You are on page 1of 56

HAZIRLAYANLAR

•KAMİL CAN İŞTAR


•MUSTAFA TOKMAK
•FATİH TAŞ
•BURAK ALTUN
•ÇETİN CEYHANER
•asd
ALTININ HİDROMETALURJİSİ
GİRİŞ
 Element olarak, periyodik cetvelin 6. periyot, 1B
gurubunda bulunan altının kimyasal sembolü, Au,
atom numarası 79, atom ağırlığı. 196,967 g/mol,
Özgül ağırlığı 19,3 g/cm3, ergime ısısı 1063 C'dir.
Sarı renkli çok kolay döğülebilen ve şekil
verilebilen, elektriği iyi ileten ve çok ileten
özellikte bir metal'dir.
 Altın, estetik görünümü ve eşsiz fiziksel
özellikleri sebebiyle yalnızca endüstri ve sanat
için önemli bir metal değil, aynı zamanda kalıcı
eşya ve yatırım olarak ta önemli değere sahiptir.
 Yeryüzü kabuğu ortalama olarak 3,5 ppb, deniz
suyu ise 0.011 ppb civarında altın içerir, ancak
bu içerik lokasyona göre 0.001 ile 44 ppb
aralığında farklılık gösterir. Yeryüzü ve yeraltı
sularında da durum deniz suyundaki gibidir.
 Kalaverit (Au2Te4), silvanit (Au2Ag2Te6)
ve krennerit(Au8Te6) mineralleri olduğu
gibi bakır ve kurşun minerallerinde de eser
miktarları bulunabilir.
Volkanik kuvarsların içinde, akarsuların kumlu
yataklarında toz ve külçe halinde bulunur
 Ancak altın üretimi hidrometalurjik ve
pirometalurjik proseslerle
gerçekleştirilmektedir. Fakat pirometalurjik
yöntemlerin ekonomik olmaması ve diğer
çeşitli nedenlerden dolayı tercih
edilmemektedir. Hidrometalurjik
yöntemlerin ekonomik olması, çevreye çok
az zarar vermesi ve yüksek saflıkta üretim
gibi sebeblerden dolayı tercih edilmektedir.
ALTININ ÜRETİM YÖNTEMLERİ

 PİROMETALURJİ
 HİDROMETALURJİ
 ELEKTROMETALURJİ
HİDROMETALURJİ
 Metallerin cevher veya konsantrelerden selektif
olarak çözülmesi ve daha sonra oldukça temiz
metal bileşenlerinin veya metallerinin bu
çözeltiden kazanılması yöntemlerini içerir.
 Bu yöntem işlem görecek malzemenin
hazırlanması, asit veya alkali bir çözücüde liç
işlemi, metal içeren çözeltinin liç artığından
ayrılması, çözeltinin temizlenmesi temiz metal
bileşiminin elde edilmesi aşamalarını gerektirir.
 Son ürün olan temizlenmiş metal elektroliz veya
pirometalurjik işlemlerle metale dönüştürülür.
 Su, asit, baz veya tuz çözeltisi gibi sulu bir ortam
yardımı ile cevherden metal üretimidir.
 Son birkaç asırdan beri uygulanan ve gittikçe
 yaygınlaşan bir üretim metalurjisi tekniğidir.
 Alüminyum, çinko ve uranyum üretiminde
 yüksek oranda, bakırda artan oranlarda(% 20) ve
 kurşunda az oranda uygulanmaktadır.
Hidrometalurji iki ayrı bölümde incelebilir.
 1-Cevher ya da diğer metalurjik ürünlerden arzu
edilen minerali çözeltiye alma işlemi (Liç İşlemi)
 2-Çözelti içinden arzu edilen metallerin kazanımı
HİDROMETALURJİ ÜSTÜNLÜKLERİ

 Düşük tenörlü ve kompleks cevherlerin


değerlendirilebilmesi,
 Metallerin ayrı ayrı yüksek verimde
kazanılabilmesi,
 Yüksek safiyette metal üretilebilmesi,
 Sulu ortamlardaki reaksiyonların homojen,
hızlı ve otomatik kontrol edilebilir olması,
 Ekonomik bir teknik olması.
 Birçok hidrometalurjik proses oda sıcaklığında
gerçekleştirilmektedir, pirometalurjideki gibi
büyük miktarlarda yakıt tüketimi yoktur.
 Liç ürünlerinin muhafazası (veya tutulması)
ergimiş mat, cüruf ve metallerin tutulmasından
daha kolay ve ucuzdur
 Bir hidrometalurjik proses küçük skalada
çalışmaya başlayabilir, oysa bir pirometalurjik
proses geniş skalada dizayna ihtiyaç duymaktadır.
Bunun nedeni aynı kapasitede birkaç küçük
fırınla çalışma yerine büyük ve tek bir fırınla
çalışmak daha ekonomiktir.
 Hidrometalurjik tesisler ergitme fırınları kadar
çevreyi kirletmezler. Bu faktör günümüzde
önemli bir rol oynamaktadır.
HİDROMETALURJİ DEZAVANTAJLARI
 Liç çözeltisinden çözünmeyen gang kısmını
ayırmada zorluklar bulunmaktadır.
 Ayrıca liç çözeltisindeki çok küçük miktarlarda
olan empüriteler bir metalin
elektrodepozisyonuna (elektro çöktürme) kötü
etki edebilir ve daha ileri saflaştırma prosesleri
gerekebilir.
 Hidrometalurjik prosesler genelde oda
sıcaklığında gerçekleştiğinden nispeten yavaştır,
buna karşılık pirometalurjik prosesler yüksek
sıcaklıklarda gerçekleştiğinden daha hızlıdır.
Hidrometalurjinin Bazı Önemli Alanlarda Pirometalurji île
Karşdaştırılması
TÜM METALURJİ
AİLESİ ADINA
DOĞUM GÜNÜNÜZÜ
KUTLARIZ HOCAM

HİDROMETALURJİDE ALTIN
ÜRETİM YÖNTEMLERİ
1-) AMALGAMASYON

2-) KLORLAMA

3-) SİYANÜRLEME

4-) LİÇ YÖNTEMİ


1-) AMALGAMASYON
En eski yöntemlerden birisi olan amalgamasyon
altının cıva ile Au Hg2, Au8Hg vb. bileşikler
oluşturabilme özelliğine dayanmakta ve genellikle
de gravımetrik yöntemle zenginleştirilmiş
konsantrelere uygulanmaktadır. Bu yöntemin
uygulanabilmesi için cevherde cıva ile tepkimeye
giren arsenik, antimuan, bizmut ve sülfürlü
minerallerin bulunmaması ve altın yüzeylerinin de
temiz olması gerekir. Civanın çok toksik bir
bileşik olması nedeniyle bu yöntemle altın
üretimi giderek önemini yitirmektedir.
2-) KLORLAMA
Bu yöntem ilk kez 1848 yılında arsenikli
cevherler için kullanılmıştır. Bu uygulamada
yıkama yoluyla ortamdan ayrılan altın, çeşitli
çöktürme yöntemleri ile kazanılmaktadır.
Yöntem, bir ön kavurma işlemini takiben,
sülfürlü ve tellürlü cevher ve konsantrelere
uygulanabilmektedir.
3-) SİYANÜRLEME
 Altının seyreltik KCN çözeltilerinde çözündüğü ilk
kez 1948 yılında L. Elsner tarafından belirlenmiştir.
Altının kazanılması amacı ile yöntem J.S.Mac
Arthur tarafından geliştirilmiş ve bu konuda ilk
patent 1887 yılında İngiltere’de alınmıştır. Bu
yöntem, altın içeren taneciklerin çok ince olması
(50 mm) veya tenörün çok düşük olması nedeniyle
yerçekimi ve/veya flotasyonla zenginleştirme
yapılmaması durumlarında, kullanılmaktadır. Bu
amaçla uygulamada kullanılan siyanür çözeltisinin
değişimi genellikle 0,25-0,50 kg/m3 su arasında
olmaktadır.
 Siyanürleme tepkimesi aşağıda verilen
denklemle ifade edilmektedir. Bu tepkimeden
de anlaşılabileceği gibi
 4 Au + 8 NaCN + 02 + 2H2O-----------> 4 Na
CAu (CN) 23 + 4 NaOH
 çözünmesinin gerçekleşebilmesi için oksitleyici
bir ortam gerekmektedir. Ayrıca, çözeltiye
kireç veya sodyum hidroksit ilave edilerek
pH'ın 10-11 arasında olması sağlanmakta ve
öldürücü bir gaz olan HCN oluşması
engellenmektedir.
 Siyanürleme uygulaması yapılmadan önce
cevher veya konsantre mineralojik analize tabi
tutularak safsızlıkların karakterinin ayrıntılı
olarak belirlenmesi gerekir. Zira kısmen
oksitlenmiş As, Sb, Zn, Fe ve Cu sülfürlerin
siyanür tüketme, karbonlu bileşiklerin metal
siyanürleri soğurma ve organik maddelerin de
liç çözeltisindeki çözünmüş oksijeni tüketme
özellikleri vardır. Ayrıca, yükseklik ve azalan
sıcaklıkla kullanılabilir oksijenin azalmasından
ötürü liç hızında bir azalma olması da söz
konusudur.
 Siyanürleme liç prosesi, siyanür çözeltilerinin
çok zehirli olmasına karşın, ekonomik
bakımdan en fazla tercih edilen yöntemdir.
Bu yöntem, yığın liçi ve karıştırmalı tank liçi
olmak üzere başlıca iki şekilde
gerçekleştirilmektedir.
Siyanürle altın çıkarılan tesis
Tüvenan cevher liç işleminin zamana göre Önkonsantre liç işleminin zaman göre
tenör-verim değişimi. tenör-verim değişimi.
4-) LİÇ YÖNTEMİ
Liç işlemi, bir çözücü yardımıyla bir katıdan
çözünebilir bir bileşeni alma işlemidir.
 Ekstraktif metalurjide ise bir cevher veya
konsantreden belirli bir mineralin (ya da
minerallerin) çözündürülmesi, ayrıca kalsine,
mat, alaşım hurdası, anod çamuru vb.
metalurjik ürünlerinden belirli bileşenlerin
çözündürülmesi işlemidir.
 Bu bağlamda iki temel amaçtan sadece biri
gerçekleştirilir,
 1-) Metal değerlerini kazanmak için cevher,
konsantre veya metalurjik ürünlerin işlenmesi
 2-) Daha konsantre formda elde etmek için
bir cevher veya konsantredeki kolaylıkla
çözünebilen bileşenleri (genellikle gang
mineralleri) liç etme işlemi
YIĞIN LİÇİ
 İlk yatırım ve işletme giderlerinin düşük olması ve
düşük tenörlü cevherlere uygulanabilmesi
nedenlerinden ötürü, altın kurtarma veriminin % 60
-70 dolaylarında olmasına rağmen, yaygın bir şekilde
kullanılan bir yöntemdir.
 Altının ince tanecikler halinde dağıldığı, içeriğinde
siyanür tüketici safsızlıklar bulunmayan, oluşturulan
yığının yeterince poröz ve permeabil olması
durumlarında tonda 1gr Altın içeren cevherlere
uygulanabilmektedir. Cevherdeki kil miktarının
yüksek olması durumunda yığın hazırlanması
öncesinde portland çimentosu, kireç veya su
kullanılarak aglomerasyon yapılmakta ve besleme
çözeltisinin yığında düzenli akışı sağlanmaktadır.
 Ön laboratuvar deneyleri (kolon liçi
deneyleri) ve tercihen küçük bir yığında
gerçekleştirilen pilot çalışmayı takiben büyük
çaplı bir uygulamaya geçilmektedir. yığını
oluşturan cevher herhangi bir işlemden
geçmemiş (dump liçi) gibi boyut küçültme,
bazı safsızlıkların uzaklaştırılması veya bâzı
katkı maddelerinin ilavesi gibi işlemlerden
geçirilebilir. Örneğin, uygun plt'ın sağlanması
için cevherin yığın oluşturmadan önce NaOH
veya kireçle belli oranlarla (1,35-2,25 kg
NaOH /ton cevher) karıştırılması gibi.
 Ön hazırlık işlemleri tamamlanan cevher, kil,
asfalt veya plastik bir malzemeden oluşan hafif
eğimli havuzundan temin edilen siyanür
çözeltisi yağmurlama, boru ağı vb. sistemlerle
yığına gönderilerek liç olayı gerçekleştirmekte
ve altın içeren çözelti kazanılmaktadır. Çözelti
arıtımı ve çözeltiden değerli ürünün
kazanılmasını takiben pl ve siyanür iyonu
değişimi ayarlandıktan sonra çözelti tekrar
kullanılmak üzere değerlendirilmektedir.
 Altın içeren çözeltiden altının kazanımı çinko
ile çöktürme veya karbon üzerine soğurma
yoluyla gerçekleştirilmektedir. Diğer
alternatif kazanım yöntemleri iyon değişimi,
doğrudan elektrokazanım, alüminyum tozu
ile çöktürme vb. şeklinde sıralanabilir.
KARIŞTIRMALI TANK LİÇİ
 Yüksek tenörlü cevherlere uygulanan bir
yöntemdir. Cevher 0,25 mm'nin altına
öğütüldükten sonra siyanür çözeltisi ile
karıştırılmakta ve ortama hava verilmektedir.
Bu amaçla, hava karıştırılmalı Pachuca tankları,
hava ve mekanik karıştırmalı Dorr Ajitatörü
vb. uygun bir tank kullanılmaktadır.
 Düşük sıcaklıklarda oksijen aktifliğinin azalması
altının çözünürlüğünü olumsuz yönde
etkilemektedir.
 Bu nedenle, kış aylarının soğuk geçtiği
bölgelerde belli bir süre için yığın liçi
uygulamasına ara verilerek karıştırmalı tank liçi
uygulaması tercih edilmektedir.
 Karıştırmalı tank liçi uygulaması sonucunda
elde edilen altın içeren çözelti çinko ile
çöktürme, karbon üzerine soğurma veya diğer
alternatif yöntemlerden birisi kullanılarak
değerlendirilmektedir.
 KARIŞTIRMALI TANK LİÇİ
Altın İçeren Liç Çözeltilerinden
Altının Kazanılması

 Çinko ile Çöktürme


 Aktif Karbon Yüzeyine Soğurma Yoluyla
Kazanma
 Tiyo Üre Lici
 Dore Metal Üretimi
 Altın Rafinasyonu
Çinko ile Çöktürme
 Bu yöntem, altın derişimi yüksek çözeltiler, az
hacimdeki çözeltiler veya gümüş içeriği yüksek
liç çözeltileri için tercih edilmektedir. Altın
içeren çözeltilere çinko tozu ilave edilerek
gerçekleştirilmektedir. Ancak, çinko tozu ilave
edilmeden önce çözeltinin berraklaştırılması ve
oksijenin uzaklaştırılması (deaeration)
gereklidir. Oksijenin uzaklaştırılmaması
durumunda çökelen altın serbest siyanürle
tepkimeye girerek çözünmektedir.
 Altının çinko tozu ile çöktürülmesinden oluşan
tepkime aşağıda verilmektedir ve aynı tepkime
gümüş için de geçerlidir.
 Zn + 2 NaAu(Cn)2 → 2 Au + Na2Zn(CN)4
Tepkime tamamlandıktan sonra filtrasyon
yoluyla katı kısım ayrılmaktadır. Altın yanında
çinkodan daha elektropozitif metalleri de
içeren bileşime bağlı olarak uygun bir yöntemle
saflandırma işlemine tabi tutulmaktadır.
Aktif Karbon Yüzeyine Soğurma
Yoluyla Kazanma
 Bu yöntem, altın içeriği düşük ve yüksek
hacimdeki çözeltiler için tercih edilmektedir.
Yaklaşık 1000 m2/g yüzey alanına sahip aktif
karbonun siyanür çözeltilerindeki altın iyonlarını
yüzeyine soğurabilme özelliğinden
yararlanılmaktadır. Aktif karbonun siyanür
kompleksi halindeki 30 000 ppm altını
soğurabilme kapasitesi vardır. Liç çözeltisindeki
Au ve Ag miktarının çok yüksek olması
durumunda, karbon yüzeyine soğurma olayından
önce, gümüşün sülfür halinde seçimli olarak
çöktürülerek ayrılması yoluna gidilmektedir.
 Aktif karbon yüzeyine soğurma olayı aktif
karbon kolonlarından geçirme ve pulp içinde
karbon (CİP) olmak üzere iki farklı şekilde
uygulanmaktadır. Aktif karbon kolonlarından
geçirme genellikle yığın liçi uygulamalarını
takiben yapılmaktadır. Bu uygulamalarda
birbirine seri halde bağlı, alttan beslemeli ve
üstten taşımalı dört veya beş kolon
kullanılmaktadır. Besleme çözeltisinin hızı ve
kolon hacimleri askıda tutulan karbon
taneciklerinin sistemi terk etmesi sağlanacak
şekilde ayarlanmaktadır. Kolonun doygunluğa
ulaştığı alınan numunelerde gerçekleştirilen fire-
assay analiz yöntemi ile belirlenmektedir.
 Doygunluğa ulaşan birinci kolon altının
kazanılması (desorption) işlemine tabi tutulmak
üzere seriden ayrılmakta ve serideki kolon
sırası birer öne kaydırılmaktadır. Desorpsiyon
işlemi tamamlanan birinci kolon, gerektiğinde
aşınma nedeniyle kaybedilen karbon eksiği
tamamlandıktan sonra, sıradan en sonuncu yeri
almakta ve olay böylece devam ettirilmektedir.
 Pulp içinde karbon prosesinde altın içeren
çözeltinin bulunduğu tanklara aktif karbon
ilave edilerek altının karbon yüzeyine
soğurulması sağlanmaktadır. Filtrasyon veya
ters akımda dekantasyon ekipmanları
gerektirmediği için ekonomik bir
uygulamadır. Liç devresinden alınan altın
içeren çözelti karıştırmalı tanklara
beslenerek pulptaki katı tanelerden daha iri
tane boyunda aktif karbon ilave edilmektedir.
Genellikle, -35 mesh’lik pulp için 6x16 mesh-
'lik aktif karbon kullanılmaktadır. Adsorpsiyon
tanklarında liç çözeltisi ve aktif karbon ters
yönlü hareket etmektedirler.
 Aktif karbon doygunluğa ulaştığında pulp ve
karbon hava ile kaldırılarak bir elek üzerine
gönderilmektedir. İnce taneli pulp elek altından
alınırken iri taneli karbon elek üstünde
toplanmaktadır. Altın yüklü aktif karbon
tanecikleri titreşimli elekler üzerinde su ile
yıkandıktan sonra altının geri kazanılması
amacıyla desorpsiyon işlemine tabi
tutulmaktadır.
BU İŞLEM BAŞLICA ÜÇ ŞEKİLDE
YAPILABİLMEKTEDİR
1-) Aktif karbon taneciklerine soğurulmuş altın,
atmosferik koşullarda ve 85-°0 C sıcaklıkta %1
NaOH ve % 0,1 NaCN içeren çözelti ile 72 saate
varabilen sureler sonunda çözeltiye alınabilmektedir.
2-) Aynı uygulamanın 120-130 C sıcaklıkta ve 260
kpa basınç altında gerçekleştirilmesi durumunda
yıkama süresi 4-10 saat arasına inmektedir.
3-) En iyi sonuç, NaOH - NaCN çözeltisine % 20
alkol ilavesi ile yıkamayı 800 C'de gerçekleştirme
yoluyla elde edilmektedir. Bu durumda yıkama
süresi düşer, fakat alkolün toksit, buharlaşabilir ve
patlayıcı karakterde olması en önemli dezavantajları
oluşturmaktadır.
 Altının desorpsiyonu işleminin tamamlanmasını
takiben seyreltik HNO3, su ve % 1 NaOH
çözeltileri ile yıkanan karbon 30 dakika süreyle
yaklaşık 6500 C dolayında ısıtılarak tekrar
aktifleştirilmektedir. İnce tanelerin
uzaklaştırılmasından sonra aktif karbon tekrar
kullanıma hazır hale getirilmektedir.
 Aktif karbon yüzeyinden geri kazanılan altın
elektroliz hücrelerinde veya çinko ile çöktürme
yoluyla kazanılmaktadır. Daha sonra da ergitme
yoluyla saf halde elde edilmektedir.
TİYO ÜRE LİÇİ
 Son yıllarda, siyanürleme yöntemine alternatif
olarak tiyoüre liçi konusunda yoğun araştırmalar
yapılmaktadır. Asidik ortamda tiyoürenin altınla
katyonik bir kompleks oluşturmasına dayanan bu
yöntemde asit olarak HC1, H2S04 ve HNO3
denenmiştir. Liç olayının gerçekleşebilmesi için
uygun bir oksitleyici gerekmektedir. Oksitleyici
olarak Fe(+3), H2O2, Na2O2, formamidin disülfür,
çözünmüş oksijen, ozon ve KMnO4 üzerinde
durulmuştur. Sonuçta en uygun kombinasyonun
H2SO4 + Fe (+3) olduğu anlaşılmıştır. Genel
çözünme Tepkimesi;
 Au + 2 CS(NH2)2→ Au (CS(NH2)2) 2 + e
şeklinde ifade edilmektedir.
 Asidik ortamda tiyoüre liçinin, siyanürlemeye
kıyasla, en önemli avantajları, liç hızının yaklaşık
12 kez daha fazla olması ve çözücünün toksit
ve korozif olmamasıdır. Ancak, oksitleyici olarak
kullanılan Fe (+3) iyonları ve ortamda bulunan
bazı safsızlıkların tiyo üre ile kompleks
oluşturmaları tiyo üre tüketimini artırmakta ve
yöntemi ekonomik bakımdan olumsuz yönde
etkilemektedir.
DORE METAL ÜRETİMİ
 Dore genellikle % 5'den az, değersiz metal
artıkları içeren altın ve gümüş Karışımıdır.
Dore yapmak üzere kullanılan üç tür fırın
vardır:
 1) Silikon karpit pota olup bu sistemle l t/yıl
(32.000 ons/yıl) altın işlenebilir.
 2) Gaz veya propan yakılan reverber fırındır.
Reverber fırında tortu alev ile direkt temas
eder. Bu sistem çevre kirliliği yaratmaktadır.
 3) İndüksiyon fırını en az ısı gerektiren ve en
temiz sistemdir. Bu nedenle bu fırının kullanımı
gittikçe yaygınlaşmaktadır.
 Fırının yaz kapısından besleme yapılır, Fırının
sıcaklığı 1300 C dır.Yeterli dore metali
toplanıncaya kadar cüruf oluşumu devam eder.
Bazı durumlarda beslemenin içindeki gümüş,
altın ve empürite içeriğine göre, operasyon
birkaç gün sürer. Dore metali, maksimum dört
basamak cüruflamadan sonra kabul edilebilir
kompozisyonda elde edilir.
ALTIN RAFİNASYONU
 İzabe yatırımları ile elde edilen ham altın
empüriteleri fazla ise % 90-95 arasında Au
içerebilir. En önemli empürite olan gümüşün
yanı sıra bakır, kurşun, demir, bizmut, arsenik,
antimuan, çinko mevcut olabilir.
 Bu empüritelerin ayrılması ile, satılabilir
kalitede (% 99,5 Au) elde edilebilir. % 90-95
Au içeren dore altınının rafinasyonu, Miller
yöntemine göre yapılmaktadır.
 A1203 esaslı bir potada dore metal ergitilir, yine A1203
esaslı bir üfleme borusu ile sıvı metal içerisine C12-Gazı
gönderilir. Empüriteler arasında en önemlileri olan
gümüş,
 Ag (Au-s) + 1/2 C12 → AgCl(s)
 yukarıdaki reaksiyona göre sıvı AgCl oluşturur. Diğer
empüriteler CuC12 PbC12, ZnC12 şeklinde oluşurlar,
bunların bir bölümü buharlaşır, diğer bölümü sıvı AgCl
içinde çözünür. Klorlama sürecinin sonlarına doğru
empüriteler iyice azalınca altın da AuC13 şeklinde
buharlaşmaya başlar. Bu noktada işlemi tamamlamak
gerekir. Oluşan bu sıvı faz, cüruf, alındıktan sonra geri
kalan sıvı metal yaklaşık (% 99,5 Au + %0,4 Ag.+ % 0,1
diğerleri) kompozisyonundadır.
 İstenirse bu metal.anot şeklinde dökülerek elektrolitik
rafinasyona gönderilir →1.99,9 halinde altın üretilir.

You might also like