiz filozofun zaman kuramnn detayl anlatm iin
bkz. Kemal Szen, Ebl-Berekt el-Baddnin zaman teorisi, Dini aratrmalar, say: 10,
s. 161186; Ferruh zpilavc, Ebl-Berekt el-Baddde tabiat felsefesi, s. 260-274.
188
(d) Varoluun ncesinde yer ald dnlen yokluun sresinin yl, ay,
gn, dakika gibi herhangi bir sre olmasnda hudsun gereklemesi
asndan bir saknca olmamas, srenin varolu anlamnda bir etkisinin olmadn ve asl nemli olann varlk olduunu gsterir.
(e) Hudsun nedeninin ilah irade olduu kabul, kdemde zamanlar
arasnda eitlik ve benzerlik olduundan, irad tercihin bir dayana
olmad anlamna gelir. radenin temyizinin d dnyada gerekletii kabul ise, bir eyin varolmasndan nce varolmasn gerektirdii
iin yanltr.
(f) Allahn sonradan yaratm olduunu sylemek, Allahn hdis mevcutlara ynelik hdis ve yeni iradesiyle nce iradesinin, sonra
hdislere mahal olacak ztnn yenilenmesi anlamna gelir.
(g) Zamansal adan, bir eye nce veya sonra diyebilmek iin eylerin
varolmas, sonra zamansal bir lyle birbirinden ayrlmas gerekir.
Fakat varsaylan yokluktaki srenin bir ksmn dierinden ayrt edebilecek bir snr ve ayrm mevcut olmadndan, aklmzn nceki yoklukla sonraki yaratmann arasn ayrmas mmkn deildir.
(h) Nedenlinin varln gerektiren nedenlerin neden oluu tam olunca,
nedenlilerin nedenlerinden zamansal olarak geri kalmas mmkn
deildir.
(i)
Cisimler, muhdes hareket ve skndan ayr deildir. Muhdesten ayr olmayan eyler de muhdestir. hkm, byk ve kk nermelerdeki muhdes kavramlar ayn anlama gelmedii iin doru kabul edilemez. Ayrca bu nermedeki bir eyden uzak kalamayan, o eyin
aynsdr. yaklam, nedenliden bir an bile uzak kalamayan nedenin
nedenli olmas gibi, kabul edilemeyecek bir sonuca yol aar.
(j) Zaman, hareketin deil, varln lsdr. Bu nedenle, zaman hareketle deil, hareketi zamanla izah etmek gerekir. Dolaysyla, zamann hdis olduu fikri, varln hdis olduu, en nihayet Allahn
varlnn da hdis olduu anlamna gelir. nk Allah dhil her ey,
zaman kavram ierisindedir.
189
80
81
Bkz. el-yme: 37; Abese: 19; en-Necm: 46; Fr: 11; el-Kehf: 37; en-Nahl: 4; el-acc: 5.
82
190
83
84
191
ezamanll yaklam, bir kez daha, kendisine sudr izafe edilen Birin lk Neden
ve lk lke olmas tasavvurunun bir uzantsdr. Fakat bu tespit, filozofun sudr
teorisini kabul ettii veya bu kabuln gizledii gibi olas bir speklasyona dayanak tekil etmez. Sadece, lemin ezelliini ispat adna, Yeni Eflatunculuktan sorunlu bir destek ald anlamna gelir.
(4) Ebl-Berakt, bir dier yerde, varoluun ncesinde yer ald dnlen yokluun sresinin yl, ay, gn, dakika gibi herhangi bir sre olmasnda
hudsun gereklemesi asndan bir saknca olmamasnn, doal olarak srenin
varolu anlamnda bir etkisinin olmadn sylemektedir. Kanaatimizce, yokluk
sresini betimlemek iin herhangi bir srenin zikredilebilmesi, srenin hudsta bir
neme sahip olmadn deil; Yaratan ile yaratlan arasnda, zamansal olarak
nicelii ok da nemli olmayan bir birimle, ncelik ve sonraln bulunduu anlamna gelir. Dolaysyla, buradaki yokluk sresi ifadesi, irade sahibi Yaratcnn
yarattklaryla olan varlksal birlikteliini deil; Allahn zt ve zaman olarak her
eyin ncesinde yer aldn vurgulamaktadr.
(5) el-Badd, dier taraftan, bir eyi dierinden ayrmay salayan akl
sret eklinde tanmlad ilah iradenin, ezelde vakitleri benzerinden ayrt ederek
yaratmann balad vakti hususletirdiini ve aklda deil d dnyada gerekleen irad temyiz anlaynn pek ok sknty bnyesinde barndrd yorumunu
yapar.
ncelikle, filozof eletirilerini, n plana kard ve muhtemelen elazzlye ait bir ilah irade tanm, hudsun murat edildiine dair aidiyeti mehul
bir yorumun tercihi ve bu anlayn ortaya karaca skntlar zerine, deyim
yerindeyse ok cz ve hatta ind noktalar zerine younlatrmaktadr. Hlbuki
irade, akl sret ifadesinin tanma eklenmi olmas ihtimali bir yana, kelmclar
tarafndan esasen g yetirilen bir eyin, gereklemesi mmkn iki tarafndan
birisini tahsis ve tercih eden sfat olarak alglanmaktadr. 85 Bu yaklam, doal
olarak henz olmayan eylerin, nce varlnn veya yokluunun; sonra ise, varl
tercih ediliyorsa varlksal zelliklerinin tercih edilmesi anlamna gelir.
85
192
el-Badd tarafndan da vurguland zere, konu, Allahn ezelde yaratp yaratmad zerine olduuna gre; ezeldeki tercih, henz yaratlmam vakitlerin deil, eylerin yaratlmasnn veya yaratlmamasnn tercihidir. yleyse, ilah
iradenin ezeldeki tercihi, el-Baddnin iddiasnn aksine, varln veya yokluun
birbirinden ayrlmas zerinedir.
Dier taraftan, Ebl-Berakt tarafndan tenkit edilen, Allah nce vard,
sonra ise lem oldu. gibi, eylerin varlk ynyle birbirlerine kyaslanmas suretiyle zikredilebilecek zamansal bir ifade; tamamen soyut dzlemdeki bir durumun,
snrl dil ve idrak dzeyine sahip insan tarafndan anlalmasn kolaylatrmak
amacyla sarf edilmi bir dilsel karlktr. Dolaysyla, filozofun ilah irade ile
hudsu birbirinden ayrmak iin yapt akl karmlar hedefine ulam deildir.
(6) Ebl-Berakt tarafndan kudret sfat ile huds arasnda kurulan irtibat
konusuna gelirsek, filozof bu yorumlarn ilkinde, ihdas vaktinden nce yaratma
olamaz! denmesinin Allahn kudretine halel getireceini ifade etmektedir. Ne var
ki, kulland ifadelere baklrsa, Ebl-Beraktn kelmclara pek de inanmakszn
atfettii bu ihtimal, bir kelmcnn dillendiremeyecei bir varsaymdr. hdas vaktinden nce yaratma olabilir. eklindeki varsaym ve zerine bina edilen karmlar ise, kelmclar asndan fiil durum bunun tam aksi olduu iin; tpk ilki gibi,
faraziyeden baka bir nitelie sahip deildir ve kalem kavgas amal gzkmektedir.
(7) el-Badd tarafndan ileri srlen bir dier eletiri, mevcut olmayan
bir eyin varolmasn dilemenin, Allahn hdis mevcutlara ynelik hdis ve yeni
iradesiyle, nce iradesinin, sonra hdislere mahal olacak ztnn yenilendii anlamna geldii eklindedir. Ne var ki, filozofun eletirdii Earler tam da bu itiraza
muhatap olmamak iin; Allahn hdis eylere ynelik iradesinin, sonradan ortaya
kan bir irade olduunu deil, Onun mutlak iradesinin l yezl yani hdis taalluku olduunu sylerler.86 Dolaysyla, el-Baddnin tespiti vakay uygun deildir.
Ayrca, filozofun sadece kendisine ait olan hdis ve mteceddit irade grn ve
o grn yarataca skntlar muarzlarna atfetmesi de cidd biimde eletirilebilecek bir yntem sorunudur.87
86
87
Ebl-Beraktn hdis irade ile ilgili grleri iin bkz. el-Badd, el-Muteber, c. III, s. 45-48.
193
Dier taraftan, ilim sfat ile grlerini anlatt bir yerde Ebl-Berakt,
Allahn sfatlarnn, heylya eklenmi bir sret gibi zatnn cz olmadn ve
Allahn hdis eylere ynelik bilgisinin Onun zatnda deil, sadece bilgisinin izafetlerinde bir deiiklik ve yenilenme ortaya karacan ve de ztn birlii ile yceliine zarar vermeyeceini uzun uzadya anlatmaktadr.88 Evrendeki nesnelerin,
madde ile sretin birleimi olduu eklindeki Peripatetik ve Me nosyona dayanan bu karm, kelamclarn btn tarafndan benimsenmemi bir fizik teorisi
zerine bina edilmesi bir yana, filozofumuzun cziyyt bahsindeki gryle de
elimektedir.
(8) Bir dier eletiri, huds delilinin ncllerindeki skntlar zerinedir. Filozofa gre, hudsular tarafndan cisimler, muhdes hareket ve skndan ayr
deildir. Muhdesten ayr olmayan eyler de muhdestir. hkm; kk nermedeki
hareket, belirli deil mutlak hareket olarak deerlendirildiinde, byk ve kk
nermelerdeki muhdes kavramlar ayn anlama gelmeyecei iin doru kabul
edilemez. ncelikle, filozof herhangi bir mutlak hareket tanm yapmamakta ve
dnyay evrenin merkezi kabul eden Batlamyusu kozmolojiden esinlenen sudr
teorisinin, ezel dairesel hareket ve bu hareketin kendisinin aasndaki dier
hareketlerin nedeni olduu anlayndan hareket etmektedir. Gnmzde rtlm olan bu teorinin, o gn iin dah kelmclara izafe edilebilmesi mmkn
olmad gibi; kabul edilmemesine ramen, byle bir hareket de olabilir. itirazyla, kelamclarn kurduklar huds denkleminin yanllna hkmetmek doru gzkmemektedir.
(9) Ayrca, Ebl-Beraktn huds delilinin temelinde yer aldn syledii
bir eyden uzak kalamayan, o eyin aynsdr. yaklam, varlk sfatn alabilecek
her ey iin deil, gzlemlenen varlklar iin geerlidir. Kelmclarla zdeleen
huds delilinin z, ncelik-sonralk balamnda da olsa, Allahn kendi dndaki
varlklardan farkl olduunu vurgulamak iken kelamclarn Allah hdis varlklara
benzeten bir yaklama sahip olduunu sylemek en azndan vakaya aykrdr.
(10) Ebl-Beraktn, varln ls olarak tanmlad zamann hdis
olmasnn, varln hdis olmas ve her ey zaman kavram ierisinde yer aldndan, en nihayet Allahn varlnn da hdis olmas anlamna geldii eklindeki
88
194
itirazna gelince; kanaatimizce bu eletiri, zamann her eyin gerisindeki temel bir
kavram olarak kabul edilmesi durumunda geerlidir ve nihayetinde ispat edilmi
bir teori deildir. Kelamclarn zaman anlay ise, el-Baddnin aksine,
Peripatetik ve Me filozoflardaki gibi hareket kavram ile ilikilidir. Bundan dolay kelamclar, hdis hareketle ilikili zamann ve zamandakilerin hudsuna hkmederken zamanla eitlemedikleri varln deil; varlk kategorisi ierisinde yer
alan mmkin veya hdis mevcutlarn hudsuna hkmetmilerdir.
yleyse, bnyesinde barndrd tm bu skntlardan dolay, EblBerakt el-Badd tarafndan huds delili aleyhine yaplan eletirilerin, huds
delilini rtme hviyetine sahip olmadn sylemek gerekir.
el-Muteberin genelinde ok mutedil ve serinkanl bir yaklam sergileyen
ve buna paralel bir dil kullanan Ebl-Berakt; huds konusunda, kitabn genelinden ayrlan, zor anlalr bir dile gemekte ve yukarda anlan zelliklerinden farkl
bir grnt vermektedir. Hatta deiiklik, bu blmn bir bakasnn kaleminden
km olabilecei gibi bir varsaym akla getirecek kadar dikkat ekicidir. Ne var
ki, ilgili blmn zellikle ieriinin, ksmen de slubunun metnin dier blmleriyle uyumu kesin olduundan, bu ihtimal zayftr ve kantlanabilir gzkmemektedir.
Fakat Ebl-Beraktn en azndan, kaynaklarnn boyutlar mphem tesiriyle, daha
agresif ve sert bir slup taknd ve duygusal bir pozisyon ald yorumunu yapmak imkn dhilindedir.89
Bununla birlikte, lemin ezeliliini benimseyen Ebl-Beraktn, lemin
sonradanl dncesi aleyhine yapt eletirilerinin, bir nevi materyalizm ya da
deizm olduu da dnlmemelidir. Aksine, dnr, el-Muteberin dier pasajlarnda mekanik bir varolu ngren Me sudr nazariyesini felsef ve din adan eletirip reddetmekte; irade ve kudret sahibi Allahn lemi, kendi varlndan
zamansal olarak ayr olmakszn irad olarak yarattn ve Allahn varolan her
eyin yaratcs olduunu ok ak biimde ifade etmektedir.90
Bu balamda, Ebl-Beraktn sylediklerinin zeti, Allahn lemi ezelde
var etmeyi istedii ve var ettiinden ibarettir. Hatta dnr, bahsedildii gibi,
89
el-Muteber metnindeki eitli sorunlar yanstmayan kolay anlalr bir yazm tercih ettiimizden, ilgili blmn orijinal metinle karlatrlmas faydal olacaktr.
90
195
ezeldeki var etme ile irade sahibi fil Tanr mefhumlarn uzlatrmak ve olupbitenleri Allaha isnat etmek gayesiyle, Allahn kadm iradesinin yannda hdis ve
yenilenen iradesinin olduu fikrini dah ileri srmektedir.
Hdis ve yenilenen irade tasavvurundan dolay, Ebl-Berekt anlayszlkla ve din-felsef hakikatler ile tevhide muhalefetle sulayan esSuhreverdnin ithamlarn doru bulmamakla birlikte; el-Baddnin lemin balangc balamnda gelitirdii irad-ezel yaratm sentezinin problemli olduunu
ve bu fikrin dnrmzn birbirleriyle elien felsef ve din metinler arasnda
bocalaynn sonucu olduunu dnmekteyiz.
Me filozoflar tarafndan Eslcy, Kitbul-hayril-ma, Risle fllmil-ilh gibi apokrif eserler araclyla felsef muhitimize dhil ve adapte edilen
sudr teorisi, kadm ve cmert Allahn ezel yaratcln formle etme adna, elBaddnin bu konu zelinde ok da insicaml gzkmeyen eklektik nazariyesine
kyasla, kendi ierisinde daha sorunsuz ve tutarl bir gr olarak gzkmektedir.
196
Kaynaklar
Abdulcebbr, Eb'l-asen el-K Abdulcebbr b. Amed b. Abdilcebbr elHemedn (. 415/1025), erul-ulil-hamse, haz. S. Muaf Debb,
Dru iyit-tursil-Arab, Beyrut 2001.
Alta, Eref, Fahreddin er-Rznin bn Sn yorumu ve eletirisi, z yaynclk,
stanbul 2009.
Aristotels, Fizik, ev. Saffet Babr, Yap ve kredi bankas yaynlar, stanbul
2005.
el-Badd, Bbnzde sml Paa (. 1338/1920), Hediyyetul-rifn esmulmuellifn ve srul-muannifn, ev. Rifat Bilge, tsh. M. Kemal nal, Avni
Aktu, I-II, Milli Eitim Bakanl, Ankara 1955.
---------, ul-meknn fi-eyl al kefi-unn an esml-kutub vel-funn,
thk. erefettin Yaltkaya, Rifat Bilge, I-II, Milli Eitim basmevi, stanbul
1945.
el-Badd, Eb'l-Berekt Hibetullh b. Al b. Melk (. 547/1152), el-Kitbulmuteber fl-kmetil-ilhiyye, I-III, Dru ve mektebetu Bibylon, Lbnan
2007.
---------, Kitbu sai edilletin-nal f mhiyyetil-al, nr. Amed e-ayyib,
Annales Islamologiques ierisinde, Kahire 1980, c. XVI, s. 127-147.
---------, Akl risalesi: Ebl-Berekt el-Badadi: Sahhi edilletin-nakl f mhiyyetilakl, ev. Ferruh zpilavc, slm ilimler dergisi, 2010, cilt: V, say: 2, s.
247-261.
el-Badd, Ebl-Hayr el-asen b. Sivr (. 407/1017), Enne delle Yay enNav al adesil-lem evl bil-abli min dellil-mutekellimne alen,
el-Eflniyyetul-mudese ndel-Arab ierisinde, nr. Abdurrahmn
Bedev, Vekletul-mabt, Kuveyt 1977.
el-Blln, Eb Bekr Muammed b. ayyib b. Muammed (. 403/1013), Kitbu
temhdil-evil ve telhd-delil, thk. Imduddn Amed aydr,
Muessesetul-kutubis-sefiyye, Beyrut 1986.
197
198
Risletu fuil-kem, es-Semeratul-maryye f bair-risltilFrbiyye ierisinde, nr. Friedrich Dieterici, E. J. Brill, Leiden 1890.
199
200
201
et-Taftzn, Saduddn Mesd b. Umer b. Abdillh (. 792/1390), erulmad, thk. Abdurramn Umeyra, I-V, lemul-kutub, Beyrut 1998.
e-ayyib, Amed Muammed, el-Cnibun-nad f felsefeti Ebl-Berakt elBadd, Dru-ur, Kahire 2004.
Topalolu, Bekir, slm kelmclar ve filozoflarna gre Allahn varl, isbat-
vcib, Trkiye Diyanet Vakf yaynlar, Ankara 1995.
---------, Huds, Trkiye Diyanet Vakf slm ansiklopedisi, stanbul 1998, c.
XVIII, s. 304-309.
Tunagz, Tuna, Eb'l-Berakt el-Badd'de Tanr dncesi, Yaymlanmam
doktora tezi, Ankara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Ankara 2012.
Uysal, Enver, hvn- Saf, Trkiye Diyanet Vakf slm ansiklopedisi, stanbul
2000, c. XXII, s. 1-6.
lken, Hilmi Ziya, slm Felsefesi, lken yaynlar, stanbul 1998.
Yaltkaya, erafeddin, Ebu Al-Berekt Al-Badad, Darlfnun lhiyat Fakltesi
mecmuas, 1930, cilt: IV, say: 17, s. 25-41.
e-eheb, emsuddn Muammed b. Amed b. Usmn (. 748/1348), Trhulslm, thk. Umer Abdusselm Tedmur, I-LII, Drul-kitbil-Arab, Beyrut
1987.
---------, Siyeru almin-nubel, thk. uayb el-Arna ve dr., I-XXIII,
Muessesetur-risle, Beyrut 1985.
ez-Zirikl, Hayruddn b. Mamd b. Muammed Al b. Fris (. 1396/1976), elAlm, I-VIII, Drul-lm lil-melyn, Beyrut 2002.
202