You are on page 1of 31

Wittgensteinn Felsefi Metamorfozu

Elena Panova eviren: Fikret Osman


Doktora r., U. . lahiyat Fakltesi zet Bu makalede yazar, Wittgensteinn erken ve ge dnemlerine ait birbirinden olduka farkl olan iki ayr felsefesini ve bu felsefeler dorultusunda da felsefi bir yntem olma iddiasnda bulunan tm analitik programlarn, materyalist-diyalektik felsefe asndan eletirel bir analizini sunmaktadr. Anahtar Kelimeler
Wittgenstein, Resim Kuram, Dil Oyunlar, Diyalektik-Materyalizm.

Abstract The Philosophical Metamorphose of Wittgenstein


In this article the author presents two rather different from each other philosophies of Wittgenstein dated from his early and his late period and makes a critical analysis from material-dialectical point of view of all analytic programs pretending to be a philosophical method based on these philosophies.

eviriye esas tutulan orijinal metin: Elena Panova, Filosofskata Metamorfoza na Ludwig Wittgenstein, L. Wittgenstein -zbrani Sineniya iinde, (Ed.) Nikolay Milkov, zdatelstvo Nauka i skustvo, Sofia 1988, s. 947. Elena Aleksandrova Panova, 1929 ylnda Sofyada dodu. 1951de Sofya Kliment Ohridski niversitesinin Felsefe blmnden mezun oldu. Mihail Lomonosof (Moskova, 1964) ve Oxford (1971/72) niversitelerinde alanyla ilgili aratrmalarda bulundu. 19521994 yllar arasnda Sofya niversitesinde retim yelii yapt. Burada, Klasik Burjuva Felsefesi Tarihi ve Analitik Felsefe dersleri verdi. 1968de doent, 1981de de profesr oldu. 2003 ylnda ld. almalarndan bazlar unlardr: Bacondan Marksa Kadar Felsefedeki Temel Problemler: Tz ve Bilgi Problemi zerine Tarihsel-Mantksal Bir Aratrma (1968), Yeni Metafizie Kar Eski Diyalektik (1978), Kant ve Analitik Metafizik (1986), Byk Filozoflar: Biyografik Ettler (1993).

Key Words
Wittgenstein, Picture Theory, Language Game, DialecticMaterialism.

Wittgensteinn Biyografisinden Fragmanlar Avusturyal filozof Ludwig Wittgenstein 1889 ylnda Viyanada dodu. Babas, elik retimi yapan byk bir iletme sahibi idi. Ludwig, kltrel geleneklerle zenginletirilmi olan bu Yahudi burjuva ailesinin sekizinci ocuuydu. Karl ve Leopoldine Wittgensteinn evi mehur sanat isimlerini bir araya getiriyordu. Johannes Brahms, Gustav Mahler, Pablo Kazalas, Rudolf von Alt vb. gibi sanatkrlar tarafndan ziyaret edilen bu evde, mzik, resim ve tiyatroya ithaf edilen geceler dzenleniyordu. Ailenin btn ocuklar sanatla ilgileniyordu. En byk kzlar Hermine, kendi zaman iin mehur bir ressamd. Ludwigin kendisi mzie olan tutkusu dnda mimarla da hevesli idi. O, kz kardei Margaretein Viyanada bulunan 20li yllara zg kbistik tarzdaki evini tasarlamt. L. Wittgensteinn ocukluu ailesinin evinde, st dzey retmenlerin ihtimamnda geer. 1908de Charlottenburgdaki yksek teknik okuldan mezun olduktan sonra havaclk teknii konusunda uzmanlamak iin Manchester (ngiltere) niversitesine gider. Burada, tepkili bir motor gelitirip yeni uak yaplar zerine deneyler yaparak, bilgilerini pratik olarak uygulama imkn bulur. Ancak yksek teknik enstitnn dar profesyonel ynelimliliinden tatmin olmadndan dolay, matematiksel mantn reniminde derinleir. O gnlerde niversite kasabas Cambridge, artk nl bir filozof olan Bertrand Russelln nderliinde mantksal-matematiksel aratrmalarn merkezidir. Gen Wittgensteinn, Bertrand Russellla tanmas, teknik uralarn brakp Cambridgee yerlemesi ve kendini mantksal-felsefi dncelere vermesi iin yeterli bir nedendir. Babasnn lmnden sonra Ludwige, tamamna yaknn balad byk bir miras kalr. Onun yaamnn erei varln teminat altna almak deil, entelektel olarak tatmin olmaktr. 1914 ylnda G. E. Moore (ada ngiliz felsefesinde en byk isimlerden biri), Norvete kendisini ziyaret eder. Bu ksa grme esnasnda Wittgenstein ilk defa, mantk zerine dncelerini aklar. Birinci dnya sava yllarnda gen Wittgenstein kaytl olduu topu alaynda, patlayan mermilerin altnda dahi zihnini megul eden mantk ve felsefe problemleri zerine dnr. 1918de Viyanadaki tatili esnasnda Tractatus Logico-Philosophicusu tamamlar. Bu kitapla her eyden nce, Wittgensteinn nazari geliiminin ilk dnemi ilikilendirilir. Cepheye dnnden bir ay sonra gelecekteki filozof esir der ve sava sonuna kadar -neredeyse tam bir yl- esirler kampnda kalr. Monte Cassinodaki esir askerler

kampndan Russella Tractatusun el yazmas nshasn gnderir. Terhisinden sonra uzun bir sre kitabna yaymc arar. Ard ardna gelen retler onu mitsizlie drmez. 1921de almasnn bir ksmnn, -byle bir frsat bulduunda- Natr-Felsefe Bildirileri dergisinde, yaymlanmasn kabul eder. 1921 ylnda Wittgensteinn Russellla yeniden karlamas yine zc bir rol oynar ve ertesi yl ngilterede ilk defa Tractatus Logico-Philosophicusun tamam (Almanca-ngilizce olarak iki dilde) yaymlanr. Bu ayn zamanda, Bertrand Russelln birinci baskya yazd giriinde ilk kez okuyucuya tantt, gnmze kadar devam eden bu kitabn yazarnn byk hretinin balangcdr: Hibir noktada grnte hatal olmayan bir mantk teorisi kurmak olaanst zor ve nemli bir i yapmak anlamna gelir. Sayn Wittgensteinn kitab ahsi grme gre bu liyakate sahiptir. Bunun iin hibir ciddi filozof onu ihmal edemez. Tractatus Logico-Philosophicusun Londrada yaymlanmas tannm Avusturyal bilim adamlar ve filozoflarn dikkatini eker. Matematiki Hans Hahn onun zerine ilk nazari semineri dzenler, Moritz Schlick (30lu yllarda ses getiren mantk pozitivist Viyana evresinin kurucusu) ise, daha 1922 ylnda hacim olarak ok byk olmayan, fakat tinleri heyecanlandran bu eserden byk bir hayranlkla bahseder. Bu dnemde Wittgenstein, aa Avusturyann kk kasabalarnda ilkokul retmenidir. Orada kendisini Ramsey (mehur fiziki ve filozof) ziyaret eder. Bu ahsla gerektiinde her zaman uzun nazari konumalar yapmlardr. Schlickle yaanan tartmalar da bu tarihe denk gelmektedir. 1925 ylnn yaznda Wittgenstein tekrar Cambridgededir ki, orada Tractatus Logico-Philosophicusu savunarak felsefe doktoru unvann alr. Hemen ardndan, filozofun daha sonraki aktif retici yaamyla ilintili olan, Trinity Colladgede ders vermeye davet edilir. Orada, 1934 ylnda (lmnden sonra yaymlanan) Felsefi Dilbilgisinin el yazmasn tamamlar, uzun ara vermelerle dier bir tamamlanmam yapt Matematiin Temelleri zerine Notlar zerine alr. rencilerine, lmnden sonra Mavi Kitap ve Kahverengi Kitap ad altna yaymlanan, dersler verir. Wittgensteinn hayatnn en ilgin olaylarndan biri 1935 ylnda Sovyetler Birliini ziyaret etmesiyle ilgilidir. Kendi gzleriyle yeni, istismarc olmayan toplumu grme arzusu o kadar byktr ki, izin alp gitmek iin btn balantlarn kullanr. nsanlarla aracsz olarak iletiim kurabilmek iin de youn olarak Rusa renir. Gerekten de, artk mehur olan analitiki filozofun sosyalist fikirler ve onlarn yaamdaki yeni yaplandrlmalarna ynelik sempatileri klasik Rus edebiyatna (zellikle Dostoyevskiye) byk yaknlndan, Tolstoyizme tutkunluundan kaynaklanr. Ancak

akademisyen Nikolay ribacakovun da belirttii gibi, Wittgensteinn Marksizme belli bir ilgisinin olduu, Kapitalin birinci cildinin bir blmn okuduu, materyalist diyalektiin prensipsel fikirleri zerine birok konuma yapt, bunlardan kendi yazlarnda da yanklarn olduu belgelenmitir. 1937de SSCByi tekrar ziyaret etme niyeti gereklemez ve Wittgenstein yeniden Cambridgededir. Trinity Colladgede profesr olarak 1942 ylnda Britanya uyruu alr. 194549 yllar arasnda youn olarak Felsefi Aratrmalar zerine alr. 1953 ylnda (lmnden sonra) baskdan kan bu almasyla, her eyden nce Wittgensteinn, analitik lengistik dnceleri ilikilendirilir. kinci dnya sava yllarnda Wittgenstein kendini tamamen yksek humaniter fikirlere adamtr. ngiltere zerindeki faist bombardmanlar dneminde o, Londrada gnll bir hasta bakcsdr. Daha sonra New Castleda bir tbbi laboratuarda alr. Sava zamanndaki dehetler, belki de, onun yaama ynelik deerlerinin derecesini temelden deitirir. 1947 ylnda Cambridgedeki profesrlk kariyerinden vazgeip rlanda Cumhuriyetine gider. lmnden nceki son yllarnda ABD, ngiltere, Avusturya ve Norvee yolculuklar yapar. Gnlerini arkadalaryla bulumakla ve Felsefi Aratrmalar zerine alarak geirir. 1951 ylnda Londrada lr. 20 y.y. ilk yarsnn iki ayr dneminde Avusturyal filozof Ludwig Wittgenstein olduka byk oranda bat Avrupa ve kuzey Amerikadaki felsefi dncenin ada durumunu belirleyen iki analitiklengistik program gelitirdi. Tractatus LogicoPhilosophicus ve ona ynelik hazrlk almalaryla o, Viyana evresinin Mantk Pozitivizmi zerine gl bir nazari etkide bulundu. Felsefi Aratrmalar ve ona ynelik hazrlk almalaryla da, ikinci dnya sava ve bilhassa sonrasnda youn ilgiyle karlanan Oxford okulunun naif diline temel fikirleri verdi. Daha zel olarak ta onun, bat Avrupa felsefesinin bakenti -mehur ngiliz niversite kasabas Oxfordda gnmze kadar da olduka byk bir etkisi oldu. Ludwig Wittgenstein kendi felsefi dncelerinin felsefenin temel disiplinlerinden hi birinin prensiplerine bal olmadna inanyordu. Dahas metafizie ulaan, o ana kadarki felsefi aratrmalarla da bir alakas olmad dncesinde idi. Bu yzden o, herhangi bir nazari etki aldn reddeder. Ancak kesin olarak, Russell, Frege, Boltzman, Schopenhauer, Schpengler vb. gibi kendi

ribacakov, N., Marksizm i Wittgenstenstvo, sp. Novo Vreme, kn. 8, 1978 g.

dncelerine benzerlik arz eden dnrlerden felsefe yapmaya ynelik ald itkiyi itiraf eder. Okuyucuya ynelik artlar da byledir nceden edinilen felsefi pozisyon deil, ancak analitik dnce biemine ynelik eilim nemlidir. Bu kitab sadece, daha nce, onun iinde ifade edilen ya da onlara benzer fikirler zerine dnm olan biri anlayabilir. Yazar, Tractatus Logico Philosophicusa yazd nszne bu ekilde balar. Wittgensteinn felsefi davasnn mehur ngiliz aratrmacs, G. E. M. Anscombea gre, okuyucunun felsefeye kar hibir ilgisi yoksa Wittgensteinn dncelerinin ruhuna girmesi kolaylar. Gerekten, eer biri bu yazarlar anlamak istiyorsa, en iyisi hibir felsefi ncle sahip olmamasdr.1 Ancak Hegel, bireysel dnme yetisinden yoksun olup bakalarnn felsefi dncelerini kendi nazari prensiplerinin temelleri zerinde yeniden dnme durumunda olmayann, kesinlikle felsefeyle uramaya girimemesi gerektiine dair ikazda bulunurken hakldr. Bu ise, Marksist bir filozof iin, deitirilemez bir devdir. Tractatus Logico-Philosophicusun Yaanmam Olan Metafizii Asrmzn banda, George Edward Mooreun almalar ve Bertrand Russelln mantksal analizinde salkl usun analiz yntemini temellendirmeleriyle, tedricen felsefi bir akm olarak ekillenen analitik felsefe ya da felsefi analiz gnmzde, ok sk birbirine kar tezat oluturan, olduka farkl felsefe teorilerini bir araya getirir. Viyana evresinin mantk pozitivizmi, Wittgensteinn erken Tractatus LogicoPhilosophicus- ve ge Felsefi Aratrmalar- dnemleri olduu gibi, Oxford ekolnn lengistik analizi de bu kavramn balamndadr. Her eyden nce, aralarndaki nemsiz saylmayacak tezatlara ramen, analitik filozoflar birletiren, onlar ada analitik pozitivizm trnn temsilcileri yapan ey, dilin oradan da gereklikle ilgili insan dncesinin mantksal yapsn aklamak iin, analize ynelik lengistik metotlarn (deneyin fenomenalistik olarak yorumlanan temeli zerinde) kullanlmasdr. Her pozitivizmde olduu gibi, burada da, zellikle speklatif metafizie kar olumsuz tavrlar, temel ayrt edici belirtileri olarak kalr. Biz dili,
1

Anscombe, G. E. M., An Introdoction to Wittgensteins Tractatus, N. Y., 1959, p. 19. Burada metafizikten, anti-diyalektik deil, ontoloji olarak felsefe, yani varlk ve btn olarak gerekliin gerekli tanmlamalaryla ilgili bilim kastedilmektedir.

kendi glkleri iinde inceleme zerine vurgu yapan her felsefeyi adlandrmak iin analiz (ya da analitik felsefe) szcn kullanacaz. Analitik filozofu speklatif filozofun karsna koyacaz ki, o, eer dili aratrrsa, bunu kendi ana hedefine ulamak iin yapar: Dnyann metafizik temelleri zerine dnr.2 Ancak bilindii gibi, geleneksel metafiziin reddedilmesi bat Avrupa felsefesi tarihinde yeni bir ey deildir. Kadim septikleri; D. Humeun deney veya matematie dayanmayan btn kitaplarn atee atlmas gerektii eklindeki arsn; Kantn metafiziin bilim olma ihtimalini eletirel olarak reddetmesini; ya da ilk ve daha ge pozitivist okullar tarafndan yeni analitik pozitivizmin, ilk bilimin eletirisine zsel olarak yeni bir ey getirecei, midine olduka az yer kalsn diye, metafizii gemite kalan bir merhale olarak lanse etmelerini, hatrlamamz yeterlidir. Oxfordlu filozof Urmson, metafizik sorunlara artk sadece yanl ya da zmlenemez olduklar eklinde deil, ancak pseudo problem olarak bakld lde, pozitivizmin dnk ve bugnk gn arasnda zsel farkllklar olduu grndedir. u ilave edilebilir ki, gemi nazari gelimenin derinlemesine yeniden dnlmesi yerine o, daha ok istinaf edilmeden reddetmeden bahsettiinden dolay, bu farklln analitik felsefenin yararna olmas ok zordur. Uzun yllar felsefi gelimenin mantksal bel kemii olan merkezi problemlerin sadece pseudo problem olduklarn ve onlarla ilgili hkmde bulunmann vakit kaybetmekten baka bir ey olmadn, dolaysyla da felsefenin bu problemlere ynelik hkm vermekten sonsuza dek vazgemesi gerektiini lanse etmek, kendi gszln kabul etmek ve onlarn zmne ynelik yeni bir varyant teklif etmek yerine u ana kadarki btn zmleri karalamak demektir. Ancak, tabi ki, ada analitik felsefede de iler pek kolay deildir. Kadim metafiziin en yeminli inkrclar bile, filozof olduklar lde kendilerini, yle ya da byle metafiziin geleneksel problemleri zerine yargda bulunmaya dhil etmeden men edemezler. Ludwig Wittgenstein, Tractatus LogicoPhilosophicusun banda ve sonunda geleneksel felsefe sorunlarnn anlamszln glendirmeye alrken, bunlarn ortaya k ve uzun sre hayatta kalmalarna aklama arayarak, aslnda metafizie merkezi bir yer ayrmtr. Bu anlamda baz ar metafizik kartlar, Felsefi Aratrmalarn her trl metafizikle balarn yeni kopard bir anda Tractatusu geleneksel bir metafizik kitab olarak incelemektedirler.
2

Clasic of Analitic Philosophy, N. Y., 1965, p. 2. Sahte problem (.n.).

Wittgenstein, ilk yaptnn temel fikirlerinden vazgemesine ve ikincisiyle ada analitik felsefeye yn vermesine zorlayan neydi? Bu soru gnmze kadar da filozofun nazari evriminin pek ok aratrmasnn sayfalarndan inmez. Bylece burada, benim yegne bir durum olarak dndm bir eye, hayat boyunca iki ayr felsefe oluturarak her biriyle ayr bir nesli tanmlayan dhiyane bir filozofa sahibiz. Tractatus, Viyana evresi ve tabi ki, iki dnya sava arasnda zirvede olan mantksal pozitivizme en ok etki eden kitapt. Felsefi Aratrmalara gelince, sava sonrasndaki felsefe zerinde, zellikle de ngilterede baka her kitaptan daha ok etkisi oldu3 yazyor D. Pears. lk nce, Wittgensteinn bizzat kendisi Felsefi Aratrmalara yazd nsznde, felsefi dncesindeki iki ynne ynelik soruyu sordu. ki yl nce ilk kitabm (Tractatus LogicoPhilosophicus) tekrar okuma ve dncelerini aklama imknm oldu. Bir anda bana, sanki o eski fikirlerle yenilerini yeniden yaynlamak istiyorum gibi geldi. Yeni dncelerim ancak eski dnme eklimin kartl ve fonunda gerek aydnlanmasna kavuabilirler. Ancak Wittgenstein zerine aratrma yapan ngiliz filozof ve evirmen D. Pears, Tractatus LogicoPhilosophicus ve Felsefi Aratrmalar sunulu biemleri bakmndan her ne kadar farkl iseler de, gttkleri nazari amalarnn bir ve ayn olduunu dnmekte hakldr: nsanlarn daha mteessir olarak iletiim kurmalarna yardmc olmak iin deil, ancak felsefe denilen nazari anlama ekline ulamalarna yardmc olmas iin anlamn bittii ve anlamszln balad izginin belirlenmesi gerekir.4 Bilhassa, Ludwig Wittgenstein ve daha ok da onu izleyen lengistik analizin filozoflarnda, felsefe denilen bu eit bir nazari anlay, bilimin metafiziin etkisi altna dmesine kar felsefeyi, bilimden profilaktik bir etkinlie dntrerek, her eit felsefeyle uramay anlamszlatrd. Tractatus LogicoPhilosophicus mehur yedinci aforizmas ile tamamlanr: zerinde konuamadmz eyleri susarak gemeliyiz. Wittgensteinn felsefesinin srlarna nfuz etmemi olan akl yerinde her kii, tabi ki, zerinde konuamadmz ey hakknda susmalyz derdi. Ancak Wittgenstein bu savn yaamsal hikmetinden olduka uzaktr. Tractatusun son sz basit bir kabalktan ibaret deildir. O, felsefeye kar felsefi bir tavrdr.

Pears, D., Two Philosophies of Wittgenstein, n Modern British Philosophy, ed. by Br. Magee, L., 1971, p. 32. Ibid., p. 32.

Analitiki filozofa gre, olaan st glkte olduklarndan deil, anlamsz olduklar iin klasik felsefi problemlerinin zmlenemez olduklar anlalmtr. Felsefe tarihi de, nesnelerin kendiliinden olduklar gibi en derin doalar zerine yaplan bilgeliklerle deil, altnda sadece metafizik yanlsamann gizlendii, zahiri mantksaldilsel operasyonlarla doludur. Bundan dolay uzun asrlarn himayesinde retilen felsefi teoriler de, ierik olarak yanl deildirler, ancak ilke olarak yanl koyulmulardr. Onlar, mutlak obje ve varlklar hakknda konuma iddiasnda bulunurlar, ancak insan usu bu tr bilgilere ulamaya uyarlanm deildir. Asrlarca yce beyinleri megul eden problemleri mzakere ederek en fazla elde edeceimiz ey, onlarn anlamsz olduunu ispat etmektir. Filozoflarn durum ve problemlerinin ou bizim dilimizin mantn anlayamama beceriksizliimizden kaynaklanr. (Onlar una benzeyen soru trne aittirler iyilik gzelden daha fazla m yoksa daha az m zdetir?) Aslnda en derin problemlerin umumiyetle problem olmadklar artc deildir. (4.003) Wittgenstein bu aforizmay yazarken acaba hangi gerek felsefe sistemini kastetmitir? Ancak Wittgensteinn geleneksel metafizie eletirisi Kantvari anlamda bir eletiri deildir. Analitiki filozof felsefenin ortaya k ve tarihi geliimini, var olmann ve bilginin mutlak prensiplerine ulamaya ynelik usun mantksal gereksiniminden deil, szcklerin cmlelerde doru gibi grnen, ancak mantksal olarak yanl kullanlan, dilin mantnn kt kullanlmasndan karr. Ona gre bu tehlike yetersiz mantk eitiminden kaynaklanmaz. Aksine, bilhassa yksek eitimli kimseler tehlike altndadrlar. nk szcklerin naif kullanl altnda, kendilerini sadece iaret edilenle deil, fakat insan iletiiminin dnda bulunan bir eyin varoluuyla ilikilendirilen baka bir anlam ararlar. Konuma dilinde, ayn szcn farkl eylere iaret ettiine dolaysyla da farkl simgelere ait olmasna- ya da ilk bakta farkl eylere iaret eden iki szcn nerme (anlaml cmle E. P.) iinde ayn ekilde kullanlmasna olduka sk rastlanr. Buna gre -dr szc kopula (yargnn zne ve yklemi arasndaki mantksal ba E. P.), eitlik iareti ve var olu ifadesi olarak grnr; varm, gidiyorum gibi geisiz fiil olarak; zde sfat olarak; bir ey hakknda konuuruz, ama bir eyin gerekletiinden de sz ederiz. (Yeil yeildir nermesinde ilk szcn zel bir ad, ikincisinin bir sfat olduu yerde bu szcklerin yalnz yanl anlamlar yoktur, fakat farkl simgelerdir de.) (3.323). Bir sonraki aforizma ise bu

Tractatus LogicoPhilosophicustaki metnin iinde belirtilecektir. Elena Panova (.n.).

aforizmalarn

numaralandrlmas

durumu sonulandrr: Bu ekilde fundamental karklklar kolayca ortaya kar (zaten btn felsefe de bunlarla doludur.) (3.324). Tractatus LogicoPhilosophicusun yazarna gre fundamental karklklarn giderilmesi iin, ncelikle dilsel sembolizm, eletirel analize tabi tutulmal ve onun mantksal temellendirmeleri aratrlmaldr. Ludwig Wittgensteinn ilk eserinin (Tractatus Logico-Philosophicus) nazari problematiini sunarken kendi nsznde Bertrand Russell, dilin kendi felsefi yorumuna ynelik drt grnne iaret etti: Psikolojik birinin bir ey ifade etme niyetini dil ile gerekletirme imkn; epistemolojik dncelerin, szcklerin ya da cmlelerin iaret ettikleri ile ilgili ilikilerini aratrmak; bilimsel bilimlerin rettii nesnelerin gzetimi eklinde gerek olmayan deil, nermelerin gereklii ifade etmeleri iin kullanlma ekilleri, son olarak ta unu ifade etmesi gereken mantksal grn: Bir olgunun (rnein bir cmle gibi) bir dierinin simgesi olabilmesi iin hangi ilikiye sahip olmas zorunludur? Bu sonuncusu bir mantk sorusudur ve Sayn Wittgenstein ite bu sorun zerinde durmaktadr. O, iinde bir cmlenin kesinlikle belirli tek bir anlam olan, kesin simgeciliin artlaryla da ilgilenmektedir.5 Btn bunlar, dilsel ifadelerin imknlarn doru kullanmaya (gramer ve semantik bakmndan) ynlendirilseydi her bilim ve felsefe iin olduka yararl olurdu. Ancak Wittgenstein ok daha fazla bir eyi ngrr: Szcklerin (gramer ve semantik asndan) cmledeki doru kullanmn aklamak aslnda filozofun iine son verir. Bylece felsefenin, en st dzeyden belirli varlklarla ilikilendirilen kavramlara sahip olan teori olma abasndan vazgemesi gerekir. Onun meyli bilimde ve yaamdaki dilsel ifadelerin mantksal kullanmnn betimlenmesini sonlandrr. Bununla kadim felsefe dncesinin metafiziksel yanlglarna dmeye ynelik her tehlike ortadan kaldrlm olur. Dolaysyla Wittgensteina gre (her iki dneminde de) felsefi aktivitenin sonucu, Viyana evresinden arkadalar iin de olduu gibi, eylerin ve insanlarn doasna ynelik gerekli olan gereklii bulmak deil, fakat dier bilimlerin kendi durumlarna brndrdkleri ifadelerin, konuma ve dncelerinin mantksal gerekliliklere ne kadar uyduklarn aklamaktr. Felsefenin, bulank ve mphem olan dnceleri akla kavuturmas ve kesin olarak onlarn snrlarn izmesi gerekir. (4. 112) Bylece, gerekliin ve bilmenin mutlak (evrensel) tanmlanmasna ynelik nazari bir metafizik aba olarak felsefe,

Wittgenstein, L., Tractatus LogicoPhilosophicus, L., p. IX-X.

kesin olarak anlamszlatrlr. Bilim ve yaama ynelik felsefi teebbsler, sadece dncenin dilsel ifadesinin dnlebilir ile dnlemez olan ey (mantksal adan) arasndaki snrlar izen mantksal analiz olarak anlamlarn korurlar. nk Tractatus LogicoPhilosophicusun tespit ettii gibi dnemeyeceimizi dnemeyiz; aynen bunun gibi dnemeyeceimizi syleyemeyiz de. (5. 61). Speklatif metafiziin mutlak varlklara ynelik btn tezleri bu snrlarn dnda kald gibi, evrensellik iddiasnda bulunan etik ve estetik normlar da bu snrlarn dnda kalr. Ge Wittgenstein (Felsefi Aratrmalar dnemi) ayn kany biraz daha farkl formle eder. Bu formlasyona gre zsel gerekliliklere ynelik felsefi problemler mantksal olarak dnlemez ve dilsel olarak ifade edilemezdirler: Bir felsefi problem u formu alr; bilgilerim tkendi. Nesnel dnya hakknda dnmenin dilsel ifadesinin mantksal snrlarn izmeye ynelik ar (nazari) usun snrlaryla ilgili Kant problem, Ludwig Wittgensteinn iki temel eserinin balamnda da kendi lengistik varyantn alr. Dnsel bilginin mantksal imkn ve kavramsal yaps, Kantta olduu gibi, Wittgensteinda da objenin doasna deil, aksine sadece insan ilikilerinin gerekletii, bizi evreleyen dnyadaki artlara baldr. Fakat Kantn Ar Usun Eletirisinde bu artlar transandantal tamalg (ben dnyorum) tarafndan belirlenirken, Wittgensteinn Tractatus LogicoPhilosophicusu iin bu, dilsel sembolizmdir, onun gramatikal yapsdr. Felsefi Aratrmalar iin ise, bizim eylere dilimizin mantyla baktmzdr. Bylece gze batan bir ekilde, Kantn kritisizminin problemleri lengistik analizin tanzimi ve gereklilikleriyle birletirilir. Dilimin snrlar dnyamn snrlarn iaret eder. (5.6). Tm felsefe dile ynelik bir eletiridir . (4.0031). Mantn a priori (deney ncesi E. P.) oluu, mantk d dnlemeyeceinden ileri gelir. (5.4731). Tractatus LogicoPhilosophicustaki bir dizi analojik durum birok aratrmacy, Immanuel Kantta, Ludwig Wittgensteina giden anahtar aramaya ynlendirir. ki dneminde de Wittgensteinn erei, dnmenin yaps ve snrlarn anlamak, metodu ise dilin yaps ve snrlarn aratrmaktr. Onun felsefesi, ilev sahas ve erek bakmndan Kant dnce eletirisine ok yakn olan, dilin eletirisi idi.6

Pears, D., Wittgenstein, L., 1971, p. 12.

Finlandiyal filozof E. Stenius, Wittgensteinn Tractatus LogicoPhilosophicusunun temel grevini, her nazari bilginin snrlarn transandantal tmdengelimle belirleme olarak grr. Bylelikle bilginin snrlar dilin snrlar olur; nk bu snrlarn aratrlmas, dnyann mantn gsteren dilin mantnn aratrlmasdr. Steniusa gre bu, szcn Kantvari anlamda deneyin a priorik formlarn ayniletirme ereini gden transandantal tmdengelimdir.7 Bu temellere dayanarak o, Tractatus LogicoPhilosophicusun, ar dilin eletirisi olduunu, Wittgensteinn felsefesinin ise, eletirel lengistiklik olarak adlandrlabileceini varsayar. Gnmzde Wittgensteinn dil ile ilgili yansma teorisinin imknszlndan bahsetmek neredeyse herkes tarafndan kabul edilen bir durumdur. Onun hakknda ne dnd sorusuna David Pears, bunun aklanmas olduka zor ve iren, karanlk bir teori olduunu belirtir. Ancak Wittgensteinn felsefi geliimindeki Tractatusun yerini anlamak isteyen, onun picture theorysine kar ilgisiz kalamaz. Wittgensteinc yansma teorisi, materyalist ve daha da az diyalektik-materyalist yansma teorilerinin hangisiyle olursa olsun, karlatrlmas gtr. Wittgenstein objektif gerekliin sbjektif yansmasnn imknyla ilgilenmez. Hatta bu, d dnyadaki eylerin sbjektif temsilcileri olarak insan deneyinin objelerini inceleyen tipik klasik (Descartes, Locke) gsterme teorisinin bir deiiklii de deildir. Wittgensteinc ayna yansmas ekillerde deil, yaplarda tekrar eder. Glgenin insan tekrar ettii gibi, dilin yaps da gerekliin yapsn tekrar eder. Bilinmeye ynelik tek elverili yap dilin yaps olduu lde, dil dnyann yansmas deil, ancak dnyann yaps dilin yapsnn yansmas olarak karmza kar. Bu durumu bizzat Wittgensteinn kendisi fark etmitir. Bununla ilgili olarak ikinci dneminde Tractatusun dile ynelik basitletirilmi bir teori olduunu, bu teoriden gzlkten bakld gibi bakldnda ise, gerekliin kendisinin grleceinin tahmin edildiini yazar. Fakat imdi o, bunun bir illzyon olduunu dnr diye yazyor Pears. Realitede bamsz bir temel olarak grnen ey sadece bu gzlklerden bakmann bir sonucudur.8 Wittgenstein, Tractatusta una kanidir: Eer dil vastasyla dnyann nasl olduunu syleyecek durumda isek, bunu her

7 8

Stenius, E., Wittgensteins Tractatus, Oxf., 1960, p. 218 -220. Pears, D., The Two Philosophies of Wittgenstein, in Modern British Philosophy, ed. By Br. Magee, L., 1971, p. 41.

dildeki sembollerin dnyadaki eylerin dizildikleri gibi dizilmelerine borluyuz. nermeler toplam olarak dil, dncenin ifadesidir, dncenin kendisi ise, anlaml bir nermeden (cmleden E. P.) baka bir ey deildir. Her anlaml nerme kendine gre Gerekliin, yani onu nasl dndmzn bir biimidir. (4.01) Tractatusa ynelik hazrlk notlarnda Wittgenstein, dnmeyi bir tr dil, bir cmlenin mantksal resmi olarak tanmlad Daha ak olarak ifade edilemezdi dnme, bir resim, yani dnyann yansmas deildir. Dnme dil araclyla dnyann yansmasdr. Grld gibi eyler gerekten de tersine evrilmitir. Dil, dncenin d ifadesi, rts deil, fakat dnme, konumann mantksal yapsnn biimidir. Ancak dil, sadece anlamna bakldnda bize kendini dnyann yansmas olarak tantmaz. Szcklerin yazlmas, harflerin uyumu gibi en harfi harfine anlamnda dahi dil, dnyann aynasdr. lk bakta bir nerme kt zerinde basl durduu gibi, sz ettii geekliin bir biimi deilmi gibi grnr. Fakat nota yazs da ilk bakta mziin bir biimi ve ses iareti (harfler) olan yazmz da konumamzn bir biimi deilmi gibi grnr. Ancak yine de bu iaret dilleri kendilerini, allm anlamda bile temsil ettikleri eyin biimleri olarak kabul ettirmilerdir. (4.011) Gramofon pla, mziksel dnce, nota yazs ve ses dalgalar da birbirleriyle, dil ile dnya arasnda var olan, o ayn tasvir edici i iliki iinde bulunurlar. Hepsi de ayn mantksal yapya sahiptir. (Masaldaki iki delikanl, iki atlar ve zambaklar gibi. Hepsi, belirli bir anlamda, birdir.). (4.014) Bir cmledeki szcklerin diziliine gre, ciddi olarak d gerekliin gerek yap ve gerek diziliine hkmedildiinden nasl bahsedilebilir? Hem de sadece ilk bakta deil, fakat hibir anlamda cmleler, harfler ve szckler (cmle, harf ve szck olarak), -yani iaret, sembol olarak- dardaki nesnelerin ve onlarn ilintilerinin biimi deildirler. nk kendileriyle ifade edilen anlamn ayn olmasna ramen, ayn ey iin farkl semboller olabilir. Fakat picture teorynin hkmranlnn srd Tractatustaki lengistik yaklam btn alternatifleri tketir. Dilsel ifadelerin yapsndan baka bir eyden hareketle, dnyann yaps hakknda hkm verilemez. Hatta Wittgenstein, doa bilimlerinin doa hakknda sylediklerinden baka hibir ey sylenemeyeceine dair srekli ikaz etmesine ramen, geleneksel metafiziin kavramlarndan hi kanlmayan, insann d dnyaya kar olduka karakteristik felsefi bir resmini izer. Bilgideki gereklik -doru ve yanl durumlarn, bilim ve yanlmalarn var olduuna ynelik gereklik- Wittgenstein,

insanlarn zerine konutuklar ve dndkleri eyin, gerekte olan ve vuku bulann, biimi olduunu varsaymasna mecbur etti. Dolaysyla bu biimin anlam nesnel dnya ile ilgili ilintisinde aranmaldr. Biimin temsil ettii ey kendi anlamdr. (2.221) Anlamn gereklikle uyumas ya da uyumamasnda, doruluu ya da yanll yatar. (2.222) Kulaa bu kadar gereki gelen dnme ve dilin yansmasnn doasyla ilgili iddialardan sonra, tabi ki, yansyan gerekliin kendi doasna ynelik sorunun sorulmas gerekir. O, insann varlndan, onun us, deney ve dilsel iletiiminin dnda ve bamsz olarak var mdr? eylerin birbirleriyle, aynen kendileriyle onlar ifade ettiimiz cmledeki szckler gibi, bal olduklarna inanmamzn dayana nedir? Pears, problem, cmledeki szcklerin birlikte balanmalarndan elde edilen eylerin gerek durumuna nasl ulatmzdadr9 diye yazar. Daha Tractatus LogicoPhilosophicusun ilk aforizmas ile Wittgenstein, dnya szcnden anlalmas gerekenin tanmn verir. Dnya olan her eydir. (1) ( Die Welt ist alles was der Fall ist). eviri, Almanca ve ngilizcede olduu gibi, harfi harfine deildir. nk olay byledir ifadesini iermez. (The world is all that is the case). Fakat Bulgarcada dnya her eydir, olay byledir sylemi hibir ey ifade etmez. nk olay byledirden olan ey kastedilmez. Analitik bir durum (Tractatusun btn aforizmalarnda olduu gibi), bir sreci, deiken bir eyi ifade etmez, fakat sadece dnya szcn telaffuz ettiimizde anlalan eyin tasvirini kasteder. Bu anlamda Rusa evirideki , bizi (betimlenebilen bir ey olarak) dra, yani vardra yneltir. Dnyann, eylerin toplam olarak deil, olgularn toplam olarak (1.1), olgular tarafndan belirlendii ve bunlarn da olgularn tm olduu (1.11), ki, olgularn toplam, olan ve olmayan her eyi belirledii (1.12) eklinde anlalmas gerektiini glendiren, daha sonraki aforizmalarn anlam da byledir. lk bakta, btn bu durumlarn objektif anlamndan phelenmemizin hibir temelinin olmad grlmektedir. Bilim ve yaamda, olgudan, genellikle kendiliinden var olan ve bizim kendisi hakkndaki dnmemiz ve konumamzn keyfiliinden etkilenmeyen ey anlalr.

Modern British Philosophy, ed. by Br. Magee, L., 1971, p. 36. Dnya, yeri olan her eydir (.n.).

Fakat eviri her ne kadar takribi olsa da, bunlarn (mantksal lengistik anlamda) sadece analitik durumlar, yani maddi ierikten yoksun olan totolojiler olduu gzden karlmamaldr. G. E. M. Anscombe, bir durumdan, yansyan eyin var olmas gerektiini varsaymamamz10 artyla, Tractatusun ilk tezinin dnme (ya da dil) ve gereklik (yani her felsefe iin temel problem) arasndaki ilikiye gtrlebileceinin, kesin olarak altn izerken hakldr. nk Wittgenstein iin dnya olgulara blnr. (1.2) Olgular ise, tek bana var olan eyler deil, fakat konuan ve dinleyen arasndaki dilsel iletiimde ina olan ve dsal bir gereklikle deil, ancak gerek ve gerekd olduklar lde yine dilsel olan baka olgularla haberleen eylerdir. Wittgensteina gre dnya olgularn toplamn temsil eder ve olgulara blnr. O gerek fiziki bir uzamda var deil, fakat mantksal uzamdaki olgular dnyadr (1.13) ve bunun iin 5.61 aforizmasnn ifade ettii gibi: Mantk dnyay doldurur; dnyann snrlar onun da snrlardr. Eer Wittgenstein kendi nazari yaplarn, Leibniz ve Hegelinkilere benzer olarak objektifidealist mantn temeli zerine olutursayd, eyler nemli lde daha ak olurdu. O zaman, bir Mutlan doasn ifade eden gerekli mantksal yasalar sistemi olarak mantksal uzam, insann bireysel usunun dnda ve ondan bamsz olan bir ey anlamna gelebilirdi. Fakat analitiki filozof gerekten de Tanrsal Logostan olduka uzaktr. Onun felsefi dncesinin prensipleri lengistik analizin artlarna ve metotlarna itaat ettirilen ve Kantn eletiri modeli tarafndan yanl ynlendirilmi olan, ngiliz ampirizminin prensipleridir. Wittgenstein, insann srekli, Kantn Dinge an sich (kendiliinden eyler) olarak gsterdii eye ynelik yollar aramaya devam edeceine kanidir. Tractatus Logico Philosophicusa ynelik bamsz olan d gereklie imkn vermek, tuhaf, fakat kanlmaz bir mistisizmdir (inan kabul etmek). Ancak nesnelerle ilgili gereki bilginin imknn ifade etmek istediimiz zaman, kendiliinden eylerle deil, fakat sadece olgularla iimiz olur. Onlar bizim dncemiz ve dilimizin mantksal uzamnda varlklarn srdrrler. Pearsn dedii gibi, phesiz ki, burada mantksal atomculuunun Wittgensteinc varyant11 bulunmaktadr. Tractatus LogicoPhilosophicusa yazd nsznde B. Russell, olgunun tam bir tanmnn bulunmasnn olduka zor
10 11

Anscombe, G. E. M., An Introduction to Wittgensteins Tractatus, N. Y., p. 19. Modern British Philosophy, L., 1971, p. 36.

olmasna ramen, yine de u tanm verebileceimizi belirtir: Durumu gerek ya da gerekd yapan eyler olgudur.12 Wittgenstein, birok defa eylerin gerek ya da gerek olmayan durumunun, eylerin gerek durumunun doru ya da yanl yansmasyla balanmas ihtiyacnn altn izdii dikkate alndnda, Russelln bu talimat, nemlidir. Bir biim, eylerin durumlarnn varolma ve varolmama imknlarn temsil ederek gereklii tasvir eder. (2.201) Fakat Wittgensteinn Sachverhalt olarak tanmlad ve Tractatusun ngilizce evirisinde a state of affairs (eylerin hali ya da durumu) olarak ifade edilen ey, neden ibarettir? Burada belki de gerekliin ve bilginin genel ve objektif temeli gizlidir. Russella gre Sachverhalt atomik olguya edeerdir: Hibir esi olmayan olgular, Sn. Wittgensteinn Sachverhalt dedii olgulardr. Bunlar, onun atomik olgu dedii eylerle ayndr. Muhtemelen Russelln bu aklamasnn etkisinde kalndndan eylerin durumu ya da eylerin hali ya da eylerin olduu gibi eklindeki ifadelerin Rusa evirisi neredeyse her yerde atomik olgu olarak verilir. Wittgenstein iin bu kavramlar zde midir? Baz evirmenlere gre evet, dierlerine gre ise, bu kavramlar arasnda -nesnelerin belirli durumlarnn atomik olgulara blnebildii kadar- olduka byk farkllklar vardr. Ayn zamanda Wittgensteina gre atomik olgularn kendileri, nesnenin en basit durumundan daha fazla bir ey olamazlar. Ancak byk bir fark gsterilmesine ramen, una dikkat edilmelidir; atomik olgu kavramnda olduu gibi, Wittgensteinn, nesnelerin durumundan anlad ey, bunlarn nesnel dilimizle ilgili, en basit ifadeleri temsil etmeleridir. Varolan ey olgu- eylerin durumlarnn varolmasdr (Was der Fall ist, die Tratsache, ist das Bestehen von Sacherhalten). (2) Dolaysyla, Tractatus LogicoPhilosophicusun ontolojisine gre, var olduu sylenen her nesnenin, belirli bir nesne durumunun tasviri olmas gerekir. Gereklik nesnelerin durumlarnn varolmas ve varolmamasdr. (Nesnelerin bir durumunun varolmamas da gerekliin bir tanmdr). Gereklik nesnelerden deil, olgulardan ibarettir. Gerekliin tm dnyadr.13 Tractatusta yer alan tam bir dizi aforizmada Wittgenstein, eylerin durumu dedii eyin ve bunun araclyla da gerekliin ve dnyann tanmn verir. Btn bunlardan, insan bilgisinin ulaabilecei sonuncusunun eylerin durumu olduu, nk hibir eyin eylerin durumunun mantnn kapsama alanna

12 13

Russell, B., Introduction to Tractatus Logico-Philosophicus, L.,1969, p. XII. Wittgenstein and the Viena Circle, ed. By F. Waismann, Oxf., 1979, p. 233.

dhil olma imknnn dnda var, hatta yok olamayaca anlalr. Nesne iin eylerin durumunun bileeninin oluturucu bir esi olmak zseldir. (2.011) Her ey adeta eylerin mmkn durumlarnn uzam iindedir. Bu uzam bo olarak betimleyebilirim, ancak eyi uzamsz olarak betimleyemem. (2.013) Tabi ki, burada Wittgenstein, iinde maddi eylerin varolduu, yani bir d ve bamsz gerekliin insanlk tarafndan uzamsal belirlenimi olan gerek fiziki uzam kastetmemektedir. Dndmz ve konutuumuz eyleri karakterize eden uzam, muayyen olgusal durumlarn mmkn dilsel syleminin snrlarn belirleyen mantksal bir uzamdr. Eer ben (Wittgenstein bu konudaki konumunu Shclickle yapt bir konuma esnasnda aklar) karnmda ar yok dersem, bu karn arsnn durumunun imkn konusunda tahminde bulunmaktr. Benim u andaki durumum ile mide ars durumu bir ve ayn mantksal uzamdadrlar. (Aynen hi param yok dediimde olduu gibi. Bu nerme benim paramn olabileceine tahminde bulunur. O parasal uzamn sfr noktasn belirler.) Olumsuz bir durum, olumlu ve tersini tahminde bulunur. imdi bir obje ayn anda hem krmz hem de yeil deildir durumunu alalm. Benim halen byle bir obje grmemi olmamdan dolay sylemek istediim ey sona m ermi oluyor? Besbelli ki, hayr. Sylemek istediim udur; byle bir obje grmemi olmam krmz ve yeilin bir ve ayn uzamda bulunamaz olmalarndandr. Ben burada yapabilirim szcnn ne anlama geldiini sorardm. Yapabilirim szc besbelli ki, dilbilgisel (mantksal) bir kavram, fakat maddi (bir ey E. P.) anlamna gelmez.14 Dilbilgisi ve mantn kurallarn dikkate alan her durumun temsil ettii resim, dolayl olarak sadece bir mmkn durumu, yani dilbilgisi ve mantn kurallarn dikkate alan eylerin varln betimler. Bilhassa resmin biiminin ve gerekliin biiminin eitlii bunda bulunur. Bu ekilde 3nc aforizmada belirtildii gibi, dnmenin, olgularn mantksal resmi olduu anlalr. Bylece Wittgensteina gre, sadece insan dilinin gerekli mantksal biimlerinde kendini gsteren insan dncesinin mantksal resmi, her gerekliin tm mmkn bilgisinin snrlarn izer. Dnyayla olan nazari iliki (olgularn toplam, yani nesnelerin tm mmkn durumlar olarak ya da kendi btnlnde var olan olarak) giderek, mmkn dilsel ifadenin erevesine dhil olan iliki olarak aklanr. Nesne, eylerin tm mmkn durumlarnda

14

Ibid, p. 67.

yer alabildii srece bamszdr; fakat bu bamszlk biimi eylerin durumuyla bir bant biimidir yani bu bir bamsz olmama biimidir. (Szcklerin iki farkl ekilde, tek bana ve nermede ortaya kmalar imknszdr.) (2.0122) Fakat mantksal atomculuun yntemi daha ileriye gidilmesini gerektirir. En basit atomik olgu, yani dnce ve dil bakmndan mmkn olan en basit eylerin durumu bile; rnein Sokrates bilgedirde olduu gibi, byk lde onu oluturan elere blnebilir. Bylece Tractatus, artk zmlenmeye tabi tutulmayan varln ve bilginin en basit elerine kadar analize devam eder. nk bunlar atomik olgulardan bamsz olarak tek balarna incelenemezler. Ancak eylerin durumu, son tahlilde bileenlerine indirgenir. Bu ilksel elere Wittgenstein nesne (Gegenstande) diyor. Tractatusun ngilizceye yaplan son evirilerinde Gegenstande belki de ar olarak bu kavramn cmledeki mantksal ve dilbilgisel ilevinin alt izilmesi iin objeler olarak verilmitir. Nesnelerin ekillenii, eylerin durumunu oluturur. (2.0272) Tractatusta bulduumuz tanmlarn okluundan dolay, Wittgensteinn nesnelerden (obje) bahsederken tam olarak neyi kastettiini anlamamz kolay deildir. Fakat onlarn imknn gerekli klan ey, dnyann tzsel temelinin mantksal gerekliliidir. Objeler dnyann tzn olutururlar, bu yzden de bileik olamazlar. (2.021) Tz, olgudan bamsz olarak varolan eydir. (2.024) Wittgensteinn felsefi dncesinin fenomenal-pozitivist temelleri karlrsa, btn bu dnyann tz olarak objelere ynelik tanmlar, materyaliste uyarlanm us iin kabul edilebilir hale gelir. Hatta gerekliin ve bilginin son mahiyeti olan mantksallengistik uzun yolculuktan dinlenmemizin vaktinin geldii de dnlebilir. Ancak bu aceleci bir sonu olurdu. Aslnda eylerin maddesel olarak daha basit olmadklarn daha iyi anlayabilmemiz iin Wittgensteinn, nesnel tzlerin nasl gerekletiklerinden bahsettii aforizmalara bakmamz yeterlidir. Nesneler, eylerin tm durumlara ynelik imknlarn ierirler. (2.014) eylerin olgularna katlma imkn, nesnelerin biimidir. (2.0141) Dnyann tz, sadece -bir biimi belirleyebilir, hibir maddesel zellii deil. nk bunlar ancak nermelerle temsil edilirler. Ancak nesnelerin biimlendirilmeleriyle oluturulurlar. . (2.0231) Bu ekilde, birer tz olarak Wittgensteinc objelerin (nesnelerin), eylerin durumu ile ilgili u ya da bu yaplandrmay meydana getirdikleri oranda, sadece ksmi olarak her mmkn dilsel durumun ieriine katldklar anlalmaktadr. Objelerin (nesnelerin)

tzsel rol, varolann, yani dilin temelinde yatan ve tanmlanmas iin baka dilsel birimlere ihtiya duyulmayan, temel tanmlamalarn aklamasnn gerekliliiyle ilikilendirilir. 2.0211 aforizmasnn da gsterdii gibi Wittgensteina gre balangsal dilsel elere izin verilmeksizin bir durum her zaman gereklik bakmndan bir dierine baml olurdu. O zaman dnyann (doru ya da yanl) bir biimini oluturma imkn bulunmazd. (2.0212) Anscomben dedii gibi, Wittgenstein bundan bir durumun blnmesinden daha fazlasn kastetmi olamaz15 nk bir durumun anlalmas iin, eer o gereki ise (what is the case), neyin varolduu bilinmeli.16 Bilhassa bu ekilde, birer tz olarak nesneler, gerekli unsurlar kendilerine katlarak basit durumlarla ilintilenirler. lk nce, Wittgensteinn dncesinin temel izgisinin aklanmas gerekiyor diyor D. Pears,- onun k noktas naif olgusal betimlemeler idi. Fakat o, Russellnkine benzer, onlar gndelik yaamda hatta bilimde uygulandklar gibi, naif gereki durumlarn biiminde incelemiyordu. Dilin dnceyi deiik biimlere soktuunu ve dncelerimizin gerek biiminin, sadece onlarn ifade edildikleri dilin analiz edilip, -ona gre basit durumlar olan-, kendi son elerine ayrtrldnda kendini gstereceini dnyordu.17 Kantn eletirelliinin en nemli tezlerini iktibas edip mantksal atomculuun pozitivist gerekliliklerine uydurarak Wittgenstein, dnmenin mantn dilin mantna dntrd. Mant anlamak iin gerek duyduumuz deneyim, bir eyin yle ya da byle olduu deil, fakat bir eyin olduudur: Fakat bu hi te deneyim deildir. Mantk, her deneyimden ncedir bir eyin byle olduundan. Nasldan ncedir, neden nce deil. (5.552) Moritz Schlickin evindeki konumalardan birinde, mantksal gerekliliin nasl anlalmas gerektii sorusuna Wittgenstein u yant verir: Tractatusumun bir yerinde ben yle dedim: Mantk Nasl? sorusuna a priorik olan, Ne? sorusuna ise a priorik olmayandr. Mantk una bamldr: Bir eyin varln srdrd (bir eyin varolduu anlamnda), olgularn olduudur. O, olgularn karakteristiinden, byle olabilecek olan her eyden bamszdr.18 Bilhassa bu anlamda, dndmz ve konuabildiimiz bu varolan dnyann, mantn transandantal ve ayn zamanda

15

16 17 18

Anscombe, G. E. M., An Introduction to Wittgensteins Tractatus, N. Y., 1959, p. 29-31. Ibid., p. 31. Pears, D., Wittgenstein, Oxf., 1971, p. 58. Wittgenstein and the Viena Circle, Oxf., 1979, p. 77.

dnyann bir ayna yansmas olmasnn, nasl mmkn olduunun anlalmas gerekir. Mantn transandantal olarak tanmlanmas, bize hemen I. Kant -onun bilginin insan usundan, ieriinin ise, duyusal deneyden karlmas gerektii ile ilgili abasn- anmsatr. Fakat Kantn bak asna gre, manta uygulanan Wittgensteinc transandantallk ve dnyann yansmasnn birletirilmesi doru olmazd. O, birini ya da brn reddederdi. nk transandantallk a prioriklikle, yani genel olarak uurun deneysel yetisinin varoluunu ve deneysel objelerin bilgisini gerekli artlara uyarlamas ve onlar ar usun prensiplerinin temelleri zerinde dnmesiyle edeerdir. phesiz, Kantn ar usun eletirisinin etkisi altnda, Wittgenstein Tractatus LogicoPhilosophicusta dile ynelik genel gramatikal gereklilikleri, nesnel dnyann mmkn bilgisinin mantksal (yani ierie ynelik biimsel olarak ilgisiz kalan) snrlarna dntrd. Dnmenin ve konumann bu kurallarnn dnda gerek olarak varsaylabilecek olan ey, bilim ve felsefe tarafndan bir soruturma objesi olamaz. Onun hakknda, mademki mantksal olarak dnp konuamyoruz, susmalyz Tractatusun, metafiziin ve teolojinin kavramlarnn mutlak ieriklerine ynelik iddialara verdii hkm byledir. I. Kant, yargnn mantksal yasa ve kategorilerinin a priorik, yani transandantal anlamn, bir sistem olarak sadece mmkn deneyin biimsel artlarna ynelik uygulamaya sahip olan, genel uurun sentetik yetisinden kard. Wittgenstein (Tractatus dneminde), a priorik dnmenin mantksal uygulamasn dilin gerekli gramatikal yapsna balad. Bu durumda mantksal yasalar, nesnel dnyann makul bilgisinin objektif biimlerinin kendi anlamlarn kaybedip kendi gereklik ve gerekdlklar hakknda konumann anlamsz olduu bo, ieriksiz totolojilere dnrler. Tractatus LogicoPhilosophicus bu mantn gcnde, felsefenin sadece kendi kavramlarn, bilgiden bamsz gereklie ynelik mutlak varlklarla ilikilendiren metafizik olarak deil, ancak mantk olarak ta bilim olma hakkn reddetti. Felsefeye, dier bilimleri her trl idealist, dalist ya da materyalist metafiziin etkisine dmekten korumaya ynelik, mtevaz profilaktik rolyle yetinmesi kald. Felsefesiz Felsefi Aratrmalar Metafizik yanlglar, szcklerin tuhaf terkiplerinden olumutur. Metafiziin dili, dilsel sembolizmin mantksal gerekliliine uymadndan dolay, anlamszdr Ludwig Wittgenstein, Tractatus LogicoPhilosophicusta bu ekilde

konuuyordu. Ancak naif insann sylevinin ok eitlilii Felsefi Aratrmalarn yazarna, dncenin dilsel ifadesinin balanaca kat ve deimez mantk kurallarnn varolmadn anmsatr. Tractatus, dncenin gerekli izgilerini, konumann gerekli biimlerinde ararken, Felsefi Aratrmalarn bu tr evrensellik iddialar yoktur. Artk dil, dncenin gerekli yapsna, buradan da hem erken dnemindeki Wittgenstein hem de (belirli bir dneminde) Bertrand Russell iin olduu gibi dnyann yapsna nfuz edilmesi mmkn olan dncenin aracsz gereklii deildir. Felsefi Aratrmalar, Tractatus LogicoPhilosophicus iin bir zamanlar temel olan, dile ynelik dogmatik hatta metafiziksel yansma teorisiyle, grltl bir ekilde balarn koparr. Dnce, cmle ile edeer deildir. nk ngilizcedeki bir cmle Franszcadaki bir cmleyle benzemez, ancak yine de ayn anlam ifade edebilirler. Wittgenstein ge dneminde, Cambridgedeki rencilerine, nceki grlerini kastedip neredeyse harfi harfine Ren Descartesn delillerini Thomas Hobesa kar istiareli bir ekilde kullanarak, bu ekilde konuur. Fakat d benzerlie ramen, analitik filozof tarafndan sylenen ey, felsefi rasyonalizmin snflandrlmas dncesinden ok uzaktr. nk Ludwig Wittgensteinda, ismin (szcn) belirlenmi nesnenin objektif doas ile ilintilendirilmesinden deil, fakat neredeyse dncenin tam uzaklatrlmasndan bahsedilir. Filozoflar ok sk szcklerin anlamn aratrmaktan, analiz etmekten bahsederler. Ancak unutmayalm ki, szck bizden bamsz bir gten anlamn alr ve bu yzden de, gerekten ne anlama geldiini aklad bir eit bilimsel aratrmann olmas gerekir. Bir szck birinin ona verdii anlama sahiptir. Bylece, evrenin diliyle konuan Tractatus Logico Philosophicusun filozofunun yerinde, imdi, tm abasn sadece szcklerin cmledeki kullanmnn konuucudinleyici iletiiminin muayyen gndelik gerekletirilmesinin kullanmnn betimlemesine yneltmi olan mtevaz filozof duruyor. Felsefi Aratrmalarn yazar, szck ve cmle trlerinin ok eitliliinin, mantklarn (Tractatus LogicoPhilosophicusun yazar da dhil) dilin yapsyla ilgili syledikleri eylerle karlatrlmas tuhaftr, yazyor.19 nsanlar, nesnelerin vaftiz edilmesi, nesne ile konumaya balyoruz gibi, eylere isimlerle hitap edilmesinin zel bir tinsel eylem olduunu varsayarlar. Ge Wittgenstein bunun; sadece felsefe yapldnda ortaya kan szcn tuhaf bir kullanm olduundan bahseder. Dolaysyla unutulmamaldr ki, dil oyunlar

19

Wittgenstein, L., Filosofski zsledvaniya, ch. I, par. 23.

srecinde iaretlenmek, konu d olarak incelenmekten kurtulan nesnenin kendisiyle deil, fakat konumacdinleyici ilikisi tarafndan belirlenen durumda szcn nermede yerine getirdii greve baklmas gerektii ile ilgilidir. Bu ilikide aslnda kendiliinden varolan bir nesne (bu bize hibir zaman aracsz olarak verilmez) deil, fakat tanmlanan szcn dilsel uzlamnda oynad biricik rol kastedilir. Bundan dolay, nesne kavramn ya da daha dorusu neyin nesne olarak adlandrlmas gerektiini, bilme teorisi ya da dnmeye ynelik (mantk) bilim deil, fakat gramer yani szcklerin nermelerdeki birletirilmesi kurallar ile ilgili bilim tanmlar. Dilbilgisi bir eyin ne tr bir nesne olduunu syler20 z dilbilgisinde ifade edilmitir.21 Bu, Tractatus LogicoPhilosophicusta merkezi bir yeri olan, Wittgensteinn zerinde dilin yansma teorisini eletirdii temeldir. Fakat dildnya yansmasna ynelik ilikiyle balarn koparnca, Felsefi Aratrmalarn yazar aslnda sadece kendi gemi felsefesinden deil, fakat baka her tr felsefeden de vazgeer. Kaderin bir ironisi olarak (diyor Brian Magee, David Pearsla Wittgensteinn ifte Felsefesi zerine yaplan konumada) Tractatusa yazd nsznde Wittgenstein yakn gemiinde demiti ki, genelde felsefi problemleri gndeme getirmemize neden olan tek ey, dilimizin mantn anlamamaktr ve u anda o, bu kitabn kendisinin tam da byle bir hata iin bir rnek olduu sonucuna ulat. ngiliz filozof Ernst Gelner, ada ngiliz lengistik felsefesine derin ve makul eletiriler ynelttii Szckler ve Nesneler adl kitabnda, zellikle ge Wittgensteinn felsefi olmayan bak asnn altn izer. Dnyasz dil ve dilsiz dnya yoktur. Dnyann nasl olduunu, -bunu ancak kendilerinde syleyebildiimizkavramlar ve dil oyunlar olmadan, syleyemeyiz. Bununla birlikte dil oyunlaryla ameliyat ederek, eer onlarn var olup eylemde bulunduklar bir dnya yoksa bu konuda yine hibir ey syleyemeyiz. Bylece dilin doas zerine dnceler bizi, dnyann kendi karakteristiklerine gre, olduu gibi ya da bir btn olarak, evrensel bir tin tarafndan hazrlanan bir kod olmad, aksine onun, genelde kendisini dndmz gibi (nk biz, algladmz dnyada szckler kullanyoruz), dilin de, toplumsal oyunlarda szcklerin birer toplumsal kullanm olduu, sonucuna gtrd. Bylece daire kapanyor: Her ey olduu ve genelde sandmz gibidir.22
20 21 22

Pak tam, ch. I, par. 373. Pak tam, ch. I, par. 371. Gelner, E., Slova i Veshti, ., 1962, s. 192.

Dilsel aratrmalarn yeni dzenlenmesi iki ksmdan oluur: Organik olmayan iaretleri tayan ksm ve dnrken kendileriyle ilgilendiimiz bu iaretlerin anlalmas, iaret etmeleri olarak adlandrabileceimiz organik ksm.23 Filozofun ilk olarak ikinci ksmla semantik, anlamsal olanla ilgilenmesi ve dilsel iletiim srecinde, yani belirli bir dil oyununa dhil olduumuzda, bir szcn anlamnn nasl olutuunu dnmesi doaldr. Dolaysyla eer filozoflarn imdiye kadarki gereklik, gereklilik, tz, iyilik, ereklilik vb. gibi kavramlar tanmlama abalar, tatminkr nazari sonular vermemi, bundan dolay da bu kadar farkl gr ve anlamsz tartmalar olmusa, o zaman bu szcklerin altnda yatan bir takm objektif ierik aramaktan tamamen vazgeer ve onlar sadece dnen ve konuan insann belirli artlarda kendi erekleri dorultusunda dilsel tanmlamalar sfatyla kullandn kabul edersek, eyler hemen yerine gelecektir. nsanlar szckleri kullandklarnda onlara nasl bir anlam verirler? te, ilk srada lengistik filozofu ilgilendirmesi gereken ey budur. Burada artk gerekliin olduu gibi yani bizim bilin ve dilimizden bamsz olarak varolan tanmlanmasndan deil, sadece gncel dilimizde ve bilimsel dilde kullanlm olan, gereklik szcnn anlam ve ilevselliinden sz edilir. Bir szcn anlam onun dildeki kullanmdr.24 Eer bu gerekten byle ise, o zaman bir szcn cmledeki kullanmn aratrmak bir bakma bu szcn belirli bir nitelik ya da btn olarak nesnenin bir iareti deil, fakat ifade enstrmanndan daha fazla bir ey olmayan, her zaman cmle ile ilintili olmas anlamna gelir. Bundan dolay ge Wittgenstein iin szck deil, fakat cmle (nerme) dilin basit ksmn oluturur. Dier szckler araclyla belirli bir szcn anlamn renmek iin, dorudan hibir nesne ile ilintilendirilmesi deil, fakat dil oyunlarnn kurallar tarafndan belirlenen cmledeki zel rolnn dilsel balamnda aratrlmas gerekir. rnein bir inaatta usta iiye tula diye seslendii zaman, iisi basite belli bir nesnenin isminin sylenmesini deil, bana bir tula getir diye anlyor. Bundan dolay tulaya hem bir szck hem de bir cmle diyebilirsin; belki de ona bozuk cmle (birinin bozulmu bir hiperboldan sz etmesi gibi) demek daha uygun olabilir. Ama her eye ramen o sadece bana bir tula getir cmlesinin ksaltlm

23 24

Wittgenstein, The Blue and the Broun Books, Oxf., 1964, p. 3. Wittgenstein, L., Filosofski zsledvaniya, ch. I, par. 43.

eklidir. nk tula diye baran bizzat unu kasteder: Bana bir tula getir.25 Konuan ve dinleyen iki taraf arasnda anlama olmas iin, tartmasz belirli bir dil oyunu kurallarna riayet etmekten kaynaklanan, szcklerin kullanmnda uzlam olmas gerekir. Dolaysyla szcn cmledeki kullanm ve cmlenin dildeki enstrmantal rol, rnein, ben, domadan belirli bir zaman nce ak olarak hatrlyorum ki, ya inanyordum26da olduu gibi, edeer olamaz. Bu tr durumlarn imknszl ge Wittgensteina gre rahimsel dnemin imknsz anlar tarafndan deil, fakat an szcn sadece bilisel varoluumuzla balanan dilsel kullanmn kurallar tarafndan belirlenir. Soruturmalarn yazar dil ve mantn tabi olduklar yasalarn deil, fakat sadece belirli bir dil oyunu trnn gerekletii tuhaf toplumsal durumdan kaynaklanan gerekliliklerden sz edildiinin altn izmek iin burada kural bir iaret levhas gibi durur27 eklinde konuur. Dil oyunu teriminin burada, bir dili konumann, bir etkinliin ya da bir yaam biiminin bir paras olduunu ne karmas gerekir.28 Yaam ise, bilindii gibi, tm mmkn dnyalar iin evrensel yasalara deil, fakat her zaman insan varlnn erek ve karlarnn fiziki ve sosyal artlarnn kesin tanmlamasna tabi olur. Bilhassa bu anlamda Felsefi Aratrmalardaki Wittgenstein, emretmek ve emirleri yerine getirmek, hipotez oluturmak ve kontrol etmek, istemek, teekkr etmek, lanetlemek, tebrik etmek, ibadet etmek vb. gibi farkl dil oyunlarndan sz eder. Her ayr dil oyunu tr iin geerli olan uygulamaya ynelik genel (fakat mutlak olarak kat olmayan) kurallar zerine temellenmesine ramen bunlar, dnmenin ve konumann mantk yasalar deil, aksine yaam srecinde insanlar arasndaki iletiimin mmkn olmas iin belirlenen genel davran biimleridir. F. P. Ramsey, vaktiyle bir konumamzda mantn normatif bir bilim olduunu vurgulad. Ben onun zihninde neyin olduunu bilmiyorum, ancak bunlar, sonradan aklma gelenlerle yakndan ilikiliydi. Bilhassa felsefede, biz sk sk szcklerin kullanmn kat kurallara gre hesaplanan oyunlarla karlatrrz. Ancak dili kullanann (zorunlu olmas anlamnda) bu oyunu oynamas gerektiini syleyemeyiz. Oysa mantk, dil ya da dnceden, bir doa biliminin bir doa olayndan sz ettii anlamda sz etmez. En fazla bizim de ideal diller ina
25 26 27 28

Pak Pak Pak Pak

tam, tam, tam, tam,

ch. ch. ch. ch.

I, I, I, I,

par. par. par. par.

19. 288. 85. 23.

ettiimiz sylenebilir. Ama burada, ideal szc yanlgya gtrebilir, nk btn bunlar, sanki bu diller bizim gndelik dilimizden daha iyi, daha mkemmelmi gibi ve mantknn sonunda insanlara doru bir cmlenin neye benzediini gstermek iin onlara ihtiyac varm gibi grnr. 29 Tractatus LogicoPhilosophicus, -bilhassa byle bir eree dnce ve dilimizin objesi olduu lde, evrensel bir dil olarak ideal dilin kurallarna ulamaya ynelmiti. Fakat Felsefi Aratrmalar dnemindeki Wittgenstein kararl olarak, gndelik dilimizin ilevsellii ile ilgili sorulara yant aramaya ynelerek, bu zmsz problemi terk etmiti. Ancak bu durum, ayn zamanda btn insanlar iin (genel olan), bir bilim olarak mantn zorunlu olan dnme ve konuma yasalarn da reddetmek anlamna gelir. Bu anlamda geleneksel mantn (zdelik, elimezlik ve nc halin imknszl) yasalar sadece her doru dnme ve konuma iin geerli olan genelzorunlu olmadklar bir yana, basite anlalmaz olduklar da ortaya kar. Edimsel dili ne kadar net ele alrsak onunla bizim gereksinimiz arasndaki kartlk o kadar gl olur. (Gerekli olmasna ramen, mantn kristal safl bana verilmedi.) Biz, hibir srtnmenin olmad yerde kayp dmz. yleyse belirli bir anlamda koullar idealdir ancak tam da bu nedenle yryemeyiz de. Biz yrmek isteriz: yleyse srtnmeye ihtiyacmz var. Przl zemine geri dnn!30 Eer bu bak asndan btn felsefe tarihine bakarsak, ge Wittgensteina gre, -gerekli varlklarn belirlenmesindeki farkllklara deil, sadece dilsel ifadelerin biimlerindeki farkllklara gtrlen ayr felsefe okullar ve akmlar arasndaki kartlklar bize (imdiye kadar yaplanlardan) tamamen farkl planda aklanacaktr. nk idealist, solipsist ve realistlerin aralarndaki tartmalar aynen byle grnr. Bir taraf, normal deyi biimine, sanki bir iddiaya saldryormu gibi saldrr; dieri de onu, sanki her akl banda insann kabul ettii olgular belirtiyormu gibi savunur.31 Btn bunlardan sonra, Wittgenstein iin (iki dneminde de) -bilimde olduu gibi- felsefede, ne tezlerin ne de karmlarn olmamas tuhaf mdr? Hem gemiteki hem de imdiki felsefede sadece belirli dil oyunlar ile ilgili farkl ifade biimlerinin betimlemeleri vardr. Fakat gemite bu anlalamadndan filozoflar, dnyann (maddi ya da idealist) tz, bildiimiz eylere ynelik -bilincimizden bamsz nesneler, ya da bizim kendi duyusal betimlemelerimizle ilgili, sesleri kslncaya kadar tartyorlarm. imdi, bu asrlarca sregelen
29 30 31

Pak tam, ch. I, par. 81. Pak tam, ch. I, par. 107. Pak tam, ch. I, par. 402.

tartmalar tamamen anlamszlayor. nk sylediin eyin mantkl bir anlam olmadna nceden ikna olmu birine, kar kmann hibir anlam yoktur... Dolaysyla, geici speklatif metafiziksel biemin felsefe yapmaya ynelik hatalarndan kanmak, asrlarca sregelen problemlere yeni zmler getirmek deil, fakat Tractatus Logico Philosophicusun susulmas gereken olarak tanmlad bu problemlerin ortaya koyulmasna ynelik btn denemelerin reddedilmesi anlamna gelir. Klasik bat Avrupa felsefesinin dikkatinin merkezinde duran dier bilimlere ynelik felsefenin metodolojik rolyle ilgili her trl imadan da kanlmtr. imdi felsefenin bilim iin en fazla yapabilecei, (gndelik dildeki szcklerin kullanmnn tabi olduu, kurallarn aratrlmas yaplarak) dogmatizm ve metafizie dmekten onu korumaktr. L. Wittgenstein kendi nazari geliiminin her iki dneminde de derinden una ikna olmutur; bir bilimsel felsefenin temellendirilmesine ynelik -gemi, imdiki ve gelecekteki- btn abalar bounadr. Bundan dolay da bu tr giriimler nceden baarszla mahkmdur. Felsefe hibir zaman bilim olmamtr, deildir ve olmayacaktr da. nk aratraca spesifik bir nesne yoktur; onun durumlar bizi evreleyen gerekliin hibir olgusunun doasna ynelik deildir. Eer felsefe ve dier bilimler arasndaki bu prensipsel fark anlamak istemezsek, hibir zaman grnen bilgelikle sarl olan metafiziin speklatif yarglarnn nne geme baarsn gsteremeyeceiz. Felsefeciler, yazyor Felsefi Aratrmalar dnemindeki Wittgenstein, srekli olarak bilimin metodunu gz nnde bulundurur ve bilimlerin yapt ekilde soru sormaya ve yant vermeye alrlar Bu gr, metafiziin gerek temelidir ve felsefeciyi tam bir karanla gtrr. Apaktr ki, aydnlanma, felsefi abalarn objektif dnyann nazari bilgisi olarak bilimin yolunun tamamen terk edilmesi ve her zel bilim dilinin de temelinde yatan gndelik dilin ilevselliinin renimi ve betimlenmesine ynelik ynlendirilmesinden beklenir. Dilin derin sularda boulmas bu ge Wittgensteina gre gerek felsefi derinliktir. Dil biimlerimizin yanl yorumlanmasndan ortaya kan sorunlar derinlik zelliine sahiptir. Onlar derin rahatszlklardr; onlarn kkleri, bizde dilimizin biimleri kadar derindir. Kendimize unu soralm: Dilbilgisel bir akay neden derin bir ey olarak duyumsarz? (Felsefenin derinlii tam da budur.)32 Eskiden bouna bilgelikle zdeletirmedikleri felsefe ile u ana kadar hi kimse byle bir akaya cret edememitir. Felsefenin,

32

Pak tam, ch. I, par. 111.

bilimlerin metodolojisi olarak (kendisinden btn dier bilimlerin kt) tarihi misyonuna ynelik bu tam ihmalkrl, k konumu olarak Wittgensteinnkine olduka yakn olan dnrler bile kabul edemez. Onun hocas ve arkada olan Bertrand Russell Felsefi Aratrmalarn felsefi problemlerin nazari anlamn tamamen yok etme denemelerinden olduka rahatsz olmutur. Gelnerin Szckler ve Nesneler adl kitabna yazd nsznde Russell, ge Wittgensteinn lengistik analizinin Oxford felsefesine olan etkilerine ynelik honutsuzluunu istihzal ve kesin bir ekilde ifade eder: Lengistik felsefe zaman zaman felsefenin ve teolojinin tarihinde ortaya kmtr. En mantkl ve en tam biiminde o, insan bilgisinin harflerin zerinde temellendii lde ktlk olduunu, bundan dolay da alfabenin reniminin yanl olduunu kabul eden, abecedarianik heretiklikte ortaya kar Oxfordlu abecedarianikler, bilimin felsefeye ihtiyac olmadn iddia ederek insan bilgisini tamamen inkr ederler.33 Fakat Ludwig Wittgenstein felsefi cehaletle sulamak olduka byk bir dncesizlik olurdu. O, geleneksel felsefe problemleri ve onlarn imdiye kadarki konumlaryla, onlar tanmadndan deil, ancak bunu yapmann anlamsz olduunu dndnden dolay ilgilenmek istemez. ada bir felsefeden gelebilecek tek yarar, usumuzu bilinli olarak felsefe yapmaktan, bilimsel kavram ve yasalar bilin ve dilsel iletiimden bamsz olarak var olan bir dnyann gerekliliine gtren, metafiziksel illzyonlara dmekten korumaktr. Bu sorunlar (felsefi E. P.) yeni denemeler yaparak deil, ancak her zaman bildiimizi sistemletirmek suretiyle zlrler. Felsefe, usavurmamzn dilimizin aralaryla bylenmesine kar bir mcadeledir.34 Dolaysyla felsefi uralarn ciddiyeti, dncenin varla ynelik tutumunu karakterize eden belirli bir genel problematiin ciddiyet ve zorluklaryla deil, tam tersine felsefenin benzeri tm problemlerden bamsz hale getirilmesi ile ilgilidir. Felsefi uralarn anlam, gndelik dilimiz zerine kurulan mantksal kurallarn bilim ve yaamdaki doru kullanmna ynelik analitik karakterinde bulunur. Ge Wittgensteinn bak asna gre, hibir zel objeyi aratrmadndan dolay kendi nazari problemleri olmamasna ramen, felsefenin toplumun entelektel geliimindeki rol, sadece yeniden analiz etme ve bizi evreleyen dnyaya ynelik en genel

33 34

Okumay yeni renen kimse (.n.). Kabul edilmi doktrine kar olma, Batnilik (.n.). Gelner, E., Slova i Veshti, ., 1962, s. 62. Wittgenstein, L., Filosofski zsledvaniya, ch. I, par. 109.

dnce deiim arac olarak dilsel iletiimlerimizin temeline ynelik bilimsel malzeme oluturmasna arll lde, nemli olabilir. Felsefede tek bir yntem yoktur, ancak yntemler vardr, aynen farkl terapilerde olduu gibi..35 Bu anlamda filozofun toplumun entelektel salyla ilgili ii, neredeyse, doktorun fiziki salmzla ilgili ii kadar nemlidir. Felsefenin sonular, bir takm nemsiz anlamszlklarn ve usavurmann dilin snrlarna arpmas esnasnda oluan ikinliklerin aa kmasdr. Bu ikinlikler bu kefin deerini grmemizi salarlar.36 Bu noktadan, felsefe tarihi bize kendini artk bir aldatmaca dizisi olarak (Wittgensteinn Viyana evresinden olan mantk pozitivist yaknlar iin olduu gibi) deil, fakat birbirine gre farkllk arz eden ve sadece grnte bir ve ayn kurallara riayet eden dil oyunlar olarak tantr. Bu ekilde ortaya kt ki, belirli ncllerden hareket etmi olan sbjektif bir idealist, var olann hissetme kompleksinden ibaret olduunu iddia ettiinde, bir materyalistin duygularyla kendisinden bamsz gerekliin nitelik ve zelliklerini algladna emin olduunu iddia ettiinde, bunu sylemeye ne kadar hakk varsa, onun da tam o kadar hakk vardr (ya da daha dorusu bu ekilde dili yanl kullanr). Dolaysyla analitik filozofa gre, ne materyalizm ne de idealizm, ne rasyonalizm ne de dalizm dierine tercih edilmeyi hak eder. Onun, klasik ngiliz ampirizminin temel prensiplerini izleyen, fakat lengistik analizin kurallarndaki gl deiiklie maruz kalan dnceleri, dili, felsefenin aratrlmaya ynelik tek layk objesi haline dntrr. Bylece lengistik analizin felsefesi, usun, dilin dncemizin nne koyduu snrlarn gemeye alt srada oluan ikinlikleri (nceki metafiziin hatal kavramlarn) aamal olarak uzaklatraca bu cerrahi baa dnr. Tractatus Logico Philosophicus, dncenin varolua ynelik ilikisiyle ilgili geleneksel felsefe problematiini, dnce ve gerekliin yapsal birliine ynelik (dilin yansma teorisi zerine) mantksal lengistik problemle deitirmeyi ilan ederken, Felsefi Aratrmalar iin artk insandnya ilikisine ynelik bak asnn da anlam yoktur. Fakat bu kadar devaml bir lengistik filozof dahi, bilhassa lengistik analizin imknlar dorultusunda metafiziin uzun asrlk aldatmacalarnn nne gemeye alt lde kendi bilme imknlarna ynelik soruyla (genel olarak bilimin imknyla dorudan ilgili olan soru) karlatnda her zaman dnen usu endielendiren problemlerden tamamen kurtulamaz. Ge Wittgensteinn kendisi de, yzeysel olarak bakldnda, gemite
35 36

Pak tam, ch. I, par. 133. Pak tam, ch. I, par. 119.

temel olarak kabul edilen felsefi problemlerin, kendisinin manzara dosyalar olarak adlandrd son eserinin farkl paragraflarnn anlamna dikkatli olarak bakldnda hi birisiyle ii olmamasna ramen, aratrmac karsnda en temel felsefi probleme gerekten de nihai, ancak ardlsal lengistik bir yant bulur. Bu durum, ge Wittgensteinn evirmen ve ardllarnn dnyada genel olann ve bilginin doasna ynelik sorunun analitik zm iin aile benzerlikleri denilen teorinin snrlandrmalarna ynelik byk dikkatlerinin nedenini de aklamaktadr. Bir dnrn felsefe tarihine kaydedilmesi her ada her eyden nce una gre deerlendirilmitir: Bu dnrn ilk bilimin geliiminin mantksal bel kemiini oluturan problemler zerine olan bak as ne kadar orijinal ve ayn zamanda k noktalar ne kadar sreklidir. Eer birine, yakn gemite ok daha mehur dnrler (ilk srada Viyana evresinin yelerini, hatta Bertrand Russell kastediyorum) hep daha ok nazari unutulmann glgesinde kalmalarna ramen, bilhassa Ludwig Wittgenstein gibi bakalaryla kyaslandnda pek te fazla olmayan almalaryla gnmzde en byk analitiki filozof olmas tuhaf grnrse, bunun aklamasn sreklilikte ve nemli bir lde de Tractatus LogicoPhilosophicus (Wittgensteinn erken dnemi) ve Felsefi Aratrmalarn (Wittgensteinn ge dnemi) temelinde yer alan iki nazari programn tamamlanm olmasnda aramaldr. Bilhassa dnme ve dilin gereklik ve bilgisinin genel yapsna ynelik problemin lengistik denemesi, Wittgensteinn iki felsefesi arasndaki mantksal kpry oluturup byk oranda Tractatusun mantksal atomculuundan Soruturmalardaki naif dilin analizine geii aklamaktadr. Lengistik analizin felsefesi (en tamamlanm ekliyle Ludwig Wittgensteinda) bilginin, bilincin dndaki nesnelerin genel ve gerekli ralamalarna ulama imknnn pozitivist reddinin ada varyantn temsil eder. Wittgensteinc, geneli aile benzerliine indirgeme yaklam, usta doutan fikir ve prensiplere yer veren rasyonalist teorileri olduu gibi, duyusal deneyin temeli zerinde nesnenin varolmayan izlerinin soyutlanmas olan, ampirik endktif prosedrleri de reddeder. Geneli aile benzerliine indirgeme, bilginin (duyusalrasyonel), gerek insan bilincinden bamsz olan eyleri bir obje olarak alma imknnn reddedilmesine dayanan son tarihi fenomenalist bak asdr. Ludwig Wittgenstein adm adm, doruluk ve gerekliin son pozitivist kriteri olarak ostensive definitionn nazari

Tmevarmsal (.n.). Ak tanm (.n.).

yetersizliklerini fark eder. nsann dnd ve konutuu her ey, artl olarak ta olsa, gsterilerek kontrol edilebilir mi? nk naif dilin analizi konumundan, bilhassa bu temel felsefi problemle ilgili olarak Wittgenstein, dil oyunlar ve aile benzerlikleri kavramlarn getirerek, dnce ve dilimizin gerek varolularla balanma gerekliliklerini elemeye alr. Aile benzerlikleri, dil oyunlar srecinde ortaya kar ki, ondan bamsz olarak tek bana var olmas mmkn deildir. rnein, oyunlar dediimiz sreleri gzden geir. Tahtaoyunlarn, kart-oyunlarn, top-oyunlarn, sportif-oyunlar vbg. kastediyorum. Bunlarn hepsinde ortak olan nedir? unu deme: Ortak bir eyin olmas gerekir yoksa onlara oyunlar denmez. Ancak onlarda ortak bir eyin olup olmadna bak. nk eer onlara bakarsan hepsinde ortak olan bir eyi grmeyeceksiniz ama benzerlikleri, bantlar ve stelik onlarn btn bir dizisini greceksin. Denildii gibi: Dnme ama bak!37 Daha sonra da: Bu benzerlikleri aile benzerliklerinden daha iyi bir ifade ile ralayamyorum; nk bir ailenin yeleri arasndaki eitli benzerlikler; boy, yz izgileri, gz rengi, yry, miza vb. ayn ekilde st ste gelir ve kesiirler. Ve yle diyeceim: Oyunlar bir aile oluturur.38 Bu konumdan ge Wittgenstein, sadece geleneksel metafizii deil, fakat geleneksel mantksal pozitivizmi de, gizli metafizik ncllerini gstererek, eletiriye tabi tuttu. Filozof nesneyi unutmal. Onun gerekten varolup olmad, cmledeki szcn anlam iin nemli deildir. Bu yzden dilin ilevselliinin analizinde, nesnenin konu d olduu ortaya kar. Dncelerin bu aamasnda nce u nokta zerine konualm: Kendisine hibir ey karlk gelmiyorsa bir szcn hibir anlam yoktur. Anlam szc, bu szcn karl olan nesneye iaret etmek iin kullanldnda, onun dilde yanl kullanldn tespit etmek nemlidir. Yani bir ismin anlam ismin taycsyla kartrlr. Bay N. N. ldnde, ismin taycsnn ld sylenir, anlamnn deil. Zaten byle bir eyin sylenmesi anlamsz olurdu. nk isim anlam tamay srdrmezse, Bay N. N. ldr demenin bir anlam olmaz.39 smin (szcn) tuhaf bir ekilde (bilhassa naif ifade ekli asndan) nesnesizletirilmesi ve sadece, kendi tarafndan objeye gtrlerek deil, ancak szcn belirli bir dil oyunu iindeki grevine gre incelenen anlamla balanmasna ynelik okuyucuda, hibir phe brakmamas iin bu paragrafn tamamn evirdim.
37 38 39

Pak tam, ch. I, par. 66. Pak tam, ch. I, par. 67. Pak tam, ch. I, par. 40.

Bunun gcnde, gsterme ile tanmlamada bilen sje iin bilinen objenin gerekliini kantlayan kriteri aramak gerekten de anlamszdr. Bu anlamda Wittgenstein, bu tipik pozitivist kriteri, illzyonik olarak tanmlamakta hakldr.40 Bu yolla Wittgenstein aamal olarak kendi kararn, yani uzun asrlk felsefe tarihinde tm tartlan sorularn kesin lengistik anlamszlatrlmasn akla kavuturur. Lengistik adm, sadece bilinen nesnelerin doas etrafndaki anlamazlklar ortadan kaldrmakla kalmad, fakat ayn zamanda gnoseolojik sjenin de oyundan karlmas iin nazari nclleri verdi. Daha ge ardllar tarafndan sjeye ynelik sahipsizlik teorisi olarak adlandrlan teorisinin, ne tinin tz ne de dncenin taycs olarak beden ile deitirilmesine ihtiyac yoktur: Sadece felsefede, diyor Wittgenstein, u tarz problemler ileri srlr: Dier insanlar benim gkyznn rengine ynelik hislerime sahip midirler? Bir beden nasl olur da bir tine sahip olabilir? Tan herhangi bir hissi var mdr? Bilgi benim tinime mi aittir? vb. Bilim ve naif insann bu tarz zmsz sorularn yantlanmasna ihtiyac yoktur. nk felsefenin gerek amac u olmaldr: Sinee, iine dt ieden k yolunu gstermek41. Baka szcklerle ifade edecek olursak lengistik metot, felsefenin, objenin materyalist ya da sbjektif aslna ynelik bir kant (kendini bilme) kullanmaktan olarak introspection vazgemesi artn getirir. nk felsefe yaparken kendimize baktmzda unu grrz: Dilbilgimizin saf ve basit bir resim tasarm. Olgular deil, ama sanki tasarlanm sylev tarzlar.42 Bylece Wittgenstein aamal bir ekilde dil ile ilgili mantksal bir deneme olarak, sadece felsefe tarihini deil, fakat bizi evreleyen gerekliin doasna ulamaya alan dier her bilimin tarihini de deitiren ve anlamszlatran bihevyoristik bir bak asna ulat. Bir manzara dosyasndan dierine adm adm ilerlerken, Felsefi Aratrmalarn yazar Tractatus LogicoPhilosophicusun kendi okuyucularn ard eyi yerine getirdi. Benim nermelerim unu akla kavuturur: Beni anlayan biri, bu nermeleri, zerlerinden yukarya doru trmanmak iin basamak olarak kullanmsa, sonunda onlarn anlamsz olduklarn fark eder. (Sz gelimi, merdiveni trmandktan sonra itmelidir.) Bu nermeleri amas gerekir. O zaman dnyay doru grr. (6.54).
Pak tam, ch. I, par. 362. Bilgi kuramsal (.n.). 41 Pak tam, ch. I, par. 309. Kendi dnce ve hislerini tahlil etme, i gzlem (.n.). 42 Pak tam, ch. I, par. 295.
40

nsan unu kendine sormadan edemiyor; merdiveni ittikten sonra, yere dmeyecek miyiz? Fakat nazari merdivenlerden dmekten acmadna gre nereye dtnze bakmamz geri kalyor. Wittgensteinn ge felsefesinin bu kadar byk bir ksmnn, dilin en naif incelemesi ile ilgili olmas paradoksaldr, yazyor Pears. nsanlar felsefenin nereye gittiine hayret ediyorlar. Tractatus anlalmas ok zor bir kitap olabilir, fakat en azndan eski tarzda felsefi bir alma olduu apak ve eliki gtrmezdir. Ancak ge dneminde, Wittgensteinn kendisi de iaret ettii gibi, syledii eylerin anlalmas daha kolay olmasna ramen, ayn zamanda bu sylediklerinin temellendirmelerinin grlmesi ok daha zordur43 Artk phe yok ki, Felsefi Aratrmalarn bak asna gre, merdivenden yukarya k, Tractatus LogicoPhilosophicusun arad, ba artan ideal dilin illzyonik yksekliklerinden aaya doru, gndelik dilin kaynayan kazanna bir ini olduu ortaya kmtr. Ludwig Wittgensteinn felsefi metamorfozunun (ifte felsefesinin) son neticesi budur. Diyalektik-materyalist adan, onun mantksal-lengistik felsefesine ynelik eletirel bir analiz, kesin olarak, gereklik ve bilginin byk sorunlar karsnda ada analitik pozitivizmin, nazari aresizliini ortaya karr.

43

Pears, D., The Two Philosophies of Wittgenstein, -in Modern British Philosophy, p. 41.

You might also like