Professional Documents
Culture Documents
NDEKLER
1. GENEL DEERLENDRME 1.1. Enflasyon Gelimeleri 1.2. Para Politikas Uygulamalar 1.3. Enflasyon ve Para Politikasnn Grnm 1.4. Riskler ve Para Politikas 2. ULUSLARARASI EKONOMK GELMELER 2.1. Kresel Byme 2.2. Emtia Fiyatlar 2.3. Kresel Enflasyon 2.4. Kresel Para Politikas Gelimeleri ve Finansal Koullar 2.5 Kresel Risk Gstergeleri 3. ENFLASYON GELMELER 3.1. Enflasyon 3.2. Beklentiler 4. ARZ ve TALEP GELMELER 4.1. Gayri Safi Yurt i Hasla Gelimeleri ve Talep 4.2. D Talep 4.3. kt A 4.4. Gc Piyasas 5. FNANSAL PYASALAR ve FNANSAL ARACILIK 5.1. Finansal Piyasalar 5.2. Finansal Araclk ve Krediler 6. KAMU MALYES 6.1. Bte Gelimeleri 6.2. Bor Stokundaki Gelimeler 7. ORTA VADEL NGRLER 7.1. Mevcut Durum, Ksa Vadeli Grnm ve Varsaymlar 7.2. Orta Vadeli Grnm 7.3. Riskler ve Para Politikas Seenekleri 1 1 2 3 6 9 10 13 16 17 19 25 25 32 39 39 44 50 53 59 59 66 75 77 80 89 89 94 95
II
1. Genel Deerlendirme
Gelimi lkelerin finansal piyasalarnda balayp 2008 yl drdnc eyreinden itibaren tm dnyay kapsayacak ekilde derinleen kresel kriz, 2009 yl ikinci eyreinde de etkisini srdrmtr. Bu dnemde, finansal sisteme ve kresel iktisadi faaliyete dair aklanan veriler krizin en youn dnemlerinin geride kaldna iaret etmitir. Bununla birlikte, iktisadi faaliyete dair nc gstergelerdeki iyilemenin yava olmas, kredi piyasalarndaki sorunlarn devam etmesi ve istihdam koullarndaki zayflamann srmesi kriz sonras toparlanmann yava ve kademeli olacan teyit etmitir. 1.1. Enflasyon Gelimeleri 2008 yl son eyreinden itibaren toplam talepteki sert daralma ve emtia fiyatlarnda gzlenen d btn dnyada enflasyon oranlarnn hzla gerilemesine yol amtr. Bu dnemde lkemizde de benzer bir eilim gzlenmitir. Trkiyede finans sektrnn greli salam yapsna ramen, ihracatn arlkl olarak d konjonktre hassas rnlerden olumas, retimin kresel kredi koullarna duyarl yaps ve kriz dnemine yksek kapasite dzeyiyle girilmi olmas iktisadi faliyetteki daralmay derinletiren unsurlar olmutur. Bu srete sklaan finansal koullarn yansra, yaygnlaan kresel belirsizlik alglamalarnn ve artan ihtiyati tasarruf eiliminin etkisiyle i talepte de keskin bir daralma yaanmtr. Emtia fiyatlarndaki gerileme zellikle enerji ve ilenmi gda gruplarnda yllk enflasyonun ngrlenden daha sert bir d gstermesine yol amtr. Krizin etkilerinin grlmeye balad dnem olan Ekim 2008den bu yana yllk enflasyondaki gerileme ilenmi gda grubunda 19 puana yaklarken enerji grubunda 25 puana ulamtr (Grafik 1.1.1). Bunun yan sra, toplam talepteki daralmann beklenenden daha keskin olmas ve i talebi canlandrc mali tedbirler erevesinde yaplan geici vergi indirimleri temel mal ve hizmet gruplarnda enflasyonun ngrlenden hzl dmesine neden olmutur. Bu gelimeler sonucunda Haziran ay itibaryla enflasyon, yl sonu hedefi ile uyumlu patikann etrafnda oluturulan belirsizlik aralnn alt snr olan yzde 6,8 dzeyinin de altnda kalarak yzde 5,73 olarak gereklemitir. Gda, enerji, ttn, alkoll iecekler ve altn fiyatlarn dlayan fiyat endeksinin (I endeksi) yllk art hz ise geici vergi ayarlamalarndan arndrldnda yzde 4,13e gerilemitir (Grafik 1.1.2).
Enflasyon Raporu 2009-III 1
Yllk Enflasyon I*
0107
0407
0707
1007
0108
0408
0708
1008
0109
0409
0709
1.2. Para Politikas Uygulamalar Kresel krizin derinletii 2008 yl son eyreinden itibaren enflasyonda hzl bir d olacan ngren Trkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB), iktisadi faaliyet zerinde oluabilecek potansiyel tahribat snrlamaya odaklanm, bu srete bir yandan ksa vadeli faiz oranlarn sratli bir ekilde aa ekerken dier yandan dengeleyici bir likidite politikas izleyerek piyasalardaki skkl rahatlatmay amalamtr. Bu dnemde finansal sistemimizin greli salam yapsna ilikin farkndaln glenmi olmas, enflasyonda beklenen de paralel olarak hzl ve byk lekli faiz indirimlerine gidilebilmesi iin elverili bir ortam sunmutur. Bu durumu dikkate alarak hareket eden TCMB, gelimekte olan ve enflasyon hedeflemesi uygulayan lkeler iinde politika faizlerini en fazla dren merkez bankas olmutur. Faiz indirimlerinin balad gnden bu yana gerek risk primi gstergelerinin seyrinin gerekse enflasyona ve iktisadi faaliyete dair aklanan verilerin TCMBnin ngrlerini teyit etmesi, para politikas kararlarnn beklentiler zerindeki etkisini glendirmi, piyasa faizleri kademeli olarak gerileyerek yakn tarihteki en dk dzeylere inmitir. Yln ikinci eyrei itibaryla faiz indirimlerinin kredi piyasalar zerinde de etkili olmaya balad grlmektedir. zellikle, bu dnemde irketlere alan kredilerin faizlerindeki belirgin d dikkat ekmektedir. Bu gelime, nakit ak bozulan firmalarn, borlarn yeniden yaplandrmak iin kullandklar kredilerin maliyetini azaltarak, mali yaplarndaki bozulmay snrlam ve bylece ekonominin retim kapasitesinde kalc bir tahribat yaanmamasna katkda bulunmutur. irketler kesimine alan kredi
1009
faizlerindeki hzl de karlk, sabit ve uzun vadeli kredi faizlerinin halen yksek seviyelerde olduu grlmektedir. Nitekim, tketici kredilerinde vade priminin greli olarak yksek seyrettii ve zellikle uzun vadeli kredi faizlerindeki dn daha snrl kald gzlenmektedir. zetle, TCMB, yaanmakta olan kresel krizin olumsuz etkilerini hafifletmeye ynelik olarak dengeleyici bir para politikas stratejisi izlemitir. 2008 yl Kasm ayndan bu yana uygulanan 850 baz puanlk faiz indirimi, alnan mali tedbirlerin de katksyla, son aylarda kredi piyasas ve i talep zerinde etkisini gstermeye balam ve makroekonomik riski azaltmada nemli bir rol oynamtr. Bununla birlikte, kresel belirsizlik alglamalarnn devam etmesi nedeniyle finansal koullardaki skln ksmen de olsa srd grlmektedir. 1.3. Enflasyon ve Para Politikasnn Grnm Yln ilk eyreine dair Gayri Safi Yurt i Hasla (GSYH) verileri, Nisan Enflasyon Raporunda ortaya koyulan grnmle byk lde uyumlu gereklemitir. Bu dnemde d talep zayf seyrini korurken, kresel krizin i gc piyasas zerindeki olumsuz yansmalar belirginlemi ve yurt ii talep hzla gerilemitir. Bu erevede, iktisadi faaliyetteki yavalama eilimi derinleirken toplam talep koullarnn enflasyona d ynl katks belirgin biimde artmtr. Son dnemde aklanan veriler yurt ii talepte ksmi toparlanma iaretleri ierirken d talep zayf seyrini korumaktadr. Finansal koullarda sregelen sklk ve istihdam kayplarnn devam etmesi yurt ii talepteki canlanmann gcne ve kalclna ilikin belirsizlik oluturmaktadr. D talep tarafnda ise, zellikle ana ticaret ortamz olan Avrupa ekonomisinden henz somut canlanma iaretleri alnamamas, toparlanmann uzun bir sre alaca ngrsn desteklemektedir. Bu erevede, nmzdeki dnemde toplam talepteki belirsizliin ve dk kapasite kullanm oranlarnn yatrmlar ve istihdam zerindeki olumsuz etkilerinin srecei dnlmekte, isizlik oranlarndaki yksek dzeylerin yurt ii talebi uzunca bir sre snrlamaya devam edecei tahmin edilmektedir. zetle, i ve d talep gelimeleri bir arada deerlendirildiinde, orta vadeli tahminler gncellenirken toplam talep koullarnn enflasyona d
ynnde verdii destein uzun bir sre devam edecei bir ereve esas alnmtr. Kresel ekonomideki toparlanmann yava olaca anlalmakla birlikte, krizin en kt dneminin geride brakldna dair alglamalarn glenmesi emtia fiyatlarndaki hareketlenmeyi de beraberinde getirmitir. Bu gelimeye paralel olarak, petrol fiyatlar Nisan Enflasyon Raporundaki 55 ABD dolar varsaymnn zerinde seyretmitir. Petrol fiyatlarna ilikin varsaymlarmz gncellenirken Temmuz aynn ilk yars boyunca vadeli piyasada oluan fiyatlarn ortalamas temel alnmtr. Bu erevede, petrol fiyatlarnn 2009 ylnda ortalama 60 ABD dolar, 2010 ve sonrasnda ise 70 ABD dolar civarnda gerekleecei varsaylmtr. Dier yandan, gda grubu fiyatlarna ilikin varsaymlarda deiiklik yaplmam ve bu grupta yllk fiyat art orann 2009 yl sonunda yzde 7,5, sonraki yllar iin ise yzde 6 olarak gerekleecei bir ereve esas alnmtr. thal girdi maliyetleri asndan bakldnda, dviz kurlarnda 2008 ylnn son eyreinden bu yana gzlenen hareketlerin ithalat fiyatlarndaki dlerle telafi edildii ve ithal mallarn Trk liras cinsinden fiyatlarnda nemli bir deiim olmad grlmektedir. Orta vadeli tahminler retilirken, dnya ekonomisindeki yava ve kademeli toparlanmaya paralel olarak ithal girdi maliyetlerinin de snrl artlar gsterecei varsaylmtr. Btn bunlara ek olarak, tahminlerimiz gncellenirken kresel lekte faizlerin uzun sre dk dzeylerde kalaca bir grnm esas alnmtr. Maliye politikas tarafnda ise bte disiplinini salayacak orta vadeli bir mali programn uygulamaya koyulaca varsaylmtr. Ayrca, 2009 yl ikinci yarsnda ynetilen/ynlendirilen fiyatlardaki ve vergi oranlarndaki ayarlamalarn enflasyon zerindeki etkisinin 1,5 puana yaklaaca bir ksa vadeli grnm izilmitir. Bu erevede, yakn dnemde politika faizlerinde bir miktar daha indirim gerekletirildii ve sonrasnda faizlerin 2010 yl sonuna kadar sabit tutulduu varsaym altnda; enflasyonun, yzde 70 olaslkla, 2009 yl sonunda yzde 4,9 ile 6,9 aralnda (orta noktas yzde 5,9), 2010 yl sonunda ise yzde 3,7 ile 6,9 aralnda (orta noktas yzde 5,3) gerekleecei tahmin edilmektedir. Enflasyonun 2011 yl sonunda yzde 4,9, 2012 yl ortasnda ise yzde 4,8 seviyesine gerileyecei ngrlmektedir (Grafik 1.3.1).
4 Enflasyon Raporu 2009-III
Tahmin Aral* 2009 iin Belirsizlik Aral 13 11 9 7 5 Yzde 3 1 -1 -3 -5 -7 -9 1 2 2009 3 4 1 2 2010 3 4 1 Kontrol Ufku
2 2011
1 2012
Gncellenen tahminler, politika faizinin olduka uzun bir sre dk dzeylerde tutulmas durumunda dahi, toplam talep koullarnn enflasyondaki de verdii destein nmzdeki iki yl boyunca sreceini gstermektedir. Tahminler ayrca, ksa vadede (bir yllk srete) gl baz etkileri nedeniyle enflasyonda zaman zaman dalgalanmalar grlebileceine iaret etmektedir. 2009 ylnda ilk alt aylk birikimli enflasyonun sadece yzde 1,83 olmas nedeniyle, 2010 ylnn ilk yarsnda enflasyonun baz etkisine bal olarak art gsterebilecei tahmin edilmektedir (Grafik 1.3.1). Bte dengesi gzetilerek yaplan vergi ve fiyat ayarlamalarnn yllk enflasyon zerindeki etkilerinin azalmasyla birlikte, 2010 ylnn ikinci yarsndan itibaren enflasyonun kademeli bir d eilimine girerek 2011 yl sonu hedefi olan yzde 5,5 dzeyinin bir miktar altnda istikrar kazanaca ngrlmektedir. Bu erevede, iktisadi birimlerin orta vadeli szlemelerinde ve planlamalarnda bu dzeyleri referans olarak almas, fiyatlama davranlarn buna gre oluturmas, enflasyon katln azaltarak iktisadi faaliyetteki toparlanmay destekleyecektir. Enflasyon grnmne ilikin aklanacak her trl yeni verinin ve haberin para politikas duruunun deitirilmesine neden olabilecei vurgulanmaldr. Dolaysyla, enflasyon tahminleri oluturulurken para politikasnn grnmne ilikin ifade edilen varsaymlar, TCMB tarafndan verilmi bir taahht olarak alglanmamaldr.
1.4. Riskler ve Para Politikas Kresel ekonomiye ilikin riskler, getiimiz dnemlere kyasla ksmen azalmakla birlikte, halen nemini korumaktadr. Kredi piyasalarndaki sorunlarn devam etmesi ve isizlik oranlarnn yksek seyretmesi kresel iktisadi faaliyete ilikin aa ynl riskleri canl tutmaktadr. nmzdeki dnemde kresel ekonomideki sorunlarn uzun sre giderilememesi ve bu durumun yurt ii iktisadi faaliyetteki toparlanmay daha da geciktirmesi durumunda, politika faizlerinde ikinci bir indirim sreci ve sonrasnda faiz oranlarnn dk tek haneli dzeylerde uzun bir sre tutulmas sz konusu olabilecektir. te yandan gelimekte olan lkelerdeki kredi kalitesindeki nispi iyileme sonucunda bu lkelere sermaye akmlarnn glenmesi de olas bir senaryodur. Bu durum risk primi ve dviz kuru kanalndan enflasyon zerinde aa ynl bir risk unsuru olarak ortaya kabilecektir. Byle bir durumda da politika faizlerinde daha hzl bir indirim veya ikinci bir indirim sreci ve sonrasnda faiz oranlarnn dk tek haneli dzeylerde uzun bir sre tutulmas sz konusu olabilecektir. Kresel lekte bte aklarnn hzla ykselmesi, uzun vadede enflasyon beklentileri ve dolaysyla uzun vadeli kresel piyasa faiz oranlar zerinde yukar ynl bir risk oluturabilecektir. Orta vadeli enflasyon ve para politikas grnm oluturulurken kresel iktisadi faaliyetteki toparlanmann yava ve kademeli bir seyir izledii, tasarruf oranlarnn uzun sre yksek seviyelerde kald ve dnya lkelerinde faiz oranlarnn dk dzeylerde seyrettii bir ereve esas alnmtr. Bununla birlikte, kresel krize kar alnan mali tedbirler sonucu zellikle gelimi lkelerde bte aklarnn yksek boyutlara ulamas ve bu politikalardan k stratejisinin henz netlememi olmas, uzun vadede kresel enflasyon ve dolaysyla uzun vadeli kresel piyasa faiz oranlarna ilikin yukar ynl risk oluturmaktadr. Bu dorultuda, yurt iinde de kamu maliyesinin grnmne ilikin alglamalar para politikasnn orta vadede ve zellikle 2011 ylndan sonra izleyecei strateji asndan byk nem tamaktadr. Kresel kriz sreci finansal sistemimizin dayankllna ilikin farkndal artrarak lkemize dair risk gstergelerinin dier gelimekte olan lkelere kyasla daha iyi performans gstermesini salam ve politika faizlerinde hzl bir indirim srecine imkan
6 Enflasyon Raporu 2009-III
vermitir. Bylece, ksa vadeli faizler uzun yllar sonra tek haneli oranlara indirilebilmitir. Orta ve uzun vadeli piyasa faizleri ise halen daha yksek dzeylerde seyretmektedir. Mevcut konjonktr, piyasa faizlerinin tek haneli oranlara inmesi ve yllk tahmin ufku boyunca bu dzeylerde kalabilmesi iin nemli bir frsat sunmaktadr. Piyasada oluan orta ve uzun vadeli faiz oranlarnn tek haneli deerlere kalc olarak inmesi mali disiplinin tesisine bal olacaktr. nmzdeki dnemde mali disipline ilikin ikna edici bir perspektif sunulmas, hem risk primini drecek hem de politika faizlerinin uzun sre dk dzeylerde tutulabilmesine olanak tanyacaktr. Dolaysyla, bor dinamiklerinin srdrlebilirliini ve bte disiplinini gzeten orta vadeli somut bir mali programn tesisi halinde piyasa faizlerinin tek haneli oranlarda kalc olarak seyretmesinin mmkn olduu dnlmektedir. Sonu olarak, kresel ekonomideki toparlanmann yava ve kademeli olacana ve kresel faiz oranlarnn uzunca bir sre dk seviyelerde kalacana dair alglamalarn glenmesi, para politikasnn gelecee dair daha somut bir perspektif verebilmesine olanak tanmaktadr. Bu erevede, tahminler oluturulurken nmzdeki dnemde ksa vadeli faizlerin bir miktar daha indirildii ve 2010 ylnn sonuna kadar artrlmad bir grnm esas alnmtr. 2011 ve sonrasnda ise para politikas enflasyon grnmn etkileyen deikenlerin seyrine bal olarak ekillenecektir. Krizden kla birlikte mali disiplinin kademeli ve gl bir ekilde yeniden tesis edilecei varsaym altnda, ksa vadeli faizlerin yllk tahmin ufku boyunca tek haneli seviyelerde kalabilecei ngrlmektedir. TCMB, fiyat istikrarn salama temel amac ile elimemek kaydyla, uluslararas piyasalardaki sorunlarn ekonomimiz zerindeki etkilerini snrlamaya ynelik olarak zerine den tedbirleri almaya devam edecektir. Kresel krize kar ekonomimizin direncini korumas iin basiretli bir para politikas gereklidir, fakat bu tek bana yeterli deildir. Orta vadede mali disiplinin srdrleceine dair taahhtlerin ve yapsal reform srecinin glendirilmesi, gerek beklenti ynetiminin etkinletirilmesi gerekse para politikas kararlarnn olumlu etkilerinin desteklenmesi asndan byk nem arz etmektedir. Bu erevede, Avrupa Birliine uyum ve yaknsama srecindeki yapsal dzenlemelerin hayata geirilmesi konusunda atlacak admlar nemini korumaktadr.
piyasalardaki sorunlarla e zamanl olarak ortaya kan ekonomik durgunluklarn daha derin ve uzun sreli olduklar gzlenmektedir (Kutu 2.1). Dier taraftan, baz gelimi lkelerde kamu borlarnn srdrlebilirliine ilikin kayglarn artmas tahvil getirilerini ykselterek, bata konut piyasas olmak zere, tketim ve yatrm kararlarn olumsuz ynde etkileme potansiyeli tamaktadr. Sz konusu durum iktisadi toparlanmay geciktirecek muhtemel bir gelime olarak deerlendirilmektedir.
1
3
-1
1
nc gstergeler ABD ekonomisindeki daralmann ksmen yavalamakta olduuna iaret etse de, varlk fiyatlarndaki dler ve devam eden sk kredi koullar bymeyi olumsuz ynde etkileyecek unsurlar olarak gze arpmaktadr. Euro Blgesinde ise Avrupa bankaclk sistemindeki sorunlar, gerilemeye devam eden konut fiyatlar ve kredi skkl, byme grnmn yln kalan ksmnda olumsuz ynde etkileyecek faktrler olarak ortaya kmaktadr.
Byme rakamlar drt eyreklik birikimli milli gelir verileri zerinden hesaplanmtr. Trkiye iin byme rakamlar ayn yntemle hesaplandnda, 2009 yl ilk eyrek sonu itibaryla yllk byme orannn yzde -3,9 dzeyinde olduu grlmektedir.
10
Gelimekte olan lkelerin byme oranlarnda da yln ilk eyrei itibaryla belirgin bir yavalama olduu gzlenmektedir. Gelimekte olan lkeler bileik endeksi, 2008 ylnn son eyreinde yzde 5,8 olan yllk byme orannn 2009 ylnn ilk eyreinde yzde 4e gerilediini gstermektedir. in ve Hindistan darda brakldnda ise byme oranlarnn, yine ayn dnemler itibaryla, yzde 3,9dan yzde 1,6ya geriledii grlmektedir (Grafik 2.1.2). Gelimi lkelerin sanayi retim endeksleri incelediinde, yllk gerilemedeki hzlanma eiliminin ubat ayndan itibaren durduu gzlenmektedir (Grafik 2.1.3). Gelimekte olan lkeler sanayi retim endeksinde de benzer bir eilim dikkat ekmektedir (Grafik 2.1.4). Bu gelimeler, hem gelimi hem de gelimekte olan lkelerde sanayi retimindeki dlerin dip noktasna ulam olabileceine iaret etmektedir.
Grafik 2.1.3. Gelimi lkeler Sanayi retim Endeksi
(Yllk Yzde Deiim)
5
15 10 5
-5
0 -5 -10
-10
-15
-15
-20 0101 0102 0103 0104 0105 0106 0107 0108 0109
-20
Kaynak: Bloomberg.
Kaynak: Bloomberg.
2008 ylnn Mays ayndan itibaren sert bir gerileme eiliminde olan gelimi lkeler bileik Satn alma Yneticileri Endeksi (Purchasing Managers Index - PMI), 2009 ylnn Ocak ayndan itibaren artarak Haziran aynda 44,7 puana ykselmitir. Son aylardaki art eilimine karn bu deer ntr seviye olan 50 puann altndadr. Benzer bir art eilimi ABD PMI endeksi iin de geerlidir. 2008 ylnn Aralk aynda 32,9 puan olan endeks, 2009 ylnn Haziran aynda 44,8 puana ulamtr. Mart aynda 52,4 puan ile ntr seviyenin zerine kan in endeksinin ise Haziran ay itibaryla yaklak olarak ayn seviyeyi koruduu grlmektedir (Grafik 2.1.5). ABD perakende ticaret hacminde 2008 ylnn Eyll ayndan itibaren balayan yllk bazdaki gerileme eilimi 2009 ylnn ilk be ay itibaryla
Enflasyon Raporu 2009-III 11
devam etmitir. 2009 ylnn ilk eyreinde ortalama olarak yaklak yzde 9 orannda gerileyen perakende ticaret hacminin Nisan ve Mays aylarnda ortalama yaklak yzde 10 orannda gerilemesi, yln ikinci eyreinde de tketim talebinin zayf olabileceine iaret etmektedir. malat sanayi yeni siparilerinde ise 2008 ylnn son eyreinde balayan yllk d eilimi 2009 ylnn ilk eyreinde de srm, ancak Mart ay itibaryla yllk gerileme orannda gzlenen art kesintiye uramtr (Grafik 2.1.6).
Grafik 2.1.5. PMI Endeksleri
(Seviye)
60 55 50 45 40
Grafik 2.1.6. ABD malat Sanayi Yeni Sipari ve Perakende Ticaret Gelimeleri (Yllk Yzde Deiim)
20 15 10 5 0 -5 -10
Gelimi
35 30 0105 1105
ABD in
0906
Perakende
0102
0103
0104
0105
0106
0107
0108
Kaynak: Bloomberg.
Kaynak: Bloomberg.
Kresel ekonomik krizin i gc piyasalar zerindeki olumsuz etkileri derinleerek devam etmektedir. ABDde 2008 ylnn Mays aynda (mevsimsel dzeltilmi olarak) yzde 5,5 olan isizlik oran, 2009 ylnn ayn aynda yzde 9,4 seviyesine ykselmitir. Yine ayn dnemler itibaryla Euro Blgesindeki isizlik oran ise yzde 7,4ten yzde 9,5e kmtr. ABDde ve Euro Blgesinde isizlik oranlarndaki art eiliminin 2010 ylnda da devam etmesi ve yzde 10 dzeyini amas beklenmektedir. Yukarda zetlenen kresel gelimeler nda, ekonomik byme tahminlerini srekli olarak aa ynl gncelleyen pek ok uluslararas kuruluun 2007 ylnn ikinci yarsndan bu yana ilk kez yukar ynl gncelleme yapmas dikkat ekmektedir. Bu erevede, Uluslararas Para Fonu (International Monetary Fund - IMF) 2010 yl iin kresel byme tahminini 1,9dan 2,5e ykseltirken, Uluslararas birlii ve Kalknma Tekilat (Organisation for Economic Co-operation and Development - OECD) tm OECD lkeleri iin 2010 yl byme tahminini -0,1den 0,7ye ykseltmitir (Tablo 2.1.1).
12
0109
Kaynak: IMF World Economic Outlook, Nisan ve IMF World Economic Outlook Update, Temmuz. OECD Economic Outlook, ara rapor, Mart ve OECD Economic Outlook, 2009/I, Haziran. *Consensus Forecasts, Nisan ve Consensus Forecasts, Temmuz.
Uluslararas kurulularn gncellenen tahminleri, Euro Blgesindeki toparlanmann ABDye kyasla daha snrl ve gecikmeli olaca ynndeki beklentileri glendirmektedir. Japonyadaki toparlanmann ise, ihracata dayal ekonomik yaps nedeniyle, daha uzun bir sre alaca beklenmektedir. Bu deerlendirmeden yola karak, Raporun son blmnde yer alan orta vadeli tahminler retilirken, Nisan Enflasyon Raporundaki temel senaryo korunmu, kresel ekonomide 2009 ylnda derin bir daralmann olduu ve toparlanmann 2010 ylnn ortalarnda balayaca bir ereve esas alnmtr.
13
konusu endeksler bir nceki yln ayn dnemine gre srasyla yzde 52,6 ve yzde 44,9 ve yzde 25,1 orannda gerilemitir.
Grafik 2.2.1. S&P Goldman Sachs Emtia Fiyatlar Endeksleri
Emtia Fiyatlar Metal Fiyatlar Enerji Fiyatlar (sa eksen) Tarm Fiyatlar (sa eksen)
900 800 700 600 500 400 300 200 100 0107 0707 0108
600 500
120 100
400 300 200 100 0 0708 0109 0709 80 60 40 20 0107 0707 0108 0708 0109 0709
Kaynak: Bloomberg.
in ekonomisindeki gelimeler metal fiyatlar zerinde belirleyici olmutur. Uygulamaya koyulan mali tevik paketiyle beraber bata otomotiv, sektr olmak zere dier sabit sermaye yatrmlarnda canlanma gzlenmitir. Ayrca, uluslararas piyasalarda oluan dk fiyatlar inde bakr ve alminyum stoklarn artrmtr. Bu gelimeler sonucunda sanayiye ynelik olarak kullanlan metal fiyatlarnda ikinci eyrekte art grlmtr. Ancak, kresel talebin zayf seyretmesi ve dnya genelinde artan stoklar fiyatlarn Haziran ay ortalarndan itibaren dmesine neden olmutur. Son yllarda tahl rnlerinin yakt retiminde kullanmnn giderek artmas ve rekolte dlerinin stok kayplarna neden olmas tarm rnleri fiyatlarn yksek oranda artrmtr. Ancak, 2009 ylnn ikinci yars itibaryla dk kresel talep beklentisi ve yeni balayan buday rn hasat mevsiminin verimli geeceine ynelik olumlu beklentilerle tarm fiyatlar gerileme eilimine girmitir. 2009 ylnn bandan Mart ay ortasna kadar ortalama olarak yaklak 44 ABD dolar/varil dzeyinde bulunan Brent tipi ham petrol fiyatlar, bu tarihten itibaren kresel ekonomik durgunluun dip noktasna ulat ynndeki grlerin glenmesi, ABD dolarndaki deer kayb ve Petrol hra Eden lkeler rgt (Organization of the Petroleum Exporting Countries - OPEC) yesi lkelerin arz ksnts ynndeki uygulamalar sonucunda art eilimine girmi ve 11 Haziran itibaryla 71,4 ABD dolar/varil seviyesine kadar ykselmitir (Grafik 2.2.2). Ancak, ilerleyen dnemde kresel ekonomik
14 Enflasyon Raporu 2009-III
durgunlua ilikin kayglarn artmas ile ham petrol fiyatlar d gstermi, Brent tipi ham petrol fiyatlar 15 Temmuz itibaryla Haziran ay ortalamasna gre yzde 9,2 orannda azalarak 61,8 ABD dolar/varil olarak gereklemitir. Temmuz aynn ilk yarsnda ham petrol fiyatlarnn bir nceki yln ayn dnemine gre ABD dolar baznda yzde 55,9, Euro baznda ise yzde 50,3 orannda geriledii gzlenmektedir.
Grafik 2.2.3. Ham Petrol Piyasas Oynaklk Endeksi (OVX)
100 100 98 80 96 94 60 92 40 90 88 20 0507 0707 0907 1107 0108 0308 0508 0708 0908 1108 0109 0309 0509 0709 86 Nis May Eyl Tem Eki Kas ub Au Oca Mar Haz Ara Son 5 yl ortalamas 2009
Grafik 2.2.4. ABD Ham Petrol ve Petrol rnleri Stoklar (Stok/Gnlk Tketim)
Kaynak: Bloomberg.
Sonu olarak, emtia fiyatlarnda 2009 ylnn ilk eyreinde gzlenen artn kresel ekonomideki toparlanmann erken olaca beklentisinden kaynakland grlmektedir. Bununla birlikte, son dnemde gerek ekonomik toparlanmann beklenildii kadar abuk gereklemeyeceinin anlalmas, gerekse emtia stoklarnn ykselmesi emtia fiyatlarndaki yukar ynl basky azaltmtr. Ham petrol fiyatlarnn gelecek dnemdeki seyri asndan ileriye ynelik belirsizliin gstergesi olan oynaklk derecesi ve stoklarn durumu nem kazanmaktadr (Grafik 2.2.3 ve Grafik 2.2.4). Son dnemde petrol fiyatlar oynaklk endeksinde d gzlenmektedir. Ayrca, 2009 yl ilk yarsnda ABD ham petrol ve petrol rnleri stokunun son be yl ortalamasnn ok zerinde olmas talep yetersizliine iaret etmektedir. Bu gelimeler, 2009 ylnn ikinci yarsnda ham petrol fiyatlarnda keskin artlarn gerekleme ihtimalini azaltmaktadr. Bununla birlikte, fiyatlarn belirli bir eiin altna dt dnemlerde OPECin retim kesintisine gitmesi petrol fiyatlarnn aa ynl hareketini snrlamaktadr. Bu deerlendirmeler gz nne alnarak Raporun son blmnde yer alan orta vadeli tahminler retilirken varil bana ham petrol fiyatnn 2009 ylnda ortalama 60 ABD dolar, 2010 yl ve sonrasnda ise ortalama 70 ABD dolar olarak gerekleecei varsaylmtr.
Enflasyon Raporu 2009-III 15
Grafik 2.3.2. Gelimi ve Gelimekte Olan lkeler ekirdek Tketici Fiyat Enflasyonu (Yllk Yzde Deiim)
8 7 6 5 4 3 2 1 0 1 1205 0606 1206 0607 1207 0608 1208 0609 2 3 4
Gelimi lkeler GO
Genel enflasyon eilimini etkileyen geici ve mevsimsel faktrleri darda brakan ekirdek enflasyon verileri gerek gelimi gerekse gelimekte olan lke enflasyonlarnn ana eiliminin aa ynl olduunu gstermektedir (Grafik 2.3.2). Sz konusu endekslerdeki d eilimi yln ikinci eyreinde de devam ederken, gelimekte olan lke ekirdek enflasyon oranlarnn gelimi lkelerinkine yaknsad gzlenmektedir. Enflasyon oranlar lke baznda karlatrldnda, 2009 yl Haziran aynda bir nceki yln ayn ayna gre ABDde genel enflasyonun yzde 5ten yzde -1,4e, Japonyada yzde 2den yzde -1,1e, Euro Blgesi Uyumlulatrlm Tketici Fiyat Endeksi (Harmonised Index of Consumer Prices - HICP) enflasyonunun ise yzde 4ten yzde -0,15e geriledii
16
grlmektedir. Gelimekte olan lkelerden ine bakldnda ise yllk enflasyon orannn 2008 ylnn Mays ayndaki yzde 7,7lik deerinden 2009 ylnn Mays ay itibaryla yzde 1,4e dt grlmektedir.
Grafik 2.4.2. Enflasyon Hedeflemesi Yapan Gelimekte Olan lkeler Politika Faiz Oran
Gelimi lkelerin politika faiz oranndaki gerileme eilimi, endeks iinde arl yksek olan lkelerin sfr faiz snrna yaklamalar nedeniyle nemli lde yavalam ve bileik politika faiz oran yln ilk eyreine kyasla 17 baz puan derek yzde 0,56 seviyesinde gereklemitir (Grafik 2.4.1). Enflasyon hedeflemesi yapan gelimekte olan lkelerin bileik endeksinde ise faiz indirimleri ilk eyrekteki kadar olmasa da nemli lde devam etmi ve 147 baz puanlk gerileme sonucu bileik faiz yzde 6,4 seviyesine ulamtr (Grafik 2.4.2). Gelimi lke merkez bankalar yln ikinci eyreinde de finansal araclk faaliyetlerinin glendirilmesi ve ekonomik faaliyetlerin canlandrlmas amacyla likidite operasyonlarna devam etmi ve bunun sonucunda bilanolar genileme eilimini srdrmtr (Grafik 2.4.3). Fed, 18
Enflasyon Raporu 2009-III 17
Mart tarihli toplantsnda alm olduu tedbirlerle bu konudaki kararlln teyit etmi ve yeni bir adm olarak dorudan hazine katlar satn alma yoluna giderek verim erisinin uzun ucunu etkilemek yoluyla piyasa faizlerini daha dk seviyeye ekmeyi amalamtr. ECB ise Haziran ay sonunda gerekletirdii geni tabanl, 1 yl vadeli ihale ile bankaclk sektrne 442 milyar euro tutarnda likidite salamtr. Gelimekte olan lkelerde ise bankaclk sektrnn krizden snrl bir ekilde etkilenmi olmas, bu lkelerde likidite operasyonlarna daha az bavurulmasna neden olmutur. Nitekim, gelimekte olan lkelerin merkez bankalarnn krizle mcadelede faiz indirimlerinden sonra en yaygn olarak bavurduu politika arac munzam karlk oranlarndaki indirimler olmutur. Dier taraftan, bata gelimekte olan Asya lkeleri olmak zere baz gelimekte olan lke merkez bankalarnn likidite operasyonlarna bavurduu ya da gerektii durumda bavurabileceini akladklar gzlenmektedir.
Grafik 2.4.3. Fed ve ECB Bilano Byklkleri (Milyar ABD Dolar ve Milyar Euro)
2200 ECB FED (sa eksen) 1900 2000
3,6 2,7
1600
1500
1,8
40
1300
1000
30
500
20
Kaynak: Bloomberg.
Kaynak: Bloomberg.
ABDde alnan geniletici parasal tedbirlere ramen piyasa faizlerinin ykseklii para politikasnn etkinliini zayflatmaktadr. Son aylarda ABDde uzun vadeli getirilerdeki artn, risk itahndaki toparlanma ile birlikte yatrmclarn daha riskli kabul edilen piyasa ve aralara ynelmesinin bir sonucu olduu dnlmektedir (Grafik 2.4.4). Dikkat eken bir dier unsur da ksa ve uzun vadeli getiriler arasndaki farkn yl bandan itibaren almasdr. On ve iki yl vadeli hazine katlar arasnda yl sonunda 125 baz puan olan farkn, 10 Temmuz tarihi itibaryla 240 baz puana ykseldii ve bu artn uzun vadeli kattaki getiri artndan kaynakland grlmektedir. Sz konusu gelime, risk itahnn artmaya devam etmesi halinde getirilerin ykselme
18 Enflasyon Raporu 2009-III
eiliminde olacan ve toparlanma srecini geciktirebileceini gstermektedir. Bu durumda Fedin hazine kad almlarna daha youn bavurmas gndeme gelebilecektir. Oluan getirilerin yksekliinin yan sra kredi koullarndaki sklk ve reel sektrn fonlara eriimindeki sorunlar devam etmektedir. Fed tarafndan eyreklik olarak dzenlenen Bor Verme Koullar Anketi Haziran ay sonular, efektif faizlerin daha dk olmasna ramen vadelerin ksaldn ve daha yksek teminat karl bor verildiini yanstmaktadr.
Grafik 2.4.5 ABDde Kredi Gelimeleri (Milyar ABD Dolar, Yllk Yzde Deiim)
8000 7000 6000 5000 4000 3000 2000 1000 2001
Kaynak: Bloomberg.
Grafik 2.4.6. ABD Tketici Kredisi Gelimeleri (Trilyon ABD Dolar, Yllk Yzde Deiim)
18,00 14,00 10,00
2,40 2,80 Toplam Tketici Kredileri Yllk % deiim (sa eksen) 2,60 8 6 4 2 2,20 0 -2 2005 2006 2007 2008 2009
2,00 2004
Kaynak: Bloomberg.
ABDde kredi gelimeleri incelendiinde, kredi stokunun 2008 yl Ekim ay zirve deerinden hzla geriledii, 24 Haziran tarihi itibaryla ise yllk artn yzde 1,5 ile snrl olduu gzlenmitir (Grafik 2.4.5). Benzer ekilde, tketici kredi stokundaki gerileme de ayn tarihte balam ve yllk deiimi yzde -1,8 olarak llmtr. ABDde firmalarn finansmana eriimde youn bir ekilde kullandklar ticari tahvillerde de gerileme eilimi gzlenmektedir. Ticari menkul kymet stoku Temmuz aynn ilk haftas itibaryla 1,14 trilyon ABD dolar olarak llrken, bu seviye yllk yzde 35,4 orannda bir gerilemeye karlk gelmektedir. Varla dayal ticari menkul kymet stoku ise ayn dnem iin yllk yzde 39,2 orannda bir d sonucu 456,7 milyar ABD seviyesine gerilemitir.
19
performans sergilemesinde nemli rol oynamtr. Dier taraftan, krizin merkezinde yer alan uluslararas lekli ticari ve yatrm bankalarnn stres testlerinin gerektirdii sermaye takviyelerini sorunsuz bir ekilde gerekletirebilmeleri, yln ilk eyreinde olumlu bilano rakamlar aklamalar ve bunun ikinci eyrek iin benzer beklentileri oluturmas ile Fedden Sorunlu Varlklar Rahatlatma Program (Troubled Asset Relief Program - TARP) kanalyla alm olduklar fonlar erken deme eilimleri mali piyasalarn olumlu seyrinde belirleyici olan dier faktrlerdir.2 Ayrca, merkez bankalarnn salam olduklar imkanlar bankalarn daha salkl bilano yaplarna ulamalarn salarken nakit seviyelerini ykselterek belirsizliklerin azalmasnda byk nem arz etmitir.
Kaynak: Bloomberg.
Kaynak: Bloomberg.
Bu gelimeler nda, para piyasalarnda skklk azalm, TED ve OIS spread verilerinden izlenebilecei zere, kredi ve likidite riskleri d eilimini korumutur. Haziran ay sonu itibaryla, ilk eyrek sonuna kyasla spreadlerde yaklak 60 baz puanlk d gereklemitir (Grafik 2.5.1). Benzer ekilde, Kredi flas Takas (Credit Default Swap - CDS) piyasalarnda da iTraxx Europe ve iTraxx Crossover endeksleri yln ikinci eyreinde belirgin ekilde gerilemi, ancak, ekonomilerin daralma eilimlerini srdrmesi ve iktisadi faaliyetlere ilikin kayglarn korunmas nedeniyle kriz ncesi seviyelerine henz ulaamamtr (Grafik 2.5.2). Bu gelimelere paralel olarak, risk itahnn da yln ilk eyreine kyasla daha olumlu bir seyir izledii grlmektedir. Nitekim, Credit Suisse Endeksi panik blgesinden
Yatrm bankalarna ilikin olumlu grnm borsa endekslerinin geliiminden de gzlenebilmektedir. S&P 500 endeksi eyreklik bazda yzde 12,6 orannda art sergilerken, ayn endeksin yatrm bankalar ve brokerlar alt endeksi ayn dnemde yzde 27,4 orannda ykselerek nceki kayplarnn bir blmn telafi etmitir.
20
uzaklarken, VIX endeksi gerileyerek kritik deer olarak kabul edilen 30 civarnda istikrar kazanmtr (Grafik 2.5.3 ve Grafik 2.5.4).
Son dnemdeki olumlu gelimelere ramen kresel ekonomiye ilikin nemli risk unsurlarnn hl gndemde olduu vurgulanmaldr. Finansal piyasalarda yaanan snrl iyilemeye karn emlak sektrnde istikrarn tam olarak salanamad grlmektedir. Ev fiyatlarnda, yavalayarak da olsa dn devam etmesi alm-satm ilemlerinin ertelenmesine neden olurken, mortgage zerinden karlm finansal varlklarn deerlenmesinde de belirsizlikler yaratmaktadr. Dier taraftan, ABDde inaat izinleri ve yeni ev balanglarna ilikin son veriler beklentilerin zerinde gereklese de sektrde dzelme eiliminin baladn sylemek iin erken grlmektedir. Byme srecini engelleyebilecek bir dier husus da uzun vadeli piyasa faizlerinin politika faizlerinin zerinde seyretmesidir. Uzun vadeli faizlerin ykseklii kredi faizlerini etkilemekte, mortgage gibi uygulanan faizlerin dorudan devlet tahvili getirilerine endekslendii ilemlerin yksek maliyetli olmasn beraberinde getirmektedir. zetle, bata emlak piyasas olmak zere finansal piyasalarda krlganlklarn srmesi ve kresel bymeye ilikin risklerin devam etmesi bir yandan kredi koullarndaki iyilemeyi geciktirirken dier yandan kresel sermaye akmlarn snrlamaktadr. Sonu olarak, 2009 ylnn ilk yars itibaryla kresel ekonomiye ilikin sorunlar devam etmekte ve finans piyasalarna dair belirsizlikler nemini korumaktadr.
21
Kutu 2.1
Gelimi
lkelerdeki finansal piyasalarda balayp, daha sonra kresel sistemin yaylan krizin, ekonomik ve finansal istikrar zerindeki etkileri
tamamna
gzlenmeye devam etmektedir. Bu kapsamda, kresel ekonomi kinci Dnya Savandan bu yana karlam olduu en sert durgunluktan henz kabilmi deildir. Yakn dnemde, finansal sisteme ve kresel iktisadi faaliyete dair aklanan veriler, krizin en youn dnemlerinin geride kalm ve kresel ekonominin toparlanma eilimine girmi olabileceine iaret etmektedir. Bununla birlikte, kresel iktisadi faaliyete dair aa ynl riskler henz ortadan kalkm deildir. Kresel ticaretin ve sermaye akmlarnn duraan seyri, istihdam koullarnda henz bir iyilemenin gzlenememi olmas ve kredi piyasalarndaki sorunlarn hafifleyerek de olsa srmesi, iktisadi faaliyete dair endielerin
Kresel
krizden iki ynden farkllamaktadr: lk olarak, mevcut kriz gelimi lkelerin finansal piyasalarnda ortaya km ve kresel kredi mekanizmalarnda byk tahribata yol amtr. kinci olarak ise, krizle birlikte ortaya kan iktisadi faaliyetteki yavalama belli bal lkeleri veya blgeleri deil, tm kresel ekonomiyi etkisi altna almtr. Mevcut krizden k srecini daha iyi deerlendirmek asndan gemite yaanan benzer durgunluk dnemlerini incelemenin faydal olaca dnlmektedir. Bu kapsamda, bu kutunun amac, finansal krizlerle e zamanl olarak ortaya kan ve kresel ekonominin tamamn etkisi altna alan gemi durgunluk dnemlerini mercek altna almak ve bu durgunluklar karsnda ekonomi politikalarnn rolne deinmektir.
Son
zamanl olarak ortaya kan durgunluklarn daha derin ve uzun sreli olduunu gstermektedir.3 Finansal sistemin finansal araclk ilevini tam olarak yerine getirememesi, durgunluktan kn daha yava ve kademeli olmasna yol amaktadr. Bu durum, bankaclk sektrndeki krizlerin elik ettii durgunluk dnemleri iin daha da belirgindir. Bu tip durgunluk dnemleri, dier durgunluk dnemlerine gre en az iki kat daha uzun sreli olmaktadr (Grafik 1).
Baknz, Cardarelli, Elekdag ve Lall (2009) ve IMF (2008), World Economic Outlook, Financial Stress and Economic Downturns.
22
ar
durgunluklar,
1990l
yllarda neredeyse
bankaclk
sektrnn
tamamen ilemez hale geldii lkeler olan Finlandiya, sve, Japonya ve Norvete gereklemitir.
Bunun
yan sra, yaanan krizin kresel bir kriz olmas, lkelerin durgunluktan d
talep kanalyla kma imkanlarn snrlamaktadr. Bunun bir sonucu olarak, gemiteki kresel durgunluklarn daha derin olduu ve lkelerin bu tip durgunluklardan knn daha uzun sre ald grlmektedir (Grafik 2).4 Tarihsel olarak kresel lekte bir durgunluktan k iin geen srenin, dier
durgunluklardan k iin geen srenin yaklak bir buuk kat olduu grlmektedir. Bunun yan sra, bir dier dikkat ekici nokta da, kresel durgunluk dnemlerinin ardndan ihracattaki toparlanmann gecikmeli olarak
gereklemesidir.
Grafik 2. E Zamanl Durgunluklar ve ktisadi Faaliyet Reel GSYH
106 105 104 103 102 101 100 99 98 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 E zamanl Dier
116 114 112 110 108 106 104 102 100 98 96 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
Reel hracat
E zamanl Dier
eyrek
eyrek
Not: GSYH endeksi t= 0'da zirve noktasna ulamtr, t=0'da endeks medyanlar = 100, eyreklik veriler kullanlmtr. Kaynak: IMF World Economic Outlook, Nisan 2009.
IMF (2009), World Economic Outlook, Recessions and RecoveriesHow Soon and How Strong?
23
Finansal
ekonomi politikalar ayr bir nem kazanmaktadr. Dengeleyici para politikalar durgunluun sresini ksaltabilse de, finansal kriz dnemlerinde finans sektrnn araclk ilevini tam olarak yerine getirememesinden dolay, para politikas aktarm mekanizmalarnn faiz ve kredi kanallarnn etkinliinin azalmas sz konusu olabilmektedir. Byle dnemlerde, genileyici maliye politikalar durgunluktan daha ksa srede ve hzl biimde klmasna katkda bulunabilmektedir. Bu balamda, gemi krizler incelendiinde, para ve maliye politikalarnn eanl olarak geniletilmesinin, durgunluk dnemlerinden ay daha erken klmasn salad grlmektedir. Bununla birlikte, durgunluk dnemlerinde uygulanan dengeleyici maliye politikalarnn etkinliinin kamu bor ykyle ters orantl olduu dikkate alnmaldr. Dolaysyla, parasal ve mali genilemenin olumlu etkilerinin grlebilmesi iin bor dinamiklerinin srdrebilirliini temin eden gl bir orta vadeli mali programn varl kritik nem tamaktadr.
Sonu
stresin youn olduu kresel durgunluklardan kn, parasal ve mali otoritelerin egdm iinde dengeleyici politikalar uygulad durumlarda dahi olduka yava ve kademeli olduu grlmektedir. Nitekim, son aylarda kresel iktisadi faaliyete dair aklanan veriler krizin en kt dnemlerinin geride kaldn gsterse de aa ynl risklerin nemini koruduuna iaret etmektedir.
24
3. Enflasyon Gelimeleri
3.1. Enflasyon
2009 yl ikinci eyreinde tketici fiyatlar yzde 0,77 orannda artm, yllk tketici enflasyonu ilk eyree kyasla 2,16 puan azalarak yzde 5,73 seviyesine gerilemitir. kinci eyrek iktisadi faaliyetteki yavalamann enflasyon zerindeki etkisinin belirginletii bir dnem olmu ve buna bal olarak enflasyonun ana eilimi yakn tarihin en dk seviyelerine gelmitir.
Yln ikinci eyreinde, gda grubu haricinde kalan tm ana gruplarda yllk enflasyon gerilemitir. Gda grubundaki arta karn, enerji grubu fiyatlarndaki d nedeniyle gda ve enerji kalemlerinin yllk enflasyona yapt katk gerilemeye devam etmitir. Hizmet grubunun katks ise tarihsel olarak en dk seviyeye inmitir (Grafik 3.1.1).
Grafik 3.1.1. Yllk TFE Enflasyonuna Katk
14 12 10 8 6 4 2 0 0307 0607 0907 1207 0308 0608 0908 1208 0309 0609 Gda ve Enerji* Hizmetler Ttn ve Altn** Temel Mallar
8 7 6 5 4 3 2 1 0 -1 -2 -3
Gda
Enerji
Hizmet
* Gda ve Enerji: Gda ve alkolsz iecekler ile enerji. ** Ttn ve Altn: Alkoll iecekler ve ttn rnleri ile altn. Kaynak: TK, TCMB.
kinci eyrekte ilenmi gda grubundaki belirgin yavalamaya ramen, ilenmemi gda fiyatlarndaki azaln mevsim ortalamalarna kyasla dk oranda gereklemesi nedeniyle gda yllk enflasyonu ykselmitir. Enerji fiyatlar yllk art oran ise emtia fiyatlarndaki birikimli azallarn etkisiyle dmeye devam etmitir. Bu dnemde, zellikle hizmet kalemindeki yavalamann giderek belirginletii ve grup yllk enflasyonunun tarihsel olarak en dk seviyelerde olduu gzlenmitir. Gda ve enerji d mal grubu fiyatlarnda da artlar geen senelere kyasla dk seyrederken, bu gelimede
25
50 40 30
14,04
20 10 0 -10 -20 -30 0504 0904 0105 0505 0905 0106 0506 0906 0107 0507 0907 0108 0508 0908 Mey ve-Sebze hracat Mey ve-Sebze Fiy atlar 0109 0509
2009
Kaynak: TK.
Gda grubu yllk enflasyonu ilk eyrekte olduu gibi, ikinci eyrekte de ilenmemi gda fiyatlar kaynakl olarak ykselmi ve yzde 9,68e ulamtr. kinci eyrekte, sebze fiyatlarnn yllk art orannda 2008 yl son eyreinden itibaren gzlenen art eilimi srerken, meyve fiyatlar da belirgin oranda art gstermitir (Grafik 3.1.3). Bylelikle, taze meyve ve sebze grubu yllk enflasyonu ikinci eyrek sonu itibaryla yzde 41,34 seviyesine ulaarak ilenmemi gda fiyatlarnn yllk artndaki ykseliin temel belirleyicisi olmutur. Meyve ve sebze rnleri fiyatlarndaki bu grnmde d talep gelimelerinin etkili olduu dnlmektedir. Nitekim, sz konusu grupta ihracat miktar Mays aynda bir nceki yln ayn dnemine kyasla yzde 36,88 artmtr (Grafik 3.1.4). Bu gelime, fiyatlar zerinde retim tarafndan gelen aa ynl etkiyi snrlamaktadr. Sonu olarak, ilenmemi gda yllk enflasyonu bu dnemde bir nceki eyree kyasla 12,15 puan artarak yzde 22,35e ykselmitir (Grafik 3.1.5).
26
27 24 21 18 15 12 9 6 3 0 -3 0608 0708 0808 0908 1008 1108 1208 0109 0209 0309 0409 0509 0609 lenmi Gda lenmemi Gda 22,35
Arz ynl etkiler ve ithalat fiyatlarndaki artlarla 2008 ylnn ikinci eyreinde yzde 8,06 orannda ykselen ve yllk bazda yzde 25 art kaydeden ilenmi gda fiyatlar, sz konusu olumsuz etkilerin tersine dnmesiyle belirgin bir yavalama eilimine girmitir. Ayrca, toplam talepte gzlenen keskin yavalama da fiyatlarn art hzndaki gerilemede belirleyici olmutur. Bu gelimeler sonucunda, yln ikinci eyreinde ilenmi gda yllk enflasyonu yzde 0,32ye gerilemitir (Grafik 3.1.5). Enerji fiyatlarnda d eilimi 2009 ylnn ikinci eyreinde de srmtr (Tablo 3.1.2). Bu dnemde petrol fiyatlarndaki gerilemelerin gecikmeli yansmalar srm, elektrik ve doalgaz tarifelerinde yaplan indirimlere ek olarak kat yaktlar ile tp gaz kalemlerinde azallar gzlenmi ve grup yllk enflasyonu yzde 6,09a gerilemitir (Grafik 3.1.6). Dier taraftan, yln ilk eyreinde 45 ABD dolar seviyesine kadar gerileyen ortalama petrol fiyatlar bu eyrekte 60 ABD dolarna ykselmitir. Bu gelime paralelinde yurt ii akaryakt fiyatlar bu dnemde yzde 5,20 orannda artarak enerji fiyatlarndaki d snrlamtr. Petrol fiyatlarnn mevcut seviyelerinde kalmas halinde, yln kalan dneminde, 2008 ylnda elektrik ve doalgaz tarifelerinde yaplan yksek oranl artlarn oluturduu yksek bazn da ortadan kalkmasyla, enerji grubu yllk enflasyonundaki dn srmesi beklenmektedir.
27
Grafik 3.1.7. Gda ve Enerji D Mal ile Dayankl Tketim Mallar Grubu Fiyatlar
(Yllk Yzde Deiim)
12 Gda ve Enerji D Mal Dayankl Tketim Mallar (Altn Hari)
40 Enerji (Genel) 30 20 10 0 -10 -20 0606 0906 1206 0307 0607 0907 1207 0308 0608 0908 1208 0309 0609 Konut Grubu Akaryakt
0607
0907
1207
0308
0608
0908
1208
0309
Gda ve enerji d mal grubunda yllk enflasyon yln ikinci eyreinde 2,59 puan azalarak yzde 1,63e gerilemitir (Grafik 3.1.7). Bu seviye tarihsel olarak gelinen en dk dzeylere iaret etmektedir. Bu gelimede, zel Tketim Vergisi (TV) ve Katma Deer Vergisi (KDV) oranlarndaki geici indirimler neticesinde ikinci eyrekte de azal eilimi sren dayankl tketim mallar fiyatlar temel belirleyici olmutur. Ayrca, bu grupta toplam talepteki belirgin yavalama sonucunda, alt gruplarn genelinde ikinci eyrekte yllk enflasyon azal gstermitir. zellikle, giyim grubunda fiyatlar bir nceki yln ayn dnemine kyasla daha dk bir dzeyde seyretmitir. Ttn rnleri fiyatlarnda Temmuz aynda gzlenen belirgin art ve dayankl tketim mallarnda belirli rn gruplarnda uygulanan vergi oran indirimlerinin Eyll ay sonunda yrrlkten kalkacak olmas gibi unsurlar nedeniyle gda ve enerji d enflasyonun yln ikinci yarsnda ykselecei tahmin edilmektedir.
Grafik 3.1.8. Giyim ve Ayakkab Sektr Yurt ii Tketimi
(Mevsimsellikten Arndrlm, 1998 Fiyatlaryla, Milyon TL)
1,6 1,5 1,4 1,3 1,2 1,1 1,0 0198 0199 0100 0101 0102 0103 0104 0105 0106 0107 0108 0109
28
0609
Giyim ve ayakkab sektr yurt ii tketimindeki zayf seyir birinci eyrekte de srm, bu grupta tketim bir nceki yln ayn dnemine kyasla yzde 15,83 orannda gerilemitir (Grafik 3.1.8). Gelinen noktada giyim grubunda yurt ii tketim gemi dnemlere kyasla dk dzeylerdedir. Benzer ekilde, giyim eyas ihracat miktar endeksi de d talepteki keskin daralmann srdne iaret etmektedir (Grafik 3.1.9). Sonu olarak, giyim grubunda toplam talep koullarnn zayf grnmn korumasyla, grup fiyatlar tketici enflasyonu zerinde azaltc ynde katkda bulunmay srdrmtr. lk eyrekte yzde 2,49 orannda gerileyen dayankl tketim mallar (altn hari) fiyatlar, ikinci eyrekte de yzde 2,23 orannda gerilemitir (Tablo 3.1.1). Bu azalta, mobilya, beyaz eya, otomobil, biliim aralar gibi rn gruplarndaki geici vergi indirimleri etkili olurken, bu indirimlerin fiyatlara byk oranda yansd gzlenmitir (Kutu 3.1). te yandan, 16 Haziran tarihinde tekrar vergi dzenlemesine gidilerek, belirli rn gruplarnda vergi indirimleri kaldrlm, bazlarnda uzatlm ya da kademeli olarak eski seviyesine ekilmitir (Kutu 3.1). Bylelikle, ikinci eyrekte dayankl tketim mal fiyatlar sz konusu vergi ayarlamalarnn etkisiyle dalgal bir seyir izlemitir. Yln ikinci yarsnda, vergi oranlarndaki indirimlerinin geri alnmasyla birlikte dayankl tketim mal fiyatlarnn (mevcut dzenlemeler erevesinde) Temmuz ve Ekim aylarnda ykselecei hatrlatlmaldr.
2009 Yllk 3,19 9,17 8,13 -2,56 4,29 I -2,49 -3,17 -4,26 -1,36 0,36 II -2,23 -7,61 -2,54 -0,11 0,20
Hizmet grubu yllk fiyat artndaki yavalama eilimi, maliyet kaynakl unsurlardaki zayflama ve i talepteki daralmann gecikmeli etkileri ile yln ilk yarsnda belirginleerek srmtr. Hizmet fiyatlar yln ilk yarsnda yzde 1,81 ile nceki yllara kyasla ok dk bir oranda artmtr. Bylelikle, hizmet grubu yllk enflasyonu 2008 sonuna kyasla 4,19 puan gerileyerek Haziran ay itibaryla yzde 6,27 olmutur.
29
Hizmet
Dier Hizmetler
Ulatrma Hizmetleri
Kira
Lokanta ve Oteller
Hizmet grubunda yllk enflasyondaki yavalamann alt gruplarn genelinde hakim olduu dikkat ekmektedir (Grafik 3.1.10). Tm alt grup fiyatlarnda yln ilk yarsnda gzlenen artlar nceki yllara kyasla olduka dk gereklemitir (Grafik 3.1.11). Yln ilk alt aylk blmnde yzde 2,67 orannda artan kirann yllk enflasyonundaki istikrarl gerileme srmtr. Petrol fiyatlarnn bir nceki yln ayn dnemine gre belirgin olarak dk seviyelerde seyretmesi ve buna bal olarak den akaryakt fiyatlarnn gecikmeli etkisi ile ulatrma hizmetlerinin yllk artndaki yavalama bu dnemde belirginlemitir (Grafik 3.1.12). Hizmet Sektr Ciro Endeksi hizmet grubunda toplam cironun yln ilk aylk dneminde geen yla kyasla hem nominal hem de reel olarak gerilediine iaret etmektedir (Grafik 3.1.13). Son dnemde i talepte gzlenen ksmi canlanmann henz yeterince g kazanmam olmas nedeniyle nmzdeki dnemde hizmet grubu enflasyonundaki dn yavalayarak da olsa srecei ngrlmektedir.
Grafik 3.1.12. Akaryakt ve Ulatrma Hizmetleri Fiyatlar
(Yllk Yzde Deiim)
40 30 20 15 10 10 0 -10 -20 0604 1204 0605 1205 0606 1206 0607 1207 0608 1208 0609
Akaryakt Ulatrma Hizmetleri (sa eksen)
20 15 10 5 0 -5 -10 -15 Reel Nominal 0306 0606 0906 1206 0307 0607 0907 1207 0308 0608 0908 1208 0309
5 0
-20
30
TFE 1. Mallar Enerji lenmemi Gda lenmi Gda Enerji ve Gda d Mallar Dayankl Mallar Dayankl Mallar
(Altn Fiy. Hari)
Yar Dayankl Mallar Dayanksz Mallar 2. Hizmetler Kira Lokanta ve Oteller Ulatrma Hizmetleri Dier Hizmetler
Kaynak: TK, TCMB.
2009 ylnn ikinci eyrei sonunda enerji, ilenmemi gda, alkoll iecekler ve ttn ile altn dlayan temel fiyat gstergesinin (H endeksi) yllk enflasyonu yzde 2,31e, bu endeksten ilenmi gda karlarak hesaplanan endeksin (I endeksi) yllk enflasyonu ise yzde 2,98e gerilemitir. zel kapsaml gstergelerdeki bu dte vergi indirimlerinin nemli etkisi olsa da, temel gstergelerin bu etkilerden arndrldnda da gerilemesi, enflasyonun ana eiliminin aa ynl olduuna iaret etmektedir (Grafik 3.1.14).
Grafik 3.1.14. Temel Enflasyon Gstergeleri I ve I*
(Yllk Yzde Deiim)
9 8 7 6 5 4 3 2 1 0 0607 0807 1007 1207 0208 0408 0608 0808 1008 1208 0209 0409 0609 KTG-I KTG-I* 8 7 6 5 4 3 2 1 0 -1 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 -40
60 40 20 0 -20
2006
2007
2008
2009
I*: Vergi oranlarndaki deiimin etkisinden arndrlm KTG-I gstergesi. Kaynak: TK, TCMB.
Tketici enflasyonu zerindeki maliyet ynl etkilerin deerlendirilmesi asndan retici fiyatlarndaki gelimeler nem tamaktadr. 2009 ylnn ikinci eyreinde, uluslararas petrol ve emtia fiyatlarndaki belirgin dler ortadan kalkm olsa da, 2008 ylnn ayn eyreindeki yksek bazn etkisiyle retici fiyatlar yllk bazda azalmtr.
Enflasyon Raporu 2009-III 31
Bu dnemde retici fiyatlar yzde 1,55 orannda artarken, imalat sanayi fiyatlarnn petrol fiyatlarndaki artlarn etkisiyle ykseldii, ana metal sanayi fiyatlarnn ise snrl bir gerileme kaydettii gzlenmitir. Petrol ve ana metal sanayi hari imalat sanayi fiyatlar ise birinci eyrekteki seviyesini korumutur (Grafik 3.1.15). Dier taraftan, tarm sektr retici fiyatlar ikinci eyrekte yzde 8,91 ile gemi dnem ortalamalarnn zerinde bir oranda artmtr.
Grafik 3.1.16. thalat Birim Deer Endeksi
280 260 240 220 200 180 160 140 120 100 0205 0505 0805 1105 0206 0506 0806 1106 0207 0507 0807 1107 0208 0508 0808 1108 0209 0509 TL Bazl ABD Dolar Bazl
68 58 48
1,7 1,6 1,5 1,4 1007 1207 0208 0408 0608 0808 1008 1208 0209 0409 0609 38 28 18
Kaynak: TK.
thalat fiyatlarndaki gerilemenin yln ikinci eyreinde de srmesiyle, dviz kuru hareketlerinin fiyatlar zerinde oluturduu potansiyel bask snrl kalmaya devam etmitir (Grafik 3.1.16). Bu erevede, (TCMB ktisadi Ynelim Anketi) ortalama birim maliyet eilimi de aa ynl eilimini korumutur (Grafik 3.1.17). Sonu olarak, maliyet ynl unsurlar bir btn olarak deerlendirildiinde, yln ikinci eyreinde tarm sektr dnda, enflasyon zerinde maliyet kaynakl belirgin bir bask gzlenmemektedir. 3.2. Beklentiler Yln ilk eyreinde orta vadeli enflasyon beklentilerinde gzlenen hzl d ikinci eyrekte yerini nispeten yatay bir seyre brakmtr. Gelecek 12 ayn enflasyon beklentisi bu dnemde snrl bir d gsterirken, gelecek 24 ayn enflasyon beklentisi yzde 6,4 seviyesindeki yatay seyrini srdrmtr (Grafik 3.2.1).
32
1009
0110
0410
0710
1010
0111
0411
0711
1011
0109
* TCMB Beklenti Anketinde eitli vadelerde oluan enflasyon beklentileri kullanlarak lineer interpolasyon yntemiyle oluturulmutur. TCMB Beklenti Anketi ikinci anket dnemi beklentileridir. Kaynak: TCMB.
Son ay iinde yakn dnem enflasyon beklentileri belirgin oranda derken, orta vadeli beklentiler snrl bir oranda gerilemi ve beklenti erisi yataylamtr (Grafik 3.2.2). Mevcut durumda 2009 yl sonu iin beklentiler yzde 6,09 ile hedefin belirgin olarak altndadr. Dier yandan, 12 ve 24 ay sonrasna ilikin enflasyon beklentilerinin ortalamas alnarak hesaplanan 2010 yl sonu enflasyon beklentisi, yzde 6,5 olan enflasyon hedefi ile uyumlu seyretmektedir. Beklentilerin dalmna bakldnda ise, Temmuz aynda Nisan ayna gre daha u deerler almasna ramen katlmclarn beklentileri arasndaki uyumun belirgin ekilde artt grlmektedir (Grafik 3.2.3).
Grafik 3.2.3. Gelecek 12 Aylk TFE Enflasyon Beklentilerinin Dalm*
0,72 0,63 0,54 0,45 0,36 0,27 0,18 0,09 0,00 3 5 7 9 11 13
9 8 7 6 5 4 3 2 0406 0706 1006 0107 0407 0707 1007 0108 0408 0708 1008 0409 0709 Reel Sektr Finansal Sektr
*Yatay eksen enflasyon deerlerini, dikey eksen Kernel tahminini ifade etmektedir. TCMB Beklenti Anketi ikinci anket dnemi beklentileridir. Kaynak: TCMB.
0112
33
Son olarak, finansal ve reel sektr ayrmnda incelendiinde, her iki sektrn beklentilerindeki dn yln ikinci eyreinde de devam ettii ancak bu dn snrl bir oranda gerekletii gzlenmektedir (Grafik 3.2.4). Bunun yan sra, reel sektr beklentileri finansal sektr beklentileri zerindeki seyrini srdrrken, beklentiler arasndaki farkn olduka azald grlmektedir.
34
Kutu 3.1
Kresel krizin iktisadi faaliyet zerindeki olumsuz etkilerini snrlamak amacyla, 2009
yl Mart aynda Bakanlar Kurulu kararlaryla baz kalemlerde geici sreyle vergi indirimleri yaplmtr. Bu kutuda, sz konusu vergi dzenlemelerinin tketici fiyat endeksi zerindeki etkileri incelenecektir. Vergi Dzenlemeleri: Vergi oranlaryla ilgili ilk dzenleme 16 Mart 2009 tarihli 2009/14802-3 sayl Bakanlar Kurulu Karar ile yaplmtr. Buna gre, tketici kredileri zerindeki Kaynak Kullanm Destekleme Fonu (KKDF) kesinti oran; net alan 150 m2 ve zerinde olan konutlarda Katma Deer Vergisi (KDV) oran; ev aletleri, grseliitsel ekipmanlar ile tat tr ve motor hacmine gre farkllk gstermek zere motorlu tatlar zerindeki zel Tketim Vergisi (TV) oranlar 3 ay sreyle indirilmitir.
Vergi
Bakanlar Kurulu Karar ile yaplmtr. Buna gre, tapu harc oranlar; imalata ynelik baz sanayi ve i makinalar, mobilya rnleri ile bilgisayar ve biliim rnleri zerindeki KDV oranlar yine 3 ay sreyle drlmtr.
Tablo 1. TV Oranlar (Yzde) 15 Mart ncesi Otomobil* Beyaz eya Dier elektrikli ev aletleri Grsel-iitsel ekipmanlar 37 6,7 6,7 6,7 15 Mart 15 Haziran 18 0 0 0 16 Haziran 30 Eyll 27 2 6,7 6,7 1 Ekim sonras 37 6,7 6,7 6,7
Tablo 2. KDV Oranlar (Yzde) 30 Mart ncesi Mobilya rnleri Biliim rnleri 18 18 30 Mart 30 Haziran 8 8 30 Haziran 30 Eyll 8 8 1 Ekim Sonras 18 18
35
Mart
ve
Nisan
ay
tketici
enflasyonlar
zerinde
azaltc,
Haziran
ay
enflasyonunda artrc etkileri olmutur. Yrrle girme tarihleri itibaryla, Mart ve Haziran ayndaki etkiler sadece TV oranlarndaki deiimlerden kaynaklanrken, Nisan aynda hem TV hem de KDV indirimlerinin etkisi gzlenmitir.
Aklanan
indirimlerinin tketici fiyatlarna bire bir olmasa da byk oranda yansdn gstermektedir. rn grubu baznda incelendiinde, en yksek yansma oranlar, KDV indiriminin uyguland alt kalemler olan mobilya ve biliim rnlerinde gereklemitir. Bu gruplarda vergi indirimlerinin fiyatlara yansma oran1 srasyla yzde 86 ve yzde 93 olmutur. TV indiriminin uyguland kalemlerdeki yansma oranlar ise otomobilde yzde 74, ev eyasnda yzde 72 ve grsel-iitsel aletlerde yzde 33 olmutur. Genel olarak incelendiinde ise, KDV oranlarndaki indirimin fiyatlara yansma oran TVye kyasla daha yksek oranda gerekleirken, etkisi 2 aya yaylan TV indiriminde yansma oran Nisan aynda Mart ayna kyasla daha dk olmutur (Grafik 1, Grafik 2).
Grafik 1. KDV ndiriminin Aylk Enflasyona Katks (Katk Puan)
-0,20 -0,18 -0,16 -0,14 -0,12 -0,10 -0,08 -0,06 -0,04 -0,02 0,00 Nisan 2009
Kaynak: TK, TCMB.
Potansiyel Etki
Gerekleme
16
fiyatlarnda gzlenmitir. Ykseltilen TV oranlarnn fiyatlar zerindeki yansma oran otomobilde yzde 93, beyaz eyada yzde 20 olarak hesaplanrken; grseliitsel alet fiyatlarnda vergi artna bal bir deiim gzlenmemitir. Ancak, TV oranndaki kademeli artn ay ortasna denk gelmesi nedeniyle etkisinin Temmuz ay fiyatlar zerinde de gzlenecei hatrlatlmaldr. toplam etkisi Bu nedenle, TV oranlarndaki artn fiyatlar zerindeki Temmuz ay fiyatlar
Vergi deiimlerinin fiyatlara yansma oran, vergi oran ayarlamasna konu olan malda gerekleen fiyat deiiminin (gerekleme), vergi oran ayarlamasnn fiyatlara bire bir yansd varsaym altnda oluturaca deiime (potansiyel etki) blnmesiyle elde edilen yzdesel orandr. Vergi ayarlamasndan etkilenen rndeki fiyat deiimi, potansiyel etkinin iaret ettii ynde ve potansiyel etkiden yksek deerde ise vergi oran deiiminin fiyatlara yzde yz yansm olduu kabul edilmitir. Potansiyel etkinin iaret ettii ynn tersine bir fiyat hareketi gzlendiinde ise vergi ayarlamasnn fiyatlara yansma oran sfr olarak alnmtr.
36
Vergi
Dzenlemelerinin
ekirdek
Enflasyon
Gstergeleri
zerindeki
Etkisi:
Enflasyonun ana eilimi hakknda bilgi veren zel kapsaml gstergelerin yllk enflasyonu 2009 yl bandan itibaren istikrarl bir d eilimi sergilemi, bu eilim yln ikinci eyreinde daha da glenmitir. Vergi indirimine tabi olan rnlerin tamam I ve H endeksi ile llen zel kapsaml gstergelerde kapsandndan, vergi indirimlerinin oluturduu etkinin tamam bu gstergelere yansmtr. Enflasyonun ana eiliminin doru takip edilmesi asndan zel kapsaml gstergelerin geici vergi dzenlemelerinin etkisinden arndrlmas gerekmektedir.
4,13
Vergi Etkisinden Ar nd r lm I I
2,98
0808
1008
1208
0209
0409
KTG-H: lenmemi gda, enerji, alkoll iecekler ve ttn ile altn hari TFE Kaynak: TK, TCMB.
Sz
drc etkisi dlandnda da enflasyonun ana eiliminin aa ynl olduunu ortaya koymaktadr (Grafik 3, Grafik 4). Geici vergi deiiminden kaynaklanan etkilerden arndrldnda Haziran aynda H gstergesinin yllk enflasyonu yzde 3,20, I gstergesinin yllk enflasyonu ise yzde 4,13 seviyesindedir.
Vergi
nmzdeki aylarda devam edecektir. Fiyatlama dinamiklerinin ayn kald ve artlarn fiyatlara bire bir yansyaca varsaym altnda, vergi artlarnn aylk enflasyona Temmuz ve Ekim aylarnda srasyla 0,2 ve 0,6 puan katk yapaca tahmin edilmektedir. Bu katk, I ve H endeksi ile llen temel enflasyon gstergeleri iin daha da yksek olacaktr. Temmuz ve Ekim aylarnda aklanacak enflasyon verilerinin bu bilgiler nda deerlendirilmesi enflasyonun ana eilimi hakknda daha salkl karm yaplmasn salayacaktr.
0609
37
38
39
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1
-13,8
2004
2005
2006
2007
2008 2009
Kaynak: TK.
Yln ilk eyreine ilikin milli gelir gelimeleri retim ynnden incelendiinde, tm sektrlerde katma deerin yllk bazda geriledii grlmektedir. Sanayi faaliyetindeki hzl daralmaya paralel olarak toptanperakende ticaret ve ulatrma-haberleme sektrleri kaynakl olmak zere hizmet sektr katma deeri bymeye en olumsuz katk yapan bileen olmutur (Grafik 4.1.3). Buna karlk hizmet sektr alt kalemlerinden mali kurulular sektr bymeye istikrarl katksn srdrmtr. Harcama ynnden incelendiinde ise zel kesim talebindeki keskin daralmaya ek olarak stok deiiminin olumsuz katks dikkat ekmektedir. Bu dnemde ihracatn zayf seyrine karn ithalattaki hzl daralma neticesinde net d talep bymeye olumlu katksn bir nceki dneme kyasla artrmtr. Kamu harcamalar ise bymeye 1,2 puanlk katk yaparak yurt ii talepteki d snrlamtr (Grafik 4.1.4).
Grafik 4.1.3. retim Ynnden Bymeye Katk
(Yzde Puan)
0 -1 -2 -3 -4 -5 -6 Tarm -5,0 Sanayi naat -5,6 Hizmetler Net Vergi -0,1 -1,1 -1,9
2 1 0 -1 -2 -3 -4 -5 -6 -7 -8 -9
0,5
0,6
-7,1 -8,3 zel Kamu Kamu Stok Yatrm Tketimi Yatrm Deiimi
Kaynak: TK.
Kaynak: TK.
Mevsimsellikten arndrlm harcama bileenleri incelendiinde, zel kesimin gerek tketim gerekse yatrm talebinde daralma eiliminin ilk eyrekte belirginletii grlmektedir (Grafik 4.1.5 ve Grafik 4.1.6).
40
2009 yl ikinci eyreine ilikin yakn dnem grnm, mali nlem paketi dahilinde belirli mal gruplarna ynelik vergi indirimlerinin i piyasa satlarnda etkili olduuna iaret etmektedir. Bu erevede, zel tketim talebinde ksmi bir toparlanma gzlenirken, gerek retim gerekse ithalat alt kalemlerinde dayankl d mal grubundaki toparlanma daha snrl kalmtr. Bu gzlem, mali nlemlerin yaylma etkisinin snrl kald ve aklanan verilerin i talepte henz kalc bir iyilemeye iaret etmedii eklinde deerlendirilmektedir. Dayankl mallar kaynakl olmak zere tketim mallar retimi 2009 yl ikinci eyreinde dnemlik bazda art sergilerken, tketim mallar ithalatnda da zellikle binek otomobil kaynakl bir toparlanma grlmektedir (Grafik 4.1.7 ve 4.1.8). retim ve ithalat verileri bir arada deerlendirildiinde, zel tketim talebinin yln ikinci eyreinde bir nceki dnem dzeyinin zerinde gereklese de yllk bazda gerilemeye devam edecei ngrlmektedir (Grafik 4.1.9).
Grafik 4.1.7. Tketim Mallar retim Endeksi*
(Mevsimsellikten Arndrlm, 2005=100)
115 110 105 100 95 90 85 80 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2** 2005 2006 2007 2008 2009
Dayanksz Mallar retimi Tketim Mallar retimi Dayankl Mallar retimi (sa eksen)
120
110
175
100
150
90
80
* Dayankl ve dayanksz mallar retim endekslerinin sanayi retim endeksi iindeki arlklar dorultusunda toplulatrlarak oluturulmutur. ** Nisan-Mays dnemine ait verileri kapsamaktadr.
Kaynak: TK, TCMB.
41
2006
2007
2008
2009
* Tketim mallar retimi ile ithalat kullanlarak tarafmzca oluturulmutur. ** Nisan-Mays dnemine ait verileri kapsamaktadr.
Kaynak: TK, TCMB.
zel tketim talebindeki ksmi toparlanmaya karlk, yatrm harcamalarndaki zayf seyir yln ikinci eyreinde srmtr. Sermaye mallar retimi Nisan-Mays dneminde geen yln ayn dnemine gre yzde 38,7 orannda gerilerken, mevsimsellikten arndrlm verilerle bir nceki eyrek ortalamasnn altnda gereklemitir (Grafik 4.1.10). thal sermaye mallar talebindeki snrl toparlanma retimdeki olumsuz seyir ile birlikte deerlendirildiinde, zel sektr makine-tehizat yatrm talebinin ikinci eyrekte dnemlik ve yllk bazda gerilemeye devam edecei tahmin edilmektedir (Grafik 4.1.11 ve Grafik 4.1.12).
Grafik 4.1.10. Sermaye Mallar retim Endeksi
(Mevsimsellikten Arndrlm, 2005=100)
150 140 130 120 110 100 90 80 70 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2* 2005 2006 2007 2008 2009
250 230 210 190 170 150 130 110 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2* 2005 2006 2007 2008 2009
42
* Yatrm mallar retimi ile ithalat kullanlarak tarafmzca oluturulmutur. ** Nisan-Mays dnemine ait verileri kapsamaktadr.
Kaynak: TK, TCMB.
zetle son dnemde aklanan veriler, belirli mal gruplarna ynelik vergi avantaj getiren mali nlem paketinin etkisinin genel harcama gruplarna yaylmadna iaret etmektedir. Toplam talep koullarna ilikin belirsizliin devam etmesi nedeniyle yatrm talebinin zayf seyrettii grlmektedir. te yandan, kamu harcamalarnn yln ikinci eyreinde de bymeye olumlu ynde katksn srdrmesi beklenmektedir. Bu grnm altnda, 2009 yl ilk eyreinde belirgin bir d sergileyen toplam nihai yurt ii talebin ikinci eyrekte ksmen toparlanmas beklenmektedir (Grafik 4.1.13).
Grafik 4.1.13. Toplam Nihai Yurt i Talep
(Mevsimsellikten Arndrlm, 1998 Sabit Fiyatlaryla Milyar TL)
28 26 24 22 20 18 16 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2* 2003
* Tahmin. Kaynak: TK, TCMB.
2004
2005
2006
2007
2008
2009
43
4.2. D Talep
2009 yl ilk eyreinde mal-hizmet ihracat ve ithalat geen yln ayn dnemine gre srasyla yzde 11,3 ve yzde 31,9 oranlarnda gerilemitir. Bylelikle net ihracatn bymeye katks bir nceki dneme kyasla artarak 7 puan olarak gerekleirken, ihracat ve ithalat zelinde katklar srasyla 2,9 puan ve 9,9 puan olmutur (Grafik 4.2.1). Mevsimsellikten arndrlm veriler Nisan ay Enflasyon Raporunda sunulan ngrlerle uyumlu bir grnm izmitir. Bu erevede, yln ilk eyreinde ihracat yatay bir seyir izlerken, kresel krizin yurt ii talep ve iktisadi faaliyet zerindeki olumsuz yansmalarnn belirginlemesiyle birlikte ithalat gerilemeye devam etmitir. Bu dnemde ithalat dzeyinin uzun bir sre sonra ilk kez ihracatn altnda gereklemesi, d talepteki zayf seyre ramen net ihracatn bymeye yapt yksek katky aklamaktadr (Grafik 4.2.2).
Grafik 4.2.1. hracat, thalat ve Net hracatn Bymeye Katks
(Yzde Puan)
12 10 8 6 4 2 0 -2 -4 -6 08-1
Kaynak: TK.
8 7 6 5
hracat
4 3
thalat
1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1
08-2
08-3
08-4
2008
09-1
2003
2004
2005
2006
2007
2008 2009
Son dneme ilikin gstergeler, 2009 yl ikinci eyreinde net d talebin bymeye olumlu katksnn azalarak da olsa sreceine iaret etmektedir. hracat miktar endeksi Nisan-Mays dneminde geen yln ayn dnemine gre yzde 19 orannda gerilerken, mevsimsellikten arndrlm verilerle bir nceki eyrek ortalamasna kyasla gerilemitir (Grafik 4.2.3). Mal ihracatndaki son dnem gelimelerinin yan sra turizm gelirlerine ilikin veriler mal ve hizmet ihracatndaki yatay seyrin yln ikinci eyreinde de srdne iaret etmektedir. Dolaysyla anlan dnemde mal ve hizmet ihracatnn dk dzeylerini koruyaca ve yllk bazda gerilemeye devam edecei ngrlmektedir (Grafik 4.2.4).
44
inde bulunduumuz dnemde kresel toparlanmann hz ve zamanlamasna ilikin verilerin takibi d talep grnm konusunda byk nem arz etmektedir. Son dnemde ABD ekonomisine ilikin 2009 yl byme tahminleri istikrarl bir seyir izlerken, en byk ihracat pazarmz Euro Blgesine ilikin byme tahminlerindeki aa ynl gncelleme eilimi Temmuz aynda da srmtr. Consensus Forecasts Nisan ay bltenine gre Euro Blgesi ekonomisinin 2009 ylna ilikin yzde 3,4 olan daralma beklentisi Temmuz ay blteninde ktleerek yzde 4,4e ykselmitir (Tablo 4.2.1).
Tablo 4.2.1. Consensus Forecasts
(Anket Tarihi: 13 Temmuz 2009) GSYH Bymesi 2007 ABD Euro Bl. Japonya ngiltere 2,0 2,7 2,4 3,0 Tarihsel Veri 2008 1,1 0,7 -0,7 0,7 Eyl08 1,4 0,9 0,9 0,6 Eki08 0,0 0,5 0,5 -0,2 Kas08 -0,6 -0,2 -0,1 -0,9 Anket Dnemleri tibaryla 2009 Tahminleri Ara08 -1,3 -0,9 -0,9 -1,5 Oca09 -1,8 -1,4 -1,7 -2,2 ub09 Mar09 -2,1 -2,0 -3,8 -2,6 -2,8 -2,6 -5,8 -3,0 Nis09 May09 Haz09 Tem09 -2,7 -3,4 -6,3 -3,3 -2,9 -3,7 -6,1 -3,8 -2,8 -4,2 -6,6 -3,7 -2,6 -4,4 -6,2 -4,0
Nisan ay Enflasyon Raporuna kyasla daha olumsuz bir d talep grnmne iaret eden bu durum, yln ikinci eyreine ilikin sektrel ihracat verileri ile de desteklenmektedir. Bata gelen ihracat sektrlere ilikin mevsimsellikten arndrlm veriler tekstil sektr dnda dnemlik bazda nemli bir toparlanmaya iaret etmezken, ihracattaki dk dzeylerin korunduu grlmektedir. Yln ikinci eyreine ilikin veriler geen yln ayn
45
dnemi ile kyaslandnda, ihracatta yllk bazda yksek oranl daralma eiliminin srmesi beklenmektedir (Grafikler 4.2.5 - 4.2.8).
Grafik 4.2.5. Tekstil hracat Miktar Endeksi
(Mevsimselikten Arndrlm, 2003=100)
130 125 120 115 110 105 100 95 90 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2* 2004 2005 2006 2007 2008 2009
120 115 110 105 100 95 90 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 12* 2004 2005 2006 2007 2008 2009
230 210 190 170 150 130 110 90 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2* 2004 2005 2006 2007 2008 2009
340 290 240 190 140 90 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 12* 2004 2005 2006 2007 2008 2009
zetle, yakn dnemde aklanan veriler yln ikinci eyreinde mal ihracatnn zayf seyrini srdrdne iaret etmektedir. Altn hari ihracat miktar endeksinin son dnemde izledii seyir ihracatn ana eiliminde olduka yava ve snrl bir toparlanmaya iaret etmektedir (Kutu 4.1). Bu durum kresel bymeye ilikin yukarda zetlenen grnm ile uyum arz etmektedir.
46
Kutu 4.1
Enflasyon
gstergelerde olduu gibi, ihracatn ana eilimine ilikin deerlendirmeler yaplrken de geici olduu dnlen etkilerin ayrtrlmas gerekmektedir. Nitekim kresel risk alglamalarnn ekillendirdii portfy tercihleri altn ihracatnda iktisadi faaliyet ile uyumlu olmayan geici dalgalanmalara neden olabilmektedir. Sz konusu hareketleri ihracatn temel eiliminin dnda deerlendirmek d talep grnmne ilikin daha salkl bir karma imkan tanyacaktr. Nitekim, ana metal sektr ihracat miktar, altn ihracatndaki sramayla birlikte 2009 yl ilk eyreinde yllk yzde 50,8 gibi yksek bir oranda artarken, Nisan-Mays dneminde bir nceki yln ayn dnemine kyasla yzde 9,5 orannda gerilemitir (Grafik 1).
Mevsimsellikten
dnemde olduka snrl bir toparlanma eilimi sergilemektedir. Temmuz aynn ilk yarsna ilikin Trkiye hracatlar Meclisi verileri de altn hari ihracat miktarndaki bu eilimin devam ettiine iaret etmektedir. Anlan gstergenin 2008 yl son eyreinden nceki eilimi dikkate alndnda, son dnem gelimelerinin kresel talepte (Grafik 2). hzl bir toparlanma sinyali iermedii aka grlmektedir
1 2009
2*
2*
2005
2006
2007
2008
2009
47
TCMB ktisadi Ynelim Anketi gstergelerinden son ayda alnan ihracat siparileri eilimi ikinci eyrek grnmn teyit ederken, takip eden dneme ilikin sipari beklentilerindeki yatay seyir ihracattaki yava toparlanmay desteklemektedir (Grafik 4.2.9). Kresel ekonomideki toparlanmaya ilikin henz somut sinyaller alnmamakta, dolaysyla d talebin toplam talebi uzunca bir sre snrlamaya devam edecei tahmin edilmektedir.
Grafik 4.2.9. hracat Siparileri ve Gelecek Ay Beklentisi
(YukarAa)
45 30 15 0 -15 -30 -45 -60 0108 0208 0308 0408 0508 0608 0708
Son aydaki ihracat sipari miktar Gelecek aydaki ihracat sipari miktar
0808
0908
1008
1108
1208
0109
0209
0309
0409
0509
Yln ilk eyreinde iktisadi faaliyetteki daralmann derinlemesiyle birlikte ithalattaki gerileme devam ederken, Nisan ay Enflasyon Raporunda ngrld gibi ikinci eyrekte yurt ii talebe paralel olarak snrl bir toparlanma gzlenmektedir. thalat miktar endeksi Nisan-Mays dneminde yllk yzde 22,8 orannda gerilerken mevsimsellikten arndrlm verilerle bir nceki eyrek ortalamasnn zerinde gereklemitir. Bu erevede, mal ve hizmet ithalatnda 2009 yl ikinci eyreinde dnemlik bazda art beklense de dk dzeylerin korunaca ngrlmektedir (Grafik 4.2.10 ve Grafik 4.2.11).
Grafik 4.2.10. thalat Miktar Endeksi
(Mevsimsellikten Arndrlm, 2003=100)
180 160 140 120 100 80 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 12* 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009
48
0609
thal mallar talebinin nmzdeki dnemdeki seyri ise toplam talep koullarna bal olacaktr. Yln ikinci eyreine ilikin ithalat verileri temel bileenler itibaryla incelendiinde, gerek yllk gerekse dnemlik bazda tm alt kalemlerde gzlenen toparlanmann tketim mallar ithalatnda daha belirgin olduu grlmektedir (Grafik 4.2.12). Tketim mallar ithalat detaynda ise binek otomobil dndaki kalemlerdeki artlarn snrl olmas, vergi indirimine konu olmayan mal gruplarna ynelik talepte hzl bir toparlanma olmadn ortaya koymaktadr. Para politikas faiz oranlarndaki indirim srecine ek olarak mali nlemlerin de katksyla yurt ii talepte kademeli bir toparlanma olaca ngrs altnda, ithalatta yln kalan dneminde tedrici bir art eilimi beklenmektedir. D talepte ise toparlanmann daha gecikmeli olaca ve bu erevede net d talebin bymeye olumlu katksnn yln nc eyreinde azalaca tahmin edilmektedir.
Grafik 4.2.12. thalat Miktar Endeksi Sektrel Byme Oranlar
( Aylk Hareketli Ortalama, Yllk Yzde Art)
Kaynak: TK.
Buraya kadar milli gelir hesaplar yaklamyla miktar baznda yaplan deerlendirmelerin yan sra d ticaret hadlerindeki son dnem gelimeleri de demeler dengesi ve enflasyon grnm asndan nem arz etmektedir. Kresel ekonomideki yavalamayla birlikte emtia fiyatlarnn 2008 yl son eyreinden itibaren sergiledii aa ynl eilime paralel olarak gerileyen d ticaret fiyatlar, gerek ihracat gerekse ithalatta ABD dolar cinsinden d oranlarnn miktar endekslerine kyasla yksek seyretmesine yol amtr (Grafik 4.2.13). Son dnem eilimleri emtia fiyatlarnda gelimi lkelere ilikin enflasyon bekleyilerindeki artlar dorultusunda ykselie iaret etse de, getiimiz yl ile kyaslandnda hl dk dzeylerde seyreden d ticaret
49
50 40 30 20 10 0 -10 -20 -30 -40 -50 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009* 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009* miktar fiyat ABD dolar HRACAT THALAT
4.3. kt A
2009 ylnn ilk eyreine ilikin milli gelir verileri, Nisan ay Enflasyon Raporunda ortaya koyulan grnmle uyumlu seyretmitir. 2008 yl son eyreinde kresel byme grnmndeki hzl bozulmann i gc piyasas ve yurt ii talep zerindeki olumsuz yansmalar 2009 yl ilk eyreinde belirginlemitir. Bu erevede, 2008 yl son eyreinde d talepte gzlenen keskin daralmann ardndan 2009 yl ilk eyreinde toplam nihai yurt ii talep de dnemlik bazda hzla gerilemi ve iktisadi faaliyetteki yavalama eilimi derinlemitir. Yurt ii talebin zel kesim kaynakl olmak zere bymeye katks hzla azalrken, ihracattaki zayf performansa ramen ithalattaki keskin daralma sonucunda net d talebin bymeye katks bir nceki dneme kyasla artmtr. Anlan dneme ilikin mevsimsellikten arndrlm harcama bileenleri incelendiinde, zel kesim talebindeki d eiliminin gerek tketim gerekse yatrm zelinde hzlanarak srd, buna karlk kamu harcamalarnn bymeye olumlu katk yapt grlmektedir. Bu dnemde, kresel ekonomideki sorunlarn devam etmesi sonucunda d talep zayf seyrini srdrmtr. Toplam talep bileenlerine ilikin olumsuz grnme ek olarak stok eritme davrannn daha da glenmesi sonucunda GSYH bir nceki dneme kyasla hzla gerilemitir. Gerek mevcut talebin stoklardan
50
karlanmas, gerekse talep belirsizliinin yksek dzeylerde seyretmesi neticesinde retim faaliyetleri hzla daralm ve 2009 yl ilk eyreinde toplam talep koullarnn enflasyona d ynl katks belirgin biimde artmtr. 2009 yl ikinci eyreine ilikin gstergeler iktisadi faaliyette ksmi toparlanma sinyalleri iermektedir. Mays aynda yllk yzde 17,4 orannda gerileyen sanayi retimi mevsimsellikten arndrlm verilerle aylk bazda art gstermitir. Haziran ay kapasite kullanm oran verileri retimdeki art eiliminin yavalayarak da olsa srdne iaret etmektedir. Bylelikle, mevsimsellikten arndrlm verilerle aylk dnemler itibaryla incelendiinde, sanayi retiminde 2008 yl ikinci eyreinden bu yana gzlenen d eiliminin sona erdii grlmektedir (Grafik 4.3.1).
Grafik 4.3.1. Sanayi retim Endeksi (Mevsimsellikten Arndrlm, 2005=100)
125 120 115 110 105 100 95 90 85 80 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2* 2009
2005
2006
2007
2008
Yln ikinci eyreinde retimde gzlenen snrl artlar talep gstergelerinin seyri ile birlikte deerlendirildiinde stok eritme srecinin yavalamakla birlikte devam ettii tahmin edilmektedir. Nitekim, TCMB ktisadi Ynelim Anketi (YA) ve PMI stok gstergeleri yln ikinci eyreinde d eilimini srdrmtr (Grafik 4.3.2 ve Grafik 4.3.3). Dolaysyla, stok deiimi kaleminin bymeye olumsuz katksn yln ikinci eyreinde de srdrd ngrlmektedir.
51
Grafik 4.3.2. YA Mamul Mal Stok Miktar (Normal st-Normal Alt, Yzde) ve Stok Dzeyi*
(Mevsimsellikten Arndrlm, 1998 Sabit Fiyatlaryla Milyar TL)
15 10 5 0 -5 -10 1 2 3 2007 4 1 2 3 4 1 2** 2009
Mamul Mal Stok Miktar (Sol Eksen) Stok Dzeyi
2008
2007
2008
2009
* Harcama ynnnden milli gelir bileenlerinden stok deiimi kalemi mevsimsellikten arndrlm ve balang deeri sfr alnarak birikimli bir ekilde stok dzeyi hesaplanmtr. Bu nedenle, dzeyden ziyade eilime ilikin ierdii bilgi dikkate alnmaldr. ** Stok dzeyi iin tahmin. Kaynak: TK, TCMB.
* Harcama ynnnden milli gelir bileenlerinden stok deiimi kalemi mevsimsellikten arndrlm ve balang deeri sfr alnarak birikimli bir ekilde stok dzeyi hesaplanmtr. Bu nedenle, dzeyden ziyade eilime ilikin ierdii bilgi dikkate alnmaldr. ** Stok dzeyi iin tahmin. Kaynak: TK, TCMB.
zetle, son dnemde aklanan veriler 2009 yl ikinci eyreinde iktisadi faaliyette ksmi toparlanma iaretleri iermektedir. Para politikas faiz oranlarnda sregelen indirim srecine ek olarak mali nlemlerin etkisiyle yurt ii talepte toparlanma gzlenirken, d talep zayf seyrini srdrmtr. Bu erevede oluturulan tahminler, yln ikinci eyreinde GSYHnin yllk bazda yksek bir oranda daralmaya devam etmekle birlikte dnemlik bazda art gsterecei ynndedir. Bu grnm dahilinde, toplam talep koullarnn enflasyona d ynnde yapt katknn srecei tahmin edilmektedir (Grafik 4.3.4).1
Grafik 4.3.4. kt A
(Yzde)
8 6 4 2 0 -2 -4 -6 -8 -10 12341234123412341234123412341234123412 2000
Kaynak: TCMB.
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008 2009
52
4.4. Gc Piyasas
2009 yl ilk eyreinde iktisadi faaliyetteki yavalamann derinlemesi ile birlikte i gc piyasasna ilikin olumsuz seyir bir nceki aylk dneme kyasla ktleerek devam etmi ve isizlik oranlar tarihsel zirve deerlerine ulamtr. Toplam isizlik oran ilk eyrekte yllk bazda 4,2 puan ykselerek yzde 16,1 orannda gereklemitir. sizlik oranndaki artn 1,8 puan istihdamdaki gerileme, 2,4 puan ise i gcne katlm oranndaki arttan kaynaklanmtr (Grafik 4.4.1).
Grafik 4.4.1. Tarm D siz Saysndaki Deiimin Kompozisyonu
(Mevsimsellikten Arndrlm, eyreklik Fark, Bin Kii)
2 2007
2 2008
1 2009
Anlan dnemde istihdamdaki aa ynl ana eilim devam etmitir. Yln ilk eyreinde tarm d istihdam yllk yzde 1,9 orannda gerilerken, mevsimsellikten arndrlm verilerle d eilimini srdrmtr (Grafik 4.4.2). stihdamdaki bu yavalama i gcne katlm oranndaki hzl artla birletiinde tarm d isizlik oran yzde 19,8 orannda gerekleerek bir nceki yln ayn dnemine kyasla 5,6 puan art kaydetmitir. Mevsimsellikten arndrlm verilerle eyreklik bazda 2,3 puan ykselen tarm d isizlik oranndaki art, kresel krizin i gc piyasasna olumsuz yansmalarnn belirginletii 2008 ylnn son eyreinden itibaren birikimli olarak 4,1 puan olmutur (Grafik 4.4.3).
53
17
19 18
16
17 16
15
15 14
14
13 12
Son dnemde aklanan aylk veriler tarm d istihdamdaki gerilemenin ikinci eyrekte de srd ynnde sinyal vermektedir. Mart-Mays dneminde yllk yzde 2,7 orannda daralan tarm d istihdam, mevsimsellikten arndrlm verilerle gerilemeye devam etmitir. Sektrler itibaryla incelendiinde, sanayi istihdamndaki hzl dn tarm d istihdam kaybndaki temel belirleyici olduu gzlenirken, inaat istihdamndaki yavalama daha snrl kalmtr. Buna karlk, hizmet sektr istihdam yatay bir seyir izlerken, alt detayda farkllaan eilimler gze arpmaktadr. Sanayi, ve inaat faaliyetleriyle balants gl olan toptan-perakende ticaret ile ulatrma-haberleme sektrleri istihdamndaki d eilimi, mali kurulular ve toplum hizmetleri istihdamndaki yukar ynl eilim ile dengelenmektedir (Grafikler 4.4.4 - 4.4.7).
Grafik 4.4.4. Tarm D stihdam
(Mevsimsellikten Arndrlm, Milyon Kii)
16,2 16,0 15,8 15,6 15,4 15,2 15,0 0107 0407 0707 1007 0108 0408 0708 1008 0109 0409
4.4
4.3
4.2
4.1
4.0
3.9
3.8 0107 0407 0707 1007 0108 0408 0708 1008 0109 0409
54
10,7
1,3
10,5
10,3
1,2
10,1
1,1
9,9
1,0
9,7 0107 0407 0707 1007 0108 0408 0708 1008 0109 0409
0107 0407 0707 1007 0108 0408 0708 1008 0109 0409
2009 yl Mart-Mays dnemine ilikin veriler tarm d sektrlerdeki istihdam kaybnn yan sra gerek erkek gerekse kadn nfusta i gcne katlm oranlarndaki artn srdn gstermektedir. Bu erevede tarm d isizlik oran anlan dnemde yzde 18,2 orannda gerekleerek geen yln ayn dnemine gre 5,9 puan art kaydetmitir. Haziran ay itibaryla isizlik sigortasna yaplan bavurular yln ilk eyreine kyasla yavalamakla birlikte geen yln ayn dnemindeki dzeyinin olduka zerinde seyretmektedir (Grafik 4.4.8). Bu bilgiler nda, tarm d isizlik orannn yln ikinci eyreinde dnemlik bazda yavalayarak da olsa artmaya devam edecei tahmin edilmektedir.
Grafik 4.4.8. sizlik Sigortasna Yaplan Bavurular
(Mevsimsellikten Arndrlm, Bin Kii)
70 60 50 40 30 20 10 0 0107 0307 0507 0707 0907 1107 0108 0308 0508 0708 0908 1108 0109 0309 0509
55
gc piyasasndaki olumsuzluklar ekonomi genelinde toplam cret gelirleri zerinde aa ynl bask oluturmaya devam etmektedir. Gerileyen istihdamla beraber 2009 yl ilk eyreinde imalat sanayisinde reel cret demeleri dnemlik ve yllk bazda gerilemitir. Anlan dnemde ticaret-hizmet sektr reel cret demelerinde de dnemlik bazdaki d eilimi derinlemitir. naat sektrnde ise reel cret demeleri bina ve bina-d ayrmnda olduka farkllamaktadr. Reel cret demeleri, bina inaat sektrnde hzla gerilerken, bina-d inaat sektrnde bir nceki dneme gre yatay bir seyir izlemitir (Grafik 4.4.9 4.4.12).
Grafik 4.4.9. malat Sanayi Sektrnde Reel cret demeleri
(Mevsimsellikten Arndrlm, 2005=100)
2006
2007
2008
2009
2006
2007
2008
2009
2006
2007
2008
2009
2006
2007
2008
2008
stihdamn nmzdeki dnemde izleyecei seyir iktisadi faaliyetteki toparlanmann hz ve zamanlamasna bal olarak deiebilecektir. Yukarda zetlenen yakn dnem grnm dahilinde tarm d sektrde iktisadi faaliyet dzeyinin yln ikinci eyreinde snrl bir art gsterecei, tarm d
56
istihdamn ise yavalayarak da olsa gerilemeye devam edecei tahmin edilmektedir. Bu grnm altnda, 2008 yl ayn dnemindeki yksek baz nedeniyle tarm d istihdamdaki yllk d oran gemi eyreklere kyasla artacaktr (Grafik 4.4.13).
Grafik 4.4.13. Tarm D Sektrde Katma Deer ve stihdam (Mevsimsellikten Arndrlm)
1998 Fiyatlaryla Milyar TL Milyon Kii
22 21 20 19 18 17 16 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2 3 4 1 2* 2009
16,5 16,0 15,5 15,0 Tarm D Katma Deer (sol eksen) Tarm D stihdam 14,5 14,0
2005
* Tahmin. Kaynak: TK, TCMB.
2006
2007
2008
zetle, kresel sorunlarn getirdii talep belirsizlii firmalarn retim faaliyetleri konusunda ihtiyatl bir tutum izlemelerine neden olmaktadr. Bu erevede, kapasite kullanm oranlarndaki dk dzeyler ve yatrm eilimindeki zayf seyir istihdam koullarn snrlamaya devam etmektedir. Ekonomi genelinde istihdam ve toplam cret gelirlerindeki aa ynl eilim, harcanabilir gelir kanalyla yurt ii tketim talebindeki canlanmay snrlamaktadr. ktisadi faaliyetteki toparlanmann zaman alaca ngrs altnda i gc piyasasndaki olumsuz seyrin, toplam cret gelirleri ve yurt ii talebi uzunca bir sre snrlayarak enflasyona d ynnde katk yapmaya devam etmesi beklenmektedir.
57
58
Kresel kredi piyasalarnn tekrar etkin biimde almaya balamas ve risk alglamalarndaki iyilemenin devam etmesi halinde, gelimekte olan lkelerin kresel sermayeye ulamnn orta vadede kolaylaabilecei; ancak, kriz ncesi seviyelere ulalmasnn uzun zaman alaca dnlmektedir. Gelimekte olan lkelerin maliye politikas uygulama alanlarnn kstl olmas, krizle mcadelede para politikalarnn nemini artrm, merkez bankalarnn kontroll fakat hzl ve etkili nlemler almasn gerekli klmtr. Bu kapsamda, gelimekte olan lke merkez bankalar, politika faizlerinde beklentilerin tesinde indirimlere giderek, kresel krizin iktisadi faaliyet zerindeki etkilerini snrlamay hedeflemilerdir. Bu srete, finans piyasalar greli olarak daha istikrarl seyreden ve risk primindeki bozulmann daha snrl olduu lkeler, daha geni para politikas uygulama alanna sahip olabilmi ve daha yksek miktarlarda faiz indirimlerine gidebilmilerdir (Kutu 5.1). Bu srete bankaclk sisteminin salam yapsyla ve risk primindeki bozulmann greli olarak snrl kalmasyla Trkiye dier birok gelimekte olan lkeden ayrmtr. Bu durumun farkndalyla hareket eden TCMB, politika faizlerinde yksek miktarlarda indirimlere gitmi ve bu konuda gelimekte olan lkeler arasnda nc bir rol stlenmitir (Grafik 5.1.1). Sre iinde iktisadi faaliyete ve enflasyona dair aklanan veriler TCMBnin ald kararlarn doruluunu teyit etmitir. Yln ikinci eyrei itibaryla faiz indirimlerinin para ve kredi piyasalar zerinde etkili olduu ve finansal koullardaki skln hafiflemeye balad grlmektedir (Grafik 5.1.5).
Grafik 5.1.1. Gelimekte olan lkelerde Politika Faiz Oranlarnn Deiimi ve Faiz Oran Risk Primi likisi
Politika Faiz Oranlarnn Deiimi (yzde, 1 Eyll 08 - 24 Temmuz 09)
Risk Primi - Politika Faizi Deiimleri (1 Eyll 08- 24 Temmuz 09)
2
Macaristan
0 -2
Faiz Deiimi (Yzde)
ek Cumh. Endonezya Polonya Peru Tayland G.Kore Meksika Brezilya G.Afrika Kolombiya Malezya Romanya
Rusya
-2,5 -3,5 -4,5 -5,5 -6,5 -7,5 -8,5 Trkiye ili Kolombiya G. Afrika Brezilya srail Meksika G. Kore Peru Polonya Tayland zlanda Tayvan Endonezya in ek Cum. Malezya Romanya Ukrayna Rusya Macaristan
-4 -6
ili
-8 -10 -100
Trkiye
-50
50
100
150
200
60
Yln ikinci eyreinde, kresel ekonominin yksek oranl byme patikasna ksa srede giremeyecei zerinde gr birlii salanm olsa da, krizin en kt dnemlerinin geride kaldna ilikin alglamalar, kresel finansal piyasalarda iyimser bir havann olumasna ve risk itahnn artmasna yol amtr. Daha riskli varlklara ynelme eilimi sonucunda, gelimekte olan lkelere portfy hareketleri kanalyla sermaye girileri gzlenmitir. Bu dnemde gelimekte olan lke para birimleri deer kazanm, bu lkelerin borsalarnda gelimi lke borsalarnn zerinde ykseliler gereklemitir. Kresel risk alglamalarndaki iyilemeyle birlikte gelimekte olan lkelerin risk primleri hzla dm ve Lehman Brothersn iflasndan nceki seviyelere yaklamtr (Grafik 5.1.2). Kriz srecinin genelinde olduu gibi, yln ikinci eyreinde de Trkiyenin risk primi dier gelimekte olan lkelere kyasla dk seviyelerde seyretmitir.
Grafik 5.1.2. Risk Primi Gstergeleri
2008 y lnn Austos Ay na Gre lkelerin 5 Yllk CDS Deiim Oranlar (29.08.2008 deeri, 1 olarak alnmtr) 5,5 4,5 3,5 2,5 1,5 0,5 0808 1008 1208 0209 0409 0609
Trkiye Brezilya G.Afrika Macaristan G.Kore
900 800 700 600 500 400 300 200 100 0507 1007 0308 0808 0109 0609 EMBI+ Trkiye EMBI+
Birok gelimekte olan lke merkez bankas, faiz indirimlerine, yln ikinci eyreinde de, azalan miktarlarla devam etmilerdir. Bu kapsamda, toplam talep koullarnn zayf seyrini, kredi koullarnda sregelen skl ve enflasyon grnmndeki iyilemeyi dikkate alan TCMB, 2008 ylnn Kasm aynda balad faiz indirimlerine 2009 ylnn ikinci eyreinde de devam etmi ve Temmuz ay itibaryla toplam faiz indirimi 850 baz puana ulamtr. Bu dnemde enflasyona ve iktisadi faaliyetin seyrine dair aklanan verilerin politika faizlerindeki hzl indirim srecinin gerekliliini teyit etmesi, politika faizlerinin piyasa faizleri zerindeki belirleyiciliini artrm, bunun sonucunda piyasa faizlerindeki d eilimi devam etmitir (Grafik 5.1.3). Gerekletirilen faiz indirimlerinin yan sra, TCMBnin, faiz kararlarnda aa
61
ynl esnekliini korumaya devam etmesi ve risk alglamalarnda ikinci eyrekte gzlenen iyileme de faizlerdeki dte etkili olmutur.
Grafik 5.1.3 Faiz Oranlarndaki Gelimeler
(Yzde)
IMKB Tahvil ve Bono Piyasas Faiz Oran (Gsterge Niteliinde, Bileik)
26 24 22 20 18 16 14 12 10 8 1007
1207
0208
0408
0608
0808
1008
1208
0209
0409
Piyasa faizleri vade baznda incelendiinde, 16 Temmuz 2009 tarihinde DBS piyasasnda oluan faizlerin, 1 Nisan 2009 tarihinde oluan faizlerin her vadede altnda gerekletii grlmektedir (Grafik 5.1.4). Ksa vadeli faizlerdeki d daha belirgin olurken, iktisadi faaliyete dair en ktnn geride kaldna dair alglamalar nedeniyle getiri erisinin uzun ucundaki d daha snrl olmutur.
Grafik 5.1.4. Getiri Erileri* (Yzde)
16
14 Getiri
12
10
*MKB Tahvil ve Bono Piyasasndaki tahvillerin bileik getirileri kullanlarak, Extended Nelson-Siegel yntemiyle oluturulmutur. Kaynak: TCMB.
Piyasa faizlerindeki aa ynl eilim, orta vadeli reel faizlere de yansm ve piyasa faizlerinin reel seviyesi ilk eyree gre azalarak kresel
62 Enflasyon Raporu 2009-III
0609
mali kriz ncesi seviyelerinin altnda seyretmeye devam etmitir. Reel faizin durgunluk dnemlerinde daha aa seviyelere inmesi, salkl ileyen ekonomilerde beklenen bir deiim olmakla birlikte, Trkiye ekonomisinde daha nce gzlenmemi bir durumdur. Bu anlamda, reel faizlerin mevcut dzeyi, para politikasnn etkinlii bakmndan olumlu bir gstergedir. Bununla birlikte, son dnemde gzlenen iyilemeye karn kredi riski alglamalar halen yksek seviyelerde seyretmeye devam etmektedir. Bu durum, piyasa faizlerindeki dn iktisadi faaliyet zerindeki etkisini snrlamaktadr. Temmuz ay itibaryla kredi riski alglamalarnn kriz ncesi dnemin zerinde seyretmesine ramen, finansal koullardaki skln Merkez Bankasnn faiz indirimlerinin etkisiyle yln ilk yarsnda kademeli olarak azalma eilimine girdii grlmektedir. Nitekim, greli olarak riskli alglanan firmalara alan krediler ile daha az riskli olan hazine bonosu faizleri arasndaki fark ikinci eyrekte belirgin olarak azalmtr (Grafik 5.1.5).
Grafik 5.1.5 DBS Getirilerinden Elde Edilen Orta Vadeli Reel Faizler* ve Ticari Kredilerde Sklk Gstergeleri
(Yzde)
Reel Faizler 17 15 13 11
0
9 7 5 1207 0208 0408 0608 0808 1008 1208 0209 0409 0609
-2
-4 0206 0606 1006 0207 0607 1007 0208 0608 1008 0209 0609
* Getiri erisinden elde edilen iki yl vadeli nominal faizler ve TCMB Beklenti Anketinden elde edilen enflasyon bekleyileri kullanlarak hesaplanan iki yllk reel faizlerdir. Kaynak: MKB, TCMB.
Yln ikinci eyreinde finansal piyasalarda oluan iyimser havaya ramen, iktisadi birimlerin yatrm eilimlerinin temel belirleyicilerinden olan belirsizlik alglamalar kriz ncesine gre yksek seviyelerde seyretmeye devam etmektedir. Bunun sonucunda, iktisadi birimlerin greli olarak risksiz varlklarda kalma ve nakit tutma eilimi srmtr. Bu durum, iktisadi faaliyetin zayf seyrine ramen, para tabanndaki yllk reel bymenin azalan oranlarda da olsa devam etmesine yol amtr (Grafik 5.1.6).
63
Bankalar Mevduat Net Etki Para Taban Yllk Reel Yzde Deiimi
45
30
15
-15 0106 0406 0706 1006 0107 0407 0707 1007 0108 0408 0708 1008 0109 0409 0709
Kaynak: TCMB.
Kresel risk alglamalarnda gzlenen iyileme, gelimekte olan lke para birimlerinin deer kazanmasn salamtr. Bu dnemde, Trk liras, deer deiimleri bakmndan, dier gelimekte olan lke para birimlerinden belirgin bir biimde ayrmamtr. Tarihsel olarak oynakl en yksek ve kresel risk itahna en duyarl para birimlerinden olan Trk lirasnn oynaklndaki greli dklk, krizin en youn olduu dnemleri takiben lkelerin ayrtrc zelliklerinin etkinlik kazanmaya balad 2009 ylnn ikinci eyreinde de devam etmitir (Grafik 5.1.7). te yandan, tm kriz srecinde olduu gibi, yln ikinci eyreinde de, daha yksek miktarlarda politika faizi indirimlerine giden gelimekte olan lkelerin para birimlerinin performanslarnn daha olumlu olduu gzlenmitir. Bu durum, kriz srecinde lke risk primlerindeki deiimlerin, gerek kur performanslar gerekse para politikas kararlar zerinde belirleyiciliinin yksek olmasndan kaynaklanmaktadr.
Grafik 5.1.7. Dviz Kuru Gelimeleri
2,1 2 1,9 1,8 1,7 1,6 1,5 1,4 0607 0907 1207 0308 0608 0908 1208 0309 0609 TL/Kur Sepeti (0,5 Euro+0,5 ABD Dolar) EMBI+Trkiy e (sa eksen) 1000 900 800 700 600 500 400 300 200 100
0,04 0,035 0,03 0,025 0,02 0,015 0,01 0,005 0 0607 0907 1207 0308 0608 0908 1208 0309 0609 Kur Oynakl*
Brezilya ek Cum. Meksika Polonya G.Afrika G.Kore Y.Zelanda ili Macaristan Trkiye
*Kurlardaki gnlk deiimlerin hareketli standart sapmas, 50 gnlk rneklem Kaynak: TCMB.
64
2009 ylnn ilk eyreinde gecelik piyasada gzlenen likidite fazlas, ikinci eyrekte yerini likidite ana brakmtr (Grafik 5.1.8). Bu dnemde likidite ann olumasnda temel etken, kamu finansman gereindeki art sonucu Hazinenin, itfasndan daha fazla borlanmas olmutur. Yln ikinci eyreinde TCMB, likidite ihtiyacn temelde dzenli olarak gerekletirdii bir haftalk repo ihaleleri ile salamtr. halelerde, ksa vadeli para piyasas faiz oranlarndaki ar oynaklklarn nlenerek para piyasalarnn etkin ve istikrarl almas gzetilmi, repo ihalelerinde tutarlar belirlenirken gecelik piyasadaki faizlerin Merkez Bankas borlanma faizine yakn seviyelerde olumas ve gecelik borlanma faizinin para politikas asndan referans faiz oran olma niteliini srdrmesi hedeflenmitir.
Grafik 5.1.8. Fazla TL Likiditesi
(Aylk Ortalamalar, Milyar TL)
15
10
-5
-10
1207 0108 0208 0308 0408 0508 0608 0708 0808 0908 1008 1108 1208 0109 0209 0309 0409 0509 0609
Kaynak: TCMB.
Temel fonlama arac olan bir haftalk ihalelerin yan sra, bankalarn likidite ynetimlerini desteklemek ve aktarm mekanizmasnn daha etkin almasna katkda bulunmak amacyla, 19 Haziran tarihinde, 3 ay vadeli repo ilemlerine balanmtr. 17 Temmuz itibaryla, bu ihalelerle piyasaya salanan toplam likidite 9 milyar TL olmutur. Uzun vadeli repo ihaleleri, Merkez Bankas para politikas duruunun gstergesi olan ksa vadeli faiz oranlarnn kontrol edilmesine ynelik bir ara olarak deil, yapsal likidite ihtiyacnn giderilmesi amacyla kullanlmaktadr. Bu nedenle, bu ihalelerde, ihale tutar ilan edilmekte, ihale faiz oranlar para politikasnn mevcut duruu hakknda bir gsterge olmamakta ve faiz oranlar piyasa koullar tarafndan belirlenmektedir. Ayrca, mevcut likidite koullarnn kalc olacann netlemesi halinde, daha nce detaylar
Enflasyon Raporu 2009-III 65
kamuoyuna aklanm olan teknik faiz indirimi gndeme alnabilecek, likidite ann miktarna ve uzun vadeli repo ihalelerinin etkinliine bal olarak ise DBS alm ilemleri yaplmas ya da bankalarn TL cinsi zorunlu karlklarnn drlmesi hususlar deerlendirilebilecektir. Sonu olarak, temel amac fiyat istikrarn salamak olmakla birlikte, Merkez Bankas uluslararas kredi piyasalarnda yaanan sorunlarn fiyat istikrarnn vazgeilmez art olan finansal istikrar olumsuz etkilemesi olaslna kar zerine den tedbirleri almtr ve almaya devam edecektir.
*Reel sektr kredileri hane halk kredileri ve irketlere verilen yurt ii kredilerden olumaktadr. 2009-II GSYH verisi iin tahmini rakamlar kullanlmtr. Kaynak: TCMB.
66
Yln ikinci eyreinde tketici kredilerinin btn alt kalemlerinin ilk eyree oranla daha iyi bir performans sergiledii grlmektedir. Konut ve ihtiya kredileri snrl olmakla birlikte istikrarl bir art sergilerken, tat kredilerindeki azal durmutur (Grafik 5.2.2). Yln ikinci eyreinde finansman maliyetleri ilk eyree nazaran azalmtr. Sz konusu dnemde, greli olarak uzun vadeli ve sabit faizli olan tketici kredileri zerindeki faiz oranlar snrl bir d sergilerken, daha ksa vadeli ve deiken faizli olan ticari krediler zerindeki faiz oranlar nemli bir azalma gstermitir (Grafik 5.2.3).
Grafik 5.2.2. Tketici Kredileri Alt Kalemleri
(Haftalk Deiimlerin Hareketli Ortalamas, Yzde)
Konut Tat Dier
1,7
0,7
-0,3
-1,3 0107 0207 0307 0407 0507 0607 0707 0807 0907 1007 1107 1207 0108 0208 0308 0408 0508 0608 0708 0808 0908 1008 1108 1208 0109 0209 0309 0409 0509 0609
Kaynak: TCMB.
Kredilerin geliiminde kredi arz ile kredi talebinin katklarn ayrtrabilmek, finansal koullarn reel kesim zerindeki etkilerini anlamak asndan nem arz etmektedir. Bankaclk kesimi ile yaplan ve ayda bir yaynlanan Kredi Eilim Anketi bu konuda nemli bilgiler sunmaktadr. En son Mays aynda yaynlanan anket, ilk eyrek gereklemelerine ilikin bilgiler ile ikinci eyree ilikin beklentileri iermektedir.
67
25 20 15 10 5
Konut Tat Dier Ticari (sa eksen)
Anket, ilk eyrekte irketlerin kredi talebinin duraan bir seyir izlediine, kredi taleplerinin uzun vadeden ksa vadeye kaydna iaret etmektedir. Ayrca, ankette bu dnemde irketlerin kredi taleplerinin yatrm amal deil mevcut borcu yaplandrma ve iletme sermayesi ihtiyacn karlama amacna ynelik olduu belirtilmitir (Grafik 5.2.4). kinci eyree ilikin beklentiler de bu eilimlerin korunaca dorultusundadr. Yatrmlardaki d eilimi ve sanayi retimindeki zayf toparlanma, ikinci eyree ilikin sz konusu beklentilerle uyumlu gzkmektedir.
1205
0306
0606
0906
1206
0307
0607
0907
1207
0308
0608
0908
*Pozitif/negatif
deerler sz konusu faktrn kredi talebini gevetici/sklatrc ynde etkilediini ifade etmektedir. Kaynak: TCMB.
Hali hazrda yksek atl kapasite ile alan irketler kesiminin, zayf seyredecei ngrlen ekonomik toparlanma ortamnda, yatrm amal kredi taleplerini artrmayacaklar ngrlmektedir. Ekonomik kriz nedeniyle nakit
68 Enflasyon Raporu 2009-III
1208
akmlarnda dengesizlik yaayan irketlerin, yln kalannda bu dengesizlikleri azalan talep koullarna uyum salayarak, kademeli olarak telafi edecekleri dnlmektedir. Nitekim, stoklardaki erime bu duruma ilikin ksmi bir gsterge oluturmaktadr. Bu durumda, irketlerin iletme sermayesi ve borlar yeniden yaplandrma amal kredi taleplerinin de nemli bir art gstermesi beklenmemektedir. Tketici kredilerine olan talebin en nemli belirleyicilerinin hane halk gelirleri, tketici gvenindeki gelimeler ve kredi faizleri olduu bilinmektedir. kinci eyrekte tketici gveninde hzl bir toparlanma gzlenirken, kredi faiz oranlarnda snrl bir d gereklemitir. Buna ek olarak, TV oranlarndaki indirimler de tketici kredi talebini olumlu etkileyebilecek bir gelime olarak ortaya kmtr. Bu olumlu gelimelere karn, azalan istihdam dolays ile den hane halk gelirlerinin, tketici kredilerindeki artn nispeten snrl kalmasna neden olduu dnlmektedir. Kapsam ve oranlar deimekle birlikte nc eyrekte de devam edecek olan TV oranlarndaki indirimlerin tketici kredi talebine olumlu katk yapmaya devam etmesi beklenmektedir. Artan tketici gvenine paralel olarak tketici kredilerindeki toparlanmann da ksmen belirginlemesi beklenmektedir. Bununla birlikte, tketici kredilerindeki canlanmann kalc hale gelmesi istihdam koullarndaki iyilemeye bal olacaktr.
Grafik 5.2.5. letmelere Verilen Kredi Arzn Etkileyen Faktrler*
Bankann Likidite ve Sermaye Kstlarnn Etkisi Endstri ve Ekonomiye likin Alglamalarn Etkisi Rekabet Basksnn Etkisi
0605
0905
1205
0306
0606
0906
1206
0307
0607
0907
1207
0308
0608
0908
1208
*Pozitif/negatif
deerler sz konusu faktrn kredi arzn gevetici/sklatrc ynde etkilediini ifade etmektedir. Kaynak: TCMB.
Kredi Eilim Anketinin, kredi arz balamnda verdii bilgiler, bankalarn yeni kredi ama konusunda ikinci eyrekte de temkinli
0309
69
davranacaklar ynnde olmutur. Ankette, bu tutumun en nemli gerekesi olarak genel makroekonomik grnme ilikin olumsuz bekleyiler ileri srlmektedir (Grafik 5.2.5). TCMBnin 2008 Kasm ayndan bu yana gerekletirdii faiz indirimleri genel makroekonomik grnmdeki ktlemeyi snrlamak yoluyla kredi riskini azaltc etki yapmtr. Bu erevede kredi standartlarndaki iyilemenin nmzdeki dnemde de srecei, ancak iktisadi faaliyette ngrlen toparlanma srecine paralel bir ekilde yava ve kademeli gerekleecei dnlmektedir.
Tablo 5.2.1 Tasfiye Olunacak Alacaklar
(eyreklik Oranlar, Yzde) Tketici Krediler i 1,66 1,78 2,25 3,06 3,50 Konut 0,78 0,90 1,15 1,59 1,80 Tat 4,66 4,60 5,95 8,31 9,43 Dier 2,06 2,21 2,82 3,82 4,48 Kredi Kartlar 6,49 6,40 7,22 9,16 9,95 irket Kredileri 3,19 3,15 3,51 4,21 4,63
Tketici kredileri ile mevduat faiz oranlar arasndaki farkn tarihsel olarak yksek seviyelerde seyretmesi kredi koullarndaki skln devam ettiini gstermektedir (Grafik 5.2.6). Kredi-mevduat faizi farklarnn, genel ekonomik gidiattan byk lde etkilenen tahsili gecikmi alacaklar oranna duyarl olduu bilinmektedir. kinci eyrekte, tahsili gecikmi alacaklar orannn art hzndaki yavalama belirginlemitir (Tablo 5.2.1). ktisadi faaliyetteki ksmi toparlanmayla birlikte nmzdeki dnemde bu orann istikrara kavumas beklenmektedir. Bu durumda, politika faizlerindeki istikrarl dn kredi faizleri zerindeki etkisinin daha belirgin olarak hissedilmesi beklenmektedir.
Grafik 5.2.6. Kredi ve Mevduat Faiz Farklar
(Bileik, Yzde)
Konut Kredisi-Mevduat Faiz Fark
18 16 14 12 10 8 6 4 2 0 -2
Tat Kredisi-Mevduat Faiz Fark htiy a Kredisi-Mevduat Faiz Fark Ticari Kredi-Mevduat Faiz Fark
Kaynak: TCMB.
70
0206 0406 0606 0806 1006 1206 0207 0407 0607 0807 1007 1207 0208 0408 0608 0808 1008 1208 0209 0409 0609
Kredi talebinin zayf seyrettii yln ilk yarsnda, bankalar asndan kaynak bulma sorununun aktiflerdeki genilemeyi kstlayc bir unsur olarak ne kmad grlmtr. Yksek atl kapasitenin toparlanma srecinde yeni yatrmlara olan ihtiyac azaltaca, irketler kesiminin ihtiya duyduu kaynaklarn ise iletme sermayesi ihtiyacndan kaynakl dolays ile de ksa vadeli olaca ngrlmektedir. Bu ngr, Merkez Bankasnn, bankaclk kesimine salad likiditenin maliyeti ve miktar konusundaki mevcut tutumu ile birlikte deerlendirildiinde, bankalarn kaynak bulma sorunlarnn en azndan ksa vadede reel kesimin toparlama srecinde nemli bir engel olarak ortaya kmas beklenmemektedir. Sonu olarak, TCMBnin faiz indirimlerinin de etkisiyle finansal koullardaki skln yln ilk eyreinde belirgin olarak azald, ancak greli olarak yksek seyreden kredi riski nedeniyle bankalarn zellikle uzun vadeli ve sabit faizli kredi vermek konusunda halen itahsz olduklar gzlenmektedir.
71
Kutu 5.1
lk olarak gelimi ekonomilerde gzlenmeye balanan finansal kriz, 2008 ylnn son
eyreinden itibaren derinlemi ve yaygnlaarak kresel lekte bir krize dnmtr. Bu dnemde, gelimi ve gelimekte olan lkelerin merkez bankalar hzl ve yksek miktarlarda faiz indirimlerine gitmilerdir. Sz konusu faiz indirimlerinin ardnda iki etken bulunmaktadr. Bunlardan ilki, gerek finansal ve finansal olmayan kurulularn, gerekse hane halknn varlklarnn ok byk deer kaybna maruz kalm olmasnn, gelecee ilikin belirsizlik alglamalar ile birleerek ihtiyati tasarruf eilimini artrrken, yatrm eilimini azaltmasdr. Krizin derinlii, kapsam ve etki sresi gz nnde bulundurulduunda, bu durumun uzun sre varln korumas ve tasarruf-yatrm denge faizinin uzunca bir sre nceki dnemlerden daha dk seviyelerde seyretmesi beklenmektedir. Bu durum, herhangi bir parasal geveme amac gdlmese dahi, merkez bankalarnn faiz indirimlerini gerekli klmaktadr.
d ve toplam talepteki sert daralma sonucunda btn dnyada enflasyon oranlarnn hzla gerilemesiyle, parasal otoritelerin kresel krizin iktisadi faaliyet zerindeki etkilerini snrlamaya odaklanmalardr. Ne var ki, bu srete lkelerin finansal piyasalarndaki sorunlar ve zellikle gelimekte olan lkelerde faiz indirimlerinin portfy hareketleri zerindeki olumsuz etkilerine ynelik endieler, merkez bankalarnn faiz indirimlerini snrlayc bir etken olmutur. Bu kapsamda, risk primi yksek oranda artan ve/veya finansal piyasalarndaki sorunlarn ciddi boyutlarda olduu lkeler, faiz indirimlerinin finansal piyasalar ve kredi mekanizmalarn olumsuz biimde etkileme potansiyelinden dolay faiz indirimlerini snrl tutmak zorunda kalmlardr. Bu durum, lke risk primlerinin gelimekte olan lkelerin politika faizi seviyeleri zerindeki belirleyiciliinin artmasna neden olmutur. Bir baka deyile, kresel olarak enflasyonun ok dk seviyelere inmesinin beklenmesi ve tm lkelerin para politikalarn mmkn olduunca yksek oranda gevetmeyi amalamas, risk primini faiz indirim miktarlarnn temel belirleyicilerinden biri haline getirmitir.
72
22 Haziran 09
Tr
Viet G.Afr Kolom Rom Endo
Politika Faizi (yzde)
12 10 8 6 4 2
Filip
0,8 0,7 0,6 0,5 0,4 0,3 0,2 0,1 0308 0508 0708 0908 1108 0109 0309 0509
grlmektedir. Nitekim, 2008 ylnn ilk eyreinden itibaren her gn iin oluturulan eilim tahminlerinin R-kare deerleri, krizin younlat 2008 ylnn son eyreinden itibaren art eiliminde bulunmaktadr (Grafik 2).
Kresel
tasarruf oranlarnn uzun sre yksek, yatrm eilimlerinin ise dk seviyelerde kald bir erevede, dnyada politika faiz oranlarnn uzun bir sre kriz ncesine kyasla dk dzeylerde seyretmeye devam edecei dnlmektedir. Bununla birlikte, mevcut kriz bu dnemde lkelere zg risklilik alglamalarn deitirmi olsa da, kresel ekonominin tekrar istikrara kavumasyla lke risk primlerinin belirleyiciliinin azalarak enflasyona ve iktisadi faaliyete dair lkelere zg koullarn politika faizleri zerindeki etkinliklerinin tekrar artmas muhtemeldir. Yine de, lkelere zg risk priminin para politikalarnn ekillenmesi asndan nemini koruyaca tahmin edilmektedir. Orta vadeli bir perspektiften bakldnda, krizden k srecinde mali disiplini vakitli olarak salayabilen lkelerin risk priminin greli olarak dk kalaca ve politika faizlerini daha az artrmak zorunda kalaca dnlmektedir.
73
74
6. Kamu Maliyesi
Yaanmakta olan kresel durgunluun tahribatn snrlamak zere alnan dengeleyici mali tedbirler, tm dnyada bte aklarn ykseltmeye devam etmektedir. Bunun yan sra, iktisadi faaliyetteki daralmaya bal olarak vergi tahsilatnn azalmas da bte dengelerindeki bozulmay hzlandrmaktadr (Kutu 6.1 ve Tablo 6.1).
Tablo 6.1. Kamu Kesimi Bte Dengesi
(GSYHnin Yzdesi Olarak) 2007 2008 -2,9 -6,1 -0,5 -0,1 -0,5 -0,4 -2,7 -3,4 3,5 1,1 -2,6 -5,4 0,2 -6,4 2,2 -3,8 -0,8 -2,8 -1,5 -2,7 5,4 -1,2 -2,5 -5,6 -2,6 -2,6 2,6 0,1 -3,5 -3,7 2009* -13,6 -4,7 -3,5 -6,2 -3,2 -9,8 -14,2 -7,5 -6,2 -5,4 -13,0 -9,9 -5,9 -2,8 -4,5 2010* -9,7 -6,1 -4,2 -6,5 -4,7 -10,9 -17,2 -7,5 -6,6 -5,9 -10,4 -9,8 -6,1 -4,5 -5,2
ABD Almanya Avusturya Fransa Gney Kore ngiltere rlanda spanya srail talya zlanda Japonya Portekiz Yeni Zelanda Yunanistan
* Tahmin. Kaynak: IMF, World Economic Outlook veri taban, Nisan 2009.
Dengeleyici maliye politikalar, mali srdrlebilirlik kayglarn canlandrmad srece ekonomik harcamalar desteklemektedir (Kutu 2.1). Aksi taktirde borcun srdrlebilirlii kayglarn artrarak bekleyileri olumsuz etkileyebilmekte ve ekonominin uzun dnem byme potansiyelini zayflatabilmektedir. Dier lkeler ile karlatrldnda lkemizde kamu kesimi borluluunun greli olarak dk olmas, mali alanmzn geni olduu izlenimini vermektedir (Grafik 6.1). Bununla birlikte, borlanmann vade yaps, faizlerin dzeyi ve finansal piyasalarn derinlii dikkate alndnda, dengeleyici maliye politikalar iin mali alann ok da geni olmad ve dolaysyla ksa vadedeki mali gevemenin orta vadeli gl bir ereve ile desteklenmesinin nemli olduu grlmektedir.
75
160
97,6
105,8
40 13,6 14,1 0
29,8
ek C umhu riyeti
n giltere
Portekiz
AB (27)
Romanya
B ulgaristan
Trkiye
zlanda
rlanda
Almanya
Polonya
Yunanistan
talya
AB D
Kaynak: Eurostat ve IMF, World Economic Outlook Veri Taban Nisan 2009..
Yln ilk yarsnda kresel eilime paralel olarak lkemizde de bte aklar hzla art gstermitir. Bu dnemde iktisadi faaliyetteki daralma nedeniyle dolayl vergi gelirleri hzla azalma eilimi gstermitir. Dier yandan, istihdamdaki gerileme gelir vergisi tahsilatnda ek bir de neden olmakta ve Sosyal Gvenlik Kurumunun prim gelirlerini azaltarak Sosyal Gvenlik Kurumuna yaplan cari transferleri artrmaktadr. Kresel krizin iktisadi faaliyet zerindeki daraltc etkisini snrlandrmak amacyla uygulanan dengeleyici mali tedbirler bte andaki art hzlandrmtr. Bu erevede, i talebi desteklemek amacyla Mart aynda 3 aylk bir sre iin uygulamaya konulan KDV ve TV indirimleri, iktisadi faaliyetteki toparlanma eiliminin bir sre daha desteklenmesi amacyla Eyll ay sonuna kadar ksmen uzatlmtr. Sz konusu uzatmann bte zerinde oluturduu yk telafi etmek amacyla ttn rnlerine uygulanan vergiler ve akaryakt rnleri zerindeki TV artrlmtr. Ayrca, Haziran ay banda yatrmlarda devlet yardmlar, aktif i gc programlarnn glendirilmesi ve KOBlere kredi garanti destei olmak zere blmden oluan yeni yatrmlar tevik ve istihdam paketi kamuoyuna aklanmtr. Yeni tevik sisteminin amac blgesel gelimilik farkllklarn azaltmak, rekabet gcn artrmak, sektrel kmelenmeyi desteklemek ve ekonomik lek kriterlerini ne karmak olarak belirlenmitir. Bte andaki art ve mali alann greli olarak snrl olmas, 2009 ylnn kalan dneminde bte disiplininin glendirilmesinin nemini gndeme getirmektedir. Bu erevede, zellikle Sosyal Gvenlik Kurumu ile yerel ynetimlerin aklarnn snrlandrlarak daha etkin ve verimli bir yapnn
76 Enflasyon Raporu 2009-III
M acaristan
Avusturya
Japony a
spanya
Fransa
oluturulmas nemli grlmektedir. Dier taraftan vergi tabannn geniletilmesi ve denetimlerin glendirilmesi, vergi tahsilatn artracak ve kayt d ekonominin kontrol altna alnmasn destekleyecektir. Bu kapsamda uygulamaya koyulacak bir orta vadeli program, maliye politikasnn kurumsal yapsn ve orta-uzun dnem ngrlebilirliini artrarak bekleyilerin daha iyi ynetilmesine imkan verebilecektir. Sonu olarak, 2009 ylnn ilk yarsnda iktisadi faaliyetteki daralma ve dengeleyici maliye politikalar nedeniyle bte ann getiimiz yla gre belirgin olarak artt gzlenmektedir. Kamu kesimi borlanma gereksinimindeki ykselme eilimi, para politikas kararlarnn iktisadi faaliyet zerindeki olumlu etkilerini snrlayabilecek bir risk unsuru olarak deerlendirilmektedir. Dolaysyla, bte andaki ksa vadeli genilemenin orta vadede dengeli bir mali pozisyon gzeten ve bor dinamiklerinin srdrlebilirliini temin eden gl bir ereve ile desteklenmesi byk nem tamaktadr.
Merkezi Ynetim Bte Giderleri Faiz Giderleri Faiz Hari Bte Giderleri Merkezi Ynetim Bte Gelirleri I. Vergi Gelirleri II. Vergi D Gelirler Bte Dengesi Faiz D Dengesi
Kaynak: Maliye Bakanl.
Faiz d bte giderlerinin 2009 ylnn ilk yarsnda yzde 22,2 orannda art gstermesinde, faiz d bte giderleri iinde en yksek paya sahip olan cari transferlerin yzde 30,9 orannda ykselmesi etkili olmutur (Tablo 6.1.2). 2009 ylnn ilk yarsnda salk, emeklilik ve sosyal yardm giderleri iin
77
yaplan cari transferlerdeki art, faiz d giderlerdeki toplam artn yzde 45,8ine denk gelmektedir. Sz konusu giderlerdeki yksek oranl art esas itibaryla 2008 yl sonlarnda uygulamaya koyulan sosyal gvenlik reformu ve istihdam paketi erevesinde bteden Sosyal Gvenlik Kurumuna yaplan transferden kaynaklanmtr. Bunun yansra, iktisadi faaliyetteki daralmaya paralel olarak prim gelirleri tahsilat gerileyen Sosyal Gvenlik Kurumuna ak finansman iin yaplan transferler de salk, emeklilik ve sosyal yardm giderlerindeki artta etkili olmutur.
Tablo 6.1.2. Faiz D Harcamalar
(Milyar TL) Ocak-Haziran 2008 79,8 24,5 9,2 2,6 3,1 35,2 0,8 0,4 17,6 4,5 9,3 4,7 1,1 Ocak-Haziran 2009 97,6 28,5 10,7 3,0 3,5 46,1 2,3 0,5 25,7 3,7 10,3 5,0 1,2 Yzde Deiim 22,2 16,2 16,8 14,5 13,2 30,9 204,4 9,7 46,2 -17,7 10,5 6,6 4,5 Deiim indeki Pay (Yzde) 100,0 22,3 8,7 2,2 2,3 61,3 8,9 0,2 45,8 -4,5 5,5 1,7 0,3
Faiz Hari Bte Giderleri 1. Personel Giderleri 2. Mal ve Hizmet Alm Giderleri a) Savunma-Gvenlik b) Salk Giderleri 3. Cari Transferler a) Grev Zararlar b) SGK'ya Hazine Yardmlar c) Salk, Emeklilik ve Sosyal Y.G. d) Tarmsal Destekleme demeleri e) Gelirden Ayrlan Paylar 4. Sermaye Giderleri 5. Sermaye Transferleri
Kaynak: Maliye Bakanl.
Cari transferler iinde, grev zararlar kalemi ok yksek yllk art oran ile dikkat ekmektedir. lgili kalemde gerekleen 1,6 milyar TLlik artn hemen hepsini Toprak Mahsulleri Ofisine grev zarar karl yaplan transfer oluturmaktadr. Cari transferler dndaki faiz d harcama kalemlerindeki artlar ise ylsonu hedefleriyle uyumlu seyretmektedir. 2009 yl Ocak-Mart dneminde merkezi ynetim genel bte gelirleri nceki yln ayn dnemine gre yzde 1,2 orannda azalmtr. Sz konusu dnemde vergi d gelirler yzde 19,2 orannda artarken, vergi gelirleri yzde 4,4 orannda azalmtr. Vergi d gelirlerdeki yksek oranl artta ubat aynda sizlik Sigortas Fonundan sermaye geliri olarak bteye aktarlan 1,3 milyar TL ile Nisan aynda GSM lisans satndan elde edilen 1,9 milyar TLnin bteye gelir olarak kaydedilmesi etkili olmutur. thalde alnan KDV tahsilat yln ilk yarsnda 2008 ylnn ayn dnemine gre ithalatta grlen keskin de paralel olarak yzde 25,2 orannda gerilemitir. Dahilde alnan KDV tutarnda ise yzde 12,7 orannda art gereklemitir. Gelir vergisinde ok snrl oranda bir art olmu, kurumlar vergisi ile TVde ise, srasyla, yzde 7,6 ve yzde 2,4 orannda dler kaydedilmitir (Tablo 6.1.3).
78
Genel Bte Gelirleri I-Vergi Gelirleri Gelir Vergisi Kurumlar Vergisi Dahilde Alnan Katma Deer Vergisi zel Tketim Vergisi thalde Alnan Katma Deer Vergisi II-Vergi D Gelirler Teebbs ve Mlkiyet Gelirleri Sermaye Gelirleri
Kaynak: Maliye Bakanl.
Vergi gelirleri reel bazda deerlendirildiinde, 2008 yl nc eyreinde balayan daralmann ilerleyen dnemlerde hz kazand, ancak 2009 ylnn ikinci eyreinde d oranlarnn geriledii grlmektedir. Nitekim, 2009 ylnn ikinci eyreinde eitli mal ve hizmetlerden alnan KDV ve TV oranlarnda yaplan indirimler ve ekonomik beklentilerdeki greli iyileme KDV tahsilatnda belirgin bir reel toparlanmay beraberinde getirmitir. Dier taraftan, TVdeki d eilimi nemli lde yavalamtr (Grafik 6.1.1).
Grafik 6.1.1. Reel Vergi Gelirleri
Reel Vergi Gelirleri
(Yllk Yzde Deiim)
-3,1
2007
Kaynak: Maliye Bakanl.
2008
2009
2 2007
2 2008
1 2009
Kamu sektrnn faiz d fazla performans 2008 yl Eyll ayndan itibaren belirgin olarak zayflamaktadr (Grafik 6.1.2). Yllklandrlm verilere gre program tanml merkezi ynetim faiz d fazlas ve konsolide kamu sektr faiz d fazlas, 2009 ylnn ilk yars boyunca son yllardaki en dk seviyelerine gerilemi bulunmaktadr. Merkezi ynetim faiz d dengesindeki zayflama eilimine paralel olarak, bte d fonlarn faiz d performans da
79
gerilemekte; KTler, sosyal gvenlik kurulular ve sizlik Sigortas Fonunun faiz d fazlalar ise greli olarak pozitif bir performans sergilemektedir (Grafik 6.1.2). Kamu bte dengelerindeki bozulma eiliminin 2009 ylnn kalan ksmnda yavalayarak da olsa devam etmesi ve ylsonu itibaryla program tanml merkezi ynetim ve konsolide kamu kesiminin faiz d ak vermesi beklenmektedir.
Grafik 6.1.2. Faiz D Fazla
Program Tanml Faiz D Fazla (Yllklandrlm, Milyar TL)
Merkezi Ynetim FDF Konsolide Kamu FDF 40 35 30 25 20 15 10 5 0 -5 -10 0107 0307 0507 0707 0907 1107 0108 0308 0508 0708 0908 1108 0109 0309 0509 -2,6
-2 Bte D Fonlar KT'ler Sosyal Gvenlik Kurulular sizlik Sigortas Fonu 2 1 0
8,2
-1
2008 yl nc eyreinden itibaren hzlanan merkezi ynetim faiz d bte harcamalarna paralel olarak, 2009 ylnn ilk eyreinde kamunun yatrm ve tketim harcamalarnn GSYH bymesine yapt katk artmtr. 2009 ylnn kalan dneminde faiz d harcamalarn yln ilk yarsna gre ksmen yavalamas ve kamu harcamalarnn GSYHnin bymesine yapt katknn kademeli olarak azalmas beklenmektedir. Bu dorultuda, Raporun son blmnde sunulan orta vadeli tahminler, 2009 ylnn kalannda kamu harcamalarnn iktisadi faaliyete verdii destein azalarak srd bir ereveyi esas almtr.
artmtr. Bu dnemde risk itahnn zayf seyri ve enflasyonun d eilimi nedeniyle bankaclk sektrnn kamu katlarna olan talebinin gl olmas, kamu borlanma maliyetleri zerinde bask olumasn engellemitir. Ancak, bte gstergelerinin nmzdeki dnemde de ktlemeye devam etmesi halinde, finansman ihtiyacndaki art bir sre sonra borlanma maliyetleri zerinde bask oluturma potansiyeli tamaktadr. 2009 yl Haziran ay itibaryla, merkezi ynetim bor stoku 2008 yl sonuna gre yzde 7,6 orannda art gstererek 408,9 milyar TL dzeyine kmtr. Merkezi ynetim bor stokundaki art temel olarak net i bor art kaynakl iken, toplam kur etkisi ve net d bor art snrl bir seviyede kalmtr. Dier yandan, 2009 yl ilk eyrei itibaryla, toplam kamu net bor stokunun GSYHye oran yzde 30,4e, AB tanml genel ynetim nominal bor stokunun GSYHye oran ise yzde 42,7ye kmtr (Grafik 6.2.1). 2009 ylnda kamunun faiz d fazla veremeyecei ve iktisadi faaliyetin daralaca beklentileri dikkate alndnda, kamu kesimi bor oranlarnda 2009 ylnn ilk eyreinde gzlenen ykseli eiliminin yln kalan ksmnda da devam edecei ngrlmektedir.
Grafik 6.2.1. Kamu Bor Stoku Gstergeleri
Kamu Bor Stoku Gstergeleri
90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 2001 2003 2005 2007 2009/03
30,4 42,7 408,9
Top. Kamu Net Bor Stoku/GSYH AB Tanml Genel Ynetim Nominal Bor Stoku/GSYH Merkezi Ynetim Toplam Bor Stoku (Milyar TL, sa eksen)
yl sonuna gre deiimi gstermektedir. ABD dolar/Euro ve ABD dolar/SDR paritelerindeki hareketlerden kaynaklanan deiimleri gstermektedir. *** Trk lirasnn ABD dolar karsndaki hareketlerinden kaynaklanan deiimleri iermektedir. Not: Net bor deiimi, kur ve parite etkisinden arndrlm deiimi ifade etmektedir. Kaynak: Hazine Mstearl, TCMB.
2009 ylnn ilk yars itibaryla, 2008 yl sonuna gre merkezi ynetim bor stoku iinde sabit getirili ve dviz kuruna duyarl (dviz cinsinden ve dvize endeksli) bor senetlerinin pay azalrken, deiken faizli bor senetlerinin pay artmtr (Grafik 6.2.2). 2003 ylndan bu yana stratejik ltler erevesinde uygulanan bor ve risk ynetimi politikalarnn ve
81
salanan makroekonomik istikrarn katksyla kamu bor portfynn likidite, faiz oran ve dviz kuru risklerine kar duyarll nemli lde azalmtr. Son dnemde deiken faizli bor senetlerinin payndaki art esas olarak TFEye endeksli ve nispeten uzun vadeli senet ihracndan kaynaklanmtr.
Grafik 6.2.2. Merkezi Ynetim Bor Stokunun Yaps
Merkezi Ynetim Bor Stokunun Kompozisyonu (Yzde)
100 33,8 31,0 90 80 70 60 36,1 50 40 30 33,2 33,0 20 10 0 2001 2003 2005 2007 2009/06 33,0
40 30 20 10 0 2001 2003 2005 2007 2009/06 50 70 60 50 150 100
200
0
Kamu Mevduat/Aylk Ortalama Bor Servisi (sa eksen) Faize Duyarl Bor Stoku/ Toplam Bor Stoku* Dviz Kuruna Duyarl Bor Stoku/ Toplam Bor Stoku**
Sabit Getirili
Deiken Faizli
YP Cinsi/YP Endeksli
* Faize duyarl bor stoku, vadesi bir yldan ksa olan iskontolu senetleri ve deiken faizli DBSleri kapsamaktadr. ** Dviz kuruna duyarl bor stoku, d bor stoku ile dviz cinsi ve dvize endeksli i bor stokunu kapsamaktadr. Kaynak: Hazine Mstearl, TCMB.
Likidite riskinin azaltlmas ynnde uygulanan finansman stratejisine bal olarak, kamu mevduatnn aylk ortalama bor servisini karlama oran 2009 yl Haziran aynda yzde 221,7 orannda gereklemitir (Grafik 6.2.2). Nakit i borlanmann ortalama vadesinin 2008 yl ortalamasna gre ksalmasna paralel olarak toplam i bor stokunun ortalama vadesi de 2009 yl Haziran aynda 23,1 aya dmtr. Ayrca, 2009 yl Haziran ay itibaryla tahvil ihrac yoluyla 2,5 milyar ABD dolar tutarnda uzun vadeli d borlanma gerekletirilmi ve sz konusu borlanmann ortalama vadesi 10,5 yl olmutur (Grafik 6.2.3).
82
7 6 5 4 3 2 1 0
Top lam Bo r Stok unun Ort. Vadesi Nakit i Bo rlanmann O rt. V ad esi
2009 ylnda kamunun finansman gereksinimindeki art nedeniyle i borcun evirme orannn 2008 ylna kyasla belirgin olarak artarak yzde 100 amas beklenmektedir. Bu gelime, orta vadeli piyasa faizlerindeki d ksmen snrlamakta ve para politikasnda 2008 ylnn Kasm ayndan itibaren gerekletirilen faiz indirimlerinin olumlu etkisini azaltma potansiyeli tamaktadr. Dolaysyla, orta vadede bor dinamiklerinin srdrlebilirliini temin eden salam bir mali programn oluturulmas, kresel krizin etkilerini hafifletmek zere uygulanan politikalarn etkisini artracaktr.
83
Kutu 6.1
KRESEL KRZN GELM VE GELMEKTE OLAN LKELERN MAL DENGELER ZERNE ETKLER
Kresel finansal krizin yaratt belirsizlik sonucu daralan i talebi canlandrarak ksa
vadede iktisadi faaliyetteki yavalamay durdurmay amalayan geniletici maliye politikas uygulamalar, gerek bykl gerekse nitelii asndan lkeden lkeye farkllamakla birlikte, uyguland lkelerde krizin etkisiyle hali hazrda ktlemekte olan bte dengelerini ve kamu finansman yapsn daha da bozucu bir etkiye neden olmaktadr. Sz konusu kresel eilime paralel olarak, lkemizde de kamu kesimi bte anda belirgin bir art eilimi gzlenmektedir. ktisadi faaliyetin 2008 ylnn son eyreinden itibaren daralma eilimi gstermesi, bata tketime dayal vergiler olmak zere vergi gelirlerini olumsuz etkilemektedir. Ayrca, kresel krizin Trkiye ekonomisi zerindeki yansmalarn hafifletmek ve i talebi canlandrmak amacyla alnan mali nlemler kamu bte dengesi zerinde ek bir bask oluturmaktadr. Bu Kutuda, kresel krizin gelimi ve Trkiye dahil gelimekte olan lkelerin mali dengeleri zerindeki etkileri incelenmekte, ulusal ve uluslararas kurumlarn makroekonomik tahminleri erevesinde temel riskler tartlmaktadr.
Krizin bte dengeleri ve kamu finansman zerindeki olumsuz etkileri iki ana balk
altnda incelenebilir: 1) Ekonomik etmenler:
a. Otomatik dengeleyiciler: Bte gelirleri iinde dolaysz vergilerin paynn yksek ve etkin i gc gvencelerinin olduu gelimi lkelerde, gelir vergisi tahsilatlarndaki d ve isizlik yardmlarnn artmas gibi otomatik dengeleyici mekanizmalarnn bte aklarnn ykselmesinde nemli bir paya sahip olduu tahmin edilmektedir.1
durgunluun
yapsndan
kaynaklanan
(ihtiyari
olmayan)
b.
Den emtia ve varlk fiyatlar: Emtia fiyatlarnn dmesi sz konusu mallar arlkl olarak ihra eden lkelerin bte dengelerini dorudan etkilerken, varlk fiyatlarnn dmesi azalan servet ve tketim yoluyla bte dengelerini dolayl ekilde etkilemektedir. Bu erevede, gelimekte olan ekonomilerde den emtia fiyatlarnn ktleen bte dengelerinde greli olarak yksek paya sahip olduu gzlemlenmektedir. 1
2)
1 Daha detayl bilgi iin baknz: Fiscal Implications of the Global Economic and Financial Crises, Haziran 2009, IMF Staff Position Note, SPN/09/13.
84
b.
Mali tevik paketi: Alt yap yatrmlar ile kk ve orta lekli iletmelere salanan sbvansiyonlar gibi btenin harcama tarafn etkileyen tedbirler ya da hanehalkna ynelik olarak gelir ve dolayl vergilerin, firmalara ynelik olarak ise kurumlar vergisinin indirilmesi gibi btenin gelir tarafn etkileyen tedbirler eklinde uygulanmaktadr.
Bu
lkelerin bte a ve toplam kamu borlar zerinde olumsuz etkiye neden olaca gr, uluslararas kurulularn tahminleri tarafndan da desteklenmektedir. Nitekim, IMFnin G-20 lkeleri iin yapt orta vadeli projeksiyonlara gre, 2009 ylnda gelimi lkelerin bte aklarnn GSYHye orannn yzde 8,9, gelimekte olan lkelerin bte aklarnn milli gelire orannn ise yzde 4,4 olmas beklenmektedir. 2010 ve sonras iin ise hem gelimi hem de gelimekte olan lkelerin bte aklarnda kademeli bir dzelme sreci yaanaca, ancak kriz ncesi seviyelere dnlmesinin uzun bir zaman alaca ngrlmektedir (Grafik 1 ve 2). Kresel krize kar alnan mali tedbirler sonucu zellikle gelimi lkelerde bte aklarnn yksek boyutlara ulamas ve bu politikalardan k stratejisinin henz netlememi olmas, uzun vadede kresel enflasyon ve dolaysyla uzun vadeli piyasa faiz oranlarna ilikin yukar ynl risk oluturmaktadr.
Grafik 1. Gelimi ve Gelimekte Olan keler Bte Aklar (GSYHye oran)
2
Grafik 2. Gelimi ve Gelimekte Olan kelerin Toplam Brt Kamu Bor Stoku (GSYHye oran)
120
Gelimi lkeler
110
0
100
-2
90 80 70
-4
-6
60 50 40
-8
-10 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
30 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014
Ulusal
kurulular tarafndan oluturulan 2009 ve 2010 yllarna ilikin projeksiyonlarn IMF tahminleriyle uyumlu bir grnm arz ettii gzlenmektedir. Amerikan Kongre Bte Ofisinin (Congressional Budget Office - CBO) 2009 ve 2010 bte a ve toplam kamu bor stoku tahminleri, ABDde kinci Dnya Savandan bu yana grlen en yksek deerlere iaret etmektedir. Ayn ekilde, Avrupa Komisyonunun 2009 ve 2010 tahminlerine gre, Euro Blgesi ve ngilterede bte a ve toplam kamu bor stokunun Maastricht Kriterleri tavan deerlerinin (srasyla GSYHye oran olarak yzde 3 ve yzde 60) olduka zerinde gereklemesi beklenmektedir (Tablo 1 ve Tablo 2).
85
Tablo 2. Seilmi Gelimi lkelerin Toplam Brt Kamu Bor Stoku (GSYHye oran)
ABD 2005 2006 2007 2008 2009* 2010* -2,6 -1,9 -1,2 -3,2 -13,0 -9,9
Japonya -5,0 -4,0 -2,5 -5,6 -9,9 -9,8 2005 2006 2007 2008 2009* 2010*
Euro Blgesi ngiltere Japonya 70 68,3 66 69,3 77,7 83,8 42,3 43,4 44,2 52 68,4 81,7 191,6 191,3 187,7 196,3 217,2 227,4
Gelimekte
kadar olmasa bile, bozulaca tahmin edilmektedir. zellikle gelimekte olan lkeler arasnda GSYHye oran olarak en maliyetli mali tevik paketi uygulayan inde bte dengesinin kayda deer bir bozulma gstermesi beklenmektedir. Dier taraftan, sz konusu lkelerde bte dengelerindeki bozulma ile beraber kamu bor stokunda snrl da olsa bir art olaca tahmin edilmektedir (Tablo 3 ve Tablo 4).
Tablo 3. Seilmi Gelimekte Olan lkelerin Bte A (GSYHye oran) Tablo 4. Seilmi Gelimekte Olan lkelerin Toplam Brt Kamu Bor Stoku (GSYHye oran)
in Hindistan Arjantin 0,9 -0,3 -3,6 -3,6 -5,2 -8,4 -10,2 -8,7 -2,0 -0,5 -3,3 -2,8
Trkiye in Hindistan Arjantin Brezilya 39,4 39,5 20,2 17,7 19,8 21,6 80,4 81,9 86,8 88,9 67,9 57,7 50,4 50,6 67,7 64,5 65,4 64,0
te
yandan, kresel krizin en belirgin ve uzun sreli etkisinin gelimi lke kamu
borlar zerinde olmas beklenmektedir. Sz konusu lkelerde orta vadede toplam kamu bor stokunun GSYHye orannn yzde 100n zerine karak uzun bir sre bu yksek seviyelerde kalabilecei tahmin edilmektedir. zellikle gelimi lkelerde merkez bankalarnn uygulad nlemler (dorudan sorunlu finansal varlklarn satn alm, likidite destei, sermaye aktarm) sonucu, bilanolarnda oluan ar genilemenin yeni tahvil ihralaryla desteklenmesi, toplam kamu bor stokunu artran en nemli etken olarak gze arpmaktadr.
86
Sonu
enflasyon beklentileri ve dolaysyla uzun vadeli kresel piyasa faiz oranlar zerinde yukar ynl bir risk oluturabilecektir. Kresel ekonomik durgunluun beklenenden uzun srmesi halinde, yeni mali tevik paketlerinin uygulamaya konulmas, finans sektrne ynelik olarak verilen mevcut mali destein artmas ve artan kamu bor stokunun yaratabilecei risk priminin reel borlanma maliyetlerini ykseltmesi gndeme gelebilecektir. Bunun yansra, zellikle gelimi lkelerdeki yksek bte aklar ve kamu bor stoku seviyesi sz konusu lkelerin demografik yaps (gittike yalanan nfusun sosyal gvenlik harcamalar zerine etkisi) ile beraber dnldnde, orta vadede nemli endie kayna olmaktadr.
Dier
halinde, mali tevik paketlerinin ve finans sektrne verilen desteklerin ekonomik durgunluktan hzl bir ekilde klmasn salayarak mali dengeleri orta vadede dzeltici etki yapmas da mmkn olabilecektir. Bu kapsamda, nlem paketlerinden arzu edilen verimin alnmas iin orta vadeli bte disiplininin korunmas, dolaysyla hkmetlerin orta vadede mali disiplinin devamn temin eden effaf bir mali ereve tanmlayarak kamuoyu ile paylamalar ve bu ereveye uyarak gven tekil etmeleri byk nem tamaktadr.
87
88
Gda Fiyatlar Ttn Zamlar Petrol Fiyatlar Euro Blgesi Byme Tahminleri*
1
Consensus Forecasts 2 World Economic Outlook, IMF * Consensus Forecasts, Nisan 2009 ve Temmuz 2009 bltenleri; World Economic Outlook, Nisan 2009 ve Temmuz 2009 bltenleri.
2009 ylnn ilk eyreine ilikin aklanan GSYH verileri, kresel ekonomideki yavalamann yurt ii iktisadi faaliyet zerindeki olumsuz yansmalarnn daha da derinletiini gstermektedir. Bu dnemde iktisadi faaliyet ve zel kesim talebindeki daralma eilimi belirginlemitir. Bir nceki Raporda 2009 ylnn ilk eyreine ilikin GSYH yllk byme orannn tarihsel olarak en dk dzeyde gerekleecei ve ikinci eyrekten itibaren
Enflasyon Raporu 2009-III 89
kademeli bir toparlanmann balayaca ngrlmt. Nitekim, yln ikinci eyreine ilikin gstergeler, para politikas faiz oranlarnda sregelen indirim sreci ve alnan mali tedbirlere bal olarak, yurt ii iktisadi faaliyetteki daralmann durduuna iaret etmektedir. Bununla birlikte, kresel ekonomideki iyileme sinyallerinin yeterince gl olmamas d talepteki toparlanmann i talebe kyasla daha uzun bir sre alaca ngrmz desteklemektedir. Bu balamda, toplam talep koullarnn yln ikinci eyreinden itibaren tedrici bir toparlanma gstermesine karn, uzun bir sre daha enflasyona d ynl katk yapaca ngrlmektedir. Bu erevede, yln ilk yarsna ilikin kt a tahminleri, bir nceki Rapora gre snrl bir miktar aa ynl gncellenmitir (Tablo 7.1.1). Enflasyonun ana eilimindeki d sreci 2009 yl ikinci eyreinde de glenerek devam etmi ve yln ilk yars itibaryla gerekleen enflasyon ngrlerimizin yaklak 0,5 puan altnda kalmtr. Bunun temel nedenleri, TV indirimlerinin sresinin uzatlmas ve toplam talep koullarndaki toparlanmann uzun sre alaca alglamasnn glenmesine bal olarak hizmet fiyat enflasyonunun beklenenden dk gereklemesidir. Temmuz aynda ttn fiyatlarndaki artn 2009 yl sonu enflasyonu zerindeki etkisinin 0,54 puan olaca tahmin edilmektedir. Ekim ayndan itibaren geici vergi indirimlerinin yrrlkten kalkmas ise yln ikinci yarsnda temel mal gruplarnda enflasyonun bir miktar ykselmesine neden olabilecektir. Bununla birlikte, toplam talep koullarnn hizmet fiyatlarn bask altnda tutmaya devam edecei ve enflasyonun ana eiliminin dk seviyelerde kalaca ngrlmektedir. Haziran ay itibaryla gda grubu fiyatlarnn yllk art oran Nisan Raporunda yl sonu iin ngrlen yzde 7,5 oranndaki tahminin yaklak 2 puan zerinde seyretmektedir. Gda grubunda ilenmemi gda fiyatlar dalgal bir seyir izlerken, ilenmi gda fiyatlarnn yllk art oran yakn tarihteki en dk dzeylere inmitir. Yln ikinci yarsnda ilenmemi gda fiyatlarnn yllk artnn bir miktar yavalamas beklenmektedir. Dolaysyla, gda fiyatlarna ilikin varsaymmz oluturulurken Nisan 2009 Enflasyon Raporundaki baz senaryoda sunulan patika korunmutur. Bu erevede, gda enflasyonu varsaym, 2009 yl sonu iin yzde 7,5 ve sonras iin yzde 6 olarak alnmtr (Tablo 7.1.1).
90
2009 ylnn ilk eyreinde 40-50 ABD dolar aralnda istikrarl bir seyir izleyen Brent tipi ham petrol fiyatlar, sonrasnda art eilimine girmi ve Haziran ortas itibaryla 70 ABD dolar seviyesinde gereklemitir. Bu artta, yln ilk eyreinden sonra kresel toparlanma srecine girileceine dair alglamalarn glenmesi, ABD dolarnn deer kaybetmesi ve OPEC yesi lkelerin arz ksntsna gitmesi etkili olmutur. Sz konusu art, yln ikinci eyreinde akaryakt fiyatlarn artrarak enerji fiyatlarndaki d snrlam ve enflasyonu ykseltici ynde etki yapmtr. Ancak, ABD ekonomisine ilikin istihdam verilerinin beklenenden olumsuz gereklemesi ile birlikte kresel toparlanma srecinin yava olacana dair alglamalar glenmi ve Temmuz ay banda Brent tipi ham petrol fiyatlar tekrar d gstermitir. Mevcut dnemde petrol fiyatlarna ilikin ngr yapmann gl gz nne alnarak, varsaymlarmz gncellenirken vadeli piyasada oluan fiyatlarn Temmuz ay ilk yarsndaki ortalamas temel alnmtr. Bu erevede, petrol fiyatlarnn 2009 ylnda ortalama 60 ABD dolar, 2010 ve sonrasnda ise 70 ABD dolar civarnda gerekleecei varsaylmtr (Tablo 7.1.1). inde bulunduumuz konjonktr itibaryla yurt d iktisadi faaliyete ilikin varsaymlar orta vadeli grnmn oluturulmasndaki nemini korumaktadr. Bu erevede, Nisan 2009 Raporundan bugne kadar geen aylk sre ierisinde uluslararas kurulularn yaymlad byme ngrleri orta vadeli tahminlere yanstlmtr. Krizin derinlemesinin ve yaygnlamasnn balang tarihi olan Eyll 2008den itibaren srekli olarak aa ynl gncellenen 2009 yl kresel byme tahminleri, Nisan 2009 dneminden bu yana greli olarak istikrarl bir seyir izlemi ve son dnemde aa ynl gncelleme nceki dnemlere kyasla daha snrl olmutur. Buna gre, Consensus Forecasts Nisan Blteninde yzde 2,1 olan kresel daralma beklentisi Temmuz Blteninde yzde 2,6 olarak gncellenmitir. IMFnin Nisan aynda yaymlad Dnya Ekonomik Grnm (World Economic Outlook - WEO) raporunda yzde 1,3 olan kresel daralma beklentisi ise Temmuz aynda yzde 1,4 olarak gncellenmitir (Grafik 7.1.1).
91
WEO
Euro Blgesi Dnya ABD
Kaynak: Consensus Forecasts Eyll 2008 Temmuz 2009 Bltenleri; IMF World Economic Outlook Kasm 2008, Ocak 2009, Nisan 2009 ve Temmuz 2009 Bltenleri.
Blgeler itibaryla byme tahminleri incelendiinde, en byk ihracat pazarmz olan Euro Blgesindeki toparlanmann ABDye kyasla daha snrl ve gecikmeli olmasnn beklendii grlmektedir (Grafik 7.1.1). Getiimiz Rapor dneminden bugne, ABD ekonomisine ilikin 2009 yl byme tahminlerinin olduka istikrarl seyrettii, Euro Blgesi iin ayn dneme ilikin tahminlerin ise aa ynl gncellendii gzlenmektedir. Nitekim, Consensus Forecasts Nisan ay bltenine gre Euro Blgesi iin 2009 ylna dair yzde 3,4 olan daralma beklentisi Temmuz ay blteninde yzde 4,4e ykselirken, WEO da Euro Blgesi iin yzde 4,2 olan daralma tahmini Temmuz aynda yzde 4,8e kmtr (Tablo 7.1.1). 2010 ylna ilikin kresel byme beklentileri ise son ay iinde snrl bir miktar yukar ynl gncellenmitir. Consensus Forecasts Temmuz ay bltenine bakldnda Nisan aynda yzde 1,9 olan 2010 yl sonu kresel byme tahmininin yzde 2,1e ykseltildii grlmektedir. Benzer ekilde WEOda yzde 1,9 olan 2010 yl kresel byme beklentisi 0,6 puan artrlarak yzde 2,5e kmtr. Blgesel byme tahminlerine bakldnda Euro Blgesine ilikin 2010 yl sonu byme tahminlerindeki yukar ynl gncellemenin ABD ekonomisine kyasla daha snrl olduu grlmektedir (Grafik 7.1.2).
92
WEO
Euro Blgesi Dnya ABD
Kaynak: Consensus Forecasts Ocak 2009 Temmuz 2009 Bltenleri; IMF World Econmic Outlook Ocak 2009, Nisan 2009 ve Temmuz 2009 Bltenleri.
zetle, getiimiz aylk dnemde kresel iktisadi faaliyete ilikin tahminler greli olarak istikrar kazanrken, en byk ticaret ortamz olan Euro Blgesinde toparlanmann yava ve gecikmeli olaca ynndeki grlerin glendii grlmektedir. TCMB, kresel krizin derinlemesi ve yaygnlamas nedeniyle 2008 ylnn son eyreinden itibaren allagelmi kademeli ve ll para politikas stratejisi yerine politika faizlerini hzla indirmeyi tercih etmitir. Bankaclk sisteminin gl yaps ve bu srete risk primindeki bozulmann snrl dzeylerde kalmas nedeniyle TCMB, dier lkeler ile kyaslandnda, daha yksek miktarlarda faiz indirimine gidebilme imkanna sahip olmutur. Gerek kresel gerekse yurtii iktisadi faaliyetteki gelimeler gz nnde bulundurularak, yln ikinci eyreinde de faiz indirimlerine devam edilmitir. Bylelikle, Nisan - Temmuz 2009 dnemindeki toplam 225 baz puan indirim ile birlikte, politika faizleri Kasm 2008den bugne toplam 850 baz puan drlmtr. Merkez Bankasnn faiz indirimlerinin yln ikinci eyrei itibaryla kredi faizleri zerinde etkili olmaya balad ve bu dorultuda finansal skln nceki dnemlere kyasla bir miktar azald grlmektedir (Grafik 5.1.5). Nitekim, bu dnemde tketici kredisi faiz oranlar snrl bir miktarda dm, ticari kredi faiz oranlar ise nemli oranda azalmtr. Sz konusu dnemde kullanlan kredi miktarlarna bakldnda, ticari krediler yatay bir seyir izlerken tketici kredilerinin ise lml bir toparlanma sergiledii grlmektedir. Ayrca, kullandrlan ticari krediler yatrm amal olmaktan ziyade borcun yeniden yaplandrlmasna ynelik bir yap sergilerken, tketici kredilerindeki toparlanmada daha ok yln ikinci eyreinde yaplan TV
Enflasyon Raporu 2009-III 93
indirimleri belirleyici olmutur. Dolaysyla, yln ikinci eyreinde, faiz indirimlerinin parasal aktarm mekanizmasnn ilk aya olan para ve kredi piyasas faizleri zerindeki etkisi gzlenmi, buna karn henz toplam talep zerinde belirleyici olacak dzeyde bir kredi toparlanmas yaanmamtr. Bunun temel nedeni, kresel finans sisteminin iyilemesinin ve ekonominin potansiyel retim dzeyine ulamasnn uzunca bir sre alaca alglamasnn devam etmesidir. Dolaysyla, bu dnemde orta vadeli ngrlerimiz oluturulurken kredi koullarndaki skln devam ettii ancak bir nceki Rapor dnemine gre ksmen azald bir ereve ngrlmtr.
Tahmin Aral* 2009 iin Belirsizlik Aral 13 11 9 7 5 Yzde 3 1 -1 -3 -5 -7 -9 1 2 2009 3 4 1 2 2010 3 4 1 Kontrol Ufku
2 2011
1 2012
94
Yukarda anlatlan varsaymlar dorultusunda retilen kt a tahminleri Grafik 7.2.1de sunulmaktadr. Gncellenen tahminler, politika faizinin olduka uzun bir sre dk dzeylerde tutulmas durumunda dahi, toplam talep koullarnn enflasyondaki de verdii destein nmzdeki iki yl boyunca sreceini gstermektedir. Tahminler ayrca, ksa vadede (bir yllk srete) gl baz etkileri nedeniyle enflasyonda zaman zaman dalgalanmalar grlebileceine iaret etmektedir. 2009 ylnda ilk alt aylk birikimli enflasyonun sadece yzde 1,83 olmas nedeniyle, 2010 ylnn ilk yarsnda enflasyonun baz etkisine bal olarak art gsterebilecei tahmin edilmektedir (Grafik 7.2.1). Bte dengesi gzetilerek yaplan vergi ve fiyat ayarlamalarnn yllk enflasyon zerindeki etkilerinin azalmasyla birlikte, 2010 ylnn ikinci yarsndan itibaren enflasyonun kademeli bir d eilimine girerek 2011 yl sonu hedefi olan yzde 5,5 dzeyinin bir miktar altnda istikrar kazanaca ngrlmektedir. Bu erevede, iktisadi birimlerin orta vadeli szlemelerinde ve planlamalarnda bu dzeyleri referans olarak almas, fiyatlama davranlarn buna gre oluturmas, enflasyon katln azaltarak iktisadi faaliyetteki toparlanmay destekleyecektir. Enflasyon grnmne ilikin aklanacak her trl yeni verinin ve haberin para politikas duruunun deitirilmesine neden olabilecei vurgulanmaldr. Dolaysyla, enflasyon tahminleri oluturulurken para politikasnn grnmne ilikin ifade edilen varsaymlar, TCMB tarafndan verilmi bir taahht olarak alglanmamaldr. 7.3. Riskler ve Para Politikas Seenekleri Kresel ekonomiye ilikin riskler, getiimiz dnemlere kyasla ksmen azalmakla birlikte, halen nemini korumaktadr. Kredi piyasalarndaki sorunlarn devam etmesi ve isizlik oranlarnn yksek seyretmesi kresel iktisadi faaliyete ilikin aa ynl riskleri canl tutmaktadr. nmzdeki dnemde kresel ekonomideki sorunlarn uzun sre giderilememesi ve bu durumun yurt ii iktisadi faaliyetteki toparlanmay daha da geciktirmesi durumunda, politika faizlerinde ikinci bir indirim sreci ve sonrasnda faiz oranlarnn dk tek haneli dzeylerde uzun bir sre tutulmas sz konusu olabilecektir.
95
te yandan gelimekte olan lkelerdeki kredi kalitesindeki nispi iyileme sonucunda bu lkelere sermaye akmlarnn glenmesi de olas bir senaryodur. Bu durum risk primi ve dviz kuru kanalndan enflasyon zerinde aa ynl bir risk unsuru olarak ortaya kabilecektir. Byle bir durumda da politika faizlerinde daha hzl bir indirim veya ikinci bir indirim sreci ve sonrasnda faiz oranlarnn dk tek haneli dzeylerde uzun bir sre tutulmas sz konusu olabilecektir. Kresel lekte bte aklarnn hzla ykselmesi, uzun vadede enflasyon beklentileri ve dolaysyla uzun vadeli kresel piyasa faiz oranlar zerinde yukar ynl bir risk oluturabilecektir. Orta vadeli enflasyon ve para politikas grnm oluturulurken kresel iktisadi faaliyetteki toparlanmann yava ve kademeli bir seyir izledii, tasarruf oranlarnn uzun sre yksek seviyelerde kald ve dnya lkelerinde faiz oranlarnn dk dzeylerde seyrettii bir ereve esas alnmtr. Bununla birlikte, kresel krize kar alnan mali tedbirler sonucu zellikle gelimi lkelerde bte aklarnn yksek boyutlara ulamas ve bu politikalardan k stratejisinin henz netlememi olmas, uzun vadede kresel enflasyon ve dolaysyla uzun vadeli kresel piyasa faiz oranlarna ilikin yukar ynl risk oluturmaktadr. Bu dorultuda, yurt iinde de kamu maliyesinin grnmne ilikin alglamalar para politikasnn orta vadede ve zellikle 2011 ylndan sonra izleyecei strateji asndan byk nem tamaktadr. Kresel kriz sreci finansal sistemimizin dayankllna ilikin farkndal artrarak lkemize dair risk gstergelerinin dier gelimekte olan lkelere kyasla daha iyi performans gstermesini salam ve politika faizlerinde hzl bir indirim srecine imkan vermitir. Bylece, ksa vadeli faizler uzun yllar sonra tek haneli oranlara indirilebilmitir. Orta ve uzun vadeli piyasa faizleri ise halen daha yksek dzeylerde seyretmektedir. Mevcut konjonktr, piyasa faizlerinin tek haneli oranlara inmesi ve yllk tahmin ufku boyunca bu dzeylerde kalabilmesi iin nemli bir frsat sunmaktadr. Piyasada oluan orta ve uzun vadeli faiz oranlarnn tek haneli deerlere kalc olarak inmesi mali disiplinin tesisine bal olacaktr. nmzdeki dnemde mali disipline ilikin ikna edici bir perspektif sunulmas, hem risk primini drecek hem de politika faizlerinin uzun sre dk dzeylerde tutulabilmesine olanak tanyacaktr. Dolaysyla, bor dinamiklerinin srdrlebilirliini ve bte disiplinini gzeten orta vadeli
96
somut bir mali programn tesisi halinde piyasa faizlerinin tek haneli oranlarda kalc olarak seyretmesinin mmkn olduu dnlmektedir. Sonu olarak, kresel ekonomideki toparlanmann yava ve kademeli olacana ve kresel faiz oranlarnn uzunca bir sre dk seviyelerde kalacana dair alglamalarn glenmesi, para politikasnn gelecee dair daha somut bir perspektif verebilmesine olanak tanmaktadr. Bu erevede, tahminler oluturulurken nmzdeki dnemde ksa vadeli faizlerin bir miktar daha indirildii ve 2010 ylnn sonuna kadar artrlmad bir grnm esas alnmtr. 2011 ve sonrasnda ise para politikas enflasyon grnmn etkileyen deikenlerin seyrine bal olarak ekillenecektir. Krizden kla birlikte mali disiplinin kademeli ve gl bir ekilde yeniden tesis edilecei varsaym altnda, ksa vadeli faizlerin yllk tahmin ufku boyunca tek haneli seviyelerde kalabilecei ngrlmektedir.
97
98
GRAFKLER
1. GENEL DEERLENDRME Grafik 1.1.1. Enerji ve lenmi Gda Fiyatlarnn Yllk Art Oran Grafik 1.1.2. Yllk Enflasyon ve Hedefle Uyumlu Patika Grafik 1.3.1. Enflasyon ve kt A Tahminleri 2. ULUSLARARASI EKONOMK GELMELER Grafik 2.1.1. Gelimi lkeler Yllk Byme Oran Grafik 2.1.2. Gelimekte Olan lkeler Byme Oran Grafik 2.1.3. Gelimi lkeler Sanayi retim Endeksi Grafik 2.1.4. Gelimekte Olan lkeler Sanayi retim Endeksi Grafik 2.1.5. PMI Endeksleri Grafik 2.1.6. ABD malat Sanayi Yeni Sipari ve Perakende Ticaret Gelimeleri Grafik 2.2.1. S&P Goldman Sachs Emtia Fiyatlar Endeksleri Grafik 2.2.2 Ham Petrol (Brent) Fiyatlar Grafik 2.2.3 Ham Petrol Piyasas Oynaklk Endeksi (OVX) Grafik 2.2.4. ABD Ham Petrol ve Petrol rnleri Stoklar Grafik 2.3.1. Gelimi ve Gelimekte Olan lkeler Tketici Fiyat Enflasyonu Grafik 2.3.2. Gelimi ve Gelimekte Olan lkeler ekirdek Tketici Fiyat Enflasyonu Grafik 2.4.1. Gelimi lkeler Politika Faiz Oran Grafik 2.4.2. Enflasyon Hedeflemesi Yapan Gelimekte Olan lkeler Politika Faiz Oran Grafik 2.4.3. Fed ve ECB Bilano Byklkleri Grafik 2.4.4. ABD Hazine Getirileri ve VIX Grafik 2.4.5 ABDde Kredi Gelimeleri Grafik 2.4.6. ABD Tketici Kredisi Gelimeleri Grafik 2.5.1. TED ve OIS Spread Grafik 2.5.2. iTraxx Gelimeleri Grafik 2.5.3. Credit Suisse Kresel Risk tah Endeksi Grafik 2.5.4. VIX 3. ENFLASYON GELMELER Grafik 3.1.1. Yllk TFE Enflasyonuna Katk Grafik 3.1.2. Gruplar tibaryla TFE Grafik 3.1.3. Meyve Fiyatlar Grafik 3.1.4. Meyve-Sebze hracat Miktar Endeksi ve Yllk Enflasyonu Grafik 3.1.5. Gda Fiyatlar Grafik 3.1.6. Enerji Grubu Fiyatlar Grafik 3.1.7. Gda ve Enerji D Mal ile Dayankl Tketim Mallar Grubu Fiyatlar Grafik 3.1.8. Giyim ve Ayakkab Sektr Yurt ii Tketimi Grafik 3.1.9. Giyim Eyas hracat Miktar Endeksi Grafik 3.1.10. Hizmet Grubu Fiyatlar Grafik 3.1.11. Hizmet Grubu Fiyatlar Grafik 3.1.12. Akaryakt ve Ulatrma Hizmetleri Fiyatlar Grafik 3.1.13. Hizmet Sektr Ciro Endeksi Grafik 3.1.14. Temel Enflasyon Gstergeleri I ve I Grafik 3.1.15. malat Sanayi Fiyatlar Grafik 3.1.16. thalat Birim Deer Endeksi Grafik 3.1.17. Ortalama Birim Maliyet ve Dviz Kuru Sepeti Grafik 3.2.1. 12 ve 24 Ay Sonrasndaki TFE Beklentileri Grafik 3.2.2. Enflasyon Beklentileri Erisi Grafik 3.2.3. Gelecek 12 Aylk TFE Enflasyon Beklentilerinin Dalm Grafik 3.2.4. 12 Ay Sonrasndaki TFE Beklentisi 25 25 26 26 27 28 28 28 28 30 30 30 30 31 31 32 32 33 33 33 33 10 10 11 11 12 12 14 14 15 15 16 16 17 17 18 18 19 19 20 20 21 21 2 2 5
99
4.
ARZ VE TALEP GELMELER Grafik 4.1.1. Dnemler tibaryla GSYH Yllk Byme Oran Grafik 4.1.2. GSYH Grafik 4.1.3. retim Ynnden Bymeye Katk Grafik 4.1.4. Harcama Ynnden Bymeye Katk Grafik 4.1.5. zel Tketim Harcamalar Grafik 4.1.6. zel Yatrm Harcamalar Grafik 4.1.7. Tketim Mallar retim Endeksi Grafik 4.1.8. Tketim Mallar thalat Miktar Endeksi Grafik 4.1.9. Toplulatrlm Tketim Endeksi ve zel Tketim Harcamalar Grafik 4.1.10. Sermaye Mallar retim Endeksi Grafik 4.1.11. Sermaye Mallar thalat Miktar Endeksi Grafik 4.1.12. Toplulatrlm Yatrm Endeksi ve Makine-Tehizat Yatrmlar Grafik 4.1.13. Toplam Nihai Yurt i Talep Grafik 4.2.1. hracat, thalat ve Net hracatn Bymeye Katks Grafik 4.2.2. Mal ve Hizmet hracat ve thalat Grafik 4.2.3. hracat Miktar Endeksi Grafik 4.2.4. Mal ve Hizmet hracat Grafik 4.2.5. Tekstil hracat Miktar Endeksi Grafik 4.2.6. Giyim hracat Miktar Endeksi Grafik 4.2.7. Makine-Tehizat hracat Miktar Endeksi Grafik 4.2.8. Kara Tatlar hracat Miktar Endeksi Grafik 4.2.9. hracat Siparileri ve Gelecek Ay Beklentisi Grafik 4.2.10. thalat Miktar Endeksi Grafik 4.2.11. Mal ve Hizmet thalat Grafik 4.2.12. thalat Miktar Endeksi Sektrel Byme Oranlar Grafik 4.2.13. hracat ve thalat Byme Oranlar Grafik 4.3.1. Sanayi retim Endeksi Grafik 4.3.2. YA Mamul Mal Stok Miktar (Normal st-Normal Alt, Yzde) ve Stok Dzeyi Grafik 4.3.3. PMI Nihai rn Stoku ve Stok Dzeyi Grafik 4.3.4. kt A Grafik 4.4.1. Tarm-D siz Saysndaki Deiimin Kompozisyonu Grafik 4.4.2. Tarm-D stihdam Grafik 4.4.3. Tarm-D sizlik Oran Grafik 4.4.4. Tarm-D stihdam Grafik 4.4.5. Sanayi stihdam Grafik 4.4.6. naat stihdam Grafik 4.4.7. Hizmetler stihdam Grafik 4.4.8. sizlik Sigortasna Yaplan Bavurular Grafik 4.4.9. malat Sanayi Sektrnde Reel cret demeleri Grafik 4.4.10. Ticaret-Hizmet Sektrnde Reel cret demeleri Grafik 4.4.11. Bina naat Sektrnde Reel cret demeleri Grafik 4.4.12. Bina-D naat Sektrnde Reel cret demeleri Grafik 4.4.13. Tarm-D Sektrde Katma Deer ve stihdam 40 40 40 40 41 41 41 41 42 42 42 43 43 44 44 45 45 46 46 46 46 48 48 48 49 50 51 52 52 52 53 54 54 54 54 55 55 55 56 56 56 56 57
100
5.
FNANSAL PYASALAR VE FNANSAL ARACILIK Grafik 5.1.1. Gelimekte olan lkelerde Politika Faiz Oranlarnn Deiimi ve Faiz Oran Risk Primi likisi Grafik 5.1.2. Risk Primi Gstergeleri Grafik 5.1.3. Faiz Oranlarndaki Gelimeler Grafik 5.1.4. Getiri Erileri ve Ticari Kredilerde Sklk Gstergeleri Grafik 5.1.5 DBS Getirilerinden Elde Edilen Orta Vadeli Reel Faizler ve Ticari Kredilerde Sklk Gstergeleri Grafik 5.1.6. Para Taban Yllk Reel Bymesi Grafik 5.1.7. Dviz Kuru Gelimeleri Grafik 5.1.8. Fazla TL Likiditesi Grafik 5.2.1. Reel Sektre Alan Krediler / GSYH Grafik 5.2.2. Tketici Kredileri Alt Kalemleri Grafik 5.2.3. Kredi Faizleri Grafik 5.2.4. letmelere Verilen Kredi Talebini Etkileyen Faktrler Grafik 5.2.5. letmelere Verilen Kredi Arzn Etkileyen Faktrler Grafik 5.2.6. Kredi ve Mevduat Faiz Farklar
60 61 62 62 63 64 64 65 66 67 68 68 69 70
6.
KAMU MALYES Grafik 6.1. Genel Devlet Borluluu Grafik 6.1.1. Reel Vergi Gelirleri Grafik 6.1.2. Faiz D Fazla Grafik 6.2.1. Kamu Bor Stoku Gstergeleri Grafik 6.2.2. Merkezi Ynetim Bor Stokunun Yaps Grafik 6.2.3. ve D Piyasalardan Gerekletirilen Borlanmann Vadesi 76 79 80 81 82 83
7.
ORTA VADEL NGRLER Grafik 7.1.1. 2009 Ylna likin Byme Tahminleri Grafik 7.1.2. 2010 Ylna likin Byme Tahminleri Grafik 7.2.1. Enflasyon ve kt A Tahminleri 92 93 94
101
TABLOLAR
2. ULUSLARARASI EKONOMK GELMELER Tablo 2.1.1. Yllk Byme Tahminleri 3. ENFLASYON GELMELER Tablo 3.1.1. Dayankl Tketim Mallar Grubu Fiyatlar Tablo 3.1.2. Mal ve Hizmet Grubu Fiyatlar 4. ARZ VE TALEP GELMELER Tablo 4.2.1. Consensus Forecasts 5. FNANSAL PYASALAR VE FNANSAL ARACILIK Tablo 5.2.1. Tasfiye Olunacak Alacaklar 6. KAMU MALYES Tablo 6.1. Kamu Kesimi Bte Dengesi Tablo 6.1.1. Merkezi Ynetim Bte Byklkleri Tablo 6.1.2. Faiz D Harcamalar Tablo 6.1.3. Genel Bte Gelirleri 7. ORTA VADEL NGRLER Tablo 7.1.1. Nisan 2009 Enflasyon Raporunda Sunulan Varsaymlardaki Gncellemeler 89 75 77 78 79 70 45 29 31 13
102
KISALTMALAR
AB ABD CDS DBS ECB EMBI Fed GO GSYH HICP IEA IMF MKB KUR KDV KEP KOB KT OECD OPEC TV PMI TARP TCMB TFE TK TL Avrupa Birlii Amerika Birleik Devletleri Kredi flas Takas Devlet Borlanma Senedi Avrupa Merkez Bankas Ykselen Piyasalar Tahvil Endeksi Amerikan Merkez Bankas Gelimekte Olan lkeler Gayri Safi Yurt i Hasla Uyumlulatrlm Tketici Fiyat Endeksi Uluslararas Enerji Ajans Uluslararas Para Fonu stanbul Menkul Kymetler Borsas Trkiye Kurumu Katma Deer Vergisi Katlm ncesi Ekonomi Program Kk ve Orta Byklkteki letmeler Kamu ktisadi Teekklleri Uluslararas birlii ve Kalknma Tekilat Petrol hra Eden lkeler rgt zel Tketim Vergisi Satn alma Yneticileri Endeksi Sorunlu Varlklar Rahatlatma Program Trkiye Cumhuriyet Merkez Bankas Tketici Fiyat Endeksi Trkiye statistik Kurumu Trk liras
103