You are on page 1of 6

FILOSOF OLARAK DESCARTES*

Heinz

Heimsoeth

Descartes'n lmnden beri geen yzyl iinde, felsefe anlaylar ve hareketleri bakmndan son derece zengin bir dnya uzanmaktadr. Btn Avrupa milletlerinin byk dnrleri, hl oluup gelimekte olan bu mnevi dnyann kurulmasna yardm etmilerdir. ok defa
birbirilerinden bambaka olan, aralarnda sk sk sert atmalar geen
btn bu felsefe sistemlerinde, Descartes'n kendi yzylnda istedii ve
giritii ilerden her zaman iin bireylerin yaadn sylersek ar bir
sz etmi olmayz. Dnya ve hayat zerindeki byk sorularn elealnd
devirler boyunca srp giden ok-sesli Avrupa konumasnda, o ilk ve
kuvvetli etkisi hzm yitirdikten sonra bile, kendisiyle hesaplalrken yahut tartlrken ortaya kan yank halinde de olsa, Descartes'n sesi yine herzaman iitilmektedir. lk kmldann Descartes'tan alan her hareket verimli olmutur.
Felsefenin Avrupadaki bugnk durumunu gznne getirecek; sonra da, geriye dnp Descartes'in bir filosof olarak retip tasarlad eylere bakacak olursak, aradaki uzakln byk olduunu grrz. Descartes'in, uuru ve istei bakmndan, kendisi iin en nemli ve en kesin
olan eylerin birou artk kuvvetten dmtr. Descartes'n metoda,
btn bilim kollar iin, bilhassa felsefe iin, salamca ortaya konacak
olan bir aratrma ve gvenlik yoluna balad sonsuz umut doru kmamtr. Her nesnenin hakikatim meydana karabilecek olan bu yeni
bulunmas gereken metod, Descartes'tan beri birok filosoflar, son olarak da, bir bilim diye anlalan felsefenin fenomenolojik bir gidie
dayanan tasarsnda, Husserl'i, planl bir gayretle doldurmaktadr. Ama,
her defasnda, bu iddiann pekok ar bir iddia olduu ortaya km,
tasarlanan eyin bir utopia olduu grlmtr. Buna yakndan bal
olarak, Descartes'in bir plan, kendisinden sonra Leibniz'in byk bir
gayretle elealp ileri gtrd 'mathesis universalis', matematik bir modele gre kurulmu olan universel bilim plam da yklmtr. O zaman* "Filosof olarak Descartes", 1950 ylnn k semestresinde, istanbul niversitesince tertiplenmi olan Descartes gnnde Ord. Prof. Dr. Heinz Heimsoeth tarafndan yaplan konumann daha o zaman trkeye evrilmi olan metnidir.

dan beri geen yzyllarda, bu niversel bilimin yerine, pek eitli olan
ve boyuna apraklaan bir bilimler dokusu gemitir: metodlar ve sonular bakmndan geni lde birbirilerinden bamsz olan bu bilimler,
hibirvakit kendiliklerinden bir uyuma eriememilerdir. Buna bir de,
hem felsefenin, hem de, yklendii iin karsnda, bilimlerin, gittike daha ak olarak beliren ayrl eklenmektedir. Bir kere elde edildi mi, felsefe geleneinin btn dnme-biimlerinden ayrlmak suretiyle, dnya,
insan ve tanr zerinde kesin, phe gtrmez bir bilginin kurulmasn
mmkn klan v bsbtn ak temellere dayanmakla kalmayp (sonradan Fichte'nin de istedii gibi) tek bir ilkeden kalkan bir metafisik'e varmak eidinden Descartes'a ait, uyart olarak pek etkisi olan , byk
bir iddia da yklp gitmitir.
imdi de, gnmzn felsefe durumu iinde, Descartes'm klavuz dncelerinden hangilerinin tam bir aktualiteye eritiini soracak olursak,
seebildiime gre, filosofun, ilk ortaya klarndan beri gerekliklerinden birey yitirmedikten gayr, bugn de yeniden nem kazanan, buluu belirmektedir.
Bunlardan ilki, Descartes'm ognbugn filosoflarca deerli bulunan
balca hizmeti olup felsefesinin, subjek'ten, ben'den kalkmasdr: bu da,
herkesin bildii 'cogito ergo sum' cmlesinde dile gelir. imdi, bu balangcn, insann bilmesi zerindeki felsefe retilerinin kurulmas iin eskiden beri tamakta olduu nemden szaacak deilim. Burada, asl, bu
balangcn, dnya ve hayat zerindeki felsefe anlay iin tad nemin zerinde durmak istiyorum. Bu dnen ben'den, bu kendisi iin dorudan doruya kesin olan uurdan kalkarak ie balamak; Descartes'm
lmnden sonra amza kadar geen yzyllar boyunca, ister Berkeley'in yahut Kant'n tarznda, ister Fichte'nin yahut Hegel'in tarznda,
isterse de geenlerde sona ermi olan nesillerin, yeni-kantlann, yahut
Husserl'in, ya da Brunschvig'in tarznda olsun; felsefece bir idealismin
kurulmas iin bir vesile veya tevik yerine gemitir. Idealisme gre,
dnyay kendi tasavvurumuz olarak, tabiat, uurun ekil verici formlar
iinde karmza kan bir grn olarak, btn varolan yalmzca ruh-yetisinin konusu ve ierii olarak kavramak, biricik tutarl felsefe yolu idi.
Bana yle geliyor, ki, bu uur-idealisminin a artk kapanmak zeredir.
Bu idealism parlak devrinde, sonuna kadar, metafizik bir ruh inancna
dayanarak yaamtr; bugn ise, byle bir inanca bel balanamamaktadr. Felsefe son birka onyl iinde yeniden varolann kendisine, dnyaya,
nesnelere dnmtr. Hem de felsefe artk, uurumuzun btn dnce-kurulularnn yneldii kendinden varln szn etmekten rkmemektedir. Descartes'm kendisi bu anlamda hi de "idealist" deildi. Descartes'm gerek tabiat-felsefesinin gerekse metafisikinin iddias, bize g-

rnd yahut dnmede synthess aktlar ile kurulduu gibi deil de,
kendi bana ve kendinde varolduu gibi, varla sokulmakt.
Ama, ada felsefenin "nesnelere" dn, antik an filosoflarna dayanarak varln kendisini sormamn yeniden canlanmas, yeni ontologi ve bu ontologiden kp yerleen tabiat-felsefesi ile insan ve toplum dnyasm, tarih dnyasn aratran felsefe ite bu dn, dncenin uurdaki reflexion'unda bir son-temelein, artk baka bir eye geri
gtrlp dayatlamayan, ortadan kaldrlamayan bir eyin belirdiini ve
bunun, karmza kan ve konumamzn konusu olan hereyi kuattn
bildiren Descartes'n o derin grnn ve buluunun feda edildiini gstermez. Schopenhauer, bir yerde, bu son-temele, hayat anlaymzn
ilk-antinomisi der: nk, biz, biryandan, bizden, insanlardan, genel olarak insan uurunun ortaya kmasndan uzun zaman nce varolmu olan
bir dnya iinde bulunuruz; ama teyandan da, dnyay, ancak, tasavvurumuzda olup biten, uurumuzda kendini gsteren birey olarak bilip anlarz. Bu byk ve bilmeceli durumu, gnmzde, Karl Jaspers, "her yan
kuatan ey" kavram ile anlatr: bu "her yan kuatan ey" bir son-temeldir, btn tektek nesnelerin iinde bulunur, daha dorusu kkteki
ve bykteki tek eyi iine alan ve hibirzaman kavranamayan bireydir.
Grek dnrleri iin dnya, tanr, varlk ve ebed-oluan, ite bu heryan kuatan eydi. dealist sistemlerini Descartes'n bu dnen subjekt'inden kalkp kuran yenian dnrleri de, heryan kuatan ey deyince, uuru, dnmeyi anlyorlard. ada dn, felsefe yapan insann, daha Schopenhauer'in ilk-antinomi dncesinde beliren sallantl
bir durumda olduunu gsterir. Varln ilkelerini toptan elegeirmek d, ister varln z-formlar, ister benliin ve uurun formlar halinde
olsun, metafizik'in Hegel'de de grlen bu parlak d sona erdikten sonra; filosof, kendi sonluluunun, insann bilgi ve hayat durumundaki sonluluun uuruna tamamiyle yeniden vardktan sonra, Descartes'n buluu, "her yan kuatan ey" in bir temel-tarzm, subjektivliin yeniden
aktuelleen "transendental idealism" in eitli ekillerinden v sistemlerinden bsbtn kurtulmu olan anatarzn bulmak diye anlalmtr.
Buna, bir de, Descartes'n balangcnda, bugn, biryandan Husserl'in anlad mnadaki fenomenologide, teyandan da Heidegger ile btn
existenz-felsefesinin varlk zmlemesinde olduu gibi, bambaka grlerde birbirinden ayrlarak ortaya kan iki eyin bulunduunu ekleyelim. Bununla da, biryandan, "benliin" yahut Kant'a ve Kant'lara gre
genel uurun zerindeki reflexion'u, bize, aramzda birbirimizi anlayp
karlkl dnerek konumada dayanak olan o son-temeli, artk elle tutulamayan; teyandan da, iinde tek kiinin, kendisi iin zaruri bir son-temel, her zellikte gene heryan kuatan bir hayat olduu ve bu hayatn

4
ortadan kalkmas ile tek kii iin dnyann da gp gidecei, tek kiinin
ahs, individuel beni zerindeki reflexion'u anlatmak istiyorum.
Bugn de bilhassa etkisi srp giden ikinci bir baar, Descartes'm,
hertrl teleologik dnme alkanlklarn kkten, tabiat felsefesinin dnda brakmasdr. Filosofun tasan halinde bildirdii madd olan hereyin mekanizmi, genel olarak yenia dnmesinin klavuz tasavvurlarndan biridir. Bu mekanizmin Descartes'm rettii ekliyle tutunamam
olmas, buna karlk mesel Descartes'm kabul etmedii dinamizm ile
energetikteki kuvvet ilkesinin, daha Leibniz'in, sonra yeniden Kant'n,
bir de bugnn tabiat-felsefesinin yolunu belirlemi olmas, bu ktfavuz
dncenin esasta tad deerde bir deiiklik yapmaz. Bu dnce,
binlerce yl boyunca srp gitmi olan ve insan dnmesine yaradltan
uygun gelen ve insann kendisini denemesinden, yapt ilerden ve bana gelen eylerden kan kategorilerle alan hertrl tabiatn yorumlanmasndan kesin olarak uzaklamaya dayanmaktadr. O zamandanberi,
tabiat ile insan kosmik oluu ile tarih bir birlik iinde toplamak ihtiyac,
Descartes tarafndan kesin olarak reddedilen dnce-biimlerine, mesel romantik tabiat felsefesinde Schelling ile Hegel'in, gnmzde de Henri Bergson'un dncelerine yol amtr. Bu dnn bilhassa yine 19.
yzylda, ruh, manev, sosyal ve tarih varlk alanlarna kar saldrmalara bir tepki olmak zere, son onyllarm felsefesinde, birok yerlerde,
tabiat anlayndaki "mekanism" e evrilen bir tenkit ortaya kmtr.
Tabiat bilimlerinin hakikatim snrl perspektivler olarak kendi alanlar
bakmmdan, tabiat ve madde bakmndan relativletirmek ve bu bilimlerdeki metodik'in modern insann teknik ynden hakimiyet iradesine
bal olduunu aklamak eilimi kendini gstermitir. Bu da, sonunda
gene daima madde ile enerjiyi, btn kuvvetlerdeki ve ekillerdeki tabiat, biz insanlarn gerekletirdiimiz ve kendi iimizde yaadmz eitten bir "hayat" diye anlamak isteyen bir "hayat-felsefesi" nin yararna olmutur ok kere. Btn bunlarla ne kazanlrsa kazanlsn, gene de
Descartes'm, ilkin doan modern bilimle birlikte bize retmi olduu ana
ilke unutulup gitmemektedir: bu ilke, dnya yapsnn usuz bucaksz
makrokosmik ve mikrokosmik-atomcu oluunu, bizim gayeye ynelen eylemlerimizin ve beklemelerimizin kanunluluklanndan bsbtn baka
olan, kendine z kanunluluklar iinde kavramaktr. Bilim ve felsefede,
insan dncesinin, kendi insan-alan dna taan ne byiik bir genilemesi! Bylece, yabanc olan, bsbtn baka olan, pek-insan tasavvurdan syrlmak suretiyle, byk ekilleri iinde objektiv ve katksz olarak kavrand. Descartes'm tabiat felsefesindeki lmez rehberliinin z
budur. Buna aydnlatlmas uzun srecek olan bir eyi ekleyelim: Descartes'm bu baars, belli ller erevesinde organik varln tabiat-felsefesi iin de dorudur. Organismlerin de dpedz mekanik sistemler,

5
hayvanlarn adet automat'lar olduunu syleyen Descartes'n koskoca
paradoksu, metod bakmndan pekok verimli tesirleri olduu halde, phesiz gene de tutunmamtr. Ama, gnmzde neovitalismin ortaya kndan beri, bilhassa yeniden aktel ve kalc bir nem kazanan bir dnce de, bir gayeye gre hareket eden ve gayn-uurda belli hedeflere
ynelen bir yaratk olarak, kendimizi-denememizin kategorileri ile kavranamayan organik hayatn, kendisine z bir kanunlulua bal olmasdr.
Her ne kadar, insan, hayatn gerekletirirken, bedenine bakp bsbtn
baka olamn da kendisine ait olduunu hep sezip duyarsa da, insan dn burada da, bsbtn baka olana, kendi dnnn zne yabanc olana geniliyor. Burada ada tabiat felsefesine, birtakm kimselerin 19. yzyln biolojik "mekanism" i ile arprken iddia ettikleri gibi, Descartes'n hi de bsbtn uzak kalmad ve kalmam olaca gayet zel baz iler dyor.
Descartes'n nc klavuz dncesi, bana kalrsa, filosofun, fizik olan ile madd olan, psiik olan ile manev olan arasndaki temelli ayrcinstenlii bulmu olmasndadr. Birbirine uygun bir ekilde dzenlenmi olan ve birbiri karsnda bamsz olan iki cevheri esas alan ve herkese bilinen reti phesiz artk gemie karmtr. Ikiyzyldan fazla bir zamandan beri ruh ile beden zerinde yaplan ve bu retiden yana olan tartmalar bizim iin artk arkaplana gemitir. Yolgsterici olarak kalan ey, sadece gerei ilk defa olmak zere, birbirinden temelden
ayr cinsleri iinde tasvir ederek anlama denemesidir. Ruhu bedenden ve
cisimli olan hereyden baka cinsten diye anlamak hi de yeni birey deildi ; bu daha Platon'dan beri klavuzluk etmi olan bir dnce idi. Ama,
btn bu retilerde, kkleri dine uzanan metafizik inanlar ar basyordu. Bu eitten inanlarn Descartes'de de ie kart aktr. Ancak, Descartes'n yeni birey olarak baars, real olarak deneneni, temek
li ayrlklar ile bize grnd gibi tasvir etmi olmasdr. Bu adan bakldkta, Descartes'n herkese bilinen ve adet kt tannan "dualism" i
bir eksiklik deil, felsefe tarihinde nemli bir dnm noktasdr, ilk defa
olmak zere, varolan hereyin madde, yahut hayat, yahut ruh, ya da idea
diye anlalmasn isteyen esasta birliki bir konstruktionun yerini, bu
baka baka alanlar birbirileriyle olan ilintileri bakmndan aratrma istei ile birlikte, gerek olann eitli ana-cinslerini dpedz gsterme alyor. Descartes'dan sonraki yzyllarda, birlikletirici metafizik'in devi,
baka bir deyile, bu dualismi, ister idealist, isterse materialist eitten
olsun, bir "monism" ile "yenmek" abalamalar boyuna nplana gemitir. Ancak, bilimlerin durmadan aynklaan almalar sayesinde, bilimlerin kuruluunda ortaya kan varln ayrlklar zerinde gittike artan felsefe uuru sayesinde, Descartes'n verimli balangc yeniden etkisini gstermeye balamtr. Auguste Comte'un bilim retisinin bunda

6
nemli bir pay vardr; yle sanyorum ki, ilk defa Emile Boutroux'da,
naturalisme kar alan ve insann zellii ile hrriyeti urunda giriilen arpmada, bu ayrklam varlk-retisi, bilim denemesinin temeli
zerinde bir felsefe tasars olmutur. Bugnk ontologi, mesel geen
haftalardan birinde gzlerini hayata yummu olan Nicolai Hartmann'm,
bu byk filosofun eserlerinde ilenmi olan ekliyle ontologi, ilk balangc yeniada Descartes'ta bulunan bir yolda yrmektedir. Bu yolda
yryenlerin Descartes'dan ileriye gitmelerine sebep olan ey, ne son
varlk-ilkesinin iki tane olmasnn beenilmemesi, ne de ikilii bir birlik
iinde toplama isteidir; asl sebep, Descartes'm bulduu ayrln, gerek olan denemede biricik ayrlk olmadn kavramak, daha dorusu,
madd olana sk skya bal olduu halde, madd-canl varln, madd
varlktan ayrldn; (hayvan olanda da bulunup bir grevi olan) psiik
varln, insanda ve insamn kurduu kltr ve medeniyet dnyasnda
real olan, manev varlkla bir olmadn kavramaktr. Ksaca sylemek gerekirse, balantsnn kanunlarm ve dzenini aratrmann hervakitki gibi gittike byyen bir dev olarak felsefeye dt, iinde yaadmz bu dnyay; kendimizle birlikte iinde yaadmz dnyay, ilkin ve yanlzca birlik ve ahenk postulat' bakmndan deil de, okyanl
bir kurulu olarak grmeyi bize ilk defa retmi olan ve reten Descartes'tr.
eviren: Nermi Uygur

You might also like