You are on page 1of 37

• •

TANZIMAT VE EDEBIYAT
Osmanlı İstanbulu'nda
Modem Edebi Kültür
LU
Yayma Hazırlayanlar: Mehmet Fatih Uslu - Fatih Altuğ

1~~'n,!~I.t,:.,-c~;:
. .. ~ıocı:... ""..,-

\t ,

••

.:J J' ır oJ..::5


• ~~ ..La;~,J ;';p v;,J '.:.la BE
"'~.J~~JJJJ~ ..rJJ ~~ ..ı p. .....-
~~.}} JI...

nllJUElllE

,
-

IR

ilen
_.. a,...._,...
.iii-V
- "'"
to . ._

on .;..
lOJIILı

,...- ... .,- cu...
...... __

I"'.,.. B'
l1!lmrij~~;a.:!~.... :~~[f{\IAlHltIIlK:~1ııı:,;."J:PJ

ee..e" .. ,......... ..... ..-


.' nD
1 ••
~ J - J ,,~
~M ~ ~ " " " ~
• ~.J
1

.
İNCELEME! ARAŞTIRMA

TANZİMAT VE EDEBİYAT
OSMANLı iSTANBULU'NDA MODERN EDEBi KÜLTÜR

VAYINA HAZıRLAYANLAR
MEHMET FATiH USW - FATiH ALTUG

DANIŞMAN

EROL KOROGW

© TüRKİYE İş BANKASı KÜLTÜR YAYıNLARı , 201 4


Sertifika No: 29619

EDiTÖR
EMRE YALÇIN

OÜZELTMEN
ESENGÜRAY
Tanzimat ve Edebiyat
DiziNİ HAZıRLAYAN
NECATI BALBAY
osmanlı istanbulu~nda
GRAFİK TASARıM UYGULAMA
TüRKİYE iş BANKASI KÜLTüR YA YINLARl modern edebi kültür
i. BASıM: HAZİRAN 2014, İSTANBUL

ISBN 978-605-332-188-0

AYHAN MATBAASI
MAHMUTBEY MAH. DEVEKALDıRıM CAD. GELiNCiK SOK. NO: 6 KAT: 3
Yayına Hazırlayanlar
BACClLAR İSTANBUL
Tel: (0212) 445 32 38 Mehmet Fatih Us lu - Fatih Altuğ
Fax: (0212) 445 05 63
Sertifika No: 22749

Bu kitabın tüm yayın hakları saklıdır.


Ta~ırım amacıyla, kaynak göstermek şartıyla yapıl acak kısa alıntılar dışında gerek
metın, gerek görsel malzeme yayınevinden izin alınmadan hiçbir yolla çoğaltılamaı,
yayımlanamaz ve dağltılarnaz.

TORKiYE iş BANKASI KÜLTüR YAYıNLARI


iSTinAL CADDESi,MEŞELiK SOKAK NO: 2/4 BEVOeLV 34433 iSTANBUL
TeL. (0212) 252 39 91
Fax. (0212) 252 39 95
TORKIYE ., BANKASI
www. iskultur.com.rf
KUltUr Yayınları
İÇiNDEKiLER

. . . . VII

Johann Straııss, Osmanlı İmparatorluğu'nda


Kimler, Neleri Okurdu? (19.-20. Yüzyıllar) ....... ......... 1
Fatih A/tuğ, 19. YüzyılOsmanlı Edebiyatında
imparatorluk, Medeniyet, Yerlilik, Yaban(cı)lık ve Din . 65
Murat Cankara, Ermeni Harfleriyle ilk Türkçe
Romanlar Üzerine 115
Johann Strauss, Milletler ve Osmanlıca:
Osmanlı RumIarının Osmanlı Edebiyatına Katkısı
(19. -20. yüzyıllar) . . . . 139
Şehnaz Şişmanoğ/u Şimşek, Evangelinos Misailidis'in
Karamanlıca Başyapıtı
Temaşa-i Dünya ve Cefakar u Cefakeş ya da
"iki Kelise Arasında Binamaz" Olmak_ 193
Mehmet Fatih Us/u, 19. YüzyılOsmanlı Dünyasında
Tarihsel Dram ve Kamusal Alan 231
Hüseyin Mevsim, 19. Yüzyıl Bulgar Uyanış çağı ve
Bu/gar Kitap/arı Dergisi (1858-1862) . 251
Christophe Ba/ay, Diasporadaki Fars Edebiyatı:
İstanbul 1865-1895.. 267
O/ga Borovaya, Yeniden Yazım Olarak Tefrika Roman:
Ladino Edebiyatı Örneği 279
Ömer Faruk Yekdeş - Servet Erdem, Bölücü Bir Edebiyat mı
Bölünmüş Bir Edebiyat mı? : Geç Osmanlı Dönemi Kürt
Edebiyat(lar )L . ..327
Fırat Gü/tü, Gave: Şemseddin Sami'den Osmanlı Tiyatrosunu
Politikleştirme Yolunda Özgün Bir Girişim.. .. 359
Bülent Bilmez, Şemseddin Sami Frasheri'nin Bazı Metinlerinde
Arnavut ve Türk "Biz"inin İnşasına Katkıda Bulunan
Otoktonluk ve Köken Mitleri .385
Ami Ayalon, Hassun ve Şidyak: 19. Yüzyılın Ortasında
İstanbul'da Yazarlık ve Hayat Mücadelesi.____. __. _. _____._. __. . ._ .A23
Geoffrey J. Roper, EI Cevaib Matbaası ve
19. Yüzyılda Arapça Yazmaların Basımı ile AktarımL. . .._._.._ .....__.439 Sunuş
Boğos Levon Zekiyan, Bedros Turyan'ın Şiirinde Kişisel Trajedi
ve Kültürel Arkaplan _~___ ______________ . ________________ ._._____ __4 5 5
Ayşe Banu Karadağ, "Batı"nın Çevrilmesini "Medeniyet"
Odağıyla Yeniden Okumak: Tanzimat Dönemi!
Sonrası Çeviriler ve "Çekinceli" Cesur Çevirmenler 481

Kaynakça _ _ _ _ _ _ __ 505 Osmanlı toplumunun son yüzyılında, daha önce tecrübe edilmemiş
Katkıda Bulunanlar 563 derece ve mahiyette dilsel ve edebi yakınlaşmalar, ortaklıklar, geçiş­
Kişi Dizini _____________ ._._
.__ 568 ler ve gerilimler meydana geldi. Osmanlı'nın tarihsel ve toplumsal
Kavram Dizini ._._._______________.___. ____._____________.5 83 dinamikleri ile Batı'nın siyasal, toplumsal ve edebi modernliğinin
küreselleşmesi iç içe geçti. Bu süreçte, Osmanlı edebi failleri, farklı
dillerde ya da aynı dilin içerisinde farklı harflerle ama benzer edebi
türler, söylemler ve izlekler dolayımıyla yeni edebiyatlar oluştur­
maya başladı.
Şüphesiz önceki dönemlerin Osmanlı toplumsal alanı, dilsel ve
edebi geçişlerden, melezlenmelerden ve ça tışmalardan münezzeh
değildi; ancak son yüzyılda ya şanan tecrübe esnasında, bu çakı ş ma
ve ça tışmalar ivmelenerek daha geniş alanlara ve kesimlere sirayet
ediyor, bir yandan yerleşik klasik ve popüler edebiyatlar kesintiye
uğruyor, diğer yandan bu edebiyatlardan bazı türsel, izleksel ve
söylemsel öğeler yeni edebiyatların bünyesine katılıyordu.
Türkiye'de ve diğer Osmanlı-sonrası ulus-devletlerde, hakim
edebiyat söylemleri söz konusu edebiyat dinamiğini modern ulusal
edebiyatlarının aşamalarından biri olarak kabul etti. Bu, tam da bu
edebiyatın dinamiğinin bütünlüğünün ve çeşitliliğinin görmezden
gelinmesi, özellikle seçilmiş örneklerin bağlamından koparılarak
türdeşleştirilmesi demekti. Ya da belli bir dilsel tecrübenin, modern
ulusal dilin bir önceki aşaması olarak düşünülmesi, onun diğer dil-
XVi TANZ!MAT VE EDEB!YAT

yapıları gereği buna çok müsait değildi, bu durumlarda ara form-


lar ortaya çıktı; ancak makalelerin kaynaklara yaptığı gönderme- OSMANlı iMPARATORLUGU'NDA
Ierin okunaklı olmasına, kaynağa ulaşabilmek için gerekli tüm bil- KiMLER , NELERi OKURDU?
gilerin kaynakçada yer almasına özen gösterdik. Orijinali farklı *
alfabelerle yazılmış birçok kaynaktan ve kavramdan söz edildiği (19.-20. YÜZYıLLAR)
için mümkün olduğunca Türkçede yerleşikleşmiş telaffuz ve yazım
kurallarına göre alfabeleri dönüştürdük. Ancak yazarların tercih- Johann Strauss
leri, kaynakların Türkçe tartışma ortamına yabancılığı nedeniyle
bu durumun istisnaları da oluştu. Çeviren: Günil Ayaydın Gebe

Kitabın beş yıla yayılan hazırlanma sürecinde birçok kişinin


yardımını gördük. Bu kitaba katkıda bulunan yazar ve çevirmen-
lere; yazıların yayımlanmasına izin veren yayınevleri ve dergilere;
Fransızca alıntıların tercümesinde yardımcı olan Zeynep Oktay'a;
kitabın görselleri arasında bulunan Camiile Rogier'nin resminden
bizi haberdar eden Irvin Cemil Schick'e, Kritik dergisinde dosyanın
hazırlanmasına katkıda bulunan arkadaşlarımız Veysel Öztürk,
Pelin Aslan, Gülşah Taşkın, Ayşe Öykü İş, Berat Açıl, Deniz Aktan
Küçük, Çiğdem Kurt ve Ahmet Sait Akçay'a; Türkiye İş Bankası
Kültür Yayınları'ndan Emre Yalçın'a ve Boğaziçi Üniversitesi'nden
Erol Köroğlu'na teşekkür ederiz. Tabii ki muhtemel hataların so-
rumluluğu bize aittir.

Mehmet Fatih Uslu - Fatih Altuğ

Cami/le Rogier 'nin jirçasından


1840 'Ir yıllarm orta/armda İstanbul'da bir kitapçı
OSMANlIIMPARATORLU~U'NOA KIMLER. NELERI OKUROU? (19.-20. YÜzyıLLAR) 3

Miss Pardoe'nun ilk basımı i 837'de yapılmış olan istanbul ve "Türklerin ev


içi yaşamları" hakkındaki meşhur kitabındal şu gözlemi buluruz: "Belki de
Büyük Britanya tek istisna olmak üzere, dünyada Türkiye'den daha fazla
okuyan millet bulunmaz [ ... ] imparatorluk'ta neredeyse herkes okuma yaz-
ma bilir ve şu anda başkentin çeşitli okullarında eğitim gönnekte olan sekiz
binden fazla çocuk bulunmaktadır." Bu kanı, ilk bakışta ne kadar şaşırtıcı gö-
rünse de izleyen cümlelere baktığımızda kulağa daha gerçekçi gelecektir:
''Ne var ki, Osmanlı kadın ve erkeklerinin ilgisi tek tük istisnalar dışında
şimdiye dek Kuran'la ya da önemsiz ve yararsız türlerle sınırlı kalmıştır; bun-
lar da tek bir yeni düşünce esinlemekten, zihni besleyecek ya da aydınlatacak
etkiler yaratınaktan aciz, sırfboş vakit geçinneye yarar eğlenceliklerdir" (71).

Makalenin ilk yayını: "Who Read What in the Ollaınan Empire (19th-20th centuries)?".
Middle Ea'item Literatııres, 6.1 (2003), 39-76. Makalenin Türkçe çevirisi yazar tarafından
gözden geçirilerek ingilizce makalede eksik ya da hatalı olan bazı tarihler ve bilgiler düzeltil-
miş, makaleye yeni notlar eklenm iştir. Özgün makalede İngilizce transkripsiyona göre yazıl­
mış olan bazı kişi ve yapıt adları, çeviride Türkçe transkripsiyona ve kullanıma uygun biçimde
deg:iştirilmiştir (ç.n.).
1 Julia Pardoe (1806--1862), 1835'te babasına İstanbul yoJculu~nda eşlik etti. Bir çağdaşına
göre, "Lady Mantagu'den beri hiçbir kadın Türkiye hakkında böylesine ayrıntılı bilgi edin-
memiştir". Söz kanusu istanbul ve Bursa anılarının ilk baskısının Türkçe çevirisi için bkz. J.
Pardae, Sllftanfar Şehri istanbul, çev. M. Banu Büyükkal, İstanbul 2010.
4 TANZIMATVEEDEBIYAT
OSMANlı IMPARA TORLU~U'NDA KIMLER, NELERIOKURDU? (19.-20. YÜZYıLLAR) 5

Bu gözlem, 19. yüzyılda Osmanlı edebiyat dünyasında gerçekleşecek dan Yunanca yazılıruş olan bir roman m uyarlamasıydı.' Bu kitap, öncü nite-
devrimden önceki durumu gayet iyi bir şekilde dile getinnektedir. Miss liğine karşın şimdiye dek edebiyat tarihçileri tarafmdan geneJlikle gönnezlik-
Pardoe'nun "Osmanlı kadın ve erkekleri" diyerek tanımladığı, kuşkusuz, ten geliruniştir 6
Müslüman Türklerdi. Gerçekte, Türklerin ya lnızca bir parçasUlI o luşturduğu, Birkaç yı l sonra başka bir Türkçe roman su yüzüne çıktı: Ermeni harf1e-
çok daha geniş bir "okuyan ulus" söz kon us uydu. Bu kitle, Rumlan ve Bul- riyle yaklaşık yinni yıl önce yayıml anmış olan (1851) ve özgünlük iddiasınUl
garlan, Ennenileri, Yahudileri ve Arapları , "Frenk"leri ve Levantenleri de sağlam temelleri olduğu an laşılan Akabi Hik)'ayesi. Bu nedenle, bu Ermeni
kapsıyordu . Modcm tarihçiler, bu toplulukların her biri için Batı AVlupa'nUl Türkçesi yapıt en azından şimdilik Türkçe yaz ılmı ş ilk roman olarak kabul
"ulusal" edebiyat kavramı doğrultus unda ayrı bir edebi kimlik yaratına eğili­ edilmelidir.' Akabi Hikyayesi'nden belki de daha az sanatsalolmakla bera-
mindedir. Edebiyat, bir "ulus"un tek bir dildeki üretimine indirgenir; yerleşik be'" Ennenice yazılıruş ilk roman sayılan Hovhannes Hisaryan'ın (1827-
kanon da, doğalolarak, Batı'da geli şmiş rOman ve piyes gibi çeşitl i türleri 1916) Khosrov ev Mak 'nilıi'si de tesadüfen aynı yıl yayımlanmıştır.
kendine ömek alan özgün yapıtlardan oluşur. Osmanlı bnparatorluğu'ndaki Bu, konunun karmaşıklığın ı ve bu tür araştırma ların doğasına içkin po-
edebiyat etkinliği özgül niteliklerinden dolayı bu modele uymaz; bu nedenle tansiyeli gösteren ömeklerden yalnızca biridir. Bu, aynı zamanda, "Osman-
de göz ard ı edilir.' Özellikle, Türkçe konuşan Rum Ortodoksiann (Karaman- lı" sıfatının başka her şeyden çok yakıştığı bir edebiyat etkinliğinin varlığı­
ii) ya da Türkofon Ermenilerinki gibi ulusalcı paradigmaya uymayan edebi- na da i şaret eder. Özgül bir "Osmanlı" ortamında ve bu çok milletli impara-
yatlan sınıflandLmıak zOrlaşLr. Bunlar, genellikle Türk, Yunan ya da Ermeni torluğun sınırları içinde bir "edebiyat"ın ge li şmesi düşüncesi, "ulusal" ede-
araştırmacılar tarafından edebi miraslannın bir parçası sayılmamı ştır; bunlar biyatlann alı şLlmLş çatısına aşina olanlara yabancı gelebilir. Oysa Osmanlı
üzerinde yalnızca uzmanlar çalışmıştır. 3 başkenti , Paris'e ya da diğer Avrupa başkentlerine çok da benzer biçimde
Oysa bu edebiyatlar göz ardı edilemeyecek bir önem taşır. Geçtiğimiz bir basım ve yayıncılık merkeziydi . Üretim, hiçbir anlamda Türkçe kitap-
yüzyılda yeniden keşfinden sonra "ilk Türkçe roman" olarak ilan edilen larla sınırlı değıldi.' Rumiar, Bulgarlar, Ennenıler, Sefarad Yahudilen ve
Tamaşai Dünya ve Cefakiar LI Cejiıkeş (1870 1871) Karamanlı bir yazarın hatta (Beyrut gibi yerel bir merkezin önenıine karşın) Araplar için İstanbul,
kitab ı dır' Bu varsayımın sonuçta asılsız olduğu anlaşı ldı çünkü kitap, ger- pek çok açıdan bir kültür merkeziydi. 10 Modem İran edebiyatının ortaya Çl-
çekte, ilk basımL 1839'da Atina'da yapılmış ama bir Lstanbullu Rum tarafUl-

~ Bu, ilk olarak Rum anıştınııacı Sula BOL tarafından buluıunuştur. Boz'un makalesi için bkz.
Bu durum, Rumlar ömeğindeki gibi, çeşitli cemaatlerin 19, yi.lzyılda istanbul'daki ede- Kaynakça.
biyat etkinliginin neredeyse hiç ycr almadığı kısaca geç iştirilmiş edebiyat tarihlerinin 6 Henri Tonnet, romanı "le premier essai de romaıı cOl1lp/el des lellres ııeo-grecqııes" ["Ne\'-
yazılmasına yol açm ıştı r. Krş. Dimaras, Polites ve ben7eri ya7a rların kabul gören edebi- yunani cdebiyatın ilk ıaııı roman denemesi"l (Histoire diL roıııall. .. 95) olarak tanımlar. Aynea
ya ı tarihleri.
bkz. aynı yazann yeni iki dilli ba~ımı: Gregoire Palaiologue, O TrOlVlro.fhjç. L 'ho1/1l11e LLL/X mi/-
J Karamanhea edebiyat hakkında bkz. konunun önde gelen uzmanlarından E. Balta ·nın le lııeSffi'eflıııres.
" r~riodismion eı typologie de la producıion des livres Karamanlı" başlı klı gcniş bir bibliyog- 7 Bkz. A. TielZe ramfından hazırlanan yeni basım: Vartan Paşa, Akahi Hik)'a}'esi. '·Akabi",
rat)ıa da içeren yazı sı. Enneni Türkçesi yapıt lar için Hasmik Stcpanyan'll1 Ha)'a(QI~ T'ıırk 'eren Ruıııca kız adı olan "Agapi"nin (Ba tı) Erınenice biçimidır. Dikkate değer bir biçimde kitap
Gil"k 'eri Marenagih/( :vl/ll adlı ça lışması eksikleriyle beraber yararlı bir kaynaktır. A. Hctzer, Enneniccye ancak bir yüzyıl sonra çevrilmiş t ir. Agapii paımilı )wıe. çev. G. Kh. Stcpanian.
Daekereıı-Texıe. Eine Clıresromatlıie aus Armeııierdrtlckeıı des /9. Jahrhuııderts iıı Erivan: 1953.
Türkischer Sprache adlı kitabında hemen hemen yalnızca Mıkhitaristler tarafindan yayımlan­ Kevork B. Bardakjian bu kitabı "beş para etmez bir roman" (I 07) olarak niteler.
mtş yap ıtlara ycr verirken şaşırtıc ı bir biçimde Emıeni Türkçesiyle YJzılmış dindışı edebiyatı 9 Bkz. Strauss, "Les livres et I'imprimcrie alstanbul (I 800 1908)".
neredeyse tümüyle göz ardı eder. Lo 19. yüzyı lın son otuz yılında Mısır aı1ık fiilen bir "Osmanlı" vilayeti olmadığından Kahire bu-
4 Bkz. R. Anhegger ve V. Günyol tarafından hazırlanan yeni basım: Evangclinos Misai lidis, rada anıımamıştır. Anlamlı bir şeki l de, Kabire, Osmanlı i mparatorluğu'ndan gelen hem Müs-
Seyrey/e Diiııyayı (Temaşa-i Diil/ya ve Ce/akdI" ii Cttf(ıke~), 2. baskı, istanbul 1988. Türk ede- lüman (Türkler ve Araplar), hcm de özel likle Emıcni l er ve Sefarad Yahudileri gibi gayrimüs-
biyatı tarihlerinde genellikle Şemseddin Sami'nin Tnaşşıık-ı Ta/aı ve FiıııO!'1 (istanbul lim siyasi sığııunac ı ların yoğun bır şekilde yaymcıl ı k etkinliğinde bulunduk l arı bir merkez ha-
i 289/1872) "ilk Türkçe roman" olarak kabul edilegelmiştir. lini almıştır.
6 TANZIMAT VE EDEBIYAT OSMANUIMPARATORLUGUNDA KIMLER. NELERIOKURDU? (19.-20. YüZYıLLAR) 7

kışı da istanbul'daki İran lı ların etkinliğiyle yakından ilişkiliydi. ii Farklı


ceınaatler ilk bakışta görünenden çok daha az dışlayıcıydı ve aralarında sa-
mlandan çok daha sıkı bir iletişim söz konusuydu. Gayrimüsliınlerin, genel-
likle, nüfusun büyük bir kesimi için okumanm ilk adımı sayılan İslam'ın
kutsal kitabı o lan Kuran'ın öğrenimini görmedikleri doğruydu. Eğer bazı
Batılı gözlemcilere inanacak olursak, gayrimüslimler, Tanzimat dönemine
Osmanlı imparatorluğu'nda
kadar Müslümanların kitaplarını elde etmek ya da bunların öğrenimini
gönnek yolunda ciddi engellerle karşılaşrmş da olabiiiL" Pek çok okur da Okur Toplulukları
yalnızca tek bir dil biliyordu ama tüm cemaatlerden okurları kendine çeken
yapıtlar ve çok sayıda iletişim yo ll arı söz konusuydu.
Bu makalede, başka pek çok şeyin yanı sıra din, dil ve yazı açısından
bölünmüş olan çoğul bir toplumda okumanın ve edebiyat etkinliğinin bazı
temel yönlerinden hareketle cemaatler arasındaki edebi iletişim betimlen-
meye çalışılacaktır. ](jtap ve gazetelerin dolaşımı, Batı dillerini okurluk dü-
zeyinde bilme gibi bazı önemli konularda bilgilerimiz yetersiz ve yorum
yapmaya elverişli değiL. Ayrıca burada ele alınan dillerin çoğunluğu açısın­ Osmanlı İmparatorluğu ' nun "okur cemaatleri" kimlerden oluşuyordu? Han-
dan süreli yayınlarda basılmış edebiyat çevirileri üzerine kapsamlı kaynak- gi diller bilinip okunuyordu? Şurası açıktır ki, ancak yazılı dili ve alfabesi
lardan da yoksunıız. Dolayısıyla bu çalışmada, bu tür güçlükler de göz olan dilsel cemaatler kendi okurları m yaratabilir. Ne var ki, Osmanlı bağla­
önünde bulundurularak "Osmanlı İmparatorluğu'nda kimler, neleri okur- mında dinle tamınlanan cemaatlerin kullandığı yazılı dille etnik dilin her
du?" sorusuna yanıt aranacaktır. zaman örtüşmediği gerçeği bu temel varsayımı karınaşıklaştınr. Başka bir
deyişle , Osmanlı lınparatorluğu ' nda birçok dil konuşulmas ına karşın, 19.
yüzyıla kadar bunlara nazaran çok az dil yazılı ya da bas ılıydı. Bunlar da
öncelikli olarak Osmanlı Türkçesi, Farsça, Arapça, Yunanca, Ennenice ve
İbraniceydi D Belirgin düzeyde edebiyat üretimi yalmzca bu dillerde gerçek-
leşmekteydi.
Yunanca, 18. yüzyıldan başlayarak eğitimli Bulgarların ve Rumenlerin
kültür dili haline gelmişti. Bulgar asıllı fakat Rum okullarında eğitim gömıüş
olan Nikola Pikold (1792-1865), Bemardin de Sı. Pierre'in birçok yapıtının
yam sıra bir hayli popüler olan Paul ei Virgiııie adlı romanının da ilk çevir-
menidir, üstelik Yunancaya l 14 İbranice de etnik dili Yahudi İspanyolcası ,
ı 1 Bkz. Strauss, "Les voies de La transmission du savoir dans un milieu cosmopolite. Lettrcs et
savants il Istanbul au XIXe siecle (1830-1860)" 110. 13 Bunlara Sırplar, Rumenlcr, Bulgarlar, Makedonyalılar vb tararından kullanılan Kilise Slavolı­
12 "ll n'y a pas eneüre lünbrtemps que le meme prejuge, qui interdisait aux ehritiens, et surtout casının farklı çeşitlerneleri eklenebilir. Osmanlı imparatorluğu'nda bu dilde çok az şey basıl­
aux Franes, I'aehat de livres musulmans dans les bazars, leur fcmıait 1'entree des mış olduğu için bunlara değinihncyccektir.
bibliotheques publiques, il moins d'un fınnan spCcial" ["Kısa zaınan öncesine kadar Hıristi­ 14 Pikolo'nun Yunaneaya çevirdiği Paul eı Virginie ilk olarak 1824'te Paris'te basılmıştır (yeni-
yanlann, özellikle de Franklann Çarşıda Müslüman kiıaplannı satın almalarını yasaklayan aynı den basımjan 1841 ve 1860). Kitabın Bulgarcaya A. Granitski (1825~ 1879) tarafindan Pavel i
önyarg ı , özel bir fennmla sahip o l madıklan takdirde halk kütüphanelerine gimıelcrini de en- Virgini)'a adıyla büyük olasılıkla Yunanca çevirisinden yapılmış olan ilk çevirisi 18S0'de is-
gelliyordu."] (Ubieini, Leures ... 22). tanbul'da. basılmıştır. Bkz. Stoyanov, ··Balgarski ... " 443.
8 TANZIMAT VE EDEBIYAT
OSMANlı lMPARA TORLU~U'NDA KIMLER, NELERIOKURDU? (19.-20. YÜlYIllAR) 9

Yunanca ya da benzeri olan pek çok Yahudi yazar tarafından kullanılmak­


taydı. ıs Farsçanın durumu daha farklıydı; çünkü Osmanlı bağlamında Farsça
bir etnik dilolmak yerine Osmanlı Türkleri arasındaki eğitimli sınıf için bir
kültür dili işlevindeydi. Aralannda Boşnaklar ve Arnavutlar gibi diğer bir
anadili olanlann da bulunduğu Osmanlı şairler genellikle yapıtlannm bir
kısmını Farsça yazardı. Dolayısıyla, edebiyat üretiminin gelişmesi büyük
oranda müstakbel okurlann eğitimine ve bazı durumlarda (örneğin, Farsça ve Hangi Diller Okunuyordu?
İbranicede olduğu gibi) okurlann "yabancı" dil bilgisine dayanmaktaydı. 19. Yüzyılda
Aynı durum alfabelerde de geçerliydi. Bosna'daki, Arnavutluk'taki ya da
Yunan topraklanndaki Müslümanlar iyi kötü kendi dillerindeki edebiyat üre- Edebiyat Dillerindeki Gelişmeler
timinde Hıristiyan hemşerilerinin kullandığı alfabenin yerine Arap harflerini
tercih ediyordu. Öte yandan, Arapça konuşan Hıristiyanlar, Arap harflerine
geçmeden önce çok uzun bir süre aslen Süryaniceye ait olan karşiini alfabe-
sini kuııanınıştır. Sefarad Yahudileri, konuştuklan İspanyolcayı İbraniceye
dayanan raşi harfleriyle yazardı. Türkçe konuşan Hıristiyanlar, başta Yunan
ya da Enneni harfleri olmak üzere, kendi dini cemaatlerinin alfabelerini kul- On dokuzuncu yüzyılda, okuma alışkanlıklamu da etkileyen birtakım önemli
lanmıştır. Bir noktada, en az üç farklı alfabeyle (Arap, Yunan, Enneni) ya- gelişmeler meydana gelmiştir. Öncelikle, klasik diııer yerini giderek daha
zılmış kitaplar Türkçe konuşan okur kesimine sunulmuştu. yerel çeşitlernelerine bırakmaktaydı; iki dilliliğe (diglossia) son venlmek-
teydi." En Çarpıcı gelişme, Viyana ve Venedik'teki Mıkhıtanstlenn ve ta-
kipçilerinin tüm yaşatma çabalanna karşın, Modem (Batı) Ennenıcenın
klasik varyantının (krapar) yüzyıl sonuna doğru giderek gözden düşmesıy­
di. Bu durum, Enneni Türkçesi yayınların artışına da katkıda bulundu.
Akabi Hikyayesi'nin yazarı Vartan Paşa, Tarikhi Napoleon Bonaparıe adlı
kitabının önsözünde Enneni miııetinde krapar bilenlerin çok az sayıda ol-
ması, yerli dile dayanan yeni edebi dilin (aşkharhapar) hiilii yeterince ge-
lişmemiş ve krapar 'a gereğinden fazla bağımlı kalnuş olması gerekçesıyle
kitabını Türkçe yazdığını belirtir ve sözlerini şöyle bitirir:

Ermeni milletinde Türkçeyi iyi bilen ama Ermeniceye aşina olmayan-


ların sayısı Ermenice bilip Türkçeye aşina olmayanların sayısından fazla
olduğundan, çoğunluğa saygı göstermek açısından bu kitabın zorunlu
olarak Türkçe yazılması yeğlenmiştir. 17

16 Bu konu hk. bkz. Strauss, "Diglossie dans le donmine ottoman, evolution et peripeties d'une
IS Tanzimat'tan sonra Türkçe, özeııikle
Balkanlar'daki (Boşnaklar, Giritliler, vb) Türkçe konuş­ situation linguistique". .
17 "Milletı Enneniyande, lisaıu türkiye oldukca vakıf olub ibarei Ennenıyan~ aşna olmayanlar,
mayan Müslümanların "milli lisan"ı haline gelecektir.
lisanı Enneniyaııe vakıf olarak ibareyi Türkiyeyi aşna olmayanlardan zıade olduklarından
10 TANZIMATVEEDEBIYAT OSMANUIMPARATORLUÖU'NDA KIMLER, NELERI OKURDU? (19.-20. YüZYıLLAR) 11

Öte yandan, Rumlar ve Araplar, az çok başanyla konınan klasik dillerine Dördüncü olarak, bir Batı dili, yeni bir dilolarak aileye katılımşıır: Fran-
sıkı sıkıya bağlı kalmıştır. Osmanlı Türkçesinde ise süslü edebi dil, yavaş ama sızca. Osmanlı imparatorluğu 'nda Fransızca yarı resmı bir statü kazanmı ş ve
emin adımlarla sade leşme yolunda gelişim göstemıiştir. 18 farklı dilsel cemaatlerin eğitimlileri arasında iletişim dili olmuştur. Hatta
tkinci olarak, etnik diller diğer dillerden bağımsı zlaşmıştır. Gayrimüslim- Sefarad Yahudileri açısından üst sınıflann dili haline gelmiştir." Fransızca
ler arasında egemen "ulusal" (ya da "kutsal") dili bilıne yen dini (ya da etnik) yapıtlar yerel kitapçılarda bulurunakta ve hem Müslümanların, hem de gay-
ceınaat üyeleri için Türkçe, edebi anlatım aracı olarak artan bir önem kazan- rimüslimlerin eğitimlileri tarafından okunmaktaydı. Bu konuda kapsamlı ça-
maktaydl. Bu nedenle hem Karamanlıcada, heın de Enneni Türkçesinde etki- lışmalar olmamasına karşın, Batı edebiyatının yayılması ve Osmanlı okur ke-
leyici bir kitap üretimi ve gelişmiş bir basın oluşmuştur. Benzer biçimde, siminin edebi zevkinin şekillenmesinde Osmanlı imparatorluğu'ndaki Fran-
Sefarad Yahudilerinin etnik dili de yaygınlaşmıştır. izmir ve istanbul'da ib- sız basınının payı olması kuvvetle muhtemeldir.
raniceden büyük oranda arınmış Yahudi i spanyolcas ında bir Yahudi basını Bu konular, yaygın eğitimin gelişmesi (burada ele alınmayacaktır) ve
geli şmekle kalmamış aynı zamanda büyük oranda çeviri olmakla beraber son özellikle Tanzimat refonnlannın ardından yaşanan basım ve yayıncılıktaki
derece renkli bir edebi etkinlik de doğmuştur. Bu gelişme, bu dilin bazıları ta- gözle görülür yükselme gibi başka gelişmelerle yakından bağlantılıdır. Bu ge-
rafından "bozuk bir ş ive" olduğu gerekçesiyle hala küçük görüldüğü, bilgin- lişmeler aynı zamanda, genişleyen bir basın için gerekli okurların oluşmasına
Ierin ve eğiıimlilerin neredeyse tek dili olan kutsal ibraniceden daha aşağı sa- ve genelolarak okur kesiminin daha da büyümesine katkıda bulunmuştur.
yıldı ğı bir dönemde yaşand ığı için daha da şaşutıcıd ır. 19
Üçüncü olarak, yeni edebi diller ortaya çıkmı şt ır. Osmanl ı bağlamında Edebi gelişme, basım ve yayıncılık
buna belki de en iyi örnek Bulgarcadır. Gösterişsiz bir şekilde başlayan bu
edebi dil (modem Bulgarcada ilk kitap 18D6'da basılmıştır), 1878 yılına dek Osmanlı İmparatorluğu ' nda edebiyat(lar)ın gelişimi açısından en önemli dö-
Osmanlı topraklarının hemen hemen yalnızca başkentiyle sınırlı kalmış yo- nem 185D 'lerdir. Bu gözlem, kronolojik bir incelemeyle gösteıi lebilir. izle-
ğun bir yayıncılık etkinliği ve büyüyen bir basına sahip bütünüyle gelişmiş yen listede görüleceği gibi bu dönemde çoğunluğu başkentte basılmış olan
bir edebiyat diline hızlı bir şekilde dönüşmüştür.'o birtakım öncü yapıtlar ortaya çıkmıştır:

185 i (istanbul): Yarıan Paşa, Akabi Hikyayesi (Türkçe [Ermeni Türkçesi]


ckserieıin hatırına riayetcn bu tc'lilimizde dahi hsanı türki b ıll cab tercih olunmuşdur" (Tarihi ilk roman).
Napo~l'Ol/ Boıwport iiliperatom ahalii Fmnsa. cılt 1,8-9). Ayrıca. Yanan Paşıı, "klla\lUları­
1851 (istanbul): Hovhannes Hisaryan, Khosrov ev Mak 'rı/hi (edebiyat
BUZ" (bizlere rchnııma olan) diyerek saygıyla nitclediği Yenedik Mıkhitaristlcrinin ııı. Napol-
yon'a kraparca yazılmış ve Paris'teki Imprimeric Nmionale tarafindan baskıya hazırlanan kap- dergisi Banaser'de basılmış olan ilk modem Batı Ermeniee roman).
s.:,ı.mh bir Napolyon Tarihi sunduklarını duynltJşt'l1 . Bu nedenle, Ennenİecdc aynı konulliı ba:,.- 185 i (Londra): Stefanos Th. Xenos, The Devi! in Turkey
k<ı bir kitnp yazılmasını gereksiz (abes) saymıştı. Val1an P~ı H! TarilıiVapoll'01I Boııaparı
("İstanbul romanı,,) 22
hk. aynca bkz. The Begimıiııgs (!fPrimilig iıııhe Near {md Middle East: Je\\"s, Chrisriaııs ııl/d
llıfllS/iıııs.64-5. 1855 (Paris): Fiiris eş-Şidyiik, Es-sdk 'ald 's-sdk
ıs Bu slireç hk. bkz. Le\'cnd, Tiirk Dilinde Gelişme n.' Sade/eşli/e Eırt!lcri. (Arapça ilk modem roman)."
19 Krş. Joseph Nehama'nın 19. yi.iL)'11 ortalarına deı... kitap üretimi lık. gö/.lemleri: '"Ces Ii\TCs
1859 (Paris): Ambroise Kalfa, Telemak ' (Fenelon'un Avenlııres de
sonl destim:s, en general. au public lettre qui peııt comprendrc aisement l'hcbreu. On ne
commcncc a se pn!occuper de hı nıasse a demi-Icttrcc que lorsquc les ccolc:-ı ont olıveı1 line
breche dans les remparıs dont s'entoure Le fanatisınc" ["Genci olarak bu kitapların okur kit- ıı istanbul'un Scfamd kültürünUn adım adım Fransızlaştınlması hakkında bkz.. Saul 143 vd.
lesi ibraniceyi kolayca anlayabilen eğitimli kiılcydi. Yarı eğitim l i geniş kitlenin ilgi gös- 22 Bkz. 51. dipnot
tenncsi ancak okulların, fanatil.mlerini saklayan duvar l arında birer kapı açma l arıy l a ger- 23 Fransızca başlık: La vie et /es avenfllres de Fariae:, relation de ses voyages avec ses
çekle~ıi."l 711. ohservalions criliqııes sıır les Arabes el sıır /es mifres peııpies. Aynca bkz. Rene R
20 İstanbul'un Bulgariar için bir kültür merkezi olanık önemi hk. bkz.. Naçov. Khawam'ın Fransızca çevirisi, La janıbe sur la jambe.
12 TANZIMAT VE EDEBIYAT OSMANLlIMPARATORLU~U'NDAKIMLER, NELERIOKURDU? (19.-20. YüZYıLLAR) 13

Telbnaque'mm Modem Enneniceye ilk çevirisi). yük çoğunlukla misyonerler tarafından yayımlanan Rumca Apoıhiki
1859 (İstanbul): YusufKamil Paşa, Terceme-i Telemak ton o/elimon gnoseon'dan uyarlamadır). "
(Osmanlı Türkçesinde 1862'de basılmış olan ilk edebi çeviri). i 845 (İzmir): !iaare mizrar o Puerlas delOriente (ilk Yahudi İspanyolca­
i 859 (istanbul): Münif Paşa, Muhaveraı-, Hikemiyye (i 8. yüzyıl Fransız sı gazete; kısa ömürlü olmuştur).'9
yazarlannm "Felsefi diyaloglan"mn çevirisi). i 848 (İstanbul): Tsarigrad,ki Vesıl/ik (Bulgarca gazete; ilk romanlar elli-
i 859 (İstanbul): Şinasi, Terceme-i Manzihne lerden itibaren yayımlanmaya başladı: Robinson Crusoe, Paul el
(Batı şiirlerinden yapılmış ilk Türkçe çeviri). Virginie, vb)30
i 860 (İstanbul): Vasil Omrnev (i 840- i 90 i), NeSıasına/amiliya i 850 (istanbul): Ana/ali
("Mutsuz Aile"; ilk Bulgarca roman; Bdlgm·ski kniiiısi dergisinde ya- i 852 (İstanbul): Masis ("Ağrı Dağı"; belki de en etkili Ennenice gazete).
yımlandı). i 852 (istanbul): Mecmuayı Havadis ("Olaylar Gazetesi"; Vartan Paşa ta-
rafmdan yayımlanan Enneni Türkçesi gazete; kısa ömürlü olmuştur).
Dikkate değer bir biçimde, pek çok yapıt ilk olarak süreli yayınlarda tefrika
1853 (istanbul): Or Yisrael-La luz de Yisrael (İstanbul'da yayımlanan
edilmiştir. Gerçekte basm, çok daha önce gelişmiştir. Aşağıda listelenen süreli
ilk Yahudi İspanyolcası gazete; kı sa ömürlü olmuştur).
yayınlardan bazılan bir süredir yeni bir okur tipi için okunacak şeyler (çeviri
1858 (Beyrut): Hadika/ii 'I-ahbdr (kumıacaya düzenli bir bölüm ayıran ilk
romanlar, vb) sunmaktaydı. Protestan misyonerlerin yayınlarının da öncü bir Arapça gazete; Fransızca bir versiyonu da yayımlandı: Hadikaı-el­
roloynadığı belirtilmelidir; Osmanlı İmparatorluğu 'ndaki hem Bulgarca ilk ga-
Akhbar. Journal de Syrie e/ Liban)."
zete hem de Ennenice ikinci gazete onlar tarafından yayımlanmaktaydı.
1860 (İstanbul): Jumal Yisraelil (Yehezkel Gabbay tarafından kumlan
i 824 (İzmir): Le Smyrneen (ilk Fransızca gazete). 2' Yahudi İspanyolcası gazete [I 825- 1898]). l2
1839 (İzmir): Sıemaran Pilani Gileleac' ("Yararlı Bilgiler Dağan").25 i 860 (istanbul): Tercüman-, Alıvol (ikinci gayri resmi Türkçe gazete; Şi­
i 840 (İzmir): Ana/ali ("Anadolu"; Karamanlıca gazete; daha sonra İstan­ nasi ve Agah Efendi tarafından yayımlanmıştır).
bu!'a nakledildi).'6 i 860 (İstanbul): Ruznaıııe-i Ceride-i Havadis (başlangıçta Ceride-i Hava-
i 840 (İstanbul): Ceride-i Havadis (ilk gayri resmi Türkçe gazete; William dis'in eki olarak basıldı: Batı edebiyatmın yaygınlaşmasında işlevsel
Churchill adlı bir İngiliz tarafmdan kurulmuştur). olmuştur)D

1843 (İstanbul): Journal de Consıantinople el des il/terfiıs orienlmıx


(Journal de Smyrne'nin [1828- 183 ıı devamı). Sonunda bir edebiyatı destekleyecek kadar geniş bir okur kesiminin Kı­
nm Savaşı ve ünlü Islahat Fennanı (I 856) ile aynı zamana denk gelen bu dö-
i 843 (İstanbul): Ti/egra/os lu VOSPOl'U ("Boğaziçi'nin Telgrafı", Rumca
gazete; roman çevirileri yayımladı: Sue, Le Juif errand; Dumas, Mon-
ıe-Crisıo, vb)."
i 844 (İzmir): Lyuboslovie ("Filoloji"; ilk Bulgarca gazete; makaleler bü- 28 Bkz. Stoyanav, Bcilgarskaıa Vlcro:denska kııitnina, 433. Yunanca gazeteler hakkında bkz.
NasioulZik 261-367.
29 Bu gazete hk. bkz. Bunis 7-66. Osmanlı imparatorluğu 'ndak i Yahudi yayınlan hk. bkz. Nassi.
24 Groc ve Çağlar 7. Ne yazık ki Osmanlı imparatorluğu' ndaki Fransız basını hakkındaki yazı­ 30 Bkz. Gençev, Fral1fsiya 336 vd.
larda, bunlann edebi yönlerine fazla değinilmenıektedir. 31 Krş. Groc ve Çağlar 62 ve 107.
2S Resmi gazete olan Takvim-i Vekayi'nin (kuruluşu 1831) Emıcnice baskısından sonra yayım­ 32 Gabbay, M. Franco tarafından "le wJriıable jandoteli/' dIl joımıalisme israeliıe eLi Tıırqııie"
lanan ilk Ennenice gazetedir. Bu dönemin Enncnice yayınlan hakkında bkz. ''T'rk'ahay 280 olarak nitelenir. Gabbay. Türkçeden Yahudi Ispanyolcasına çevrilmiş yapıtlanyla da tanı­
mamuli vercık'i handruannere", 14. nır (bkz. Jerushalmi).
26 Bkz. "Synchronos hellenike demosiographia", 390. 33 Bu makalede, Victor Hugo'nun Les Miserables romanının özel çevirisinin (Mağdurin Hikayesi
27 "Historikai selides peri tou vyzantinou typou", 390. adıyla) özgün yapıtın ba~ımından kısa bir süre sonra 1862'de yayımlaruruş olduğu belirtilmiştir.
14 TANZIMAT VE EDEBIYAT OSMANlIIMPARATORLU~U'NDAKIMLER. NELERIOKURDU? (19.-20. YÜZYıLLAR) 15

nemde oluşmaya başladığı tahmin edilebilir." Önceki dönemlere oranla çok


daha geniş olan bu okur kesimi, okuryazarlığ ın s ınırlı yaygınlığma baki Idı­
ğında bugünün kitleselokurundan elbette çok uzakt!. Yine de o döneınin
kunnaca yapıtlarında bile modernliğin i şaretlerini görmek mümkündü. Örne-
ğin, Akabi Hikyayesi'nde Rupenig Ağa ' nın Batı stili salonunda büyük bir
maun kitaplik bulunur. Ama içindekiler pek de etkil eyi ci değildir: bazı Türk- Osmanlı Okurlarına
çe arzuhal kılavuzlan (inşa ve tomar), bir Fran sı zca alfabe (e1ijbe), Enneniee
ilk okuma kitapları ve kullanma kilavuzlan (bardez ve talimat) (s. 48); ama (Modern) Okuma Gereçlerini
Akabi, Ata/a'yı Fransızcasından okuyabiliyordu (s. 58).
Kim Sağlıyordu?

Matbaalar ve yayıncıl ar

Gü lhane Hatt-ı Şerifı'yle (I 839) yüıüriüğe konan Tanzimat refoıııı l arma dek
Osmanlı İ mparatorluğu'nun farkl ı etnik dillerindeki (Türkçe, Arapça. Rumca,
Bulgarca, Eııııeniee, Yahudi İspanyolea;ı, vb) okuma gereçleri yalnızca Os-
manlı başken ti ndek ive Tuna Beyliklerindeki basım ve yay ıncılar değil, aynı
zamanda ülke sınırlan dişlildaki matbaalaı ıarafindan da sağlanmakıaydı. Bu,
özell ikle gayrımüs li m cemaatlcr IÇlll geçerl ıydi. Onlara hitap eden kitaplar
Ba tı Avnıpa'nın Viyana, Yenedik, Leipzig, A msterdam gibi kentlerinde ba-
s ı lmaktaydı. Bununla birl ikte, i 9. yüzyılın ilk yarısında Müslüman Türk
okurlar için bile İmparatoriuk'tın çevre illerindeki matbaaların önemli bir rol
oynadığ ı belut ilmelidir; Batı dillerinden ilk çeviri ler (nadiren kumıaea olsa
da) M ısır'da bası l maktaydı. Osmanl ı şi i ri k i tapları da baş langıçta yalnızca
Kahire'de bu lunmaktaydı."
Her cemaat, kendi ne özgü niteli kler sergilemekteydi. Bunlann arasmda
Yahudi eemaati en dikkate değer öze lli ği gösteri r. Görece az sayıda Osmanlı
Yahudisi yaza rı nın kitaplan Batı Avnıpa'da bas ı lmı ştır. Yahudi okur kesimine
lı itap eden kitaplar Amsterdal1l, Yenecl ik, Florans", Livorno, Padova ya da
l4 Benzer görüşler için bkz. Ostle, "The Printing Press ... " 147; Nichanian 289. Osmanlı Ermeni-
leri , "Milli Uyanış"m önde gelen temsilcilerine atfen "1860 Kuşağı" terimini kullanmışlardır; .ı~ Üstelik bazı divanlar istanbul'da hiç basllmaIl11~tır. Kahirc'dc basılan kiıapıarın rolü ve
Türkçe için krş. Maleekova 76-8. Yunan edebiyatı 1821 'den sonra yalnızca "Osmanlı" bağ­ etkileri için bkz. Strauss. The Eg.1'lJıiwl Co/ll/{!cıioıı iıı 19111 C'CI/IIII:I' Offall/aıı !lIIelfecll/{/!
lanu içerisinde gelişmediği için özel bir durum arz eder. Hisfor\,.
16 TANZIMATVEEDEBIYAT OSMANlı IMPARATORLUGU'NDA KIMLER. NELERIOKURDU? (19.-20. YüZYılLAR) 17

Frankfurt'ta da basılııuş olmasına karşın, Osmanlı Yahudileri, Selanik'teki son ya başladı. Tarızimatreformlanndan sonra ilerlemeleri en şaŞırtıcı dÜZeye eri-
derece etkin matbaacılar sayesinde bu konuda neredeyse özerk bir durumday- şen Buıgarlann, 19. yüzyıl başında Buda ve Belgrad'da, daha sonra Eflak'ta
dı. Ustelik bu matbaacılar Doğu Avrupa'da yaşayan Yahudi yazarlar tarafın­ (Bükreş ve İbrail) birkaç matbaası bulunuyordu. 42
dan sipariş edilen kitaplan basma işini de üstlenmişlerdi.'6 Bezalel Halevi (ö. Rumiann tersine, Ermenilerin güvenebilecekleri bir anavatanları yoktu.
1752), bu kentte bir matbaacılar hanedanlığı kurarak Selanik' i 175 yıl boyun- Ermeni dilinin ve edebiyatının korunmasında 1701 'de İstanbul'da Sivaslı
ca bir kitaplar kentine dönüştüımüştü. Kent, bütün Doğu için İbranice kitap la- Mıkhitar (1676-1749) tarafından kıırulan Mıkhitarist tarikatının etkinlikleri
nn basım merkezi olan Leipzig'in bir çeşidi gibiydi (Nehama [507]). öneınli bir rol oynadı. 43 Onlann verdiği eğitim ve yayımladığı çeviriler saye-
Rum ömeğiyse bunun tam tersiydi. Rumlar için Yunan Devriıni öncesinde sinde 19. yüzyı lda yüzde sekseni İstanbul doğumlu olan Venedik ve Viya-
Avrupa'daki (Venedik, Viyana, Trieste vb) matbaalarda basılan kitaplar, Türk- na 'nın Mıkhitarist Papazları, aralarında Vartan Paşa ve Hovhannes Hisar-
çe konuşan Ortodoksiara hitap edenler de dahilolmak ÜZere, kitap üretiminde yan 'ın da bulunduğu bir genç entelektüeller kuşağı yetiştirdi. Bu kuşak, özel-
sayısal açıdan üstündü. 37 İlk modem Yunanca roman olan ve Montesquieu'nÜl1 likle başkentte yaşayan Osmanlı Emıenileri için edebiyat hareketini, basını,
Lel/res Persanes'ını tuhaf bir biçimde andıran Nikola Mavrokordato'nun dernekleri ve politik etkinliği yönlendirecekti. 44 Aynı zamanda, Mıkhitarist­
(I6g(}-1730), Philoıheoıı Parerga ("Filoteos'un Boş Vakitleri") adlı yapıtı ler, bedeli her ne olursa olsun canlandınnanın yollanm aradıklan klasik dilin
I7Ig 'de İstanbul'da yazılıruş olmakla beraber ancak IgOO'de Viyana'da basıl­ (la-apar) de sadık savunucularıydı. Öyle ki, Unc/e Tom 's Cabin gibi çağdaş
mıştı." Tanzimat refonnlan öncesinde Osmanlı başkentinde Rwn matbaaeılığı romanlan bile bu dile çeviriyorlardı. Bu nedenle, Osmanlı İmparatorlu­
yok denecek kadar azdL Hatta Devrim'in başlamasıyla ciddi bir darbe de al- ğu'ndaki dinamik Ermeni cemaati için giderek bu tür kitaplann modası geç-
mıştı. J9 Rumiar, o dönemde Osmanlı tebaasından bağunsızlığını ilk ilan eden- ti 45 Zaten Ermenilerin İstanbul'da çok iyi matbaacılan bulunuyordu.'6 Bu
di. Bunun sonucunda, oıılann Osmanlı İmparatorluğu'nun sın ırlannın ötesin- ınatbaaeılar Ruınlar, Bulgarlar ve özellikle Osmanlı Türkleri gibi çeşitli ce-
deki geleneksel destekçileri olan Batı Avrupa'daki ıııatbaacılar yerlerini gide- maatlere hizmet veriyordu.
rek Yunan Krallığı'ndak:ilere bıraktı 40 Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Rum Or- Tanzimat öncesi dönemde Hıristiyan Araplar için din kitapları çoğun­
todokslar tarafından okunan şeylerin büyük bir kısmı (Karamanlıea yapıtlar ve lukla Avrupa'da, Roma ya da Paris'te basılıyordu. Bununla birlikte, Pa-
"Istanbul roman lan''"' i da dahilolmak üzere) bağımsız Yunanistan'da basılma- ris'te başka edebiyat türleri de bulunuyordu. Fransızlar, Mısır seferi boyun-

42 Bkz. Stoyanav, Biilgarskaıa ...


J6 "._-
u.~ comman c est vıennent
· cte tous i es Balkans, d'ltalie, d'Allemagne, de Polognc. 43 Bu ıarikatın etkinlikleri ve özellikle Osmanlı Ennenileri üzerindeki etkisi hk. bkz. K.
L'impriı~ıerie est I'une des industries les plus prosperes de la ville." ["Siparişler tüm Balkan- Kevorkian 205 vd. Kimi Türk tarihçilerin savlanna karşı Mıkhitaristlerin başanlannın "savu-
lar'dan, ıtalya'dan, Almanya'dan., Polonya'dan geliyor. Matbaa şehrin en zengin endüstri le- nuhnası" hk. bkz. Pamukciyan, "Mıhitaristler Hakkında" 238-9.
rinden biri."] (Nehama 513). 44 Şair ve yazar Mıgırdiç Beşiktaşlıyan (1819- 1876), etkili bir gazete olan Masis'in kurucusu
37 Ilk ınaıbaalann 17. yüzyılda kurulmaya başlandı~ı Tuna Beylikleri (Eflak ve Boğdan) hariç. Garabcd S. Ütüciyan (1823- 1904) ve hana modem bir şair olan Taniel Vanıjan (1876--1915)
Bu ınalbaalar, Yunanca, Karamanhea, Rıımence ve hatta Arapça kitaplar basıruştır. Bu dönem gibi Batı Enneru edebiyatının önemli kişilikleri Mıkhitarisller tarafından eğiıilmişıir.
boyunca en etkin çalışan matbaalardan biri olan Venedik'ıeld Glikis basımevi hakkında başa_ 45 Bkz. Nichanian 298. istenen fıyatlar yüksek de olabiliyordu. Haliyle yerli dili teşvik etmeye
nlı bir çalışma için bkz. Veloudis. hevesli olan bir Amerikan misyoneri, "bu fahiş fiyatlan ödeyebilecek kadar zengin olanlardan
38 Bkz. Tonnet, Histoire diL roman grec 60 vd. bazılannın okuyup anlayabildiği Venedikli ve Viyanalı keşişlerin dini yazılannın İstanbul ki-
39 Dikkate değer biçimde, bu nedenden dolayı büyük bir "Milli" sözlük yanın kalmıştır. (bkz. tapçılannda sergilcn[diğinden]" (Dwight 255) söz eder.
The Begimlings olPl'inling 21 vd.) 19. yüzyılda istanbul'daki Rum matbaalan ve basını üze- 46 OsmanJı imparatorluğu'ndald Enneni yayıncılığı üzerine en iyi kaynak hala, "Teotig"in
rine kapsamlı bir çalışma henüz bUIWlmamaktadır. (Teotoros Lapçinciyan; 1873- 1928) Enneni yayıncılar vc matbaacılar hakkındaki kapsamlı
40 Sonraki yıllarda, bu konudan haberdar olan Batılı bir gözlemci şöyle demiştir: "Bütün olarak dağarcığıdır (Dib /i Dar). Enncni basım kOlıüri.inün yüksek standart lannın bu başanlı örneği,
bakıldığında, Türkiye Rumlan bu açıdan diğer tüm Türk tebaasından daha donanıınlıydı. On- Ernıeni yazısının icadı ve Enneni matbaaeıl ığının başlamasııun yıldönümü münasebetiyle
41 lann çok hızlı bir biçimde gelişen Atina11 yaü'1rlan vardı" (Dwight252). Osmanlı başkentinde yayımlaıınuştır. istanbııl'da basılan ilk Ermenice Idtaplar hakkında bkz.
Bkz. 5 1. dipnot. R.H. Kevorldan 112-13 ve 120-39.
18 TANllMATVE EDEBIYAT

OSMANlı IMPARA TORLUCUNDA KIMLER, NELERIOKURDU? (19.-20. YÜzytLLAR) 19

ca propaganda amaçlı muhtelif Arapça ve Türkçe risaleler ve kitapçıklar


basmıştır. Üslup sorunlarına karşın, bunları okuyanın yalnızca tarihçi EI- na'daki İnıparatorluk Matbaası tarafından basıldı. Bu yayın, daha sonra bir par-
düzeltilerek istanbul 'daki EI-Cevaib matbaası tarafından da basıldı ve hatta
Cebeni olmadığını var sayabiliriz. Aynı şey, Fransız tercümanlar Bellet':te,
Kieffer ve Sylvestre de Sacy tarafından çevrilmiş olan "Bir Osmanlı müez- :apçaya da çevrildi (aşağıya
bkz.). Aynı
yazann başka
bir yapıtıolan dipl~­
zinin dindaşlarına hitaben vaazı" başlıklı küçük bir broşür için de geçerliy- matik ve politik teriınıere dair Manuel ıenniııologıque Ji'ança/s-olfoman i
di. Bu broşürlin Türkçe çevirisi (Miiezzin-i Osmaniden kendii dindaşlarma (1870) Osmanlı İnıparatorluğu 'nda halırı sayılır bir itibar gördü. ..
Iıiıab ol/man nııı/eııdıır), Osmanlı tarihçi si "Mütercim" Asım'ın tarihinde de Ali Suavi'nin MlIhbir'inde de yazan Ingılız bılgın Charles Wells (o.
yer almıştır'7 Broşür 6000 kopya dağıtıımıştı. Napolyon'un Bıılleıins de la 19 i 7), Londra'da politik ekonomi hakkında ilk Türkçe kitaplardan birini
yayımladı. 50 Londra, i 9. yüzyılda Müslüman:-Hırıstıyan çekışmesı açı­
Grande Arnl/!e'si de bazı önde gelen Şarkiyatçı bilginler tarafıııdan Türk-
sından da önemli bir roloynamıştır. çeşıtlı dıllerde Hırıstıyanlık karşıtı
çeye çevrilmişti (1805-1808)'8 Ali Ufki Bey (yani, Albertus Bobovius, ö.
1675) tarafından 17. yüzyılda ilk çevirisi yapılan Türkçe inci i de Daniel olemik yapıtların yanı sıra K.G. Pfander'ın Balance of Trıııh'unun ve
Kieffer (1767-1833) tarafından gözden geçirilmiş haliyle ilk olarak Paris'te
~Sırıann Anahtan"nın (Miftahıı 'I-esrar) Türkçe çeviri leri Londra'da ba-
sıldı (1861). 'Abdullah et-Tercüman el-Mayilrki olarak bilinen ıspanyol
basılmıştı (1819: Yeni Abit; 1827: bütün Kitabı Mukaddes). Aynı durum,
dönmenin Tulıfelii 'I-Erib fi'r-reddi 'aıa ehfi 's-salib (1420) adlı kıtabının
Mıkhitarist Papaz Hovhannes Zohrabyan tarafından krapar'dan Modem
yeni baskısı "Murad İstanli" olarak bilinen ingiliz dönme (muhtemelen
Enneniceye yapılan ve 1825'te Paris'te basılan inci i çevirisi için de geçer-
liydi. Faris eş-Şidyak'ın ünlü romanı Es-sak 'aıa's-sak da 1855'te Paris'te Baron Herıry Edward John Stanley of Alderley; 1827-1903) tarafından
yapıldı. 129011873'te Londra'da yay ıml anan kitap, aynı zamanda Istan-
basıldı. 1860'lar ve i 870'lerde Fransız başkentindeki Türk sakinler ve poli-
bul'daki bazı sahaflarda da bulunuyordu. Rumca "İstanbul Romanları"nın
tik mülteciler (Şinasi, Ali Suavi, vb) son derece etkindi. Onlar da Benjamin
en ilginçlerinden biri olan İzmirli Stefanos Th. Xenos'un (1821-1894)
Franklin'in çok popüler olan The Way lO Wealıh'i gibi birkaç dikkat çekici
yapıt çevirdiler'9 yazdığı "Türkiye'deki İblis; yahut istanbul 'dan Manzaralar" da Lond-
ra' da yayımlanmıştı. 51
Paris' in yanı sını Viyana da bu açıdan önemli bir role sahipti. Ennenice,
Son olarak, misyonerlerin yayınları gelir. 17.- 18. yüzyıllarda, Roma'daki
Yunanca, Bulgarca ve Yahudi ispanyolcası pek çok kitap Avustıuya başken­
Propaganda matbaaları, özellikle Arap Hıristiyanlara uygun okuma gereçleri
toıde basllnllştı. Ünlü tarihçi Joseph von Hammer (1774-1856), Türk şairlerin
sağlama açısından işlevseldi. " 19. yüzyılda öncelikle Birleşik Devletler'den
yapıtlannı da yayunladı. Hanııner'in 1833'tc Sultan ii. Mahmut'a sunduğu
gelenler olmak üzere Protestan misyonerler başı çekiyordu. i 820'lerde Malta
Marcus Aurelius'tın Türkçeye çevrilmesiyle ilgili öneri Osmanlı arşivlerinde
matbaalan, Beyrut'a ve diğer yerlere aktarılmadan önce bütün Ortadoğu için
saklanınıştır. Ünlü Şarkiyatçı bilgin ve tercüman Ottocar von Schlechta-
Wssehrd'in (J 825-1894), "Milletler Hukuku" üzerine Alman kaynaklanna da- kitap üretimi merkezi 0lmuştu 5J Fransız Cizvitler, Imprimerie calho-
Iique'lerini 1848'de kurdu. Robinson Cn/soe'nun Arapça'dan yapıldığı söy-
yanarak hazırladığı bilimsel inceleme (Hııkıık-i Mi/el), 126311847'de Viya-
lenen ilk Türkçe çevirisi (1864), rahatlıkla 1835'te Malta'da yayımlanan çe-
47 Bkz. Tarih I, 313-317. Bu metinde Napolyon, islam'ın müttefiki ve dostu olarak tamtılırken viriye dayandırılabilir.
Rusya aleyhinde sözler bulunmaktadır.
4H Bunlar, Türkçe olarak ffirih-i isevinin sekiz yüz beş senesi yahud tan h-i hicrinin bin iki yüz
yiginni senesinde França Devleti ile Avusttuya ve Mosko(v) Devletleri beyninde Nemçe ve so ilm-i Tedbir-; Mülk. .
Avusturya memalikinde vaki olan ceng ü screre dayir havadisnamclerin tercümesidir başlıgı sı Ho Diavolos en Tourıda eloi skenai en Koıısıa1llinoııpolei. Bu kitaptan önce yapınn Ingilizce
altında iki cilt olamk basılnuştır. bir çevirisi 1851 'de yayımlaruruştl. Bu roman hk. bkz. Tonııeı, "Les premiers romans grecs a
49 Tarik-i refiı/ı. Amerika meşahir-i hükemcL'imdalı Frankleıı 'iıı bil' mc;;adda irad o/ıınacak yol/ıı sujct turc".
terrib ey/ediği ııııtl/kdıı!'. Bu çalışmaımı rarklı bir Türkçe çevirisi istanburda aynı yıl yayım­ S2 Bkz. Heyberger 440. . .. .
lanmıştır: Tarik-i Senet e;; i m,:mef-i Rikardos. S3 Bkz. Glass; Malta'da basılmış Türkçe kitaplar hk. bkz. Roper, "Turkish Prıntıng and Pubhsh-
ing in Malta in the 1830s".
20 TANZIMATVEEDEBIYAT
OSMANlıiMPARATORLUaU'NDA KIMLER, NELERIOKURDU? (19.-20. yüzyıLLAR) 21

Misyonerler titizce kaydını tuttuklan yayın larının etkisini bazen abartma Kitapçdar
eğilimi sergi lemiştir. 54 Aneak, günümüzde hakkı yeterince teslim edilmeyen
bir gerçek de var ki, Osmanlı İmparatorluğu'nda kullanılan pek çok yazılı dil İlk kitapçılardan 19. yüzyılın başlarında Batılı seyyahlar söz eder. Bun-
(Bulgarca, Amavutça ve özellikle Modem Ennenice), 55 oluşumunu büyük lardan başkaları da daha önceden var olınuş olabilir ama yabancı seyyahlar
oranda Protestan misyonerlerinin çabalanna borçludur. Arap Ortadoğusu 'nda bunlan nadiren bulmayı başannıştır. Enneni kitapçılann ıstanbul'da 18.
ortaya çıkan nahda hareketi, Protestan misyonerlerin çalışmalan ya da Suri- yüzyıldan beri olduğu söylenir." 19. yüzyıl başlannda Mercan Çarşı­
ye, Lübnan ve hatta Imk'taki Katolik kurumların çabalarından ayrı düşünü­ sı'ndaki "Kitabc! Markar" (1789-1845), özel bir üne sahıptI. Zından­
lemez. Arap modernizminin anahtar kişiliklerinden olan Ffuis eş-Şidyiik kapı'daki ilk Rum kitapçılardan biri olan İoannis Hapsulas' tan 1816'da söz
(1804--1887), ikinci baskısı Rev. Henry G. Williams tarafından Londra'da edilir (Gedeon, Aposemeiôrnata .. . 188).
yapılan Practical Grammar of the Arabic Language adlı kitabının kapağında Birkaç yıl sonra iki Fransız seyyabı Joseph Michaud (1767- 1839) ve
"Malta Üniversitesi 'nde sabık Arapça profesötü" ve "K.itab-ı Mukaddes'in J.J. François Poujoulat (1808-1880), Galata'da "Batılı edebiyatlanmlZa da-
Arapça çevirmeni" olarak anıIınaktadır. ir" kitaplar satan çok küçük bir kitapçı keşfetmişlerdi. '· Bu dönemdeki ki-
Misyonerlerin yayınları prensipte Osmanlı İmparatorluğu'ndaki tüm tap ticareti hakkında belki de en iyi belgeleri bırakan Charles White," özel-
cemaatlerden okurlara hitap ediyordu. Asılolarak Hıristiyanlan, nadiren likle geleneksel sahafların sattıklanyla ilgilenmiştir. White, aynı zamanda
Yahudileri ya da Müslüman Türkleri kendine çekıniş olsa bile bu yayınların Enneni kitapçıların yalnızca Yenedik'te basılmış dini yapıtlan sattığını da
etkisi küçüınsenmemelidir. Aralannda İngiliz misyonerleri tarafından gözlemlemiştir. .. . . ...
1855- 1858 arası yayımlanan EI Manadero ("Kaynak") dergisi de bulunan Alınan bir gözlemciye göre, 1847'de Beyoğlu'ndakı kitap tıcaretı bın bır
Yahudi İspanyolcası yayınlar pek başanlı olamamış gibi görünüyor. İstan­ Batılı diğeri de bir Enneni tarafından işletilen iki kitapçıyla sınulıydl. Yeni
bul' daki Aınerikıın Kurulu (American Board) çok az sayıda Arap harfii kurulmuş olanın sahibinin adı Wiek' ti ve gözlemcinin deyimiyle yalnızca
Türkçe kitap yayımlamasına karşın,'6 kurulun Yunan ve Enneni harfii ya- "nouveaules de Paris" ["Paris'ten yeni buluşlar"] satıyordu: Eugime Sue ro-
yınlanrun sayısı hatırı sayılır bir düzeydeydi. Bununla birlikte, bu yayınlar, manlan (Les Mysteres de Paris, Le Juij errant) vb. Göziemeiyi hayal kınklı­
Türkçe basım kültürünü belli bir oranda etkilemiştir. Misyonerlerin resimli ğına uğratan ise burada Türkçe sözlük ya da dilbilgisi kitabı gibi hiçbir "bi-
gazeteleri, Türk yayıncılan ve matbaacılan bunlardan klişeler ödünç alacak limsel şey"in (wissenschaftliche Dinge) bulunmamasıydl. Ikincısı, bılimsel
kadar kendine çekıniştir. kitaplan60 olan "İskender" adında bir Enneniydi ama bunları satrnakta pek ıs­
tekli değildi. Özellikle de din üzerine kitaplan satmaktan kaçınıyordu çürıkü
s4 Krş. Dwight 286: "bu okulun ve Türkiye'deki ve Yunanistan'daki hemen hemen diğer bütün
bUyük okullann ıemel egitim kitaplanm Amerika'ya borçlu oldugunu faık etmek sevindiriciy-
di". Protestan misyonerleri tarafindan yayımlanmış kitaplann etkileri hakkında epeyolumsuz
farklı bir değerlendinne için bkz. A. Ubicini'nin göz1em1eri, Letters on Turkey, II, 398-400. Ki- S1 Tuğlacı, ilk Ermeni kitapçılann i 730'da açıldığını söyler. Bunlann ilki Erzurum1u Manuk .a~ı
tabın çevimıeni Lady Easthope bu noktada bir açıklama notu dilşme ihtiyacı duymuştur. biri tarafından işletilmekteydi. Manuk, matbaasını 1699'da kurmuş olan Astvadzadur Tıbır ın
ss Modem Ennenicenin ilk dilbilgisi kitabı 1847'dc İzmir'de basılmıştır; yazarı, Amerikan mis- (ö. 1748) kitaplanru saııyordu. (bkz. Tu~lacl 48-56). .. .
yoner Elias Riggs'dir (181()- 1901). önsözde Riggs şöyl e der: "çagin manhgi ve insanhgin Çl- 58 MichaudIPoujoulat, cilt 2, 210: "U n'y a qu'un librarre aConstantı~ople qw ve~e des lıvres
karıan yazarlann düşüncelerini daha önce oldu~ gibi çok az kişinin anlayabildiği bir lehçe
appartenant anos litteratures d'Occident. Je suis monte plusieurs foıs dans sa boutıque a.Gala-
örtüsünUn altına saklamak yerine yurttaşlarının yerli dillerini tüm zenginli~yle özgürce kulla- ta; cette boutique, placee presque sous les toits, a cinq ~u ~ix pied carres." ~"K~nstantınop<r
narak mUmkiln oldugıınca geniş ıoplu luklara yaymasuu gerektirir" (3). lis'te bizim Batı edebiyatlanmızaait kitaptan satan tek bır kıtapçı var. Galata dakı mağazasına
56 Hemen hemen hepsi George F. Herrick (1834- 1926) tamfından yazılmış olan bu kitaplar şun­
birçok dcfa gittim; bu magaza çan kaıında, beş altı kadem karelik bir yer.")
lardı: Iıiknd ve ibadeı yani protestan/arın itikod ve ibadetine göre din-i mesihi beyanmdadır 59 Bkz. White. .
60 Başka şeylerin yanı sıra Fransız tercUman ve Şarkiyatçı bilgin Thomas Xavier Bianchi'nin ki-
(1884); Td!im hakkında tasavvural-I miitenevvia (130111884), Abraham Linkon reis-i sadık
(1885), ilm-i ilahi-ilabii (1885). Bkz. Hertick 375-8. taplanru da dagihyordU.
22 TANZIMAT VE EDEBIYAT
OSMANLlIMPARATORLU~UNDA KIMLER, NELERIOKURDU? (19.-20. YüZYıLLAR) 23

bu durumda basit bir el koyma cezasından daha ciddi yaptmmları göze almak Matbaalar da çoğu zaman küapçılar gibi işlerdi. Bunlardan bazıları
zorundaydı. 61
hDII/mes de /el/res [kalem erbabı] için buluşma yerleri olmuştu. Osmanlı okur
Bu kitapçılar büyüyen bir kitap ticaretinin güçlü kanıtları olmaktan . . i'çın' "okuma evi" anlamındaki kıraathaneler de çok önemlı bır rol oy-
kesımı . .
uzaktı. Bununla birlikte, 19. yüzyılın son otuz yıl ında sayıları çoğaldı. tır i 27311857'de Enneni asıllı Dikran (?) Serafım Efendı tarafından Is-
Indicaleur Oltoman'da ' Iistelenen kitapçıların sayı sı 1882'de 34, l889'da
6 namış . . ""66'
tanbul'da Divanyolu'nda açılmış olan Klraaıhane-ı Dsmam deki kıtaplar
49 ve 1912'de 63'tür.
ve gazeteler sayesinde Türk yazar!arının çeşitli kuşakları ~~dem edebıyatla
tanışmış ve edebi zevklerını bu dognılıuda gelıştırebılınıştır.
Kataloglar
Tanzimat reformları öncesinde
İstanbul kitapçılarının ilk katalogları bun lardan çok daha kayda değerdir. Bu
yayımlanmış okuma gereçleri
kataloglar, ilk kitapçılann kurulmasından ya lnızca yarım yüzyıl sonra basıl­
maya başlanmıştır. Atina Üniversitesi'nden mezun olan ve ilk kitapçı dük-
19. yüzyıl başında Osmanlı İmparatorluğu ' ndaki gayrimüslim okurlara hitap
kiinlannı 1858'de Galata'da kuran Andonios ve Nikolaos Oepasta kardeşler,
eden edebiyat hala büyük oranda ortaçağ geleneklerinin bir devamıydı. Bu
i 869'da bu tarihten itibaren düzenli olarak çıkaracaklan ilk kataloglarını ya-
edebiyatta dini konular başı çekiyordu; okurlarm çoğunluğunun sahip olduğu
yımladılar. Türkçe kitaplara dair katalog yayımlamayı ilk göze alan, Türkler
kitaplar arasında da bu konular öne çıkıyordu·' Bu gerçek, bizimle aynı ko-
arasında "Kitabeı Arakel" olarak bilinen Ermeni Arakel Tozlıyan'dı (ö.
nuda yazan neredeyse tüm yazarla r tarafından kabul görmektedir.9 Bu du-
1912)·3 Onun ilk kataloğu (1301/1884) çok başanlı oldu ve özellikle Batılı
Şarkiyatçı bilginler tarafından takdirle karşılandl 64 Daha sonra İstanbul'daki
neredeyse her ınatbaacı ya da kitapçı kendi kataloğunu yayıınladı. Ermenice Mı Bkz. Scrvaıi, Indimteıır Ortama/l /IIıı<;(n} 151
kitaplar için kitapçı Bedros Balenız'in kataloğu özellikle önemlidir. 67 Bkz. Ünvcr. İstanbul'daki luraathaneler hk. aynca bkz. Sırauss. "RomUlıla,. ah' O Rommılar.'
Lcs debuıs de la lecturc müderne dans l'Empifc 01l01113n" 140~3: ve GeorgeOll 67.70 ..
E/-Cevaib matbaasında bulunan kataloglar çoğunlukla Şarkiyatçı bir okur 68 ilk dini kitabın, bilinen nedenlerden dolayı ancak 1803'IC basıldıg-, D.sınanh Türkçesınde ızıc~
kesimine hitap ediyordu. l876'da kurulmuş olan Farsça Alıler gazetesinin yen dönemde dini kitaplar da önemli bir yer teşkil eder. Bkz. Beydilli, Tiirk Bilillll'e M{/ıb{/a~
aynı adlı matbaası da çok etkindi . Bu matbaanın Babıali Caddesi 'nin yakınla­ etlık. .. 254~59; ayrıca bkz. Schulze 29~ 72. .. .
li9 Emıcl1i kitaplan hk. krş. "Une part impor((ıııte dilli/ordu! elai( encore represeıııee. aıı de?l~t
rındaki Ebussuud Caddesi'ne taşınmadan önce ilk olarak Sahatlar çarşısı'nda diL \'iecle, par fes livres religielLc Bih/e, EI'Cmgiles, Ritueı, Brl'viaire, Ca/eııdner.. poesıe
kurulmuş olan kitaPÇlsl, postayla satı ş yapıyordu. Kitapçı; Suriye, Mısır, saeree de Cregot'e de NClndg et Nerses Clıııorha/i, hagiogmphie, historiens de ı"Eghw, ele.
Hindistan ve İran'daki kitapçılarla kurduğu temaslar sayesinde bu ülkelerde tandis qııe la "NoUl'elle liııeralııre '. p/us milirame. \'Oyait ses proportions ~1.lg/~lenter ~Hfil de:~:
amıees, ei }iııit par S/lpp/aııti',. d~Iİlıiliı'emelıl /a .wpn!lII11lie diL fiı're d eglıse "pres J~60
yayımlanmış kitaplan Osmanlı başkentinde satabiliyordu. Yahudi İspanyol­ ["Yüzyılın başında pazann önemlı bir böllimil h,1la dini "'itaplardan oltlş~:ord~: Temıt, .[.ncı!.
cası kitaplar için l899 'da Kudüs'te bir kitapçı kurmuş olan Salomon İsrael Ayin Kitabı, Dua Kitabı, !akvlı.ıı, .Kri~or Naregat~i.ve Ners~s Şn~orhalı.ye ~~t. kutsal ~lı.rIer.
Şerezli 'nin kataloglan özellikle değerlidir'" aziz menakıpname1eri, Kilıse tanhçılen vs. Daha mılıtan olan Yenı Edebıyat ı se yıll~r ıçı~de
alanını genişletti ve 186<l'tan sonra kilise kitabını kalıcı olarak tahtından e~i:'] (K. Kevor~ıan
ve S. B. Paboudjian 7S): Yahudı kitapları Ilk .: "Ce salı! ıou}oıırs fes Sempııel7leJ/es quesııoıı.s
de CU/fe et de jurispnfdeııce cMfe er commercia/e qui absorbem leıır att~nt!o" et fonı ~e~~'~L~
61 Bkz. "Zusland des Buchhandels in Pera" 208.
de leıırs elUdes eı de leıırs recherches. Lews (J!u\'res coıısfiflılem, eLi generaf, ıll/e repeflflOlI
62 Bir Osmanlı Yahudisi olan Rafacı S. Servati tarafından yazıhnaya başlanmış olan bu ticaret Iu~ des ecrits de leıırs predece.ueıırs. Ce so/ıt des recııeils de c0/1Slılta/i~IıS jııridiqııes ~~
lavuzu ilk kez 1868'de L 'Indicareur Coııstanrinopolitain başlıgıyla yayımlanmıştır.
ca.<:ııisfiqııes, des variCles sıır Le Tahnud eı 01'11l' le Miclme Tora de MaiiılOllIde. des sermoııs
63 Bkz. Seymen.
["ilgilerini çeken, çalışma ve araştınnalarına konu olan Ile.p i~adet ile sivil ve ticari hLLkukl~
64 Arakel Kitabhanesi Esami-i Küriibii. Bu kataloğun başansı hakkında Arakel'in 1304/ 1886'da
ilgili cbedi sorulardır. Eserleri genelde kcndilcr~mlen. ön~ckı~erın.yazdıkJarı~~~ te.krarlar; hukukı
yayımlanan ikinci kataloğa yazdığı önsöz özellikle ilginçtir.
6S Bkz. Loewenthal i ID~12. ve vicdani isıişare derlemeleri , Talnıtıd ve Maımonıdes c aı.t Mışne Tora uzenne yazılar, va~
azımdan oluşur."] (Nehama S42). "18SD'lere kadar Yahudi lspanyolcas ı yapıılar hahamlar ya
24 TANZIMAT VE EDEBIYAT
OSMANUIMPARATORLUGU·NDA KIMLER. NELERI OKURDU? (19.~20. YÜzyıLLAR) 25

rum, "yeni" çeviri edebiyat için de geçer/iydi. Beyoğlu'nda Mıkhitar tarafın­ kanıya göre bu hareket i 850' leri n sonuna doğrubaşlamışsa da Batı dillerin-
dan yayıınlanan ilk kitaplardan biri olduğu söylenen Thomas il Kempis'in den Türkçeye yapılan çevirilerin, genellikle edebı çevırılerın başlama noktası
Imi/atio Christi'si ya da Kardinal Bellarmino'nun Doctrina Christiana'sı sayılan i 859'dan çok önceye dayandığı da bir gerçektir." .
(1603) gibi Arapça ve Ermenice çevirilerinin 17. yüzyılda çoktan basıldığı "Klasik" yazarlar kavramı uzun bir süre Osmanlı Türklenne yabancı kal-
öğretici klasik yapıtlan içeren bir tür "H ıri stiyan" kanonu bulunuyordu.70 mıştır. Bu konu Osmanlı dergilerinde ilk kez 19. yüzyıl sonunda tartışılmaya
Cizvit Paolo Segneri'nin tövbe kitabı II Penitente istruiıo a ben conJessarsi, başlanmıştır. Tanzimat döneminin ardından Antik Yunan kültürüue. duyulan
18. yüzyılda Arapçaya çevrilmişti ve Suriye'de en iyi bilinen kitaplar arasın­ yadsınamaz bir ilgiye karşın, filozofları da kapsayan antık k1asikle~n çevırı­
daydı. 71 Bu kitaplann çoğu daha sonra Yunan ya da Ermeni harfleriyle ba- leri Müslüman Türkler, Araplar ya da Yahudıler arasında kayda deger bır po-
s ılmış olarak Türkçeye çevrildi. Ömeğin, Segneri'nin Penilenle'si Vene- pülerlik kazanamamıştır. Aristoteles'in De Causis'inin Ermenice bir çevirisi
dik'teki Mıkhitaristler tarafından Ermeni Türkçesinde yayımlandı (1827)72 İstanbul'da l750'de çoktan basılmıştl. Mıkhitaristler, Antik Yunan'ın klasik
Son derece popüler olan bir başka yapıt da İstanbul'daki Danimarka Sefare- azarlannı sistemli bir şekilde çevirmişlerdir (eğitimli Rumlar bunları özgün
ti'nde Ermeni tercüman Hovhannes Yeremyan tarafından Le Tourneur'üu ~iııerinden okumaktaydı) fakat Osmanlı
Türklerinin ve Araplann bu konuda-
Fransızca versiyonundan Ermeni Türkçesine çevrilmiş olan Edward ki girişimleri zayıf kalmıştır. Ömeğin, Homeros'un ilyada 'sı 1843'te Erme-
Young'ın (1683- 1765) Night Thoughts'uydu n
niceye çevrilmişti. Ne var ki, bundan yaklaşık yanm yüzyıl sonra yapılmış
çeviri hareketi ve bunun Müslüman Ortadoğu'daki özellikle Türkçe ve ayn ayn girişimlere karşın, bu yapıtın tamamlanmış bir Osmanlı Türkçesı
Arapça açısından modem edebiyatın yükselişinde oynadığı önemli rol iyi bi- versiyonu bulunınamaktadır.'6 İstanbul 'da 19. yüzyıl sonunda kaleme alın­
74
linmektedir. Daha seyrek olarak fark edilen ise bu hareketin gayrimüslim mış olan Süleyman el-Bustani'nin ünlü ama pek de popüler olmayan Arapça
cemaatlerde çok daha Önce başlamış olduğudur. Türkçeye çevrilerek Arap çevirisi, tekil bir ömek olarak kalmıştır. 77
harfleriyle basılmış olsaydı Doctrina Christiana ya da Iıııilatio Chrisıi'nin Bir bütün olarak Antik Yunan yazarlarının ı 9. yüzyılda Osmanlı Türkçe-
Müslüman Türklerin ya da Yahudilerin ilgisini pek çekmeyeceği doğru ol- sine çevirilerine dair kayıtlar son derece azdır. Bunwı da ötesinde, ilk çevirile-
makla birlikte, Batı 'yla kurulan yakın temas, Batı dillerinden dindışı yapıtla­ rin çoğu gayrimüslimler tarafından yapılmıştır. Rum Georges Rhasis
rın sayıları sürekli artacak bir şekilde çevrilmesine yol açımştır. Bunlar genel- ("Yorgaki Razi"), Arrianos'un Anabasis Afekmndru'sunu çevirmiştir (Bulak
likle diasporada yayımlanmı ştır. Özellikle Rumiar, Avnıpa edebiyatından 1838).'8 Başka bir Rum olan Vasilaki Vukas ("Vasiliiki Efendi"), Lukya-
kurmaca yapıtların ve bilimsel kitaplann çevri lmesinde başı çekmiştir; bunla- nos'un Peri Parasiıu'sunu çeviıtniştir {i 870'te baslldl).'9 Türkçede yiıtni altı
rı Ermeniler yakından izlemiştir. Belirtilmesi gereken bir gerçek ise bu çeviri Antik Yunan filozofunıın yaşamlanna dair ilk kısa yapıt, bir Ermeni olan
hareketinin İmparatorluğun Türkçe konuşan tebaasını da etkilediğidir. Genel
7S Aynı zamanda 1830'lardan başlayarak Mısır ' da yayımla nmı ş Türkçe çevirilerden de söz et~
rnek gerekir. Bunlann arasında, örneğin Mamıscrir vemı de Ste Heleııe, Türkçe okur l~~ yenı
da dindar yazarlar tarafından İbranice ve Ladino dillerinde hazırlanmış din konulu kitaplardan
bir kişisel an1atl türü örneği olan otobiyografıyle tanıştınnıştır. Mısır'~ki T~kçe çevmler~.
oluşuyordu [.:.1 BlUmnJa birlikte, izleyen on yı llarda popüler edebiyat yapıtlan, çoğunluğu bkz. J. Strauss, "Turkish translations from Mehmed Ali's Egypt. A pıoneerıng effort and ıts
Fransızca ve ıbranice olmak üzere diğer dillerden çCvrilmeye başladı". (Loewenthal 99). Ka-
results".
ramanlıea ve diğer dillerdeki yapıtlar hakkında da benzer gözlemlerde bulunulmuştur.
76 Bunlar: i/yada Eser-; Homer (istanbul 130111887), çev. M. Naim F~eri (1846-1900; bir Yu-
70 Bkz. Balagı"m 54 vd; Nersessian 49.
nan okulunda eğitim görmüştür); iıyas yalmd Şair-i Şehir-i Omiros (Istanbul 1316/1898), çev.
7ı Arapça bir çeviri olan Kitabıı miirşidi 'I-hat;' 1747 ve i 794'te yayımlanmıştır; aynea bkz. Selanikli Hilmi. İki çeviri de ilyada'mn yalnızca ilk bölümlerini kapsar.
Heyberger 440.
77 Bu çeviri hk. bkz. Khoury.
72 Türkçe başlık: Tövebekyar adam eyi hosdovanank olmak için talimat.
78 Aynca Yunancadan çevrildiği söylenen Arapça bir "BüyOk İskender Tarihi" de vardır (TarıIili
73 Yımgfeylesofunjiğanleri. yaxod Yungım geceleri, 3 ci lt, Vcnedik 1819; 2. basım 1836. Bu ve
ıskender zi'l-karneynii "-Mekdlini, Beynıt 1886). Bkz. Le Iivre et Le Libanjıısqıı 'il 1900, 323.
diger çevirilerden ömekler lık. bkz. Krafft 14-16.
79 Bu yapıtlar hk. bkz. 1. Strauss, "The Mil/e/s and the OllolTIan Language: The Contribution of
74 Krş. Ostle, Modem Lileraıııre ...
Onoman Greeks to Onoman Lettcrs (19th- 20th Centuries)".
26 TANZIMAT VE EDEBIYAT
OSMANUIMPARATORLUGU'NDA KIMLER, NELERloKURDU? (19.-20. YüZYıLLAR) 27

Krikor Kumaeyan tarafından yazllınıştır'O Türk yazar Ali Suavi (1839-1878), Teş/ıiz- i Ezhiin ("Hayvanların Zihin Açıc ı Maceraları")~ çeviren Osman Rii-
Kehes 'in Tablosıı'nu çevinniştir; ama bu seçiminde kitabın İbn Miskeveyh ta- sın (I 294/1877)'6 Diyarbakırlı Agop Lütıı adında bın tarafından yapılmış
rafından Arapçaya çevıilıniş olmasından özellik le etk ilendiği anlaşılmakta­ lan Terceme-i Ye-::opos (1290/1873) muhtemelen Erıneniceden çevnlnuştl.
dır'l Öte yandan, Türkçe konuşan gayrimüslimler klasik yazarları, Yunan fi- ~unıarın yanı sıra, bu kitabm Karamanlıea ve Ermeni Türkçesine daha önce
lozoflarıııı ve benzerlerini daha önceden Türkçe çevirilerinden okuma olana- yapılmış çevirileri bulunmaktadır. Ne ilginçtir ki, Ezop'un fabllamım ılk
ğına sahipti." Birkaç ömek vennek gerekirse, Epiktetos'un EI Kilabı Türkçe çevirisi i 852'de Kiril harfleriyle yapılmıştır'? .
(Enchil'idion) M ıklıitaristler tarafından i 837'de Emıen i Türkçesine çevrilmiş­ Tarihçiler arasında Herodot, görece iyi bilinmekte ve Ortadoğu'nun eskı
ken" Arisıoteles'e izafe edilen ve Physiognomica diye adlandırılan kitabın tarihiyle ilgilenen her eemaatten okurların ilgisini çekınekteydi. Herodot, da-
Karamanlıca çevirisi 18 i 9 gibi erkcn birtarilıtc İ sta nbul'da oıtaya çıkmıştı. 84 ha soııra Türklerin erken dönem tarihleri hakkında ana kaynaklardan bın ola-
Yunan filozoflanna dair ilk Arapça yapıtlar Bulak'ta basıımıştı ve Rita'a rak kabul edildi." Antik Yunan tarihi, bazıları oldukça erken basılan birtakım
et-Tahtavi bu çevirilerle bizzat ilgilenmi şti. Bunlar İstanbul'da da okunuyor, Türkçe ve Arapça yapıtta ele alınmıştır." Oliver Goldsmith'in Antik Yunan
hatta bazen yen iden basılıyordu. Alimler de dahilolmak üzere Osmanlı Türk- tarihi üzerine yazdıklarınm da Doğu Akdeniz'de popüler olduğu anlaşılmak­
leri arasında felsefeye duyulan ilgi, i 860 ve i 870' Ierde önemli derecede arttı. tadır'". Onun Roman HistOf)'fi'olıı the Fol/ndation of ıhe CiIy of Rome to the
Ününü özellikle romanlaruıa borçlu olan Ahmet Mithat Efendi (1844-19 i 2), Desımc/ion of the Wesıem ElIlpire ( 1769) adlı kitabı, Erıneni Türkçesine bile
aralarında Teodor Kasap'ın Fransızca ve Rumca da basılan mizah gazetesi çevrilmişlir 9ı Öyle görünüyor ki, kitabın Arap harfli Türkçe bir çevırisi. bu-
D(l'ojen sayesinde adı duyulmuş Diogenes'in de bulunduğu Yunan filozofları lunmamaktadır. Osmanlı Türkçesinde ilk kapsamlı Roma tarıhı kıtabı
hakkında pek çok makale yazmıştır" Bununla birlikte, o dönemde Baıı fel- i 887'de yayımlaıunıştır. 9'-
sefesine yaklaşım hala nazik bir meseleydi; ne de olsa, "felsefe" terimi bile Gayrimüsliınler tarafmdan yapılan çevirileriyle uzun süredir bilinen diğer
tutucu din çevrelerinde yasaklannuştı. yapıtlar en sonunda Müslüman okurlam da ulaşmıştır. Buna ilgmç bır ömek.
Rum, Bulgar ve Erıneni okurların bir süredir aşina olduğu Yunan "filo-
zof'larından biri Müslüman okurlar arasında da gerçekten popüler olmuştu:
~6 Bu yazar, Ezop'uıı üıbllannm nDO'lar gibi erken tarihlerden itibaren istanburdaki Mekteb-i
Ezop (Aisopos). Onun fabllarının pek çok çevirisi bazen çok renkli olabilen
Tıbbiye'de okunmakta olduğunu söyler.
çeşitli başlık lar altında yayıınlandı: Fransız yazarlarından fabllar da içeren 87 Bkz. Veliko\',
Kıssadan Hisse, Alımet Mithat (İstanbul 1287/1870); Edehiyat ve HikaJ'ill-i SH Türkçü yaz.:'lf ve bilgin Necip Asım (1861 1935), "şeylm ·/-l/1ii~·err.ih~)ı" olarak. nite:~diği

Coı'ibe, Hanz Refi (İstanbul 129111874); ve Menakıb-ı Hayeva" Be;'a-vı Herodot'un iskitler hakkındaki dördüncü kit<ıbıııdan parçalar çevıımıştır (bkz. Sıı/er, Mu-
kaddime"). Bununla birlikte, Herodot'tan ilk çeviriler 1862/ 1278'e kadar gider. Bunlar. Rıı;:­
l/alııe-i Ceride-i I-/m'adis'te Yi:ıyımlarumştır.
~O Eı'l'e! :amanda a::amii 'ş-ştln oltln fifosoflarııı immr etmi~> olduklan ömiirleriniıı iema/idi,.- 89 Öm. Kosıanıinidi, Tôrilı-i Yıınaıı-/ Katlrm. . .
Abnige de la l'ie de" plllS il/ııstres philosoplıes de IAn/iqııiM (Tlirkçc-Fransızea) izmır 'l(l Krş.: "izmır'de ve Boğaz'da sık sık yüksek sesle okuyan birinin etrarında to~lanmış ılgıyl.c
1270/ 1854. ' ,
dinleyen bir kalabalık görmüşünıdür. Bir ke~indc bu kadar zevkle dinlencil kıtapla~n bın­
~l Ali.~u~:i. ibn Miske\'cyh'in Arapça çevirisiııi 1 873'ıe Paris'ıe yayımlaımş, kitabın Türkçe ne yakından baktım: Goldsmith'ın yazdığ1 Anlık Yunan Tarihi kitabımn kısaltılınış bır Ruınca
çevınsı ıse i 867'de Rıcndme-i Ceride-i Hamdis'ıc çıkmıştır: sayı 583-591 (23 Ramazan-8 çevirisiydi!" (MacFarlane 282), .. ..
Şewal 1283 [1.86:1>. Editörü Alfred Black Churchill adlı bir ingiliz olan bu önemli gazete 'Il Roma le\'Orixi icma/i. Roma şehriniıı hiııası ve dederiııiıı ihtidasıııdan ğarb rara/ıııda ,/11/"),11-
hakkında daha ılen düzeyde araştınnalar yapılmalıdır. Bu ga.wlenin sütunlannda özdlikle ta- metinin ..ambmadek, Venedik 1830: bkz. Kraffi 19 vd, Fmnsız bir gezgin şöyle yazmışıif"
rihi nitelikteki Osı~ıan.lı .ve Batı klasiklerinden (Yunan ve Bizans dahilolmak üzere) çok sayı­ "J'ai \'/1 rllistoLre romaine et cI'Angleterre de Golr/smit/ı. eı fes Nuits d'Yoımg ıradııi/es eıı
da parçaya yer veııımıştır. Aynea bkz. 33. dipnot. lure eı impriı/U?s eLi caracleres am/el/iel/s, pfııs aises lı lire qııe les caraeteres ıııres."
s1Bkz. Krafft 13-31.
["Goldsmith'in Roma Tarihi ve İngiltere Tarihi ile Young'ın Geeeler'ini.n: o~u.nn~~sl ..Tü~~
~.1 Türkçe başlık: Ebigdedos/eyles(~fiııı el cii;:ii terciimesi, Vcnedik 1837. harflerine göre daha kolayolan Emıeni harfleriyle basılmış Türkçe çevınlerını gordunı. ]
~~ Bu çeviri hk. bb. Clogg, "A Millet Witlıin a Millc!..." 125.
(?Oluade 72). .
~S Bkz. Slrauss, "Notes on the first salirical papcrs in Ihe Qttoman Empire" 131-8, 92 Cevdet, A/aıı:::ara-i iber yallııd Roma Tôrilıi. Bu derlemenin kaynakları bilimııemektedır.
28 TANZIMAT VE EDEBIYAT
OSMANlıIMPARATORLUCUNDA KIMLER, NELERIOKURDU? (19.- 20. YÜZYıLLAR) 29

İskoç tarihçi William Robertson 'ın History ofAmerica (1777) adlı çalışması­
93
çakçakyan (Ciakciak) tarafından yapılmış krapar çevirisi 1826'da Vene-
dır. Bu kitap, Doğu Akdeniz'deki en başanlı Batı tarihi yapıtlanndan biri dik'te yayımlanmıştır; Yervant Hürmüzyan (1799- 1876) tarafından yapılmış
sayılabi~ir. Kitap, 18. yüzyıl sonu gibi erken bir tarihte Mıkhitarist papaz Art- daha güzel ikinci bir çeviri 1850 tarihini taşır. Kitabın Arnbroise Kalfa'nın
vinlı Mınas Kasparyan tarafından (kitabın İtalyanca çevirisinden) Ermenice- yaptığı Modem Ermenice çevirisi99 (paris 1859) de Mıkhitaristler tarafindan
ye (Tneste 1784--86) ve George Vendotis tarafindan Rumcaya (4 cilt, Viyana yayımlanmıştır.
1792-1794) çevrilmiştir. Yapıtın Türkçe çevirisi ancak 1858'de Mısır' da ba- Rastlantısalolarak YusufKamil Paşa'nın meşhur
Türkçe çevirisi de aynı
sllmıŞtır. Bundan ayn olarak kitabın diğer bir Türkçe çevirisi, 1851 'de ku- yıl yayımlanmıştır. Telemaque'ı Odisea'nın bir tür devamı olarak gören
ruIınuş olan Encümen-i Diiniş'in bir üyesi tarafından İstanbul'da yapılmış ve Rumiarın ve hatta Ermenilerin bu yapıta duyduklan ilgi şaşırtıcı değildir;
çevırmenın ölümünden sonra 1880'de basılınlŞtır94 ama kitabın Müslümanlar arasındaki etkisi çok çarpıcıdır. Öyle ki insan
Tür1der, iranltiar ve Araplar arasında okurlanna kendi Te/emaque çevirilerini
Tiıemaque ve Osmanh İmparatorluğu'ndaki okurlan sunmak konusunda neredeyse bir rekabet olduğu izlenimine kapılır. İstan­
bul'da bu kitabın yalnızca çeşitli Türkçe çevirileri yayımlanmamıştır; yapıtın
Yusuf Kiimil Paşa tarafından Türkçeye 1859'da çevrilınesiyle Türkiye'deki Farsça bir çevirisi Ahter gazetesinde tefrika edildiği gibi, J(lO Arapça bir gazete
edebı çevınnın başlama noktasını belirleyen" Feneion'un Aventures de olan El-Cevaib, okurlanna Arapça bir çeviri de sunmuştırr. IOI Te/emaque ör-
Telemaque'ının Doğu Akdeniz'deki tüm cemaatlerde bundan önce geniş çap_ neği bize aynı zamanda ilk çevrilen yapıtlann çocuk ya da genç edebiyatı ola-
ta popüler olduğu gerçeğini göz önüne alırsak çok da etkileyici bir seçim ol- rak kabul edilen ya da "recuperee par la jeunesse" edebiyatı olarak adlandın­
madığım belirtınek gerekir. lan türe girdiğini gösterirlO' Örneğin, Ambroise Kalfa'nm Ermenice
A. Ubicini'nin (1818-1884) 1840'lann sonlannda İstanbul'da kalırken Te/emaque'ının okullarda ders kitabı olarak okutulınak üzere iki dilli bir bas-
gözlemlediğine göre Telemaque, Beyoğlu Rumlan tarafından iyi biliniyordu kısı da yapılmıştır. İlginç bir örnek de Henry Marquam'ın Promenade en
ve "onlann elindeki ilk Fransızca kitap"t!. Telemaque, orada "en üstün 1dasik Amerique, au, Scimes instrnctives et pittoresques, prapres il faire connaftre
yapıt" (le livre c/assique par excel/ence) olarak kabul ediliyordu. Bu nedenle aux enfants les moeurs, les coutumes, les monuments et les beautes nature/les
kitap, Doğu Akdeniz'deki
tüm dillere çevrilmişti. Hatta İstanbul'daki Rus de cette partie du monde (paris 1838) [Amerika 'da Gezi vrya çocuklara dün-
ataşesi, Ubicini 'ye romanın ünlü başlangıcının Türkçeden "Keldanice"ye dek yanın bu bölgesinin öif ve adetlerini, geleneklerini, tarihi eserlerini ve doğal
17 ya da i 8 dildeki çevirisinden oluşan bir albüm göstermişti 9 ' Kitabın ilk güzelliklerini tanıtmayı amaçlayan öğretici ve etkilryici manzaralar] adlı ki-
(basılı) Yunanca çevirisi 18. yüzyıla kadar gider97 ama Mıkhitaristlerin de bu tabıdır. Bu kitap, Arapçaya,IOl daha sonra Arapçasından Türkçeye lO4 çevril-
kitaptan özellikle etkilendiği anlaşllınaktadır 9 '. Kitabın Emanuel "vardapet"
99 İstanbul'un yerlisi olan Ambroise Kalfa(yan) (1826--1906), Paris 'teki Enneni Mektebinin
(Haygazyan) müdürliyoo. Aynı zamanda, Venerlik, Paris, Feodosia ve İstanbul'da basılmış
93Robertson, History ofthe Reign of ıhe Emperor Charles Vadlı yapıtının i 842'de Bwak'ta ba~ pek çok eğitim amaçlı yapıtının (sözlükler, okuma kitapları) kapak sayfasında yer aldığı gibi
sılmış Arapça çevirisi sayesinde Arap okurlar tarafindan bilinmekteydi. "Guy de Lusignan" ve "A. de Nar Bey" takma adlannı kullandı. Aynca Bemardin de St
94 Bkz. Strauss, "The Egyptian conneetion" 27.
Pierre'in Paul et Virginie romanım Ermeniceye çevirdi (Paris 1856).
95 Bu çeviri hk. bkz. Özön, TürkçeLie Roman... (1985) 125-8. 100 Ahıer' de tefiika edildi 1879--1880; bkz. Strauss, "Les voies de La transmission" 124.
% Ubicini, La Turquie actuelle, 456 vd.
101 Bu, Rifii'a et·Taht:avi'nin 1867'de Beyrut'ta yayımlanmış çevirisi değil , Sa'dullah el~
97 Bkz. To~et, l!isl?ire du roman grec, 81 vd. Telemaque, 1838'de kurulmuş olan tıp okuJu Bustani'nin Kahire'de basılmış olan çevirisiydi (Rivayatu Tilrnuik, t.y.) Bkz. Catalogue des
98 Mekteb-ı Tıb~ıye~~ Şabane'nin hazırlık sınıflannda da okunmaktaydı. Bkz. Rıza Tahsin 26. livres arabes, turcs et persans edites cl I'Imprimerie arabe 'd'E/~Djavai"b' cı Constantinople,
Bkz. R.H. Kevorkian ve A. Lautel, "La diffusion de la litterature oecidentale en Annenie ıl Eylül 1884,47.
lJavers un exemple caractenstique: le Telemaque (de Fenelon)". Mıkhitaristler de kitabın 102 Escarpit 51. Pilgrim 's Progress, Robinson Crosoe, Gulliver's Travels, vb aynı kategoride yer
lB4:5'te Viyana'da S. Piperov tarafından yapılıruş Priklyucheniya Telemakha syna alır.
OdlSeeyago başlıklı Bulgarca bir çevirisini yayımlamıştır. (Gençev, Frantsiya 330). 103 Siydha.fi Amrikd.
30 TANZIMAT VE EDEBIYAT OSMANLlIMPARATORLU(iU'NDA KIMLER, NELERIOKURDU? (19.-20. YüZYıLLAR) 31

miştir. Robinsan Crusoe'nun Şemseddin Sami'nin yaptığı ve yeni bir çeviri


üslubu başlatan ufuk açıcı Türkçe çevirisi (1886), Defoe'nun yapıtından de-
ğil, Fransız yazar Ambroise Rendu ' nün Osmanlı okullarında da okutulan
Robinsan dans son ile, au Abrege des avenlures de Robinson (ilk basmu
i 832) [Robinson kendi adasmda veya Robinson 'un maceralannm özeli] adlı
kitabındandır. iol İlk Türkçe Robinson'un (Terceıııe-i hikdye-i Robenson,
1866, 1869, i 874), romanın (misyonerlerinki olması muhtemel) Arapça bir
Neleri Okurlardı - i:
versiyonundan çevrildiği söylenmektedir. An l aş ılacağı üzere, Amaud Bir Geç Dönem 19. Yüzyıl Yazarının
Bcrguin, Joachim Heinıich Campe lo• ve özellikle Chri stoplı von Schmid
Başlangıç Düzeyinde Okudukları
(~ağıya bkz.) gibi yazarların aralarında bulunduğu 18. ve 19. yüzyılın genç-
lere hitap eden edebiyatının klasikleri, Osmanlı imparatorluğu ' nda geniş çap-
ta tanınıyor ve okunuyordu.

Pek çok Osmanlı yazan okuma deneyimine dair hatıralannı kaydetmiştir. ilk
Osmanlı kadın yazan olarak kabul edilen Fatma Al iye (1864- I 936) örneği, bu
konuda değerli bilgiler sunar. Onun hayranı olan AJunet Mithat Efendi'nin
Fatma Aliye'nin edebiyat kariycri üzerine yazdığı kitaplO' sayesinde bu kadın
yazann okuma becerisinin ve alışkan lığının gelişimi hakkında aynntılı bilgile-
re ulaşmakıayız. Fatma Aliye'nin okuduğu yapıtlar arasında özellikle kadınla­
ra dair hiç denecek kadar az sayıda şey bulunduğu belirtilınelidir. Büyük Os-
manlı tarihçisi Ahmet Cevdet Paşa'nın (1822- 1895) kızı olan Fatma Aliye'nin
beş yaşındayken Kuran'ı ezbere bi l diği söylen ir. Bunun yanı sıra Fatma Aliye,
Mm'akll 'jlııı-i Hdlolarak bilinen meşhur ilmilıal kitabmı (ilk basunı i 842) ve
Süleyman Çelebi'nin (15. yüzyıl) Hz. Muhammed'in doğumuna dair yaznuş
o luğu Mevlid'ini dc okuyabiliyordu. Yedi yaşındayken Bal/al Gazi ve
Kankardeşi (Köroğlu destanından bir bölüm) gibi popüler epik şiirleri, Aziz
Efendi'nin Muhayyeldt'UJJ (18. yüzyı l ; Petis de la Croix'nm Mille el un Jour
adlı yapıtını andım) ve Binbir Gece Masallan'nı okumuştu.
Türkçe hocası Mustafa Efendi, Fanna Aliye'ye bir diğer meşhur ilmihal
olan Dürr-i Yektd'yı okumayı öğretmişti. Fatma Aliye, on bir yaşına geldi-
104 Se)'alıatnôme-i Amerika.
lOS Aynı zamanda Yunan kitapçılar Depasta Biraderierin kataloğunda (İsıanbuI1869) da yer al- ğinde Fransızca öğrenmeye başladı. Görünüşe göre bu durum, 1870'lerde
makıadır (27).
106 Campe' in yapıtlannın başansından haberli oldugu anlaşılmaktadır. Yazar, Der Neue
11)7 Ahmet Mithat Efendi. Fa/ma Aliye H(ııııııı ya/ıııd Bir Mııharrire-; Osmanı'yyenin Neş'eıi, ilk
Robhıs.on ( 1779) adlı kitabmın 7. basınunın önsözOndc kitabın "Kadiz'den Moskova'ya",
basımı 1311 /18 93. Burada, kita bın günümüz Türkçesine çevirisi kullanılnuştır: Fa/ma Aliye:
"hatta Istanbul'a" tüm Avrupa dillerine çevrildiğiilden gunırla söz eder. Bkz. Dottin 444.
BirOsmaıl/ı Kadm Yazanıı Doğuşu.
32 TANZIMAT VE EDEBIYAT
OSMANLlIMPARATORLU~U'NDA KIMLER. NELERIOKURDU? (19.-20. YüZYıLLAR) 33

Müslüman aileler arasında hala alışılmadık bir şeydi (tıpkı resim yapmak ya
di kitaplar oknmasını önerıniştir. Bunun üzerine Gökalp şiir, roman; edebiyat
da pıyano çalmak gibi).'o, Fatma Aliye'nin Fransızca hocası Hıristiyan bir
kitapları ve nihayet bilim ve felsefe yapıtları oktımaya başlamıştır. i '-
Arap olan Doktor İlyas Matar'dı. 109 Bu dili Türkçeye pek çok kez çevrilmiş
olan Chapsal' ın dilbilgisini, Aınbroise Kalfa 'nın (daha önce arulan
Osmanlı okur kesiminin edebiyat zevki
Teltitnaque çevinneni) cep sözlüğünü (Ceb Lügali Fransızcadan Türkceye,
Istanbul, i 882) ve Miroir des Er!fants'ı kullanarak öğrendi. Aynı zamanda,
Bu ömeklerden anlaşılacağı üzere, daha kültürlü oktırlar için halk edebiyatı
ılyas Matar, ona Arapça basından pasajlar çevirtiyordu. 110 Fatma Aliye, daha
bir noktada cazibesini yitinniştir. O zaman da yerini Batı tarzı klınnacaya bı­
az.yetenekli olan kadın bir hocayla birlikte Arapça dilbilgisi kitabı Emsile'yi
rakmıştır. Bununla birlikte oknrların çoğu, öncelikli olarak "telif' yapıtlardan
("Omekler") ve kafıyeli Farsça sözlük Tu~re-i Vehbi'yi ezberledi. Daha o
sayıca çok daha fazla olan çevirilerle ilgilenmekteydi. Hatta Sefarad Yahudı­
yaşta Yusuf Kamil Paşa'run son derece süslü bir üslupla yazılmış olan
Te!emaqııe çevirisini (anlayarak) okuyabiliyordu. leri gibi bazı eemaaıler için telifyapıtlar yok denecek kadar azdL ..
Ortadoğu edebi yatıarının çok yönlü yapısında çevirilerin egemen rolü ıyı
Fatma Aliye'nin "modem" Osmanlı edebiyatıyla tanışması da aynı dö-
bilinmektedir. Osmanlı İmparatorluğu'nda (çoğunlukla Fransızcadan) çeviri
neme rastlar. Ahmet Mithat'ın yalın bir üslupla kaleme aldığı Leıaifi
romanlar tüm cemaatler arasuıda gerçekten de geniş çapta popülerdi. Bunun
Rivaya!'ı çetin Terceme-i Telemak okumasmdan sonra Fatma Aliye'ye ilaç
da ötesinde, çeviri edebiyat kanonunun ve en sevilen yazarlann Türkler,
gibi gelir. Bunu Dumas'nın Comle de Monle O-isıo romanının bir uyarlaması
Rumiar, Enneniler ve hatta Bulgarlar ve Yahudiler için temelde aynı olduğu
olan Hasan Mellah'ın (1874) oknrunası izler. Fatma Aliye bu kitabı daha Ön-
da gösterilebilir. Bu anlamda, karşılıklı etkileşimler azımsanmayacak ölçü-
ce dc aktımuş ama o zaman çok korkutucu bulmuştur. Sonuç olarak Ahmet
deydi (aşağıya bkz.). .
Mithat'm bütün yapıtlan Fatma Aliye tarafından oktınur.
Elbette Fransızca, çeviri romanların kaynak dili olarak ilk sırada gelıyor­
Başka pek çok Türk yazarının yazılarında da buna benzer bir "kanon" bu-
du. İngilizce , Amerikan misyonerlerinin beklentisinin tersine pek de önemli
lunmaktadır. Bir diğer kadın yazar olan Halide Edib'in [Adıvar; 1884-1964]
bir rol oynanııyordu. İngiliz, italyan ve Alman yazarların yapıtlan bile kitap-
hatıralarında Ba/lal Gazi, yazarın oknduğu ilk yapıtlar arasında yer alır. i i i
ların Fransızcasından çevriliyordu; ama dıınım gerçekte çok daha kannaşıktı.
Türk ınilliyetçiliğinin bab:ısı sayılan Ziya Gökalp de (1875-1924) yed i ya-
Bulgarlar (ve belki başkaları da) arada sırada Rl11ncadan çeviriler yaparken
şındayken Şah [smail ve Aşık Kerem hikayelerini çok sevd iğini kaydetmiştir.
Karamanlıca, Enneni Türkçesi ve Yahudi ispanyolcası yazarları (Batılı ya-
Nc var ki, bu tür yapıtların okunınası halk edebiyatı ve folklora hiç ilgi duy-
zarlaruı bazı kitaplan da dahil olınak üzere) kendi "mill1" dilleri olan Rumca,
mayan, diğerleıinden daha fazla Batılılaşmış i 9. yüzyılOsmanlı aydınlarının
Ennenice ve İbraniceden çeviriler yapmaktaydL çevirmenlerin (müstakbel
kaçındığı bir şeydi. Bir arkadaşı, GÖkalp'e bu aşk hikayeleri yerine daha cid-
okurlaruıı göz önünde bulundurarak) yaptığı seçimler sağlam bir klasik ya-
zarlar kanonuna alışkın olanlar için epey şaşırtıcıdır. Türkçeye, Enneniceye,
Rumcaya, Yahudi İspanyolcasına ve diğer dillere çevrilenlerin çoğu, kendi
IOH ~hmet Mithat Efendi, ra/ma Aliye, 37. Ahmet Mithat, kızlan yabancı dil öğrenen yüz kadar dönemlerinde son derece popüler olmuş ama günümüzde adlan bile anılma­
aıle tanıdığını söyler (50).

109. ~aS~yalLüb~n'ın yer/isi olan ilyas Matar (Elias Matar; 1857- 1909), Ampça kaynaklarda yan Fransız roman yazarlarınııı yap ,tlarıydL '13
ıyı bılınmekledır (bkz. örn. Sarkis 1458; Tarrazi c. II. 227). inişli çıkışlı kariyen boyunca Amerikan ınisyonerleri, içlerinden birinin Enneni cemaatinin oknma alış­
~atar, Isı~n.bul'daki Mcklcb-i Tıbbiyye ve Mekteb-i Hukuk'L.ı da hocalık yapmıştır. Yazann kanlığı hakkında yaptığı yoruma göre, "yaldızlanmış ah l aks ı zlığı yazarlannın
b.ı.yografısını yazan Arap yazarlar, genellikle çOğunlUğU tıp üzerine olan Türkçe yapıtlanndan
soz et~ez (Kolem risa/esi (1883); Usul-i H!f:.ıı 's-sıhlıal-i Umıımi)~\'e (1886); Emra=-ı kd-yı tek insani merakı olan bu romansların" etkilerine karşı umutsuzca mücadele
Ilazımyye, t.y.)
110 Ahmet Mithat Efendi, Fatma Alive Hal1lf1l, 43.
iii Bkz. Adıvar, Memoirs of Ha/idiEdib, 115. 112 Bkz. Göksel 8.
113 Bkz. Strauss, "Romanlar .. " 15 i -63.

7
34 TANZIMATVEEDEBIYAT OSMANLlIMPARATORLU~U'NDA KIMLER, NELERloKURDU? (19.-20. YÜZYıLLAR) 35

etmiştir (Dwiglıt 255). Türkçe kitaplar bu YOlUmcunun gözündc birazcık da- ğundan dolayı endişelenenler vardı. "Prens" Mıgırdiç Dadyan (ı 844-
ha iyi bir konumdadır: " Piyasadakilerin yarısı, gerçek yaşama ve Fransız ro- ı 91 ı) , yurttaşlarının edebiyat açısından gösterdiği gelişmeden, i 18 özellik-
manmı bayağılığın örneği haline getiren s ınıfa dair romanslardır" (254). Ka- le de Fransızcadan Emıeniceye yapılan çevirilerden ve "Balzac, Dumas,
tolik gözlemciler de bu itirazları paylaşıyordu. 1905 'te Tokat'ta Sue'nün Le Vietor Hugo, George Sand, Eugene Sue gibi büyük romancıların dikkate
Jui( Errand adlı kitabının Ennenice çevirisinin bir öğrencisinde olduğunu değer sayıda yapıtı"ndan gururla söz etmekle birlikte "şehvetli ve tama-
gömıek bir Asompsiyonist Papazı şoka uğratmı ştı (Babot 142). Başka bir men moda sı geçmiş bir yazar olan ihtiyar Pigault- lebrun'e" karş ı "çok
gözlemci ise Osmanlı imparatorluğu ' ndaki Rum okurlann Fransız roman ya- yazık ki" bir düşkünlük olduğunu da gözlemler. i 19
zan Ponson du Tcrrail'ı vc onun Rocaıııbole adlı yapıtmı bu kadar tulmalarını Yayıncılar da ara sıra yayunladıkları kitapların zmarsız olduğu hakkında
gülünç bulmuştur."4 Fransız misyonerleri bile öğrencilerine Fransızca öğ­ okurlarınm güvenini tazeleme ihtiyacı duymuştur. Jules Veme'in Mihran B.
retmenin faydasını sorgulamaya başlamıştır çünkü "öğrencilerin çoğu okul- Arabacıyan tarafindan çevrilen 20.000 /iel/es SOl/S les mers [Denizler Altuıda
dan çıkar çıkmaz kendilerini ahlaksız edebiyatın kucağına atıyor ve onlara 20,000 Fersalı] romanının önsözünde l20 şöyle denir: "bu büyüleyici roman,
öğretilen Fransızcayı keyiflerince ne yazık ki en mcşhur romancıların ihtiras uygunsuz aşk hikayelerinden, kaba, korkunç ve iğrenç ihanet sahnelerinden, in-
dolu eserlerine harcıyordu".' iS Başka bir Cizvit Papaz "Doğulu" okurların sanııı aklını hayalini rahatsız eden tüyler ürpertici suçlardan arınmıştır" ve "iyi
zevkini şöyle özetler: " Doğulu oktu'lar, eğlendirici kitaplan, tamamen ahlak bir baba, evladuıın bu kitabı okumasına hiç çekinmeden izin verebilir,"I'1
dışı olmasa da az çok açık saçık olanları tcrcih ediyor." Bunlar, clbene ki
Cizvit Papazlann okullannda okutamadıkları türlerdi. i 16 Misyoner edebiyatı
Batılı Şarkiyatçı bilginlerin de bu üretimi görmezden gelmesi şaşırtıcı
değildir. Journal Asialique'in editörleri istanbul'da basılan kitaplann lis- Protestan misyonerlerin kendi çeviri edebiyat kanonu vardı. Edebi açıdan öne
tesmı verdıkleri "Notices sur les livres imprimcs il Constantinople"da çıkanlar arasında John Bunyan'ın (1628- 1688) The Pilgrim 's Progress Fom
Fransız romanlarından yapılan çevirileri anmayı reddetmişti. i 17 Hatta ıhis world lo ıhal which is lo come (1678) adlı kitabı bulunmaktaydı. Bir
azın lıklar arasında da zaman zaman özellikle "ciddi" yazarların yoklu- Türk çevirmene göre, bu kitap, [ncil'den sonra belki de en çok çevrilen yapıt­
tır, i"
Kitabın Ortadoğulu okurların hoşuna gitmiş az sayıda yapıttan biri 01-
11~ 'Pal/son diL Terrai! iıı ispecia/ modo e, il bel1iomino dei sapieıııoııi dei borght' ([Palrnieri]
i 62~. Rocambole gerçekten de Osmanlı 1t11paratoduğo'ndaki Rum okurlar arasında çok popü-
lerdl. Bu yazann Les Drames de Paris, Les "'(I'sıeres du demi-monde, Le paCle de sang, Lo
~orcle dııpel/lIl1. Le demier maı de Rocambole gibi romanlarının çevirileri SO'ler ve 9O'larda ııııBkz, Oadian 926.
ızmİr ve ıstanbul'da yayımlanıruştıf. ii<lClmrles Antoine Guillaume Pigault Lebrun, "ciddi" edebiyat tarihçilerinin söz etmekten ka-
11 5 ,'/,'1 "/"1 i
,( t.'~ elir SOl'lıe (ıe eco e 011 es voil eLi graııd ııomhr!! sejeıer sıır lol/ie.\' les molpropreıes fil- çındığı bir Directoh"e hükümeti yazanydı; krş. "ııııe philosophie moqııeml! el des ıableaın
lerawes el se seli 'ir dııfrançais qııe nollS leıır (II'OIIS domıı? poıırjoııir cl leıır aisı! de Imıles les gril'oi... Jiren! le sueces de ses romans daııı ııotre pJımıe se re/iıse iı me/ııiomıe,- les ıilres."
prodııetions passiol1l1f?es de 1I0S romanciers fes plııs Irisıemem celebres" (Babot 3S ı). ("Kalem erbabınuzm isimlerini zikretmeyi reddettiği romanlannın b<ışan kaynağı, alaycı bir
116. "eel/x qııi /isen.ı eLi Orient l'eıı/enl des /iıres diverıissonts. de .. liı'res SilıOIl 101ll cl fiıil felsefe ve ınüstehecn sahnelerdi."] (Feller, s.v.)
mımaraul' (:'.'1110/115 (L"se::. c..~·i1/ards" ["Doğu'da kiıap okuyanlar eğlence kİtaplannı, tümüyle 120 Bu yazar hk, bkz. ı 94. dipnol.
ahlaksız degılse en azından müsıehcen olan kitaplan tercih ediyorlar."J (Babot 351). 1~1 "Bu laıi/roll/aıı. münasibersi::. teaşiik he~J'ayeleri. lıiy/e I'e hir ıakım ciııayaıı miidlıişe ile in-
117 "i...<. C . . ,1 J ..
, i OI1I11I1SS~On ull oumal asıaııque (i cl"ll demir supprimer I'iııdicalioıı d'ıme "iııglaiııe smım jikr /i hayaliııi ıalıdiş (?) iderek yii::. çıkartacak ve dehşeı \'erecek ııeji'elamiz
d O/Il'mges qııı ne soll! qlı'llI1e plaıe ıradııclioıı de /"Oıııcms.!rcıııçai.ı· eLi l'Oglıe. Pas ım de 110S ıııeıı=arelerden ari olııb. bir cıkil peder bııııı bila ihl;l'(/= kı= n" erkek evlaJ/arll/a akııdahilir"
lecıeııı:,' Ile regrettem celle eliminalioıı dam la /isıe reeııeil/ie al'ec lalll de soiıı el de (Vemc). Yapıtın Amp harfleriyle basımında hemen hemen aynı yorumlar bulunmaktadır.
persew!raııee par ııo/re samııı col/aboraıeur." ["Jol/mal Asioıiqııe heyeti, dönemin popüler BkL. Straııss, "Romanlar" ı 60.
Fnıı~sı.z .roı.~~~ıla~.ının sıkıcı çeviıilerinden ibaret olan yirmi kadar escre ait bilgiyi silınesi ge- 122 "Kilab-ı Mukaddesden maada hiç hi/" kilah bıı kiıah kadar elsine-i mııhıe/{feye lercelile
rcktığ.ını d.l1şundu. Uzman meslekıaşım t<'trafından bliyük bir uğraş ve a;.~imle toplmıan bu [i5- olıııııııcmıışdw." Bkz. Yolcll/ıım killieıi 811 Diiııyadcııı Gelecek Diiny{lya. Eser-i YI/ha/Illa
tedekı eksılıne şüphesiL hiçbir okurumıILli üzmeyecektir,"] (Ilualt 231, not 3). 811ı)'(11ı,7.
36 TANZIMAT VE EDEBIYAT OSMANlIIMPARATORLU~U'NDA KIMLER. NELERIOKURDU? (19.-20. YÜzyıllAR) 37

duğu anlaşılmaktadır. ı23 Kitap, Modem Süryaniceye çevrilmiş (Unniye


i 848; çev. Justin Perkins), i 834'te Arapçaya çevrilmeye başlarunış ve Enne-
nicede ilk çeviri yapıtlar arasında yer almıştır (İzmir, 1843; ilk olarak "Yarar-
lı Bilgiler Dağan"nda tefrika edilmiştir). Kiıabın aynı zamanda Enneni harfli
(1864) ve Ywıan harfli (1879) Türkçe çevirileri de bulwımakıadır (Kristiyan
Yolculuğu). Yapıtın misyoner Albert Long tarafından yapılan Bulgarca çevi- Farklı Edebiyatlar Arası Alışverişler
risi (Piiıeşestvennikiit ol ıoyzi sıyel do onzi) i 866'da İstanbul'da yayımlan­
mıştır (kiıabın ilk bölümü aynca Amerikan misyonerlerinin çıkardığı
Zamitsa dergisinde tefrika edilmiştir) (Stoyanov, Biilgarska vdzroidenska
knanina I, 426).
Diğer bir başarılı kitap, en azından çevirilerinin sayısına bakıldığında,
Leigh Richmond'ın (1772- 1827) The Dairyman 's Daughter (ya da The
Daughıer of Walbridge) adlı kiıabıdır (Kawerau 390). Kiıap, aralarında
Modem Yunanca (1821), Arapça (Maııa, 1834), Modem Ennenice (1839)
ve Modem Süryanicenin (1845) de bulunduğu on dokuz dile çevrilmiş ol- Farklı edebiyatlar arası temaslar ve alışverişler farklı yoııarla ve farklı düzey-
masına karşın Doğulu okurlar ıarafından Pilgrim 's Progress kadar tutul-
lerde meydana gelmiştir. Görüldüğü gibi, Batı edebiyatına açılma, bwılan
mamıştır. Müslüman Türk okurların ise Bunyan'ın yapıtından uzun süre
birbiriyle sıkı sıkıya ilintilendinniştir. Osmanlı başkentindeki basın , özeııikJe
haberi olmanııştır. Kiıabın ilk Arap harfli çevirisi ancak 1905'te Bulgaris- çağdaş edebiyatın yayımlanması ve yayılmasında önemli bir roloynamıştır.
ıan'da basılnııştır. 124
Örneğin Ahmet Mithat'ın fınile Richebourg'un La Fiile Maudiıe (Merdud
Kız, 1300/ 1883) çevirisi, bu romanın daha önce Rum ve Enneni gazetelerin-
de tefrika edilerek ulaştığı başandan esinlenerek yapılmıştır (Arakel
Kitabhanesi Esami-i Kiiıübü 200). Leıaifi Rivayii!'ta yer alan birkaç hikaye,
Fransız basınında çıkan öykülere dayanmaktadır.
Yazı farklılıkları, aşılması güç bir engel oluştunnamıştır. Müslüman
Türkler arasında, Enneni alfabesini öğrenen ve Enneni harfleriyle basılmış
kiıaplan ya da gazeteleri okuyanlar bulwımaktaydı. 125 Gazetelerde modem
edebiyatı Türkçe okumak isteyenler için alfabeyi öğreten kişilerin ilanlarına
rastlanmaktaydı. Hatta bazı üst düzey Türk devlet görevlileri, yalınlığı ve uy-
gulamadaki kolaylığı nedeniyle Enneni alfabesini telkin etınekteydi. 126

1!5 Bkz. Strauss, "Roman/ar ... ",133.


126 Enneni harflerinin avantajlan 50'lerde yayıml anmış bir kitabın yazarları tarafından vurgu-
lanmıştı: "Osmanlı Dilini Enneni Harfleriyle Okuma Anahtan". Bu kitap, "Enneni harflerini
m Bkz. Kawemu 392 (1839'da Missionary Herald'da yayıınlannuş bir makaleye aufta buluna- kolay yoldan öğrenmek isteyen saygın Osmanlı lann önerisi" üzerine yazılnuştı (hıınif-i
rak). emıeniyyenin sehil kımat ve taallümüne anııkeş olan Osmanlı/ardan ekser-i zeval-1
124 Dönme Abdülmesih Yuhanna Avedaranyan (yani Mehmed Şükrü; "Johannes Awctaranian") mııtebereflin aciz/erine wiki oldıı!,.... , teklifi üzerine; bkz. Miftah-ı Kımat-i Hum}i Enneniyye fi
tarafından çevrilmiştir. Mustafa Necati'nin Modem Türkçe çevirisi i 932'de yayımlanmıştır. Lisafl-I Osma"i, 4). Ayrıca bkz. Ertem, 125-7.
38 TANZIMATVEEDEBIYAT OSMANuIMPARATORLUGU·NDA KIMLER. NELERIOKURDU? (19.-20. YÜZYıLlAR) 39

Türkçe konuşan Rum Ortodokslar (Karaıııanli) ve Erıneniler, Türkçe halk Batı dilinden yapılmış ilk "gerçek" çeviri olarak kabul edilir. 129 Diğer dalıa
edebiyatı yapıtlaımı ve Ahmet Mithat Efendi (1844-1912) gibi çağdaş yazar- az saygın çevinnenler yalnızca ilk adlarıyla tanınır. "Mihalaki" adında biri
ların romanlannı Yunan ya da Enııeni harılerinden okuyorlardı. Ahmet Mit- Eugene Sue'nün Maılıi/de 011 Memoires d'wıe je/ıııe/bıııne (I 874) adlı ro-
hat'ın El11ıeni cemaatinde özel bir üne sahip olduğu söylenebilir; Fe/alıl/1 Bey ınanını ve aynı yazarın Sept Peches capital/x adlı kitabından "Gour-
ve Rakıııı Efendi romanı i 879'da Enneni Türkçesinde yayımlanmıştır. Yaza- mandise" bölümünü (Şikempeıwri Ohur/uk; i 882) çevirmiştir. "Vasiliki"
rın diğer iki romanı olan Yeniçeri/er ve Şeytan Kayası, i 89 i 'de Karamanlıea adında biri de Piene Zaccone'un Miserab/es de Londres adlı kitabını
basılmıştır. Yeniçeri/er' in Karamanlıea çevirisi, ilk olarak Misailidis'in (Londra Biçaregom; 2 ci lt, i 879) ve Jules Lenııina'nın Fi/s de Monıe­
Analali gazetesinde tefiika edilmiştir. Bu gazetede Misailidis çoğunlukla Cristo'sunu (Lord Hop; 6 cilt, i 878) çevirmiştir. i 883- i 884 arası yayımla­
Rumca ya da Fransızcadan bizzat çevirdiği sayısız roman yayımlamıştır. Ne nan Envor-ı Zekô adlı edebiyat dergisine katkıda bulunan, aralannda Kara-
yazık ki, farklı alfabelerle basılınış çevirilerin özgün yapıta sadakatini ya da manlı yazar Nikolaos Sullidis'in (Nikala Sullioğ lu) de olduğu şaşırtıcı de-
yapı tı uyarlama tarzını açığa kavuşturan henüz hiçbir araştınna bulunmamak- recede çok sayıda Rum vardır.
tadır. Dikkate değer bir biçimde, çevrilmiş olan yapıtların başlıklan çoğun­ Osmanlı Ermenilerinin öncü rolünün iyi bilindiği tiyatro alanında da geniş
lukla özgün yapıtınkiyle aynıdlf. alışverişier ve etkileşimler görülür. Bu konuda, Türkçe tiyatro edebiyatının
ilk yapıtlarından biri olan İkinci Arsas (I 282/1865), ilginç bir ömektiı·
Do
Öte yandan son derece az sayıda Emıeni Türkçesi yazan Arap harfleıiyle
Türkçe bir yapıt ortaya koyarken neredeyse hiçbir Karamanlı yazar bu türden Oyunun baş karakteri, tarilısel bir kişilik olan Emıeni Kralı lL. Arşag'dır
bir yapıt yazmamıştır. l27 Belli bazı Ermeni Türkçesi kitap türleri Müslüman (Fransızcada Arsace; 35 i -367). Onun başına gelenler, Osmanlı İmparatorlu­
Türk yazarların ilgisini çekmiş olsa da bu dunım, Karamanlıea yazılmış olan- ğu 'nda Mıgırdiç Beşiktaşlıyan (I 828-1868), Emanuel Yesayan (1839-1907),
lar için geçerli değildir. Misailidis'in pikaresk Tamaşai Düm'a'sı (l7Ikanva Khoren Kalfayan (c.1831-1892) ve Tovmas Terziyan (1840 1909) gibi bir-
b/c.) Müslüman Türk okurların geniş bir bölümü tarafından bilinmiyordu. çok önde gelen Emıeni yazara esin kaynağı olmuştur. Bu yazarların hepsi,
Benzer şekilde, konusu Emıeni Ortodoks bir kızla Enneni Katalik bir deli- oyunlannın kahramanı olarak bu ilginç hükümdan seçmiştir. Ennenice oyun-
kanlı arasındaki trajik aşk hikayesi olan Vartan Paşa 'nın Akabi Hi!'J,ayesl de lar dışında Modem Yunan tıyatrosunun bazı ömeklennin de Müslüman çe-
Müslüman okurlar için pek de ilgi çekici değildi. Bunun yanı sıra Vartan Pa- vimıenleri cezbettiği anlaşıl maktadır. Ömeğin, Giritli bir Müslüman, G.P.
şa, önce Ermeni Türkçesi çevirisi basılan, ardından epey kısaltılarak RuznG- Kontis'in "Herkül ve Olimpiyat Oyunları yahut Arkadaşlık ve Aşk" adlı
ıııe-i Ceride-i Havadis'te tefrika edilen, Arap harfleriyle yazılmı ş bir ''Napol- 0Yll11Ul1U çevinniştirL\I Rum hekim Aleksandros İ stamatyadis'in (1838-

yon Banapart Tarihi" (186 I- I 868) de bırakmıştır. ı28 1891) oyunları "Muzaffer Osman" (Osman ho nik;?!"s) ve "Esaret Altındaki
Sakız Adası" (Clıios doııte), Türkçeye sırasıyla Osman Ga:i ve Halo-i
132
Birkaç Rum, popüler Fransız romanlarının çevrilmesinde nispeten erken
bir dönemde rol almıştır. Bu konuda Fransızca, Türkçe ve Rumca çıkan Nisvôl1 ya/11Id Sakız Esirlerilll adlarıyla çevrilmiş, ikincisi istanbul 'da sergi-
meşhur mizah gazetesi Diyojen'in (hatta Erıneni Türkçesi ve Bulgarca ya- lenen en başarılı oyunlardan biri olmuştur.
yımlanan başka gazetelerin) sahibi Teodor Kasap (I 835-1 897), en ünlü ör-
nektir. Onun yaptığı Dumas'nın Monıe-Crislo adlı romanının Türkçe çevi-
1~9 Bkz. [Seviik) AlTı/pa Edeb~I'QII ı'e Bi:: c. 11.237.
risi (187 i; ilk olarak Diyojen'de tefrika edildi) gayet doğru bir şekilde bir \30Bkz. And. Osl1/(lII11 Tiyatrosu ISO. ["Arsas", Fransızca "Arsacc" sözcüg(jnün tnıııskripsiyo­
nudur. "Ersas" yanlış OkUııUŞtı Arap harncrine ainir.)
ııı/mklis ı'e O~mıpiakos Agol1asyahııdSıdk ii Hillııs ve Afıılıııbbeı-i Hakiki.
m Ga:; Osma/l. Seııe 709 iki 699, Üç lasıldaıı ilxirelıiJ'arro oy/iilI/dur. Yanko Vaçidi adlı Rum
127 Enneniler tamfından yayımlanan Osmanlı Türkçesi kitaplarm bal.en Müslüman Türk bir "dü- bir hükümet görevlisi tarafından çcvriınıi~tir. Aynı kişi, Fransa-Pnısya savaşı hakkıııda bir ta-
zcltınen"i
(mu.mMih) bulunurdu. rih kitabını da Türkçeye çevinniştir.
l1Ji1 Bkz. nıe Begiımiııgs olPrimiııg. 23 \,d. m çev. Giriıli Rifat Bey,129111874.
40 TANZIMAT VE EDEBIYAT
OSMANlı IMPARATORlUC,U'NDA KIMLER , NELERIOKURDU? (19.-20. YÜzyıLLAR) 41

Bununla birlikte, bütününe bakıldığında azııılıkların ürettiği modem ede- Eğitimli Emıenilerin çoğu, Türk yazarlarnı yapıtlarını okumak için bunların
biyatın Osmanlı edebiyatçıları için büyük oranda lerra incognila [keşfedil­ Ermenice çeviıilerine ilıtiyaç duyınamış bile olabilir. Çok sayıda hoca, avukat,
memiş topraklar] olarak kaldığı söylenebilir. Erken dönem Modem Yunan hekim ve diğer mesleklerden Emueni, bizzat Türkçe yapıtlar yazımştır. Jön
edebiyatının başyapıtlarından biri olan Vinçenzo Komaro'nun Erolokriıos ' Türk Devriıni 'nden (1908) sonra edebi çeviriler iyice yaygııılaşnuştır. Saygın
unun (J7. yüzyıl) 1873'te yayımlanmış Osmanlıca çevirisi, belki de çevir- bir okulolan MeI<teb-i Mülkiye'nin hacası Diran Kelekyan (J862-1915), Os-
menierin yazarın adını bile verınemesinden dolayı çoğunlukla bilinmeyen bir ınanlı Türkçesini mükenunel derecede biliyordu; 141 kendisi de birkaç Türkçe
yapıt olarak kalnuştır. Modem Emıeni edebiyatı söz konusu olduğunda da
134
yapıt kaleme alımştı. Kelekyan, kendisinin çevirdiği ve 1913 'te yayunlanan
aynı şey geçerlidir. Bunu, birtakım önde gelen yazarların tepkisinden çıkara­ Krikor Zohrab'ın Hayat Olduğu Gibi başlıklı hikayeler derlemesinde '42 Türk
biliriz. 1913 gibi geç bir tarihte Türkçe bir Emueni öyküleri antolojisi yayım­ yazarlamı Enneniceye giderek daha fazla çevrildiğini belirtir. O dönemde oku-
lannuştır. "' Türünün ilk örneği olan bu yayın hakkında övgü yazıları (ıakriz) tulan ve çok sayıda Türk yazannın yapıtlarnıdan parçalar içeren Emuenice okul
kaleme alan Abdullah Cevdet, Şahabeddin Süleyman ve Süleyman Nazif, an- kitapları da bunu kanıtlar. Benzer bir ilginin, içlerinde özellikle Türk şairler
tolojiyi neredeyse bir buluş olarak gömuüşlerdir. isak Ferera (i 877- i 933) ve Avram Naon ("İbrahim Nom", i 878-1947) gibi
Osmanlı Türkçesi edebiyatı söz konusu olduğunda bazen gayrimüslim ce- Türkleşmenin bazı ateşli taraftarlarının 19. yüzyıl sonunda çoktan belirmiş ol-
maatler de aynı ilgisizliği gösterıniştir. Eğer çok beğenilen bir Türkçe antolo- duğu Osmanlı Yahudileri arasında da başladığı anlaşılmaktadır.
ji yayımlamış olan Aleksandros Kostantinidi gibi Osmanlı bilginlerinin söy-
'36
Eğitimli Sefarad Yahudileri esas olarak Fransız edebiyatıyla ilgileniyor-
lediklerine bakılırsa Rumiar, Türk diline ve edebiyatına pek de ilgi duymuyor- du. Yahudi ispanyolcasına Türkçeden yapılmış çeviriler hakkında çok az
du. Hatta Ahmet Mithat Efendi bir keresinde Rumlan biraz da abartılı bir şekil­ şey bilinmektedir'43 Bu dil, alt sınıflar tarafından okunuyordu. Bu gerçek,
de Yunanca dışındaki dillerdeki çalışmalan ''yüz karası" saymakla suçlamış­ çok üretken bir çevirınen olan EI ia Karınona (1870 1931) tarafından da dile
tır'37 Yörükler hakkında çalışmas,yla '38 tanınan izınirli hekim Mikail Çakı­ getirilmiştir: "ispanyoıCa (yani Yahudi ispanyolcası) okuyanların Türkçe ya
roğlu (1854-1920) sıra dışı bir ömektir. Çakıroğlu, iran ve Osmanlı şiiriyle il- da Fransızca bilmediğini fark ettiğim için çocukların ve yaşlıların bile an la-
gileniyordu; bu konularda izmir' deki Rum basmında makalelerin yanı sıra, Ba- yabileceği popüler bir dilde yazmaya başladım" (Loewanthal, 44).
ki'nin (1526-1600) şiirlerinden bir seçkiyi Rumcaya çevirerek yayımlarnıştı. "'
Emueniler söz konusu olduğunda durum farklıydı. Emueniler, pek çok Türk AlışverişIer: Türkçeden Arapçaya
tarafından kendilerine en yakın cemaat olarak kabul ediliyordu. "o Gerçekte,
Emuenilerin neredeyse tümü iki dilliydi ya da yalnızca Türkçe konuşuyordu. Yönetici unsunın edebiyatına karşı bu çarpıcı ilgisizlik Rumiara ve diğer gay-
rimüslim cemaatlere özgü değildi. Türkçeden Arapçaya edebi çeviriler de son
derece azdır. 19. yüzyılda Türkçeden Arapçaya çevrilmiş tarih, bilim, dilbil-
!3.ı Bu çeviri hk. bkz. Sırnuss, "Emıos ya 'ni Sevda. The Ninetcenth Century OIlOlnan Translation
of the Erolakrilos". gisi ve benzeri konularda kitaplar bulwunakla beraber, çağdaş Osmanlı ya-
l35 Serents, ı 63.82.
136 Müntalıab6I.1 Asar-ı Osmaııiyye.

LJ7 Kainat serisinde yayımlanmış olan "Yunan Tarihi"nde, 126.


141 Şeınseddin Sami'n.in Türkçc-Fransı zca sözlüğünün önemli ölçüde geniş l etilmiş versiyonu-
IJII Per; Gioııroııkön, Etlmofogike melete; Fransızcaya çev. Paul Zipcy, Eıııde eılınogmplıiqııe nun 1928'e kadar basılınaya devam etmiş yeni basımı için teşekkür borçlu olduğumuz
sur fes YUllIk.
Kelekyan hk. bkz. Yaşamlan ve Yapıılorlyla Osmanblar Al1s;klopedi~'i, 11,24.
139 Divan.i Mpake eıo; poeıike .~J'lIoge IOll Mpake. Venedik 1907. 142 Hayaı oldııb"ı gihi. Özgün yapıt 191 I 'de basılmıştır. 1908'dcn sonra Osmanlı parlamento-
140 Türk yazar Şahabettin Süleyınan ( 1885- 1921), S. Serents'in Emıeni yazarlar antolojisi üzeri. swıda vekil olan Krikor Zohrab (d 1860), Kelekyan gibi 1915 yılındaki tehcir sırasında öldü-
ne kaleme aldıgı takriz 'inde şöyle der: "Bir Arab ile, hemdın olduğum halde, pek güçlükle rüldü (bkz. Yaşam/an ve YapalanJ'la Osmanlılar Ansiklopedisi, 11, 703).
kaynaşabilidiğim halde sizlerden biriyle pek kolay birleşiyor, pek kolay temin-i meveddet 143 E. Romero, La ereadan literaria eLi leııgua se/ardi' adlı çalışmasında 1931 'de Selanik'te ba-
edebiliyoruın"; ve ekler, "siz hepiniz bizim lisanı bilirsiniz" (I 74). sılnuş tek bir roman ad ı verir; ama krş. 32. dipnot.

?
42 TANZIMAT VE EDEBIYAT OSMANlı IMPARAlORLU(MNDA KIMLER, NELERIOKURDU? (19.-20. yüzyıLlAR) 43

zarlarının yapıtlanndan neredeyse hiçbir şey çevrilmemiştir. Abdurrahman sami'nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat'ını basan da EI-Cevaib matbaasıdır (1872).
Sami Paşa'nın (1792- 188 i) beğenilen ama biraz da modası geçmiş sayılabi­ Bu matbaa, ayrıca Robertson'ın History of America adlı yapıtının ve Tunuslu
lecek Rümuzü'l-hikem'i (1870) müstesna örneklerden biridir. l44 Bu kitap, Hayrettin Paşa'nın Akvamu'l-mesdlik fi ma'rifeti'l-memdlik'inin "Mukaddi-
dikkate değer bir biçimde iki dilli olarak i 894'te Trablus'ta yayımlannuştır. me" bölümünün Türkçe çevirilerini de basıruştır. 14 ' Ayıu zamanda matbaanın
Bununla birlikte, Arap yazarların Türklerin edebiyat etkinliklerinden habersiz elinde, aralarında biraz muaınınaJı bir Türkçe oyıın olan ama pek de
olduğu da söylenemez. Yusuf Kamil Paşa'nın Te!t!maque çevirisinin ünü, Racine'nin meşhur trajedisinden çevrilmiş gibi durmayan, basit gravürlerle
aynı yapıtı Sudan'da sürgünde olduğu sırada çeviren Rifft'a et-Tahliivi'ye bezenmiŞ Ester adlı bir yapıtın 150 bulunduğu Türkçe kitap siparişleri de vardı.
ulaşıruştır
l45
Corci Zeydiin'ın "Doğunun 19. Yüzyıldaki Meşhurlarının Ya- İlginç bir biçimde, nispeten daha az sayıdaki Türkçe yazan Arap bilginle-
şamöyküleri" adlı derlemesinde büyük "vatan şairi" Namık Kemal (1840- rin çoğunluğu HıristiyandI. Hadfkatü 'I-AhMr'ın editörü olan Halil el-Huri
1888) hakkında bir kayıt bulunur. Ne var ki bu, yazar ve şairin yakın arkadaşı (1836-1907), İbn-i Haldlln'un Kitdbu'l-'İber adlı yapıtının bir çeşit devaıru
olan basım ve yayıncı Ebuzziya Tevfik'in (1848-1913) bir makalesinin yal- sayılan Abdullatif Subhi'nin Te!arıiletü '1- 'İber'ini çevirmiştir (Sarkis, 1196).
ruzca özet biçiminde bir çevirisidir. 146 Ahmet Mithat Efendi'nin bazı yapıtları Luis Sabuncu ("Yakub Sabuncuzade Luvis Beri Efendi", 1838--1931), iki dil-
Tatarcaya bile çevrilmiş ve polemik !üründeki yazıları, özellikle de Amerikan li (Türkçe--Arapça) basılan Resimli Devr-i Alem Seyahatnamesi l51 sayesinde
misyoner Herıry Otis Dwight'la olan tartışması (1883) Rus İmparatorlu­ meşhur olmuş kişiliklerden biridir. Arap gümrükleri başkatibi olan Nevfel
ğu'ndaki Türkler tarafından takdir görmüş olmasına karşın, yazarın Arapça Efendi (Nimeıulliih Nevfel, 1812-1887),152 Ottoear von Schlechta-
konuşan alemi pek de etkilemediği anlaşılmaktadır. Wssehrd'in Huk:uk-i Mi/el'ini (Hukiık:u'I-ümem, Beyruı, 1873) ve Çerkeslerin
Buna bir açıklama getirmek gerekir. Bunun nedeni bir bağımsızlık hatta inançları hakkında aslı bilinmeyen bir yapıtı (Aslu mu'tekaddıu'l-ümmeti'[­
üstünlük duygusu muydu? Misyonerlerin etkisi miydi? Kültür ya da dil farklı­ cirkisiyye, Beyrut t.y.) Arapçaya çevirmiştir. Ayrıca, (yayımlanınaıruş) tarih
lıkları ıruydı? Ziya Paşa'nın "Şiir ve İnşa" başlıklı ufuk açıcı incelemesinde kitabı için Türk kaynaklarım kullannuştır ki bu, o dönemde sık görülmeyen
dile getirdiği gibi Osmanlı Türkçesi, Arapçaya çevrilmesi olanaksız bir dil bir örnektir.
miydi?14' Ya da Osmanlı Türkçesine aşina olan yeterli sayıda Arap okur mu Türkçe yazan Müslüman Araplar arasında meşhur Şamlı el-' Azm aile-
vardı? Bu sorulann yanıtı burada verilerneyecek. Tuhaf olan, yaklaşık bir yir- sinden gelen (bu nedenle Türkler arasında "Azıırızade" olarak bilinen)
mi yılOsmanlı başkentinde EI-Cevaib gazetesini çıkaran, Osmanlılarca Korgeneral ("Ferik") Sadık el-Müeyyed l53 üzerinde özellikle durmak gere-
"Ahmed Faris Efendi" olarak tanınan Fiiris eş-Şidyi!k'ın da Türk edebiyatına kir. Epeyce üretken bir yazar olan el-Müeyyed, Türkçeye birçok yapıt ka-
ilgi göstermemesidir. 148 Bununla birlikte, ilk Türkçe roman olan Şemseddin
149 Bkz. Strauss, "Les voies de La transmission", 125.
144 Abdurrahman Sami Paşa, Morahydl. Yunan Devrimi'nden sonra aile M]su'a göçtü. Sami Pa~ uo 1880 civannda yayımlanmış olmalı. EI·Ceva'ib matbaası tarafından dagıtılan Türkçe kitaplar
şa, Muhammed Ali'ye Yunan Devrimi hakkında bir layiha sunduktan sonra meşhur Bulak lık. ayrıca bkz. listeler, Roper, "Fılıis el-Shidyaq and the transition from scribal to print eulnue
Matbaası 'nın başına getirilerek çok başanh bir iş yaşamına atıldı. in the Middle East", 2 i 8.
145 Bkz. Strauss, 'The Egyptian Connection" 53 vd. ıs] Bkz. Resimli Devr·i Alem Seyahatnamesi. Aynca bkz. fotoğraflar, Mdlumat, no. 71,23 Ra·
146 Bkz. Zeydan, Terdcimu ... n, 115.21. mazan i 3 14 (25 Şubaı ~ 897): 466. Krş. Sarki, i i 77 vd; Türkçe yazılan lık. bkz. Sabuncuzade
147 Bu incelemesinde Ziya Paşa, Osmanlı adalet sisteminin kannaşıkhgı nedeniyle Tunus'ta Os- Luis Alberi, Sultan LI. Abdülhamid'in Hal Tercümesi; A. Özcan, "Yerini bulamayan bir gaze-
manlı yasalanru (Düstur) Arapçaya çevircbi lecek yetenekte bir çevınnen bulmanın imkfuısız teci: Louis Sabuncu ve istanbul Yılları".
olduğunu, bu nedenle, Tunus vilayetinin, bağlı olduğu devletin yasalanru uygulayamadığıll1 ısı Zeydiin, ll, 206- i ı.
söyler. (bkz. Levend, Türk Dilinde Gelişme ve Sadeleşme Evre/eri, 119.J Düsfur'un en so-. IS3 Cidde kaymakamlıgı görevinden ayrıldıktan sonra 12 Şevvaı 1328'de (18 Ekim 1910) vefat
mında Suriyeli bir çevinnen tarafindan Arapçaya çevrildiğini de belirtelim. eden el-Müeyyed, uzun yıllar boyunca Sultan Abdülhamit'in yaverligi görevini yürütmüş,
148 1288/1871'de İstanbul'da basılmış olruı Kenzü'r.regd'ib ii münfahaoofi'I·Cevd'ib (El- Habeşistan ve Sudan'a elçi olarak gönderi lmiş ve Bulgaristan komiserli@ yapmıştır. Bkz. Ek·
}Us'ulu 'l.latife, el-makdmdtü 'z.zari/e, el-makdldlu 'I·edebiyye)'nill ilk cildinde Türk yazarlar. rem Reş8.d ve Osman Ferid, 2 ı 6. Sarıcis, 1181 vd, onwı Türkçe yazılanna söyleyecek söz bu·
dan çeviriler bulunmaz. lanıaınıştır.
44 TANZIMAT VE EDEBIYAT
OSMANLlIMPARATORLU~U'NDA KIMLER. NELERIOKURDU? (19.- 20. YüZYıLLAR) 45

zandınnıştır. Kiiçük Hanri (İstanbul , 1880; 1890) ve Fernando (1883) 20. yüzyıl başlannda Corci Zeydan'ın (1861-1914) yazıları, özellikle de
Fransızcadan çeviriydi. el-Müeyyed'in el-Vakidi tarafından yazılmış "Suri- " islam medeniyeti" kavramı, Osınanlı Türkleri arasmda tutuluyordu. Hıristi­
ye Fethinin Tarihi" adlı kitaptan yaptığı, özellikle orduyla ilgili olduğu için an bir Arap olan bu yazann şöhreti Cumhuriyet'in ilk dönemlerinde de sür-
beğenilen kısaltılmış çeviri, Tıirih-i Fiituhii 'ş-Şam adıyla Önce Alunet Mit- ymüştür. Zeydan'ın çeşitli yazıları .iL. Abdülhamit dönemınde
. Maiumat d '
ergı-
hat'ın Terciinıan-ı Hakikat'ında tefrika edildi, sonra basıldı (İstanbul, sinde yayımlanmıştır. Dönemin bir diğer önemli yazan Zeki Megamiz tara-
1302/ 1884-5). Yazarın Habeş Seyahatnamesi Türkçe olarak yayımlandık­ findan Türkçeye çevrilen "islam Medeniyeti Tarihi" (Tarihii 't-temedduni '1-
tan (1904) sonra Arapçaya çevrilmiştir. 154 isıamf)'" İkinci Meşrutiyet'ten sonra istanbul'da basılmıştır (1912-1914).
Zeydan'ın Harun Reşit ve Bennekilerin yıkılması hakkında yazdığı tarilıi
Alışverişler II: Arapçadan Türkçeye roman ı EI- 'Abblise uhtu 'r-Reşid (Kahire i 906), Hasan Bedreddin tarafından
çevrilmiştir (İstanbul, i 339-1342/1923 )158
Osmanlı Türklerinin modem Arap yazarlarına daha geniş çapta ilgi duyduğu
anlaşılmaktadır. Taberi, İbn-i Haldun gibi klasik yazarlaruı Türkçeye çevril-
mesi 19. yüzyılda da sürmüştür. Eğitimli Osmanlı Türkleri, Arapça okuyabi-
liyordu. Haııa Cevdet Paşa gibi medrese eğitimi almış bilginler bizzat Arapça
yapııı ar yazmıştır. Aynca, "üç dil"e (e/sine-i se/ase: Arapça-Farsça-Türkçe)
aşina olan fakat Batı dillerini bilmeyen Osmanlı okurlarının Batı dillerinden
çevrilmiş Arapça kitaplan, özellikle de Mısır'da Bulak Matbaası tarafuıdan
basılmış olanları okuduğunu biliyoruz. 155
Çağdaş Arap yazarlarından Türkçeye çevrilmiş olanlarsa daha azdır. Bu-
nunla birlikte, Osmanlı Türklerince "el-Bedevi" olarak bilinen Rifil'a et-
Tahıavi'nin çok iyi tanuımış bir yazar olduğunu belirtmek gerekir. Et-
Tahtavi, i 85 i 'de kurulmuş olan Encümen-i Daniş'in 156 muhabir üyeleri ara-
suıdaydı. Tahlisu 'I-ibriz ila te/hisi Bariz (1834) adlı gezi kitabı Mısır'da 1839
gibi erken bir tarihte Türkçeye çevrilmişti ve öyle görünüyor ki, Osmanlı
okurları arasında tutulan bir kitaptı. Şemseddin Sami'nin meşhur ansiklope-
di si Kamusü'l-a'lam'da (6 cilt, 1889-1898) EI-Cevaib gazetesi sayesinde
yirmi yıldan fazla bir süre boyunca Osmanlı başkentinin entelektüel yaşa­ m Hıri stiyan bir Arap olan Zek i Megamiz (I-falep ı 871 - i sıanbul 1932), geç dönem Osm.:"lnlı cn-
mında önemli roloynamış olan Ffuis eş-Şidyilk hakkında da bir kayıt bulu- telektiiel tarihinin en ilginç kişiliklerinden biridir. Megamiz hukkındaki bilgiler epeyce dağı­
nıktır (temel bilgiler için bkz. Gövsa, Meşhıır Adamlarlll, 1028). Megamiz, döneınin en etkin
nur. Eş-Şidyak'ın dilbilgisi kitapları Türkçeye çevrilmiş olmasına karşın, Es- yazar ve gazetecilerinden biriydi \oc Picrre Loıi'nin Türkçe öğreımeni olarak adını duyurml1ş­
Sak 'ala 's-sak -belki de makul nedenlerden dolayı- çevrilmemiştir (ama ki- nı. Türkçe gazetelerde çok sayıda makaleler yayımladı (Saadet, ikdam, Sabah. Md/ılina', Re-
tabm Paris baskısı EI-Cevaib'in kataloğunda yer alıyordu). simli Kirab, vb) ve çağdaş Arap edebiyatının yayılınasında önemli bir roloynadı. Türkçeye
yaptığı çeviriler arasında HiirriJ'el-i Nisl'im başlı~ıyla Kasım Emin'in (1865-1908) Tahrihi .,-
Mer'e adlı yapıtı ve Cumhuriyet döneminde basılan Ohmı /-falım. Fergaııe giizeli başlığıyla
Corci Zeydan'nın An/s Fergdne adlı romanı bulunmaktadır. Zeki Megamiz ayıH zamanda
Kuran'ı da Türkçeye çevimıiştir. Bu çeviri, ikinci Meşrutiyet'ten saım! anonim olarak basıl­
154 Yazarın gezi kitabı hk. bkz. Herzog ve Motika, 169 vd. mıştır (Ergin, 308).
1'5 Bkz. Strauss, "llıe Egyptian connection .. .", 45 vd. 158 Kitabın Türkçe çevirisinden önce Ai Abbassa 0/1 La seeııl' dil Caltre adlı bir Fransızca çevirisi
156 Bkz. Kayao~lu, 68. yapılmıştır.
46 TANZIMATVEEDEBIYAT OSMANUIMPARATORLUGUNDA KIMLER. NELERIOKURDU? (19.-20. yüzyıLLAR) 47

/oire des Hıms'ını, Maspero'nun His/oire ancienne des peup/es de


/,Orient'ini ve ilginç bir şekilde Mikael Çamcıyan'ın ("Mikail Vardapet";
1738-1823) "Enneni Tarihi"ni''" bile sayar. Bunların dışmda, bibliyograıya­
da Ahmed Hilmi'nin Tiirih-i Umumfsi,'6' Aleksandros Kostantinidi'nin
"Antik Yunan Tarihi", Abdullah Bey'in "Jeoloji"si gibi Batılı yapıtlara claya-
Neleri Okurlardı - ii: nan ya da bunlann çevirisi olan Türkçe kaynaklar ya da İskender Tiirihi ve
antik çağlar hakkında bilinmeyen Batılı bir kaynaktan derlenmiş Arapça bir
Bir Osmanlı Aliminin Yaşamı kitap olan Bidiiyeıü '/-kudema' ve hidiiyetü '/-hükemii' (Bulak 1254/1838;
Süleyman Paşa'nın Tarih-i Alem'i ikinci baskısı 128211865) gibi Bulak basımıarı da yer alınaktadır.
Bu etkileyici kaynak listesinden yazarın Fransızca, Arapça ve muhteme-
len Ennenice bildiği ama açık bir şekilde Osmanlı Türkçesindeki yapıtlan
yeğlediği sonucuna varabiliriz. Dolayısıyla Süleyman Paşa, neredeyse yal-
nızca Batı dillerinde (yani Fransızcada) yazılmış edebiyatlarla ilgilenen Ah-
met Mithat Efendi gibi yazarlarla belli bir karşıtlık oluşturmaktadır.

Burada sunulacak olan tartışmanın amacı, dönemin kültürlü bir Osmanlı ya-
zarının ne tür kitaplar okumuş olabilecegini göstennektir. i 877'deki Osman-
lı-Rus Savaşı'nda başansızlıga uW3yan komutan Süleyman Paşa'nın (ö.
1892) yazdıgı yanın kalmış "Dünya Tarihi" (Tiirih-i A/em, ilk basımı 1876)
durumun karmaşıklığını göstennesi açısından tipik bir örnektir.
Tiirih-i A/em'de kitabın oluşturulmasında kullanılmış yapıtlara dair epey
geniş bir bibliyograıya yer alır. Yazar, kaynaklan arasında Arap tarihçilerini
(ibnü'I-Es1r, İbn-i Haldw, Ebil'I-Fidii, Mesild1'nin Mürncu 'z-zeheb'i), 17.
yüzyılOsmanlı tarihçilerini (Müneccimbaşı, Katib Çelebi), Ebulgazi'nin ori-
jinali Dojlu Türkçesinde (Çagatayca) yazılmış olan Şecere-i TürkfsİIll, 19.
yüzyılOsmanlı tarihçilerini (patinakizade Mehmed Atırın HuMsaIÜ 't-
tevarih'İIll), Bouillet gibi Avrupalı yazarlan ve onun Dictionnaire universe/
d'histoire et de geographie adlı yapıtını, Victor Duruy ve D. Levi A1vares'in
dünya tarihlerini, Univers pittoresque'in 'S9 çeşitli ciltlerini, Guignes'in His-

ıs9 His/oire el description de tous les peuples. de leurs religions. mreurs, coutumes, elc. adlı bu
seri, 1834-1856 yıllannda Paris 'te Didot biraderler tarafından yayımlanmış olan 67 ciltten
oluşmaktadır. Osmanlı yazarlannın bir kısmı bu yapıtı iyi bilmeleteydi. Bu seri, Ahmet Mithat
Efendi'ye Kainat (1871-1875) adlı kendi derlemesini oluştumla konusunda esin kaynağı ol-
muştu. Ziya Paşa'nın Enldzisyon Tarihi de Jaseph Lavallee ve Adolphe Gueroult'nun yazdığı 160 Patmııt'iwn Hayoc·. 3 cilt, Venedik, 1784-1786; ıngilizceye çev. J. Avdall, Kalküta, 1827.
30. ciltte yer alan Espagne (1844; 453-70) bölümünden çevrilmiştir. SUleyman Paşa ise, 161 Tarih-i umumi, 6 cilt, İstanbul (1283) 1866 vd. Bu kitap Clıamber's Edııealional Coıırse'un
Chine (Guillaume Pauthier), Inde (Dubois de Jancigny ve Xavier Raymond) ve Tartarie, ilgili bölümlerine dayanmakla birlikte başka kaynakjaretan da parçalar içermektedir (örn.
Beloutehisfan, Boutan et Nepal (Xavier Raymond) dltlerini kullanıruştır. Timurlenk hakkındaki bölüm).

D
48 TANZIMATVEEDEBIYAT
OSMANLlIMPARATORLUGU'NOA KIMLER, NELERI OKUROU? (19.-20. YÜZYıLLAR) 49

13. [Kurban Osep] İki Kapu Yoldaşlar yahud Hakkı Adaletin Zahiri (3
cilt), 1885; 1890.
14. Leyla ile Mecnun [1872].
15. [Mustafa Behcet] Hezar Esrar.
16. Melikşah [ile Gülli Hanım] Hikyayesi, 1876.
Neleri Okurlardı - iii: 17. Nasretdin Hoca[run tuhaflatifeleri], 1853; 1872; 1875.
"Popüler" Edebiyat 18. Nisa Tayifesi[nin mahrem-i esrarı], 1876.
19. Şah İsmail [ile Gülizar Hanım], 1875.
20. Şirin ile Ferhad [hikayesi türküler ile], 1881.
21. [Tilkiyan] Çoban Kızları.
22. [Annenag Hayguni] DelikanMar Girdabı
[yani eınraz-ı şeheviyye], 1863.
23. [Viçen Tilkiyan] Dürbün-i Aşk [ve Mahbube-i Milel], 4 cilt, 1872.
24. Rakkam Cedveli.
Yukarıda sözü edilen yapıtlar, doğaldır ki, aralarında Batı dillerinin de ol-
25. Köroğlu [hikayesi türküler ile beraber], 1872; 1875.
duğu birkaç dile aşina olan, eğitimli yazarların ulaşabileceği kitaplardır. Sa-
tış fiyatı 11 /2 ile 20 kuruş arasında değişen Eııneni Türkçesi yapıtların aşa­
Bu liste farklı kategoriler içeıınektedir. Bunlardan en önemlisi İslam ge-
ğıdaki listesi, gerçekten "popüler" olan kitaplar hakkında fikir verebilir.
leneğine ait olanlardır: Kerem ile Aslı, Aşık Garib, Tahir ile Zühre, Leyla
Bunlar, 1889'da Çakmakçılar Yokuşu'ndaki Eııneni matbaacı Hovsep
ile Mecnun, Melikşah ile Güllü Hanım, Tayyarzade, Şah İsmail ile Gülizar
Kavaıyan'ın elinde bulunanlardı.'"
Hanım, Asuman ile Zeycan 163 ve Şirin ile Ferhad'a dair aşk hikayeleri, Kö-
roğlu destanı ve Nasreddin Hoca fıkraları. Bunların bazıları, örneğin Levla
i. Aleksiyanos Fakırın Hikyayesi.
ile Mecnul1 ya da bu listede yer almayan ama her dinden Türkofonlarca ya-
2. Aşık Kerem [ile Aslı hanım hikayesi], 1875.
kından tanınan Bin Bir Gece Masallan, Arap okurlar tarafından da bilini-
3. Aşık Garib [türküler ile beraber], 1860.
yordu. Nasreddin Hoca da Araplardaki ve Sefarad Yahudilerindeki
4. Aşık Tahir ile Zöhre [hikayesi], 1875.
Cuha'ydı. l64
5. Aşik Kurbanı.
İkinci kategori, ilk dönem Hıristiyan geleneğinin popüler yapıtlarıdır :
6. [Bidari.] İngilterra Düşessalarından Kenovape Nam Afife Kadının
"Aziz Aleksiyanos'un Hikayesi" (no. i) ya da Emıenice olarak iii 18. yiizyıl­
Hekyayei Garibesi, 1886.
da İstanbul'da birkaç kez basıhnış olan "imparatar Pontiyanus ve Yedi Alim-
7. Yemek tertibi.
lerin Tarihi" ı6' (no. 9).
8. [Christoph von Schmid] Yenoveva HiAyayesi, 1855; 1868; 1891.
Üçüncü kategori, modem Batı popüler edebiyatıdır: "Genovefa'nın Hika-
9. [Ponsiyanos padişah ve] Yedililimler, 1864.
yesi" (aşağıya bkz.).
LO. Zeycan [ile] Esman [hikayesi türküler ile beraber], 1870.
ii. TOJIYarzade [hikayesi], 1872; 1874.
12. [Vartan Paşa] TelegraJresalesi, 1857.
163 Bu yapıt hk. bkz. Sp;es, XVtll-XtX (I 923--1 924),804-8 i 8; XX (1925),653-677, 1001 -1031.
164 Bkz. Bomes-Varol.
ı ~ı Bibliyogrnfık bilgiler, Stcpanyan'm çalışmasından yararlanılarak tamamlanmıştır. 165 Bkz. Maclcr.
50 TANZIMAT VE EDEBIYAT
OSMANlı IMPARATORLUOUNDA KIMLER, NELERIOKURDU? (19.-20. YÜzyıLLAR) 51

Dördüncü kategori, çağdaş Enneni yazarların yapıtlarından çevirilerdir. 9. Aşık Ömer.


Bunların konusu başlığından anlaşılır: yazarı bilinmeyen "Kadınların SU'la- LO. Ünlü l(joroğlu. '69
rının Bekçisi" (no. 18); sıra dışı bir yazar olan Arınenag Hayguni'nin
(I 835- i 866)'66 "Delikanlıların Girdabı yani Cinsel Yolla Bulaşan Hastalık­ 17. yüzyıl sonundaki Yunanca bir yapıta l70 dayanan "ibrahim'in Kur-
lar" adlı kitabı (no. 22).'67 Viçen Tilkiyan'ın yazdığı "Aşk Dürbünü ya da banı"nın (no. 2), Enneni Türkçesine yapılmış çevirileri de vardı. i 7. yüzyı­
Her Milletin Güzeli" bir tür Osmanlı Decaıııeroııe'u sayılabil ir. Ermeni, lın ikinci yarısında yaşanlış olan Aşık Ömer'in divanı (no. 9), Türk şairlerin
Rum, Çerkez, "alafranga", Osmanlı ve diğer güzeller hakkındaki eğlenceli yapıtlarının da Türkçe konuşan gayrimüslim lcr arasında popüler olduğunu
hikayelerle dolu olan bu kitap, otuz bir güne bölünmüştür. Kitap, göstermesi açısıııdan sıra dışı bir örnek teşkil eder. 171 Halk kahramanı Kö-
Tilkiyan'ın Çoban Kızlan gibi (I 294/1 877) ayrıca Arap harfleriyle (anonim roğlu'nun Karamanlıca hikayesi (/-likiaye-i Kioroğlıı, ilk basımı Istanbul,
olarak) yayımlanmıştır (Aşık ile Môşıık Diirbini ve /-ler Mil/etiıı Giioeli, 5 i 872) muhtemelen yapıtın Ermenice (Enneni Türkçesi?) çevirisinden akta-
ci lt, 1289/1872). Sultan Abdülaziz'in meşhur vantriloğu Kurban Osep rı l mıştl l 72
(Hovsep Kurbanyan, 1847-1903), istanbul Ermenileri hakkındaki şimdiye Nasreddin Hoca fıkralarına gelince, bunların gayıimüslimler arasındaki
dek pek de tanınmamış olan iki Kapıı Yoldaşlar yalıııd /-Iakkı Adaletiıı Za- 18. yüzyı la dek uzanan popülerliği iyi bilinmektedir. Dimitri Kantemir
Iıiri adlı romanın yazandır.
(1673- 1723), "Osmanlı lınparatorluğu Tarihi" adlı yapıtında Hoca'dan
Son kategori, kurınaca olmayan yararlı bilgiler kitaplarıdır: Hekimbaşı "Türk Ezop" olarak söz eder. Fenerli yazar Dapontes (1713-1784),
Mustafa Bchcct (I 774-- i 833) tarafından yazılmış halk hekimliği hakkında kı­ Geographike Historia adlı yapıtında sekiz manzum Nasreddin Hoca fıkrasına
sa bilgiler içeren /-Iezar Esrar (no. i 5), bir yemek kitabı (no. 7), bir logaritma yer venniştir. l7l Türkçe kitaplar söz konusu olduğunda çoğunlukla ticari
tablosu (no. 24) ve Vartan Paşa'llln telgrafhakkındaki risalesi (no. 12). amaçlar güden Bulak Matbaası 'nda Nasreddin Hoca fıkralarının defalarca
Bu kitapların çoğu Karamanlıca olarak da bulunmaktaydı. Jön [ürk Dev- basılmış olması da (1838; 1841 ) Hoca'nın Müslüman Türk okurlar arasında
rimi'nden sonra istanbul'da Yüksek Kaldırım'da kitapçılık yapan Gerasimos ne kadar tutulduğunu gösterir.
Aleksandratos şu kitapları satıyordu: 16'
Osmanlı İmparatorluğu'nda fıkraların ilk basımlannın yayımlanma ve
yayılma yolları karmaşık olduğu kadar tipiktir. ilginç bir şekilde, Rumca-
i. Alcksios.
daki ve İmparatorluk'un diğer dillerindeki birçok derlemenin kaynağınııı
2. Avraam.
1847'de İzmir'de basılmış olan Trente-Imis plaisanteries de Khodja Nasr-
3. Şah ismail.
ed Din, traduites du turc en ji-ançais adlı bir Fransızca çeviri olduğu anla-
4. Aşık I(jrcnı.
şılmaktadır (2. baskı İstanbul , 1859). Üstelik bu kitap, bir çeşit ayıklanmış
5. Kioroğlu.
6. Yenovefa.
7. Nasdradin Hotzas. 169 Bu basım hk. bkz. Balıa "Periooisation et typologie de la prodoction des livres Karamoıılı",
237.
8. Aşık Garib. 170 Bkz. Eckmann, 824 vd.
111 Karnmanh şairler de vardı ama özel1ikle Ennenilenn önemli bir şa irler ve <işık lar (arııg) gele-
nc~ bulunmaktaydı. Bunlann çoğu Türkler gibi nmhlas kullanıyordu.
IM Krş. 8ardakjian. ~66 vd: "Ha~~uni'nin ruhban sııufi kaf1illl göıiişlcriııin yanı sıra biyolojik. 172 Başlık sayfasında şöyle yazmaktadır: "MuaMııren ermenicedeıı /isanı nuniye ilk yazılarak, bu
toplumsal ve polıtık olguları bllllı1SCI olarak açıklama giri~inıleri J':rmeni Kilisesinin güçlü iti- defa tahsis ifan ba<.ı1mışdır."
razlarıy la karşılaşl11lştır."
L7J Nasreddin Hoca fıkralanıUlI Yunanca basıml an lık. bkz. Kechagiaoglou, "Enas Othômanos
1"7 Muhtemelen yazarın Gere::ıııank' erirosardac' kC/m Ti7) 'akaıı Iıiwaııdıır 'ill'ıık adlı kitabllUlı Aisôpos sten Avle tön Mavrokordatön kai tOlI Othôna. Hoi prô tes sôzômenes hellenikes
Türkçc çevirisi (krş. Bardakjian, 367).
metaphraseis tou Nasre nıin Chotza" ve "Avivliographctcs ekdoscis tou Nasrentin Chotza
ıb~ 8kz. Balta, Koramaıılidika Xre sicele.... 239 vd.
(Smyrne, 1848: Aıhcna, 1860: t86t)".

b
52 TANZIMAT VE EDEBIYAT OSMANlIIMPARATORLU~U'NDA KIMLER. NELERIOKURDU? (19.-20. YüzyıLLAR) 53

çeviriydi çünkü kitabın yazan olan Nasif Ma'luf, müstehcen fıkraları ele- da kaleme alımştı. Bu yapıtın aynı zamanda 1859'da İstanbul'da basılımş
miş, onun bu tavn Batılı Şarkiyatçıların övgüsünü kazanmıştı: "Bu Şarki­ olan bir Ermeni Türkçesi çevirisi de vardır (Otuzbir Sul/anın Muhtasar
yatçı alim, özgün metinde bulunan, okurların sağduyusunu yaralayacak ni- Tevarihi, çev. Pasqual Teğtabyan). 179
telikteki her şeyi çevirisinden çıkararak beğeninin ne demek olduğunu [... ] NiisifMa'luf örneği, yalnızca Beyrut'un değil İzmir'in de birinci sınıfbir
göstenniştir." 174 kültür merkezi olduğunu gösterir. Daha önce değinildiği üzere, Osmanlı İm­
paratorluğu'nda Fransız basını İzmir'de başlanuştır. İzmir, daha erken bir dö-
İzmir'de başarılı bir yazar: NasiCMa'lfiC nemde misyonerlerin bir hayli etkin çalışan matbaalar kurduğu bir kent oldu-
ğu gibi, son derece üretken Rum ve Ermeni yazarların da yaşadığı bir yerdi.
Zabbuga'nın (Lübnan) yerlisi olan Melkit Niisif Ma'IM (Nassif Mallouf; 19. yüzyılda Rumlar ve Ermeniler tarafından okunanların pek çoğu, özellikle
1823-1865),175 Osmanlı bağlamında "başanlı bir yazar" olduğu söylenebile- de modern Avrupa romanının önemli yapıtlarının çevirileri İzmir'de yaşayan
cek biriydi. Corci Zeydiin'ın 19. yüzyılın önde gelen yazarları arasında say- yazarlar tarafından kaleme alınmıştı. .
dığı Ma'luf,176 hayattayken çok meşhur olınuştu. Ma'luf, nispeten erken yaş_ 1840'lardan itibaren Rum bir yazar ve gazeteci olan İoannis Isidoridis-
ta vefat ettiği İzmir'deki Lazarist Okulunda Doğu dilleri hocasıydı. Skilisis (1819-1890), en ünlü Fransız yazarlarının romanlarından düzineler-
Ma'lilfun çoğunlukla didaktik özellikteki yazıları edebi açıdan dikkate cesini çevirdi: Lamartine, Chateaubriand (Atala), Victor Hugo (Les
değer olınasa da belirli nedenlerden dolayı son derece çeşitli cemaatlerden Miserables), Eugene Sue (Les Mysteres de Paris), Alexander Durnas ve di-
okurları kendine çekmişti. Daha önce gördüğümüz üzere, yönetici sırufın dili ~erleri. Tubaf olaosa, hayattayken Avrupalı bilginlerin bile iyi tanıdığı 180 bu
olan Osmanlı Türkçesi, gayrimüslimler arasında yaygın olarak bilinmediğin­ yazarın Modem Yunan Edebiyatı tarihlerinin çoğunda yer alınamasıdır.
den Fransızca yapıtlar beğeıriliyordu. İsidoridis-Skilisis, çevirilerini okurların zevki doğrultusunda arkaik Yunan-
Ma' luf, yalnızca uygun fiyatlara satılan çok dilli sözlükleri ve konuşma caya yaptığından bunlar artık okunamaz durumdadır.
kılavuzları (bunlardan bazıları daha sonra Paris 'te yeniden basılımştır) nede- İzmir'de Ermenilerin de birkaç önemli yazan bulunmaktaydı. 181 Bunların
niyle popüler olmakla kalmaıruş, Osmanlı okurlanru Türkçeye çevirdiği belki de en üretkeni olan Matteos Mamuryan (1830-1901), çoğunluğu çeviri
gençlere yönelik. Batı edebiyatının ilk ömeklerinden biri olan Arnaud 58 yapıt kaleme alımştır. Bunların arasında Zadig, Mieromegas, Le Barbier
Berquin 'in Conversations, historiettes et contes adlı yapıtıyla da tanıştırınış­ de Seville, Werther, Les Mysteres de Paris, Les Trois Mousquetaires ve Le
tı. l77 Ayrıca Abrege de geographie (İzmir, 1851) adlı bir coğrafya kitabı ve Tour du monde en quatre-vingts jours çevirileri de bulunmaktadır. Onun
daha sonra Bulgar okullarında okutulınak üzere ünlü yazar ve gazeteoi P.R. çağdaşı olan Krikor Çilingiryan (1839-1926), aralarında Manon Leseaut,
Slaveykov (1827-1895) tarafından Bulgarcaya çevriIen Precis de /'Histoire Raphaiil, Les Confessions d'un enfant du siecle ve Sue'nün Mathilde'inin de
oltomane depuis lafondation de /'Empire (İzmir, 1852)178 adlı bir tarih kitabı bulunduğu yirmi yedi romantik yapıt çevinniştir. Yazar, Chateaubriand'ın Le
Dernier Ahencerage (Son Abenseraeın Sergüzeşti, 1860) ve Victor Hugo'nun
174 "Ce savant orientaliste a/ail {. ..} preuve de bon goüt en «artanı de sa troduclion tout ce qui,
dans le lexte original, e/ait de nature il blesser la jus/e susceptibili/e des lecleurs." [··Bu şarki_ 179 Fıansızcarun oynadıllı merkezi ml, Osmanlı impaıaıorlugu'nda basılmış daha temel başka
yatÇI bilim adamı, [... ] eserin orijiııalinde bulunan, okurlannın haklı hassasiyet/erini incilecek Osmanlı tarihlerinde de belirtilmiştir. Ortaköy Enneni Kız Lisesi'nde ö~n olan Caroline
nitelikteki her şeyi çevirisinin dışında brrakmak suretiyle iyi zevkini ortaya koymuş oldu. '1 Furet'nin yazdı~ Hisıoire abregee de l'Empire ol/oman, Bulgarcaya da çevrilmiş ve Yunanca
(Siancbi, "Bibliographie ottomane...", 290). Osmaolı padişahlan tarihi y=ınııı da etkilemiştir (Vaporides). Ayrıca, bu türde Osmanlı
'" Bkz. ilgili madde, Encyc/opaedio ofis/om, 2. basım, Vi, 1991,303. Yahudisi yazarlar tarafından Fransızca yazılmış okul kitaplan da bulunmaktadır (örn. M.
176 aydan, Teracim, 276-84. Fresco, Histoire de l'Empire ottornan). Bwılann Yahudi İspanyolcastnda yazılmış olan1an da
177 Kitab der Hakk-ı Sıbyan ve Sabtiveı. Mükôlemaı-ı Lalife ve Emsel-; Sagire ve Tevarih-i vardır (bu konuda bkz. Romero, 206 vd).
Muhtasare. ıBO Krş. Queux de Sı. Hilaire, 330-47, 347-55.
178 Skralenie na turskaıa istoriya ol osnovanieto na imperiyaıa do nafe dni. 181 Bkz. Etmekjian, 156.
54 TANZIMAT VE EDEBIYAT
OSMANUIMPARATORLUGUNDA KIMLER, NELERIOKURDU? (19.-20. YüZYıLLAR) 55

Les Miserabfes (Mağdurin, 1863) adh yapıtlannı da Enneni Türkçesinde ya-


yımlaınış, Mağdurin'in bir kopyasını Victor Hugo'ya da göndenniştir. Meş­
hur Fransız romancısı, çevirinin dilini bilmese de bu olaydan etkilenrniştir.
İzmir'de aynı oranda etkin bir matbaacı ve çevinnen olan Dikran H. Dedeyan
(1832-1868), başka yapıtlann yanı sıra Dumas'nın Comle de Monte--
Cristo'sunu Enneniceye çevirerek Enneni okurlarla tanıştırınıştu.
Başarılı Kitaplardan Birkaç Örnek

Bu bölümde epey başanh olınuş, yani Osmanlı imparatorluğu' nda kullanılan


çeşitli cemaat dillerine çevrilıniş yapıtlardan birkaç örnek sunulacaktır. Bun-
lardan bazılannın bugün tamamen unutulmuş yapıtlar olduğunu gönnek mo-
dern okurları şaşırtabilir. Oysa bunlann kendi dönemlerinde çok satan kitap-
lar olduğunu akılda tutmak gerekir.

Sahte otobiyografinin cilveleri:


Manuscrit venu de Ste Helene

Başanh kitapların en eski ve en ilginç örneklerden biri, Napolyon


Bonapart'ın sabte otobiyografısidir. Bu kitap, Manuserit venu de Ste He-
lene, d'une maniere ineonnııe adıyla i 817'de Londra'da basılmıştu. isviç-
reli tarım uzmaru Frederic Lullin de Chiiteauvieux (1772- 1842), "Sı.
Helene'den meçhul bir şekilde gönderilen" bu "müsvedde"yi boş bir vak-
tinde gelen bir ilhaınla yazmış, sonra da cüretkiirca Londra 'ya göndermişlir.
Hiç bekletilmeden basılan kitap, anında olağanüstü bir şöhrete kavuşmuş;
dünyanın dört bir köşesinden okurları aldatmayı başannıştır. Wellington ve
Mettemich gibi devlet adamları kitabın gerçek olduğuna hemen inanmıştır.
Napolyon, sürgünde bulunduğu Sı. Helene'den bu aldatmacaya karşı çık­
mak ıçin boşuna uğraşmıştır.
56 TANZIMATVEEDEBIYAT OSMANlı IMPARATORLUC3uNDA KIMLER. NELERIOKURDU? (19.-20. YüZYıLLAR) 57

Napolyon, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki tüm cemaatler ve Mısır Se- Modern bir roman:
feri dolayısıyla Müslümanlar arasında popüler bir kişilik oldUğundanI.'
Alexandre Dumas'mn Monte-Cristo'su
bu yapıtın Doğu Akdeniz'deki başarı sı şaşırtıcı değildir. İlk harekete ge-
çenler Rumlar olmuştur. Kitabın daha 1818'de Cheirographon ek tes
Alexandre Dumas'nın meşhur romanı Monte-Crisıo (ilk basımı 1845-
Hagias Helenes adıyla N. Skufos'un çevirmen notları ekleyerek yaptığı
1846) Osmanlı okurları tarafından daha evvelden biliniyordu. 1840 'ların
Rumca çevirisi yayımlanmıştır. 183 Kitap, 1828'de Rumcadan Rumenceye
sonunda Türkiye'de bulunan Ubicini, romanın Modem Yunanca çevırıle­
çevrilmiştir (basılmış çevirisi Bükreş, 1846). Kitabın ilk Türkçe çevirisi
rinden söz eder. 186 Bu, başka kaynaklar tarafından da doğrulanmıştır. Ro-
Afrika cezayirinden Santa Elena nam cezireden vasıl olub ol tarafda
manın Yunancaya yapılmış bir çevirisinin İstanbUl 'da yayımlanan ilk Yu-
cezirebend olan Bonaparta 'nın sergiizeştini şamil franseviyyii 'I-ibare bir
nanca gazete olan Tilegrafos lu Vosporu'da tefrika edildiği anlaşılmakta:
kıı 'o risalenin huldsa-i tercemesidir ki Bonaparta 'nın kendisi tarafindan
dır. l87 1845- 1846 yılında İstanbul matbaacılığının öncülerınden Henn
tahrir olunub bir tevariid etmişdir başlığıyla 1247/1831 'de Bulak'ta ba-
sılmıştır. 184
Cayol'un (1805-1865) bastığı çeviri, Beyoğlu'nda bulunan bir Rum okulu-
nun müdürü olan İ. Patroklos tarafından yapllmıştır;l88 Ubicini'nin gördüğü
Bu yapıta gösterilen ilgi gerçekten de çarpıcıdır. Kitap, gerçek yazarı­
de muhtemelen bu çeviridir.
nın kim olduğu anlaşıldıktan sonra bile (Türk okurlarının bundan haberi
Aynı etki, diğer cemaatlerde de gözlenebilir. Yosefİsrael Rerera'nın yaz-
olmamış gibi görünüyor) çevrilmeye ve basılmaya devam etmiştir. Kitabın
dığı ve Dumas'nın Monte-Crisıo 'sunun bir taklidi olan Un Çiko Monlekristo
daha "modem" ikinci bir çevirisi 1260/ 1844'te Mısır'da yayımlanmıştır.
("Bir Küçük Monte Cristo"), Yahudi İspanyolcasında yayunla
Daha sorua ilk çeviri İstanbul'da yeniden basılmıştır (1277/1860). Osman-
ş ilk ro-
manlardan biridir (Selanik, 1850).189 Dedeyan'ın Ennenice çevırısı (ıZmır
nıru
lıların bildiği adıyla Tezkire-i Banaparte, (I 864'te basılmış olan Karaman-
1866-1868) defalarca basılmakla birlikte bir süre Dumas'nın özel sekreteri i-
Iıca çevirisi de aynı başlığı taşır) l85 Ahmet Cevdet Paşa tarafından tarih ki-
ğini de yapnuş olan Teodor Kasap'm önce Diyojen'de tefrika edilen Türkçe
tabı için kaynak olarak kullanılmıştır. Kitap, 1911 'de İstanbul'da son kez
çevirisi (1871)190 romanm hiç şüphe yok ki en meşhur çevirisidir. Romanın
basılmıştır.
Bişfua Şedid tarafından yapılmış Arapça çevirisi Kahire'de rastlantısalolarak
aynı yıl yayımlannuştır. Altı ciltlik bir Karamanlıca çeviri 1882'de basılmaya

başlanmıştır. 191
Kitabın Türkçe ve Karamanlıca çevirınenlerinin "romancı" kavramına he-
nüz yabancı olduğu anlaşılmaktadır. Çevirilerin ikisinde de Alexandre Dumas,
"Fransa'nın meşhur şairi" (Fransa ıııeşahir-i şuarasından) olarak anılır.
182 Napolyon Bonapart hakkında Osmanlı imparatorlugu'ndaki en kapsamlı çalışma ilginç
bir şekilde Ermeni Türkçesinde yazılmıştır: Vartan Paşa , Tarihi Napofyon Bonapart.
Bununla birlikte, Albay Louis Calligari'nin biyografisinin (Sireıli Nôpıılyıimd-evvel,
Tunus, 1856; BeyrUl, 1868) bu rurdeki Arapça yayımlanmış ilk yapıtlardan biri oldu- 186 "Les [trois] Mousquetaires et fe Comle de Monıe-Crisıo /aisaienıjureur de mon temps il P~­
gunu da belirtmek gerekir. ra: deux editioııs en grec modenıe, publiees par !i"raisam. jiwenr epuisees en mains d~ trOl~
1!l3 Bkz. Camariano-Cioran, 336. mo;s." ["Üç Silahşörler ve Monte Kristo Kontu Pera'da geçirdiği m döne~d~. çok p'?puler~ı;
184 Bu yapıt hk. bkz. J. Strauss, "The Egyption Conneetion" 25 vd (başka kaynaklarla bir- sipariş
yoluyla yayımlanan iki adet Modem Yunanca baskı üç aydan kısa bır sürede to.kenmış­
likte). Çeviril er ve Bulak Matbaası hakkındaki literatür/erde bu yapıı, ş imdi ye dek yan- ıi."
(Ubicini, La Tıırqııie aeti/elle, 457).
lış bir şekilde Las Cases'ın Merliarial de Saiııte 11elime'ninin Türkçe çeviri si olarak ta- lN7 Bkz. 27. dipnot.
nımlanmıştır. 188 Ho komes toıı Monıechristo.
18S Fransa İmperatorl Birinci Azim Napoleonıın Tezkiresi Nikolas Sull ides tarafından çevril- 189 Nehama, 547.
miş, E. Misailidis tarafından düzeltilmiştir (bkz. Salaville ve Dalleggio, KaramandNka c. 190 Bkz. [Sevük], Avrupa Edebiyatı ve Biz, 237.
II, 68 vd). 191 Bkz. Salaville ve Dalleggio, Karamaııdlika c. III , 116 vd.
58 TANZIMAT VE EDEBIYAT OSMANlıiMPARATORLUC;U'NOA KIMLER, NELERIOKURDU? (19.-20. YÜZYıLlAR ) 59

Hercai seçimler: Silvio Pellico'nun Le mie prigioni'si popüler Batı edebiyatı:


Christoph von Schmid'in Genoveva'sı
Osmanlı okurlarının İtalyan yazar Silvio Pellico'nun (1788- 1854) Le
mie prigioni'sini alımlama biçimi ilginç durumlar ortaya çıkarmıştır. Alman yazar Papaz Christoph von Schmid'in (1768- 1854) ahlakçı hikaye-
Pellico, 1820'de Avusturyalı yetkililerce tutuklanmış ve Yenedik'!e iki leri de Doğu Akdeniz'deki tüm cemaatler tarafından biliniyordu. Özellikle
yıl hapis yatmıştır. Gizli bir devrimci örgüt üyesi olmakla suçlanan ya-
kadınlık iffetinin ve namusunun önde gelen örneklerinden biri olan
zar, başta ölüme mahkı1m edilmiş, daha sonra cezası Moravia, Brünnl "Genovefa 'nın dokunaklı hikayesi" (Genoveva; ilk basımı 1810), çok sa-
Bmo yakınlarındaki Spielberg dağı üzerinde bulunan berbat bir hapisha- yıda çevinnenin ilgisini çektniştir. Yenedik Mıkhitaris! Papazlarının
nede çekilmek üzere 15 yıl hapse çevrilmiştir. (Yazar 1830'da salıveril­ Schmid' in yapıtlarını daha 1840'larda Enneniceye çevirmeye başlaması
miştir.) Pellico, başından geçenleri 1833'te "Hapishanelerim" başlığıyla
hiç de şaşırtıcı değildir. Genoveva'nın Ennenice yapılıruş manzum bir çe-
yayımlamıştır. Yazan ateşli bir İtalyan vatanseveri olmasına karşın, ki- virisi (yukarıya bkz.) Mihran Arabacıyan (ö. 1898) tarafından Enneni
tapta Avusturyalı gardiyanlarına kin gütmeyen anlatıcının sabırla gün Türkçesine çevrilmiştir. 194 Kitabın ikinci bir çevirisininse (Yenoveva Hika-
sayması dile getirilmiştir.
yesi, 1855; 1891) Yunanca bir çeviriden yapıldığı anlaşılmaktadır. Depasta
Bu roman, 19. yüzyılda çok büyük bir şöbrete ulaşıruştır. Artin Paşa Biraderlerin kataloğunda yer alan bu Yunanca çeviri, Fransızcadan yapıl­
Dadyan'ın (1830--1901) kitabı 1851 gibi erken bir tarihte Enneniceye çevir-
mıştır (ikinci basımı 1868). Misailidis'in yaptığı Karamanlıca çeviri,
diği söylenir. l92 Kitabın 1862'de Garabed S. Ütüciyan tarafından başka bir
1850'lerden kalmadır.
Ennenice çevirisi yapılmıştır. (Bantk ' im, ikinci basımı İstanbul, 1869). Bul- Bulgarlar da Schrnid'in hikiiyelerini özellikle beğenmekteydi l 95 ve kita-
garlar da romandan etkilenmiştir. Ahmet Mithat Efendi'ye Fransızca öğret­ bın Bulgarca ikinci bir çevirisi daha İstanbul ' da yayımlanıruştır (lstoriyata na
miş bir gazeteci ve Osmanlı devlet memuru olan Dragan Zankov'un (1859-
Genoveva, çev. S. Bobçev, 1872). Bunu bir yıl sonra kitabın Yahudi İspan­
1911) yaptığı Bulgarca çeviri (Tdmnitsite mi) 1874'te İstanbul'da yayımlan­ yolcasına yapılmış bir çevirisi izlemiştir. l % Türk okurların elinde daha
mıştır. Aynı yıl, kitabın genç yazar Recaizade Mahmut Ekrem (1847- 1914)
1868'de kitabın bir çevirisi bulunmaktaydı (Terceme-i Hikdye-i Jönevye/,
tarafından Fransızcadan yapılıruş ve daha önce Terakki gazetesinde tefrika 1285).197 Resmolu Midhat İbnül Ahmed tarafından yapılıruş bir çeviri
edilmiş olan Türkçe bir çevirisi de basılmıştır. i 9J (Jenovefa) 131111893'te basılıruştır. Christoph von Schmid'in hikiiyesi, Arap
Bu çeviri (Meprizon Tercemesi, İstanbul , 1291), Namık Kemal' in sert okurlar tarafından da bilinmekteydi. Metnin Fransızcadan yapılmış Arapça
eleştirisine maruz kalıruştır. Gerçekten de tuhafbir seçim olduğu anlaşılan bu çevirisi olan Riwiyatu Jinifydfın El-Cevaib'in kataloğunda yer alıruş olması
girişim olsa olsa Hıristiyan okurların biraz avuntu bulmasına yaraıruştır. Doğ­
şaşırtıcı değildir.
rusu, kitabın Bulgarca çevirisi 1876'daki Bulgar Devrimcileri tarafından çok Christoph von Schmid'in yapıtları, çeviriler yoluyla Araplar ve Türk-
okurırnuştu ama bu yapıtın konusu ve anlamı Müslüman okurlar için pek de ler arasında oldukça yaygınlaşmıştır. Schmid' in yüz hikayesi Arapça ola-
bir şey ifade etmiyordu. Gerçekte, kitabın seçilmesi bir rastlantıdır. çeviri fa- rak Beyrut'ta yayımlanmıştır (Kiıdbu mi' eti hikdyetin kas/re li-ifddet 'il-
aliyetlerine katılmak isteyen Recaizade Mahmut, hocasından çevrilmeye uy-
gırn bir yapıt istemiş, hocası da ona Pellico'nun Mes Prisons'unu önermiştir. 194 Aynı zamanda bir şair ("Bidari" mahlasını kullanmıştır) ve popUler Fransız roman1an çevir-
Hiç de Şaşırtıcı ohnayan bir biçimde, bu çeviri yarım kalıruştır. meni olan Arabacıyan müstesna bir kişiliktir. Bkz. "Bidari" maddesi: Koz 227.
19S Stoyanov, Bcilgarska vôzroidenska kniinina, I, 426'da 20 çeviri li stelenmiştir.
196 Bkz. Romero, 251 ("romanso historiko mora/ika amostrando el kavo de la mujer onesta" ola-

192 Tuğl acı,


The Role ofthe Dadian Family in Ottoman Social, Economic ve Political Life, 242. rak nitelenen bu kitabın yeni bir çevirisi ı 923 'te yayımlanmıştır).
193 Kitabın
S.L. Lezaud tarafından yapılmı ş Fransızca çevirisi Yunan kitapçı Depastalann 197 Bazı yazarlann iddia ettiği gibi bu kitap, Lamartinc'in Genevieve'inin çevirisi değildir; seçme

katal~da bulunuyordu. parça için bkz. Yeni Türk Edebiyatı Antolojisi /. 1839--J865, 592-4.
60 TANZIMAT VE EDEBIYAT OSMANlı IMPARATORLU~U'NDA KIMLER. NELERIOKURDU? (19.-20. YÜZYıLLAR) 61

lalebel'i1-asôgir, çev. M. Mesabkl, 5. baskı, Beyrut, 1888). Çevirilerin çoğunluğunu tramvay yolculukları esnasında yapmıştır. "LO En sonunda
arasında belki de en etkileyici basım, İberisıôn-ı Almanf başlığı altında yorulmak nedir bilmeyen çevirmen David Fresko (1850--1933) da romanı
190 hikaye içeren görkemli bir Türkçe derlemedir (çev. Macid Paşa Yahudi İspanyolcasına çevirmiştir (Los misteryos de la enkizisyon,
Keçicizade, İstanbul, 1306/1889). 1889).
Bu yapıtın Osmanlı İmparatorluğu 'ndaki başarısı bununla da kalmaz.
"Victor de Fereal": Les Mysteres de l'Inquisition Romanın İkinci Meşrutiyet'ten sonra yayımlanmış yeni bir resimli Türkçe
... de bIIi unmakıad ır. 20 ı
çevınsı

Madame de Suberwick'in ilk olarak 1844'te takma adla yayımlamasa hiç


bilinmeyen bir yazar olarak kalacağı bu romanı, 19. yüzyılın en başarılı Levanten okurların edebi zevki ve yerli bir
yapıtlarından biriydi. ı98 Romanın yüze yakın baskısı olduğu bilinmekte- Fransızca roman: Jacques Loria, Les Mysteres de Pera
dir. Romanda V. Charles döneminde Estevan de Varga adlı bir delikanlı
ile nişanlısı Dolores arasındaki aşk hikayesi anlatılmaktadır. Dolores, Bu çalışmada sunmak istediğim son ömek, i 897'de Osmanlı başkentinde
Sevilla valisinin kızıdır. Sevilla'nın Engizisyon Mahkemesi başkanı olan yayımlanmış olan Les Mysıeres de Pera adlı Fransızca bir romandır. 202 Bu
Pedro Arbues'in de ona aşık olması durumu karmaşıklaştınr. Birçok sı­ yapıt, öncelikle özgün bir çalışmadır;
ikinci olarak da Osmanlı Imparator-
kıntı ve eziyetlerden sonra Dolores en sonunda serbest bırakılır. Roman, o luğu'nda Fransızca yayımlanmış bu hacimdeki (932 sayfa) tek roman oldu-
dönemdeki Engizisyonun geniş bir panoramasını sunmaktadır. Katolik ğu anlaşılmaktadır. On altı sayfalık bölümler halinde tefrika edilmiş bu
bağnazlığının ve baskıcılığının bir örneği olan bu romanın dini anlaşmaz­ müthiş roman eşi görülmedik bir başarıya ulaşmış olmalı. Söylendiğine gö-
lıkların yoğun olarak yaşandığı bir dönemde Osmanlı İmparatorlu­ re, roman, yalnızca aile ya da arkadaş grupları içinde değil tiyatrolarda, va-
ğu 'ndaki Ortodoks, Müslüman ve Yahudi okurların ilgisini yakından purlarda ve hatta kiliselerde bile aylarca konuşulmuştu. Rumlar da İtalyan­
çekmesinin nedeni son derece aşikardır. lar da bu yetenekli ama o zamana dek adı duyulmamış olan yazarın kesin-
İstanbul'da roman ilk olarak, dönemin etkili gazetelerinden Masis'in likle kendi cemaatlerinden olduğunu iddia etmişti.'O)
editörlüğünü yapan, aynı zamanda da cemaatin en etkin çevirmenlerinden Romanın başlığı, hiç şüphe yok ki, Euglme Sue'nÜll ilk tefrika romanlar
biri olan Garabed Ütüciyan'ın (1823-1904) Ermenice çevirisiyle basıl­ arasında yer alan Mysıeres de Paris (1842) adlı yapıtından esinlenmedir.
mıştır. ı99 Bundan önce, Tiflis'te romanın Rusça versiyonundan yapılmış "Paris'in Esrarı", kısa sürede Fransız taklitlerinin yazılmasına yol açmıştır.
çevirileri birden fazla kez yayımlanmıştır. Ütüciyan'ın çevirisini, tanın­ Paul Feval (1817-1887) tarafından kaleme alınmış Mysıeres de Londres'in
mış gazeteci Dimitrios Nikolaidis'in (1843-?) Rumca çevirisi (Ta (1844) de Osmanlı Türkçesine yapılmış çevirileri bulurırnaktadır. Rumlar
apokrypha tes Hieras Exelaseôs, 1874) izlemiştir. Ertesi yıl, Atina'da eği­ da aynı furyadan birçok roman yazmıştır: N. Stamenis, "İzmir'in Esrarı"
tim görmüş olan Bulgar Kitapları Denetçisi ve Bulgar Okulları Müfettişi (Apokrypha les Smymes kai la laxidia lou Gerô Spanou, İzmir, 1850);
Nikola Mihailovski'nin (1818-1892) Yunancadan Bulgarcaya yaptığı çe- Hristoforos Samartsidis, "Konstantiniyye'nin Esrarı" (Apokrypha Kônslan-
viri yayımlanmıştır (Taynite na inkvizitsiyata, i 875). Ardından, o dö-
nemde Zaptiye Nazırı olan şair ve oyıın yazarı Hüseyin Nazım'ın (1854-
1927) Türkçe çevirisi basılmıştır (Enkizisyon Esrarı, 1296/1879). Kitabın 200 Bkz. Strauss, "Roman/ar', 144 vd.
sonunda açıkladığı üzere Hüseyin Nazım, iki haftada bitirdiği çevirinin 201 Musawer Enkizisyon &rarı.
202 Pera (Beyoğlu), Osmanlı başkentinin önceden çogunlu~ ga}1imOslim olan (Ywıan1ar, Erme-
niler, Levantenler, Avrupalılar, vb) çok özel bir nOfusW1 yaşadı~ eski "Frenk" mahallesidir.
198 Batı dillerine yapılan çeviriler hk. bkz. Vekene n, 415 vd. 203 Bkz. Strauss, "Le livre français d'İstanbul (ı 730-- ı 908)" 298 vd; aynca bkz. The Beginnings
199 Ga/tnik' hava/ak 'nnut 'iwn, 2 cilt, İstanbul, 1864-66; 2. basımı 1873. ofPrinling 3 ı vd. Daha sonra Yahudi İspanyolcasına da çevrilmiştir (Romero, 240).
62 TANZIMATVEEDEBIYAT OSMANLlIMPARATORLU~UNDA KIMLER, NELERIOKURDU? (19.-20. YüZYıLLAR) 63

tinoııpo/eös, 3 cilt, İstanbul, 1868)204 Mysteres de Pera'ya gelince, bu ro-


mana benzer romanlardan Almanca olanı Osmanische Post gazetesinde tef-
rika edilmiş; Ep. C. Kiryakidis tarafından yaz ılmış Yunanca olanı (Ta Apo-
/oy pha tou Peran, 1889) ise Karamanlıcaya çevrilerek Misailidis ' in
Anata/i'sinde yayımlanmıştır. Sonuç
Romanın yazan olan Jacques Loria, aslında A/liance lsraelite
Unil'erselle'de hocaydı ve Fransı z dilinin ve kültürünün Osmanlı Yahudile-
ri arasında yaygınlaşmasında çok önemli bir rol oynamıştı. Fransızca, Ya-
hudi ispanyolcası ve Türkçe yapıtlar'°' kaleme alan Loria ' nın tipik bir Os-
manlı edebiyatçısı olduğu düşünülebilir. Loria'nın edebi kariyerinin Myste-
res de Pera ile so nlanmadığı anlaşılmaktadır. Jön Türk Devrimi'nden sonra
1325 Dictionnaire universe/ d 'histoire et de geographie/1909'da Leandre
Murkidis' in İstanbUl ' da bulunan matbaası Imprimerie /rançaise yeni bir
Türkçe romanın ilk cüzünü yayımladı ve beda va olarak dağıttı. Başlığı
Topkapı Hazine-i Hümayunu olan bu romanın da yazarı, Prinkipo Bey tak- Ortadoğu edebiyatlanyla ilgili karş ılaştınnalı ça lışma l ann bağlarnı, basmaka-
ma adıyla "Beyoğlu Esrarı müellifi", yani laques Laria 'yd1206 Kitapta şöy­ hp bir biçimde Arapça, Farsça ve Türkçeyle sınırlandın l agelmiştir 207 İslam
le deniyordu: " her dürlü asar-ı hayalperveraneden mahrum kalan, makalat-ı bilginlerinin kullandığı bu "Şarki yatç ı " bakış açıs ı , Ortadoğu'nun etnik ve
siyasiyyeden bıkan İstanbul ahalisi bu kitabda bir gıda-yı manevi bulacak- dilsel bileşiıninin kökten değiştiği 20. yüzy ıl için geçerli olabilir. Bu yüzyılda
dır. Erkek, kadın , ihtiyar, çocuk ve hatta gene kızlar bile Topkapu Hazine-i daha önceki çok dilli ortam varlığını yitil111iştir 20 ' İspanyolca konuşan
hümayunu'nu kemal-i tehalükle okuyarak bu mutalaa-i dilfirib ile gayet tat- Sefarad Yahudileri ya da Türkçe kon u şan Ermeni ler ve Rum Ortodokslar gi-
lı vakitler geçircccklerdir" (Topkapu Hazine-i Hümayıınu, s. 3). Bu roma- bi, bu çalışmada gördüğümüz üzere, edebiyat a l anındaki üretkenlikleri önem-
nın sonuçta hangi dillerde basıldığını ya da çevrilip çev rilmed iğini bilmiyo- li bir düzeyi bulan ve bilgi iletiminin ayrılmaz bir parçası olan dilsel cemaat-
ruz. Bununla birlikte, bu örnek, Osmanlı imparatorluğu ' ndaki edebiyat et- ler ve okur topluluklan , neredeyse tamamen yok o lmu ştur. Türkiye'de ve ön-
kinliğinin karmaşık doğasını gayet iyi göstermektedir. Üstelik yeni bir ro- ceden Osmanh topraklarında bulunan devletlerin çoğıında bugün, edebi ifade
man olan Topkapu Hazine-i Hümayunıı' nun , "milli roman" olarak adlandı­ için bir A vnıpa dilini ktıllanabilen ve buna uygun ortamı olan çok az yazar
rıldığını da belirtınek gerekir. vardı r.Birinci Dünya Savaşı ve sömürgecil iğin sona ermesiyle misyonerlerin
etkinliği de bitmiştir.
Böyle bir bakış açısının çok çeş itli bağlantıları ve etkileşiml eriyle Os-
manlı İmparatorluğu ' ndaki edebiyat etk inli ğini n tam ve doğru bir resmini
sunmas ının kesinlikle olanaksız olduğu aşikardır. Bu alandaki kapsamlı ça-

207 Bkz. örn. Lilerahwen im Koı/text: arabisc!ı-persisch- fiirkisch serisi. Bu seri kapsaınında
Verena Kıcının ve Beatrice Gnıendler tal1lfından yay ına hazırlanmış bir cilt, Understaııding
ıO-ı Tonnet, "Les premiers roman grecs ıl sujet turc", 6 vd. ikinci roman aynı zamanda Bulgarca- Neo,. cas/em Uferalııres başlığıyla 2000'dc Wicsbadcn'de yayım lanmı ştır. Bwıunla birlikte,
ya da çevri lmi şti r. en kapsamlı genel karşılaştınnalı edebiyat ça lı şma l arı ve çeviri edebiyat bibliyografyalan bile
205 Bkz. Romero, 277. Bunlardan bazılan ilgili antolojilerde bulunamamıştır. Batı edebiyatının Doğu Akdeniz'deki etkisini gönnezliktcn gel ir.

206 Loria, "Prinkipo Bey" dışında "Comte de Persignac" ıakma adını da kullanmıştır. 208 Bu olgu, Nom Şeni'nin nefı s bir yazı s ında irdelenmiştir: "Souvenirs il. plusieurs voix".
i
64 TANZIMAT VE EDEBIYAT


lışmaların Osmanlı İmparatorluğu'nda kullanılan Rumca, Bulgarca, Ermeni-
ce dillerini ve diğerlerini de içermesi gerekir. Hilary Kilpatrick'in zihin açıcı
bir makalesinde kullandığı gibi "Doğu Akdeniz Bölgesi Edebiyatlan", bu 19. YÜZYıL OSMANlı EDEBiYATıNDA
bağlamda başvurulması kesinlikle daha uygun bir kavramdır.'09 Bununla
birlikte, Osmanlı söz konusu olduğunda Bulgarca gibi Balkan edebiyatlan-
iMPARATORLUK, MEDENiYET,
nın da göz önüne aluırnası zorunludur. Benzer şekilde, OrtadoğıılDoğu Ak- YERliliK, YABAN(CI)LlK VE DiN
deniz edebiyat(lar)ının gelişimine odaklanan çalışmaların Batı dillerindeki
üretimi dışlaması da bir o kadar anlamsız olacaktır. Jacques Loria'nın Fatih Altuğ
Mysteres de Pera romaru örneğinde görüldüğü gibi, kozmopolit bir toplum-
da Fransızca bir roman bile edebi yaşamın ayrılmaz bir parçası olabilmekte-
dir. Bu yönde yapılması gereken daha birçok araştırma bulunmaktadır. Bu
edebiyat, günümüzün daha yüksek standartlarını her zaman karşılayamasa
da bu alanda yapılacak çalışmalar, aralarında Batı Avrupa'nın da bulunduğu
farkJı kültür dairelerinde çok da uzak olınayan bir geçmişte meydana gelen ( '1'\1.1 )
edebiyat etkinliğinin doğasına ve niteliklerine dair yeni bir bakış açısı ka-
zanınaınıza yardımcı olabilir. 2ı o

209 Bkz. Kilpatrick.


210 Bu maka1enin bir versiyonu Swiss Society for MiddJe Eastern and Islamic Studies'nin (İsviç­ "Amerikan vahşi/eri "nİ konu alan Atala romanının
re Ortado~ ve İslam Araştınnalan Deme~) Orientalisches Seminar of the University of
Recaizade Mahmud Ekrem çevirisinin iç kapağı
Zurich (Zürih Üniversitesi Şarkiyat Semineri) ile ortaklaşa düzenledigi ''Travelling Texts.
Exclıanges between Iiteıatures: North Africa, West Asi. and Europe" (Seyahat Eden Metinler.
Edebiyatlar Arası Alışverişier: Kuzey Afrika, Batı Asya ve Avrupa) başlıklı Uluslararası
Kongre'de sunulmuştur (Zürih, 26-28 Ekim 2000).

You might also like