You are on page 1of 138

YÖKDiL

www.remzihoca.com
Bu kelime listesi YÖKDİL sınavı Sağlık alanı için geçmiş yıllarda yapılmış
tüm ÜDS Sağlık alanı soruları taranarak ve kelimeler sınavlarda çıkma
sıklıklarına göre dizilerek hazırlanmıştır.

Listede kelimeler alfabetik sıraya göre değil çıkma sıklığına göre ve


varsa diğer işlev ile birlikte verilmiştir.

YÖKDİL’e hazırlanan tüm dostlarımıza başarılar dileriz..


the det belirleyici
of prep -ın, -ın; -e sahip
to prep -e, -a; -mek için; için
in prep -de, -deki; açısından; içerisinde; -e, -a
I pron ben
and con ve
that adv o kadar, bu denli
that det şu, o, oradaki
that pron şu, o
be v olmak
it pron o, onu
as con -dığı için, çünkü, -dıkça, -iken, gibi
as prep olarak
have v sahip olmak
for prep için; -dır, -dir, -lığına
for con çünkü
from prep -den, -dan, itibaren
with prep ile; -e sahip, -lı, -li
can mod - e bilmek
can n metal kutu
can v konserve yapmak
by prep -ın tarafından; -e kadar; -erek; ile
not adv -me/ma
not adv öyle, böyle
on prep -de, -deki; üzerine, hakkında; -den sonra
people n insanlar; halk
they pron onlar
passage n geçiş, bölüm
or con ya da, veya; aksi takdirde, yoksa
more q daha çok, daha fazla
but con fakat, ama, ancak
but prep -den hariç
their det onların
this det bu
this pron bu, şu
which det -ki o
which pron hangi, hangisi
may mod -e bilmek
May n Mayıs
one pron bir şey, biri, kişi
one v bir
one q bir, bir tane
at prep -de, -deki; -e, -a
body n beden, gövde; ceset
when con -dığı zaman, -dığında, -nca
when pron ne zaman?
www.remzihoca.com

disease n hastalık, rahatsızlık


some q biraz, bazı, bir miktar; (herhangi) biri/bir
some adv yaklaşık
so adv öyle, o kadar

YÖKDiL 3
so con bu yüzden
so adv de, da
than prep -den, -dan (daha)
most adv en, en çok
most q çoğu, büyük bir kısmı
blood n kan
will mod -ecek, -mısınız
will n irade, istek; vasiyet
if con eğer...-se/-sa, şayet…-se/sa
all q bütün, tüm, hepsi, tamamı
there adv orada, burada
there pron var, mevcut
you pron sen, siz
cell n hücre
many q birçok
only adj bir tek, yalnızca
only adv yalnız, sadece
other adj diğer, başka, öbür
other pron diğeri, ötekine
about prep hakkında, ile ilgili; yaklaşık
cancer n kanser
brain n beyin
out adv dışarda
out adj sönmüş, yanmıyor, hatalı
health n sağlık, canlılık
such adv böyle, bu tür
should mod -meli/malı
do v yapmak, icra etmek
into prep -e , - a (içine doğru)
no ex yok, hayır
no q hiç
would mod -ecekti, -erdi
these pron bunlar
even adv hatta, bile
even adj eşit, pürüzsüz
treatment n tedavi; davranış
children n çocuklar
who pron kim
also con ayrıca, buna ek olarak
also adv de, da, ayrıca
because con -dığı için, çünkü
patient n hasta
patient adj sabırlı
cause v sebep olmak, neden olmak
cause n sebep, neden
its det onun
www.remzihoca.com

very adv çok, bir hayli


very adj çok
we pron biz
up adv yukarı, -e kadar

YÖKDiL 4
up adj ayakta
up v yükseltmek, artırmak
heart n kalp
used adj kullanılmış; alışkın
us pron bizi, bize
could mod -e bilmek
through prep -in içinden, -den geçerek; ile, vasıtasıyla
drug n ilaç; uyuşturucu
any q (olumsuz cümle) hiçbiri, hiç; (olumlu cümle) herhangi biri
he pron o
how pron nasıl; ne kadar
how con nasıl, ne şekilde
accord n anlaşma, uzlaşma
accord v anlaşmak, uzlaşmak
human n insan
them pron onları, onlara
time n zaman, vakit
time v zamanlamak, süre tutmak, hızını ölçmek
what pron ne, şey
much adv fazla, çok
must mod -meli/malı
must n şart, zorunluluk
new adj yeni
research n araştırma
research v araştırmak
after prep -den sonra
after con -den sonra
often adv sık sık, çoğu zaman
medical adj tıbbi, tedaviyle ilgili
over prep üzerinden, üzerine; -den fazla; içerisinde
over adj bitmiş, son bulmuş
person n kişi, birey
risk n risk, tehlike
risk v riske atmak
well adv iyi; çok
well ex şeeyy, ha!, pekala, peki
well adj sağlıklı, iyi
well n kuyu
between prep arasında, arasına
his det onun, ona ait
his pron onunki
being n varlık, var olma
first adj ilk, birinci
first adv ilk olarak, ilk defa
since prep -den beri
since con -dığı için, çünkü; -den beri, -den bu yana
www.remzihoca.com

system n yöntem; düzen, düzenek


use n kullanım; fayda
use v kullanmak
year n yıl, sene

YÖKDiL 5
long adj uzun
long adv uzun süre, epey zaman
long v özlemek, çok istemek
usually adv genellikle
doctor n doktor, hekim
problem n sorun, mesele
help n yardım, çare
help v yardım etmek, yararı olmak
physical adj fiziki, bedensel
age n yaş; çağ, devir
age v yaşlanmak, yıllanmak
certain adj belirli, bazı; kesin, emin
during prep -de, -da, sırasında, esnasında
food n yiyecek, gıda
found v kurmak
result n sonuç, netice
result v sonucu olmak
still con yine de
still adv hâlâ
still adj hareketsiz, durgun
effect n etki
normal adj her zamanki gibi, normal
immune adj bağışık, etkilenmeyen
however con ancak, fakat; her ne kadar...se de
just adv sadece; biraz önce; tam olarak
just adj adil, doğru
now adv şimdi, şu an; derhal
now con madem ki, şu durumda
genetic adj kalıtsal, kalıtımsal
take v almak; götürmek
make v yapmak, üretmek
although con -e rağmen, -se de, -e karşın
among prep arasında
high adj yüksek, çok, fazla
high adv yükseklerde, yukarıda
vitamin n vitamin
common adj yaygın, sıradan; ortak
before con -den önce
before prep -den önce
before adv daha önce, daha önceden
those pron onlar, şunlar
skin n deri, cilt
life n yaşam, hayat
our det bizim
pain n ağrı, acı
become v olmak, ...hale gelmek
www.remzihoca.com

study n çalışma, öğrenme


study v çalışmak; okumak; araştırmak
symptom n belirti, bulgu, gösterge
two n iki

YÖKDiL 6
her pron onu, ona; onun
known adj bilinen, tanınan
medicine n tıp; ilaç
serious adj ciddi, ağırbaşlı
though con -e rağmen, -se de, -e karşın
various adj çeşitli, farklı
both q (iki şeyin) her ikisi
condition n durum, koşul; hastalık
condition v şartlandırmak
need n ihtiyaç, gereksinim
need v ihtiyacı olmak
work n iş, meslek, çalışma
work v çalışmak, işlemek
important adj önemli, gerekli
too adv çok, aşırı; de da
way n yol; yöntem, usul
way adv hayli, oldukça
fact n gerçek, olgu
development n gelişim, ilerleme
child n çocuk
developed adj gelişmiş
develop v gelişmek, büyümek
infection n enfeksiyon, hastalık
different adj farklı, değişik
get v almak, elde etmek
down prep aşağı
down adj çökmüş, yıkılmış
know v bilmek; tanımak
pressure n baskı, basınç
pressure v basınç uygulamak
researcher n araştırmacı
understand v anlamak, kavramak
fat adj şişman, iri, kalın
fat n yağ
weight n ağırlık, kilo
clear adj açık, belli
clear v temizlemek, berraklaşmak
against prep -e karşı
given adj belli
then adv o zaman; daha sonra; öyleyse
why con neden, niçin, niye?
loss n kayıp; zarar
rate n oran, hız
rate v değer biçmek, derecelendirmek
each q her, her bir
lead v götürmek, öncülük etmek
www.remzihoca.com

lead n önderlik; kurşun


less adj daha az
less adj ...-den daha az
like pp gibi, ...-e benzeyen

YÖKDiL 7
like v hoşlanmak, sevmek
several q birkaç
number n numara, sayı
number v numaralandırmak
while con -iken; -dığı halde, -e rağmen; halbuki, oysa
while n bir süre, biraz
world n dünya
always adv herzaman
likely adj muhtemel, olası
likely adv muhtemelen
might mod -e bilir
small adj küçük, ufak, az
same adj aynı
your det senin, sizin
scientist n bilim adamı
diet n beslenme; perhiz
diet v perhiz yapmak
air n hava
air v havalandırmak
bacteria n bakteri
effective adj etkili
little q az, çok çok az
little adj küçük
mental adj zihinsel
possible adj olası, mümkün
whether con olsa da olmasa da, olup olmadığı
cannot mod yapamamak
function n işlev, görev
function v çalışmak, işlemek
amount n miktar
care n ilgi, bakım; dikkat
care v bakmak, ilgilenmek
case n durum, vaka; dava
level adj düz, yatay, seviyeli
level n seviye, düzey
level v düzleştirmek, yıkmak
energy n enerji, güç
increase n artış
increase v artmak, arttırmak
per prep her biri, başına
under prep altında; -den az
never adv asla, hiç
part n kısım, parça
part v parçalamak, kısımlara ayırmak
recent adj son zamanlardaki, yeni, son
think v sanmak, düşünmek
www.remzihoca.com

depression n depresyon; buhran


great adj büyük, mükemmel, önemli
good adj iyi, güzel, uygun
where pron nere, nerede

YÖKDiL 8
where con nereye, -dığı yere
related adj bağlantılı, ilişkili
animal n hayvan
control n kontrol, teftiş
control v kontrol etmek, denetlemek
early adj erken; ilk, başı
early adv erken
especially adv özellikle, bilhassa
far adj uzak, ötede
far adv uzakta, çok
others pron başkaları, diğerleri
pointed adj sivri, sivri uçlu
point n nokta; husus, sorun
point v işaret etmek, göstermek
type n tür, cins
type v (daktilo, bilgisayar, telefon ile) yazmak
sleep v uyumak
sleep n uyku
sugar n şeker
change n değişiklik; para üstü
change v değiştirmek, değişmek
due adj süresi dolmuş
due n son tarih, aidat
muscle n kas
treated adj işlenmiş, işlem görmüş
treat n ikram, ısmarlama
treat v tedavi etmek; davranmak, ele almak
hospital n hastane
process n işlem, süreç
process v işlemek
protein n protein
she pron o
tissue n doku
unless con -mezse, -medikçe
damage n zarar, hasar
damage v zarar vermek
healthy adj sağlıklı, güçlü
better adj daha iyi
better adv daha iyi şekilde
better v iyileştirmek
large adj büyük, geniş
stress n gerilim, stres; vurgu
stress v vurgulamak
factor n etken, unsur
lung n akciğer
surgery n ameliyat, operasyon
www.remzihoca.com

virus n virüs
within prep içerisinde, -de, -da
without prep -sız, -siz, olmasaydı; -meden
disorder n bozukluk; hastalık

YÖKDiL 9
once con -den sonra
once adv bir defa; bir zamanlar, eskiden
prevent v önlemek, alıkoymak
diagnosis n tanı, teşhis
difficult adj zor, güç
enough adv yeterli, yeterince
enough q yeterli, yeterince
find v bulmak; anlamak, öğrenmek
find n buluntu, bulgu
really adv gerçekten
severe adj ağır, ciddi, sert
therapy n iyileştirme, tedavi
young adj küçük, genç; yavru
easily adv kolaylıkla
elderly adj yaşlı
every q her, her bir
few q az, çok çok az
until con -e kadar, -e dek, -e değin
until prep -e kadar, -e dek, -e değin
almost adv hemen hemen, yaklaşık, neredeyse
area n alan, bölge
test n sınav; deneme
test v denemek; sınav yapmak
activity n etkinlik
back n arka; sırt
back v desteklemek
back adj arka, geri
back prep geri
death n ölüm, vefat
gene n gen
role n rol, görev
ability n yetenek, kabiliyet
day n gün, gündüz
give v vermek
liver n karaciğer
major adj ana, önemli, büyük
occur v meydana gelmek, olmak
oxygen n oksijen
yet con fakat, ama, ancak
yet adv henüz
come v gelmek
evidence n kanıt
learn v öğrenmek
means n araç, yöntem, olanak
mean v anlamına gelmek, demek istemek
mean adj kaba, korkutucu
www.remzihoca.com

see v görmek; anlamak; ziyaret etmek; izlemek


variety n çeşitlilik
actually adv aslında, gerçekte
attention n dikkat

YÖKDiL 10
call n arama, talep
call v çağırmak; adlandırmak, çağırılmak; (telefonla) aramak
cent n sent
chronic adj kronik, sürekli
example n örnek, misal
keep v tutmak; saklamak, bulundurmak; yapmaya devam etmek
provide v sağlamak, temin etmek
believe v inanmak; güvenmek
best adj en iyi
best adv en iyisi
deal n anlaşma
deal v ilgilenmek; dağıtmak
including pp dahil
put v koymak
show n gösteri, sergi
show v göstermek
water n su
water v sulamak
form n biçim, şekil
form v oluşturmak
off prep -den uzak, kapalı
off adj kapalı; izinli; bozuk
reduce v azaltmak
sometimes adv bazen, ara sıra
sometime adv bir ara
soon adv yakında, birazdan, az sonra
state n durum; devlet
state v ifade etmek
yes ex evet
already adv çoktan, zaten
eat v yemek
exposure n maruz kalma
feel v hissetmek, duymak; düşünmek
own adj kendi, kendisine ait, özel
own pron kendi, kendisinin
own v sahip olmak
today adv bugün
adult n yetişkin
adult adj yetişkin
another adj başka bir
clinical adj klinikle ilgili
eye n göz
increased adj artmış
past adj geçmiş, bitmiş
past n geçmiş
species n tür, cins
www.remzihoca.com

spinal adj omurgayla ilgili


teeth n diş
thus con bu yüzden
aging n yaşlanma

YÖKDiL 11
bone n kemik
deficiency n yetersizlik
exercise n alıştırma
exercise v alıştırma yapmak
family n aile, soy
general adj genel, yaygın
general n general
me pron beni, bana
produce v üretmek, yapmak, neden olmak
produce n ürün, mahsül
affected adj etkilenmiş
affect v etkilemek
chemical adj kimyasal
chemical n kimyasal madde
environmental adj çevresel
place n yer, konum
place v koymak, yerleştirmek
poor adj fakir; kötü, vasıfsız; zavallı
developing adj gelişen
hearing n işitme; duruşma
hear v duymak, işitmek; haberi olmak
information n bilgi
particular adj belli, özel
particular adv bazı, kimi, belli başlı
particular n ayrıntı, detay
quite adv oldukça
rather adv oldukça, biraz, az çok
similar adj benzer
experience n deneyim, tecrübe
experience v yaşamak, geçirmek
flu n grip
low adj düşük, alçak, az
seem v gibi görünmek
side n yan, taraf, kenar
suffer v (acı) çekmek, -den mustarip olmak, yaşamak
three n üç
able adj yapabilir, yetenekli
adverse adj ters, olumsuz
around prep etrafında, civarında
asthma n astım
harmful adj zararlı
mother n anne
mother v anne gibi davranmak
obesity n aşırı şişmanlık
dangerous adj tehlikeli
growth n büyüme, gelişme
www.remzihoca.com

intake n alım, alınan miktar


lower v indirmek, azaltmak
million n milyon
right adj sağ, sağdaki; doğru

YÖKDiL 12
right adv tam olarak, doğru şekilde
right n hak
right v düzeltmek
specific adj belli, özel
aid n yardım
aid v yardım etmek
alcohol n alkol
my det benim
old adj yaşlı; eski
organ n organ
particularly adv özellikle, bilhassa
active adj faal, hareketli
antibiotic n antibiyotik
cardiac adj kalple ilgili
importance n önem
milk n süt
response n cevap, yanıt, tepki
supply v sağlamak, temin etmek
supply n kaynak, arz
thought n düşünce
alzheimer n unutkanlığa sebep olan hastalık
autism n otizm
fever n ateş (hastalık)
group n grup, topluluk
group v grup oluşturmak
him pron onu, ona
involved adj alakalı, ilgili
last adv son olarak, son kez
last adj son, sonuncu
last v sürmek, devam etmek
rarely adv nadiren
respiratory adj solunumla ilgili
breathing n nefes alıp verme
breath n nefes, soluk
emotional adj duygusal, hissi
generally adv genellikle
go v gitmek
infected adj bulaşmış
infect v bulaştırmak (hastalık vs)
least adj en az, en düşük
main adj ana, asıl, temel
necessary adj gerekli
potential adj muhtemel, potansiyel
potential n güç, potansiyel
probably adv muhtemelen
son n erkek (evlat), oğul
www.remzihoca.com

stem v -den gelmek, çıkmak


stem n kök
tumour n ur
behaviour n davranış

YÖKDiL 13
cure n tedavi, çare
cure v tedavi etmek
kind adj kibar, nazik
kind n tür, çeşit
public n halk, kamu
public adj umumi, ortak
structure n yapı, bina
structure v düzenlemek, yapılandırmak
breast n göğüs
cardiovascular adj kalp ve damarlara ilişkin
memory n hafıza, anı, hatıra
radiation n ışıma, radyasyon
sound n ses
sound v kulağa...gibi gelmek
sound adj sağlam
understanding n anlayış, kavrama
understanding adj anlayışlı
associated adj ilişkili, bağlantılı
benefit v faydalanmak, yararlanmak
benefit n fayda, yarar
century n yüzyıl, asır
determine v belirlemek, saptamak
fluid adj akışkan, sıvı
fluid n sıvı
improve v gelişmek, ilerlemek
itself pron kendisi, bizzat
later adv daha sonra
living n kazanç, geçim, yaşam
living adj canlı, yaşayan
present n hediye; bugün, şu an
present adj şu anki; var, mevcut, bulunan
present v sunmak, vermek
range n çeşitlilik, dağılım; menzil
range v ... arasında değişmek, sıralanmak
reaction n tepki, tepkime
schizophrenia n şizofreni
alternative adj alternatif
alternative n alternatif
clearly adv açıkça
fatal adj ölümcül, öldürücü
frequently adv sık sık
further adv daha ileri, öteye
further adj ileri; daha çok, başka
glucose n glikoz
ill adj hasta, kötü
indeed adv aslında, gerçekten
www.remzihoca.com

indeed con gerçekten


natural adj doğal, tabii
needed adj gereken
recently adv son zamanlarda

YÖKDiL 14
regular adj düzenli
special adj belli, özel
avoid v sakınmak, kaçınmak
complex adj karmaşık
complex n kuruntu
course n kurs; yol, rota
either q (iki şeyden) herhangi biri
either adv -de, -da
individual adj bireysel
individual n birey
look n bakış; görünüş
look v bakmak; ...gibi görünmek
normally adv normalde
parents n anne baba, ebeveynler
period n süre, dönem
poisoning n zehirlenme
poison n zehir
poison v zehirlemek
regard v düşünmek, görmek
regard n saygı, itibar
remain v kalmak, ...meye devam etmek
remain n kalıntı
therefore con bu yüzden, sonuç olarak, dolayısıyla
vessel n damar; gemi, tekne
whereas con -e rağmen, oysa
account n hesap; anlatım
account v açıklamak
available adj hazır, mevcut; uygun, görüşmeye hazır
birth n doğum
bleeding n kanama
bleed v kanamak
concern n endişe, kaygı; ilgi
concern v ilgilenmek, endişelenmek
consumption n tüketim
cut n kesik, kesinti
cut v kesmek, azaltmak
four n dört
kidney n böbrek
lose v kaybetmek
lost adj kayıp, kaybolmuş; ne yapacağını bilmeyen
mouth n ağız
mouth v tane tane söylemek
order n sıra, düzen; emir; sipariş
order v emretmek; sipariş vermek
reduced adj azaltılmış
smoking n sigara içme
www.remzihoca.com

tuberculosis n verem
carry v taşımak
essential adj gerekli
future adj gelecek, gelecekti

YÖKDiL 15
future n gelecek
half q yarısı, yarım
half adj yarım, buçuk
half v yarıya inmek
immediately adv hemen, aniden, derhal
include v içermek
lack n eksiklik
lack v yoksun olmak
lack adj yetersiz, eksik
live v yaşamak, ikamet etmek
live adj canlı, yaşayan
malaria n sıtma
molecule n molekül
month n ay
nerve n sinir; çaba, cesaret
pregnancy n hamilelik
production n üretim
rapidly adv hızlıca
scientific adj bilimsel
social adj toplumsal
spread v yaymak, dağılmak
spread n yayılma
syndrome n sendrom
team n takım, grup, ekip
tend v eğiliminde olmak
useful adj kullanışlı
attack v saldırmak
attack n saldırı
diagnosed adj teşhis edilmiş
fully adv tamamen
history n tarih, geçmiş
increasing adj artan, çoğalan
population n nüfus
quickly adv hızlıca, çabuk çabuk
red n kırmızı
say v söylemek, demek
start n başlangıç
start v başlamak; çalıştırmak
strong adj güçlü, sağlam; demli, sert
sure adj emin, kesin
sure ex elbette
temperature n sıcaklık, ısı
vaccine n aşı
working adj işle ilgili, çalışan
bring v getirmek
completely adv tamamen
www.remzihoca.com

hour n saat
metabolic adj metabolik
organism n oluşum, organizma, canlı
pollution n kirlilik

YÖKDiL 16
psychological adj psikolojik, ruhsal
require v gerektirmek
single adj tek; bekâr
suffering n acı, keder
suggest v önermek; ileri sürmek
throughout prep boyunca; her yerinde
want v istemek; gerekmek; aranmak
want n istek, ihtiyaç
calcium n kalsiyum
continue v devam etmek
depend v bağlı olmak, güvenmek
experiment n deney
experiment v denemek, deney yapmak
hard adj zor, çetin; katı
hard adv güçlükle, şiddetle
highly adv hayli, oldukça, son derece
light adj hafif; açık (renk)
light n ışık, lamba; ateş
light v yakmak; aydınlatmak
neuron n sinir hücresi, nöron
primary adj ana, asıl
reason n sebep; mantık
reason v sonuca varmak, inandırmak
second n saniye, an
second adj ikinci
second v desteklemek
something pron bir şey
support v desteklemek
support n destek
task n iş, görev
technique n teknik, usul
themselves pron kendileri
whose pron kimin
allergic adj alerjik
bloodstream n kan dolaşımı
centre n merkez
centre v merkeze koymak
certainly adv elbette, kesinlikle
diabetes n şeker hastalığı
insulin n insülin
intestine n bağırsak
limited adj sınırlı
limit v sınırlandırmak
limit n sınır
matter n sorun, mesele; madde
matter v önemli olmak, olanları etkilemek
www.remzihoca.com

recovery n iyileşme
TRUE adj gerçek, doğru
university n üniversite
acid n asit

YÖKDiL 17
baby n bebek
beneficial adj faydalı
concerned adj endişeli, ilgili
damaged adj bozuk, hasarlı, zarar görmüş
exposed adj maruz kalmış, korunmasız
hypertension n yüksek tansiyon
improved adj gelişmiş, yüksek
leading adj önde gelen, önemli
modern adj yeni, çağdaş
perform v yapmak, sergilemek
protection n koruma
responsible adj sorumlu
rise v artmak, yükselmek; doğmak, ortaya çıkmak
rise n artış, yükselme
sensitive adj hassas, duyarlı
testing n deneme, test
theory n kuram, teori
tooth n diş
toxic adj zehirli
trial n deneme, mahkeme
whole q tüm, bütün
whole n tamamı, bütünü
Britain n Birleşik krallık, Britanya
contribute v katkıda bulunmak, sebep olmak
deadly adj öldürücü, ölümcül
deadly adv çok, müthiş
dietary adj beslenmeyle ilgili
discover v keşfetmek, bulmak
excessive adj aşırı
five n beş
government n hükumet, yönetim
instance n örnek, vaka
mice n fareler
nature n doğa; mizaç, huy
practice n çalışma, uygulama, idman
protect v korumak
question n soru, sorun
question v sorgulamak, şüphe etmek
rare adj nadir
recommended adj tavsiye edilen
recommend v tavsiye etmek
short adj kısa, az
simple adj basit, yalın
twin n ikiz
average adj ortalama, sıradan
average n ortalama
www.remzihoca.com

cord n kordon, ip, kablo


decade n on yıl
digestive adj sindirime ilişkin, sindirim
drink n içecek, içki

YÖKDiL 18
drink v içmek
enzyme n enzim
established adj kurulu, kurulmuş, sabit, yerleşik
establish v kurmak, belirlemek
ever adv şimdiye kadar, hiç
extremely adv son derece, oldukça
focus n odak noktası, odak
focus v odaklanmak
greatly adv büyük oranda
home n ev; vatan
idea n fikir
illness n hastalık
infant n bebek, çocuk
largely adv büyük ölçüde
obese adj aşırı şişman
physician n hekim, doktor
rest v dinlenmek
rest n dinlenme, istirahat; kalan, arta kalan
set n set, takım, sahne
set v kurmak, ayarlamak; belirlemek
significant adj önemli
try n deneme, teşebbüs
try v denemek; çabalamak, ...yapmaya çalışmak
across prep karşıdan karşıya
addition n ekleme
adequate adj yeterli
advanced adj ileri, gelişmiş
artificial adj yapay
born v doğmak, dünyaya gelmek
cocaine n kokain
commonly adv sık sık, çoğunlukla
considered adj dikkate alınan
consider v düşünmek; ... olarak görmek
effectively adv etkili bir şekilde
extent n boyut, derece
fear n korku, endişe
fear v korkmak
fitness n zindelik, form
gas n gaz
internal adj iç
maintain v korumak, muhafaza etmek; iddia etmek
medication n ilaç tedavisi
mentally adv zihinsel olarak
method n yöntem, usul
product n ürün, mahsül
relationship n ilişki
www.remzihoca.com

relatively adv nispeten


substance n madde
supplement n ek, takviye
supplement v takviye etmek

YÖKDiL 19
viral adj virüsle ilgili
wide adj geniş; yaygın
wide adv iyice, alabildiğine
widespread adj yaygın
addiction n bağımlılık
again adv tekrar, yeniden, yine
approach n yaklaşım
approach v yaklaşmak
basic adj temel
bile n safra
break v kırmak; bozmak
break n ara, mola
cold adj soğuk
cold n soğuk algınlığı
defect n kusur
depressed adj morali bozuk, üzgün
depress v moralini bozmak
designed adj hazırlanmış
design n tasarım
design v tasarlamak
despite pp -e rağmen
finding n bulgu
injury n yaralanma, sakatlanma
local adj yerli, yerel
local n yerli
nervous adj gergin
next adv bir sonraki, ikinci kez
next adj gelecek, sonraki
night n gece
overcome v yenmek, üstesinden gelmek
particle n molekül, parça
play n oyun
play v oynamak; (müzik aleti) çalmak
psychology n psikoloji
school n okul
science n bilim
united adj birleşmiş
unit n birim, ekip
vital adj hayati, çok önemli
widely adv yaygın şekilde
wrong adj yanlış, hatalı
wrong adv yanlış
wrong n hata, kusur
artery n atardamar; ana yol
based adj dayanmış, -e dayanan
begin v başlamak
www.remzihoca.com

biological adj biyolojik


blind adj kör
blind v gözünü kapatmak
critical adj kritik, hassas, önemli

YÖKDiL 20
difference n ayrım, farklılık
ear n kulak
environment n çevre
expected adj beklenen
expect v ummak
frequency n sıklık
gradually adv aşama aşama
grow v büyümek, gelişmek
iron n ütü; demir
iron v ütü yapmak
laboratory n laboratuvar
learning n öğrenme, öğrenim
nutrient n besin, gıda
nutrition n beslenme, gıda
programme n program
programme v programlamak
properly adv doğru dürüst, güzelce
pulse n nabız
receive v almak, teslim almak
respond v yanıt/tepki vermek
resulting adj sonucunda ortaya çıkan
six n altı
stage n sahne; aşama
stage v sahnelemek, hazırlamak
stomach n mide, karın
sufferer n hasta, dertli kişi
technology n teknoloji
together adv beraber, yan yana
white adj beyaz; sütlü
anxiety n kaygı, endişe
bat n yarasa
close adj yakın, kapalı
close v kapatmak; son vermek
complete v tamamlamak
complete adj tam, eksiksiz, bitmiş
daily adj günlük
daily adv günlük olarak, hergün
industry n sanayi
inflammation n kızarıklık, şişlik
link n bağlantı, hat
link v bağlamak, birleştirmek
procedure n yol, yöntem
real adj gerçek, hakiki
rich adj zengin
safe adj güvenli
safe n kasa
www.remzihoca.com

sense n duyu; anlam


sense v hissetmek, sezmek
seriously adv ciddi derecede
sign n işaret

YÖKDiL 21
sign v imzalamak
step n adım; basamak
step v adım atmak; basmak
ten n on
unknown adj bilinmeyen
week n hafta
ago adv önce
apparently adv görünüşte, görünüşe bakılırsa
appear v görünmek, ortaya çıkmak
article n makale
aspirin n aspirin
beginning n başlangıç
broken adj kırık, bozuk, arızalı
complication n karmaşıklık, komplikasyon
consequence n sonuç
contact n temas, ilişki
contact v temas kurmak
contract n sözleşme
contract v küçülmek, kısaltmak; sözleşme yapmak
cost n maliyet, ücret
cost v mal olmak, tutmak
easy adj kolay; rahat
efficient adj verimli, etkili
end n son
end v sona ermek, bitmek
except pp ...-den başka, ... hariç
face v karşı karşıya kalmak
face n yüz, surat
following adj takip eden, sonraki
following pp -den sonra, -i takiben
follow v izlemek, takip etmek
forward adv ileriye doğru
forward v yollamak, yönlendirmek
heat n ısı, ateş
heat v ısıtmak
hot adj sıcak; acı; ateşli
identical adj aynı, birebir aynı
identify v tanımlamak, saptamak
impossible adj imkânsız
incidence n meydana gelme sıklığı
measure v ölçmek
measure n önlem; ölçü
mostly adv çoğunlukla
naturally adv doğal olarak
nose n burun
pill n hap, ilaç
www.remzihoca.com

proper adj uygun, düzgün


prove v ispatlamak, kanıtlamak
quality n kalite, nitelik; özellik
screening n görüntüleme

YÖKDiL 22
screen n ekran, perde
screen v göstermek, araştırmak
smoke n duman; sigara
smoke v sigara içmek; tütmek
society n toplum, cemiyet
space n boşluk, alan; uzay
stop n durak, mola
stop v durmak, durdurmak
strain n gerginlik, zorlama
strain v çaba harcamak, zorlamak
success n başarı
susceptible adj savunmasız
thing n şey, eşya
transplant n organ nakli
transplant v organ nakli yapmak
upon prep üzerine
vary v değişmek
action n eylem, hareket
bad adj kötü, berbat
basis n esas, temel
behavioural adj davranışsal
caffeine n kafein
changed adj değiştirilmiş
chemotherapy n kanser tedavisi
childhood n çocukluk
colour n renk
colour v boyamak, renklendirmek
component n bileşen
consideration n düşünme
current adj şu andaki, mevcut, hali hazırdaki
current n akım, akıntı
decay v çürümek
decay n çürük, çürüme
destroyed adj harap olmuş
destroy v yıkmak
diagnose v teşhis koymak
dialysis n diyaliz
effectiveness n verimlilik
eventually adv sonunda, nihayetinde
experienced adj deneyimli
failure n başarısızlık
feeling n his, duygu
field n alan, arazi
fight n kavga, dövüş; savaş
fight v savaşmak; kavga etmek
fit adj uygun, sağlıklı
www.remzihoca.com

fit v uymak, yakışmak


fit n nöbet, hastalık nöbeti
free adj özgür, serbest; ücretsiz
free v serbest bırakmak, kurtarmak

YÖKDiL 23
identified adj tanımlanmış
knowledge n bilgi
term n dönem; terim; koşul
term v adlandırmak, tanımlamak
meal n öğün, yemek
minute n dakika, an
minute adj çok küçük
money n para, nakit
moreover con dahası, ayrıca
move n hareket, girişim, taşınma
move v hareket etmek; taşınmak
oral adj ağız, ağızla ilgili
plant n bitki; fabrika
plant v dikmek, yerleştirmek
previously adv eskiden, önceden
proportion n oran
read v okumak
reduction n azalma
regularly adv düzenli olarak
required adj gerekli
shape n şekil, biçim
shape v şekillendirmek
situation n durum
source n kaynak, köken
trouble n sorun
trouble v canını sıkmak, sıkıntı vermek
woman n kadın
act n hareket, eylem
act v hareket etmek; rol almak
advice n öğüt, tavsiye
antidepressant n antidepresan
constant adj sabit
contain v içermek, kapsamak
controlled adj kontrol edilmiş
conventional adj geleneksel, sıradan, alışılmış
degree n derece, aşama; lisans
device n araç, cihaz
dose n doz, miktar
everyday adj her gün, günlük
everyday adv her gün
exchange v değiştirmek, takas etmek
exchange n değiş tokuş
external adj dış, harici
flow n akma, akış
flow v akmak, dökülmek
hardly adv neredeyse hiç
www.remzihoca.com

immediate adj ani


immunity n bağışıklık; dokunulmazlık
inadequate adj yetersiz
inside prep içerisinde

YÖKDiL 24
inside n içi, iç taraf
key adj temel, esas
key n anahtar; tuş
threatening adj tehditkâr, korkutucu
threaten v tehdit etmek
majority n çoğunluk
mild adj ılıman, nazik
morphine n ağrı kesici, uyuşturucu
multiple adj çoklu
national adj ulusal
nearly adv hemen hemen, neredeyse
nothing pron hiçbir şey
offer v teklif etmek, sunmak
offer n teklif, öneri, sunma
pharmaceutical adj eczacılıkla ilgili
physiology n fizyoloji
potentially adv imkan dahilinde
prevalent adj yaygın
primarily adv başlıca
receptor n alıcı
routine n her günkü, rutin
routine adj rutin, alışılmış
size n büyüklük, boyut
stimulation n teşvik, uyarım, dürtü
successful adj başarılı
surface n yüzey
surgeon n cerrah, operatör
tan v güneşte bronzlaşmak, bronzlaştırmak
unfortunately adv maalesef, ne yazık ki
urine n idrar
agree v aynı fikirde olmak, katılmak
aim n amaç, hedef
aim v amaçlamak, hedeflemek
along prep boyunca
anaemia n kansızlık
balance n denge
balance v dengelemek
capacity n kapasite, hacim
cholesterol n kolesterol
closely adv yakından
community n topluluk, toplum, halk
concentration n yoğunluk, yoğunlaşma
cope v başa çıkmak, halletmek
country n ülke; kır, taşra
decrease v azalmak, azaltmak
decrease n azalma
www.remzihoca.com

dental adj dişle ilgili


die v ölmek
education n eğitim
everyone pron herkes

YÖKDiL 25
expert adj bilgili, uzman
expert n uzman
fail v başarısız olmak
fail n başarısızlık, kırık not
formation n oluşma, şekillenme
germ n mikrop
haemoglobin n hemoglobin
hair n saç, kıl
insomnia n uykusuzluk
kill v öldürmek
late adj geç; son, sonları; rahmetli
late adv son zamanlarda, geç
left adj sol, soldaki; arta kalan
left adv sola doğru, sol tarafta
malnutrition n kötü beslenme
model n manken; örnek
model v mankenlik yapmak
mortality n can kaybı, fanilik
pay n ödeme; maaş
pay v ödemek
personality n kişilik, karakter
pregnant adj hamile
prevention n önlem, koruma
shock n şok; sarsıntı
shock v şok etmek; sarsmak
sunlight n güneş ışığı
surgical adj cerrahi, ameliyatla ilgili
third adj üçüncü
threat n tehdit
towards prep -e doğru
toward prep karşı, yönünde, -e doğru
training n eğitim
train v eğitmek
train n tren
trying adj yorucu, can sıkıcı
turn n sıra, değişim, dönüş
turn v dönmek, çevirmek, döndürmek
vegetable n sebze
view n görüş, fikir
view v bakmak, görmek
visual adj görsel
west n batı
administer v yönetmek, uygulamak
allow v izin vermek; olanak sağlamak
appetite n iştah
arise v ortaya çıkmak, meydana gelmek
www.remzihoca.com

art n sanat
autistic adj otistik
aware adj farkında, haberdar
British adj İngiltere'ye ait

YÖKDiL 26
British n İngiliz
bronchitis n bronşit
chance n olasılık, şans, olanak
complicated adj karmaşık
composition n karışım, kompozisyon
deprivation n yoksunluk
determined adj kararlı, azimli; belirlenmiş
difficulty n güçlük
directly adv doğrudan
else adv daha, başka
emotion n duygu
employed adj işi olan
employ v işe almak; kullanmak
enter v girmek
estimated adj tahmini
evolution n evrim, gelişme
excess adj aşırı
excess n fazlalık
finally adv sonunda, nihayet
full v yıkayıp çektirmek
full adj dolu, tam; tok
generation n üretim; nesil
growing adj büyüyen, artan
hand n el
hand v vermek, uzatmak
headache n baş ağrısı
heavy adj ağır; yoğun
hepatitis n hepatit
hope n umut, beklenti
hope v ummak, ümit etmek
increasingly adv artarak, giderek
indicate v göstermek, işaret etmek
indicated adj gösterilen, belirtilen
linked adj bağlı, bağlantılı
mainly adv başlıca
material n malzeme, madde
material adj maddi, maddesel
membrane n ince zar
mutation n değişim, mutasyon
near prep yanında, yakında
necessarily adv illa ki, mutlaka
progress v gelişmek, ilerlemek
progress n gelişme, ilerleme
project n proje, tasarı
project v tasarlamak
rapid adj hızlı, çabuk
www.remzihoca.com

recognized adj tanınmış, geçerli


reveal v açıklamak, ortaya çıkarmak
simply adv sadece, basitçe
subject n konu; ders; özne

YÖKDiL 27
subject adj maruz kalabilir
subject v maruz bırakmak, boyun eğdirmek
sun n güneş
sweat v terlemek
sweat n ter
tolerance n hoşgörü
tract n alan, bölge
typically adv tipik olarak
unable adj elinden gelmez, yapamaz
volunteer adj gönüllü
volunteer v gönüllü olmak
volunteer n gönüllü kişi
acute adj şiddetli, güçlü
addictive adj bağımlılık yapan
alter v değiştirmek
central adj merkezi; önemli
characteristic n özellik
characteristic adj tipik, karakteristik
coffee n kahve
cognitive adj bilişsel
colleague n meslektaş
concerning prep ile ilgili
confirmed adj doğrulanmış, onaylı
confirm v doğrulamak
consist v -den oluşmak
constantly adv sürekli
contagious adj bulaşıcı
currently adv şu anda
discovery n keşif, bulgu
effort n çaba
ensure v garanti altına almak
functional adj işlevsel
fungal adj mantarla ilgili
habit n alışkanlık
head n baş, kafa; müdür
head v yönetmek; kafa vurmak
hormone n hormon, içsalgı
hygiene n hijyen
improvement n gelişme, ilerleme
infectious adj bulaşıcı
interesting adj ilginç, ilgi çekici
interest n ilgi, faiz, çıkar
interest v ilgisini çekmek
neurological adj sinir bilime ait
nutritional adj besinsel
open adj açık; dürüst
www.remzihoca.com

open v açmak
ordinary adj sıradan, normal
outside prep dışarda, dışında
outside adj dış, dışarda

YÖKDiL 28
outside n dışı, dış yüzeyi
pattern n tarz, şekil
prefer v tercih etmek
presence n varlık, var olma
prevalence n yaygınlık
professional adj mesleki, profesyonel
professional n profesyonel
release n tahliye, kurtulma
release v serbest bırakmak, yaymak; piyasaya sunmak
rely v güvenmek, bel bağlamak
return n geri dönme; iade
return v dönmek; geri vermek
run v koşmak; yönetmek; akmak
run n koşu
solution n çözüm
stimulate v uyarmak, teşvik etmek
suitable adj uygun, elverişli
suppose v sanmak, varsaymak
vertebrae n omur
whatever pron her ne
whatever con her ne
whereby con sayesinde, yoluyla
writer n yazar
above prep üzerinde
absolutely adv kesinlikle, tamamen
administration n yönetim
amino n amino
anorexia n iştahsızlık
answer n cevap, yanıt
answer v cevaplamak, yanıtlamak
approved adj onaylanmış
bacterial adj bakterinin neden olduğu
breakthrough n atılım, buluş, ilerleme
carbohydrate n karbonhidrat
check v kontrol etmek
check n kontrol
circumstance n durum, koşul
column n sütun; köşe yazısı
combination n bileşim, birleşim
consume v tüketmek, kullanmak
contrary adj karşıt
contrary n zıtlık
create v yaratmak
cured adj tedavi edilmiş
danger n tehlike, risk
decline v azalmak; reddetmek; gerilemek
www.remzihoca.com

decline n düşüş, azalma; gerileme; reddetme


dependent adj bağımlı
diagnostic adj tanısal
entirely adv tümüyle

YÖKDiL 29
equally adv eşit derecede
examination n inceleme, muayene; sınav
fracture v çatlamak, kırılmak
fracture n çatlak, kırık
glycogen n glikojen
instead con bunun yerine
involve v içermek; gerektirmek
meet v buluşmak; tanışmak
meningitis n menenjit
microscope n mikroskop
otherwise con aksi takdirde, yoksa
otherwise adv -ın dışında, -den farklı
pathogen n patojen
rat n fare, sıçan
reach v ulaşmak, erişmek
reach n erişim, ulaşım
readily adv isteyerek, kolaylıkla
relation n ilişki
reliable adj güvenilir
repair n onarım, tamirat
repair v onarmak, tamir etmek
report n rapor
report v bildirmek
retina n retina
sensory adj duyulara ait, duyusal
series n dizi, seri
severity n şiddet
signal n işaret, sinyal
signal v işaret etmek, sinyal vermek
someone pron birisi
successfully adv başarılı bir şekilde
sufficient adj yeterli
susceptibility n savunmasızlık, hassasiyet
tell v söylemek, anlatmak
transmission n yayınlama, iletme
transplantation n aktarım, aktarma
unlike pp -ın aksine
user n kullanıcı
volume n hacim, miktar; cilt
whom pron kimi, kime
word n sözcük, kelime
word v sözcüklerle anlatmak
absorbed adj emilmiş, dalmış
absorb v emmek, soğurmak
accident n kaza
anyone pron herhangi biri, hiçbiri
www.remzihoca.com

book n kitap
book v yer ayırtmak
cancerous adj kanserli
careful adj dikkatli

YÖKDiL 30
carefully adv dikkatlice
circulation n dolaşım
cloned adj klonlanmış
coma n koma
communication n iletişim
conduct n yürütme
conduct v yürütmek; iletmek
connection n bağlantı, ilişki
considerable adj önemli, hatırı sayılır derecede
consumed adj tüketilmiş
correct adj doğru
correct v düzeltmek, doğrulamak
damaging adj zararlı, zarar veren
decision n karar
delivery n teslimat
demonstrated adj ispat edilmiş
diphtheria n difteri
dramatic adj ani, çarpıcı
explain v açıklamak
extreme adj aşırı
extreme n aşırılık
fatty adj yağlı
fluoride n florür
hereditary adj kalıtımsal
influence v etkilemek
influence n etki
intelligence n akıl, zekâ; istihbarat
joint adj ortak
joint n eklem, ek
lining n astar, kaplama
maintenance n bakım, koruma, sürdürme
man n adam; insanoğlu
none q hiç, hiçbirisi
nurse n hemşire
nurse v bakmak, ilgilenmek
obvious adj açık, belli, aşikâr
occasionally adv ara sıra
operation n ameliyat, işletme
perhaps adv belki, muhtemelen
plaque n plaka, levha
pneumonia n zatürre
promising adj umut vaadeden
proposed adj önerilen
replace v yerini almak, değiştirmek
resistance n direnç
saturated adj doymuş, koyu
www.remzihoca.com

seek v aramak, istemek


similarly con benzer şekilde
slow adj yavaş
slow v yavaşlamak

YÖKDiL 31
stay n kalma, ziyaret
stay v kalmak
strength n güç
stressed adj gerilmiş, vurgulanan
suicide n intihar
surprising adj şaşırtıcı
suspected adj şüpheli
suspect v şüphelenmek
suspect n şüpheli, zanlı
swelling n şişkinlik
swell v kabarmak, şişmek
urban adj kentsel
value n değer
value v değer vermek
vision n görüş, düş
western adj batıda, batıdan
western n kovboy filmi, kovboy romanı
worldwide adj dünya çapında
worldwide adv dünya çapında
abnormal adj garip, alışılmadık, farklı
access n erişim, ulaşım
access v erişmek, ulaşmak
accurate adj doğru, isabetli, eksiksiz
achieve v başarmak, ulaşmak
advance n ilerleme
advance v ilerlemek, gelişmek
arthritis n eklem iltihabı
beat v yenmek; vurmak, dövmek; (nabız) atmak
beat n vuruş, tempo
bladder n mesane
blindness n körlük
bruising n morluk, çürük
carbon n karbon
cataract n katarakt
choice n seçim
claim n iddia, sav
claim v iddia etmek
clean adj temiz
clean v temizlemek
coming adj yaklaşan, gelecek
coming n geliş
company n şirket; arkadaşlık
cough n öksürük
cough v öksürmek
cyanide n siyanür
data n bilgi, veri
www.remzihoca.com

decided adj kararlaştırılmış, belli


definition n tanım, tanımlama
desire v arzu etmek
desire n istek, arzu

YÖKDiL 32
detect v sezmek, bulmak
disk n disk
dramatically adv önemli derecede
east n doğu
efficiency n verimlilik
embryo n embriyo
enable v olanak tanımak
enhance v geliştirmek, arttırmak
event n olay
fall v düşmek, inmek
fall n düşüş, azalma; güz
fast adj hızlı, çabuk
fast adv hızlıca, süratle
fast v oruç tutmak
fast n oruç
feature n özellik
feature v rol vermek, özellik taşımak
gain v kazanmak
gain n kâr, kazanım
gum n diş eti; sakız
gum v yapıştırmak
hence con bu yüzden
hundred n yüz (sayı)
impaired adj özürlü, kusurlu
impair v zarar vermek, bozmak
implant v dikmek, yerleştirmek
implant n dikilen şey
inevitable adj kaçınılmaz
inherited adj miras kalan
inherit v mirasa konmak; aileden gelmek
initially adv başlangıçta
injection n iğne, enjeksiyon
interested adj ilgili, meraklı
latest adj en son, en yeni
latter n ikincisi, sonuncusu
line n çizgi, hat, sıra
liquid n sıvı
liquid adj sıvı, akıcı
magnetic adj manyetik
management n idare, yönetim
mass n kitle, kütle
mass adj toplu, kitle
mechanism n mekanizma, düzenek
minimal adj en az, minimum
minor adj önemsiz, basit, küçük
minor n reşit olmayan kimse
www.remzihoca.com

moderate adj ılımlı, orta


moderate v hafifletmek, yatıştırmak
molecular adj moleküler
motor n motor

YÖKDiL 33
neither det (iki şeyin) hiç biri, hiç birisi
neural adj sinirsel
opinion n fikir, görüş
osteoporosis n osteoporoz
overweight adj aşırı kilolu
perfectly adv kusursuzca, tamamen
positive adj olumlu
possibility n olasılık, olanak
posture n duruş
profession n meslek
prolonged adj uzun süre devam eden
prolong v uzatmak
reading n okuma
realize v fark etmek; gerçekleştirmek
refer v ...demek, atıfta bulunmak
relief n rahatlama
relieve v rahatlatmak, hafifletmek
reproduce v çoğalmak, üremek
separate v ayırmak
separate adj ayrı, ayrılmış
service n hizmet
sex n cinsiyet; cinsellik
skeletal adj iskelete ait
slowly adv yavaş yavaş
specialist n uzman
standard adj standart, olağan
standard n standart, ölçüt
stimuli n uyarıcı
sudden adj ani
survival n hayatta kalma
sweetener n tatlandırıcı
tendency n eğilim
tense adj gergin, sinirli
tense v gerilmek
thyroid n tiroid bezi
total adj toplam, tam
total n toplam, tutar
total v tutmak (toplam)
trained adj eğitilmiş
ulcer n ülser
ultraviolet adj mor ötesi
unpleasant adj nahoş, çirkin
usual adj alışılmış, olağan
vulnerable adj hassas, savunmasız
walk n yürüyüş, gezinti
walk v yürümek
www.remzihoca.com

wanted adj aranan, istenen


worker n işçi
abuse v istismar etmek
abuse n suiistimal, kötüye kullanma

YÖKDiL 34
adversely adv olumsuz şekilde
afraid adj korkmuş
alone adj yalnız, tek başına
alone adv yalnız
analysis n inceleme
anything pron herhangi bir şey, hiçbir şey
appropriate adj uygun
appropriate v sahiplenmek
aroused adj tahrik edilmiş
association n ilişki, bağlantı; kurum
athlete n atlet, sporcu
avian adj kuşlara ait
barrier n engel
bed n yatak
bodily adj bedensel, fiziki
calorie n kalori
canal n kanal
car n araba
characterized adj özdeşleşmiş
checked adj ekoseli, kareli
chew v çiğnemek
china n Çin, seramik, çini
combined adj birleştirilmiş
complementary adj tamamlayıcı, bütünleyici
consequently con sonuç olarak, bu yüzden
controversial adj tartışmalı
convinced adj ikna edilmiş, emin
dead adj ölü, cansız
dead adv son derece, tamamen
delay n gecikme
delay v geciktirmek
density n yoğunluk
deterioration n bozulma, çürüme
developmental adj gelişimsel
disturbing adj rahatsız edici
disturb v rahatsız etmek
dormant adj hareketsiz, cansız
duration n devam, süre
element n element; unsur
eliminate v ortadan kaldırmak
endurance n dayanma, katlanma
entire adj tüm, bütün
epidemic n salgın
epidemic adj salgın, yaygın
exactly adv tam olarak
expression n ifade, ifade etme
www.remzihoca.com

extend v uzatmak
extra adj fazla, ilave
fibril n iplikçik, telcik
floss v diş ipiyle temizlemek

YÖKDiL 35
force n güç, zorlama, kuvvet
force v zorlamak
frequent adj alışılmış, sık sık olan
helpful adj yardımsever
injured adj yaralı
invariably adv aynı şekilde, daima
leave v ayrılmak, terk etmek; bırakmak, yanına almamak
leave n izin, dinlenme
market n çarşı, pazar; piyasa
market v pazarlamak
mineral n mineral
mosquito n sivrisinek
movement n hareket, eylem; akım
nevertheless con yine de, buna rağmen
noise n gürültü, ses
obtain v elde etmek
obviously adv açıkça
overall adj hepsi, tümü, toplam; genel olarak
overall adv genel olarak
percentage n yüzde
personal adj kişisel
physically adv fiziki olarak
physiological adj fizyolojik
placebo n teselli ilacı
pollutant n kirletici madde
premature adj erken doğmuş
psychologist n psikolog, ruh bilimci
psychotherapy n psikoterapi
publish v yayınlamak, basmak
purpose n amaç
refuse v reddetmek
regulate v düzenlemek
removal n ortadan kaldırma
remove v ortadan kaldırmak
replacement n yerine geçme
rice n pirinç
room n oda; yer, alan
sclerosis n skleroz, sertleşim
seeking n arayış
seldom adv nadir, seyrek
significantly adv önemli derecede
skill n yetenek, kabiliyet
soil n toprak
sort n tür
sort v sınıflamak, ayırmak
spend v harcamak, geçirmek, sarf etmek
www.remzihoca.com

sperm n sperm
spot n leke, benek, nokta; ben; yer, mahal
spot v tanımak, görmek, ayırt etmek, seçmek
telephone n telefon

YÖKDiL 36
telephone v telefon etmek
temporary adj geçici
throat n boğaz
top adj en üst, en iyi
top n tepe, zirve; kapak
top v en üstte olmak
touch n dokunma, temas
touch v dokunmak; etkilemek
trachea n soluk borusu
transfer v aktarmak, atamak
transfer n transfer
warm adj ılık, sıcak; sevecen
warm v ısıtmak, ısınmak
whenever con her ne zaman...-se
worm n solucan, kurt
worry v kaygılanmak, endişelenmek
worry n kaygı, endişe
absorption n emme, içine çekme
additional adj ilave , ek
applied adj uygulamalı
appointment n atama, randevu
ask v sormak; istemek, dilemek
aspartame n aspartam, düşük kalorili tatlandırıcı
author n yazar
banned adj yasaklı, yasaklanmış
beyond prep ötesine, ötesinde
big adj büyük, kocaman
breastfeeding n süt emzirme
brush n fırça
brush v fırçalamak
build v inşa etmek, kurmak
capable adj yapabilir, yetenekli
changing adj değişen
cholera n kolera
compound v birleştirmek; berbat etmek
compound n karışım, bileşim
conscious adj bilinçli, farkında
coronary adj kalple ilgili
delicate adj hassas, kırılgan
devil n şeytan, iblis
disability n özürlülük
discomfort v rahatsız etmek
discomfort n rahatsızlık
discuss v tartışmak, görüşmek
distinguish v ayırt etmek, ayrım yapmak
divide v bölmek
www.remzihoca.com

dysfunction n fonksiyon bozukluğu


eczema n egzama
eight n sekiz
emergency n acil durum

YÖKDiL 37
enjoy v hoşlanmak, eğlenmek; sahip olmak
escape n kaçış
escape v kaçmak
everything pron her şey
extensive adj kapsamlı, geniş
facial adj yüz ile ilgili
fairly adv oldukça; adil bir şekilde
FALSE adj yanlış; sahte
fibre n lif
filling n dolgu
fill v doldurmak
forced adj mecburi, zorunlu
formerly adv eskiden
genetics n genetik bilimi
gland n salgı bezi
green adj yeşil
guess n tahmin
guess v tahmin etmek
happen v olmak, meydana gelmek
harm n zarar
harm v zarar vermek
heavily adv yoğun şekilde
hormonal adj hormonsal
hunger n açlık
hypothesis n varsayım
imaging n görüntüleme
impact n etki; darbe, çarpma
impact v etkilemek
impulse n ani hareket, dürtü
independent adj bağımsız
influenza n grip
inner adj iç, dahili, içsel
inspired adj esinlenmiş, ilhamlı
involving con içeren
issue n konu, sorun
issue v resmen bildirmek; dağıtmak
jaw n çene
jaw v azarlamak
layer n katman, tabaka
leg n bacak
let v izin vermek
metal n metal
microbe n mikrop
mind n akıl, zihin
mind v önemsemek, ilgilenmek
mood n ruh hali, mizaç
www.remzihoca.com

narrow adj dar, kısıtlı


narrow v daraltmak, azaltmak
nor con ne, ne de
nor adv ne, ne de

YÖKDiL 38
pancreas n pankreas
parasitic adj parazitik
partial adj kısmi, taraflı
pass v geçmek, başarmak
pass n geçiş, pas
pig n domuz
popular adj ünlü, popüler
position n durum, konum, yer
position v yerleştirmek, koymak
potato n patates
powerful adj güçlü
prepared adj hazır
preventive adj koruyucu, önleyici
principle n ilke, prensip
proven adj ispatlanmış
puberty n ergenlik
recognize v tanımak, kabul etmek
recover v iyileşmek
reducing adj hafifletici, indirgeyici
repeated adj tekrarlanan
repeat v tekrar etmek
repeat n tekrar
reported adj rapor edilmiş
resistant adj dirençli
resonance n çınlama, yankılanma
rid v başından atmak, defetmek
safety n güvenlik
sample n örnek, numune
sample v örneklemek
sedentary adj yerleşik, oturan
serve v hizmet etmek
site n yer, alan
sodium n sodyum
solute n çözünen madde
speaking n konuşma
speak v konuşmak
speech n konuşma, söz
suddenly adv aniden
survey v araştırmak, anket yapmak
survey n anket
synthesis n sentez, bireşim
teaching n öğretim, öğretmenlik
teach v öğretmek, ders vermek
thousand n bin
tiny adj minicik, ufacık
travel n yolculuk, seyahat
www.remzihoca.com

travel v seyahat etmek


undergo v maruz kalmak, geçirmek
undermine v zayıflatmak, baltalamak
underweight adj normalden hafif

YÖKDiL 39
upper adj üst, üstteki
wall n duvar
waste n israf; artık
waste v israf etmek
waste adj atık
wave n dalga, el sallama
wave v dalgalanmak; el sallamak
worried adj kaygılı, endişeli
worse adj daha kötü
zinc n çinko
acquire v kazanmak, edinmek
activated adj harekete geçirilmiş
adequately adv yeteri derecede
admit v kabul etmek, itiraf etmek
admitted adj kabul edilmiş
adolescent n ergen
advisable adj akla yatkın
aged adj yaşlı
aggressive adj sinirli
anaesthesia n anestezi
ancient adj eski
arm n kol; silah
arm v silahlandırmak
attempted adj teşebbüs edilen
attempt v çabalamak, kalkışmak, girişmek
attempt n çaba, girişim
badly adv kötü şekilde
belief n inanç
bill n fatura; gaga
biodiversity n biyo-çeşitlilik
biopsy n biyopsi
bird n kuş
blocked adj tıkalı, kapalı
block n engel; blok
block v engel olmak, tıkamak
building n bina, inşaat
cavity n oyuk, kovuk
chest n göğüs
circulatory adj dolaşımla ilgili
class n sınıf, ders
class v sınıflandırmak
consult v danışmak
containing n kapsama
controversy n tartışma
coordination n koordinasyon
decreased adj azaltılmış
www.remzihoca.com

deliver v teslim etmek, dağıtmak; doğurmak


demand v talep etmek; gerektirmek
demand n talep
detected adj saptanmış

YÖKDiL 40
direct adj doğrudan, dolaysız
direct v yönlendirmek, yönetmek
divided adj bölünmüş
egg n yumurta
electrical adj elektrikli
estimate v tahmin etmek, değer biçmek
estimate n tahmin
exist v var olmak
feed v beslemek
feed n besin, yem
fifteen n on beş
filter v süzmek, elemek
filter n süzgeç
flight n uçuş
foot n ayak
forget v unutmak, hatırlamamak
fruit n meyve; sonuç
fundamental adj temel, asıl
genome n genom
gesture n el kol hareketi, jest
glaucoma n glakom hastalığı
global adj küresel
here adv burada; işte
hold v tutmak; düzenlemek; iddia etmek
homeless adj evsiz, barksız
hop v sıçramak, sekmek
hypnosis n hipnoz
image n görüntü, şekil
inactive adj hareketsiz
indispensable adj vazgeçilmez
insurance n sigorta
intensity n yoğunluk
intensive adj yoğun
interfere v araya girmek, bozmak
intervention n müdahale
job n iş, meslek, görev
legal adj yasal
lethal adj öldürücü
lie v uzanmak; yalan söylemek
lie n yalan
located adj bulunan, saptanan, konumlanmış
machine n makine
malignant adj kötü, ölümcül
mark n iz, leke; not
mark v belirlemek, göstermek; not vermek
maybe adv belki
www.remzihoca.com

meaning n anlam
meat n et
microorganism n mikroorganizma
mutate v mutasyon geçirmek

YÖKDiL 41
negative adj olumsuz, eksi
numerous adj çok, sayısız
nursing n hemşirelik, bakıcılık
offspring n evlat, yavru, döl
outbreak n patlak verme, başlangıç
outcome n sonuç
parasite n asalak, parazit
perception n algılama
perfect adj mükemmel, ideal
perfect v mükemmelleştirmek, tamamlamak
plan n plan, tasarı
plan v planlamak, tasarlamak
predict v tahmin etmek
preposition n edat
prescription n reçete
protective adj koruyucu
psychiatrist n psikiyatr
pulmonary adj akciğere ilişkin
pump v pompalamak
pump n pompa
reasonable adj mantıklı, makul
region n bölge, yöre
regulated adj düzenlenmiş, ayarlı
relax v dinlenmek, gevşemek
restricted adj sınırlı, kısıtlı
restrict v sınırlandırmak
safely adv güvenli bir şekilde
saliva n tükürük
scan v taramak, incelemek
scar n yara, iz
scar v yara izi bırakmak
sea n deniz
share v paylaşmak
share n hisse, pay
sore adj ağrılı, sızlayan
sore n yara
speed n hız, sürat
speed v hız yapmak, sürat yapmak
stable adj sabit, değişmez
statistics n istatistik
statistic n istatistik
store n dükkân, depo
store v depolamak
stroke n felç; vuruş
sue v dava açmak
sweet adj tatlı, hoş, şirin
www.remzihoca.com

sweet n şekerleme
talk n konuşma, görüş
talk v konuşmak
teenager n genç, ergen

YÖKDiL 42
terrible adj kötü, feci
transfusion n kan nakli
valuable adj değerli
vein n toplardamar
virtually adv hemen hemen, yaklaşık
walking n yürüyüş
war n savaş; mücadele
warning n uyarı, ikaz
warn v uyarmak
watch n kol saati; nöbet
watch v seyretmek, izlemek; göz kulak olmak
wonder v merak etmek
wonder n hayret, şaşkınlık; mucize
worrying adj endişe verici
abdominal adj karın ile ilgili
accordingly adv bu doğrultuda, buna göre
ad n reklam
added adj eklenmiş
add v eklemek, ilave etmek
airway n hava yolu
allergy n alerji
allowing adj izin verilen
argue v tartışmak; ileri sürmek
arrest v tutuklamak
arrest n tutuklama
assist v yardım etmek, desteklemek
assume v varsaymak, üstlenmek
atmosphere n atmosfer; ortam
attend v katılmak
auditory adj işitsel
automatic adj otomatik
basically adv temelde
behind prep arkasında, arkasına
boost v artırmak, yükseltmek
boost n yardım, destek
breathe v nefes alıp vermek
combat v dövüşmek, mücadele etmek
combat n savaş
composed adj sakin
continually adv sürekli
coughing n öksürme
cry n çığlık, haykırış
cry v ağlamak; bağırmak
date n tarih, zaman; hurma
date v bir tarihe dayanmak; flört etmek
degeneration n bozulma, kötüleşme
www.remzihoca.com

degenerative adj dejeneratif


denture n takma diş
depth n derinlik
describe v tasvir etmek, tanımlamak

YÖKDiL 43
destruction n yıkım
detailed adj detaylı
detail n ayrıntı
detail v detaylandırmak
detection n bulma, keşfetme
differ v farklı olmak
differently adv farklı bir şekilde
distinct adj farklı, belirgin, açık
distress v üzmek, sıkıntı vermek
distress n sıkıntı, ıstırap
diversity n çeşitlilik
dizziness n baş dönmesi
dressing n sargı bezi
dust n toz
efficiently adv verimli bir şekilde
electric adj elektrikli; heyecan verici
embryonic adj gelişmeye başlamış
encourage v teşvik etmek
endemic adj sık görülen, yöresel
essentially adv aslında , gerçekte
evolutionary adj evrimsel
experimental adj deneysel
expiration n süre sonu, bitme
faulty adj kusurlu, sorunlu
fragile adj kırılgan
frightening adj korkutucu
frighten v korkutmak
front adj ön, ilk
front n ön, yüz, cephe
furthermore con ayrıca, dahası
genetically adv genetik olarak
haemorrhage n kan kaybı, kanama
harmless adj zararsız
harry v bozmak, rahatsız etmek
heal v iyileştirmek
himself pron kendi, kendisi
ideal adj uygun, ideal
imagine v hayal etmek, sanmak
inability n acizlik, yetersizlik
industrial adj endüstriyel
inflamed adj iltihaplı
insoluble adj çözülmez, erimez
intense adj yoğun
introduce v ortaya koymak, tanıştırmak
juice n meyve suyu
leukaemia n lösemi
www.remzihoca.com

leukemia n lösemi
lifetime n yaşam süresi
likelihood n ihtimal
mammal n memeli

YÖKDiL 44
maximum adj en yüksek, azami
measurement n ölçüm, ölçü
member n üye, aza
mentioned adj bahsedilen, adı geçen
mention v bahsetmek, söylemek
mention n değinme, söz etme
metabolism n metabolizma
middle adj orta, vasat
middle n orta, orta kısım
milligram n miligram
ministry n bakanlık
mistake n hata, kusur
mistake v yanılmak, yanlış anlamak
morning n sabah; günaydın
nasal adj burunla ilgili
negligible adj önemsiz, gözardı edilebilir
neuroscientist n sinir bilimci
northern adj kuzeyde
noticeable adj dikkate değer
nutritious adj besleyici
opposed adj karşı
outer adj dış, dıştaki, harici
output n ürün, çıktı
oxidative adj oksidatif
pandemic adj yaygın, evrensel
partner n eş, ortak
pat v hafifçe vurmak, sıvazlamak
performance n gösteri, oyun
phone n telefon
phone v telefon etmek, aramak
plastic n plastik
plenty q bol, çok
practical adj uygulamalı, kullanışlı
prime adj başlıca, birinci
program n program
prone adj eğilimli
provision n temin, koşul
pure adj saf, katkısız
ray n ışın, ışık huzmesi
react v tepki göstermek
reflect v yansıtmak
regarding prep ile ilgili
remarkable adj dikkate değer
remarkably adv dikkate değer şekilde, önemli derecede
respiration n solunum, nefes
rising adj artan, yükselen
www.remzihoca.com

river n nehir, ırmak


rush v acele etmek, koşturmak
rush n acele, telaş
secret n sır

YÖKDiL 45
secret adj gizli
serum n serum
severely adv şiddetli derecede
skull n kafatası
smoker n sigara tiryakisi
soft adj yumuşak
specialized adj uzmanlaşmış
strengthen v güçlendirmek
suspend v askıya almak, ertelemek
swollen adj şişmiş
tanning n tabaklama
therapeutic adj iyileştirici
thin adj ince
thoroughly adv tamamen
tired adj yorgun, bitkin
toxicity n zehirlilik
traumatic adj travmatic
trivial adj önemsiz
tube n tüp, boru
turkey n hindi
twentieth adj yürminci
unclear adj belirsiz, bulanık
underlying adj altında yatan
unusual adj olağan dışı
upset adj üzgün
upset v üzmek, bozmak
urgent adj acil
vaccination n aşılama, aşı
variation n değişiklik
vast adj büyük, geniş
vertebrate adj omurgalı
vertebrate n omurgalı hayvan
victim n kurban
vomit v kusmak
wearing adj yorucu
wear v giymek; yıpranmak
woo v elde etmeye çalışmak
wound n yara
wound v yaralamak
acoustic adj akustik
activate v harekete geçirmek
actual adj gerçek, asıl
admission n kabul, giriş
aerobic adj aerobik, oksijenli
agreed adj anlaşmaya varılmış
alarming adj korkutucu, endişe verici
www.remzihoca.com

alarm n alarm
alarm v telaşa düşürmek
alike adj aynı, benzer
alike adv benzer şekilde

YÖKDiL 46
amyloid adj nişasta gibi
anemia n kansızlık
apart adv ayrı
apart adj ayrı
appearance n görünüş, ortaya çıkma
application n uygulama; başvuru
apply v başvurmak; uygulamak; sürmek (krem vs)
asleep adj uykulu, uykuda
aspect n yön, özellik, taraf
attached adj ilişik, ekli
attach v iliştirmek
background n arka plan, özgeçmiş
below prep altında
besides con -e ilaveten, ayrıca
besides pp -e ilaveten ( ayrıca)
beside prep yanına, yanında
beverage n içecek
boiling adj kaynayan, kızgın
boil v kaynamak
burn v yanmak, yakmak
burn n yanık
cable n kablo
capital n başkent; sermaye; büyük harf
capital adj ana, büyük
carrier n taşıyıcı
cellular adj hücresel
challenge n sorun, engel
challenge v meydan okumak
clock n saat
comfort n rahatlık
comfort v rahatlatmak; teselli vermek
compare v karşılaştırmak
compensate v telafi etmek
comprehensive adj kapsamlı, detaylı
concept n kavram
conclude v sonuç çıkarmak
confusion n karışıklık, karmaşa
connected adj bağlantılı
connect v bağlantı kurmak, ilişkilendirmek
conservation n koruma
contained adj kapsanan
contraction n büzülme, kasılma
contrast n zıtlık, kıyaslama
contrast v kıyaslamak
controlling n kontrol etme, denetim
cross adj karşı, karşıt
www.remzihoca.com

cross n çarpı işareti; haç


cross v karşıya geçmek
culture n kültür
cycle n devir, döngü; bisiklet

YÖKDiL 47
cycle v bisiklete binmek
dark adj karanlık; koyu
dark n karanlık
deaf adj sağır
department n daire, bölüm
dependence n bağımlılık
distinction n ayırım
disturbance n rahatsızlık
dosage n dozaj, miktar
double adj eş, çift
double v ikiye katlamak
draw n çekiliş; beraberlik
draw v çizmek; çekmek
dream n hayal; rüya
dream v rüya görmek; hayal etmek
dysentery n dizanteri
earth n dünya; toprak, yer
earth v topraklamak, toprakla örtmek
emotionally adv duygusal yönden
engineering n mühendislik
engineer n mühendis
engineer v ayarlamak, düzenlemek
enormous adj büyük
enormously adv aşırı derecede, çok
entry n giriş, katılım
equilibrium n denge
erosion n erozyon, aşınma
ethnic adj ırksal, etnik
existence n varoluş
existing adj mevcut, hali hazırdaki
expensive adj pahalı
extinction n yok olma
factory n fabrika
familiar adj tanıdık, aşina
father n baba
fatigue n yorgunluk
fine adj iyi, hoş
fine n ceza
fine v ceza vermek
flexibility n esneklik
foundation n temel, kuruluş
funding n fon sağlama
fund n kaynak, para
fund v para sağlamak
geneticist n genetikçi
goal n amaç, hedef
www.remzihoca.com

gradient n eğim, meyil


ground n yer, zemin, temel
ground v karaya çıkmak, dayandırmak
grown adj olgun, yetişmiş

YÖKDiL 48
hat n şapka
healing n iyileştirme
height n boy, yükseklik
house n ev
house v barındırmak, ev sağlamak
income n gelir
incontinence n kendini tutamama
indefinitely adv belirsiz şekilde
induce v ikna etmek, sebep olmak
inhalation n nefes alma
institute n enstitü, kurum
institute v açmak, kurmak, tesis etmek
integrated adj bütünleşmiş
intellectual adj zihinsel, akla dayanan
intellectual n aydın
intestinal adj bağırsakla ilgili
intravenous adj damar içi, damardan
invasive adj akın eden, saldıran
invest v yatırım yapmak
investment n yatırım
IQ n zeka katsayısı
karma n talih, kader, karma
lacking adj eksik, yoksun
lasting adj uzun süren, kalıcı
leaves n yaprak
length n uzunluk, boy, süre
lens n mercek, büyüteç
lifestyle n yaşam tarzı
list n liste
list v listelemek
loud adj gürültülü, sesli
loud adv yüksek sesle, gürültüyle
manage v yönetmek; başarmak
manner n tarz, biçim, şekil
marker n işaret, belirti
measles n kızamık
mere adj tek
monitor n monitör, gözleyici
monitor v gözlemek
name n ad, isim
name v adlandırmak
needle n iğne, tığ
needle v iğnelemek; alay etmek
nobody pron hiç kimse
noted adj ünlü
object n nesne, cisim, eşya
www.remzihoca.com

object v itiraz etmek, karşı çıkmak


occupation n iş, meslek; işgal
onset n başlangıç
onto prep -e, -a (üzerine doğru)

YÖKDiL 49
operate v işletmek, çalıştırmak, ameliyat yapmak
opportunity n fırsat
opposite prep karşısında
opposite adj ters, karşıt; muhalif
opposite n muhalif, öteki, zıt
option n seçenek
organization n teşkilat, kuruluş
originally adv aslında , başlangıçta
pancreatic adj pankreasla ilgili
paralysis n felç, inme
peer n eş, akran
peripheral n çevresel
permanent adj kalıcı
portion v ayırmak, bölmek
portion n bölüm, parça
possibly adv muhtemelen
power n güç, kuvvet; yetki, iktidar
power v güç sağlamak
precision n doğruluk, tamlık
previous adj önceki, eski
priority n öncelik
prize n ödül
prize v değer vermek
promote v ilerletmek; terfi ettirmek
pull v çekmek
pull n çekiş, çekim
quantity n nicelik, miktar
rating n değerlendirme, puanlama
reality n gerçek, hakikat
recognition n tanınma, doğrulama
reference n söz etme, atıfta bulunma; başvurma, danışma
relate v ilişki kurmak, ilişkilendirmek
remaining adj kalan, hâlâ var olan
remember v hatırlamak, anımsamak
represent v temsil etmek
retinal adj retina ile ilgili
root n kök
root v kök salmak
rose n gül
roughly adv yaklaşık
running n koşu
running adj akan; koşan
sadness n üzüntü, keder
sale n satış; indirim, ucuzluk
saline adj tuzlu
salt n tuz
www.remzihoca.com

salt v tuzlamak
scientifically adv bilimsel olarak
search n arama
search v aramak

YÖKDiL 50
secretion n salgı
sector n sektör, kesim
sick adj hasta, rahatsız
sinus n sinüs
sir n beyefendi, bayım
solely adv sadece
solid adj katı, sert
solid n katı madde
spite n kin, inat, nispet
staff n kadro, personel
stair n basamak
starvation n açlık, açlıktan ölme
status n statü, konum
steady adj devamlı, değişmez
surprised adj şaşırmış
surprisingly adv şaşırtıcı bir şekilde
swallow v yutmak
synthetic adj yapay
target n hedef
target v hedeflemek
terribly adv çok, korkunç derecede
thanks ex teşekkürler
thanks n teşekkürler, şükran
thank v teşekkür etmek
theatre n tiyatro
tobacco n tütün
ton n ton
track n patika
track v takip etmek, izlemek
tracking n izcilik, takip
traffic n trafik
transform v dönüşmek, dönüştürmek
trigger v tetiklemek
trigger n tetik
tropic n tropik
typhus n tifüs
ultimate adj en son, nihai
unique adj tek, eşsiz, özgü
unlikely adj muhtemel olmayan
variability n hareketlilik, değişkenlik
vegetarian n vejeteryan
wake v uyanmak
weak adj zayıf, güçsüz
weakness n zayıflık
whatsoever adv hiç mi hiç
yard n bahçe, avlu
www.remzihoca.com

yellow n sarı
abnormality n anormallik
absence n yokluk, var olmama
accumulate v biriktirmek, yığmak

YÖKDiL 51
accurately adv doğru biçimde
advantage n avantaj
afford v gücü yetmek( maddi), karşılamak
ageing n yaşlanma, eskime
aircraft n uçak
alertness n uyanıklık, dikkat
allergen n alerjiye sebep olan madde
altogether adv tümüyle, hep beraber
amazing adj şaşırtıcı
antihistamine n antihistamin
apparent adj açık, belli
approval n onay
assessment n değerlendirme
attract v çekmek, cezbetmek
attractive adj çekici
attributed adj atfedilmiş
autoimmune adj doğuştan olan bağışıklıkla ilgili
backbone n bel kemiği, omurga
bacterium n bakteri
ban n yasak
ban v yasaklamak
battle n savaş
battle v savaşmak
biologic adj biyolojk
biomarker n biyogösterge
blow v üflemek, esmek
blow n vurma, vuruş
boy n erkek (çocuk)
bruise v yaralanmak, çürütmek
bruise n çürük, morartı
camera n kamera
capillary n kılcal damar
carcinogen n kanserojen madde
chain n zincir, halka
chain v zincirlemek
challenging adj zor
channel n kanal
channel v kullanmak, kanalize etmek
charge n ücret; şarj; görev; suçlama
charge v suçlamak; ücretlendirmek; şarj etmek
chemically adv kimyasal açıdan
cigarette n sigara
city n şehir, kent
claimed n iddia edilen, belirtilen
classified adj gizli
clinic n klinik
www.remzihoca.com

closed adj kapalı


closing n kapanma
clot v pıhtılaşmak
clot n pıhtı

YÖKDiL 52
comfortable adj rahat, konforlu
communal adj toplumsal
conserve v korumak
considerably adv önemli derecede
considering pp dikkate alarak
contaminated adj kirlenmiş
cooperation n işbirliği, dayanışma
correctly adv doğru bir şekilde
count v saymak; hesaba katmak
count n sayma, hesap, kont
crucial adj hayati, önemli
curable adj tedavi edilebilir
deafness n sağırlık
deep adj derin
deep adv derin
defense n savunma, müdafaa
delayed adj ertelenmiş, gecikmeli
deprived adj yoksun, muhtaç
desirable adj arzu edilen, istendik
desired adj istendik
dirty adj pis, kirli; açık saçık
donor n bağışlayan kimse, bağışçı
drain v suyunu çekmek
drain n pis su borusu; yük, zahmet
drawback n dezavantaj
educational adj eğitimsel
electronic adj elektronik
elephant n fil
elongated adj uzun
embarrassed adj utanmış, çekingen
embarrass v utandırmak
endangered adj nesli tükenmekte olan
endanger v tehlikeye atmak
ethical adj ahlaki
exact adj tam, eksiksiz
exclusively adv özellikle
excretion n boşaltım, salgı
exhaustion n yorgunluk
expectation n beklenti
explanation n açıklama
fair adj adil, dürüst, açık
fair n fuar, panayır
falling adj düşen
famous adj ünlü
favour n iyilik, lütuf
favour v desteklemek
www.remzihoca.com

fearful adj endişeli, korkunç


female n kadın
female adj dişi, kadın
fetus n fetüs

YÖKDiL 53
final adj son, nihai
final n final
fluctuation n dalgalanma, değişim
formula n yöntem, çözüm, reçete
fraternal adj kardeşçe
fundamentally adv esasında, temelde
fungi n mantar, küf
gastric adj mide ile ilgili
glasses n gözlük
gold adj altından yapılmış, altın renkli
gold n altın
hallucination n hayal
hazard n tehlike
herbal adj bitkisel, otlarla ilgili
heroin n eroin
hinder v engel olmak
huge adj büyük, kocaman
hurt v yaralamak, acımak
hurt adj yaralanmış, incinmiş
hypothalamic adj hipotalamik
identification n tanıma, kimlik
ignore v göz ardı etmek, yok saymak
impairment n sakatlık
implantation n dikme, yerleştirme
impression n izlenim, etki
indication n belirti, işaret, iz, alamet
indifferent adj kayıtsız, umursamaz
indoor adj bina içi, kapalı
inevitably adv kaçınılmaz şekilde
infertility n verimsizlik, kısırlık
inhale v nefes almak
initial adj ilk, başlangıç
initial n ismin baş harfi
insomniac n uykusuzluk çeken kimse
interaction n etkileşim
international adj uluslararası
interval n ara, mola
intrigued adj merakı uyanmış
introduction n tanıtım, başlangıç
invader n istilacı
investigate v araştırmak
investigation n araştırma
investigator n araştırmacı, dedektif, müfettiş
irrelevant adj ilgisiz, alakasız
irritation n kızgınlık; tahriş
item n madde, parça
www.remzihoca.com

laser n lazer
laugh v gülmek
laugh n gülüş, kahkaha
lean v yaslanmak, dayamak

YÖKDiL 54
license n lisans, ruhsat
expectancy n beklenti, umut
lucky adj şanslı, talihli
makeup n makyaj
male adj erkek
male n erkek
manganese n manganez
marrow n sakız kabağı, ilik
mathematical adj matematiksel
meditation n meditasyon
mercury n merkür; cıva
migraine n migren
minimize v azaltmak
mobile n cep telefonu
mobile adj hareketli, seyyar
modest adj ılımlı, mütevazı
monoxide n monoksit
motivation n motivasyon, istek
news n haber
nine n dokuz
ninety n doksan
nucleus n çekirdek, öz
obstacle n engel
oh ex ha, ey
opening n delik, başlangıç, açılış
organic adj organik, doğal
origin n köken
original adj gerçek, asıl
ourselves pron kendimize
overly adv aşırı derecede
pace n hız, sürat
painful adj ağrılı, acıtıcı
panic n panik, korku
panic v paniğe kapılmak
passive adj pasif
peak n en üst seviye, zirve
peak v doruğa ulaşmak
placenta n döl eşi
pleased adj mutlu, memnun
pose v sebep olmak, teşkil etmek
post n posta; iş
post v postalamak
price n fiyat; bedel
price v fiyatlandırmak
proceed v ilerlemek
processing n işlem
www.remzihoca.com

professor n profesör
promise n söz, vaat; gelecek
promise v söz vermek
psychiatric adj psikiyatrik

YÖKDiL 55
psychoanalysis n psikanaliz
psychotherapist n psikoterapist
quick adj çabuk
quick adv süratle, hızlıca
quit v bırakmak, terk etmek
raise v yükseltmek; büyütmek (çocuk)
raise n maaş artışı
rash n kaşıntı, kızarıklık
rash adj dikkatsiz, ihtiyatsız
recall v hatırlamak, geri çağırmak
recall n hatırlama
recommendation n tavsiye, öneri
recreational adj eğlence amaçlı
reflexive adj dönüşlü
rehabilitation n rehabilitasyon
rejection n ret, geri çevirme
rejuvenate v gençleştirmek
requirement n gereksinim, koşul
reserve n yedek
reserve v yer ayırmak, tahsis etmek
residency n ikametgah
resource n kaynak
rhythm n ritim, ahenk
round adj yuvarlak
round prep çevresinde, etrafında
round n dizi, seri, raunt
sanitary adj sağlıklı, hijyenik
saw n testere
saying n söz, atasözü, deyim
scale n ölçüt, boyut; pul
select v seçmek
sensitivity n duyarlılık, hassasiyet
separated adj ayrılmış
septicemia n kan zehirlenmesi
setting n ortam, dekor; ayar, derece
seven n yedi
sibling n kardeş
sight n görme, görüntü
sight v görmek
sighted adj görebilen
stranded adj mahsur kalmış
strand n parça, kısım
sleeplessness n uykusuzluk
slight adj biraz
slightly adv biraz, hafif derecede
socially adv sosyal olarak, sosyal yönden
www.remzihoca.com

soldier n asker
soluble adj çözünebilir
span n süre, mesafe
span v sürmek, kapsamak

YÖKDiL 56
spatial adj mekânsal, uzaysal
specially adv özellikle
sport n spor
stand v durmak, dikilmek
stand n tutum, tezgah, ayaklık
starch n nişasta
stimulus n dürtü, uyarıcı
storage n depolama
strategy n strateji, plan
stressful adj gergin, stresli
striking adj dikkat çekici, çarpıcı
strongly adv son derece, şiddetle
subsequent adj sonraki, izleyen
substantial adj önemli
summer n yaz
survivor n hayatta kalan
sweeten v tatlandırmak
swimming n yüzme
switch v dönmek, değiştirmek
switch n anahtar, düğme; değişim
synthesize v sentezlemek, birleştirmek
teenage adj genç, ergen
therapist n terapist
thereby pp böylece, bu nedenle
thorough adj tam, bütün
tiredness n yorgunluk
town n kasaba, şehir
traditionally adv geleneksel olarak
transmit v iletmek, nakletmek
trend n eğilim
tropical adj tropikal, dönencel
typhoid n tifo
ultrasound n ultrason
unaware adj habersiz
undergoing adj süregelen
untreated adj arıtılmamış, işlenmemiş
unwanted adj istenilmeyen
valve n kapakçık, vana
varied adj değişik, çeşitli, türlü
vascular adj damarla ilgil
voluntary adj gönüllü, isteğe bağlı
ward n koğuş
warrant n garanti
warrant v garanti etmek
weather n hava durumu
weather v halletmek, aşınmak
www.remzihoca.com

window n pencere
wish n istek, arzu, dilek
wish v dilemek, istemek
abandoned adj terk edilmiş

YÖKDiL 57
abandon v terk etmek, bırakmak
abruptly adv aniden, hemen
abundant adj bol
abused adj suiistimal edilmiş
acceptance n kabul, alma
accepted adj kabul edilmiş, kabul görmüş
accept v kabul etmek
accuracy n doğruluk
ace n as, birli
ace adj çok iyi, mükemmel
acidosis n asidoz, asit zehirlenmesi
activation n hareketlendirme
adapt v uyum sağlamak
addict n tiryaki, düşkün
addict v bağımlısı olmak, alışmak
advancing adj gelişen
agency n acente, kurum
ahead adv ileri
airborne adj havayla taşınan
alcoholism n alkolizm
alleviate v azalmak, hafiflemek
alongside adv boyunca, ile birlikte
alveolar adj diş yuvasıyla ilgili
anatomy n anatomi, inceleme
inflammatory adj kızdırıcı, kışkırtıcı
anywhere adv herhangi bir yer, hiçbir yer
applicable adj uygulanabilir, ilgili
appreciate v beğenmek, takdir etmek
approximately adv yaklaşık olarak
army n ordu
arousal n uyarılma
artificially adv suni bir şekilde
assess v değerlendirmek
assistant n yardımcı
availability n elverişlilik
awareness n farkındalık
barley n arpa
bear v dayanmak; taşımak; doğurmak
bear n ayı
billion n milyar
biochemical adj biyokimyasal
biologist n biyolog
biology n biyoloji
biomedical adj biyomedikal
bit n küçük parça
blockage n tıkanıklık
www.remzihoca.com

branch n dal
branch v dallara ayrılmak
breathlessness n nefessizlik
bullet n kurşun, mermi

YÖKDiL 58
burning adj yanan
burning n yakma, yakış
business n iş, işletme
busy adj meşgul, yoğun
caries n diş çürüğü
cerebral adj beyinle ilgili
character n karakter, özellik
chosen adj seçilmiş, seçilen
chromosome n kromozom
chronological adj kronolojik
closer n sonlandırıcı
clothes n elbise, giysi
clothe v giydirmek
collectively adv ortaklaşa, birlikte olarak
colon n iki nokta; kalın bağırsak
comfortably adv rahat bir şekilde
communicate v haberleşmek, iletişim kurmak
complaint n şikâyet
conditioning n koşullandırma
confidence n güven
confined adj sınırlı, kısıtlı
confused adj şaşırmış
consciousness n bilinç, şuur
constitute v oluşturmak
constriction n kısıtlama
contamination n kirlilik
continuous adj devamlı, sürekli
continuously adv aralıksız, durmaksızın
contradictory adj çelişkili
convert v dönüştürmek
copper n bakır
copper v bakır kaplamak
costly adj pahalı, maliyetli
crash n çarpma
crash v çarpmak
criminal adj suçlu, yasadışı
criminal n suçlu
crowd n kalabalık
crowd v toplanmak, bir araya gelmek
cumulative adj birikerek artan
cup n kupa; fincan
cup v kavramak
dairy n mandıra
daughter n kız (evlat)
daytime n gündüz vakti
dealing n iş, ticaret
www.remzihoca.com

debate n tartışma
debate v tartışmak
debilitating adj güçsüzleştiren
decide v karar vermek

YÖKDiL 59
decongestant n dekonjestan
deeply adv derinden
defence n savunma, müdafaa
dementia n bunaklık
deodorant n deodorant
dependency n bağımlılık
desperate adj umutsuz, çaresiz
diabetic n şeker hastası
diffusion n dağılma, yayılma
digest v sindirmek
digestion n sindirim
diminish v azalmak, eksiltmek
disagreement n anlaşmazlık
discontinue v devam etmemek, bırakmak
discouraged adj hevesi kırılmış
discus n (spor) disk
disposed adj istekli, hazır
disregard v önemsememek
disregard n umursamama
distinctive adj ayırt edici
division n bölme, ayırma
domestic adj ülke içi; aile içi; evcil
doubled adj ikili, çiftli
drinker n içkici
drop n damla; düşüş
drop v düşürmek, bırakmak
dry adj kuru, kurak
dry v kurutmak
dye n boya
dye v boyamak
ease v yatıştırmak, azaltmak
ease n rahatlık, kolaylık
ecosystem n ekosistem
educated adj eğitimli
elasticity n esneklik
electrode n elektrot
embarrassment n utanç, sıkılma
emphasis n vurgu, önem
epilepsy n epilepsi, sara
equipped adj donatılmış
eradicate v kökünü kurutmak
error n hata, kusur
establishment n kuruluş, tesis
ethically adv etik olarak
evolve v ortaya çıkmak, gelişmek
examine v incelemek, muayene etmek
www.remzihoca.com

exceed v aşmak, geçmek


exceptional adj istisnai, nadir
excreta n salgı
exhausting adj yorucu

YÖKDiL 60
exhaust v tüketmek
explore v araştırmak, keşfetmek
explored adj keşfedilmiş
feet n ayak (çoğul)
fell v kesmek, düşürmek
financial adj mali, parasal
finger n parmak
fix v onarmak
fixed adj sabit
flavour n tat, lezzet, çeşni
flavour v lezzetlendirmek, tat vermek
foreign adj yabancı
former adj eski
fortunately adv şans eseri, neyse ki
friend n arkadaş, dost
girl n kız
grant n bağış, ödenek
grant v vermek, bağışlamak
guideline n prensip, kılavuz, talimat
habitat n yaşam alanı
halt v durdurmak
handicapped adj engelli
happy adj mutlu, memnun
haven n sığınak
hazardous adj tehlikeli
heating n ısıtma, ısınma
hepatic adj karaciğerle ilgili
heterosexual adj karşı cinse ilgi duyan
hiccup n hıçkırık
hip n kalça
hungry adj aç, acıkmış
hydrogen n hidrojen
hypothalamus n hipotalamus
immature adj olgunlaşmamış
inappropriate adj uygun olmayan
incision n kesme, yarma
inconclusive adj sonuçsuz, etkisiz
incurable adj tedavi edilemez
indicating n gösterme, belirtme
infancy n bebeklik
inflict v acı vermek, yüklemek
informed adj bilgili, haberli
inform v haber vermek, bildirmek
inject v iğne yapmak; eklemek
innate adj doğuştan gelen
insert v yerleştirmek, eklemek
www.remzihoca.com

insight n iç yüzünü anlama


institution n kurum
instructor n öğretmen, eğitmen
instrument n alet, enstrüman, vasıta

YÖKDiL 61
insufficient adj yetersiz
intended adj kasıtlı, planlanmış
intend v niyet etmek, amaçlamak
interact v etkileşimde olmak
irritability n sinirlilik
isolated adj izole, ıssız, soyutlanmış
jealousy n kıskançlık
junior adj küçük
junior n çocuk
knowing adj bilgili, anlayışlı
lactic adj süt ile ilgili
lamp n lamba, fener
lateral adj yan taraftan
laughter n kahkaha
law n yasa, kanun; hukuk
learned adj bilgili, kültürlü
likewise con benzer şekilde
limitation n sınırlama, kısıtlama
lots q birçok
love n aşk, sevgi
love v sevmek, aşık olmak
lymph n lenf bezi
manufacture v üretmek
manufacture n üretim
map n harita
map v haritasını çıkarmak
marked adj işaretli, göze çarpan
memorization n ezberleme
merely adv sadece
message n ileti
metabolize v metabolize etmek
microchip n mikroçip
microscopic adj mikroskopik
mimic v taklidini yapmak
mimic n taklitçi
mirror n ayna
mirror v yansıtmak, göstermek
moving adj dokunaklı; hareketli
mystery n gizem, sır, esrar
negatively adv olumsuz olarak
neighbour n komşu
neurodegenerative adj nörodejeneratif
neurologist n sinir hastalıkları uzmanı
neuroma n nevrom, sinir ucu
neurotransmitter n sinir taşıyıcısı
neutral adj nötr, tarafsız
www.remzihoca.com

nicotine n nikotin
notice v fark etmek, farkına varmak
notice n duyuru, uyarı, dikkat
nowadays adv şu günlerde, günümüzde

YÖKDiL 62
nuisance n musibet, baş belası
observe v gözlemek
obstruction n engel
occurrence n olay, meydana gelme
oil n sıvı yağ; petrol
optimal adj en iyi
organized adj düzenli, planlı
ounce n ons
outweigh v ağır basmak
overlook v göz ardı etmek
owner n sahip
partially adv kısmen
particulate n katı parçacık
partly adv kısmen
penetrate v nüfuz etmek, girmek
permit v izin vermek
permit n izin, ruhsat
persistent adj ısrarcı, sürekli
pharynx n gırtlak
phenomenon n olay, olgu
photograph n fotoğraf
photograph v fotoğraf çekmek
pirate n korsan
planning n planlama
plasma n plazma
pleasure n keyif, zevk, memnuniyet
polio n çocuk felci
political adj siyasi
pollen n polen
polluted adj kirletilmiş
polly n papağan
poorly adv yetersiz, kötü şekilde
poorly adj hasta
practised adj deneyimli, yetenekli
precaution n önlem, tedbir
precisely adv tam olarak
preference n tercih
preventable adj önlenebilir
profound adj derin, şiddetli
prominent adj önemli, seçkin
promptly adv acilen, hemen
psychotic adj hasta ruhlu
pulp v püre haline getirmek
pulp n posa
quiet adj sessiz, sakin
rabies n kuduz hastalığı
www.remzihoca.com

radio n radyo
radio v telsizle haberleşmek
radiotherapy n radyoterapi
reconstruction n yeniden yapım, yeniden inşa

YÖKDiL 63
recorded adj kayıtlı
record n kayıt, rekor
record v kaydetmek
regulatory adj düzenleyici
relaxation n dinlenme
repetition n tekrar, yineleme
reporter n muhabir, sunucu
reproductive adj üremeyle ilgili
retain v tutmak, korumak
retard v yavaşlatmak, geciktirmek
revolutionary n devrimci, inkılapçı
revolutionary adj devrim yaratan
rib adj kaburga
rigorous adj dikkatli, özenli
rule n kural; yönetim
rule v yönetmek
rupture v koparmak, kesmek
rupture n kopma, kesilme
rural adj kırsal
sad adj üzgün, kederli
sand n kum
satiety n doygunluk
scarcely adv hemen hemen hiç
scheme n tasarı, proje
secondary adj ikincil
selected adj seçilmiş, seçilen
self n kendi, öz
senior adj üst, kıdemli, yaşlı
sensation n duyum, his
sensible adj mantıklı, makul
sensitively adv duyarlı bir şekilde
sensor n alıcı, sensör
shoe n ayakkabı
shortage n kıtlık
simultaneously adv eş zamanlı olarak
smell n koku, koklama
smell v koklamak, kokmak
snack n aperatif, atıştırma
snack v atıştırmak
sonic adj sesle ilgili
south n güney
southern adj güneyden
specialize v uzmanlaşmak
spit v tükürmek, çıkarmak
steadily adv değişmez bir biçimde
sticky adj yapışkan
www.remzihoca.com

storm n fırtına
story n hikaye, öykü
strange adj tuhaf, acayip; yabancı
strict adj katı, sert

YÖKDiL 64
structural adj yapısal
struggling adj çabalayan
stuck adj takılmış, sıkışmış
student n öğrenci
subtle adj belirsiz, güç algılanan
sufficiently adv yeterince
sugary adj şekerli, tatlı
surgically adv cerrahi olarak
surprise n sürpriz, şaşkınlık
surprise v şaşırtmak
surrounding adj çevredeki, civardaki
surround v kuşatmak, etrafını sarmak
survive v hayatta kalmak
sympathy n sempati, merhamet
tackle v ele almak, çözmek
tap n musluk
tap v takırdatmak
tea n çay
teen n genç
thiocyanate n tiyosiyanat
threatened adj tehdit edilen
tolerate v katlanmak, hoş görmek
tool n alet, takım
topic n konu
totally adv tamamen
trace v izini sürmek, takip etmek
trace n iz, belirti
trait n özellik
trust n güven
trust v güvenmek
unconscious adj bilinçsiz, baygın
undoubtedly adv hiç şüphesiz
unfit adj uygunsuz, elverişsiz
unhealthy adj sağlıksız
unlearn v unutmak
valid adj geçerli
varying adj değişken
village n köy
virologist n virolojist
visit n ziyaret
visit v ziyaret etmek
wag v (kuyruk) sallamak
walker n yürüteç
wang n çene
balanced adj dengeli
wherever adv her nereye
www.remzihoca.com

willing adj istekli


wine n şarap
wiring n kablo, elektrik tesisatı
withdrawal n geri çekilme

YÖKDiL 65
worst adj en kötüsü
worth n değer, kıymet
worth adj değer
wrongly adv hatalı olarak
yawn v esnemek
yield v ürün vermek, teslim olmak
yield n ürün, gelir
zone n alan, bölge
abnormally adv anormal bir şekilde
absolute adj tam, kesin
accordance n uyum, anlaşma
accumulated adj birikmiş
accumulation n birikme, yığın
actively adv etkin şekilde
additionally con ayrıca
address n adres; konuşma
address v hitap etmek; (bir sorunla) ilgilenmek, değinmek
adolescence n gençlik, ergenlik
adopt v benimsemek, evlat edinmek
adopted adj evlat edinilmiş
adulthood n yetişkinlik
advise v tavsiye vermek, öğüt vermek
aesthetic adj estetik
affecting adj etkileyici, dokunaklı
affection n sevgi, şefkat
affliction n bela, üzüntü
agent n temsilci; faktör
aggregate v birleştirmek, toplamak
aggregate n topluluk, küme
agreement n anlaşma
alive adj canlı
alright ex iyi, peki
altered adj değiştirilmiş
amalgam n karışım
analgesic n ağrı kesici
analyze v analiz etmek
annual adj yıllık
annually adv yıllık olarak
antibacterial adj antibakteriyel
antibody n antikor
anyway adv her neyse, zaten
apathy n ilgisizlik, duyarsızlık
appliance n alet, araç
appreciated adj takdir edilen
aquatic adj suda yaşayan
argument n tartışma; iddia
www.remzihoca.com

aside prep yanında, kenarında


assistance n destek, yardım
atomic adj atomla ilgili
attitude n tutum, fikir, düşünce

YÖKDiL 66
audible adj kolay duyulabilen
awful adj berbat, kötü
backache n bel ağrısı, sırt ağrısı
barely adv neredeyse hiç
base v dayandırmak
base n temel
battery n pil, batarya
bean n fasulye
believing n inanış
benign adj zararsız, iyi huylu
bilateral adj iki taraflı
bin n çöp kovası
black adj siyah; siyahi
blindfold v gözlerini bağlamak
blue adj mavi
blurred adj bulanık
bond n bağ, ilişki
bond v bağlamak, yapışmak
breaking n kopma, kırılma
bridge n köprü
bridge v boşluğu doldurmak
bronchiole n bronşçuk
bronchopneumonia n bronkopünomoni
bug n böcek
built adj yapılı
buttock n kalça
cache n önbellek, zula, gizli yer
campaign n kampanya; (askeri) sefer
campaign v kampanya düzenlemek
candy n şeker
cardiologist n kardiyolog
cartilage n kıkırdak
catch v yakalamak; (hastalık) yakalanmak
catch n yakalama, bit yeniği
cease v durdurmak
cerebrospinal adj beyin ve omurilikle ilgili
chamber n oda, bölme
characterize v nitelemek, betimlemek
chicken n tavuk, piliç
chip n çip, parça, kırık
chip v yontmak, çentiklemek
chronically adv devam eden bir şekilde
circuit n devre
circulate v dolaştırmak, duyurmak
citizen n yurttaş
civil adj sivil, medeni
www.remzihoca.com

civilized adj uygar, medeni


climate n iklim
climb v tırmanmak; yükselmek
climb n tırmanış

YÖKDiL 67
clotting n pıhtılaşma
clue n ipucu
coin n bozuk para
coin v para basmak, sözcük türetmek
collecting n derleme, toplama
collect v toplamak, biriktirmek
collect adj ödemeli
collection n koleksiyon, toplama
commit v işlemek, yapmak
committed adj kendini adamış
comparison n karşılaştırma
compatible adj uyumlu
competition n rekabet; yarışma
competitive adj rekabetçi
comprehension n anlama, kavrama
computer n bilgisayar
concentrate v odaklanmak, yoğunlaşmak
concentrated adj konsantre olmuş
conception n anlayış, kavrayış
conclusion n sonuç
conclusive adj son, kesin
conclusively adv kesin olarak
confident adj kesin, emin
conflict n çatışma, anlaşmazlık
conflict v çatışmak, çelişmek
confuse v kafasını karıştırmak
congenital adj doğuştan gelen
congestive adj konjestif
considerate adj düşünceli, nazik
consumer n tüketici
contradict v çelişmek; karşı çıkmak
contribution n katkı
conversation n sohbet, iletişim
cool adj serin, soğuk
cool v soğutmak, serinletmek
cooperate v işbirliği kurmak
core n çekirdek, esas, öz
correlate v ilişkisi olmak, ilişkili olmak
counselling n rehberlik, danışmanlık
counsellor n danışman
counterpart n benzer, emsal
couple n çift, eş
couple v birleştirmek, çift olmak
covered adj örtülü, kaplı
cover n kapak, örtü
cover v kaplamak, içermek
www.remzihoca.com

craving n istek, arzu


creature n yaratık
crime n suç, kabahat
crop n ürün, ekin

YÖKDiL 68
crop v ürün vermek; kırpmak
cultivation n tarım yapma, üretme
cushion n yastık, destek
cushion v hafifletmek, azaltmak
defective adj kusurlu, defolu
defend v savunmak
deficit n eksiklik
definite adj kesin, belirli
definitely adv kesinlikle
degenerate v bozulmak, kötüleşmek
delicious adj lezzetli
demanding adj çaba gerektiren, çetin
demonstrate v göstermek, kanıtlamak
dentist n dişçi
deprive v yoksun bırakmak
description n tanımlama, betimleme, tasvir etme
deserve v hak etmek
detention n tutuklanma
deteriorate v kötüleşmek, bozulmak
devastating adj tahrip edici
diaphragm n diyafram
digital adj dijital, sayısal
directed adj yönelik, dönük
disadvantage n dezavantaj
disagree v aynı fikirde olmamak
disappear v gözden kaybolmak
disaster n felaket
discredited adj adı çıkmış, itibarsız
discredit v güvenini sarsmak
display n sergi, gösteri
display v sergilemek, göstermek
disrupt v bölmek, araya girmek
disruptive adj rahatsız edici, bozucu
disseminated adj dağınık, yayılmış
distance n uzaklık, mesafe
distressed adj üzüntülü, kederli
distribution n dağıtım
diverse adj çeşitli, farklı
door n kapı, giriş
doubt n şüphe
doubt v şüphelenmek
drastic adj şiddetli, önemli
drill n matkap
drill v oymak, sondaj yapmak
drive n sürüş
drive v (araba) sürmek, kullanmak
www.remzihoca.com

drowsiness n uyuşukluk
drowsy adj uykulu
dynamics n devinimbilim
dynamic adj dinamik, hareketli

YÖKDiL 69
earned adj kazanılmış
earn v kazanmak (para)
economy n ekonomi
efficacy n tesir, yararlılık
Egypt n Mısır
electron n elektron
eligible adj uygun
elsewhere adv başka yerde
emerge v ortaya çıkmak
emerging adj ortaya çıkan, meydana gelen, gelişen
emphasize v vurgulamak
encounter v karşılaşmak, rastlamak
encounter n karşılaşma
energetic adj enerji dolu
episode n bölüm
equal adj eşit
equal v eşitlemek, etmek
equipment n donanım, ekipman
excellent adj mükemmel
exception n istisna
excitement n heyecan
exciting adj heyecan verici
excrete v boşaltmak, çıkarmak
exhausted adj bitmiş, yorgun
exhibit v sergilemek, göstermek
expanding adj büyüyen, genişleyen
expand v genişletmek
expenditure n masraf, gider
experimentally adv deneysel olarak
explicit adj açık açık
extended adj uzatılmış, geniş
extension n genişletme, uzatma
extraordinary adj olağan üstü
eyeball n göz yuvarı
eyelid n göz kapağı
eyesight n görme yeteneği
facilitate v kolaylaştırmak
faith n inanç
favourite adj favori, çok beğenilen
fertility n verimlilik
fibrous adj lifli
film n film; zar
film v film çekmek, kaplamak
financially adv mali açıdan
fish n balık
fish v balık tutmak
www.remzihoca.com

flowing adj akıcı, dalgalı


fluctuate v dalgalanmak, değişmek
foster v büyütmek, geliştirmek
fungus n mantar, küf

YÖKDiL 70
geographic adj coğrafi
glad adj memnun, mutlu, istekli
glass n cam; bardak
goat n keçi
granted adj verilmiş, bahşedilmiş
grazing n otlatma
grief n üzüntü, keder
groin n dalga kıran, kasık
haemodialysis n hemodiyaliz
hay n saman
heartbeat n kalp atışı
herb n şifalı ot
heredity n kalıtım
hit n çarpma, vuruş, popüler
hit v vurmak, çarpmak; (afet vs) kötü etkilemek
horse n at
host n ev sahibi, sunucu
host v ev sahipliği yapmak
housing n yerleşim, iskan
hull n kabuk, gövde
ideally adv en iyi şekilde, ideal olarak
immunization n bağışıklık kazandırma
implantable adj takılabilir
inconsistent adj tutarsız
incorporate v birleştirmek, içermek
incorporated adj birleşmiş
incorrectly adv yanlış bir şekilde
incur v maruz kalmak
indicator n gösterge, sinyal
indirectly adv dolaylı olarak
individuality n kişilik, benlik
ineffective adj etkisiz, faydasız
inefficient adj verimsiz, yetersiz
infer v sonuç çıkarmak
influential adj etkili
ingestion n yeme içme
ingredient n muhteva, içerik
inherent adj doğasında olan
inhibited adj çekingen, utangaç
inhibit v engellemek
insecticide n böcek ilacı
insist v ısrar etmek, diretmek
inspiration n ilham
install v kurmak, takmak
instantly adv hemen, derhal
integral adj tamamlayıcı, ayrılmaz
www.remzihoca.com

intelligent adj zeki, akıllı


intricate adj dolaşık, karışık
intrinsic adj asıl, hakiki, iç
invade v istila etmek

YÖKDiL 71
irregular adj düzensiz
irritable adj sinirli, asabi
isolation n izolasyon, yalnızlık
itching n kaşıntı
itch v kaşınmak
itch n kaşıntı
juvenile adj çocuksu, gençliğe ait
juvenile n çocuk, genç
label n etiket
label v etiketlemek
lad n erkek çocuk, delikanlı
land n arazi, toprak, kara; ülke
land v (uçak) inmek, karaya çıkmak
language n dil, lisan
lazy adj tembel, uyuşuk
leader n önder, lider
lesion n yara, bere
lifelong adj ömür boyu süren
lifespan n yaşam süresi, ömür
style n tarz, biçim, zevk
limb n kol, bacak
lipoprotein n lipoprotein
listening n dinleyiş
listen v dinlemek, kulak vermek
literature n edebiyat
litre n litre
logic n mantık
longevity n uzun ömür
lunch n öğle yemeği
manual adj elle yapılan
manual n el kitabı
manufacturing n üretim, imalat
match n maç; kibrit; eş
match v eşleşmek, uymak
matched adj eşleşmiş, uyumlu
mechanical adj mekanik
microwave n mikrodalga
military adj askeri
military n ordu
millennia n bin yıllık dönem
minority n azınlık
misleading adj aldatıcı, yanlış yönlendiren
mislead v yanıltmak, aldatmak
mistaken adj hatalı, yanlış
mistakenly adv yanlışlıkla
mixture n karışım, çeşit
www.remzihoca.com

modification n değişiklik
moist adj nemli, ıslak
motion n hareket
motion v yapmasını sağlamak

YÖKDiL 72
mumps n kabakulak
muscular adj kaslı, güçlü
mutant n mutasyona uğramış canlı
myself pron kendim, kendime
nation n ulus, millet
necessity n gereksinim, ihtiyaç
neck n boyun; yaka
neglect v ihmal etmek
neglect n ihmal
network n ağ, örgü
nitrous adj azotlu
node n düğüm, boğum
norm n kural, ölçü
nowhere adv hiçbir yerde
nuclear adj nükleer
observation n gözlem
obstruct v engellemek, tıkanmak
obstructive adj engelleyici
opposition n muhalefet, itiraz
optimism n iyimserlik
outpatient n ayakta tedavi edilen hasta
overactive adj aşırı faal
oxide n oksit
painkiller n ağrı kesici
paint n boya
paint v boyamak
pair n çift, ikili
pair v eşleşmek
pathology n hastalık ilmi
pathway n patika, yaya geçidi
perceive v algılamak, sezmek
percent adj yüzde, ...lik
permanently adv kalıcı bir şekilde
permeability n geçirgenlik
pesticide n böcek ilacı
picture n resim, görüntü
picture v kafasında canlandırmak
pigment n boya maddesi
pioneer v öncü olmak
pioneer n öncü
platelet n plaket
please ex lütfen
please v memnun etmek
pleasurable adj keyif verici, zevkli
policy n plan, politika
pool n havuz
www.remzihoca.com

pool v birleştirmek, toplamak


possess v sahip olmak
potent adj güçlü, etkili, kuvvetli
pour v dökmek, boşaltmak

YÖKDiL 73
practitioner n avukat, doktor
preferably adv tercihen
prematurely adv zamanından önce
prescribe v reçete yazmak
presently adv şu anda
preserve v korumak, muhafaza etmek
primate n ilk yaratıklar
principal adj asıl, temel
prison n hapishane
problematic adj sorunlu, tartışmalı
processed adj işlenmiş
prompt adj çabuk, acil
prompt v sebep olmak, harekete geçirmek
provider n tedarikçi kişi
quarters n yatacak yer
quarter n çeyrek, dörtte biri
questionnaire n anket
radical adj köklü
radical n radikal kimse
randomly adv rastgele
rank n rütbe, makam
rank v yer almak ; sayılmak
readjust v yeniden düzenlemek
ready adj hazır, gönüllü
reasonably adv makul bir biçimde
recipient n alıcı
reckon v düşünmek, hesaplamak
recurrence n tekrarlanma
recurring adj tekrar eden
rejected adj reddedilmiş
reject v reddetmek
relative n akraba
relative adj nisbi, göreceli
reluctant adj gönülsüz
reluctantly adv gönülsüzce
remedy n çare, deva
remedy v iyileştirmek, düzeltmek
remote adj uzak
repeatedly adv ardı ardına, tekrar tekrar
reproduction n çoğalma, kopya
reserved adj rezerve edilmiş, ayrılmış
resist v karşı koymak, direnmek
resort n tatil beldesi
resort v (son çare olarak) başvurmak
responsibility n sorumluluk
restore v onarmak
www.remzihoca.com

restored adj restore edilmiş


restriction n kısıtlama
resurgence n yeniden canlanma
reversal n tersine çevirme

YÖKDiL 74
reverse v tersine çevirmek; geri geri gitmek
reverse adj ters, karşıt
reviewed adj gözden geçirilmiş
review n gözden geçirme; eleştirme
review v gözden geçirmek; eleştirmek
risky adj tehlikeli, riskli
route n yol, rota
saccharin n sakarin
satisfactory adj tatmin edici
saving n kazanç, tasarruf
schedule n program
schedule v programlamak
score n sonuç; puan, sayı
score v puan kazanmak
seasonal adj mevsimlik
secretary n sekreter; bakan
section n bölüm
segment n parça, bölüm
send v göndermek, yollamak
separation n ayırma
sequence n dizi, sıralama
serotonin n mutluluk hormonu
session n dönem, oturum
sexual adj cinsel
shed n baraka
shed v dökmek, atmak
sheep n koyun
shocked adj şaşırmış
shortness n kısalık
significance n önem
silicon n silikon
sit v oturmak
sizeable adj büyük
slip v kaymak, düşmek
slip n fiş; kayma; kusur
smog n dumanlı sis
solve v çözmek
somewhat adv kısmen
sophisticated adj kültürlü, gelişmiş
spare adj yedek
spare v ayırmak
spine n omurga
spring n ilkbahar; kaynak, pınar
spring v sıçramak
startling adj şaşırtıcı, korkutucu
starve v açlıktan ölmek
www.remzihoca.com

starving adj çok acıkmış


stimulant n uyarıcı
stone n taş
subsequently adv sonradan, akabinde

YÖKDiL 75
substantially adv önemli derecede
sunscreen n güneşlik
superficial adj yüzeysel
suppression n bastırma
surely adv elbette, kesinlikle
surroundings n çevre, civar
tailored adj dikilmiş
tailor n terzi
tailor v uygun hale getirmek
taste n tat, lezzet, zevk
taste v tadına bakmak, tadı olmak
tear v yırtmak
tear n gözyaşı; yırtma, yırtık
temporarily adv geçici olarak
tension n gerginlik
terrestrial adj yeryüzüne ilişkin
theoretical adj teorik, kuramsal
thigh n but, uyluk
thinking n düşünce, düşünme
thiosulphate n tiyosülfat
dimensional adj boyutlu
thrive v gelişmek, büyümek
throw v atmak, fırlatmak
tightly adv sıkıca
tip n ipucu, bahşiş
tip v bahşiş vermek, eğmek
tomorrow adv yarın
touching adj dokunaklı
trauma n travma, şok
treatable adj tedavi edilebilir
tree n ağaç
tremendous adj büyük, kocaman
truth n gerçek
typical adj karakteristik, tipik
unaffected adj etkilenmemiş
unborn adj doğmamış
unchanged adj değişmemiş
undetected adj algılanmayan
unexpected adj beklenmedik
unnecessarily adv gereksizce
unnecessary adj gereksiz
unsuccessful adj başarısız
unwise adj akılsızca
urinary adj üriner, idrara ait
urination n işeme, küçük abdest
vapour n buhar
www.remzihoca.com

variable adj değişken


variable n değişken
vegetative adj bitkisel
via prep üzerinden, ...yolu ile

YÖKDiL 76
video n video
villa n villa
villager n köylü
violent adj şiddetli
voracious adj açgözlü , obur
wait v beklemek
wait n bekleyiş, bekleme
warming n ısınma
weaken v zayıflatmak, güçsüzleştirmek
wealthy adj zengin, varlıklı
weigh v tartmak, ...çekmek
welcome adj kabul edilen, hoş karşılanan
welcome v hoş karşılamak
welcome n karşılama
welcome ex hoş geldin, hoş geldiniz
wheat n buğday
wild adj vahşi
winter n kış
wire n tel, kablo
wire v kablo döşemek
wise adj akıllı
withstand v karşı koymak
wonderful adj şahane, çok güzel
workout n idman, egzersiz
wounded adj yaralı
writing n yazma
yourself pron kendi
aberration n anormallik, sapkınlık
abominably adv iğrenç bir şekilde
abrupt adj ani
absent adj yok, mevcut değil
abundance n bolluk
academic adj akademik
accelerate v hızlandırmak
accessible adj ulaşılabilir
ache n ağrı
ache v ağrımak
adaptation n uyarlama, ayak uydurma
adapted adj uyarlanmış
adjust v ayarlamak, uydurmak
advent n gelme, ortaya çıkma
advertisement n reklam
affective adj duygusal
affinity n benzerlik, alaka
afflicted adj acı çeken, dertli
afflict v eziyet etmek, acı vermek
www.remzihoca.com

affluent adj bol, zengin


ailment n hastalık, rahatsızlık, dert
airport n hava alanı
alarmingly adv korku vererek

YÖKDiL 77
alcoholic n alkolik
alcoholic adj alkollü
alert adj uyanık, dikkatli
alert v tehlikeye karşı uyarmak
alert n uyarı, ikaz
alternately adv sırayla, değişimli olarak
amuse v eğlendirmek
analyzed adj analiz edilmiş
anatomical adj anatomik
announcement n duyuru, ilan
antidote n çare, ilaç
antigen n antijen
anxious adj kaygılı, sinirli
appraisal n değerlendirme
apprehension n endişe, korku
aptitude n yetenek, yatkınlık
armpit n koltuk altı
arrange v düzenlemek, ayarlamak
arranged adj düzenlenmiş
arrive v varmak, ulaşmak
arterial adj atardamarla ilgili
artist n sanatçı
ash n kül
asthmatic adj astımlı
atom n atom
attache n ateşe
attacking n saldırma
attempting n girişimde bulunma
attending n devam etme, hazır bulunma
attentiveness n dikkat, nezaket
attribute v bağlamak, yormak, atfetmek
attribute n özellik
audiology n odyoloji
automatically adv otomatik olarak, kendiliğinden
avoidable adj kaçınılabilir
awake adj uyanık
awaken v uyandırmak
award n ödül
award v ödüllendirmek
babyhood n bebeklik çağı
backward adj gelişmemiş
backward adv geriye doğru
bandage n sargı
bandage v sargı yapmak
battlefield n savaş alanı
bearing n ilgi, duruş biçimi
www.remzihoca.com

beating n dayak, dövme


beer n bira
behalf n adına
behave v davranmak

YÖKDiL 78
bend v eğmek, bükmek
beneath prep altında
bind v bağlamak, ciltlemek
bind n bağlayıcı bir iş
biotechnology n biyoteknoloji
bisexual adj iki cinsli
bite v ısırmak
bite n ısırık, lokma
bizarre adj garip, tuhaf
blast n patlama; ani rüzgâr
blast v patlamak; tahrip etmek
bluish adj mavimsi
purple adj mor
purple n mor rengi
bob v hareket ettirmek
bob n kısa saç modeli
boiled adj kaynamış
bomb n bomba
bomb v bombalamak
bony adj bir deri bir kemik
boredom n can sıkıntısı
bottle n şişe
bottle v şişelemek
bout n hastalık nöbeti
bout n nöbet
bowel n bağırsak
breakdown n arıza; parçalanma
breakfast n kahvaltı
breakfast v kahvaltı etmek
breeding n yetiştirme, besleme
breed n soy
breed v üretmek
bright adj parlak, zeki
brightly adv aydınlık bir şekilde
brightness n aydınlık
brisk adj enerjik, canlı
broader adj daha geniş
broccoli n brokoli
broke adj iflas etmiş, cebi delik, çulsuz
brother n erkek kardeş
bump v çarpmak, vurmak
bump n tümsek, çıkıntı
bumpy adj engebeli
bundle v paket yapmak
bundle n demet, küme
burden n yük; zahmet
www.remzihoca.com

burden v yüklemek; zahmet vermek


buried adj gömülmüş, gömülü, örtülü
burned adj yanmış
calculation n hesaplama

YÖKDiL 79
calendar n takvim
calm adj sakin, durgun
calm v sakinleştirmek
cancel v iptal etmek
candidate n aday
catching adj bulaşıcı, etkileyen
category n kategori, sınıf
catering n ikram servisi
cater v yiyecek sağlamak, sunmak
cautiously adv dikkatli bir şekilde
cement n çimento
cerebellum n beyincik
champagne n şampanya
cheap adj ucuz
cheaply adv ucuza
cheek n yanak
chief adj ana, başlıca
chief n şef, başkan
childbirth n doğum
chill v üşümek
chimpanzee n şempanze
chlorine n klor
chocolate n çikolata
choosing n seçim
chore n günlük ev işi
chuck v atmak, fırlatmak
circle n daire
circle v daire çizmek
circuitry n devre sistemi
cleaning n temizleme
climbing n dağcılık
clinician n klinisyen
clone v klonlamak
cloning n klonlama
clothing n giyecek
cloth n kumaş, örtü
cloud n bulut
cloud v buğulanmak, bulandırmak
coat n ceket, mont
coenzyme n koenzim
colonize v koloni kurmak
combine v birleştirmek
combining n birleştirme
comment n yorum, fikir
comment v yorum yapmak
committee n kurul
www.remzihoca.com

companionship n arkadaşlık, dostuk


comparable adj benzer, kıyaslanabilir
comparatively adv nispeten, kısmen
compatibility n uyumluluk

YÖKDiL 80
complement v tamamlamak, bütünlemek
comply v uyumlu olmak
comprise v içermek, kapsamak
compulsive adj kompulsif, takıntılı, düzenli
conceive v tasarlamak; gebe kalmak
concoction n karışım, hazırlama
conditional adj koşula bağlı
conform v uymak, boyun eğmek
conformation n şekil, uyarlama
connective adj bağlayıcı, birleştirici
consciously adv bilinçli olarak
conserving adj koruyucu
constituted adj oluşturulmuş
construction n yapım, inşa etme
consultation n danışma, görüşme
contemporary adj çağdaş
contemporary n çağdaş, akran
content n içerik, anlam
content adj memnun
continent n kıta
continual adj sürekli, devamlı
contraceptive adj doğum kontrol
conversion n dönüşüm, çevirme
convey v iletmek, taşımak
convincing adj ikna edici
convincingly adv ikna edici şekilde
cooked adj pişmiş
cook v yemek pişirmek
cook n aşçı
cooling n soğutma
coordinate v koordine etmek
cop n polis
coral n mercan
corrected adj düzeltilmiş
correlation n ilişki, oran
corruption n yolsuzluk, bozulma
cosmetic adj kozmetik, yüzeysel
countless adj hesapsız, çok
cramp n kramp
creation n yaratma, oluşum
crisis n kriz, bunalım
critically adv eleştirel bir şekilde
criticism n eleştiri, tenkit
crowded adj kalabalık
crucially adv çok önemli bir şekilde
culprit n suçlu, elebaşı
www.remzihoca.com

dangerously adv tehlikeli bir şekilde


dating n tarih verme, buluşma, flört etme
deactivation n etkinsizleştirme
dedicated adj kendini adamış

YÖKDiL 81
deficient adj yetersiz
define v tanımlamak, açıklamak
degraded adj aşağılanmış
dehydration n susuzluk
delusion n hile, aldatma
demographic adj demografik
deny v inkâr etmek, reddetmek
deposit n kapora, peşinat; tabaka
deposit v bankaya yatırmak
depressive adj bunaltıcı, can sıkıcı
derive v türemek, kaynaklanmak
descent n iniş, alçalma
destructive adj yıkıcı
detectable adj algılanabilir
determination n azim, kararlılık; belirleme
detract v değerini azaltmak, küçük düşürmek
detrimental adj zararlı
devious adj aldatıcı, dolaşık
devised adj icat edilmiş
diarrhea n ishal
dictate v dikte etmek, yazdırmak
differentiate v ayırt etmek
differentiation n ayrım, fark
dinner n akşam yemeği
discharge v taburcu etmek; tahliye etmek
discharge n taburcu olma; tahliye
discipline n disiplin
discipline v disipline etmek
discoloration n renk atma
dish n tabak, yemek
dislike v hoşlanmamak
dislike n hoşlanmama
disposable adj tek kullanımlık
disrupted adj bozulmuş
dissatisfied adj memnuniyetsiz
dissolve v eritmek, çözülmek
distant adj uzak
distinguished adj ünlü
distortion n biçim bozukluğu
distressing adj endişe verici
disturbed adj rahatsız olmuş
dive v suya dalmak
divorce n boşanma
divorce v boşanmak
dog n köpek
donate v bağışlamak
www.remzihoca.com

dormancy n uyku hali


dot n nokta, benek
drainage n (su) boşaltma
drastically adv ani, sert bir şekilde

YÖKDiL 82
dread v korkmak, ürkmek
dread n dehşet, korku
driving adj itici
driving n sürüş
droplet n damlacık
duct n kanal, tüp
dull adj donuk, durgun
earning n kazanç
eastern adj doğuda, doğu
economic adj ekonomik, ticaretle ilgili
economical adj ekonomik, hesaplı
edge n kenar, eşik; avantaj
Egyptian n Mısırlı
elder adj yaşlı, kıdemli
electricity n elektrik
electromagnetic adj elektromanyetik
embedded adj gömülü
emit v yaymak
employer n işveren
empty adj boş
empty v boşaltmak
entail v gerektirmek
enviously adv kıskançlıkla
equalize v eşitlemek
equivalent adj eşit, denk
erroneous adj yanlış, yalan
eruption n patlama
evaluate v değerlendirmek
evening n akşam
everybody pron herkes
evident adj belli, açık
exceedingly adv aşırı derecede
excessively adv aşırı derecede
exhale v nefes vermek
expansion n genişleme, yayılma
experimentation n deney yapma, deneyleme
explanatory adj açıklayıcı
explicitly adv açıkça
explosion n patlama
expose v açığa çıkarmak; maruz bırakmak
express v ifade etmek
express adj süratli, hızlı
extensively adv yoğun şekilde
extracellular adj hücre dışı
faithfully adv sadakatle
fake adj sahte, taklit
www.remzihoca.com

fake v sahtesini yapmak


fake n sahte
falsify v sahtesini yapmak
farm n çiftlik

YÖKDiL 83
farm v çiftçilik yapmak, yetiştirmek
fascinating adj büyüleyici
fatality n ölümcüllük, felaket
feasible adj gerçekleştirilebilir, uygun
federal adj birleşik, federal
fertilizer n gübre
fifth adj beşinci
fifty n elli
figure n şekil; rakam; şahsiyet
figure v hesaplamak
filtration n filtreleme, süzme
fingernail n tırnak
fire n ateş; yangın
fire v ateş etmek; işten atmak
firm adj sıkı, sağlam
firm n şirket
firmly adv sıkıca
flaw n eksiklik, hata
flexible adj esnek
flower n çiçek
flush v yüzü kızarmak
fold v katlamak, dürmek; kapanmak
fold n kat
foodstuff n besin maddesi
forcefully adv şiddetli bir şekilde
forecast v tahmin etmek
forecast n tahmin
forefront n ön plan
forgetfulness n unutkanlık
forth adv dışarıya, ileri
fortunate adj şanslı, kısmetli
forty n kırk
fourteen n on dört
fourth adj dördüncü
frank adj açıksözlü, dürüst
freely adv serbestçe, özgürce
fresh adj taze; yeni; serin
friendly adj arkadaşça, dostane
frightened adj korkmuş, ürkmüş
frontal adj öne ait, cephesel
frustrating adj sinir bozucu
fuel n yakacak, yakıt
fuel v desteklemek, güçlendirmek
fulfill v yerine getirmek
fumes n duman
fume v kızmak, öfkelenmek
www.remzihoca.com

funny adj komik


game n oyun, eğlence
gap n boşluk, fark
gather v toplamak, toplanmak, biriktirmek

YÖKDiL 84
generate v üretmek; oluşturmak
gentle adj nazik, kibar
genuine adj gerçek, hakiki; samimi
genuinely adv hakikatten
grade n not, puan, derece
grain v tanelemek, öğütmek
grain n tahıl, tanecik
gram n gram
grand adj büyük, görkemli
grasp v kavramak, tutmak
grasp n anlama, yakalama
grave n mezar
grave adj ağır, şiddetli
graze v hayvan otlatmak
gross adj brüt, kesintisiz; iğrenç, kaba
guidance n rehberlik, yardım, tavsiye
guide n rehber, kılavuz
guide v yol göstermek
gut n mide, boğaz
habitual adj her zamanki, alışılmış
handful n avuç dolusu
handle n kulp, kol
handle v ele almak, çözmek
happening n olay, vaka
harbour n liman
harbour v barındırmak; demir atmak, limanda demirlemek
heartburn n mide ekşimesi
heel n topuk
hello ex merhaba
heritable adj kalıtsal
herself pron kendi, kendisi
hippocampus n beyinde çıkıntı
holiday n tatil
homosexual n eşcinsel
honey n bal
honey ex tatlım
hopefully adv ümit ederek, umutla; inşallah
hostile adj düşman
hotspot n sıcak nokta
household n ev halkı, hane
humanistic adj insancıl
hypnotized adj hipnotize edilmiş
hypoxia n oksijen yetmezliği
ignorance n bilgisizlik, cehalet
illegal adj yasa dışı
illustrate v örneklerle anlatmak, resimlemek
www.remzihoca.com

immensely adv çok fazla


immunology n bağışıklık bilimi
immunosuppressive adj bağşıklık sistemini baskılayan
implement v uygulamak

YÖKDiL 85
implement n alet, araç
implication n ima, çıkarım
impress v etkilemek
impressive adj etkileyici
inaccurate adj yanlış
inactivity n hareketsizlik
inadequacy n yetersizlik
inadvertent adj kasıtsız
inborn adj doğuştan, kalıtsal
incident n olay
inclusion n dahil etme, içerme
incomplete adj eksik, tamamlanmamış
incorrect adj yanlış, hatalı
incubation n kuluçka dönemi
independently adv bağımsız olarak
indeterminate adj bilinmeyen, belirsiz
inert adj durağan, durgun
inflexible adj eğilmez, sert
infrasound n ses ötesi
ingest v yemek içmek, yutmak
inhabit v ikamet etmek
inhabitant n oturan kişi, sakin
inhaler n soluk aldırma cihazı, astım spreyi
inheritance n miras, kalıt
injure v yaralamak, incitmek
innumerable adj sayısız, çok
inquiry n soruşturma, araştırma
insect n böcek
instruction n talimat, öğretim
intensify v yoğunlaştırmak
interior n iç kısım
intermediate adj orta seviyede
intermittent adj aralıklı
interpretation n yorum; çeviri
interrelated adj birbiriyle ilişkili
intoxication n sarhoşluk
intriguing adj merak uyandıran, ilgi çekici
invasion n istila
invent v icat etmek
invention n icat
involuntarily adv istemsiz olarak
involuntary adj istenilmeden yapılan
ironically adv alaycı şekilde
irresponsible adj sorumsuz
irrigation n sulama
irritate v kızdırmak, tahriş etmek
www.remzihoca.com

irritated adj sinirlendirilmiş, kızmış


irritating adj sinir bozucu; tahriş edici
jack v yükseltmek
jack n kriko

YÖKDiL 86
joined adj birleştirilmiş
join v katılmak; birleştirmek
journal n dergi, günlük
judge n yargıç, hakim
judge v yargılamak, değerlendirmek
judgment n yargı, kanı
jump n zıplama, sıçrayış
jump v zıplamak
justification n doğrulama, ispat
justified adj doğru, haklı
kid n çocuk
kid v şaka yapmak, kandırmak
kitchen n mutfak
lab n laboratuvar
landmark n dönüm noktası
lapse n süre, ara
lapse v zamanı geçmek
lately adv son zamanlarda
leak v sızdırmak, akmak
leak n sızıntı, kaçak
lee n rüzgardan korunacak yer
legally adv yasal olarak
leisure n boş vakit
liability n sorumluluk
liberty n özgürlük, hürriyet
lifesaving adj hayat kurtaran
lift n asansör; yükselme
lift v kaldırmak, aşırmak
lined adj çizgili, sıralı
linking n bağlama, birleştirme
lip n dudak
literally adv kelimenin tam anlamıyla
liter n litre
load n yük
load v yüklemek
locate v yerini belirlemek
location n yer, konum
loudly adv gürültüyle
luxury n lüks, konfor
luxury adj lüks yaşayan
maker n yapıcı, üretici
malleable adj her şekle girebilir, dövülgen
malnourished adj yanlış beslenmiş
malnourish v kötü beslemek
managing n idare etme
manifest v kendini göstermek, belli etmek
www.remzihoca.com

manifestation n belirti, gösterge


mankind n insanoğlu
manure n gübre
march n mart; yürüyüş

YÖKDiL 87
march v yürüyüş yapmak
margin n pay, boşluk
markedly adv göze çarpan bir şekilde
marketing n pazarlama
masked adj maskeli
mask n maske
mask v gizlemek, örtmek
massive adj büyük, devasa
matching n eşleştirme
maternal adj anneliğe özgü
maturity n olgunluk
meaningless adj anlamsız
measurable adj ölçülebilir
media n basın, medya
medically adv tıbbi olarak, tıbben
mediterranean n Akdeniz
meeting n toplantı
memorize v ezberlemek
metabolization n metabolize etme
meticulous adj titiz, dikkatli
mid n orta
migrate v göç etmek
miner n madenci
minimally adv küçük miktarda
minimum adj asgari
minimum n en az, asgari
miss n ıskalama
miss v özlemek; kaçırmak, ıskalamak
modem n modem
moderately adv ılımlı olarak
mold v kalıba dökmek
mold n küf, kalıp
monitoring n gözetim
monkey n maymun
morale n moral, maneviyat
multiply v çoğaltmak, çarpmak
mutated adj mutasyona uğramış
myriad adj çok, epey
myth n efsane, söylence
naked adj çıplak, apaçık
named adj adlandırılan, adlı
narrowly adv ucu ucuna, kıl payı
nationwide adj ülke çapında
nausea n deniz tutması
nearby adj civarda, çevrede
nearby adv çevrede, civarda
www.remzihoca.com

needy adj muhtaç


neglected adj ihmal edilmiş
neighbourhood n semt, mahalle, çevre
nervousness n öfke, sinir

YÖKDiL 88
neurology n sinir bilim
neurosurgeon n beyin cerrahı
newspaper n gazete
nineteenth adj on dokuzuncu
nitrite n nitrit
note n not, pusula; nota
note v fark etmek, not etmek
noticeably adv fark edilebilir şekilde
novel n roman
novel adj yeni, değişik
noxious adj zararlı, zehirli
nutritionist n beslenme uzmanı
nutritive adj besleyici
objective n amaç, hedef
objective adj tarafsız, nesnel
observer n gözlemci
obsession n saplantı, takıntı
occasional adj ara sıra olan, seyrek
occasion n durum
odd adj tuhaf, alışılmamış; tek
odds n ihtimal, şans
odour n koku
offensive adj onur kırıcı, ağır
office n iş yeri, büro
official n memur, yetkili
official adj resmi
okay adj iyi, güzel, uygun
okay ex tamam
opportunist n fırsatçı
oppose v karşı çıkmak
optimistic adj iyimser
optimize v en uygun hale getirmek
optional adj isteğe bağlı, seçimli
organize v planlamak, düzenlemek
originate v başlamak, -de ortaya çıkmak
ours pron bizimki
outward adv dışarıya doğru
outwards adv dışarıya doğru
overcrowding n aşırı kalabalıklaşma
owe v borçlu olmak
ozone n ozon
pacemaker n kalp atışlarını düzenleyen aygıt
package n paket, kutu
package v paketlemek
painfully adv üzücü, acıklı şekilde
painless adj ağrısız, acısız
www.remzihoca.com

painter n ressam
pale adj solgun, uçuk
paranoia n paranoya
parathyroid n paratiroit (bezi)

YÖKDiL 89
parental adj anne babaya ilişkin
participant n katılımcı
partnership n ortaklık, işbirliği
passing adj geçen
pasteurization n pastörize etme
patch v yama yapmak
patch n yama
pathologist n patolog
pathophysiology n patofizyoloji
pediatrician n çocuk doktoru
perceived adj algılanan
periodically adv düzenli aralıklarla
permission n izin, müsaade
perspective n bakış açısı, çizim
persuade v ikna etmek
pertain v ilgili olmak
pet n ev hayvanı
philosopher n filozof
phosphate n fosfat
phrase n tamlama
phrase v ifade etmek
pick v toplamak, seçmek
piece n parça, kısım; eser
piglet n domuz yavrusu
pigmentation n doğal renk
pink adj pembe
pink n pembe
pipeline n boru hattı
pitch n spor sahası
pitch v ayarlamak, kurmak
plasticity n plastik
plate n tabak, levha
poisonous adj zehirli
politician n siyasetçi
portal n internet portalı
poultry n kümes hayvanları
pound n sterlin, pound
pound v vurmak, çarpmak
poverty n yoksulluk
practicable adj uygulanabilir
precursor n öncü, haberci
predictable adj tahmin edilebilir
predisposed adj meyilli
predisposition n eğilim, yatkınlık
preferred adj tercih edilen
premium n prim, ek ödeme
www.remzihoca.com

preoccupation n takıntı, endişe


preparation n hazırlık
presumably adv galiba, tahminen
primitive adj ilkel

YÖKDiL 90
principally adv başlıca
printing n matbaacılık, baskıcılık
print n baskı; iz
print v basmak, yayımlamak
probable adj muhtemel, olası
profit v faydalanmak, kâr etmek
profit n kâr, fayda
progressive adj gelişen, ilerleyen
prolific adj çok yönlü, verimli
promotion n terfi, ilerleme
propensity n eğilim, meyil
proponent n taraftar, destekleyici
prospective adj beklenen, olası
provocation n provokasyon, tahrik
psychoactive adj psikoaktif
psychologically adv psikolojik olarak
publicity n reklam, tanıtma
publicized adj reklamı yapılmış
puncture n patlak(lastik)
puncture v patlatmak, delmek
push v itmek, zorlamak
qualified adj kalifiye, nitelikli, vasıflı
quantify v miktarını belirlemek
radically adv kökten, derinden
radioactive adj radyoaktif
ratio n oran, nispet
reader n okuyucu
readiness n hazır olma, gönüllülük
realm n alan, saha; krallık
reasoning n mantıklı düşünme
rebuild v yeniden inşa etmek, düzeltmek
receptionist n resepsiyon memuru
reconstruct v yeniden inşa etmek
recording n kayıt etme
reef n sığ kayalık
refined adj arıtılmış, saf
reform n yenilik, ıslahat
reform v değiştirmek, reform yapmak
refrain v sakınmak, çekinmek
refrigeration n soğutma
regain v geri kazanmak
regeneration n ıslah, iyileşme
regulation n düzenleme, mevzuat
regulator n düzenleyici, regülatör
relapse n kötüleşme
relentless adj acımasız
www.remzihoca.com

reliability n güvenilirlik
relieved adj rahatlamış
reluctance n gönülsüzlük
remind v hatırlatmak

YÖKDiL 91
remotely adv uzaktan
remover n temizleyici
renew v yenilemek
reopen v yeniden açmak
reorganize v yeniden düzenlemek
reputation n nam, ün
request n rica, istek
request v rica etmek, istemek
resemble v benzemek
reservoir n gölet
reset v baştaki konumuna getirmek
resident n yerli, sakin
residual adj kalan, artan
respect n saygı
respect v saygı göstermek/duymak
respective adj ayrı ayrı, herkes kendi
respectively adv verilen sıra ile
restrain v engellemek, sınırlamak
retardation n yavaşlatma, geciktirme
retention n tutma, muhafaza etme
retired adj emekli
revelation n ifşa, açığa çıkarma; ayet
reversible adj tersine çevrilebilir
revolution n devrim
rewarded adj ödüllendirilmiş
reward n ödül
reward v ödül vermek
rewarding adj ödüllendirici, tatmin edici
rigid adj katı, sert
roasted adj kavrulmuş
roast v fırınlamak
rout n hezimet
rubbish n çöp; saçmalık
ruined adj bozulmuş, yıkılmış
ruin v harap etmek, yıkmak
ruin n kalıntı, enkaz
runner n koşucu
salty adj tuzlu
sandy adj kumlu
sanitation n sağlık koruma
satisfaction n tatmin
satisfied adj memnun, tatmin olmuş
save v kurtarmak; saklamak
scheduled adj programlanmış
schooling n eğitim, öğretim
scope n saha, alan, kapsam
www.remzihoca.com

season n mevsim
secrete v salgılamak
sedation n sakinleştirme
seeing n görme

YÖKDiL 92
seizures n hastalık nöbeti
seizure n el koyma, yakalama
selection n seçim
selective adj seçici
selectively adv seçerek
esteem n saygı, itibar
esteem v saygı duymak
sell v satmak
sensibility n hassasiyet
September n Eylül
settle v yerleşmek; halletmek, çözmek
sever v koparmak, bölmek
shall mod -ım mı ?
sharply adv keskince, aniden
sheet n çarşaf, sayfa, tabaka
shelter n barınak, sığınma
shelter v barınmak, korumak
shot n atış, şut, gol; aşı
signify v belirtmek, bildirmek
silent adj sessiz, sakin
silver n gümüş
similarity n benzerlik
sizable adj büyük
skeleton n iskelet
sleeper n pijama
sleepiness n uyuklama
somehow adv her nasılsa, bir şekilde
somewhere adv bir yerde
soreness n ağrı, acı
sour adj ekşi
spark v başlatmak, alevlendirmek
spark n kıvılcım
speciality n uzmanlık
specialization n uzmanlık
specified adj belirlenmiş
speculation n tahmin yürütme, kurgu
spirit n ruh, can
spoke n jant teli
spontaneous adj kendiliğinden olan
spore n spor
squeeze v sıkıştırmak
staggering adj sarsıcı, şaşırtıcı
stagger v sendelemek, sersemlemek
standardized adj standartlaşmış
starved adj açlıktan ölmüş
statistical adj istatiksel
www.remzihoca.com

stethoscope n stetoskop
straighten v düzeltmek
strictly adv şiddetle, sıkı sıkıya
struck v vurmak

YÖKDiL 93
struck adj grevde
subjective adj öznel
subset n alt küme
substitute v vekâlet etmek, yerine kullanmak
substitute n yedek, temsilci
succeed v başarılı olmak; -ın yerine geçmek
suggestion n öneri
suitcase n bavul, valiz
suited adj uygun, uymuş
suit n takım elbise
suit v uygun olmak; yakışmak
sulphur n sülfür
sunshine n gün ışığı
superficially adv yüzeysel olarak, üstünkörü
superior adj üstün
superior n amir, üst
supervise v denetlemek, yönetmek
supplementary adj ek, tamamlayıcı
suppress v bastırmak, gizli tutmak
surplus n fazlalık
surplus adj artan, fazlalık
sustain v sürdürmek
sustained adj aralıksız, devamlı
suture v dikiş atmak
symptomatic adj semptomatik
table n masa; tablo
tapeworm n tenya
teacher n öğretmen
telecare n evde tıbbi bakım
television n televizyon
temperament n mizaç, huy
tendon n tendon
terminal n terminal
terminal adj ölümcül
terrifying adj korkunç
terrify v çok korkutmak
terry n havlu kumaş
texture n doku, yapı
theirs pron onlarınki
tight adj sıkı, dar, gergin
toddler n yürümeye başlayan çocuk
toe n ayak parmağı
toilet n tuvalet
tomato n domates
tongue n dil
toothpaste n diş macunu
www.remzihoca.com

tough adj dayanıklı, zor


toxin n zehir, toksin
traditional adj geleneksel
tragedy n trajedi, dram

YÖKDiL 94
tragic adj acıklı, üzücü
transmissible n iletilebilir, aktarılabilir
transmittable adj iletilebilir
transport n nakil, taşıma
transport v taşımak, nakletmek
trap v tuzak kurmak
trap n tuzak, kapan
traveller n yolcu, gezgin
travelling n yolculuk, seyahat
trimester n üç aylık dönem
troublesome adj baş belası, sorun yaratan
truly adv gerçekten, tam anlamıyla
shaped adj şekillendirilmiş
twenty n yirmi
twice adv iki kez, iki defa
ulcerative adj ülser özelliği olan
unacceptable adj kabul edilemez
unavoidable adj kaçınılmaz
uncontrolled adj denetimsiz
underdeveloped adj az gelişmiş
underestimate v küçümsemek
underline v altını çizmek, vurgulamak
undernourished adj az beslenmiş
undernutrition n yetersiz beslenme
understandable adj anlaşılabilir
understandably adv anlaşılabilir şekilde
underwater adj su altında
undesirable adj istenmeyen
unduly adv aşırı derecede
unemployment n işsizlik
unethical adj etik olmayan
unhappy adj mutsuz, üzüntülü
uniformity n benzerlik
unimportant adj önemsiz
unintended adj kasıtsız
unprotected adj korunmasız
unrelated adj alakasız, ilişkisiz
unreliable adj güvenilmez
unsafe adj emniyetsiz, tehlikeli
unsanitary adj sağlığa zararlı
unsaturated adj doymamış
unscientific adj bilimsel olmayan
untangle v açmak, çözmek
unusually adv alışılmadık biçimde
uphold v desteklemek, onaylamak
upright adv dik olarak, dikine
www.remzihoca.com

upright adj dimdik, doğru


upsetting adj üzücü, can sıkıcı
urge v zorlamak, ikna etmek
urge n dürtü, istek

YÖKDiL 95
urinate v idrar çıkarmak, çiş yapmak
usable adj kullanılabilir
vaguely adv belirsiz şekilde
vegetarianism n vejetaryenlik
vehicle n taşıt, araç, vasıta
versus prep -e karşı
veterinary adj veterinerliğe ait
vibration n titreşim
violation n ihlal, bozma
visibility n görüş uzaklığı
visible adj görülebilir
voltage n voltaj
voluntarily adv gönüllüce
waking n uyanma
waterfowl n su kuşu
watery adj sulu, ıslak
wavelength n dalga boyu
web n örümcek ağı, web
weekend n hafta sonu
welfare n refah, zenginlik
fitting n tesisat, takım
fitting adj yaraşır, uygun
nourish v beslemek
wheel n tekerlek, çark
wheel v tekerlekli araçla götürmek
whilst con -iken
wildlife n yaban hayatı, vahşi yaşam
winged adj kanatlı
wing n kanat
wipe v silmek
wisdom n akıl
withdraw v (para vs) çekmek; geri çekmek
workload n iş yoğunluğu
worthwhile adj değer, değerli
worthy adj değer, yakışır
wrist n bilek (kol)
write v yazmak
yesterday adv dün
youngster n genç
zero n sıfır
abandonment n terk etme
aberrant adj anormal, istisnai
abort v düşük yapmak, son vermek
abortion n kürtaj
abound v çok sayıda olmak
abrasion n aşınma, yıpranma
www.remzihoca.com

absorber n emici, emen madde


abstinence n sakınma
abstract n özet
abstract adj soyut

YÖKDiL 96
abuser n kötü davranan kişi
accented adj vurgulu
accent n aksan, şive
acceptable adj kabul edilebilir
accepting n kabul etme
accidental adj kazara, tesadüfi
accommodating adj yardımsever
accompaniment n eşlik, vokal
accountable adj sorumlu
accumulative adj birikmiş, toplanmış
accusation n suçlama
achievement n başarı
acidic adj asitli
acidity n asitlik, asit derecesi
acknowledge v kabul etmek, tanımak
acquisition n edinim
acting n oyunculuk, rol yapma
acting adj vekil, temsil eden
activist n eylemci
acutely adv çok güçlü bir şekilde
adaptability n uyarlanırlık
addicted adj bağımlı
adherence n bağlılık, itaat
adjustment n ayarlama
administrative adj yönetimsel
administrator n yönetici, idareci
admirable adj hayranlık uyandıran
admire v hayran olmak
admittedly adv gerçekte, itiraf edilmelidir ki
adoptee n evlatlık (çocuk)
adrenaline n adrenalin
advertise v reklam yapmak
advertising n reklamcılık
advisability n tavsiye edilebilirlik
advisory adj öğüt veren, akıl veren
advocate v desteklemek, korumak
advocate n savunucu, avukat
aerobics n aerobatik
aesthetics n estetik
affair n iş, ilişki
aftermath n sonraki dönem
afternoon n öğleden sonra
agenda n gündem, ajanda
aggravate v kötüleştirmek, kızdırmak
aggravating adj kötüleştirici
aggressively adv sinirli bir şekilde
www.remzihoca.com

agonizing adj eziyetli


agreeable adj uysal, anlaşılabilir
agricultural adj tarımsal
agriculture n tarım

YÖKDiL 97
aided adj yardım edilmiş
airline n havayolu
alien adj yabancı, farklı
alien n yabancı uyruklu kimse
alienation n yabancılaştırma, aralarını açma
alight adj yanan, yanıcı
alight v (tren, otobüs) inmek
allegation n suçlama, iddia
allergist n alerji uzmanı
driven adj azimli, hırslı, kararlı
alliance n antlaşma, ittifak, birlik
allocation n tahsisat, ayırma
allowance n harçlık; pay; izin
alloy n alaşım
alternate v sırayla yapmak
alternate adj değişimli, sırayla
alternating adj değişen
alternatively adv alternatif olarak
altitude n yükseklik
aluminium n alüminyum
ambiguously adv belirsiz olarak
ambition n hırs, tutku; amaç, hedef
ambitious adj hırslı
ambulance n ambulans
amicable adj dostça
amnesia n hafiza kaybı, unutkanlık
amplification n yükselme, artırma
amplify v artırmak, genişletmek
anaesthetist n anestezi uzmanı
analogous adj benzer
analyst n analist
analytical adj analitik, çözümsel
anatomically adv anatomik olarak
anger n öfke
anger v öfkelendirmek
angered adj kızdırılmış
angry adj sinirli
ankle n ayak bileği
anthrax n şarbon hastalığı
anthropologist n antropolog
anthropometric adj antropometrik
anticancer adj antikanser
anticipate v beklemek, ummak
anticipation n ümit, beklenti
antiretroviral adj virüslere karşı (ilaç)
antitoxic adj antitoksit
www.remzihoca.com

anymore adv artık, bundan sonra


aorta n aort damarı
apathetic adj ilgisiz, duyarsız
apparatus n aletler, araçlar

YÖKDiL 98
appeal n çekicilik; çağrı, talep
appeal v cezbetmek; talep etmek
appealing adj cazip, çekici
apprehend v kavramak, tutuklamak
approaching n yaklaşma
appropriately adv uygun bir şekilde
approve v onaylamak
April n Nisan
armed adj silahlı
aroma n aroma
arouse v uyandırmak (duygu vs)
arrangement n düzenleme
array n düzen, sergi
array v düzenlemek, sıralamak
arrival n varış, geliş
artifact n insan yapımı
artistic adj sanatsal
ascertain v aslını öğrenmek
asexual adj eşeysiz
ashamed adj utanmış
aspiration n istek, arzu
assert v iddia etmek
assertion n açıklama, ileri sürme
assimilation n özümseme, öğrenme
assistive adj destekleyici, yardımcı
assortment n karışım, çeşit
assumption n varsayım
astronaut n astronot, uzay adamı
athletic adj atletik, sportif
atmospheric adj atmosferle ilgili
attendance n katılım; yoklama
attractively adv çekici bir şekilde
attribution n atıf
audiometry n işitme ölçümü
audit v kontrol etmek, denetlemek
aunt n hala, teyze
authorization n yetki
automated adj otomatikleştirilmiş
autonomic adj otonom, özerk
autonomous adj özerk
autumn n sonbahar, güz
avoidance n kaçınma, sakınma
avoidant adj sakıngan
await v beklemek
bacteriophage n bakteriyofaj
bag n çanta
www.remzihoca.com

balloon n balon
balloon v genişlemek, büyümek
banana n muz
bank n banka; kıyı

YÖKDiL 99
banking n bankacılık
bankrupt adj iflas etmiş
bankrupt v iflas etmek
bar n bar; parça, çubuk
bar v engel olmak
bark v havlamak
baseball n beysbol
bath n banyo
bath v banyo yapmak
bathe v banyo yapmak, yüzmek
battering n vurma, dövme
batter v vurmak, dövmek
batter n pasta hamuru
bay n koy, körfez
beach n plaj, kumsal
beak n gaga
beam n ışın
beam v gülümsemek, ışık saçmak
bathing n banyo, yüzme
bedsore n yatak yarası
bedtime n yatma vakti
beef n sığır eti
believer n iman sahibi
belly n karın bölgesi
belong v ait olmak
beneficiary n faydalanan kimse
bias n ön yargı
bilaterally adv iki taraflı
biofeedback n biyolojik geribildirim
biotechnological adj biyo teknolojik
birthday n doğum günü
bitter adj acı
blocker n bloke edici
bitterly adv acı verecek şekilde
bizarreness n tuhaflık
blame v suçlamak
blame n suç, kabahat
blatantly adv bariz bir şekilde
bleak adj soğuk, sevimsiz; umutsuz
blister n kabarcık, su toplama
blister v su toplamak
bloody adj kanlı
blunt adj kör, keskin olmayan
blur v bulanıklaştırmak
blur n bulanıklık
board n tahta, pano; kurul
www.remzihoca.com

board v (gemi, uçak) binmek


bonding n bağlanma
booklet n broşür, kitapçık
boring adj sıkıcı

YÖKDiL 100
bother v canını sıkmak, uğraşmak
bothered adj rahatsız, canı sıkkın
bottom adj en alt düzeyde
bottom n dip, taban
botulism n gıda zehirlenmesi
bounce v zıplamak, sıçramak
bounce n zıplama, sıçrama
breach n ihlal, çiğneme
breach v ihlal etmek, uymamak
bread n ekmek
breaker n dev dalga
brew v bira yapmak, demlemek
brief adj kısa, öz
brief v özetlemek
brief n özet
brighten v aydınlatmak
brink n kenar, kıyı
broaden v genişletmek
broadly adv genel anlamda
bronchoscope n bronkoskop
brown adj kahverengi
bubble n hava kabarcığı
bubble v kabarcıklar yapmak
bulge n şişlik, çıkıntı
bulge v çıkıntı yapmak, şişmek
burnt adj yanmış
burrow v oyuk açmak
burrow n oyuk, tünel
businessman n iş adamı
butter n tereyağı
buy v satın almak
bypass n çevre yolu, kalp ameliyatı
bypass v atlamak, es geçmek
bystander n seyirci, görgü tanığı
cabbage n lahana
cake n pasta, kek
calculating adj işini bilen, hesapçı
calf n buzağı
cane n kamış, sopa
cane v dövmek
capsule n kapsül
capture v ele geçirmek
capture n esir alma, ele geçirme
career n kariyer
caregiver n hasta bakıcı
careless adj dikkatsiz
www.remzihoca.com

caribbean n karayip denizi


cast v rol vermek; şekil almak; fırlatmak
cast n oyuncu kadrosu
casual adj gündelik, ilgisiz, tesadüfi

YÖKDiL 101
casualty n kazazede, yaralı
cat n kedi
catalyze v katalize etmek
catastrophic adj feci, yıkıcı
categorization n sınıflandırma
categorize v gruplara ayırmak
cattle n sığır
causation n neden
causative adj nedensel
caution n dikkat, uyarı
caution v ikaz etmek
cautionary adj uyarıcı, ders veren
cautious adj dikkatli
censor n sansür
censor v sansürlemek
centenarian n yüz yaşında kişi
center n merkez
centigrade n santigrat
centimetre n santimetre
centrally adv merkezi olarak
ceramic adj seramik
certificate n sertifika
chairman n başkan, yönetici
chaotic adj karmakarışık
chapter n bölüm
chart n çizelge, tablo
chart v haritasını yapmak, planlamak
cheer v neşelendirmek
chemist n kimyacı
cherished adj sevgiyle anılan
cherish v el üstünde tutmak
chickenpox n su çiçeği
chiefly adv başlıca
childbearing n çocuk doğurma
choke v boğmak, boğulmak
choose v seçmek
choosy adj zor beğenen, seçici
chromosomal adj kromozal
cirrhosis n siroz
classic adj klasik
classic n klasik (kitap, film)
classical adj klasik
clavicle n köprücük kemiği
cleaner n temizlikçi
cleanness n temiz olma durumu, temizlik
client n müşteri, alıcı
www.remzihoca.com

clogged adj tıkalı


knit v örgü örmek
clothed adj giyinmiş, örtük
cloudy adj bulutlu

YÖKDiL 102
club n kulüp; sopa
coating n kaplama
code n kod
code v kodlamak
cognition n bilişsellik
coil n makara, büklüm
coil v kangal yapmak, kıvırmak
coincidence n tesadüf
collaborate v iş birliği yapmak
collapse v çökmek
collapse n çökme
collective adj ortaklaşa, toplu
college n okul
colonial adj sömürgeye ait, sömürge ile ilgili
colonization n sömürgeleştirme
coded adj şifreli
coloured adj renkli, boyanmış
comeback n geri dönüş
command n emir, komuta
command v yönetmek, emretmek
commence v başlatmak
commendable adj övgüye değer
commitment n bağlılık , sorumluluk
commonness n sıradanlık, çokluk
commonplace adj sıradan, basit
communicative adj konuşkan
compartment n bölme, göz
competent adj yetenekli
complain v şikâyet etmek
complicate v karmaşık hale getirmek
compost n organik gübre
comprehend v anlamak, idrak etmek
compress v sıkıştırmak
compulsory adj zorunlu
computation n hesap
computed adj bilgisayarlı
computing n hesaplama
conceal v gizlemek, saklamak
concurrently adv aynı anda olan
concussion n beyin sarsıntısı
condensation n yoğunlaşma, kısaltma
conducting adj iletken, geçiren
conductor n biletçi, iletken, şef
conduit n su yolu
cone n koni
confer v danışmak, görüşmek; vermek, sağlamak
www.remzihoca.com

conference n konferans, toplantı


confine v sınırlandırmak, hapsetmek
conflicting adj çelişen, çatışan
conformational adj uyuşumsal

YÖKDiL 103
conformity n benzerlik, uygunluk
confront v yüz yüze gelmek
confronted adj yüzleştirilmiş
congested adj tıkanmış (trafik)
congest v tıkanmak
congressional adj kongresel
conjunction n bağlaç
consecutive adj ardışık
consecutively adv ardışık şekilde
consent n rıza, onay
consent v razı olmak
consequent adj sonucu olan
consistent adj istikrarlı, tutarlı
consolidation n sağlamlaştırma
conspicuous adj apaçık, belli
constipation n kabızlık
constituent n öğe, unsur
constitutional adj anayasal
constrict v kısıtlamak, sıkıştırmak
construct v inşa etmek
construct n yapı
constructive adj yapıcı, faydalı
consultant n danışman
consulting n danışmanlık
container n varil, kap
contaminate v kirletmek, bulaştırmak
contentment n memnuniyet
context n bağlam, içerik
continuation n devam, süreklilik
contraception n doğum kontrolü
contradiction n çelişki, itiraz
contributor n katılımcı, destekçi
controllable adj kontrol edilebilir
convenience n uygunluk, kolaylık
convenient adj uygun
convergence n çakışma, birleşme
converse v konuşmak, sohbet etmek
converse n sohbet
converse adj karşı, zıt
conversely con aksine
convertible adj dönüştürülebilen
conviction n görüş, inanç
convince v ikna etmek
cooking n yemek pişirme
corn n mısır
corporation n kuruluş, dernek
www.remzihoca.com

corporatization n özelleştirme
corps n kıta, birlik (askeriye)
corrective adj düzeltici
correspond v benzemek, haberleşmek,

YÖKDiL 104
corresponding adj benzer, ilişkili
corrupt adj bozulmuş, ahlaksız, yolsuz
corrupt v bozulmak
cosmic adj evrensel
council n konsey, meclis
counter n tezgâh, fiş
counter v karşı koymak
counterproductive adj ters etkili
counting n hesap, sayım
countryside n kırsal bölge
coupled adj birleşmiş, bağlı
courageous adj cesaretli, cesur
court n mahkeme
cousin n kuzen
covering n kabuk, kaplama
crack v çatlamak, yarılmak
crack n çatlak
cradle n beşik
crave v istemek, arzulamak
crawl v emeklemek
credible adj güvenilir, inandırıcı
credit n kredi, övgü
creepy adj ürkütücü, acayip
criteria n ölçüt, kriter
criticize v eleştirmek, kınamak
crow v böbürlenmek, ötmek
crow n karga
crush v ezmek, basmak
crush n enkaz
cubic adj kübik
cue n ipucu
cultured adj kültürlü
curb v kontrol altına almak
curb n kaldırım taşı, kontrol
curricula n müfredat
curse n beddua, lanet
curve n eğri, kavis
custom n adet, gelenek
cutting n kesim
cycling n bisiklete binme
cytologic adj sitolojik
damp n nem, rutubet
dampen v nemlendirmek
dam n baraj
dam v baraj inşa etmek
dancer n dansçı
www.remzihoca.com

dangerousness n tehlikelilik
danish n Danimarkalı
daunting adj göz korkutucu
daunt v korkutmak, ürkmek

YÖKDiL 105
dear adj sevgili, sayın
dear n canım, hayatım
dear ex canım, hayatım
debated adj tartışılan
debris n enkaz, kalıntı
deceit n hilekârlık
deception n aldatma, hile
deceptive adj aldatıcı
decisive adj kesin, kati , nihai
decreasing adj azalan, eksilen
decriminalization n yasallaştırma
decriminalize v yasallaştırmak
dedication n adama, bağlılık
deduct v çıkarmak, azaltmak
deduction n çıkarım
deem v dikkate almak, varsaymak
defeat n yenilgi
defeat v yenmek
deflation n sönme, para darlığı
deformed adj biçimi bozulmuş
deform v biçimini bozmak
deformity n biçimsizlik, sakatlık
degradation n aşağılama, küçültme
deliberate adj kasti, planlı
deliberately adv kasten, bilerek
delight v hoşlanmak, zevk almak
delight n neşe, sevinç; lokum
delighted adj memnun, mutlu
demise n batma, bitiş, vefat
democratic adj demokratik
demonstration n gösterme, gösteri
denial n inkâr
denounce v kınamak, suçlamak
dense adj yoğun
depletion n azalma, düşüş
deploy v konuşlandırmak
deployment n yerleştirme, konuşlandırma
depressing adj kasvetli, iç karartıcı
dermatitis n cilt kızarıklığı
descending adj azalan, alçalan
descend v alçalmak, inmek
desensitization n hassasiyet azaltma
desert v terk etmek, ayrılmak
desert n çöl
designer n tasarımcı
desk n masa, sıra
www.remzihoca.com

dessert n tatlı
destroying adj tahrip edici
determinant n belirleyici faktör
determinant adj etkin olan

YÖKDiL 106
deter v caydırmak
detoxification n zehrini giderme
detoxify v zehirini almak
devastated adj harap edilmiş
developmentally adv gelişimsel olarak
deviation n ayrılma, sapma
devise v düşünmek, icat etmek
devoted adj kendini adamış
diameter n çap
dieter n diyet yapan kişi
dietician n diyetisyen
digestible adj sindirimi kolay
digitally adv dijital olarak
digitization n sayısallaştırma
dilemma n ikilem
dimension n boyut
direction n yön, istikamet; talimat, yönerge
director n müdür, yönetici
dirt n kir, leke; toprak
disable v sakatlamak, etkisizleştirmek
disabled adj engelli
disallow v izin vermemek
disappointingly adv hayal kırıklığına uğrayarak
disapproval n onaylamama
disapprove v onaylamamak
disastrous adj feci, korkunç
discard v atmak
discordant adj ahenksiz, uyumsuz
discount n indirim, ıskonto
discount v indirim yapmak
discouraging adj cesaret kırıcı, hayal kırıklığına uğratan
discreetly adv temkinli bir şekilde
discrimination n ayırım
discussion n tartışma, görüşme
diseased adj hastalıklı
elimination n eleme, yok etme
disfavour n hoşnutsuzluk
disfigurement n (şekil) bozulma
disgust n tiksinti, iğrenme
disgust v tiksindirmek
disgusting adj iğrenç
dismantle v parçalarına ayırmak
dismiss v kovmak; ilgilenmemek
dismissive adj önemsemez, ilgisiz
disparate adj tamamen farklı
dispense v hazırlamak; vermek
www.remzihoca.com

displacement n çıkarma
displace v yerinden etmek
disposition n karakter, yapı
disprove v aksini ispat etmek

YÖKDiL 107
dispute v tartışmak
dispute n tartışma
disrepute n kötü ün
disruption n kesinti, aksama
dissatisfaction n tatminsizlik
dissection n parçalarına ayırma
disseminate v (bilgi) yaymak, saçmak
dissipation n dağılma, yok olma
distinguishable adj ayırt edilebilir
distorted adj şekli bozulmuş
distort v şeklini bozmak
distraction n dikkatin dağıtılması
distributed adj dağıtılmış
disuse v kullanmayı bırakmak
divorced adj boşanmış
dizzy adj başı dönen
dock v uzayda kenetlenmek
dock n rıhtım
document n belge
document v belgelendirmek
documentary n belgesel
dome n kubbe
domesticated adj evcilleştirilmiş
domestication n evcilleştirme
dominance n hâkimiyet
dominant adj egemen, hakim
dominated adj hakim olunan
downward adv aşağıya doğru
dozen n düzine
draft n taslak
draft v taslağını yapmak
drama n oyun, drama
drawing n çizim
dreaded adj korkunç
dress n elbise, giysi
dress v giyinmek
driver n sürücü
drought n kuraklık
drown v suda boğulmak
substitution n yerini alma, yedek
drunk adj sarhoş
dubious adj tartışmalı, şüpheli
duck n ördek
duck v başını eğmek; kaytarmak
dump v atmak, boşaltmak
dump n çöplük
www.remzihoca.com

dyslexia n kelime körlüğü, disleksi


eagerly adv hevesle, istekle
earthquake n deprem
earthworm n yer solucanı

YÖKDiL 108
ecology n çevre bilim
economically adv ekonomik açıdan
edible adj yenilebilir
educate v eğitmek
efficacious adj etkili, yararlı
elastic adj esnek
elbow n dirsek
election n seçim
electrically adv elektrik gücüyle
electrocardiographic adj elektrokardiyografik
elevate v yükseltmek
elicit v sağlamak, temin etmek
elusive adj anlaşılmaz, akla gelmeyen
mail n posta
mail v postalamak
embark v (gemiye) binmek
embrace v kucaklamak; içermek; benimsemek
embryologic adj embriyolojik
embryology n embriyoloji
emergence n belirme, çıkma, oluşma
empathy n duygu sezgisi
enamel n diş minesi
enclosed adj çevreli, kapalı
encode v kodlamak
encouragement n cesaretlendirme
encouraging adj teşvik edici, cesaret verici
endangerment n tehlike
ending n bitiş
endless adj sonsuz
endure v dayanmak, katlanmak
enemy n düşman
spending n harcama
enforce v güçlendirmek, yürürlüğe koymak
engage v meşgul olmak; nişanlanmak
engaged adj ilgili, meşgul; nişanlı
enhanced adj geliştirilmiş, arttırılmış
enhancement n gelişme
enlighten v aydınlatmak
enquiry n soruşturma, soru
enriched adj zenginleştirilmiş
enrich v zenginleştirmek
ensue v sonucu olmak
enterprising adj girişken
enthusiasm n heves, coşku
enthusiastic adj hevesli, coşkulu
enthusiastically adv coşkuyla, neşeyle
www.remzihoca.com

environmentally adv çevresel olarak


envision v düşünmek, tasavvur etmek
era n çağ, devir
erect adj dik

YÖKDiL 109
erect v dikmek, inşa etmek
eroded adj aşındırılmış
err v yanılmak, hata yapmak
escalate v tırmanmak; yükselmek
essence n esas, nitelik
etiology n neden bilim
euthanasia n ötanazi
evaluation n değerlendirme
evaluative adj değerlendiren
evaporate v buharlaşmak
evenly adv eşit olarak
everywhere adv her yerde
evoke v anımsatmak, çağrıştırmak
exactness n doğruluk, tamlık
exaggerate v abartmak
exaggerated adj abartılmış
exaggeration n abartı
exam n sınav; muayene
exam v incelemek
excel v üstün olmak, mükemmel olmak
excited adj heyecanlı
excite v heyecanlandırmak; uyandırmak
exclude v hariç tutmak
exclusion n ayırma, dışlama, hariç tutma
exclusive adj özel, özgü
excuse n bahane, sebep, özür
excuse v affetmek, mazur görmek
exemplary adj örnek alınacak
exert v (yetki) kullanmak, çabalamak
exertion n gayret, çaba
exit n çıkış
exit v çıkmak, ayrılmak
expansive adj geniş
expel v atmak, kovmak, sürmek
expend v harcamak
expense n masraf
experimenter n deneyci
exploration n araştırma
explosive adj patlayıcı
exterminate v imha etmek
extinct v yok olmak
extinct adj nesli tükenmiş
extinguish v söndürmek
extract v özünü çıkarmak
extract n öz, parça
extracted adj çıkartılmış
www.remzihoca.com

extraordinarily adv olağan üstü


extrinsic adj dıştan gelen
eyeglasses n gözlük
fabrication n uydurma

YÖKDiL 110
fabric n kumaş, doku, yapı
facet n yön, taraf
factual adj gerçeklere dayanan
faded adj soluk, uçuk
fad n heves, geçici moda
falsehood n yalancılık, sahtelik
familial adj ailevi
familiarize v alıştırmak, tanıtmak
farmer n çiftçi
farming n tarım, çiftçilik
farther adv daha uzağa
fascination n büyüleme
fashion n moda, tarz, biçim
fasting n oruç, açlık
fate n kader
fault n kusur, hata
favourable adj olumlu, uygun, faydalı
fee n ücret
ferric adj demir içeren
ferrous adj demirli
fertilization n döllenme, gübreleme
fetal adj cenine ait
fibrin n fibrin, pıhtı teli
finish n varış, bitiş, son
finish v bitirmek, sona ermek
finite adj sonlu
fitted adj döşeli, bağlı
fixation n aşırı ilgi, bağlılık
flash v parlamak, ışıldamak
flash n ani ışık
flesh n et
flex v esnetmek
flexed adj eğilmiş, bükülmüş
flexor n esnetici
float v su üstünde yüzmek
flood v sel basmak, taşmak
flood n sel, taşkın
flourish v gelişmek
fly v uçmak, uçakla gitmek
fly n sinek
flying adj uçan, uçucu
folk n halk, insanlar
foolish adj aptal
football n futbol, futbol topu
footing n denge, durum
forbidden adj yasaklanmış
www.remzihoca.com

forceful adj etkili, güçlü


forcibly adv zoraki
fore adj ön
forearm n ön kol

YÖKDiL 111
forensic adj adli, hukuki
forest n orman
formulate v şekillendirmek; açık seçik anlatmak
formulation n düzenleme, açık ifade
founder n kurucu
fraction n kesir, küçük miktar
fragmentary adj bölük pörçük, ayrılmış
frail adj hafif, kırılgan
freedom n özgürlük, hürriyet
freeze v donmak, buzlanmak
freeze n don, donma
frighteningly adv korkutucu bir şekilde
frontier n sınır, hudut
frozen adj donmuş
frustration n öfke
funded adj finanse edilen
furnished adj döşeli
furnish v dayayıp döşemek
furniture n mobilya
futuristic adj geleceğe ait olan
gadget n küçük alet
garden n bahçe
gasoline n likit gaz, benzin
gasp v nefesini tutup beklemek (heyecan, korkudan)
gatekeeper n kapı görevlisi
gate n giriş kapısı
gauge v ölçmek
gauge n ölçü
gelatinous adj jelatin gibi
gender n cinsiyet
generous adj cömert, bol
genius n dahi, deha
geographical adj coğrafi
gestation n gebelik dönemi
giant adj dev, büyük
glance n göz atma, kısa bakış
glance v göz atmak
gloomy adj kötümser, kasvetli
glowing adj övgü dolu
glow n parıltı, hoş ışık
glow v ışık vermek
glue v yapıştırmak
glue n yapıştırıcı
goodness n iyilik, erdem
goose n kaz
gradual adj aşamalı, yavaş
www.remzihoca.com

graphite n grafit
graph n grafik, tablo
greed n aç gözlülük
grey n gri

YÖKDiL 112
grill v ızgarada pişirmek
grill n ızgara
grind v öğütmek, bilemek
grind n sıkıcı ve zor iş
floor n zemin, yer
grouping n topluluk
guaranteed adj garantili
guilt n suç, kabahat
gunshot n silah atışı
habitually adv alışıldığı şekilde
hale adj sağlıklı
hall n giriş, koridor, salon
hamper v engellemek
happily adv mutlulukla, isteklice
harden v katılaşmak, sertleştirmek
harsh adj sert, kaba
harshly adv sert bir şekilde
harvest n hasat, ürün
harvest v hasat etmek, biçmek
hastily adv acil bir şekilde, hızlı bir şekilde
hate v nefret etmek
hate n nefret
healthful adj sağlıklı
heatedly adv hararetle
heighten v yükseltmek, artırmak
helpless adj çaresiz
hereafter adv bundan böyle
hers pron ona ait, onunki
heterogeneity n çok türellik
hidden adj saklı , gizli
highlight v vurgulamak, dikkat çekmek
highlight n en önemli kısım
profile n profil, biyografi
profile v yaşam öyküsü yazmak
ranking adj en yüksek rütbeli
hint n ima, öğüt, ipucu
hint v ima etmek
historical adj tarihi, tarihsel
hive n kovan
holding n hisse, pay
hollow n çukur, oyuk
hollow v oymak, çukur açmak
homeostasis n dengeleşim
honeybee n bal arısı
honour n şeref, onur
honour v onurlandırmak
www.remzihoca.com

hookworm n kancalı kurt


hopeless adj ümitsiz, çaresiz
horizon n ufuk
horizontal adj yatay

YÖKDiL 113
horrible adj berbat, kötü
hospitality n konukseverlik
hospitalize v hastaneye yatırmak
hotel n otel
humane adj insancıl, sevecen
humidity n nem
humour v eğlendirmek, güldürmek
humour n mizah, espri
hunt v avlamak; aramak
hunt n avcılık; arama
hunting n avcılık
hurricane n hortum, kasırga
hurry n acele, telaş
hurry v acele etmek, çabuk olmak
husband n eş, koca
hygienic adj hijyenik
hyperactive adj hiperaktif
hyperactivity n hiperaktivite
hypersensitive adj aşırı duyarlı
icy adj buzlu, kaygan
identity n kimlik
illegally adv yasadışı olarak
illicit adj yasa dışı
illiteracy n cehalet, bilgisizlik
illuminate v aydınlatmak
imagination n hayal, zihin
imbalance n dengesizlik
imitate v taklit etmek
imitation n taklit
imitative adj andıran, taklit eden
immeasurable adj ölçülemez
immigrate v göç etmek
imminently adv çok yakında
immobile adj sabit, hareketsiz
immobilize v hareketsiz kılmak
immortal adj ölümsüz
immunize v bağışıklık kazandırmak
immunodeficiency n bağışıklık yetmezliği
impede v zorlaştırmak, güçleştirmek
imperfect adj kusurlu, bozuk
impetuous adj aceleci
implausible adj inanılması güç
implementation n uygulama
implicate v ima etmek, kapsamak
imply v ima etmek, anlamına gelmek
importantly adv önemli biçimde
www.remzihoca.com

import v ithal etmek


import n ithalat
impose v yürürlüğe koymak, dayatmak
impossibility n imkansızlık

YÖKDiL 114
impressionist n izlenimci
improving adj geliştirici, gelişen
impulsive adj fevri, atılgan
impulsively adv fevri, atak
impure adj saf olmayan, katışık
inactivate v pasif kılmak
inanimate adj cansız
inception n başlangıç
incessantly adv sürekli olarak
inch n inç
thick adj kalın
inclined adj eğilimli
incoherent adj anlaşılmaz, tutarsız
incompetent adj yeteneksiz
inconvenience n uygunsuzluk
incredible adj inanılmaz
indefinite adj belirsiz
independence n bağımsızlık
indifference n aldırmazlık, ilgisizlik
indiscriminately adv planlanmamış bir şekilde
indistinguishable adj ayırt edilemeyen
individually adv teker teker
indulgence n şımarma, düşkünlük
industrialized adj endüstrileşmiş, sanayileşmiş
inexpensive adj ucuz, masrafsız
inexpensively adv ucuzca
inferior adj aşağı, düşük
infertile adj kısır, verimsiz
infinitely adv son derece, çok
infirmity n halsizlik, zayıflık
inflammable adj yanıcı
inflate v şişirmek
inflation n enflasyon
informational adj bilgisel
informative adj bilgi verici
infrastructure n alt yapı
infrequent adj nadir, seyrek
infrequently adv nadiren
ingenious adj yaratıcı, dahi
ingestible adj hazmedilebilir
inherently adv içten gelircesine
inhuman adj acımasız, gaddar
initiate v başlatmak
injurious adj yaralayıcı, zararlı
innocent adj masum, suçsuz
innovation n yenilik
www.remzihoca.com

input n girdi, katkı


insecurity n güvensizlik
insensitive adj duyarsız, taş kalpli
inspection n denetleme, kontrol

YÖKDiL 115
inspector n müfettiş, denetçi
inspire v ilham vermek
installation n kurma
instant adj ani, hemen olan
instant n an
instill v aşılamak
instinctive adj iç güdüsel
insufficiency n yetersizlik
insurer n sigortacı
intact adj sağlam, bozulmamış
integrity n bütünlük
intellect n zekâ, akıl
intellectually adv zekayla, bilgiyle
intelligible adj anlaşılır
intention n niyet, amaç
intentional adj kasıtlı
interchangeably adv değiştirilebilir şekilde
interconnected adj birbirine bağlı
interconnect v birbirine bağlamak
interdisciplinary adj disiplinlerarası
interestingly adv ilginç şekilde
interference n müdahale, karışma; parazit
intermediary n ara bulucu
interpreting n tercümanlık
interpret v yorumlamak, çevirmek
interrelationship n karşılıklı ilişki
intertwined adj birbirine dolaşmış
intervene v araya girmek, bozmak
interview n görüşme, röportaj, mülakat
interview v görüşmek, röportaj yapmak
intimate adj samimi, yakın, kişisel
intimate v dolaylı anlatmak
intolerance n tahammülsüzlük
intolerant adj tahammülsüz
intricately adv karmaşık şekilde
introverted adj içe dönük
introvert n içe dönük kimse
invariable adj değişmez, sürekli
inverse adj ters, aksi
investigative adj araştırmacı, araştırmayla ilgili
investigatory adj araştırmayla ilgili
invisible adj görünmez
involvement n karışma
inward adv içeri doğru
irregularly adv düzensiz bir şekilde
irremediable adj tedavi edilemez
www.remzihoca.com

irreparable adj onarılamaz


irreversible adj geri döndürülemez
irritant n tahriş edici şey
island n ada

YÖKDiL 116
isolate v soyutlamak, izole etmek
isotope n izotop
itchy adj kaşıntılı
jail n hapishane
jail v hapsetmek
jam n reçel; sıkışıklık
packed adj ağzına kadar dolu
pack n kutu, paket; sürü
pack v toplanmak, doluşmak
jawbone n çene kemiği
jawbone v çenesi düşmek
jealous adj kıskanç
jet v jetle seyahat etmek
jet n jet uçağı
jetlag n uçuş sersemliği, jetlag
jointly adv ortaklaşa, birlikte
joke n şaka, espri
joke v şaka yapmak
joyful adj neşeli, sevinçli
juicy adj sulu
June n Haziran
junk n hurda, atık
justify v haklı göstermek, aklamak
justifying n haklı çıkarma
killer n katil
kilogram n kilogram
kilometre n kilometre
kinetic adj hareketli, kinetik
kiss v öpmek
kiss n öpücük
knee n diz
labelled adj etiketlenmiş
labour n çalışma, iş, emek
labour v uğraşmak, çabalamak
ladder n merdiven
lag n zaman aralığı
lake n göl
landscape n manzara
latitude n enlem, özgürlük
launch v fırlatmak, başlatmak
launch n başlangıç
lawsuit n dava
lay v sermek, koymak
layman n meslekten olmayan kişi
leaf n yaprak
lease n kira
www.remzihoca.com

lease v kiraya vermek


lecture n konferans; öğüt
lecture v konferans vermek; öğüt vermek
legalization n yasallaştırma

YÖKDiL 117
legitimate adj meşru, yasal
legume n baklagiller
lemon n limon
lend v ödünç vermek
lessened adj azaltılmış
lessen v azaltmak
lesser adj daha az
letter n mektup; harf
leukemogenic adj lökemojenik
leukocyte n akyuvar, löksit
liable adj sorumlu
liberally adv açık fikirli bir şekilde
library n kütüphane
lice n bit
licensed adj ruhsatlı, lisanslı
lid n kapak
lifeline n hayat bağı
lighter n çakmak
lighting n ışıklandırma, aydınlatma
lightly adv hafifçe, nazikçe
limiting n sınırlama
limitless adj sınırsız
linear adj çizgisel, doğrusal
linen n keten; çarşaf
lion n aslan
listed adj listelenmiş
livelihood n geçim, rızk
lonely adj yalnız, ıssız
lovely adj hoş, güzel, çekici
loyal adj sadık, bağlı
luckily adv şans eseri, neyse ki
lump n parça, topak, şiş
lunar adj Ay'a ait, Ay ile ilgili
lure n cazibe
lure v cezbetmek, çekmek
madam n hanımefendi, bayan
magazine n dergi
mainstream n hakim eğilim
mainstream adj ana görüş, temel
malabsorption n kötü emilim
malady n hastalık
malarial adj sıtmalı
malfunction n arıza, bozukluk
malfunction v kötü çalışmak
malpractice n görevi kötüye kullanma
manager n yönetici, idareci
www.remzihoca.com

manipulate v yönlendirmek
manufacturer n imalatçı, üretici
mapping n haritacılık
marginal adj kıyıdaki, az

YÖKDiL 118
marginality n marjinallik
marketplace n pazar yeri
married adj evli
massage v masaj yapmak
massage n masaj
master n usta
master v ustalaşmak, iyice öğrenmek
master adj kabiliyetli, bilgili
matchstick n kibrit çöpü
maternity n annelik, gebelik
mate n arkadaş, dost, eş
mate v eş olmak, çiftleşmek
maths n matematik
math n matematik
maturation n olgunlaşma
mature adj olgun, yetişkin
mature v olgunlaşmak, gelişmek
matured adj olgunlaşmış
maximize v en yüksek seviyeye çıkarmak
meaningful adj anlamlı
meanwhile con bu arada
mechanic n teknisyen
mechanically adv mekanik açıdan
medic adj sıhhiyeci
melt v eritmek, erimek
menstruation n menstrüasyon, regl
menu n yemek listesi
merciful adj merhametli
merge v birleşmek, kaynaşmak
merit n erdem, fazilet, fayda
merit v layık olmak
messenger n haberci
metallic adj metalik
metaphor n mecaz, benzetme
meteorological adj meteorolojik
meter n metre
methodical adj düzenli, sistemli
micrometer n mikronölçer
microphone n mikrofon
abdomen n karın
migration n göç
mildly adv hafifçe, kibarca
millimetre n milimetre
minister n bakan
mint n nane, nane şekeri
minus n eksi
www.remzihoca.com

minus pp eksi, -sız, -siz


miracle n mucize
miscarriage n düşük yapma
mischief n yaramazlık, şeytanlık

YÖKDiL 119
misdiagnose v yanlış tanı koymak
miserable adj sefil, perişan, kötü
misery n dert, sefalet
mishap n aksilik
missing adj kayıp, eksik
mistrust v güvenmemek, şüphe etmek
mistrust n güvensizlik
misuse v yanlış kullanmak
misuse n yanlış kullanım
mixed adj karışık, karma
mix v karıştırmak, uyuşmak
mix n karışım
mobilize v harekete geçirmek
modify v değiştirmek
moment n an
momentarily adv bir an için
Monday n Pazartesi
monologue n tekil konuşma
monopoly n tekel
monthly adj aylık
moral adj ahlaki
moral n ahlak; kıssadan hisse
motivate v harekete geçirmek, güdülemek
mount v binmek, çıkmak; başlatmak
mount n dağ
mourn v yas tutmak
respected adj itibarlı, saygı duyulan
muffled adj boğuk, kısık
multidisciplinary adj çok disiplinli, bir çok disiplini içeren
mum n anne
murmur v mırıldanmak
murmur n mırıltı
mutual adj karşılıklı
mysterious adj esrarengiz, gizemli
nail n tırnak; çivi
naively adv safça
nanoparticle n nanoparçacık
nasally adv genizden
nasty adj kötü, pis, kaba
native adj yerli
native n yerli kimse, yerli mal
naturalist n doğa bilimci
negligence n ihmalkârlık, ihmal
neighbouring adj yakın, bitişik, komşu olan
neurochemical adj sinir sistemi kimyası ile ilgili
neuroimaging n nörolojik görünteleme
www.remzihoca.com

neurologic adj nörolojik


neuronal adj nöronal
neurophysiology n nörofizyoloji
neuroscience n sinir bilimi

YÖKDiL 120
neutralize v etkisini yok etmek
newly adv yakınlarda, yeni
nice adj iyi, hoş, nazik
nicely adv çok iyi, kibarca
nightmare n kâbus
nitric adj nitrik
nitrogen n nitrojen
nocturnal adj gececi
noisy adj gürültülü
nominally adv sözde olarak
nonetheless con yine de, buna rağmen
existent adj var olan
north n kuzey
nostril n burun deliği
notable adj dikkate değer
notably adv özellikle, bilhassa; başta...olmak üzere
notion n görüş, düşünce
notorious adj kötü ünlü
notoriously adv kötü üne sahip bir şekilde
November n Kasım
numb adj uyuşmuş, hissizleşmiş
numbness n hissizlik, uyuşukluk
nut n sert kabuklu yemiş, fındık, ceviz
obey v itaat etmek, uymak
objectivity n tarafsızlık, nesnellik
obligation n zorunluluk
obliged adj zorunlu, mecbur
obsolete adj modası geçmiş
occupational adj mesleki
October n Ekim (ay)
oesophagus n yemek borusu
oestrogen n östrojen
offensively adv kırıcı bir tarzda
offering n öneri, teklif
officer n memur, görevli, polis, subay
officially adv resmen
offset v dengelemek
olive n zeytin
fiftieth adj ellinci
oneself pron kendisi
ongoing adj devam eden, süren
onion n soğan
online adj online
online adv internete bağlı
operative adj faal, çalışır durumda
opponent n rakip, muhalif
www.remzihoca.com

opportunistic n fırsat düşkünü


optimization n en uygun hale getirme
orally adv ağızdan, sözlü olarak
orange n portakal; turuncu

YÖKDiL 121
orange adj turuncu
orangutan n orangutan
orientation n uyum sağlama
osteoarthritis n osteoartrit
osteoporotic adj osteoporozla ilgili
outburst n taşkınlık
outdoors adv dışarda, açık havada
outdoor adj açık havada yapılan
outlook n hayata bakış, görünüm
outnumber v sayıca fazla olmak
outperform v daha iyi yapmak
outrage n hiddet, zulüm
outrage v öfkelendirmek
outright adj açık, belli
outset n başlangıç
outstretch v geçmek, yayılmak
oval adj oval
overcast adj bulutlu, kapalı
overcrowded adj aşırı kalabalık
overdose n aşırı doz
overestimate v abartmak
overlap v üst üste binmek, örtüşmek
override v baskın çıkmak, geçersiz kalmak
oversee v denetlemek, gözetmek
oversensitive adj aşırı hassas
oversight n dikkatsizlik, gözden kaçma
oversimplify v fazla basitleştirmek
overt adj açık, belli
overuse n aşırı kullanım
overview v gözden geçirmek
overview n genel bakış
overwhelm v etkisi altına almak
overwhelmed adj bunalmış
overworked adj çok fazla çalışan
overwork v fazla çalışmak
page n sayfa, yaprak
paid adj maaşlı, ücretli, ödenen
painstakingly adv titizlikle
palpitations n çarpıntı
palpitation n çarpıntı
pamphlet n el ilanı
panel n panel, levha, pano
paper n kağıt; gazete
paradox n çelişki
parallel adj benzer, paralel
parallel n benzerlik, paralellik
www.remzihoca.com

parameter n parametre
paramount adj başlıca, en önemli
paranoid adj paranoyak
park n park

YÖKDiL 122
park v park etmek
participate v katılmak
party n parti, eğlence; taraf, grup
passionate adj tutkulu
patent v patent almak
patent adj açık, belli
patent n buluş belgesi
pathological adj patolojik
patience n sabır, tahammül
patrol n devriye
patrol v devriye gezmek
peculiar adj tuhaf, garip
peel v kabuğunu soymak
penetrable adj nüfuz edilebilir
peoples n halk, kavim
perfume n parfüm
perishable adj çabuk bozulan
permeable adj geçirgen
perpetually adv sürekli olarak
persist v ısrar etmek, sürmek
personally adv şahsen, bana göre
personnel n kadro, personel
perturbed adj tedirgin, endişeli
perturb v tedirgin etmek
pervade v yayılmak, sinmek
petition v dilekçe vermek
petition n dilekçe
petrol n benzin
pharmacist n eczacı
pharmacologist n farmakolog
pharmacology n eczacılık bilimi
phase n aşama, evre
phenotype n fenotip
philosophical adj felsefi
photometer n ışık ölçer
physicist n fizikçi
physiologic adj fizyolojik
pigeon n güvercin
pilot n pilot
pioneering adj öncülük eden
pivotal adj çok önemli
plague n salgın hastalık
plague v bela olmak
planet n gezegen
planned adj planlanmış
planting n ekim, dikim
www.remzihoca.com

plaster v sıva yapmak, yapıştırmak


plaster n sıva, alçı
plateau n plato, yayla
plausible adj akla yatkın, inandırıcı

YÖKDiL 123
plausibly adv makul bir şekilde
player n oyuncu
pleasant adj hoş
plentiful adj bol
pocket n cep, göz, kısım
pocket v cebe indirmek
poised adj hazır
poisoned adj zehirli
police n polis (teşkilatı)
policymaker n politika yapıcı
polish v cilalamak
popularity n popülarite, rağbet
portable adj taşınabilir
posit v farz etmek, önermek
possession n mal mülk, sahip olma
postgraduate n doktora öğrencisi
graduate v mezun olmak
graduate n üniversite mezunu
pottery n çömlekçilik
practically adv yaklaşık, hemen hemen
praise n övgü, yüceltme
praise v övmek, yüceltmek
precede v -den önce gelmek
precedence n öncelik, üstünlük
precipitate v neden olmak
precise adj tam, kesin
predator n yırtıcı hayvan
prediction n tahmin
predictive adj ön görücü
predictor n kahin, öngörücü
predominant adj baskın, en etkili
predominate v sayıca üstün olmak
preferable adj tercih edilir
preliminary adj başlangıç, giriş
premarketing adj pazarlama öncesi
preoperative adj ameliyat öncesi
prerequisite n ön şart
preschool adj okul öncesi
preschool n anaokulu
preservation n koruma, muhafaza
prestige n itibar, saygınlık
presume v sanmak, tahmin etmek
preventably adv önlenebilir bir şekilde
preventative adj engelleyici
prey v avlamak
prey n av
www.remzihoca.com

prick n batırma, iğneleme


prick v (sivri bir şeyi başka bir şeye) batırmak
prince n prens
prior adj -den önce

YÖKDiL 124
privately adv özel olarak
privilege n ayrıcalık, imtiyaz
probability n olasılık, ihtimal
probation n deneme süresi
probe v araştırma yapmak, incelemek, derinine inmek
probe n sonda, uydu
producer n üretici, yapımcı
professionally adv profesyonelce, mesleki olarak
profoundly adv kökten, derinden
profusely adv bolca, çok
programmable adj programlanabilir
programmed adj programlanmış
progression n ilerleme
progressively adv artan biçimde
prohibited adj yasaklanmış, yasak
prohibit v yasaklamak
proliferate v hızla çoğalmak
proliferation n hızlı artış, çoğalma
proof n kanıt
propagate v propaganda yapmak, çoğaltmak
property n özellik; mal, mülk
proportionally adv orantılı olarak
proposal n teklif
propose v teklif etmek, sunmak
prospect n olasılık, ihtimal
prosperous adj zengin
protectively adv koruyucu biçimde
protest n protesto
protest v protesto etmek
protocol n protokol
proverb n atasözü
provisional adj geçici
provocative adj kışkırtıcı
proximity n yakınlık
psychiatry n psikiyatri
psychoanalytic n ruhi çözümleme
psychophysiological adj psiko-fizyolojik
psychophysiology n psiko-fizyoloji
punishable adj cezalandırılabilir
punish v cezalandırmak
purely adv tamamen, sadece
pursue v takip etmek
puzzled adj şaşırmış
qualify v nitelendirmek, yeterli olmak
quantitative adj sayısal, nicel
queen n kraliçe
www.remzihoca.com

quietly adv sessizce


race n yarış, koşu; ırk
race v yarışmak
racing n yarış

YÖKDiL 125
radiate v yaymak, saçmak
radiologist n radyolog
radon n radon
rage n öfke, kızgınlık
rage v öfkelenmek
rampant adj çok yaygın
rareness n enderlik
raw adj çiğ, ham
reabsorb v yeniden emmek
reactivate v tekrar çalıştırmak
realignment n yeniden sıraya koyma
reappearance n tekrardan ortaya çıkma
reappear v tekrar ortaya çıkmak
reassurance n güven verme, rahatlatma
rebirth n yeniden doğuş
recalling adj hatırlatıcı
receptacle n kap, depo
reception n resepsiyon
recession n durgunluk
recessive adj çekinik, resesif
recipe n yemek tarifi
recombinant n rekombinant
reconsider v tekrar düşünmek
recount v yeniden saymak
recruit v askere almak, kaydetmek
recruit n yeni üye
recruitment n askere alma
recur v nüksetmek, tekrarlamak
recurrent adj tekrarlayan
reddish adj kırmızımsı
redistribution n yeniden dağıtım
redness n kırmızılık
referable adj atfedilebilir
referee n hakem
referral n başvuru, danışman
refresh v dinlendirmek, ferahlatmak
refreshingly adv ferahlatıcı bir şekilde
refusal n ret, kabul etmeme
refute v çürütmek, aksini ispatlamak
regime n yönetim
register v kaydetmek, listelemek
register n sicil, kayıt
registered adj kayıtlı, tescilli
registry n kayıt memurluğu
regrettable adj üzücü
ignite v ateşlemek, yakmak
www.remzihoca.com

reinforce v güçlendirmek, sağlamlaştırmak


reintroduction n yeniden tanıtım
reinvest v yeniden yatırım yapmak
relay v söylemek, bildirmek

YÖKDiL 126
relay n bayrak yarışı
relevance n ilişki, alaka
relevant adj alakalı, ilgili
relevantly adv ilgili olarak
religious adj dini
relocate v yeniden yerleştirmek
remainder n artan, geriye kalan
rendering n icra, yorumlama
render v dönüştürmek, etmek
repeating adj tekrarlayan
repetitive adj tekrarlı
replenishment n yeniden doldurma
replicate v kopyasını yapmak
reportedly adv söylenenlere göre
representation n temsil, sembol, tasvir
representative n temsilci, delege
representative adj temsilci
reputable adj saygı değer
reside v ikamet etmek
residence n konut; yaşama, oturma
residential adj oturmaya ayrılmış
resilience n toparlanma, direnç
resolve v halletmek, çözmek
respectful adj saygılı
responsibly adv sorumlu olarak
responsive adj duyarlı, hassas
responsiveness n cevaplanabilirlik
restart v yeniden başlatmak
restless adj huzursuz
restlessness n huzursuzluk
restoration n onarma, yenileme
restorative adj canlandırıcı, güçlendirici
restricting adj kısıtlayıcı
restrictive adj kısıtlayıcı
resurrect v yeniden canlandırmak
retrain v yeni şeyler öğrenmek
revealing adj gerçekleri gösteren
reversibility n tersine çevrilebilme
revert v eski haline dönmek
revised adj gözden geçirilmiş
revision n gözden geçirme
revive v canlandırmak
revolutionize v devrim yapmak
revolve v döndürmek, devir yapmak
rewire v tekrar tel döşemek
rhythmic adj uyumlu, ritmik
www.remzihoca.com

rhythmically adv ritmik bir şekilde


richness n zenginlik (refah)
rightly adv haklı olarak
road n yol

YÖKDiL 127
roadside n yol kenarı
roll v yuvarlamak
roll n rulo
roof n çatı, tavan
rotate v döndürmek; sırayla yapmak
rough adj pürüzlü, sert; yaklaşık
roundworm n yuvarlak kurt
routinely adv düzenli olarak
row n sıra, dizi
row v kürek çekmek
royal adj kraliyet
royal n kraliyet ailesi üyesi
runny adj akan
safeguard v korumak
safeguard n güvence, garanti
salad n salata
sampling n örnek, örnekleme
satiation n doyum
satisfactorily adv memnun eder şekilde
satisfy v tatmin etmek
sauce n sos, salça
scarce adj kıt, nadir, az
scare v korkutmak
scenario n senaryo
schizophrenic n şizofren hastası
scurvy n iskorbüt hastalığı
sealed adj mühürlenmiş, gizli
seal n mühür, damga; fok
seal v kapamak, mühürlemek
searching adj araştırıcı
securely adv güvenli biçimde
security n güvenlik, garanti
sedate adj sessiz, sakin
sedate v sakinleştirmek
sedative n sakinleştirici
segregation n ayrımcılık
reorganization n yeniden örgütlenme
seller n satıcı
semi n yarım
arid adj kurak
senescence n yaşlanma
senile adj bunamış, bunak
sensibly adv mantıklı bir şekilde
sensitize v hassaslaştırmak
sentence n ceza; cümle
sentence v ceza vermek, mahkûm etmek
www.remzihoca.com

separately adv ayrı bir şekilde


sequenced adj sıralı, dizili
setback n aksilik, terslik
settlement n yerleşim

YÖKDiL 128
sewage n lağım, kanalizasyon suyu
sexually adv cinsel olarak
shake v sallamak, çalkalamak
shake n sarsıntı, sallama
shallow adj sığ
shameful adj utanç verici
shared adj paylaşılan
sharp adj keskin; ani
sharpen v keskinleştirmek
shelve v ertelemek
shift n değişim; vardiya
shift v değiştirmek
shifted adj değiştirilmiş
ship n gemi
ship v göndermek, nakletmek
absorbing adj çok ilginç
shooting n ateş etme
shoot v ateş etmek; şut çekmek
shopping n alışveriş
shortfall n eksik, yetmezlik
shortly adv kısa zaman sonra
shoulder n omuz
shower n duş; sağanak
shower v duş almak
shroud n kefen
shut v kapatmak
shut adj kapalı
shy adj utangaç
sickle n orak
sickness n hastalık, bulantı
sift v elemek, gözden geçirmek
signature n imza
silk n ipek
simultaneous adj eş zamanlı
sincere adj samimi, içten
sincerely adv içtenlikle
storey n kat
sister n kız kardeş
situated adj konumlu
sixteen n on altı
sixth adj altıncı
sixty n altmış
skilled adj becerikli
skip v atlamak, sekmek
sleepy adj uykulu, sakin
sleeve n elbisenin kolu
www.remzihoca.com

slender adj ince, narin


slice n dilim
slice v dilimlemek
slowness n yavaşlık

YÖKDiL 129
smallpox n çiçek hastalığı
smile n gülümseme
smile v gülümsemek
smoggy adj sisli
smooth adj düz, pürüzsüz, sakin
smooth v düzleştirmek
smoothly adv pürüzsüzce, tıkır tıkır
snore v horlamak
snow n kar
snow v (kar) yağmak
sociological adj sosyolojik
socket n priz, duy
software n yazılım
sole adj tek
sole n ayak tabanı
solvent n çözücü
solvent adj çözücü
soot n is
soothing adj yatıştırıcı
sorry adj üzgün, pişman
soul n ruh, duygu
soup n çorba
spasm n kasılma
specifically adv özellikle
spell v hecelemek
spell n büyü, tılsım
spice n baharat, çeşni
spicy adj baharatlı
spill v dökmek
spill n dökme, sızıntı
spin v döndürmek, örmek
spin n döndürme
spirometer n solunum ölçer
split v bölünmek, ayrılmak
split n yarık, ayrılık
spoken adj konuşulan, konuşma
spongy adj süngerimsi, emici
sponsor v desteklemek, finanse etmek
sponsor n sponsor
spontaneously adv kendiliğinden, o an olan
spotlight n ilgi, sahne ışığı
spouse n eş
spray v püskürtmek, fışkırmak
spray n sprey
sprint v hızla koşmak
sprint n hızlı koşu, depar
www.remzihoca.com

square adj kare


square n kare; meydan
stability n tutarlılık, istikrar
stagnant adj durgun, sakin

YÖKDiL 130
stake n hisse, pay; kazık
stamp v damgalamak
stamp n pul, damga
stance n duruş, tutum
staple n zımba
staple v zımbalamak
staple adj ana, temel
star n yıldız; ünlü
star v başrol oynamak
stark adj yalın, sade
starter n başlangıç
statement n ifade, söz
statistically adv istatistiksel olarak
stature n kişilik, önem, boy
steam n buhar
steep adj dik, sarp, aşırı
stereo n müzik seti
sterile adj temiz, verimsiz
stiffen v sertleşmek, katılaşmak
stiffness n sertlik
stigma n iz, damga
habitable adj yaşanabilir
stimulating adj uyarıcı
sting n acı, sızı
sting v sokmak (sivrisinek/arı)
stir v karıştırmak; canlanmak
stir n karıştırma, heyecan
fry v kızartmak
stitch n dikiş
stitch v dikmek
stock n stok, birikim
stolen adj çalınmış
stove n soba, ocak
stow v yerleştirmek, istiflemek
straight adv dümdüz, hemen
straight adj düz, doğru, dosdoğru; dürüst
straightforward adj açık, anlaşılır
strangely adv garip bir şekilde
stream n dere, çay, akım
stream v akmak
street n cadde
stressor n stres etkeni
stretch v uzanmak, germek
stretch n uzatma, gerilme
strike n grev; saldırı
strike v vurmak; grev yapmak
www.remzihoca.com

strip v soymak, soyunmak


strive v çabalamak
stupid adj aptal, saçma
sturdy adj güçlü, sağlam

YÖKDiL 131
stylistic adj biçemsel
subconscious adj bilinçaltında olan
submarine n denizaltı
subnormal adj normalin altında
subside v hafiflemek, azalmak
substrate n alt tabaka
succession n ardışık olma; yerine geçme
successive adj art arda gelen
succumb v yakalanmak, kapılmak
suicidal adj intihara eğilimli
suitably adv uygun bir şekilde
sum n toplam; tutar
sum v özetlemek, toparlamak
sunbathe v güneşlenmek
Sunday n Pazar (gün)
sunny adj güneşli, parlak
super adj olağanüstü, çok iyi
superiority n üstünlük
supervision n denetleme
supportive adj destekleyen
supposed adj sözde, iddia edilen
supposition n varsayım
suppressor n bastırıcı
surge v yükselmek, akın etmek
surge n artış, kabarma
surname n soy isim
surpass v aşmak, geçmek
surveillance n gözetim, denetleme
surviving adj hayatta kalan
suspicion n kuşku, şüphe
swab n bez
swede n şalgam
sweep v silmek, süpürmek
swiftly adv hızlı bir şekilde
swing v sallamak, savurmak
swing n salıncak; ani değişim
sympathetic adj cana yakın, sempatik
sympathetically adv anlayışlı bir şekilde
synonymous adj eş anlamlı, eşleşen
systematic adj sistematik, sistemli
systematically adv sistemli bir şekilde
systemic adj sistemli
tablet n levha
tactic n yöntem
takeover n devir, ele geçirme
talent n yetenek, kabiliyet
www.remzihoca.com

tank n depo, tank


technical adj teknik
technically adv teknik olarak
technological adj teknolojik

YÖKDiL 132
telecommunication n uzaktan iletişim
temporal adj geçici
tempt v özendirmek, teşvik etmek
tennis n tenis
tentative adj geçici, belirsiz
tenth adj onuncu
terrain n arazi, bölge
terrific adj şahane, mükemmel
textbook n ders kitabı
theft n hırsızlık
theme n tema, konu
theorize v teori öne sürmek
therapeutically adv tedavi edici bir şekilde
thereafter adv ondan sonra
thermal adj termal, ısıyla ilgili
thirst n susuzluk
thirsty adj susamış
thirteen n on üç
thirty n otuz
thread n iplik, tel
thread v iplik geçirmek
threadworm n kıl kurdu
threshold n eşik, giriş, ilk basamak
thriving adj gelişen, başarmış
thumb n başparmak
suck v emmek
tilt v yana yatırmak, eğilmek
timing n zamanlama
tin n teneke kutu
tire v yormak
toast n kızarmış ekmek
tolerant adj hoşgörülü
tomography n tomografi
tone n ton, üslup
toothache n diş ağrısı
topmost adj en yüksek
towel n havlu
trade n ticaret
trade v ticaret yapmak, takas etmek
transcontinental adj kıtalar ötesi
transformation n dönüşüm, değişim
transient adj kısa süreli, geçici
transiently adv geçici bir şekilde
transit v geçmek
translocation n yer değiştirme
transmitter n aktarıcı, verici
www.remzihoca.com

traveler n gezgin, yolcu


tremendously adv çok, büyük derecede
tremor n sarsıntı
trick n hile, numara, oyun

YÖKDiL 133
trick v aldatmak, kandırmak
tricky adj zor, güç
trip n gezi, yolculuk
trip v çelme takmak, sendelemek
trophy n ödül, kupa
troubled adj sıkıntılı, belalı
trusted adj güvenilen, güvenilir
tumor n tümör
turning n dönüş, dönemeç
twelve n on iki
syllable n hece
ulcerated adj ülserli
ultimately adv nihayetinde
umbrella n şemsiye
unaesthetic adj estetik olmayan
unattached adj bekar
unattainable adj ulaşılmaz
unavailability n bulunamazlık
unbalanced adj dengesiz, yanlı
unbearable adj dayanılmaz, çekilmez
unbelievable adj inanılmaz
unbelievably adv inanılmaz derecede
uncertain adj belirsiz, şüpheli
uncomfortable adj rahatsız, sıkılmış
uncommon adj yaygın olmayan
unconcerned adj ilgisiz, kayıtsız
unconsciously adv bilinçsizce
unconsciousness n bilinçsizlik
uncontrollable adj kontrol edilemez
uncontrollably adv kontrol edilemez şekilde
unconventional adj alışılmadık
uncover v keşfetmek, açığa çıkarmak
underneath prep altında
undertake v üstlenmek, yüklenmek
undertaking n teşebbüs, girişim
underused adj gerektiği şekilde kullanılmamış
underway adj yapım aşamasında
undigested adj sindirilmemiş
undo v açmak, çözmek (düğüm vs)
undue adj aşırı, çok
uneducated adj eğitimsiz
unemotional adj duygusuz, hissiz
unending adj hiç bitmeyen
unexpectedly adv beklenmedik şekilde
unfamiliar adj alışılmamış
unfavourably adv uygun olmayan şekilde
www.remzihoca.com

unfold v açmak, meydana çıkmak


unharmed adj zarar görmemiş
uniformly adv benzer bir şekilde
unimaginable adj akıl almaz

YÖKDiL 134
unimpaired adj bozuk olmayan
unintentional adj kasıtsız
unintentionally adv bilmeden, kasıt olmadan
unite v birleştirmek
universal adj evrensel, genel
universally adv evrensel bir şekilde
unknowingly adv habersizce
unlimited adj sınırsız, sayısız
unloved adj sevilmemiş
unmarried adj evlenmemiş
unmistakably adv açıkça
unnoticed adj fark edilmemiş
unravel v çözmek, aydınlatmak
unrealistic adj gerçekçi olmayan
unrealistically adv gerçekçi olmayan bir şekilde
unreservedly adv açıkça
unresponsive adj tepki göstermeyen
unstoppable adj durdurulamaz
unsuitable adj uygun olmayan
unsupported adj desteksiz
unsure adj şüphe duyan
untouched adj dokunulmamış, değişmemiş
unused adj kullanılmamış
unwilling adj gönülsüz
unwillingness n isteksizlik
unwisely adv akılsızca
urgently adv acilen
vaccinate v aşı yapmak
vacuum n vakum, boşluk
vacuum adj vakumlu
vague adj belirsiz
vainly adv boşuna
validity n geçerlilik
valley n vadi
valued adj değerli, saygın
variant adj farklı, değişken
vastly adv çok, büyük çapta
vector n vektör
veil n duvak, peçe
vengeance n öç, intikam
ventilation n havalandırma
verbal adj sözlü
versatile adj çok yönlü
version n sürüm, yorum
vertical adj dikey
vet n veteriner
www.remzihoca.com

viability n tutarlılık
vibrant adj canlı, hareketli
vice n vekil, yardımcı
vicious adj kötü amaçlı, tehlikeli

YÖKDiL 135
vigilant adj dikkatli, uyanık
vigorous adj enerjik, güçlü
violence n şiddet
violently adv şiddetle
virtual adj sanal
virtue n erdem, üstünlük
virtuous adj erdemli
visitor n ziyaretçi
visualize v görselleştirmek
voice n ses (insan)
voice v ifade etmek
volt n volt
wage n ücret
wage v savaşmak, sefere çıkmak
wakefulness n uyanıklık
wane v küçülmek, azalmak
warmly adv samimi bir şekilde
wartime n savaş zamanı
wash v yıkamak
station n istasyon
weapon n silah
weave v dokumak, zikzak yapmak
website n internet sitesi
wedge v sıkıştırmak, yarmak
wedge n takoz
weightlessness n hafiflik
documented adj belgelenmiş
whale n balina
wheelchair n tekerlekli sandalye
wheezing n hırıltı
whichever pron herhangisi
whoever pron her kim
wholesome adj sağlıklı
widen v genişletmek
spectrum n spektrum, tayf
width n en, genişlik
wilderness n vahşi orman, ıssız yer
wildfire n kontrol edilemeyen yangın
windpipe n soluk borusu
wind n rüzgar, yel
wind v sarmak, dolamak
windscreen n ön cam
winner n kazanan kişi
wireless adj kablosuz, teli olmayan
withhold v alıkoymak, saklamak, vermemek
witness n tanık, şahit
www.remzihoca.com

witness v şahitlik etmek


womb n rahim
workplace n iş yeri
worsen v kötüleşmek

YÖKDiL 136
worthily adv değerli bir biçimde
wrap v sarmak, kaplamak
wrap n sargı; dürüm
wrinkle v buruşmak, kırışmak
wrinkle n kırışıklık, buruşukluk
yours pron seninki, sizin ki
zoo n hayvanat bahçesi

www.remzihoca.com

YÖKDiL 137
ONLINE UYGULAMALAR

www.remzihoca.com

0 (222) 330 37 69 0 (532) 365 01 08


0 (850) 811 71 37 0 (532) 158 73 90
iletisim@remzihoca.com

You might also like