Professional Documents
Culture Documents
K a p a k T a s a r ı m ı: Z e y n e p A rd a ğ
01.34.Y .0016.780
ISBN-975-418-630-8
Salâh B irsel
9
B u yü zd en , birçok ilkelerde, şiirin, bir m atem atik p ro b lem i
ç ö zü m ü n d e k i zekâ ya eş bir çabayla d o ku n d u ğ u açıklanm ak is
tendi.
“D u yg u lu şa ir”den “usta şair", “lirik şiir”den de “zekâ şi
iri" anlaşılm ası gerekeceğinin belirtilmesi bundandır.
B u kitapta bir de şu ka b u l ettirilm ek isteniliyor
Sanat m odadır.
Şu var ki; her sanatın ken d i çağını yaşadığı ve yüzyıllara a k
tarılm ış ya p ıt diye bellediklerim izin, gerçekte, ken d i çağların
dan öteye uzanam adıkları düşüncesi birçoklarının bağırtılarını
uyandıracaktır.
B u gibilere şu so ru la b ilir:
M odası geçm eyecek ya p ıt gö zü yle baktığım ız Leyla ile
M ec n u n ’«, H a rn a m e ’y/, o kadar uzağa gitm eyelim , F in te n ’i,
A ra b a S evdası’«; bugün kaç kişi okum aktadır?
İlkelerde; sanat ürününde, a çıklık ve seçiklik bulunm ası d ü
şüncesi de savu n u lm u ş ve şiirlerine birtakım çın çınlı dizeler so
kuşturan şairlerin hayal y o k su lu sayılacağı söylenm iştir.
B u kitap, oku yu cu , eleştirm en ve edebiyat tarihçilerinin sa
nat kitapları karşısındaki kayıtsızlığına da yana yakıla p a rm a k
basmış, bunların, şiiri, sanat dışı ölçülerle kantara vurduklarını
ortaya çıkarm ağa çalışmıştır.
Ö te yandan; sanatçının d u ru m u da g ö zd en geçirilmiş ve sa
natçının ilkin ne yaptığını bilm esi gereği öne sürülm üştür.
B u n u n için; o zanlar şiir üzerinde kafa yorm ağa itelenmiştir.
Şiirin okullarda öğrenileceği ilkesi ile H u g o ’nun bir o y u
nunda n ve Picasso ’dan la f açan ilkeler bu düşünceyi bütünle-
m e k için yazıldı.
B u ara; şairin, her şeyden önce, y o lu n u n değişik olm asına
çalışması öğretisi de ele alındı ve şair, sanatın m o d a olduğunu
söyleyen ilkenin bir sonucu o lm a k üzere, “yen i bir beğenisi olan
adam ” diye tanımlandı.
D ikkati, şu no kta ya da ç e km e k isterim
B u ilkeler, sanatçıya sanatın kapısını açacak yolları bellete
cek değildir.
10
B ö yle bir yo lu hiçbir P o etik a, hiçbir E stetik kitabı öğrete
m e z zaten.
A m a bu ilkeler, o za n ı kendisini bayağı 'dan, şiir - olm a
y a n c a « sakınm ağa götürürse en b ü y ü k işi ya p m ış olacaktır.
Giderek, bu ilkeler kitabının bir düşüncesi de şiiri sevm e
yenlere şiiri sevdirm ektir denilebilir.
10 A ra lık 1951
11
İLKELER
B U G Ü N K Ü SA N A T
N E Y A P IY O R ?
15
Ş A İR K İM D İR ?
16
YENİ SANATI
BEĞENM EYENLER
17
SANATIN HIK DEYİCİLERİ
O d u ru m a geldik.
A rtık h erk es kendini sanatçıdan d ah a zeki, d ah a uyanık sa
nabiliyor.
B u n lar sanatçıya yol g österm ek, akıl verm ek ko n u su n d a işi
yüzsüzlüğe v ard ırd ık ları gibi küfür için hiçbir fırsatı d a k açır
m ıyorlar. H ele adlarının sonuna “D ayan, V ur, K ır” gibi b irta
kım k o rk u tu cu ek lem eler yapm ak açıkgözlülüğünü gösterm iş
olanlar, sanatçının alınyazısını kendi ellerinde tu ttu k ların ı söy
lem ek ten , hiç mi hiç, çekinm iyorlar.
18
ŞİİRE G İD EN YOL
19
B İÇ İM H E P B İÇ İM
O rd a da geçiyor günler...
D u y ar gibiyim , o rd a da,
- H e r an ö m rüm tü k en irk e n -
O rd a belki bir adada
G eçiyor özlenen günler.
G eliyor ta uzaklardan,
O benim olan diyardan
K ulağım a k ad a r sesler,
V e içim den diyorum ben,
G eçiyor ru h a d en k günler.
Y alnız ren k ve ah en k günler.
B ir titreyişle arad a
S esleniyor bir çıngırak.
H e r ses uzak, uzak, uzak...
H e r ses sanki bir gülüştür.
H e r ses şarkı ve öpüştür...
A h , şu u fkun arkasında,
S onsuz b ah a r havasında,
İşitiyorum kuşların
K uşların ö tüştüğünü
İşitiyorum b ir narın
20
Ç atlay arak düştüğünü...
O rd a da geçiyor günler,
G eçiyor b ek len en günler,
G eçiyor gelm eyen günler...
21
H U G O ’NUN BİR OYUNU
Ö yle h er şeyi beğ en iv erm enin akıllı, uslu kişilerin harcı ol
m adığını sezinlem iş kim i ed eb iy at adam larının yeni bir şiirin il
k eleri ad ın a ileri sü rülen bu ince sözlere güleceklerini sanırım .
B u n lara b en de uzun uzun güldüm .
A m a n edir, b ir şeyi elde etm ek uğruna katlanılacak yol
b u n d an başkası olm asa gerek
N iyet, h e r vakit y ap ıttan önce gelir.
H ele kim i zam an, H u g o ’nun bir o y u n u n d a olduğu gibi, ni
yet b elirir de, niyeti gerçekleştirecek olan yapıt o rtalık lard a
g ö rü n m ez.1
22
P IC A S S O V E B R A Q U E ’IN B Ü Y Ü K L Ü Ğ Ü
N iyet dedik.
Kim i de b u n a tu tu lu y o r ve sanatçının düşüncesine ark a çe
virip varılan sonuçla yetinm eğe savaşıyor.
G erçi sanatçının tu tm a k istediği yol kim i zam an insanı p ek
ilgilendirm ezse de bilinm esi z a rar d a verm eyebilir. Ü stelik
b u n d an san at ü rü n lerin e düşünce gözüyle b ak m ak gibi yeni bir
haz d ah a elde edilir ki, bu d a hiç küçüm senm eğe gelm ez.
B ugün Picasso, B raq u e gibi ressam lar büyük adına erişm iş
lerse bu onların, boya ya da seram iklerinin şöyle ya da böyle
oluşun d an değil, tu ttu k ları yolda anlayışla ilerlem elerindendir.
Sanatçı ilkin ne yaptığını bilm elidir.
23
JEA N CO CTEA U ’NUN ŞİİR TANIMI
24
ŞİİR M AYDANOZ D EĞ İLD İR
B öyle ters bir y ö n tem le çalışm aya k atlan acak bizim m ina
re kırm ası eleştirm en lerim izden yakında şöyle bir yargı b e k le
yebiliriz :
- Şiir m aydanoz değildir.
A m a bu tanım ne k a d a r güldürücü olursa olsun, ünlü bir
edebiy at ve bilim adam ım ızın(!) sözünden, o “Şiir ufuklarda
yükselen nazenin b ir b a lo n d u r” sözünden d ah a güldürücü d e
ğildir.
25
ŞİİR VE MATEMATİK
26
OKUYUCU DENEN GÜÇ
27
ŞİİRİ ARATMAYAN DİZE
28
B A L IK T A N S O N R A Y E M
Kimi o zan lar şiirlerinde dizeleri ana bir dizeyi düzm ek için
yem o larak kullanıyor.
B u n u n yararsızlığı açıksa da şiire bir kıvraklık verdiği d ü
şünülebilir.
A m a çokları bu işi o belli dizeden sonraya bırak ıy o r ki bu,
onları, yem i, balığı tu ttu k ta n sonra kullanan balıkçının y ü re k
ler acısı d u ru m u n a sürüklüyor.
29
G E R Ç E Ğ İ N İK İL İĞ İ Ü Z E R İ N E
30
B Ü Y Ü K Y A Z A R L A R IN Y O L U
31
K O N U Ş M A V E Y A Z I D İL İ
32
İŞ A R E T L İ D İL
33
Z E K Â Ş İİR İ
34
E L E Ş T İR İ K U R U M L A R I
35
ŞİİR SANATI
Şiir sanatı.
Kim i şair b u n u bir so run o larak benim sem ek istem iyor, bu
yüzden d e şiirleri b ir çeşit boşluktan ileri geçem iyor.
O ysa şair h er şeyden önce işinin adam ı olm ağa bakm alı
G erisi laftır, k araçalm adır.
E v et, evet, “D uygulu şair” d em ek de “ U sta şair” dem eğe
varır.
36
S A N A T T A B A Y A Ğ IL IK
37
ŞİİRDE ANLAMIN YERİ
38
R O U S S E A U ’N U N Z A M A N IN D A K İ A H L A K
39
Ç E ŞN İ Ü Z E R İN E
40
BÜTÜN VE PA RÇA
41
S A N A T Y A R A T M A L A R I V E E R İŞ İL M E Z
ÜLKÜLER
42
Y IK IL A N Ş E Y
43
Y EN İ SA N A T
44
Ç IN Ç IN L I D Ü Ş L E R
45
B Ü Y Ü K Ş İİR
46
V ar git,
B öyle ferm an etti C ahit,
A l getir ilk sevgiliyi B eşik taş’tan;
Y aşam ak istiyorum gençliğim i yeni baştan.
47
ŞİİR VE D Ü ZYA ZI
48
Ü S L U P Ü Z E R İN E
49
H A M L E T ’İN S Ö Z C Ü K L E R İ
50
S Ö Z O Y U N L A R IN D A K İ T E H L İ K E
51
S O K R A T E S ’T E N Ö Ğ R E N İ L E N D E R S
52
L İR İK Ş İİR
53
Ç E L İŞ K İ Ü Z E R İ N E
54
D E Ğ İŞ M E Y E N S A N A T
55
S E Ç İL M İŞ B İÇ İM
dizeleri bile yüzde yüz çok daha başka, çok d ah a değişik bir ya
pıyla örülm üş de olabilirdi.
56
G ÖNÜL AKLI
57
S Ü T T E N D U Y U L A N E S T E T İK H A Z
58
E T R A FA B U Y U R A N Ü SLU P
59
Y Ü K SEK SESLE O K U Y U N
60
NEZLELİ ŞİİR OKUYUCULARI
61
N İÇ İN Y E M E K Y İY O R S U N U Z ?
B ir so ru ştu rm a a ç ıld ı:
- N için şiir yazıyorsunuz?
E v et niçin şiir yazıyorsunuz?
B u sesleniş, ilk anda, insana, önem li b ir konu karşısında
kalınılm ış duygusunu veriyor. H ele sanat üzerinde hiç kafa
yorm am ışları m ey d an a çıkarm ak b akım ından b u sorunun bir
d eğer taşıyabileceği d e düşünülebilir.
A m a sayın soru ştu rm acının b u ra d a küçük b ir noktayı sav
sakladığı k abul edilm elidir.
Kim i so ru lar akıldan geçirilm ek içindir sadece.
B u denli soruları bir ikinci kişiye duyurm ak, d uyuranın ze
kâsına işaret sayılm az sanırım .
Sözgelişi, niçin y em ek yiyorsunuz, niçin uyku uyuyorsu
nuz? soruları gibi.
62
ŞİİRİN ALANI
63
TÜRK ŞİİRİNİN M EZBAHALIK HALİ
64
E D E B İY A T T A R İ H Ç İ L E R İ , O N L A R Y O K M U ?
65
G E R Ç E K Ü Z E R İN E
66
KANT
67
ŞİİRİN UZUNLUĞU
68
B u şiirin d ah a az sayıda dizeyle yazılabileceğini düşünm ek
ya da savunm ak p ek yakışıksız k açar sanırım .
69
T A K L İT Ç İ Ş A İR L E R
70
D em ek , aynı çağ içine giren yap ıtların birbirine benzem esi
kötü sanatçıların iyileri, b ü y ü k lerin de küçükleri tam b ir n a
m usluluk ve bağlılıkla kopya etm elerin d e n ileri geliyor?
H ayır.
B u taklitçiliğin yanı sıra, bir de kendi çağının güçlü, ya da
güçsüz b ü tü n y ap ıtlarına dam gasını basan, yapıtların d o k u n u
şunda kendisini belli ed en b ir dü n y a görüşünden, bir yaşam a
üslubundan da laf açm ağa g erek vardır.
A m a, bu, apayrı bir sorun.
71
ŞİİR İÇİN OKUL
72
SANAT VE MESLEK
B aşkaları da yazdı
S anatçı sanatını m eslek haline getirm elidir.
R ö n esan sın kazancı, çağım ızın yoksulluğu işte b u rd a n geli
yor.
73
M İL Y O N L A R IN Ş İİR İ
74
A L K IŞ L A N A N Y A D A Y U H A L A N A N Y A P IT L A R
75
KANTAR SORUNU
76
D E S C A R T E S ’IN G Ö S T E R D İ Ğ İ Y O L
77
A R A Ş T IR M A B İT E R M İ?
78
YANLIŞ BİR SANI
79
K anlı b ir h an çer gibi çıkıyor ay,
V ay b enim vay halim e vay!
Sanki “d u r!” diyecek bir yerden birisi
Y a bu k u rt sesi, ya bu kuş sesi!...
80
G E R Ç E K Ü Z E R İN E Y Ö N T E M
81
SAĞLAM BİR ŞİİRE ÖRNEK
B en d en z a ra r gelm ez
K o v anındaki arıya
Y uvasındaki kuşa;
B en k endi halim de yaşarım
Ş apkam ın altında.
Sebepsiz gülüşüm cad d elerd e
M em nuniyetim den;
V e b u çılgınlık delicesine
İçim den geliyor.
Dilsiz değilim susam an
Ö yle ö lü ler gibi
B u güzel dünya ortasında.
82
KUŞKU CULUK
83
D İZ E L E R
84
EN D A ZEY İ AŞAN Ö V G Ü
85
BİR ŞARKI
86
G E N E D E Ğ İR M E N Ü Z E R İN E
87
SANATIN KENDİ YASALARI
B irinci biçim
88
Siz güzel ve faydalı..
M innetle doluyum hepinize.
İkinci biçim
Ü çüncü biçim
O rm a n la rd an o d u n u m u getirdiğiniz gibi,
F ırın lard a h am urum u pişirdiğiniz gibi,
L ü tfen beni m ezarım a bırakıverin
Bildiğiniz gibi.
89
İLKELERİN ROLÜ
(11) B u ra d a "E v lilik n e d ir? ", " H e r g enç kız n e le r b ilm e lid ir? ” tü rü n d e n b
yağılığı k e n d ilerin e am aç ed in e n b irta k ım k ita p la rın d a hiç değilse so ru n ları gün
ışığına çık a rm a k b a k ım ın d a n y a ra rla rı bu lu n acağ ı k ab u l ed ilm elid ir. İlk e le re bu
açıdan b ak m a k , o n ların d a h a h o şg ö rü y le k arşılan m asın a yarayabilir.
90
K E N D İ Ç A Ğ IN I Y A Ş A M A K
91
EĞLENCE ARAYAN HALK
92
A L M A N U S U L U V E N IE T Z S C H E
B ir n o k ta d aha
Sanatın h alka d o ğ ru genişlem esini isteyenler de gene eleş
tirm en ler, aydınlardır. M ilyonlar kendi ad ların a yapılan ta rtış
m alara, sövüşm elere b an a m ısın dem ed en y aşam aktadırlar.
N ietzsche, A lm an u lusunun budalılığını dünyanın d ö rt bir
bucağına b an g ır b an g ır y ayarken, A lm an ulusu, değil N ietzsc-
h e ’in sözlerini N ietzsch e’nin kendisini bile sezinleyem eyecek
k ad a r dom uz etin e ve b irasına göm ülm üştü.
93
ŞAİRİN KİŞİLİĞİ
94
ÖLÇÜ
95
K O L A Y Ş İİR
K im ileri de, kolay yazılm ış, dam gasıyla, kimi şiirlerin yüzü
ne k ara çalm ak istiyorlar.
O ysa A h m et M uhip D ra n a s’ın şu “ A tlık arın ca” şiirinden
de anlaşılacağı üzere, kolay yazılm ış duygusunu veren şiirler,
gerçek te, büyük bir çaba, büyük bir em ekle d o k u n m u şlard ır
96
COŞKULAR
97
M AKBER
98
İYİ DUY G ULA R
99
O K U R L A R V E E L E Ş T İR M E N L E R , Ş U B E N C İL
Y A R A T IK L A R
100
cu ya d a eleştirm en i şak şak lam ak tan geri kalm ayan sanatçı(l),
ince b ir zek â ile ö rülm üş b ir k itap yazan am a okuyucu d a ya da
eleştirm en denilen bencil y aratık la rın sersem liklerini ve a n la
yışsızlıklarını yüzlerine v u rm ak ta n çekinm eyen sanatçıdan yeğ
tu tu lu r.12
101
SANAT VE MODA
102
Ç A L IK U Ş U
103
G Ü Z E L S Ö Z C Ü K L E R Y A P IC IL IĞ I
104
M AVİ KUŞ
105
SOLUK SORUNU
106
SANATTA EKSİKLİK
Şiirin tam biçim ini alm ası, olgunlaşm ası hiçbir vakit b ek le
nem ez.
İyi bir şiir bile, h e r zam an için kim i eksiklikler taşır.
A m a bu eksiklikler, şiire hiç d e kö tü d ed irte cek o ra n d a ol
m am alıdır.
G en ç yaşta ölen am a çok uzun öm ürlü şiirler yazm ış olan
M uzaffer T ayyip U slu ’nun şu aşağıdaki şiirinde kim i tö k ezle
m eler kimi cılızlıklar v ard ır herhalde.
Sözgelişi yedinci, sekizinci ve dokuzuncu dizelerde “ için”
sözcüğünün üç kez yinelenm iş olm ası kaçınılm ası g erek en bir
k u su r o larak belirm ek ted ir.
A m a şiiri okuyun, göreceksiniz ki pek az şiire nasip olan
bir tatlılık sizi, d ah a ilk dizeden, ne diyorum , ilk sözcükten sa r
m aya b a ş la y a c a k tır:
107
H a tta gölgesine varıncaya k ad a r
N e varsa bu dünyada
M esut olabilm em iz içindir
A k lınızda bulunsun.
108
H O M E R O S ’U N A C IK L I D U R U M U
109
U S İL E G Ö N Ü L
110
H E G E L ’İN Y A N IL G IS I
111
Salâh Birsel
Şiirin İlk ele ri
Şiirin İlkeleri, ülkem izde şiir sanatının gizlerini açıklayan ilk kitaptır.
Seyirci Sahneye Çıkıyor ise, Salâh Birsel’in çeşitli dönem lerde kendi
yapıtları üstüne yaptığı açıklam alardan seçm eleri içeriyor.
9789754186307